18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA GENCSES Korkutamayanşehir...îstanbul neden efsaneleriyle anılan bir şehir değil? tnsanların büyüye bakışı nasıl? Fantastik/korku edebiyatının bizdeki ustalarından Giovanni Scognamillo ile tartıştık • Düşünün etrafınızda binlerce }atır, türbe, cinci hoca gibi büyü ^e doğaüstü güçler ile alakalı elemanlar bulunuyor. Bir de "ak büyü-kara büyü" hikâyesi var, bu ak-kara meseîesi bizim eklediğimiz bir yargı aslında. AML TÜRKMAYALI '"Sizce istanbuTun, dünyanın diğer metro- poDerüıegöre tarihsel vegüncelaçıdan olum- hı veya olumsuz yanlan nelerdir?" - îstanbul'un dığer metropollere göre gö- ze batan en büyük olumsuzluğu, dağınıklı- gıdır. Bu dağınıklık, (veyaplansızlık), tama- raen düzensizliğinden kaynaklanıyor.Yani kesinlikle kasıtlı bir mimari tasanm değil. Ancak tanhsel olarak çok büyük bir avan- tajı var.Genelde formül olarak kullanılan 'iki krta iki külrür" sloganı. aslında göz ardı edil- rnemesı gereken çok önemli bir unsur. îstan- bul esrarengiz bir şehir özellikle eski kalın- tılan ile... Mesela tarih boyunca da bir sürü efsanevi söylentiler mevcuttur. Bunlardan bir tanesi, Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'ya girdiğin- de içeride ayin yapan papazlann o anda yü- riiyerek duvardan geçip kaybolması olayı- dır. Bu yüzden o dönemlerde Ortodokslar arasında, Istanbul'ungen ahnması ile birlik- te bu papazlann geri dönerek ayine kalan yerden devam edeceklerine dair bir inanç vardır. Büyü kavramı ve kökenl •'Peki büyü kavranu tam olarak nedir? Biz- deki yansımalan nasıldır?" - Millet veya ülke kavramlannı bir kenara bırakın, en eski topluluklarda bile "büyü" kav- ramı var. Tabii ki bu büyüye inanmak anla- mına gelmez, büyü sonuçta kullanım şekli bi- linmeyen güçlerin birlikteliğidir bana göre. Mesela nazar da bu "tanımlanması zor olan güç" kategorisine dahil. Büyüyü iki boyutta inceleyebiliriz, parap- Giovanni ScognamiDa, doğduğu 1929 yıhndan bu yana Istanbul'un "vampir avcısr ohna görevini sürdürüyor.figüıçgelebiHr ama onaböylediyenkrvar. (Fotoğraf: MURAT ÇÖPÇÜ) sikoloji ve batıl inançlar... Mesela parapsikolojik boyuru özellikle SSCB zamanında Staün'in araştırttığı konu- lardan birisi. Yani günümüzdeki siyasetin bi- le. her ne kadar reddetse de, bu konulara il- gisi var. Kişisel olarak benim bu konudaki inan- cım, büyünün, ona inanmayan insanı etkile- mediğidir. Aynca büyü yaparken kullanıldığı iddia edilen sihirli sözcükler veya materyaller ta- mamen kültürel unsurlar veya büyücünün kişisel tercihleridir. Aslında bize çoğu za- man masal, efsane veya rivayet gibi gelse de biz büyü ile iç içe yaşayan bir toplumuz... Düşünün etrafinızda binlerce yatır, türbe, cinci hoca gibi büyü ve doğaüstü güçler ile alakalı elemanlar bulunuyor. Bir de "ak bü- yü-kara büyü" hikâyesi var, bu ak-kara me- selesi bizim eklediğimiz bir yargı aslında. Yani bize göre yanlış veya olumsuz olan her şey kara büyüye giriyor. Bize yardım et- tiğine inandtklanmız ise "ak". "Neden Türkiye'de edebiyatçılar fantastik konulardan bu kadar uzak ? Örneğin Lovec- raft bir Cthulhu Mitosuyaratn ve de buna gü- nümüzde büe ciddi anlamda inanan binler- ce insan var..." - Türkiye'de özellikle fantastik ve polisi- ye edebıyat geleneği yok. Mesela polisiye ye- ni yeni yazılmaya başlanan bir alan.Lovec- raft'a gelince, kesinlikle bu ışi bana göre en iyi yapan iki kişiden birisi, öteki de Edgar Allan Poe. Cthulhu konusunda şunu söyle- yebüirim: Ashnda insanlar da biraz bu tip şey- lere açık oluyorlar kimi zaman.Mesela Nec- ronomicon'un -Cthulhu'da bahsi geçen, Lo- vecraft'uı insanlan varolduğuna inandırdığı kitap- bir sürü kopyasını bastılar, bir tane ben de aldım, ancak böyle bir şeyin tamamen kurgusal olduğunu ve de orjinalinin bulun- madığını biliyorum. Batı ve Türk edeblyatı karşılastırması Demek ki bu. insanlann kurgusal eleman- lara açık olması ile ilgili bir durum. Bazen bu noktalara kadar taşınabiliyor. "Korku ve efsane karakteıîerinde Baü ile Tüıidye arasında çok büyük bir farktahk var. Örneğin Avrupa edebiyatında korku karak- terleri en azından görünüş itibanyle insana dair özeüıkler taşırken -örneğin Drakula-, bizde hep 'şekli şemaH bilinmeyen' bir gulya- bani veya karabasan örnekleri var" - Türk mitolojısi gerçekten A\Tupa'nınki kadar korkutucu ve de çarpıcı değil. insanı okurken dehşete düşüren veya endişelendi- ren öğeler çok azınhkta... "Son olarak güncel bir kurguya dönelim: Matrk. Sizce Matris 'in ulaşmak istediği nok- ta nedir?" - Bence bu film, gitmek istediği veya iz- leyiciyi götürmek istediği yerden uzaklaşmış, berü o kadar etkilemedi. Mesela Neo, 4 adam- la dövüşse ilginç olabilirdi ama 104 adamla dövüşmesi sizi çok ayn bir yere götürüyor, vermek istediği etkiyi abartıyor, bu da etki- nin azalmasına neden oluyor. Matrix felsefesini pekala bir Hıristiyan propagandası olarak da ele alabiliriz, çünkü bu felsefenin temellen Hıristiyanlıkla ala- kalı öğelerden oluşuyor. Hayatın bütün tatlı ipuçlan Çengelköy'ün tatil günlerinde dolup taşmasma neden oluyor Nostaljik ve tarihi bîr semt • Eğer siz de çok katlı apartmanlarda ofurup kapı komşunuzu bile tanımıyor olmaktan şikâyetçiyseniz, hafta sonlan Çengelköy'de geçireceğiniz birkaç saat bile size çok iyi gelecektir. FİLİZAKAYDEV Çengelköy. sizi balıkçılan, tarihi ekmek fınnı, börekçisi ve ahşap evleriyle karşılayan, hafta sonunu dostlannızla bir- likte huzurlu bir şekilde ge- çirmenizi sağlayabilecek, sım- sıcak insajüarla dolu bir yer. Tabii sizi karşılayacaklar ara- sında manav tezgâhlannın her birinde mutlaka kendine yer bulan Çengelköy bademi de \ar. Tarihi semt, adını, 19. yüz- yılda Osmanlı deniz ku\"vet- lerinde görev yapmış olan Çen- geloğlu Tahir Paşadan alıyor. Kattl çınar Lale Devri ile tûketim uç noktalara çıkınca. Boğaziçi saraylarla dolmuş. 1783 'te ya- pılan Sadullah Paşa Yalısı da bugün. dönemin en somut ör- neklerinden biri olarak Çengel- köy'de hâlâ ayakta durarak ta- rihe meydan okuyor. Semrin önemli mekânlann- dan Çmaraltı Kahvesinin he- rıen yanında yaklasık 780 yıl- lJc koca bir çınar ağacı bulu- Orhan Seyfi Orhon da bir şiirinde şöyle yazmış: Boğaz'ın heryeri birparça değişmiş şimdi, Yine Çengelköyü lakin öyle! Bahçeler, bağlar, ağaçlar. evler... Yine sessiz, yine lakin öyle! Elliyıl köyden uzak kalmışken Tanıdım: îşte benim doğduğum ev! tşte, en eski mahallem, sokağım! Çengelköy Geçiyor aynı sokaktan hâlâ Kendi halinde vakur insanlar... îşte hiçfasılasız dört mevsim Köye lezzet dağıtan bostanlar! tşte hlsımlı o bağlar ki bütün dünyada Yoktur eşi! Sonbahar oldu mu dallar eğilir, Sararır ayvalar altınlaşarak Meyve halinde verirler güneşi. Tanıdım: Çarşının en ihtiyan Başı göklerde asırlık çınarı. Bir tevekkül katıyor manzaraya. Çekilen eski kayıklar karaya. Öyle hoş biryüzü vardır ki köyün. Birgören artık unutmaz neresi? tşte, kış vaktı coşup çağlarken, Yazgelip kupkuru kalmış deresV... nuyor. Bu çınann da bir hikâ- yesi var: Yaşlı çınar. 'Katil Çınar' olarak da biliniyor. Ri- \-ayete göre, çınann kuru dal- lanndan biri çay bahçesinde oturan bir adamın üzerine düş- müş ve adamın ölümüne ne- den olmuş. Yaşlı çınann hikâ- yesi kulağa pek hoş gelmese de Çengelköylüler bu çınann altında denize karşı oturup yorgunluklannı atmaktan vaz- geçmiyor. Eğer siz de çok katlı apart- manlarda oturup, kapı komşu- nuzu bile tanımıyor olmaktan şikâyetçiyseniz, hafta sonlan Çengelköy'de geçireceğiniz birkaç saat bile size çok iyi gelecektir. Çengelköy'ün farklılığının nedeni aslına çok basit; Çen- gelköy'de oturan hemen he- men herkes birbirini tanıyor, insanlann yüzü hep gülüyor. Hayatın bütün bu tatlı ipuçla- n Çengelköy'ün tatil günle- rinde dolup taşmasına neden oluyor. Geçmtşten günümüze Boğazın eşsiz semtlennden biri olan Çengelköy, insanla- ra ve kalabalığa alışmış kedi- leri ile de biliniyor. Kedilerden ürküyorsanız bu sizi biraz ra- hatsız edebilir. çünkü Çen- gelköy'ün kedileri oldukça ce- sur. Sizinle kırk yıllık dostmuş gibi kucağınıza atlayabiür, ba- cağınıza sürtünebilir, yanınız- da durup sizi bekleyebilirler. Hazırlıklı olun. Ahşap evleri ve tarihi yapı- lanyla geçmişi günümüze ta- şıyan, dışardan bakıldığında küçük ama içine girildiğinde kocaman yürekli insanlanyla ve pek çok güzelliğiyle insa- nı karşılayan, Çengelköy'ün kapılan sadece kendi sakinle- rine değil, yıllardrr onu ziya- rete gelen bütün misafirlerine de ardına kadar açık. Bütün bu özellikleri. Çengel- köy'e gelen çoğu ziyaretçiyi semt sakini yapmış. Haftaso- nunuzu Boğazuı tarihi incisi Çengelköy'e ayınn, kim bilir belki siz de bir Çengelköylü olursunuz? istanbul'da •ES 1 vermeden yaşamak ALPAYTEKtV Hiç durmadan dans eden gençle- ri, sabahın erken saatlerine kadar sü- ren eğlenceleri. yerli ve yabancı bir- birinden ünlü müzisyenleri ile eğ- lencenin başkenti îstanbul. Tarihinden günümüze miras kalan binlerce efsanesi ile uluslararası alanda hiç de azımsanmayacak bir üne sahip olan îstanbul, özellikle son yıllarda düzenlenen birbirinden önemli ve büyük çaptaki festival ve organizasyonlan ile dünyanın gö- zünü kendi üzerine çekmeyı başar- dı. îstanbul bu ilgiye pek de yaban- cı değil aslında. Farklı kültürlere binlerce yıldır başkentlik yapmanm verdiği kendi- ne has yapısı ile o, asırlardır, birçok güç âşıklısı imparator tarafindan ele geçirilmek istenen bir sultandı za- ten. İstanbul'un hareketl Şımdilerde, bütün gücü elinde bu- lunduran sultanın tek amacı ise insan- lannı doyasıya eğlendirmek oldu. is- tanbul'da düzenlenen organizasyon- lann ardı arkası kesilmiyor. Son za- manlarda özellüde yaz aylannda ger- çekleştirilen eğlence toplantılannın ağırhğı kış aylanna da kaymaya baş- layınca eğlence ve kültür, IstanbuFu çepeçe\Te saran bir doku meydana ge- tırdi. Çeşitli kuruluşlann düzenlediği festivaller sayesinde, Istanbullular dünyaca ünlü müzik ustalan ile bir- araya geliyor. Bu organizasyonların yani sıra, sayısı her geçen gün artan müzik kulüplen. özel tiyatrolar ve grup- lar, yine kendi olanaklan ile kentin kültür meraklılanna birbirinden fark- halternatiflersunuyor. Müzik ile kül- türüa buluştuğu bu anlarda da tek amaç. her şeye rağmen "inadına eğ- lencejf' paylaşmak olunca, geriye bi- raz olsun günlük hayatın sıkıntıla- nndan sıynlmış binlerce mutlu yüz kalıyor. Mutlu yiizler bırakmak Geride mutlu yüzler bırakmak kavramı, insanlar için hayat şartla- nnın gittikçe zorlaşması nedeniyle önemini arttırmaya başladı. Bunun farkında olan ve kültüre yatınm yapan organizatörler de ts- tanbulluların yüzünü güldürmeye devam edecek gibi gözühüyor. SÎNEMA ELEŞTÎRİSÎ Beyaıperdenin ergengünleri Onüç (Dram) Yönetmen: Catherine Hardwicke Senaryo: Nikki Reed, Catherine Hardwicke Görüntü yönetmeni: Elliot Davis Müzik: Mark Mothersbaugh 2003, <4BD/Ingiltere, 100 dk. Oyuncular: Evan Rachel Wood, Nikki Reed, Holly Hunter, jeremy Sisto, Brady Corbet, Deborah Kara Unger, Kip Pardue, Sarah Clarke, VanessaAnne Hudgens, Ulysses Estrada, Sarah Cartwright. HANDEGÜNER Yönetmen Catherine Hanhvkke ılk filmi "Onüç" ile beyazperdeye imzasını atarken. Amerikan sınemasının meyve veren ağacı "yeniyetnıelere" farklı bir açıdan bakıyor. Özellikle genç kızlann hızlı kabuk değişiminın ve bu değişimın geureceği muhtemel sorunlann altını çiziyor. Klasık başlangıcına rağmen son derece çarpıcı süren film, 13 yaşındaki Tracy'nin temkinli hayatının ve başanlı öğrenci kirnliğinin. ergenlik ve kendini tanıma sürecine girmesıyle sarsılmasını en ince detayına kadar anlatıyor. Genç kızın bu kritik döneminde yaptığı iç yolculuğunun rehberi, aynı dönemi çok daha yırtıcı karşılayan Evie olur. Tracy bu sayede o güne kadar farkında olmadığı seks, uyuşturucu ve içki üçgeni ekseninde dönen "eğtenceH" dünyayı keşfeder. Film özellikle hızlı büyüyen bir kuşağın tahmini kolay ama inanılması güç dünyasını olabilecek en açık biçımde ele alıyor. Sundance ödüllü senaryo, filmin başrol oyunculanndan Nikki Reed'in onüç yaşındayken tuttugu günlükten yola çıkılarak yazılmış. Gerçeklik pa>ı bir hayli fazla olan ve sistemın gençlerin yaşamında açtığı yaralan bu denli yalın ortaya koyan film Amerika'da aileler tarafindan rahatsız edici bulundu. Hatta. vizyona bomba gibi düştü diyebiliriz. Günlerce tartışılan film, Amerikalı ailelerin ızlemeye bile tahammül edemedıkleri olaylan kendi çocuklannın da yaşamış olabilecekleri gerçeğini ailelere gösterdi. 2 Ocak' tan beri gösterimde olan bu özgün yapım, anavatanı Amerika'da yarattığı etkiyi Türkiye'de tekrarlayamadı. Vizyondaki diğer filmler arasından sıynlamadığından mı, yeterince ilgi çekici bulunmadığından mıdır bilinmez ama biz fiimi pek de kendimıze yakın bulmadık. Gençlik dönemlerinde çeşitli sapkınlddarla hayatını kaybeden ya da geri dönülemeyecek hatalar yapan gençlerin sayısının gerek Amerika'da gerek Türkiye'de her geçen gün arttığı bir gerçek. Eğer onüç yaşınızdaysanız ya da onüç yaşında bir çocuğunuz varsa filmi seyretmeniz size yeni bir bakış açısı kazandırabilir ya da sadece senaryo, görüntü ve müziğin kusursuz uyumunu görmek isteyenler için hâlâ vızyonda olan "Onüç" filmini mutlaka izlemelisinız. GÜNÜN AKTİVİTESİ Korku sineması ve 'Okul'fHtnipaneli Bahçeşehir Üni\ersitesi îletişim Fakültesi Dekam Prof. Dr. Deniz Bayrakdar, Sinema- Tv bölümü öğretim görevlileri Giovanni Scognamillo ve Kaya Özkaracalar, Okul fılmi yapuncısı Sinan Çetin. fıhnin yönetmenleri Durul Taylan ile Yağmur Taylan ve senaristi Doğu Yücel; Bahçeşehir Üniv. tletişim Fakültesi tararuıdan düzenlenen 'Korku Sineması ve Okul Filmi' konulu panelde buluşuyorlar. Bir tür olarak korku sineması, Türk sinemasında korku filmi örnekleri ve Okul fiuninin bu bağlamda konumunun tartışnacağı panele kahlımınızı bekleriz. Yer: Bahçeşehir Üniversitesi îletişim Fakültesi Konferans Salonu Eski Londra Asfaltı, Incirli Kavşağı, Mehmetçik Sok. No:2 Bahçelievler Îstanbul Tarih /Saat: 22 Ocak 2004, 14:30 İrtibat için: Canan Balan e-posta:canba\anlbahcesehir.edu.tr 7e/; 0212 442 18 16/252 Bu sayfa Bahçeşehir Üniversitesi Îletişim Fakültesi öğrencileri tarafindan derlenen haberlerden oluşmaktadır. Katkıda bulunanlar: Bahçeşehir Üniversitesi Fotoğraf ve Video Kulübü (Ünifoto), Ebru Özbakır, Alp Aytekin, Filiz Akaydın. Anıl Türkmayalı, Hande Ğüner, Dağhan Gürkanlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle