Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y PB PB A A A PB 24 22 23 27 29 30 21 22 SinEp PB 18 Adana PB 25 Samsun PB 20 Trabzon Girosun Ankara Eshşehir Koıfrya Sıvas Zonguldak PB 20 Antalya 0Açık Y 14 Y 16 B 21 B 21 B 20 PB 14 A 29 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B PB PB PB Y Y Y 23 22 22 20 20 12 15 PB 10 Parçalı bulutlu Yurdun doğusu ıle ku- zeybatı kesımlen çok bu- lutlu, Doğu Karadenız, Doğu Anadolu'nun gu- neydoğusu, Sıırt ve Bat- man çevrelerı ıle Trakya sağanak yağışlı, dığer yerler parçalı ve az bulut- lu geçecek. Hava sıcak- lığı, yurdun guney, ıç ve batı kesımlerınde hısse- dılır derecede (4-6 dere- ce) olmak uzere tum yurtta artacak. MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 13 11 12 17 14 14 18 17 Münih Y 15 Zürih Beriin Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y Y Y Y B 19 21 22 18 19 19 22 25 Y 14 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire Y Y Y Y Y Y Y A M 30 26 29 23 23 21 29 B u l u t l u ^ Çok bulutlu . Yağmurlu °AW> Karlı Gok gurultülü GUNCEL.Cl JNEYT ARCAYÜREK • Baştaraft 1. Sayfada nı'na saldırılarını savunâcak ne bir kurum, ne de bir kişi olmayınca çevresinde, bu kez hafif yollu demagojiye sapıyor. Haıreket noktası olan türban saplantısını unutturmayaçalışıyor. Üst perdeden çıkışlar sergiliyor. *•• Arınç'ın şu sözünü yadsıyan yok: "TBMM'nin anayasal yetkisi üzerine kimse perde düşüre- mez." Ama TBMM'nin etik değerlerini Meclis Baş- kanlığı koltuğunda oturan zatın koruması, sa- vunması zorunlu değil mi? Bu açıdan bakıldığınga, Anayasa Mahkemesi üzerinde tutarsız tartışmalar açacağı yerde; Arınç'ın parlamentonun Itibarını korumayayönel- mesi gerekmez mi? BayArınç'ın türban yasaklarından önce önce- likli görevi; TBMM'nin etlkinliğini, güvenilirliğini ve toplum önünde saygınl ğını korumak, sakınmak değil midir? •*• Milletvekilleri; yaşamları, uğraşıları, üslupları ve davranışları ile toplujna örnek olmalı, erdem- li ve ilkeli tavırları ile -CHP Ekonomi Bülteni'nde yazıldığı gibi- toplumud güvenini kazanarak de- mokrasimizin önünü açımalıdır, diye düşünüyor- sa Arınç: "Milletvekillerinin yapamayacağı işler"\r\ Batılı demokrasilerde olduğu gibi sınırlanmasına, siya- setin kamu ile çıkar çatışmasına girmesini kesin- likle önlemeye... Başbakan ve bakanların görevleri süresince malvarlıklarının yönetimini kayyuma devretme- lerine... Milletvekili adaylarının seçim harcamalarının demokrasisi gelişmiş iılkelerin ortak ölçülerine göre sınırlandırılmasına,... Milletvekillerinin, seÇimle göreve gelenlerin, her yıl mal ve servet boyanında bulunmalarına, bu bildirimlerin kamuoyunun denetimine açık tu- tulmasına... Milletvekillerinin kabııl edebileceği maddi ve- ya hizmet türü hediyel^r için daha kapsamlı kı- sıtlamalar getirilmesing... Bu kuralların uygulanması, milletvekillerinin davranış ve ilişkilerinin şikâyet üzerine değer- lendirilmesi ile görevli, Meclis içinden seçilmiş TBMM Etik Kurulu oluşturulmasına... Milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözleri ile her platformda düşünceyi ifade ve açıklama, bu amaçla toplantı yapma özgürlük- leri ile sınırlandırılmasırıa... Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin 160 tezkerenin işleme konulmasına... Bay Başkan, Bay Arınç'ın: Sıralanan konulara - mayı bir yana bırakarak türban yasağıyla uğraş- - öncelikle önayak olma- sı, bu konularda gerekejn girişimleri yapması, gö- revi gereği değil mi? Yoksa Bay Arınç, TBMM Başkanlığf ndaki gö- revini, türban yasağınır ALMANYA: AB kalkmasını sağlamak ve bu konuda çabalarını esirgemediğini AKP taba- nına anlatmak için bir vesile mi sayıyor? YEYAKLAŞILDI İnsan hakları iyi diye iltica talebini reddetti BERLİN (AA) - Almjmya'da Münster Yük- sek Idare Mahkemesi, bir Türk'ün iltica tale- bini, Türkiye'de insan hakları durumunun dü- zeldiği gerekçesiyle rçddetti. Mahkeme kara- rında, Türkiye'de yakı^ı geçmişte insan hakla- rı durumunun büyük c lçüde düzeldiği ve be- lirli grupların takibata uğramadıkları bildiril- di. Bu nedenle iltica talebi daha önce Yaban- cılar Dairesi tarafından reddedilen kişinin, Türkiye'ye döndüğünde insan haklarına aykı- rı bir tutumla karşılaşınayacağı kaydedildi. 'Hâlâ siyasi takiba var Mahkemenin Türkiye'deki insan hakları duru- muyla yakından ilgilendiği, 2002-2004 yıllan arasında yapılan refonplarla AB standartlarına yaklaşıldığı, ancak "buna karşın siyasi taki- batın olduğu" ifade edildi. Bu kişiler arasın- da, bazı politikacı, gazjeteci ve insan haklan savunuculannın bulunduğu ileri sürüldü. ANAYASA MAHKEMESİ Off-shore'zedelere ödeme mujdesi • Baştarafı l. Sayfada Toplantıda, CHP'nin "limarzedelere" ödemele- ri düzenleyen ve bank^ya el konulmadan önce kıyı bankalarındaki ofl -shore hesaplarından son pılmayacağını öngörer 1 ayda mevduat hesabına dönenlere ödeme ya- yasa hükmünün iptali istemiyle açtığı davayıı esastan karara bağladık- larını söyledi. Kılıç, sc z konusu hükmün 5 üye- nin oyuna karşı 6 üyenin oyuyla iptal edildiğini bildirdi. Bir gazetecinin, "Bu durumda olan- lara ödeme yapılacak mı" sorusuna Kılıç, ödeme yapılıp yapılmayacağının TMSF'nin ka- ranna ve bu konuda yeVel mahkemelerde açılan davaların sonuçlarına bağlı olduğunu kaydetti. Anayasa Mahkemesi, dava konusu hükmün ge- çen yıl yürürlüğünün durdurulması istemini reddetmişti. Imar Bankası'mn Fon'a devrinden önceki bir ay içinde Türkiye'ye transfer edilen off-shore hesaplannın faizsiz tutarının 600 tril- yon lira civarında olduğu belirtiliyor. 'İşiniz Tanrı'ya kalmış'• Baştarafı 1. Sayfada ErmenİStan: Erdoğan, görüşmede Alman parlamento- sunda Hıristiyan demokratlar tarafından gündeme getirilen Er- meni soykınmı iddialarına iliş- kin karar tasarısından duyulan rahatsızlığı iletti. Erdoğan, Avru- pa parlamentolannda Ermeni konusu ve tarih hakkında bilgi sahibi olmayan siyasilerin aldı- ğı kararlann Türkler ve Ermeni- ler arasında uzlaşma çabalarına zarar verdiğini iletti. Schröder ise Bundestag'da ele alınan karar tasarısının doğrudan soykırım iddiasına ilişkin olmadığını, hü- kümetinse parlamentodaki tar- tışmaya müdahale edemeyeceği- ni söyledi. Schröder, "Açık de- nizlerde ve parlamentolarda işiniz Tanrı'ya kalmıştır" ifa- desini kullandı. Şansölyenin Er- doğan'a, Ermeni soykırımı iddi- aları konusunda sadece "inkâr politikası" ile bir yere vanlaya- cağını, Türkiye'nin Ermenilere yönelik açılıma gitmesi gerekti- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'i Çankaya Köşkü'nde kabul etti. (Fotoğraf: AA) ği tavsiyesinde bulunduğu öğre- nildi. Schröder, Ermenistan sı- nır kapısının açılmasını önerdi. Almanya Başbakanı, ortak basın toplantısında ise "Erdoğan'ın ortak komisyon kurulması önerisini Ermenistan'ın kabul etmesini unıuyorum" dedi. Gayrimüslim azınlıklar Schröder, Erdoğan ile görüşme- sinde "AB sürecinde Türki- ye'deki gayrimüslim azınlıkla- rın durumunda iyileştirme bekliyoruz" dedi. Basın toplan- tısında ülkesindeki muhafazakâr kamuoyuna da mesaj veren Schröder, "Dini azınlıkların ko- runması AB'nin hedeflerinden biri. Bu durumTürkiye için de geçerli" diye konuşru. Schrö- der'in Erdoğan ile görüşmesin- de, Heybeliada Ruhban Oku- lu'nun açılmasının gecikmesinin yarattığı rahatsızlığa da işaret et- tiği öğrenildi. Schröder, basın toplantısında bu konudaki bir so- ruya, "Keşke bu konuda daha ileri bir aşamaya gelsek ıncnı- nun olurdum" yanıtını verdi. KlbriS: Rum kesiminin en- gellemeleri nedeniyle Kuzey Kıbrıs'a "doğrudan ticaret" konusunda yaşanan sorunlara işaret eden Schröder, Kuzey Kıb- rıs'a 259 milyon Euro tutannda yardımın çıkması için ağırlıkla- rını koyacaklan mesajını verdi. Türkiye'nin yapıcı tutumuna karşın çözüme vanlamamış ol- masından duyduğu üzüntüyü ifade eden Schörder, "Almanya Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik ge- lişmesine katkıda bulunmak için elinden geleni yapacaktır. BM nezdinde Ada'nın yeniden birleşmesi için yeni bir girişi- min başlatılması gerekir" dedi. Hem uyarı hem destek Schröder, polisin kötü tutumu, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve kadınlara ayrımcılığın Avrupa değerleriyle bağdaşmayacağını vurgularken 'Üyelik için verilen söz tutulacak' dedi İstanbul Haber Servisi - Marmara Üniversitesi (MÜ) ta- rafından "Fahri Hukuk Dokto- ru"unvanı verilen Almanya Başbakanı Cerhard Schröder, "reformlar konusunda uyarı ve eleştirilerde' bulundu. Türki- ye'nin reformları uygulamasını isteyen Schröder, "Güvenlik güçlerinin insanlara kötü dav- ranması, ifade özgürlüğünün kısıtlanması, kadınlara karşı ayrımcılık, Avrupa'nın ortak değerleriyle bağdaştırılamaz" dedi. FenerRumPatrikliği'nizi- yaretinde "Ekümenik" sıfatını kullanan Schröder, "kendisi ve vatandaşları için önem taşıyan konunun, Türkiye'deki gayri- nıüslimlerin durıınıu olduğu- nu" söyledi. Schröder'e MÜ tarafından "Fahri Hukuk Doktoru" un- vanı verildi. MÜ Rektörlük Bi- nası'nda düzenlenen ve Başba- kan Tayyip Erdoğan'ın da katıl- dığı törende, Schröder'in dok- torluk cüppesi MÜ Rektörü Prof. Tunç Erem tarafından giy- dirildi. Schröder, "Avrupa felse- fesinin ve sosyoloji ekollerinin, Mustafa Kemal Atatürk'ün kur- duğu ulus devletin teorik te- mellerini de oluşturduğunu" belirterek "Avrupa ile Türki- ye'nin tarihi nedenlerle bir araya gelemeyeceğini söyle- yenler, ortak tarihimizin önemli bölümlerini göz ardı ediyorlar" dedi. Schröder, 2. Dünya Savaşı dönemine ilişkin anımsatmalarda bulunarak "nasyonal sosyalist terör reji- mi" sırasında vatanlarını terk et- mek zorunda kalan çok sayıda Alman'ın Atatürk'ün girişimiy- le Türkiye'ye kabul edildiğini vurguladı. Erdoğan da, "Türki- ye ile Almanya adeta etle ke- nıik olmuş durumda. Bunu AB sürecinde yaşadık" dedi. 'Amaç tiye yapmak' Schröder ve Erdoğan akşam saatlerinde Grand Cevahir Ote- Maımara Üniversitesi tarafından "Fahri Hu- kuk Doktoru"unvanı verilen Almanya Baş- bakanı Schröder, Fe- ner Rum Patriği Bart- holomeos ile görüştü. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR/ REUTERS) li'nde Türk-Alman Ekonomi Kongresi'ne katıldı. Schröder, 1963'te Türkiye ile AB arasında imzalanan ortaklık anlaşmasının amacının Türkiye'nin AB'ye a- day üye olma imkânını sağlamak olduğunu belirterek "Siyasi ren- gi ne olursa olsun biz Türki- ye'ye bu vaatte bulunmuştuk" dedi. Schröder, duygular ne olur- sa olsun tarihi kararların duygu- sal zihniyetlere, referandumlara, değişen görüşlere bağlı olama- yacağını vurgulayarak "İnsan vaatte bulunmuşsa bunun so- rumluluğunu üstlenir ve bunu uygular. Vefa diye bir şey var" diye konuştu. Erdoğan ise konuş- masında, "Türkiye'nin ABüye- si olarak laik ve dışa dönük ve girişimci kimliği ile önemli rol oynayacağını" vurguladı. ' Ekümenik patrik' Schröder, dün ayrıca Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret ederek Patrik Bartholonıeos ile görüştü. Patrikhane'ye gelişinde Almanya Metropoliti Agusti- nos'un da aralarında bulunduğu metropolitlerce kapıda karşıla- nan Schröder, Bartholomeos'la yaklaşık 35 dakika görüştü. Schröder'in, ziyareti sonrasında, "Ekümenik patrik hazretleri 1. Bartholomeos'la bir araya gelmek benim için önemliydi" diyerek "Ekümenik" sıfatını kullanması dikkat çekti. 'Görev sırası AB'de' Schröder, AB konusunda Türk tarafının harfiyen her so- rumluluğunu yerine getirdiğini belirterek "AB de yükümlü- lüklerini aynen, harfiyen yeri- ne getirecektir, bunlara sadık davranacaktır. Ancak bu şe- kilde partnerlik geliştirilebi- lir, müzakereler ortaklıkla so- nuçlanabilir. Bunlar, uzun ve zor müzakereler olacaktır. A- ma hem Türkiye hem de AB için çok önemli perspektif ta- şıyacaktır" diye konuşru. Türk ve Alman fşadamiarı kongrede buluştu Küçük: Almanya ile ticaret hacmi aleyhimize gelişiyor Hükümet açılmasına karşı değil' Aydın'dan Ruhban Okulu'na mevzuatşartı Ekonomi Servisi - Türkiye'den ve Almanya'dan toplam cirosu 800 milyar Avro'ya ulaşan 1200 işada- mı yeni işbirliği olanaklannı, iki ül- kenin yatırım fırsatlannı ve pazar- daki son gelişmeleri ele alıyor. 6 Mayıs tarihine kadar sürecek kongre sırasında, 39 firma ürünle- rini bir sergiyle tanıtıyor. Türk-Al- man Ticaret ve Sanayi Odası (TD- IHK) Başkanı Kemal Şahin, top- lam 733 milyar Avro ihracatıyla dünya şampiyonu olan Almanya ve Avrasya merkezinde "Boğazın kaplanı" konumuna gelen Türki- ye'nin, birbirleri için önemli potan- siyel arz ettiğini söyledi. 'Türkiye gelecek vaat ediyor' Şahin, "l.Türk-Alman Ekono- mi KongresF'nin açılışında yaptı- ğı konuşmada, ilk kez iki ülkenin ekonomi çevrelerininböylesine ge- niş ve üst düzey katılımla bir araya geldiğine dikkat çekti. Siemens AG Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kla- us Kleinfeld, "Türkiye yatırım merkezi olarak büyük gelecek va- at ediyor" dedi. Kleinfeld, kongre çerçevesinde düzenlenen "Yatı- rım, Üretim Ülkesi ve Pazar Ola- rak Türkiye" konulu oturumda Türkiye'de 2 milyar Avro'luk iş ha- cimleri olduğunu, bunu arttırmak istediklerini söyledi. Mercedes BenzTürk Direktörler Kurulu Baş- kanı Till Becker, Türkiye'deki ça- lışanlann yüksek vasıflı olduğunun altını çizdi. İstanbul Sanayi Odası (tSO) Başkanı Tanıl Küçük, son yıllarda Almanya ile Türkiye ara- sındaki ticarette Türkiye aleyhine gelişme olduğunu belirtti. TOBB Başkanvekili Halim Mete, ikiülke arasındaki mevcut ekonomik iliş- kilerin, potansiyeli tam yansıtmadı- ğını söyledi. Metro AG Yönetim Kurulu Başkanı Hans-Joachim Körber, Türkiye'de satınalma po- litikası izlemediklerini belirterek "Hipermarket sektöründe, cash carry işinde varız" dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Devlet Bakanı Meh- met Aydın, Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nun, "Türki- ye'deki mev/uatlaı a ııyıılma- sı halinde açılabileceğini, an- cak sadece tek bir kuruma, kendine özgü statü tanına- mayacağını" belirtti. İzmirll Müftülüğü'nü ziyaret eden Ay- dın, gazetecilerin sonıları üzerine Ruhban Oku- lu'nun açılmasına, bugüne kadar ne kendisinin, ne de hükümetin karşı çıktığını vurguladı. Aydın, "Önemli olan, Heybeliada Ruhban Oku- lu'nun, mevcut mevzuat ışığında bir yere otur- tulması. Eğer yüksekokul olacaksa onun üııi- versiteyle bağlantısı olması, başka türden olur- sa Milli Eğitim Bakanlığı ile ilişkisinin kurul- ması lazım. Müftülüklerimizin açtığı Türkiye genelinde Kuran kuı slarınıı/ vardır. Orada büyük ölçüde Kuran öğretiriz ve temel dini bilgiler veririz. Ama bunlar Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın gözü önünde yapılır. Çünkii bizim, Tevhid-i Tedrisat dediğimiz eğitimin birlik içinde yürütülmesi, temel yasamızdır. Bu ana çerçeveye uyulursa açarlar" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada olarak dünya sahnesine çıkmasının ardından yö- netime gelen Petrosyan, Türkiye'ye olabildiğin- ce iyi niyetli yaklaşan bir liderdi. Ankara o döne- mi iyi değerlendiremedi. Petrosyan'ın Türkiye'ye ılımlı bakışını kabul etmeyen Ermenistan dışında- ki Ermeniler seçimlere müdahale ettiler ve temsil- cileri Koçaryan'ı iktidara getirdiler. O da kendisini oraya getirenlerin yüzünü kara çıkarmadı! Gelinen noktada Koçaryan'ın kaçak güreşme- si Türkiye'nin aktif bir politika izlediği izlenimini ya- ratıyor. Başbakan Erdoğan'ın "Bizherzamankar- şımızdakilerden biradım önde olacağız" politika- sı öteki alanlarda işe yaramadı. Hatta zemin kay- betmemize neden oldu. Ermenistan konusunda da böyle bir öngörü- süzlük dikkati çekiyor. Koçaryan'ın durumunu bu köşenin diline çevirirsek "Kaçaryan" diyebiliriz. Ancak şu olasılığı dikkatlerden uzak tutmamak gerekiyor: YaarkadaşkaçıyorgibigörünüpTürkiye'yiken- di mahallesine, kendi istediği zemine çekiyorsa! O zaman korkarız adı şu olabilir: Koparyan! Yani istediği pek çok şeyi Erdoğan zihniyetin- den koparabilir! • • • Ermenilerin, zorunlu göçün 90. yılı nedeniyle başlattıkları kampanya bütün hızıyla sürüyor. Türkiye de geçmiş yıllardan farklı olarak "Ohh, bu yılı da atlatiık" yaklaşımında değil. Yukarıda aktardığımız çekinceleri saklı tutarak bu arayışla- rın sürmesini olumlu buluyoruz. Ne var ki burada da gerek hükümet gerekse devlet kurumları ara- sında bir uyum sorunu olduğu dikkati çekiyor. Basit bir anlatımla aktarmak gerekirse, farklı yerlerdeki üç adet biri toplayınca ya da alt alta koyduğunda kaç eder? Üç... Peki, bu üç biri yan yana koyarsanız ne yapar? 111... Türkiye'nin toplam gücünü bir araya getirip ken- disini kendisine ve dünyaya anlatabilmesi gereki- yor. Kimileri Türk'ün Türk'e propagandası dese bi- le, bunu yapmalı, yakın tarihimizi önce kendi in- sanımıza belgeleriyle, bilgileriyle öğretmeliyiz. ••• Tamam, geçmişi irdeleyelim de, bugüne bakar- sak; Ermenistan, Azerbaycan topraklarının beşte birini işgal etmiş durumda... İki nokta dikkatimizi çekiyor: 1- Azerbaycan nerede? 24 Nisan'la ilgili Türki- ye'ye yönelik bunca karar alınırken onlar bir şey yapamaz mı? 2- Ermenistan'ın bu işgalci tutumu bir karşı koz olarak kullanılamaz mı? Türkiye hep savunma psikolojisiyle aklına ge- len adımı atma telaşına girince Batı da bencil tu- tumunu devam ettiriyor. Türk Tarih Kurumu Baş- kanı Prof. Yusuf Halaçoğlu'na ilişkin Isviçre'nin aldığı karar bunun somut örneği. Hitler Almanya- sı'na zengin Yahudilerin listesini verip onların im- ha edilmesine neden olan Isviçre, Ermeni soykı- rımını mutlak sayıp tartışılmasını dahi suç sayıyor. Gelişmeler, Türkiye'nin Ermenilerle sorunlarını Batı üzerinden çözemeyeceğini gösteriyor. ankcum<<cumhuriyet.com.tr Gezmiş ve arkadaşları anılıyor • Haber Merkezi - 68 kuşağının devrimci ön- derleri Deniz Gezmiş, Hüseyin înan ve Yusuf Aslan, idam edilişlerinin 33. yılında anılacak. Deniz Gezmiş ve arkadaşları için 6 Mayıs Cu- ma günü Karşıyaka Mezarlığf nda saygı duru- şunda bulunulacak. Gezmiş ve arkadaşlarının avukatı Halit Çelenk, 68'liler Dayanışma Der- neği adına Tuncay Çelen ve Gezmiş'in mücade- le arkadaşı Mustafa Yalçıner'in bir konuşma ya- pacağı anma töreninde, şair Metin Demirtaş da şiir okuyacak. Törene katılanlar daha sonra Ma- hir Çayan'ın mezannı da ziyaret edecekler. Etiyopyalı çocuklar yardım bekfiyop • ADDtS ABABA (AA) - BM, yardım gelmez- se bu yıl 300 bin Etiyopyalı çocuğun açlıktan öleceğini bildirdi. BM Çocuk Fonu'nun Etiyop- ya'daki yetkilisi Bjorn Ljungqvist, açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya olan 170 bin kadar ço- cuğun beslenmesi için acilen iki ay içinde 13 milyon dolarhk yardıma ihtiyaçları olduğunu söyledi. Ljungqvist, kötü beslenmeden dolayı Etiyopya'da her yıl 300 bin çocuğun öldüğünü belirterek "Bu her yıl bir tsunami demek. Etiyop- ya'yı her yıl bir tsunami felaketi vuruyor" dedi. Picasso tablosuna 24 trilyon lira • NEW YORK (AA) - Picasso'nun bir tablo- su, New York'ta açık arttırmada 18.6 milyon dolara (yaklaşık 25 trilyon lira) satıldı. Sot- heby's müzayede evinde yapılan açık arttırma- da, sanatçının "Cezayirli Kadınlar" adlı tablo- sunu satın alan kişinin kimliği açıklanmadı. Ay- nı müzayedede, Max Beckmann'ın otoportresi de 16.8 milyon dolara (yaklaşık 23 trilyon lira) alıcı buldu. Picasso'nun "Pipolu Çocuk" tablo- su, geçen yıl 104 milyon dolara (yaklaşık 145 trilyon lira) satılarak rekorları altüst etmişti. Kalitenin îinalistleri beHrlendi • ANKARA (AA) - Kalite Derneği'nin (Kal- Der) vereceği "Ulusal Kalite Ödülleri" için, "kamu" kategorisinde Eskişehir'den 1 okul ve 1 hastane, Ankara'dan ise 1 okul finale kaldı. Bu yıl 13'üncü kez verilecek ödülün finalistleri şöy- le: "TC Milli Eğitim Bakanlığı ODTÜ Geliştir- me Vakfı Ankara Okullan, TC Milli Eğitim Ba- kanlığı Şehit Ali Gaffar Okkan llköğretim Okulu ve TC Sağlık Bakanlığı Eskişehir Doğum ve Ço- cuk Hastalıklan Hastanesi." Ödüle layık görü- len kuruluş 8-9 Haziran tarihlerinde yapılacak Kamu Kalite Sempozyumu'nda açıklanacak.