Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E WflT 20O4 SALI CIMHURİYLT SAYFA
17
* Karaya/çın
u bölücü çıktı.
l Bakmnıza. DEHAP
öb kaça bölünmüşl
Elektrontk posta: denizsom@cumhuriyetcom.tr www.denizsom.com Te): 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Tayyip, halkın açtığı
pankartlara sinirieniyormuş...
"Halk olmasa şu memleketi
ne çüzel idare edecek!"
Tone
"irkiye, "töre cinayetle-
ri" ile uygar dünyada ül-
keı birgörüntü sergiliyor
ve Türkiye'de sözde i n -
n hakları savı_ı-
nuculan ise bu
konuyu masaya
yatırmıyor, derinliğir»e
tartışmıyor. Çünkü t e -
meli feodal yapı içindeM
islam kürtürüne dayanaan
töre cinayetleri, bir te-k
Kürt ve Arap aşiretl&ri
arasında işleniyor.
Özürsüz
Sevgi Arslan: "Bush'un
Irak konusundaki asılsız
iddialanna kapılaraksal-
dınyı destekleyen A m e -
rikalı gazeteciler A B D
kamuoyundan özürdile-
di. Bizim ABD'lilerden
hâlâ ses seda yok!"
amu yönetimini "reform" adı altında üniter
yapıyı bozacak şekilde temelinden değiştir-
meyi amaçlayan AKP hükümetinin bir hede-
fi de yok pahasına sattığı kamu yatınmlan gi-
bi kültür variıklannı da bir şekilde elden çıkarmak.
Hacıbektaş Müzesi Müdürü arkeolog Cevdet Üs-
tündağ bu konuda bakın ne diyor:
"Gündemdeki Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarı-
sı ile her şeyı satıp, savma peşindeki hükümet, so-
nunda tüm insanlığın ortak kalıtı, ülkemizın de doğal
ve ekinsel değerteri olan korunması gerekli taşınır ve
taşınmaz variıklarımız ile bunların korunup, sergilen-
diği ve tanıtıldığı müzelerimıze de el attı.
Bu el atış bize, yıllar önce Seyfi Şahin adındaki bir
milletvekilinin, 'Müzelerimizin depolannda bulunan
Yunan ve Roma dönemlerine aıt eserleri borcumuza
karşılık olarak Batılılara verelim' biçimindeki dahiya-
ne öneriyi anımsattı.
Doğal, arkeolojik, tarihsel ve kentsel SİT alanları,
Satılık kultur
kuşkusuz ki ulusumuzun olduğu kadar tüm insanlı-
ğın da ortak kalrtıdır.
Bu bağlamda devlet; korunması gerekli doğal ve
ekinsel vartıklar ile bunlann korunup, sergilendiği ve
tanıtıldığı müzelerin pazariayıcısı değil, tam tersine
koruyucusu, kollayıcısı ve mutemedidir.
Bugün müzelerimizin hali içler acısıdır. Çoğu mü-
zemiz müdür, arkeolog ve bekçi olmadığından ya da
yeterii kaynak aynlmadığı için onanmlan bitirilemedi-
ğinden kapalı durumdadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı müzeleri pazarlamaya
çalışmak yerine önce bu sorunlan çözmelidir.
Bir de ortaya 'ulusal olan müzeler' ve 'ulusal olma-
yan müzeler' gibi kafa karıştıncı tanımlar atılmakta-
dır.
Pekı ülkemizde bütün müzeler ulusal değil midir, ül-
kemizde ulusal olmayan müzelerde mi vardır?
Yoksa bu tanım, müzelerin ne kadar çok gelir ge-
tirip getirmediğine bakılarak mı yapılmaktadır?
Ya da bu tanım, Ayasofya Müzesi'ne talip olan rtal-
ya'daki 'Napoli National Museum' yani 'Napoli Ulu-
sal Müzesi'nden mi kopya alınmıştır?
Olay gayet açıktır
Korunması gerekli taşınır ve taşınmaz doğal ve
ekinsel değerierimiz ile müzelerimiz turistik eşya ve
mekânlar olarak görülmekte, hizmetlerdeki yetersiz-
lik bahane edilerek müzeler özelleştirilmek ve bu yol-
la da ulusumuz ve cumhuriyetimizin Anadolu ile olan
ekinsel ve tarihsel bağları kopanlmak istenmektedir."
Cevdet Üstündağ çok önemli bir konuya değini-
yor:
Türk ulusunun ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Anado-
lu ile olan bağlan kopanlmak isteniyor.
Kültürie birlikte vatan da satılıyori
Kıyak
AkifKökçe:"Dün-
J
"
ya 20 yıl içinde küresel
ısınma nedeni ile kurak.-
lık, sel ve açlık sonucu
cehenneme dönecek-
miş. Kapitalizmin son kı-
yagı; cehennem için öte-
ki dünyaya gitmeye
gerek kalmadı."
Çizik
Ö
Ç
Anıl Öçal: "Iktidan
karikatür olanın,
muhalefeti de çizgi
film olur."
SESSÎZ SEDASIZ (!) Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi
ABD'nin uzun yıllardır bazen gizli-
den gizliye bazen açıktan açığa pişir-
diği ve Irak saldırısından sonra sofra-
ya getirmeye çalıştığı "Büyük Ortado-
ğu Projesi" konusunda CHP Izmir Mil-
letvekili Erdal Karademir'in yanıtla-
ması için Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'a yönelttiği sorular:
Washington ziyaretinizde, ABD Baş-
kanı ile "Büyük Ortadoğu Projesi" gö-
rüşülmüş müdür? Amerika'nın Büyük
Ortadoğu Projesi nedir ve bu proje ile
ne hedeflenmektedir?
Büyük Ortadoğu Projesi'nin coğrafi
sınırfan var mıdır? Var ise, Türkiye'nin
bu coğrafi sınıria ilişkisi nedir?
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi
içinde Diyarbakır'ın bir merkez ve yıl-
dız olacağı savınızla ne kastedilmiş-
tir? Amerika'nın Büyük Ortadoğu Pro-
jesi Kıbns'ı içine almakta mıdır?
Büyük Ortadoğu Projesi, ABD ile
"stratejik ortaklığı" sona erdirmekte
midir? Eğer sona erdiriyor ise, yerine
nasıl bir işbiriiği düşünülmektedir?
ABD'nin küresel tasanmlannın Türki-
ye'ye lanse edilmesi, AKP ve Başba-
kan'ın görevi midir?
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Pro-
jesi'nin Türkiye'nin bağımsızlık ve bü-
tünlüğünü zedelediğini düşünüyor mu-
sunuz? övgüyle bahsettiğiniz Büyük
Ortadoğu Projesi'ne AB ülkelerinin
yaklaşımı nedir?
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın
görevi; Türkiye anayasası ve kanunla-
nnı mı yoksa ABD projelerinı mı uygu-
lamaktır?
Yüksek Yerilim Hatt
Eskiden Apolitikdik.
Şimdi ABpolitik !
erdincutkura yahoo.com
Rıfat Dgaz
Hababaın Sınıfi
t.GÜRŞENKAFKAS
ikinci Dünya Savaşı'nın sa-
vaş dışı kalmış Türkiyesi'nde
sanat ve kültür çalışmalan Is-
tanbul'dadüğümlenmişti. Yb-
ğun politik akımlar kültürümü-
zü ve basını etkilemekteydi.
Şairler ve yazarlar politik açı-
lımların çıkmazında eziliyor,
düşüncelerine uyan yelpaze-
de yer alıyorlardı. Bu yazarlar-
dan biri de Rrfat llgaz dı. II-
gaz, 1928'de ılkokul öğretme-
ni, 1938'de Gazı Eğitim'i biti-
rerek Türkçe öğretmeni oldu.
Yazıları ve şiirierindeki çıkışla-
rtyla hapishane; sağlığının bo-
zukluğuyla da hastane durak-
lannda gelgit oynuyordu. Is-
tanbul'da yayımlanan üç
gruptaki fıkir ve sanat dergile-
rinde yazılan, şiirleri yayımlan-
dı. 0 zamanın Türkiyesi'nde
Atalürkçü görüşteki dergilerle
dinci ve ırkçılar arasında sert
polemikler yaşanıyordu. Rıfat
llgaz'ın "Hababam Sınıfi"
1956 yılında llhan ve Turhan
Selçuk kardeşlerin yönetimin-
de çıkanlan Dolmuş adlı mi-
zah dergisinde "Stepne" im-
zasytayayımlandı. Stepne'nin
ne ve kım olduğu bilinmiyordu.
Yabancı ve yerli bir yazar mı
diye soruluyordu. "Hababam
Sınfı Baskında" yayımlandı-
ğında; ilhan Selçuk, Rıfat II-
gaz'a:
- Tuttu bu Rıfatçığım!.. Şu-
nu an öyküye çıkarsana diye
önerır. Oneri gerçekleştirilir.
Stepne takma adının llgaz'a
ait olduğu açıklanır. Okur kit-
les Stepne'nin Rrfat llgaz ol-
duğunu güç kabullenir. Rıfat
llgaz, bir Türkçe öğretmeni ol-
duğu gibi o zamanların Babı-
âlisi'nde bir yazar, düzeltmen,
sekreter, dergi sahibi, sorum-
lu nüdür, öykü yazarı, roman-
cı.şairveeditördür... Eserieri-
ni şiir, roman, anı, güncel ya-
zıla" ve güldürü türierinde yaz-
mii ve bunlan onlarca kitapla
şe<illendirmiştir. Geniş okuyu-
cukitlesıne ulaşan kitapların-
dan en çok "Hababam Sınıfi",
ünenen isminin çıkışı oldu.
4erkesın kendinden bir şey-
ler bulduğu konular ve kendi-
siye örtüştürdüğü tiplemeler-
dk karşılıklı güven, bağlılık,
yadımlaşmavardı. Iğneleyici,
dcKundurucu arayış ve eleşti-
rîlflrintümüseviyeliydi. Işlenen
lccnularda bireylerin beden di-
linje, söylem ve eylemlerinde
se^gi artı saygı gizli bir boyut
okraksaklıydı. "Hababam Sı-
nıı Uyanıyor", "Baskında",
"Snıfta Kaldı", "Pijamalılar,"
"jftartman Çocukları" gibi
atdarda ışlenen konulann tü-
raninde eğitim kurumları, eği-
tirı sıstemi, öğretimin esası,
yinetim tarzı, öğretmen artı
öarenci artı veli ilişkileri ve ile-
tzts m boyutları tatlı bir mizah-
Isrdelenıyor ve güldürü boyu-
bına ulaşıyordu. Hababam'da
hçtileri yermek güldürmek de-
Qı amaç. öykülerin konusunu
wt yaptsını sululuktan uzak iş-
l«el<en. zorlayıcı ve baskıcı bir
yarrtemeyer verilmiyordu. Bi-
reylerin kendilerini bulduğu
tiplemelerde mızah kendiliğin-
den ortaya çıkıyordu.
Ülkemizde, o zamanlann ko-
şullarında bireylerin karşılaş-
tıklan güçlükleri eseriennde ış-
leyen Rıfat llgaz'ın; Haba-
bam'ına yalnız "komik eser"
diye bakılmamalıdır. Tiyatro ve
sinema filmi olarak da seyir-
ciyle bütünleşen Hababam'ı
izlemek için insanlar kuyruk-
larda yer alıyordu. Yönetimde-
ki aksamaları, toplumun so-
runlannı, eşitsizlikleri eserierin-
de işlediği için sakıncalı bir ya-
zar ve şair olarak tanınıyordu.
llgaz'ın Hababam'ı ilk yazarlık
ürünüydü. Dünden bugüne
eğitim sistemimızin aksayan
yönleri, eğitim, öğretim, öğret-
men sorunlan ne yazık ki Ha-
babam izlencesinde yer alıyor-
du. Eğitim, ulusal boyutta her-
kesin ortak paylaşım konusu
olduğundan sulandırılmamalı
diye düşünüyorum. Kısırdön-
güde yer alan eğitim çoraklı-
ğıyla ilham kaynağı çocuklan-
mız kurban edilmemelidir. Ha-
babam'ın, tiyatro yapımı ve si-
nema filmlerinde kullanılan dil,
nitelik bakımından çok önem-
lidir. Küfür ve argoya yer veril-
memelidir. Nitekim "Hababam
Sınıfi Merhaba"n\r\ afişinde
"Türkçe /Küfûrsüz" yazılması
önemli bir uyandır. Rrfat llgaz
sonrası "Hababamlarda" yeni
tiplemelerin, yeni konuların
yer aldığı görülmektedir. Bu
tiplemeler ve konular oyunun
aslında yer almadığı gibi top-
lumubilgilendirmeden, iletiden
uzak, salt komedi olarak su-
nuluyor.
Meıtıum Rıfat llgaz'ın oğlu
Aydın llgaz da eserte ılgili kay-
gılannı "Hababam Sınıfi Efsa-
nesi" adlı krtabıyla, bilinmeyen
öyküleri anlatacağını, aynca;
bu kitapta yazann başından
geçenlere, kendi yaşadığı
olaylara, hapishane serüven-
lerini vb... Anılara, fotoğraf ve
belgesellere yer verileceğini
öğrendik. 1956'da başlayan
"Hababam Sınıfi", öykü düze-
yindeki özgün anlatımından
2004 yılına ulaşan yedi sine-
ma filmi ve tiyatrolaria acı - tat-
lı bir efsane eser oluverdi. Top-
lumun eğitimdeki dokusunu ir-
deleyen anlatım ve tanımlan sı-
ralarken yaralan kanatırcasına
kaşımanın yaran yoktur. Eği-
tim sorunlarının yığın yığın yer
aldığı ulusumuzda, sevgi şem-
siyesinin büyüklüğüyle bütün-
leşilmelidir. Eğitim kurumları-
mızın birçoğundasıra dışı dav-
ranışlarda bulunan sınıfların
Hababam Sınıfi ile özdeşleş-
mesı ya da bu oyundaki tiple-
melerle örtüşmesi; herkesin
kendisinde bir şeyler arayıp
bulmasındandır. Unutulmayan
okul, mahalle, sokak, iş ve as-
kerlik arkadaşlıklan ve oluşan,
gelişen olaylar; bir araya ge-
lindiğinde anlatılan, gülünen,
eğlenilen konulardır. Koşullar
ne olursa olsun eğitim sorun-
lannda çağdaş, aydınlatıcı,
Atatürk ilke ve devrimlerine uy-
gunluk önde olmalıdır.
Ç Î Z G t L İ K KÂMİL MASARACl kamilmasaraci > mynet.com
HARBİ SEMİH POROY semihpomy(fi yahoo.com
KEDİ LEVO APTİUKA aptull • hotmail.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MVSTAFA BILGİN
ALLAH ZIHIN
AÇIKLIĞI VERStN
COCUÖUM !..
OTOBÜSTEKİLER KEMJL IRGE\Ç k_urgenc& yahoo.com
TARİHTE BUGUN MVMTAZARIKAN 2Mart ırtrtr.munüaz-arikan. com
S£STEN HIZLI YÖLCU UÇAGI
1969'PA SUSu'fJ, 'CONC<XDE°
YOLCU UÇAKLARINIH İLK UODELİ
FRANSA
f
DA TOULOUSE K.&JTİ
yAKIULARH>JC>A OENEAJE UÇUŞU
YAPMI$TI. FRANSJ2-ÎUGÎLt~Z~
ORTAK PROTESİ OLAM
SONİK(£ESTEhl H/ZLl')
SAATTE 2.333 KILOMETRE HIZ YAPABİU-
YORDU. COHCORDE >İ-AR T/CAer' HfZMETt.
Bu DENEMEDSM ? YIL SONKA i9?£ >DA
BAÇLAPILAG. BU UÇAKLA/2LA YOLCULUK
İÇİM.MOSMAL B/LETFl'YATlNIN YAKLAŞIK
Bl'R MJSU ÜCgET AUrJMAKTADIR. (SUPERSOHİK
BEDRICHSMETANA
I824'T£, 80HEMYALI BESTECİ BEDRtCH- '.
&METAfJA,LlTOMrSL>
DE PO6OU. fS
YA$>HDAYK£tJ MÜZlSYEN OLMAYA
KABAR VEKMÎŞ VE DSRSALMAYA
&A$LAKII$TI. ÇOK ĞEÇMEPEM
AVUSTUKYA İMPARATOHLUK
OftKESTKASINDA BA? KEMAN-
O OLMAYI &AŞAZDI- MH/> SON.
RALARl ULUSAL &ZELLİKLER.
AŞIYAN 8eSTELERIYL£ ÜN
YAPTl. "SATILMIŞ HİŞAHLr
OPERAS1 EN ÖNEMLİSİDİe.
TALİHSİZ MÜZ.IK.Ç
SON tlLLAItlNPA
AKLÎ PEM&E
SİNf YİTİRDI
6O YAflNDA
BİR TIMA
HAHEDE
ÖLDÜ-.
GÖRÜŞ
TURKKAYA ATAOV
Putin'in Dış Siyaseti
Dışişleri Bakanı A. Gül, üç günlüğüne Mosko-
va'daydı. Putin dış siyasette Yeftsin'den ne mi-
ras aldı ve ne yenilik getirdi?
Putin'e önceki dönemin baştan başa olumsuz-
lukları miras kaldı. O dönem, Rusya'nın ulusla-
rarası konumunun en dibe vurduğu yıllardı. NA-
TO'nun, Rusya'nın koruyuculuğunu üstlendiği
Sırplara Kosova'da umursamaz askeri müdaha-
lesi, Moskova'nın dünya sahnesinde tek başına
köşede kaldığının simgesiydi. Yeltsin, başında,
ABD'den kendi iktidan için ve ülkesinin değişi-
minde destek ummuş, oysa defteri düş kınklığıy-
la kapamıştı. Ne Ciinton'ın ne de Harvard'lı ikti-
satçılann önerileri Rusya'yı aydınlığa çıkardı. Bir
yanıyla Avrupalı olan Rusya bu anakarayla da
bütünleşemedi. NATO'nun Kosova'daki korku-
suz eylemi, Rusya'yı bu örgüte ancak kıyısından
iliştiren 1997'deki özel antlaşmanın göstermelik
olduğunu ortaya koydu. Beyaz Rusya ile ikili ant-
laşması ve Bağımsız DevletlerTopluluğu gerçek-
ten çok görüntüydüler. Yeltsin'in bazılannın Rus
azınlıklara iyi davranmadığı savı da sonuç getir-
medi. Rusya'nın Abhazya, Güney Ossetya ve
Transdinyester'deki müdahaleleri de çatışmala-
n ancak büyüttü. Asya'da "Şanghay Beşlisi" dı-
şında bir başansı olmadı. Afrika, Latin Amerika,
Güneydoğu Asya, hatta Ortadoğu'da gölgede
kaldı.
Kişiliksiz Yeltsin döneminin yerine kim geçer-
se geçsin, ondan daha iyi olacaktı. Ancak, Putin
daha fazlasını verdi. Rusya'yı dışanda daha say-
gı duyulan bir düzeye çıkardı, içte de seçmeni bü-
yük ölçüde tatmin etti. Geri adım atışı bile güç-
süzlük sayılmadı. Bir yerde yitirdiğini, Beijing ve
Pyongyang'layaptığı antlaşmalargibi, başka yer-
de kazanmış göründü. Ülke dış siyasetine man-
tık, tahmin edilebilirtik ve olgunluk getirdi. Ame-
rika antibalistık füzeleri sınırlayan 1972 ABM Ant-
laşması'ndan geri dönünce, bunu bir "hakaret"
gibi almadı, sakin edayla "yanlış" diye değerlen-
dirmekle yetindi. ABD'nin Orta Asya'ya askeriy-
le girişini ve üsler açmasını engelleyemeyince,
kendinin Çeçen terorizmine karşı oluşu gibi, bu-
nu da antiterörist tavıria izah etmeyi yeğledi. "Ne
işe yararsa" onu izledi. Ideolojik, jeopolitik, hat-
ta uygartık sınıflamalan yok kanısını uyandırdı.
Yerine göre Avrupalı, Asyalı, giderek transatlan-
tik ve dünyacı oldu. Putin Rusyası, bir anlama,
geleceğin Rusyası gibi. Hem (örtülü ya da açık)
büyük güç niteliklerinin, hem de başkalanyla iş-
birliği değerlerinin bilincinde.
Yeltsin her eyleminde ülkesinin zayıflığını ser-
gilemiş oluyordu. Ardılı ise işini bilen meslekten
siyasetçi ve evirgen işadamı gibi davranıyor. Pu-
tin, çevresinin ve zamanının önünde gidebilen
biridir. Gorbaçov da öyleydi. (Büyük Petro ve
Lenin daha da öyle.) Ne var ki, seçmen önderi
son tahlilde dış siyaset başarılanyla değil, içte
halka ne verdiğiyle ölçer. Putin de baba ve oğul
Bush'lar gibi, bu dengeyi gözetmek zorundadır.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLEANSAĞA:
1/Yeradlannı
ve bunlann
kökenlerini
inceleyen dil- 3
bilim dalı. 2/
Bir etkinliğin
geçici olarak
durduruldu-
ğusüre... Ge-
milerde türlü
işlerde kulla-
nılan bir tür
demir halka.
3/ ıMaden ocaklann-
dan çıkanlan kısır
taş ve toprak yığını...
Din ya da yasa bakı-
mından yapılmasın-
4
da sakınca olmayan. 5
4/Başısu altında tu- 6
tarak yüzmeyi sağla-
yan soluk alma bo- 8 I
nısu. 5/ Sahip... 9|
Uğursuz... Bizmut elementinin simgesi. 6/'.
dilde yol... Bir işin tamamlanması için tanınan ek
süre. 7/Mersin'in bir ilçesi. 8/Batı Samoa'nın baş-
kenti... Bir işe gönlü olma. 9/Czerinde besmele
ya da maşallah yazılı altın nazarlık.
YUKARTOAN AŞAĞIYA
1/ Halk edebiyatında "mahlas" anlamında kul-
lanılan sözcük. 2/Tuna'da kullanılan bir çeşit yol-
cu kayığı... Panama'nın plaka işareri. 3/Bir kım-
senin, herhangi bir ücretin bütününden ya da bir
bölümünden bağışık tutulduğunu gösteren bel-
ge... MilosForman'ınsinemayadaaktardığıün-
lü bir müzikal. 4/Göklerin en yüksek katı... Şöh-
ret. 5/ Sodyumun simgesi... Müzikte bir tam ses-
lik aralığın bir kesimini oluşturan çok küçük ara-
lık. 6/YaşarKemal'inbir romanı. 7/Anlam.. Cen-
net kızı. 8/ Asya'da bir ırmak... Fert. 9/ Bir cins
küçük taneli muşmula... Kuzu sesi.
3 Mart 1924'ün 80. Yıl Kutlaması
(Üç Devrim Yasasının Kabulü)
DEVRÎM YASALARI YOK MU SAYILIYOR?
Açış Konuşması:
Nazan MOROĞLU
Islanbul Kaduı Kımıluşlan Bırlığı Koordinatörü
Oturum Başkanı:
Okta> EKŞİ
Hûm>« Gazetesı Başyazan
Konuşmacılar
Prof. Dr. Necla AR.\T
l.Ü Kjdm Sorunlan Araştınna ve Uygulama Vlerkezı Müdüıü
Gülseven Güven ^ AŞER
Çağdaş Eğitim Vakfi Başkanı
İ Mart 2004 Çarşamba
11.00-13.00
The Marmara Oteli - Taksim
Giriş Serbesttir.
Istanbul Kadın Kuruluşları Birliği