18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMUZ 2004 CUMARTESİ CUMHURtYET SAYFA SAGLIK ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK 3TA3IATLI İSTAN'BUL A.3DÖLCAN2AZ 1 IİN HAHÎKL1AD3 KACSHALAHI KISIM TEKKILİ BÎHDSN -! <-'i - : ."V*r _•„- a'. ATDS, önlem alınmazsa Afrika'da olduğu gibi eski kıtada da milyonlarca can alacak Asya'da salgınkorkusu B Dış Haberier Servisi - Afnka'yı pençesıne alan AIDS salgını, kıtadakı ortalama yaşam sü- resıni 33 yila düşurüyor. Tayland'ın başkentı Bangkok'ta geçen pazar günü başlayan 15. Uluslararası AIDS Konferansı dün sona erer- ken Birleşmış Milletler (BM) tarafından yayun- lanan yeni rapor, salgının Afrika'daki korkunç etkılennı ortaya koydu. BM Kalkınma Programrnın (UNDP) raporu- na göre, salgının en yıkıcı etkısı, Malavi ve Mozambik'in de aralannda bulunduğu yedi Af- rika ülkesinde görülüyor. Mozambik'te, 2002'de doğan bebeldenn HIV nedeniyle 40 yıldan fazla yaşamayacağı öngörülüyor. Nüfu- sun yüzde 17'smin vırüs taşıdığı sanılan Zambı- ya'da, çocukJann sadece 32 yaşına kadar yaşa- yacaklan tahmin edıliyor. Rapora göre, bu yedı ülkede, 1990 yılından bu yana ortalama yaşam süresınde 13.5 yıllık bir düşüş gözlendi. E N ÇOK ETKILENEN ULKE ZIMBABVE Nüfusunun dörtte bın virüs taşıyan Zimbab- ve, salgından en fazla etkilenen üÛce. Bu ülke- deki ortalama yaşam süresi 1990'da 57 yılken 2002'de 34 yıla düştü. 15-49 yaşlan arasındaki her üç kışiden binnin AIDS virüsü taşıdığı Swaziland"da, ortalama yaşam süresi neredeyse 20 yıla düştü. Nüfusunun yüzde 37'sırun salgından etkilen- dıği Bosrvvana'da yaşam süresı 1970 yılına oranla 16 yıl daha azaldı. Bangkok'ta dün sona eren 15. Uluslara- angkok'ta sona rası ATOS Konf e- erenAIDS Pl î1 £n ?da ,îas " talığın Asya da KonferanSI nin hızla yayılabilece- SOnUÇ bİldîr- ği uyansında bu- gesinde, "2004 l u n u l d u v/ıhnHo 20binbılım yıımua a d a m p o h t l k a c ı dunyada 38 mv taşıyıcısı ve milyon avukatın katıldığı i n s a n h â l â 6güniükkonfe: UIV/AinC'li ransın gündemını, HIV/AIDS II ^43 A f r i k a o l . OİduğU Ve mak üzere geliş- yİrmİ yildir bU mekte olan ülke- hastalıkla . . " teld fl *H ^ ^ - - yıcılanna nastalı- Savaşmak gu, tedavisi için ZOrunda gereken ilaçlann kaldlğimiZ İÇİn sağlanması konu- utanç duyuyoruz» d e n İ l d l . kişinın fflV taşı- dığını kaydeden uzmanlar, bölgenin, uyuşturucu kullanan kişiler ve hayat kadınlan arasında yayılan hastalığın tehdidı altında olduğu uyansuıda bulundu. 'TARJH ACIMASIZCA YARGILAYACAK' Eskı Güney Afhka Devlet Başkanı Nelson Mandela. kapanış törenınde yaptığı konuşma- da. BM'nin hastalıkla mücadeleye yönelık ça- balanna daha çok bağışla destek verilmesı çağ- nsında bulundu. Mandela, hastalıkla savaşımda yeteri kadar çaba harcandığından emin olma- dıkça rahat edemeyeceğinı söyleyerek "AIDS'le mücadeiede tüm enerjimizi ve kaynaklanımzı kuOamnadığımız takdirde, tarih bizi acimasizca yargdayacakür'' dedi. Sonuç bıldırgesinde. "2004 yıbnda dünyada 38 mflyon insan hâlâ HIVVAIDS'B olduğu ve yir- mi yıldır bu hastahkla savaşmak zorunda kaldı- ğunız için utanç duyuyoruz" denıldı. 25 MILYONU AFRİKA'DA Dünyadaki yaklaşık 38 milyon HTV taşıyıcısının 25 milyonunun Afrika'da ol- duğunu kaydeden uzmanlar, taşıyıcılann neredeyse yansını kadınlann oluşturduğunu ve hastalığın kadınlar arasında daha hızh yayıl- dığını behrtıyorlar. • Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, 2002 yıluıda Ispanya'da düzenlenen son AIDS konferansmdan bu yana, gehşmekte olan ülkelerde AIDS tedavisi gören hastalann sayısı ıkıye katlanarak 440 bine ulaşırken hastahktan ölenlenn sayısı 6 milyonu, hastalığa yakalanan- lann sayısıysa 10 milyonu buldu. Noktayı çocuklar koydu Bu yıl 15'incisi düzenlenen AIDS Konferansı'nın kapanışını HIV pozitrf çocuklar yaptılar. Taylandlı minikler, dünya üzerindeki 2.5 milyon AIDS'li çocuğu temsil ediyorlardı. Bangkok'ta düzenlenen ve 20 bin delegenin katıldığı konferansın son günü olan dün, kapanış seremonisinde dans gösterisi yapan çocuklar, bir kez daha dünyanın ne büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekmiş oldular. (Fotoğraf: AP) Prof. Dr. Tokat ve ekibi, çevre ülkelerin 'bilimsel hamisi' olmaya hazırlanıyor 'Organ naklini öğreteceğiz' •ehBolu'da 20 yıkfar protez kulla- nan bedensel engelli memur, protez a>ağı ile çıküğı voleybol maçında forma giydi. Bolu Bele- dhesi tarafindan düzenlenen "Plaj V'oleybolu" karşılaşmalan- na SSK Bolu Hastanesinden doktor arkadaşı Gürkan Tasko- paran ile birlikte katdan Erdal Yıimaz, 11 yaşından beri arvağm- daki protezîe > aşadığını belirte- rek *l§ >ıldır protez kullanryo- rum. Protezi yaşanrımda asla bir engel gibi görmedim'" dedi Yü- maz, sporu se% diğini \e voleybol, furboL basketbol o> nadığını ifade etti. Yıimaz, oynadığı maçlarda çoğu zaman ayağnıın protezn' ol- duğunun fark edümediğini de kaydettl(AA) YAŞAMA SEVİNCİ Sakarya Ortopedik Özürlüler Derneği'nin Karasu'daki kampma kaolan engeililer, deniz- le ilk kez tanışmanın kevTmi yaşı- yorlar. Denize girip gönüllerince bir gün geçiren engeiIUer, yaşama sevincini yitirmediklerini göster- diler. Ozrii nedeniyle denize gire- meven 23 yaşmdaki engelli İbra- him Ka\^a, denizin keyfini çıka- ran arkadaşlan kadar şansü de- ğödl Ama, arkadaşlannın sevin- cine ortak olan Kaya, onlara kryıdan destek vererek "Ben de vanm" dedl (AA) Urdün'deki ilk karaciğer nakli operasyonunu gerçekleştirdikle- rini belirten Tokat, Ortadoğu ve Türk cumhuriyetlerinin kendileriyle yakın ilişki içinde olduklarını, kısa süre sonra Pakistan'da da nakil- lere başlayacaklarını söyledi. S.\ADETUSLLT IZ1VÖR- Türkıye'nın organ naklındeki yüz akı Prof. Dr. Yaman Tokat ve ekibı, çevre ülkelerin bu konudaki "bilimsel hamisi" olmaya aday. Ürdün'ün ilk karaciğer nakli operasyonlannı gerçekleştıren ekıp şimdı çe\Tedeki dığer ülkelerden de davet alıyor. Türkiye'nin organ nakli konusunda ne ıstedığı ne de hak ettiğı yerde olduğunu söyleyen Tokat, "Hem bağışlardaki bem de nakillerdeki yetersiziik başamı engeUJyor" dedi. SlRADA PAKISTAN VAR Prof. Dr. Yaman Tokat, Ortadoğu ve Türk cumhuriyetlennin kendileriyle yakın ilişki içinde olduklannı. kısa süre sonra Pakistan'da da nakillere başlayacaklannı belırttı. •*Türkr\e olarak bölgenin bilimsel hamisi olmak isth'oruz'' dıyen Tokat şunlan söyledi. "Sanılanın aksine ülkemiz insanı organ bağışi konusunda verici. Ama organizasyon sorunu var. Van'da bir organ çıktL nasıl getireceksiniz? O zaman orada çalışan hekim de istemiyor. Bu işte amatör bir ruhla profesjonelce çanşmak zorundasınız. Tek işiniz bu olmalı." DEVLET DESTECI CEREKÎYOR Türkıye'de organ naklinin de%'let tarafindan desteklenmedığını de vxırgulayan Yaman Tokat, u Devlet bu işi >apacak kişikre farklı bir statü getirebüir, destek olabilir, üni\ersiteler ayn ensritüler kurabilir. ABD'ye gönderilen bir hastanın bize malneti 25(M00 bin dolar. Türkhede bu operas>on 100 milyara yapdabili>'or. Yani yaünm ülkeye yapılsa kazanç daha fazla nlacak" seklinde konustu t GÖRÜŞ TURKKAYA ATAOV ABD: Seçim GündemK!) Amerikan seçimlerinde kampanya gündemini oluş- turan konulann ötesinde hiç üstünde durulmayan ki- mi büyük gerçekler, yaklaşan kasım başkanlık se- çimleri nedeniyle bir kez daha dikkatimizi çekiyor ol- malı. ABD'ye ilişkin olarak bilim dünyasında da si- yaset sahnesinde de tartışılması gereken bazı bü- yük gerçekler var. Bunlann yanında küçük gerçek- lerin olması da doğal. Ama o ülkede hem bilim hem siyaset, bunlardan ikincisınde odaklaşır. Orman de- ğil, ağaç tanımlanır. Oysa Hegel'in unırtulmaması ge- reken bir sözü var: "Gerçek bütündediıi" Amerikan bilimciliği ve siyaseti neden bütünü göz ardı eder? ABD'de araştırmacılar ve ögretim üyele- rinin toplam sayısı çok yüksektir; yıllardır durmadan artmaktadır. Üniversiteler, vakıflar ve hükümetlertür- lü araştırma konulan düzenler, bunlara ilişkin kitap- lar, raporlarve makaleler hazırlatr. Sayılan o denli çok- tur ki, izlemek bile güç. Ama tüm bu aydın eylemi o toplumun temel özelliklerini ve ne yönde gelişmek- te olduğunu aydınlatacak dogru ve gerçek bilgiyi ver- mez. Tümünün ortak niteliği budur. örnegin, "davranışçı" yaklaşımın siyaset kuram- cısı P. F. Lazarsfeld'in Oy Verme başlıklı koca kita- bı, Almira ilçesinde seçmenin cins, yaş, köken, din ve farklı deneyim nedenlerinden ötürü oyunu hangi dürtülerle ne yönde nasıl kullandığını aynntılı rakam- sal yöntemlerle çok iyi anlatır da, genel durum ve gi- diş üstüne bütüncül irdeleme yok denecek kadar az- dır. Zaten, Amerikan toplumunun düzenli ve sağlık- lı işlediğini savunacak az kişi çıkar. Durgun duran ma- kinelerle işsizler ordusu sayıca birlikte artıyor, savur- ganlıkla yoksulluk bir arada yaşıyor, birçok kaynak boşuna ya da zarariı biçimde tükeniyor, yönetim al- datmaca nedenlerle savaştan savaşa koşuyor, sağ- lığa ve eğitime yönelecek paralar bombalann duma- nı içinde yok oluyor. Bütün bunlara ilişkin bilgi bize ne uzman rapor- lanyla ne de siyasetçilerin konuşmalanyla ulaşıyor. Gene de biliyorsak bu gerçekler gözle görülmeye- cek gibi değil de ondan. Daha çok ve daha iyi araş- tırmacılar varken nasıl oluyor da kimi büyük gerçek- ler onlann kaleminden ya da ağzından önümüze se- rilmiyor? Araştırmalann sının gitgide daralıyor. Ne- redeyse tümü "küçük gerçekler"\r\ peşinde. Bilim ve siyaset tartışmasında küçük gerçekler de var. Ama ABD akademik ve siyaset dünyası büyük gerçekle- re sırtnı dönmüş. Nedeni şu: Ormana genel bakış Amerikan toplumunun bugününe ve yannına çok rahatsız edici bir ışık tutacaktır. Bu genel bakısa se- çimlerde de yer veımemek adaylann anlaştıklan bir ılkedir. Oysa Hegel'i bir daha anımsayalım: "Gerçek bütündedir!" Ne var bu bütünde de, Amerikan bilimcisi ve si- yaset adamı görmezden gelmeyi yeğliyor? ABD en gelişmiş sermayeci toplum olarak "tekelcikapitalizm" dönemi içindedir. Bu aşamanın, bazı yönleriyle tartışmaya açık ol- sa da birtakım özellikleri var. Bunlan sunmak bir ya- zı çerçevesini çok aşar. Hatta kitap konusudur. Ama önemli gerçeklerin altını çizmek olası. Bir model oluşturmanın zoriuklannı bilmekle birlikte, Amerika- lılann kazasız belasız bir deyimle "Büyük Tıcaret" (Big Business) dediği ama çagdaş dev şirketler diyebi- leceğimiz kuruluşlann hegemonyasını özettemek zor değil. Ekonominin ve siyasetin belirii bir dokuya uya- rak kestirilebilen bir yöne doğru açılmasını saptamak da olası. Bu güç odağı aynı zamanda siyasetin de merkezidir. Konu bazı ailelerin çok aşın vaıiıklı oluş- lanyla da sınırlı değil. Egemen birim artık tekelci ser- mayedir. Ülkenin ve dünyanın geleceğini o belirler. Tartışmaya açık olmayan "büyük gerçek", işte bu- dur. Bu antidemokratiktemeli Demokrat adaylar Kerry ve Edvvards da sorgulayamayacaktır. Yoksa altın- dan geniş parasal kaynaklanyla seçimlere de ege- men olan "çapanoğlu"çıkar. Giderek. o temelin kan- lı ürünlerinden biri olan savaşlar ve sonuçlan bıle el altından bir anlaşmayla tartışma dışı bile bırakılabi- lir. Bundan ötürüdür ki, öne çocuk aldırma (kürtaj), eşcinsellerin evliliği ya da "Ermeni sorunu" gibi ko- nular çıkıyor. Bunlann her biri kendine göre önemli bile olabilir ama ne Amerika'nın ne de dünyanın ön sıradaki sorunlandıt Nevarki, bütünü göz ardı edin- ce, meydan ister istemez onlara kalıyor. Düzeyi dü- şük ve kuru bir seçim kampanyası izleyeceğız. İstanbulluların bitmeyen derdi İjiınütıııııııı başkenti tstanbul Haber Ser- ğu yerler dahil her yere visi - Psıkolojik rahat- uygulanması ve 15 yıl sızhklarayolaçangürül- içmde tamamlanması- tü. AB sürecinde yenı- nın öngörüldüğünü di- den gündeme geldı. Is- le getiren Demirkale, tanbul Teknık Üniver- "Gürültü haritalannın sıtesi Mimarlık Fakülte- oluşturulması lüks bir sı Yapı Bilgisı ve Ana yaşantıiçin değil sağhk- Bılım Dalı Başkanı İı yaşamın sağlanması Prof. Dr. Sevtap Yıl- için büyük önem taşı- maz Demirkale, ^ 4 ^ ^ f e - yor.tstanbul'unta- "Gürültü kirffiğrv- V İ ^ ^ — L ^ ^ mamtuımış le mücadele edil- W*^^^==X ^ gürültü ha- mesi her ş e y d e n / / ^ ^ ' ritasıyok w dedi. önce insan sağhğıt/V^^ TMMOB Çevre için gerekK" diye j~~~^\ Mühendisleri Odası konuştu. TMMOB i-f^-f tstanbul Şube Sek- Çevre Mühendısle- ' / / ' reten Uğurlu da bele- ri Odası Istanbul / / V\ dıyelerin, 1986yılın- Şube Sekreteri / te da çıkanlan yönet- Orgen Uğurlu da "Be- melik gereğince ka- ledheden gürültü hari- rayollanve çevre yollar- talarrv la ilgili bize bilgi dan yayılan gürültünün gehnedi" dedi. seviyesmi gösteren ha- Başağnsıveuykubo- ritalan hazırlamalan ge- zukluğu, hoşnutsuzluk. rekrığini, ancak bugü- tedirginlik, sinir sıste- ne dek hıçbır belediye- mınin bozulması, per- ninkendilennebukonu- formans düşüklüğü gı- da bilgi vermedığinı bi psıkolojik boyutlu anımsattı. hastalıklara neden olan Beşiktaş, Mecıdıye- gürültü yaşamımızı köy, Bağdat Caddesı olumsuz etkıhyor. Istanbul'un en gürül- Gürültü haritalannm tülü yerleri olarak be- 100 bin kisinin oturdu- lırlendi ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle