20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ARALIK 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 tö S HoUanda Dışişleri Bakanı Bot: "Türldye AB'ye giremez." Bot, pot hrdı! Başbakan, vergide sürümden kazanacakmış... "ÜcretlM süründürerek!" Bektrortik posta: derrizsomecumhuriy8tcom.tr DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZtLELİ www.denizsom.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 91A Afyon'un bir kasabasında bir eczane açılıyor. Birileri hemen eczacıyı ziyaret edip, Zaman gazetesi aboneliği teklif ediyor. Eczacı kabul etmiyor. Bunun üzerine kasabanın tek sağlık ocağındaki tek doktor, hastalara reçete yazmamaya başlıyor. Bir süre sonra eczacı, Zaman'a abone olmayı kabul ediyor. Zaman Zehra Zeyneloğlu: "Ruslar meğer Avrupalılardan çok daha nazikmiş. Gazetelere yansryan çevirilere bakılırsa 17 Aralık yenilgisi üzerine bizimle alay etmeyen bir tek Rus basını kaldı!" Nezaket arlasından topladığı sebzeyi, kamyonuna yükleyip şehre doğru yola çıkan köylü 5 milyar lira ödeyecek. Şehirden dönerken, komşusunun köye getirmesi için rica ettiği gübreyi kamyonuna yüklerse ödeyeceği para 10 milyar lira olacak. Şaka sanmayın... 25 Şubat'ta yürürlüğe girecek Karayolu Taşıma Kanunu'na göre, yolcu ve yük taşımacılığı ya da taşımacılık sektöründe acentecilik, komisyonculuk yapanlar Ulaştırma Bakanlığı'ndan "yetki belgesi" alacak; belgeye sahip olmayanlar sektörde çalışamayacak. Beş yıl süreyle geçerli yetki belgesinin "hediyesi", şirridi sıkı durun; 200 milyar liraya kadar olacak! ömürleri yollarda direksiyon sallamakla geçen kamyon şoförleri henüz farkında değil ama Türkiye'de taşımacılık yapmak için "yetki belgesi" de almak yetmeyecek; en azjki kamyona sahip olmak gerekecek. 500 bine yakın kamyoncu; 150 bin kadar otobüsçü; 10 bine yakın nakliye komisyoncusu; 600 civann Nakliyeciler da taşıma kooperatifi sermaye ve tonaj arttırma gibi koşulları yerine getirmez; "yetki belgesi" için istenen paraları ödemez ve aynca yanında teminat mektubu da vermezse 25 Şubat 2005'te piyasadan çekilecek. Uluslararası Nakliye Komisyonculan Derneği Başkanı Mehmet Yavuz'un söylediğine göre piyasada boşalan yerleri de yerli büyük sermaye ve tabii ki yabancı sermaye dolduracak! Taşımacılık sektöründe tekelleşmenin yolunun açılacağı görüşü aslında Ulaştırma Bakanlığı'na ait. Derneğin, yasanın iptali için açtığı ve devam eden dava üzerine Ulaştırma Bakanlığı Hukuk Müşavirliği'nin, Danıştay'a gönderdiği savunmada aynen şöyle deniyor: 'Taşıma işleri işletmecileri yetki belgesi alırken ara nan şartlara sahip olup olmadıklarının tespit edilmesinin bir başka önemli sonucu da taşımacılıkta az taşıtlı çok firmadan, çok taşıtlı az fınmaya yönelmenin sağlanmasına aracı olunmasıdır." Neymiş? Türkiye'de küçük fırmalara yer yokmuş! Olay çok boyutlu... Tek kamyonuyla nakliyecilik yapan birinin işine devam edebilmesi için borç harç en az bir kamyon daha alması gerektiği düşünülürse; birilerine 100 binlerce kamyonluk pazar açılacak. Kooperatifçilik yok edilecek. Piyasanın düzenlenmesi Ulaştırma Bakanlığı'na bırakıldığı için "yetki belgesi" verilmesi siyasallaştınlacak. Ama en önemlisi: Yetki belgesi karşılığı 200 milyar lirayı bulan paralar Maliye Bakanlığı'na yatınlmayacak. Paralar, Ulaştırma Bakanlığı'nın döner sermaye hesabına giderek bir tür "örtülü ödenek" olacak. Ve bütün bunlar hiç ilgisi olmadığı halde Avrupa Birliği'ne uyum maskesi altında yapılacak... Layık Olanlar! Birileri sizi fena halde kazıklıyori Tetikleşmiş kalemler gözünüzün içine baka baka yalan söylüyor, padişah methiyelerini aşan "kahramanlık mentoöeteri" yazıyor. Müzakere tarihi belgesindeki açık tuzaklan gösteren, Türkiye'nin göz göre göre "imtiyazh ortakhğa" mahkum edildiğini, Kıbns'ın elden çıkanldığını, kalıcı kısıtlamalaria şimdiden üyeliğe değil köleliğe yol aldığını anlatan uzmanlan, bilim insanlannı, hatta AB'nin hararetli savunucusu eski başbakanlan "öay<fuş"srfatıylaaşağılıyor, fosseptik çukuruna layık görüyoıi Profesör srfatı taşıyan kimi bilim adamlan, ellerindeki belgeyi yorumlamak yerine, "Türkiye'de Z Cumhuriyet dönemi başlamıştır" çığlıklan atıyor. Bu vıcık vıcık, menfaat kokan desteği arkasına alan siyasetçi ise göğsünü gere gere "Inandık, çalıştık, hamdolsun, sonunda sizleıie biriikte başardık. Her şey Türkiye için. Bayramınız kutlu olsun" diyor, diyebiliyor... Birileri size fena halde yalan söylüyor!!! SESSÎZSEDASIZ(l) İktidarla samimiyetin bedeli vardıp Avrupa Birliği'nin Brüksel'deki liderlerzirvesinde Başbakan Recep • Tayyip Erdoğan'a moral desteği ' verecek kadar kollan sıvayan ve finaldeki "zafer" üzerine gözyaşlarını tutamayan Fatih Attaylı adındaki televizyoncu ve gazetecıye göre, görüşmelerin en kritik anında Türk heyeti telefonla Ankara'yı, Genelkurmay Başkanlığı'nı aramış ve askerlerden "Arkanızdayız" yanıtını almıştı. Aynı zamanda Kanal D televizyonunun haberlerini idare eden Fatih Altaylı'nın Hürriyet gazetesindeki "AB kapısını açan kriptolar" başlıklı yazı dizisinde dün ilginç bir açıklama vardı... Genelkurmay Başkanhğı'ndan "Aslan Güner Paşa" olarak tanımladığı bir yetkili Fatih Altaylı'yı aramış, "Sizi tanıdığımız için bir açıklama yapmak yerine sizi aramayı tercih ettik" demiş ve şöyle konuşmuştu: "Fatih Bey, kaynaklannız sizi yanıltmış olabilir. 0 gece Brüksel'deki heyetten Genelkurmay'a telefon edilmedi. Üst düzeyde bir görüşme yapılmadı." Bu kısa açıklamanın tercümesini yaparsak: "Fatih Bey, iktidarkoltuğunaoturduktan sonra Başbakan'la aranızda hızla büyüyen yakın dostluğu biliyoruz. Ama Başbakan ya da yakın çevresi samimiyetinize güvenerek iç politikaya yönelik siyasi hesaplan için sizi çok güzel kullanmış. Üzülmenizi de istemeyiz; çünkü iktidarla bu kadar içli dışlı olan her gazetecinin başına bunlar gelir." Yüksek Yerilim Hatta Allah'ın bildiğini kuldan saklıyor, kendi bildiğini okuyor bizim medyamız! erdincutkiKu yahoo.com Her şeyin bedeli vari Brüksel'deki trajik oyunun ertesi günü, bindirilmiş kıtalar AB bayraklanyla donatılmış Kızılay Meydanı'nda "Helalsana Başbakanım" mitingi düzenlerken, medyanın bilinen kalemleri zafer şarkılan söylerken, birileri de gerçekleri anlatıyordu: Avrupa Birfiği Dönem Başkanı Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Bernard Bot Türkiye, Fransa ve Avusturya'da yapılacak referandumlar sonucunda büyük ihtimalle AB'ye giremeyecek. AB, müzakereler sırasında Türkiye'ye reformlan uygulaması için daha fazla baskı yapabilecek. isveç Başbakanı Göran Persson: Başbakan Erdoğan müzakerelerde aceleci davranıp "şartlı üyeliği" kabul etti. Biz olsaydık bu şartlı üyelik konusunu kabul etmezdik. Ama Türkiye kabul etmeye yönelince biz öne çıkıp engel olmak istemedik. Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischen Türkiye'nin tam üyeliği konusunda AB ülkelerinde genel bir referandum yapılması doğru olur. Fransa UMP Başkanı Nicolas Sarkozy: Kimse Türkiye'yi dışlamak istemiyor. Tam üyelik yerine imtiyazh ortaklık verilmesinden yanayız. Eski Başbakan Mesut Yılmaz: Türkiye masadan kalkmalıydı. Müzakere süreci karanlık bir tünele girmek gibi. Sonu belli değil. Bu sürede Türkiye'nin haysiyetiyle oynanacak, ağır bedeller ödenecek. Ve son dakika haberi: Avusturya Başbakanı Wolfgang Schüssel, Türkiye için referandum önerisini hemen imzaya açacaklannı söyledi. Schüssel, "önerinin tüm siyasi partiler tarafından imzalanması halinde, ileride hangiparti iktidarda olursa olsun Türkiye'nin tam üyeliği konusunda referandum yapılması da güvence altına alınmış olacak" dedı! Böylece AB yolunun şimdiden kapatılması için düğmeye basıldı! Gördüğünüz gibi, yukandaki açıklamalar bizim medyanın "zafer çığlıklan" ile hiç mi hiç uyuşmuyor... Bu durumda yukandaki isimler bile, tetikçi kalemlerin fosseptik çukuruna layık gördükleri baykuşlar sınıfına giriyor doğal olarak! Bu da çok doğaldır, kiralık kalemlerin en büyük korkusu, bulunduğu yerde yalnız kalmaktır... /<ma ne çare; hayatta her şeyin bir bedeli vardır! Doğan Kapkıner "Belçika'da 'halı tüccan'sözünün 'şariatan' anlamında kullanıldığını ve 17 Aralık görüşmelerinde Belçika Dışişleri Bakanı'nın bizim için 'halı tüccan' dediğini ancak bu sözün sahibine iade edilmediğini biliyor musunuz?" licaret Devrim Şehidi Kubüay'ın Oğretmenliği A.MUNİSARMAĞAN Araştırmacı yazar öğretmen Mustafa Kubilay, 1930'un 23 Aralık günü Menemen'de devrim karşıtlan tarafından şehit edilmişti. Adeta Cumhuriyet ile özdeşleşen ve simge haline gelen Mustafa Kubilay ile ilgili bugüne değin pek çok şey yazıldı. Gericilertarafından boğazı kesilerek öldürülen ve Cumhuriyete karşı bir karşı koyma olarak beliren hareketin sorumlulan her ne kadar gerekli yanrtı almışlarsa da bu acı ve düşündürücü olay belleklerden hiç silinmedi. Ve silinmemeli de... Bugüne değin, belirttiğimiz gibi Kubilay ile ilgili pek çok şey yazıldı. Ancak, Kubilay'ın oğretmenliği ve eğitim anlayışı üzerinde pek durulmadı. Devrimle simgeleşmiş bir şehidin, kuşkusuz oğretmenliği de merak edilmiştir çoğu kez. Kubilay'ın özel yaşamı ve oğretmenliği, bir eğitimci olarak benim de ilgimi çekmişti. Adana'daki bir aile ziyaretinde hoş bir raslantı olarak Kubilay'ın öğrencisi Hacer Melahat Özenç Hanım'la tanıştım. Hacer Melahat Hanım, bana Kubilay Bey'in öğrencisi olduğunu heyecanla aktardı. Kubilay'ın Aydın Gazipaşa Mektebi'ne gelişini, buradaki 3 yılhk öğretmenliğini ve de aynı okulda görev yapan öğretmen Vedide Hanım ile tanışıp evlenmesini, adeta o günleri yaşarcasına anlattı... Vedide öğretmen gitgide birtDİrlen'ne daha yakın olmaya başlamışlardı. Sınıfta, bahçede vekoridoriarda hep bihikteydiler. Bu biriiktelikler herkesin dikkatini çeker olmuştu. Binbirterini sevmişlerdi belli ki... Bu süre içinde öğretmenimizle Vedide öğretmen de nişanlandılar. Biz de sınıfça bu bihikteliği kutladık. 4. sınıfa geçtiğimizde de evlendiler. Düğüne tüm sınıfçağnldı. Bizde bu mutlu günde sevgili öğretmenlehmizle bihikte olduk. Daha sonra öğretmenlerimizin Vedat adında bir çocuklan oldu... KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK [email protected] Muazzam dönüşüm! Hürriyet gazetesinde köşesi bulunan Cüneyt Ülsever, dünkü yazısında Türkiye'nin muazzam bir dönüşüm (transformasyon) yaşadığını belirtip iki ömek vermiş: Daha önce gazete sayfalannda bir satırtık yer dahi bulamayan Bediüzzaman Saidi Nursi'nin dizilerle, makalelerle gazeteleri süslemeye başlaması. Bazı komutanlann yolsuzluk iddialan ile yargılanması ya da soruşturmaya uğraması. Ülsever, bu değişimin birinci ayağının öncülerinden. Fethullah Gülen ve Saidi Nursi için "mütefekkir"\anımlaması yaparak yazılar yazmıştı. Ve Ülsever çok haklı; Türkiye gerçekten de ABD'deki "mütefekkir"\n inayeti, ABD'nin senaryolan ve iktidann uygulamalan ile ılımlı Islam yolunda dönüşüyor. Medyadaki "mürit" kalemler de yolu döşüyoıi Komutanlann yargılanmasına gelince; gerçekten çok önemli bir dönüşüm... Şimdi sıra başta iktidar olmak üzere siyasetçilerin bu dönüşümden ders çıkanp dönüşmelerinde, dokunulmazlık zımından sıynlmalannda. Başta Tayyip Bey olmak üzere birçok bakan ve milletvekilinin dosyası mahkeme raflannda bekliyor... Aklanıp dönüşmelerini bekliyoruz... e posta: [email protected] Kubilay'ın öğretmenliğr müdürümuz, bizi bu 3 öğretmenle tanıştırdı. Her öğretmen sınıfa gelip kendini tanıttı. Daha sonra müdürümuz, yeni gelen öğretmenlerle ilgili bizlerin düşüncesini aldı. Biz Kubilay Bey ile Vedide Hanım'ı sevdiğimizi, ancak Kubilay Bey'i çok cana yakın bulduğumuzu ve onun bizim öğretmenimiz olması konusunda yardımcı olmasını istedik... Vedide Hanım'\n kız kardesi Nezihe Hanım biraz soğuktu. Müdür bey isteğimizi kabul edince sınıfça kendisine sanldık veteşekkür ettik... öğretmenimiz Kubilay Bey, bizlergibi dershanede öğretimi pek sevmiyordu. 0 hep yaşayarak, görerek öğretimden yanaydı. Olaylan gözlemenin çok önemli olduğunu sürekli vurgular, fırsat buldukça bizi dershanedışına çıkanrdı. Karyağdığında dısan çıkanr, gözlem yaptınrdı. Imla derslehni bahçede ağaçlar altında yapardık. Gezigözlem, araştırma ve incelemeleredeftersizgitmezdik. Yaptığımız çalışmalan deftere yazardık. Ertesigünü okula döndüğümüzde, tahtaya sonılan yazar, yanıtlamamızı isterdi. Biz de notlanmızı incceler, sorularayanıtarardık. Un veyağ fabrikalannayaptığımız gezilen hiç unutamıyorum. lyi gözlem yapabilmemiz için elinden ne geliyorsa yapıyordu. 0 gezilene oluşan o kadar güzel anılanmız vardı ki... "Halide Hatun Mektebi'ne gi Kemer'deki Batta köyü incelediyordum. Ve 3. sınıfa geçmiş me gezimiz ile Topyatağı'ndaki tim. Ancak, Halide Hatun Mek pikniğimizi anımsamamak olası tebi küçüktü. 0 yıl Gazipaşa mı? Bugün düşünüyorum da ne Mektebi yeni yapılmıştı. Bizleri kadar özverili ve sorumluluk taoraya taşıdılar. Yeni okulumuzaşıyan bir öğretmenmiş o. Tam o yıl üç yeni öğretmen atanmış bir Cumhun'yet âşığı olarak yetı. Bunlar iki kız kardeş Vedide ve tiştirdi bizleri. Cumhuriyetin Nezihe Hocanımlar ile Mustafa önemini, yurt sevgisini ve insan Kubilay adında kumral, orta olma onurunun değerini bizlere boylugençbiröğnetmendi. Okul yaşatarak öğretti." öğrencisi Hacer Melahat özenç'in belirttiği gibi 1 Ekim 1926'da başlamışlardı öğretmenliğe. Kubilay Bey, Vedide Hanım ve Nezihe Hanım. Gazipaşa'ya da aynı gün gelmişlerdi üçü de. Mucizevi bir tarihle yine üçü de 1 Ekim 1929'da Gazipaşa Okulu'ndan aynldılar. 24 yaşındaki Kubilay öğretmen yedek subay olarak Menemen'e, Vedide Hanım Ayvalık'a, Nezihe Hanım da Izmir'e gittiler. Gazipaşa'dan aynldıktan 4 ay sonra, Kubilay öğretmen 23 Aralık 1929'da Cumhuriyete başkaldıran yobazlar tarafından Menemen'de katledildi. Onu öldürenler, Kubilay'ın öğrencisi Hacer Melahat özenç'in ifade ettiği gibi: "İnsan değillerdi." Hacer Melahat özenç, anılannı anlatırken gözyaşlannı tutamıyordu. Ve: "Biliyormusunuz Munis Bey, ben Cumhuriyetin ilk kuşağından olmanın yanı sıra bir devrim şehidi öğretmenin öğrencisi olmakla da onurluyum.." derken, sanki Kubilay'ı daima anımsayın dercesine sandıktan çıkardığı, Kubilay öğretmenle çekilmiş bir mezuniyet fotoğrafını, bana armağan etti... f ÇİZGtLİK KÂMtL MASARACI [email protected] HAYAT EPlK TİYATROSU MUSTAFA BILGİN TMSFNİN BATTK BANKALAR NEDENtYLE HAZtNEVE OLAN 47 MİLYAR DOLARLIK BORCU SÎLtNECEK..." hayatepik(a mynet.com B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 1/ Elazığ yöresinde yetiştirilen ve kaliteli bir kırmızı şarap veren üzüm cinsi. 2/Argoda 4 gizli yer... Pişmiş toprak ya da çimentodan yapılan kalınsu borusu. 3/ Baş g langıcı olmayan, öncesiz. 4/ "Acele eden, aceleyle gıden" anlamında eski sözcük. 5/ Çin ve Japonya'dan tüm dünyaya yaydmış bir strateji oyunu... Gundüz yapı 4 lan sinema ya da tiyatrogösterisi. 6/"Gölsa 6 nırdık ne zaman dalsak gözlerine" (F.N. 8 Çamlıbel)... Aşama. 7/ 9 Çanakkale Boğaa'nda, pek çok deniz kazasının meydana geldiği bir burun... "Üç gün vermedik sana / Adiloş Bebem" (Ahmed Arif). 8/Pirinçlepişirilenbirtüryemek... Ateş. 9/Argoda can sıkıcı kinıseler için kullanılan sözcük... Ekvador bölgelerinde yetişen bir meyve ağacı. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/ Amatör. 2/ Gölgede kalan yan... Görünüşe göre olacağı sanüan. 3/ Hisse, pay... Asya'da bir göl. 4/ Acımasız ve haksız davranan... Bir renk. 5/ Paylama, azarlama... Anadolu halklannın en eski ana tannçası. 6/ Anne... Kazak başkanlanna verilen ad. II Yaş ya da kuru erikle yapılan bir tür sebze yahnisi. 8/ Şöhret... "Dağlalesi'' de denilen ve mor renkli çiçekleri olan otsu bitki. 9/ Memelilerin derisinde asalak olarak yaşayan bir bök cek... Tavır, dprranış. ^ f ıı TARİHTE BLGÜN MIMTAZARIKAS 23 Arahk ı. ı ı tacic.mumtazarikan.com KUBİLAY'fN SEHİT OLMASIL TOPIANAKAK DEVLETE KAB$I SİLAHU EyL&UC 6/MfrT. «9» DİSİHİ'MEHDİ'İLANEDEN NAKÇİBEHDI TABİKATI ÜYES/ oeçy/ş MEHMer'iAr A&eASf/VA rwauf> U&IKII YAPMAKTA OIAV ÖS&ETMEN MUSnPA FEHİ* lOJSjLAY, BİR MAHSA A£K£&YLE MBÇILAgfUA PİICİU». DA6ILMALARI İÇİN UYAS/f'HAVAYAArSŞACnillNCA', SALPIİSAN YOSAZ1AR OUU yA£AlADILA/Z.£ON8A DA, KÖR 6İR D6£TEg£YLE BA$/NI KESİP, YEÇrL SAHCAŞlM TEPEÇİHE SEÇ//e0f{£X.âU A8APA İKİ BEKÇİYİ ÖLPÜ/&ÜLER KISA SÜHE İÇİNPE YE7İŞEN OZOU.BİRUKLERİ DUEUMA EGEMEN OİACA/C, YAKAIANAN £UÇLULASJN ÇO6U,MAK£MeC£ İÇAMA UÛKÛM 6İr£C£Krİt g Kubilay Bey'in sınıfa ilk girişinihiçunutamıyonım. Gözlerimizin içine bakarak 'Günaydın çocuklar, nasılsınız' dedikten sonra, 'Size şarkı öğreteyim mi' diye sormuş ve bizimle daha ilk günden sıcak bir iletişim kurvuştu. Biz de sınıfça kendisine çoktsındık. Müzikdersine Vedide öğretmen, dikişnakış derslehne Nezihe Hanım giriyohardı. Bol bol marşlar söylerdik. Vedide öğretmen uzun boylu, kıvırcık siyah saçlı, etine dolgun ve buğday tenliydi. Bize o da ~)k sevimli ve sıcak geliyordu. ğşetmenimiz Kubilay Bey ile MARMARA EREĞLİSt SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2004/127 Davacı Maliye Hazinesi tarafından mahkememizde açılmış bulunan muris Mannara Ereğlisi ilçesi, Muhacir Mah. Cilt: 2, Hane: 359'da nüfusa kayıtlı Sabit ve Aliye'den olma, Silistre 1900 d.lu Ganime Mağazacı'nın verasetinin sübutuna ilişkin davanın yapılan yargılaması sırasında, TMK 594. maddesi gereğince muris tzzet Mağazacı'nın mirasçısı olduğunu iddıa edenlerin üan tarihinden itibaren en geç 1 yıl içerisinde mirasçılık sıfatlannı mahkemeye bildirmeleri, aksi takdirde murisin mirasının maliye hazinesine kalacağı ilan olunur. Basın: 52615 BİRLEŞİK REHBERLER TURİZM KURBAN BAYRAMI KÜLTÜR GEZİLERİ PROGRAMI 1423 Ocak: tran (Tahran, Tebriz, tsfahan, Şiraz...) 1523 Ocak: Yemen (San'a, Thulla, Marip, Shibam...) 1623 Ocak: Endülüs (Madrid, Scvilla, Granada...) 1923 Ocak: Tarsus'tan Hakp'e. 1922 Ocak: Anadolu Tannça Şehirlerine bir gezi. 1922 Ocak: Troya. Assos, B«rgama, AlionoL. Tel: (0 212) 252 65 78/7980 www.kulnirgezUeri.com / bilgiia kulturgezjleri.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle