20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 8 TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızli Zonguldak Y 6 Sinop PB 1 Samsun Y 8 Trabzon PB 7 Gıresun PB 11 Ankara PB 9 Eskişehır PB 10 Konya Y 10 Sıvas Y 8 Antalya Y Y Y Y K K Y 11 11 12 11 Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın 3 Siirt Hakkân 0 Van 12 Kars Y Y Y Y Y Y K K K 13 15 6 8 7 6 1 HABERLERtN DEVAMI Butun bolgelenmız parçalı ve çok bulutlu, Marmara'nın batısı ve kıyı Ege dışında tum yurt yağışlı ge Oslo çecek Yağışlar. Karade Helsinki nız'ın ıç kesımlen, ıç Ege ıte Stockholm ıç Anadolu ve Dogu Anadolu bolgelennde kar, dı Londra ğer yerierde yağmur ve sa Amsterdam ğanak şeklınde olacak Brüksel Hava sıcaklığı butun yurtta bıraz azalacak. yurdun Pans kuzeybatı kesımlennde Bonn kuvvetlı olarak esecek Münıh Sıslı r ^ Bulutlu ^ Çok bulutlu CUMHURİYET 23 ARALIK 2004 PERŞEMBE DIS K 1 K 0 K 5 Y 14 Y 10 Y 10 Y 8 PB 8 KY 5 ı Yağmurlu MERKEZLER Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürıh Y 6 Moskova K 1 Aşkabat A 11 Astana KY 6 Taşkent PB 2 Baku AB 0 Bişkek AB 10 Tiflis Y 11 Kahıre K 4 Şam PB 7 PB 6 A 18 PB 9 PB 8 PB 0 PB 3 PB 20 Y 13 C2l!> Sulu kar Gok gurultutü 3 5 / " ^ ^ ^ Parçaiı buıutlu G U N C EL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Son günlerdeki söylemlere göre sorunun çözümünde top Rum kesimınde. Pekâlâ! Varsayalım ki Papadopulos Kıbns Türkleriyle masaya oturmayı kabul etti. Papadopulos, kuşku yok, temsil ettiği Kıbns Cumhuriyeti'ni koruyan kimi isteklerle masaya gelecek. Türk tarafınıntabii Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin vazgeçemeyeceği ilkeler neler olacak? Ne sorana ne de bu ilkelerin neler olabileceğini ve olması gerektiğini söyleyene rastlanıyor! ••• AB Zirvesi sonuç bildirisi yayımlandığından beri Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, olası ikili görüşmelere Türk tarafının ancak "bağımsızlığının kabul edilmesi" önkoşuluyla başlayabileceğını söylüyor. Ne ki, şu günlerde Denktaş gibı müzakerelere başlayabilmek için temel koşul olarak "bağımsızlığı" öne sürene, savunana rastlanmıyor. AB'nin çözüm çabalarına doğrudan girmesınden rahatsız olan Denktaş'a göre; "eğer Birlik'ten bazı üyeler Rumlara 'Siz bütün Kıbrıs'ın meşru hükümeti değilsinız. Bu sevdadan vazgeçin. Türkler sizin azınlığınız değildir ve olmayacaklar' demezse, değil 10 ay, 10yıl Rumlar meşru Kıbns hükümeti yalanını sürdürur ve uzlaşmaya gelmez". Dahaönceki davranışları malum MATalat'ın, hatta Ankara'daki hükümetin Denktaş'ın önerisini görüşmelerde temel politika yapmaları beklenebilir mi? RTE'nin yeni süreçte "ya iki devlet ya da Annan Planı'nda ifade edildiği gibi biıieşik Kıbns Cumhuriyeti" dayatmasının ne kadar süre arkasında duracağını kestirmek zor. ••• Denktaş, Rumlarla uzlaşmaya olasılık tanımıyor. "Ya Rum'un 'meşru hükümet' olduğunu kabul edip teslim olacağız ya da bağımsızlığımızı koruyacağız. Ikisinden biri" diyor. Bu ifadeden iki sonuç çıkıyor: Sonuç 1: Kıbns Türkleri iki arada bir derede: Ya bağımsızlık ya da teslimiyet! Sonuç 2: Ya da Kıbns Türkleri bağımsızlığı mı, azınlık olmayı mı yeğleyecekler? Göreceğiz. ••• Yeni müzakere dönemi açıldığında Rauf Denktaş masaya oturmayacak. Nisanda cumhurbaşkanlığı görevinden aynlıyor. Kıbrıslı Rumlann ne mene bir toplum ve hedeflerinin ne olduğunu ancak Denktaş'ın anlatımlan ve gönderdiği belgelerle anlayabılen, Annan Planı'na gönüllü bir başbakan; MAT, belki de iştaha ile baktığı Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak ve Türk tarafı adına müzakerecı olacak! Bir başka tehhke daha kapıda. Hükümet, kalıcı barış sağlanmadıkça Güney Kıbns'ı (Kıbns Cumhuriyeti'ni) tanımayacağını ilan etti. lleriki günlerde AB mi Kıbns mı ikilemi arasında kalacak olan bu hükümetin, daha önceleri başka olaylarda örneklerini gördüğümüz gibi AB'yi Kıbns'a yeğlemesi olası. ••• Tabii bu iktidann bir kulağından girdi, öteki kulağından çıktı ama, tutanaklara geçti Deniz Baykal'ın şu sözleri: "... Alınan tarih Güney Kıbns'ı tanıma şartına bağlı. 40 yıldır bulamadığımız çözümü 10 ayda mı bulacaksınız?.. Büyükbirihtimallediyeceksinizki, Tanıyoruz ama bu tanıma siyaseten tanıma değildir. Fiilen tanıyoruz'... Böylece 40 yıldır savunulan davanın bir anlamı kalmayacak... Böylece makul bir çözüm bulma doğrultusunda son şans da kaybedilecek ve... Türkiye 'nin AB 'nin eksik, nakıs üyesi, ikinci halka ülkesi olarak kabul edilmesiyle sonuçlanacak..." 'Irtica her dönem tehdit' I Baştarafı 1. Sayfada Cumhuriyeti yıkmayı hedefleyen tehditler her dönemde ortaya çıkmış, ancak Cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağiı yurrtaşlanmız ve kurumlaranız, bu çevrelerin amaçlarına ulaşmasını engellemiştir" dedi. GUNDEM • Baştarafı 1. Sayfada ** M SAABLA UT F A B Y KUBİLAY BUCÜN MENEMENDE ANILIYOR İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 74 yıl önce yobazlarca katledılen Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, bugün Menemen'deki anıtı önünde ve ilçede yapılacak törenlerle anılacak. Ege Ordu Komutanlığı tarafından düzenlenen program kapsamında, öğrencilerin ve yurttaşlann oluşturacağı kortej bugün saat 10.00'da Istasyon'dan Kubilay Anıtı'run bulunduğu Yıldıztepe'ye yürüyecek. Anıttaki törenler de saat 10.30'da çelenk konulmasıyla başlayacak. Anma etkinlikleri kapsamında Izmir'i Sevenler Platformu tarafından düzenlenen "Kubilay'ın Yobazlarca Şehit Edilişinin 74. Y ıldönümünde Cehalet ve Taassupla Mücadele Paneli" bugün saat 16.00'da Konak Belediyesi Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Avukat Ayla Selışık Tamar'ın yöneteceği panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Ergün Aybars, Yrd. Doç. Dr. Türkan Başyiğit ve Sancar Maruflu katılacak. Bu arada, CHP içinde genel başkanlık yandeğildir." Özkök, gerici kesimlerin gençlerin akıl ve mantıklannı ele geçirmeye çahştığı uyansında bulundu. şı yürüten Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül de Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin'in çağnsıyla Menemen'de olacak. Sarıgül yaptığı açıklamada, Kubilay olayının, cumhuriyet tarihini ve Türk Devrimi'ni daha iyi anlayabilme bakımmdan önemli olduğunu vurguladı. Şahin, Sangül daveti nedeniyle CHP Genel Merkezi tarafından uyanlmasına karşın, "Gülü seven dikenine katlanır" derken sivil toplum örgütleri, anma töreninin siyasi amaçlı kullanılacağı endişesiyle tepki gösteriyor. Aynı kaygıyla CHP'nin Izmir'deki ilçe ve belediye başkanlan önceki akşam toplandı. Toplantıda Izmir Büyükşehir Belediye Başkam Aziz Kocaoğlu'nun Şahin'i ikna etmeye çahştığı ancak başanlı olamadığı öğrenildi. Sangül'ün, aynı amaçla kendisini arayan CHP Izmir 11 Başkanı Alaattin Yüksel'in telkinlerini de reddettiği kaydedildi. CHP il yönetiminden dün yapılan yazılı açıklamada ise CHP'nin "şehitler üzerinden siyaset yapılmasına" karşı olduğu belirtildi. gün çağdaşbk ve laiklik karşıtı hareketler yine yoğunlaşmaya başladı" dedi. Türk Gençliği'ne Hizmet Vakfı Başkam Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu şu açıklamayı yaptı: "Dün, genç Türk devrimine kastetmek üzere Batı tarafından harekete geçirilen irticaya karşı, genç Kubilay hayatı pahasına nasıl karşı çıkmışsa bugün de tam bağımsız Türk devletini kurmuş bu ulus, kimliğine, bağımsızlığına, kültürüne ve ülkesinin bütünlüğüne karşı Batı ile açıkça işbirliğine soyunanlara da karşı çıkmasını bilecektir." Özkök: Mücadele sürecek Genelkurmay Başkanı Özkök de yayımladığı mesajında, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden itibaren irticai kesimlerin saldınlannın hedefi olduğunu belirterek "Günümüzde de önemli bir tehdit olan köktendinci akımlar karşısında TSK'nin bilinen yaklaşımlannda hiçbir değişiklik yoktur" vurgusunu yaptı. TSK'nin çağdaş fikirlerle donanımlı personeliyle geleneksel duruşunu koruduğunu anlatan Özkök, şöyle devam etti: "Gücünü halktan alan TSK'nin, C umhuriyetin temel değerlerine yürekten bağlı, çağdaş fikirlerle donanımlı, nitelikli personeliyle büyük Atatürk ün işaret ettiği ideal doğrultusunda yıllardır sürdüregeldiği geleneksel duruşunu ve ülkeyi daha aydınlık bir geleceğe taşıma çabalannı, içinde bulunduğumuz modern çağın koşullarıyla uyumlu ve kendisini yenileyen bir vizyonla sürdürme azim ve kararlılığında olduğunu bir kez daha teyiden ifade etmek isterim." Özkök, şu uyanda bulundu: "Bu yaşanan vahim olaylar ve Şehit Kubilay adı, genç nesillere zorunlu olarak öğretilmesi gereken bir 'kök bilgi' olarak kabul edilmelidir. Tarihimizde, bu olaylar gibi 'kök bilgi' niteliğinde çok sayıda olay vardır. l lusumuzu aydınlık geleceklere taşıyacak genç nesillere bu kök bilgileri özümsetecek yöntemleri bulmadıkça, çağdaş fikirlerin körpe dimağlarda yeşertilmesi mümkün Erdoğan: Devrlm şehldl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yayımladığı mesajında, Cumhuriyetin temel değerlerini korumak uğruna şehit düşen Kubilay'ı saygı ve şükranla andığını belırtti. Kubilayı "devrim şehidi" olarak tanımlayan Erdoğan, şu görüşleri ortaya koydu: "Devrim şehidi olan Kubilay, her türlü tehdit ve tehlike karşısında, milletimizin birlik ve beraberliğine sahip çıkma azim ve kararlılığının simgesi olarak tarih sayfalanndaki yerini almıştır." TBMN1 Başkam Bülent Annç yayımladığı mesajında, ulusun çağdaş uygarhğa ulaşması çabalan sırasında Atatürk ilke ve devrimleri uğruna canıru feda eden Kubilay'ın Cumhuriyet tarihinde seçkin bir yere sahip olduğunu vurguladı. CHP lideri Deniz Baykal, ya yımladığı mesajmda, CHP'nin dün olduğu gibi bugün de gerici güçlerin, ırtica yanlılanrun, aynlıkçılann karşısma düdleceğıni, Lozan'ı deldirtmeden Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımlanyla yoluna devam edeceğini ve Cumhuriyet'i sonsuza kadar yaşatacağmı vurguladı. Cumhuriyet'in kurulduğu günden bu yana gericilerin hedefi olduğunu söyleyen Baykal, "Kubilay'ın 74 yıl önce canı pahasına Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkma kararlılığı, bugün laik Cumhuriyet'i koruma ve savunma kararlıbğımızın temel harcıdır." dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkam Ertuğrul Kazancı açıklamasında, Cumhuriyet ve devrimlerin tehlike içinde olduğunu belirterek "Ülke ve ulus, Cumhuriyet ve devrim tehlikededir! Devrim için tüm varlığımızı ortaya koyma vaktidir" dedi. Mustafa Kemal Derneği (MKD) Genel Başkanı Kamran Baran yaptığı yazılı açıklamada, "74 yıl sonra bu sonra bir kez daha AB'ye girdik, "Bu iş tamam, bakın bizimle müzakere yapılmalı, diyorlar. Daha ne desinler" dedik. 17 Aralık zirvesinden sonra bir kez daha AB'ye girdik ve 2004'ü bereketli kapadık! 2005'te de en az 3 kez AB'ye gireceğımiz kesın. Belkı 4, 5 olur. 20 Şubat'taki KKTC seçımlerinden kayıtsız şartsız AB yanlısı bir iktidar çıkarsa kapı aralanır. Nisan ayında, 3 Ekim'de başlayacak müzakerelerin çerçevesi belli olunca kapı daha da aralanır. 3 Ekim'de zaten aralanır... 2005 şimdiden bereket saçıyor! önümüzdeki yılın çok verimli geçeceğini müjdeledikten sonra 17 Aralık bayramının ayrıntılarına girelim... Bir kez daha gördük ki Türkiye'nin AB sürecindeki en büyük engeli, kökten AB'ciler olacak. Arkadaşlar adeta, Türkiye'nin aydını değil, AB'nin Türkiye'deki komiseri. Hal böyle olunca, AB sürecinin Türkiye'nin koşulları da dikkate alınarak ileriemesini isteyenlere ateş püskürüyorlar. Ben AB'nin yerinde olsam; Türkiye'deki 17 Aralık bayramına bakar, şöyle derim: Biz bunlara ne versek, bunlardan ne istesek bayram ilan ediyorlar. Anlaşılan, bunları AB kapısına demirlemek de zor olmayacak! Aynı kesimler AKP hükümetine iyilik yapma kaygısıyla Türkiye'ye kötülük ediyorlar. Brüksel'e giden gazetecilerin önemli bir bölümünün, zirveyi izleyip gelişmeleri Türkiye'ye aktarmak üzere değil, AKP iktidarına yaranmak üzere kurgulandıklan anlaşılıyor. Gerek zirve sırasında gerekse zirve sonrasında çıkan haberierin çoğunun resmen yalanlanması, medyamızın AB'ye ne kadar hazır olduğunu da gösteriyordu. Brüksel direnişi! AB'nin Türkiye kararının tam metnini önyargısız okuyan bir kişi, en azından şunu söyler: Bu süreç çoook uzun. Ne kadar uzun olduğu belli değil. Yolda daha da uzatılabilir! Ardından şunu ekler: AB, Türkiye'nin kendisine uyması için her şeyi istiyor, ama bunlara yardımcı olmaya da yanaşmıyor. Mali konuları 2014'ten önce konuşmayacağını ilan ederek, o yıla kadar ne yaparsak yapalım, ciddi bir gelışmenin olmayacağını duyuruyor! Kıbns bölümüne bakan da şunu söyler: Burada karmaşık bir şey var. Tümceyi Ingilizler yazmış. Hertarafaçekilebilir! Kimi tümcelerde biraz durup "Acaba ne anlama geliyor" diye soran da şu çıkarımları yapar: AB yolda yeni sürprizler hazırlıyor. Şimdiden açıklamıyor. Metinden çıkıp Erdoğan ve ekibinin Brüksel dırenişine bakalım. Meclis'teki bütçe konuşmaları sırasında da gördük ki 16 Aralık gecesi başlayıp 17 Aralık akşam saatlerine kadar geçen süre, Türkiye kararına birkaç sözcük eklenmek için kullanılmış. Direnişin özü de bu. Gül, "Siz biliyor musunuz, biz o üç kelimeyi ekletmek için neler çektik" diye sordu. öyle anlaşılıyor ki nereye çeksen gidecek o sözcükler için çok çekmişler. Bu bilgi bulutunun içinde ufku görmemiz gerçekten zor. Başta meslektaşlarımız olmak üzere AB ve hükümet komiserliğine soyunanlara bir önerimiz var: Gelin, AB neylerse güzel eyler deyip belirsizliği arttırmayın. Siz böyle yapınca AB de "Daha neleristeyebilirim" diye şaşkınlık içine giriyor. Sağlıklı bir tartışma ortamı bu ülkeye zarar vermez. Tam tersine, önümüzü daha iyi görmemizi sağlar. Birbirimize girerek AB'ye giremeyeceğimize göre, önce Türkiye'nin, ekonomisinden iç barışına her şeyiyle kendi ayaklan üzerinde durur hale gelmesini sağlayalım. Siz hiç başkasına dayanarak koşan ve başanlı olan atlet gördünüz mü? ankcum « cumhuriyet.com.tr Uzun soluklu yürüyü; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (CYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçileri olarak, Türkiye'nin çağdaşlaşması, eğitimli bir toplum olunması doğrultusunda başlattıklan uzun soluklu yürüyüşlerine devam ettiklerini kaydetti. CHP'U Ersin den ımsultepklsl İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları suç ortağı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Insan Haklan Komisyonu'nun CHP'li üyesi Ahmet Ersin, "TMSF Başkam zırhü araçlarda dolaşırken Musul'da güvenlik görevlilerinden zırhü araçlan esirgeyenler sorumludur. İçişleri ve Dışişleri bakanüklan suç ortağıdır" dedi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün bugün AB uyum, dışişleri ve insan haklan komisyonlan üyelerini ÂB doruğu konusunda bilgılendireceği, toplantılarda bu konunun da gündeme geleceği öğrenildi. TBMM İnsan Haklan Komisyonu'nun dünkü toplanh smda, Irak'taki son gelişmeler de gündeme geldi. CHP'li Ersin "Katliamlarla ilgili olarak komisyonunıuz bildiri yayımlayacaktı, neden bugüne kadar yayımlanmadı" diye sordu. Komisyon Başkam Mehmet Elkatmış, "Açıklamalar yaptık, maksat hasd oldu" karşılığını verdi. Ersin, "TMSF Başkanı zırhü araçta dolaşıyor, terör bölgesine giden güvenük görevlilerinden bu araçlar esirgeniyor. Irak'ta insanük suçu işleniyor. Sorumlu bakanlıklar da bu suçun ortağıdır. Komisyonunıuz harekete geçmeüdir" dedi. Avrupa Yakasında Yeni Bir Şey Yok • Baştarafı 2. Sayfada ler de var. Ermeni meselesi, Ege sorunu, Türkiye'yi tümüyle kaybetmeden tek taraflı kendilerine demirli tutmak, ki en azından gümriik birligiyle elde ettikleri avantajları kaybetmesinler (şimdiye kadar yaklaşık 80 milyar US Dolar). Onun için Türkiye'yi kapıdan uzaklaştırmamanın yollannı bulmalan gerekiyordu. Ama 17 Aralık'ta gerçek niyetlerini daha fazla gizleyemediler. 'Ucu açık' ne demek? Bence, 'Takla da atsan seni almayacağım' demek... 'Yasayı çıkardın ama uygulamada yetersizsin", 'Seni parçalamak istiyorum, ama yerel yönetimler yasasını çıkartmıyorsun'. 'Her şeyi yaptın, ama bu sefer de gözünün üzerinde kaşın var' dıyeceklerdir Sonuç 'son derece üzücü' dersen doğru söylememiş olurum. Sen bütün umutlarını tek bir tarafa bağlarsan, 'Biz kendi başımıza adam olmayı beceremiyoruz, bari bırakalım onlar bizi adam etsinler' dersen olacağı budur. Adamın üzerinde 'çamaşınnı'dahi bırakmazlar. Atatürk ne demişti: "Hangi istiklal vardır ki yabancılann nasihatleriyle, yabancılann planlanyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.Tarihte böyle bir olay yaratmaya çalışanlar her saat, her gün, her yüzyıl biraz daha çok gerilemiş. daha çok düşmüştür." (1923) Bahçeli'nin yakın koruması Aklı başında kimse 'AB'ye girmeyelim' demiyor. Ama onunımuzla (kaldığı kadanyla), diğer üyelerle eşit koşullarda... Bunun için de kendimize çekidüzen vermemiz gerekiyor. Bu yapılmayacak bir şey değil, ama kendi elimizle yarattığımız gayri milli sermaye sınıfinın güdümünde bir yere varmamız mümkün değil. Ulusalcı, halktan yana, halk için çalışacak bir toplumsalekonomik sisteme geçmeliyiz. Bunun da ön şartı toplumsal demokrasiyi ulusal güç birliği ile gerçekleştirmektedir. Yoksa kasırgalann yıkamadığı bir çınar olmak yerine rüzgârda savrulan bir yaprak olmaktan bir türlü kurtulamayız. Not: Görüşmeler sonrası Kıbns Rum kesimi liderinin deyim yerindeyse 'Ağzı kulaklarına varıyor', KKTC (artık kaldıysa) lideri Sayın Denktaş'ın ise yüzünde endişe ifadesi açıkça okunabiliyordu. Batı karşısında gerileyişimizı Sakarya'da ve '30 Ağustos' ile durdurduğumuzu sanıyorduk. 82 yıl aradan sonra geri çekilmeye yeniden mi başladık? Ve bu daha nereye kadar devam edecek? i Ecevit: Türkiye K. Irak'a girmeli Eski DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Çankaya Köşkü'nde bir görüşme yaptı. Yarım saat süren görüşmeden sonra bir açıklama yaparak Sezer'e aktardığı konular hakkında bilgi veren Ecevit, Kuzey Irak'tan daha ciddi ve tehlikeli gelişmelerin işaretlerinin geldiğini belirtti. Ecevit görüşme sonrası yaptığı açıklamada, "Türkiye, Kuzey Irak'a güvenlik amacıyla mutlaka girmelidir. Yoksa Kıizey Irak Türkiye'ye girecektir" dedi. (AA) nulduğunu söyledi. Tüm çabalara karşın henüz saldınnm hangi kişi ya da gruplar tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği konusunda bir sonuca ulaşılamadığını belirten Tan, "İçinde bulunulan ortamda spekülatif tahmin ve değerlendirmelerden kaçınılması uygun olacaktır" diye konuştu. Edinilen bilgilere göre Türk görevlilerin saldınya uğradığı bölge, ABD ve bölgedeki Kürt gruplann denetimi dışında bulunuyor. Ancak saldınyı gerçekleştirenlerin son derece hazırlıkh olmalan ve Türk güvenlik birimleri ile uzun süren kovalamaca yaşanması, olay hakkmda şüpheleri arttınyor. Erdoğan 'ı eleştirdi görevinden alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Musul'da şehit edilen Türk görevlilerin cenaze töreninde Başbakan Recep Tajyip Erdoğan'a tepki gösteren polis memuru Ismail Hakkı Özkan görevinden alındı. MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yakın koruması olan polisin görevden alrnmasına tepki gösterdi. Nacar yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan'ın görevinin "şiir okumak, timsah gözyaşları dökmek", Dışişleri Bakanı'nın görevinin "sitem etmek", tçişleri Bakam'nın görevinin ise "olayı araştırıyoruz" demek ohnadığını kaydetti. Hükümet'in görevinin, olayın sorumlulannı bir an önce tespit etmek ve gereğini yapmak olduğunu ifade eden Nacar, hükümetin, "başarısızlığımn ve ciddiyetsizliğmin sorumluluğunu" başka yerde aradığını savundu. Nacar, hükümetin, kendilerini sorumlu davranmaya da\et eden, "eşkıyaların" bulunmasını talep edenleri cezalandırdığım, böyle bir hakkının ohnadığmı kaydetti. İKİ TERÖRİSTİN İSMİ ARAPÇA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Musul'da 5 Türk güvenlik görevlisinin ölümüyle sonuçlanan saldınnın sır perdesi aralanamadı. ABD güçlerince olay yerinde öldürülen iki saldırgarnn isimlerinin Arapça olduğu bilgisi Ankara'ya ulaşırken, salduınm kimler tarafından gerçekleştirildiği konusunda somut kanıtlara ulaşılamadı. Uzmanlar, El Kaide'ye bağlı Zerkavi grubundan şüpheleniyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü N'amık Tan, haftalık basm toplantısmda sorular üzerine, saldırınm faillerinin tespiti ve yargılanabilmeleri için ABD ve Irak yönetimleri nezdinde girişimlerde bulu VEFAT ve BAŞSAGLIGI Türk Hava Kurumunun yetiştirdiği ilk bayan pilotlardan Candaş sahnede yaşamını yitirdi Haber Merkezi Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda "Delidolu" adlı müzikalin sahnelenmesi sırasında kalp krizi geçiren operet Nuri Candaş yaşamını yitirdi. CRR'de dün sahnelenen "Delidolu" müzikalinin gösterimi acı bir olayla sona erdi. Müzikalde rol alan operet Candaş, sahneye çıkıp rolünü oynadıktan sonra fenalaştı. "Bana bir şeyler oluyor" diyerek kulise doğru koşan Candaş, rol arkadaşlanrun gözleri önünde yere yığıldı. Kalp krizi geçiren Candaş'a ilk müdahaleyi yapan arkadaşlan, sağlık ekibinden yardun istedi. Candaş, tüm müdahalelere karşm kurtanlamadı. Candaş'ın daha önce bypass geçirdiği ve provalar öncesinde de kendisini iyi hissetmediği öğrenildi. Jandarma: Cinayet şüphesi var Nezihe VİRANYALI 22 Aralık 2004 tarihinde kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhumeye Tanrı'dan rahmet, kederli ailesi, yakınları ve havacılık camiasına başsağlığı dileriz. Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı TIR 'dayangın: 2 ölü ADAPAZARI (AA) Adapazan TEM Otoyolu Alancuma TIR parkında TEKEL'e ait bir TIR'rn yandığını gören vatandaşlar itfaiyeye haber verd Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yanan aracı kısa sürede söndürdü. Söndürülen araçta inceleme yapan itfaiye ekipleri, TEKEL çalışanlan sürücü Ufuk Tuna ve Mehmet Akkoç'un kısmen yanmış cesetleriyle karşılaştı. Olayla ilgili soruşturma başlatan jandarma yetkilileri, ateşe verildiği sanılan TIR'm kaçrnhnış ve araçtaki çahşarüann daha önce öldürühnüş olabileceklerini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle