27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2003 CUMARTESİ HABERLER DUimDABUGUN ALİ SİRMEN Dugun Recep Tayyip Bey'in oğlu Necmettin Bi- lal yann evleniyor. Medyanın bu düğüne ilgisi had safhada. Normaldir, topluluklar, peri masallannı, evli- lik haberierini görkemli düğünleri çok severier. Medyanın ilgisini de onlann talebi beliriedi- ğine göre... Tayyip Erdoğan ailesi, kamuoyunun düğü- ne gösterdiği ilgiden rahatsız, bunalmış durum- da. Politikacılann, kamu alanına girmediği sü- rece aile yaşamlannın, özel hayatlannın ka- muoyu önüne çıkmasından rahatsız olmalan- nı normal ve saygıyla karşılamak durumunda- yız. Ama kamuoyunun ilgisi yüzünden her iki ai- lenin bireyleri de kameralann kuşatması altın- da. Necmettin Bilal'in müstakbel kayınpede- ri, damat beyin kendisi, terzisi, hatta gelin evi- ne öteberi götüren market çalışanı genç ço- cuk, herkes ama herkes ilgi odağı. Gülümseyerek seyrediyorum ekranda olan- lan, birTV muhabiri müstakbel eşinin evinin ka- pısına gelmiş olan Necmettin Bilal'in yüzüne doğru uzatıyor mikrofonunu ve adeta yalvanr- casına, - Şabahtan beri buradayım ne olur bir şey- ler söyleyin diyor. Damat bey somurtuyor, muhabire bakmıyor bilesfenks kadarsessiz, giriyorapartımandan içeri, kapıyı da ardından hızlıca kapatıyor. • • • Genç muhabir arkadaşa bakıyor, sıkıntısını anlıyor, onun için üzülüyor ve 38 yıl önceye gi- diyorum. 1965 yılı sonbahannda doktora yapmak üze- re Paris'e giderken Akşam gazetesinin de Fran- sa muhabiriiği görevini üstlenmiştim. Ben Fransa ve Avrupa'daki sosyal ve poli- tik gelişmeler, General De Gaulle'ün siyaseti gibi konulara yoğunlaşıp bunlaıia ilgili yazılar göndermeye hazırlanırken bir gün kaldığım otelin telefonu çaldı. Gazeteden anyoriardı. 1965 seçimlerine kadar başbakanlık yapan Suat Hayri Ürgüplü'nün oğlu Hayri Ürgüp- lü, Osmanlı Hanedanı'ndan olan Fazıla Ha- nım ile evlenecekti. Düğünü takip etmemi istiyortardı. Biz neye niyetleniyorduk, kısmetimize ne çıkmıştı. Ama yapacak bir şey yok. Gazete bu konuy- la ilgileniyor. Gel gör ki, ben de fotoğraf makinesi de ora- ya buraya kolayca gidecek taksi parası da yok. Ne yapacağız?... Hemen o günün en fazla satan bulvar gaze- tesi France Soire'ın kapısını çaldım. - Elimde güzel bir öykü var. Atatürk Cumhu- riyeti'nde, bakanlık ve başbakanlık yapmış bir zatın oğlu bir Osmanlı Prensesi ile Paris'te ev- lenecek, ben size röportajı ve öyküyü veririm, siz de bana bir fotoğrafçı verin! Öykü o tür Fransız gazetelerinin bayıldığı türden, bana bir fotoğrafçı bir de içinde tele- fonu bulunan bir arabaverdiler. * • • Gel gelelim, gelin hanımın Passy'da kaldığı evin kapısına dayanınca, beni kibar bir biçim- de geri çevirdiler. - Düğün ile ilgili haber vefotoğraflarGökşin Sipahioğlu'na verilmiştir, bu iş onun tekelin- dedir dediler. Ben yine konsolosluktaki, büyükelçilikteki kişilerden aldığım bilgileri falan geçiyorum ga- zeteye ama elimde France Soire'ı memnun edecek haber ve fotoğraf yok. Son çare, Suat Hayri Bey'i belkiyorum. Gel- diği gün, yine malum araba ve fotoğrafçıyla bir- likte Hotel Napoleon'un kapısında kendisini yakaladım. Uzaktan da fotoğrafçı resimlerimi- zi çekiyor. Durumu anlattım, bilgi istediğimi söyledim. Suat Hayri Bey kendisini bir kez bile tanıyan- ların bildiği o kibar ve zarif üslubunu zorlaya- rak beni kibarca payladı. - Bu bizim özel yaşamımız lütfen bizi bu ko- nuda rahat bırakın! dedi ve döndü gitti. Yanında bulunan ve daha önceden konso- losluktan tanıdığım zat, bana "burada bekle" gibi bir işaret yaptı. Ben çarnaçar kapıda bekliyorum, fotoğraf- çı ve şoför sabırsızlanıyor... Yanm saat sonra tanıdığım görevli genç ya- kışıklı bir adamla çıktı. Ona doğru seyirttim. - Ne yaptım da Sayın Ürgüplü beni payladı? derken genç yakışıklı adam sordu: - Ne oluyor? - Efendim, dedim, ben burada hukuk ye si- yasal bilimler doktorası yapan bir öğrenciyim, aynı zamanda da Akşam'ın muhabiriyim. Ga- zetem bu düğünü izlememi istedi. Doğrusu ne hanedan hikâyesi bilirim ne de bu peri ma- salı umurumda ama işim bu yapmam gerek. Suat Hayri Bey'in Galatasaray'dan büyüğüm olmasından cesaretlenmiştim. Damat Bey de, Galatasaraylı abilerimdenmiş ama azar yedim. Kibar yakışıklı genç adam. - Üzülmeyin dedi. Türkiye'de çıkan kimi ya- zılara kızmış da ondan böyle, siz bana sorun, inanın en yetkili ağızdan bilgi alacaksınız. Ayaküstü konuştuk, bu arada uzaktan fotoğ- raflar çekiliyordu. Sonradan uyandım ki, ben damat Hayri Ür- güplü ile konuşuyordum. Ertesi gün, fotoğraflar ve haberleri özel ulak- la ilettim. Gökşin Sipahioğlu gibi bir basın devinin te- kelindeki haberi kenarından kıyısından almış, çok kişiyi atlatmıştım. Nikâh günü öfkesi geçmiş olan Suat Hayri Bey yanıma geldi, hal hatırdan sonra hangi yıl mezunu olduğumu sordu, gönlümü aldı. llk muhabiriik olayımdı, otelin kapısında ka- lakaldığım o yanm saati ise ömrüm boyu unut- madığımdan Show TV muhabirinin gelin ha- nımın kapısında yaşadıklannı yüreğimin deri- ninde hissettim. Ürgüplü ailesi kibar ve uygar bir aile idi. Devlet Bakanı Şahin, 58. ve 59. hükümet dönemlerinde açıktan atama izni verildiğini söyledi Belediyelerekadro kolaylığı• CHP'li Oğuz Oyan'ın soru önergesini yanıtlayan Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 58. 59. hükümet dönemlerinde belediyeler ve il özel idarelerine toplam 258 işçi ve memuru açıktan atama izni verildiğini bildirdi. Belediyelerden 54 personelin de diğer kamu kurumlanna nakledildiği anlaşıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet AB Şahin'in CHP Grup Başkanvekili Oğuz Oyan'ın soru önergesine verdiği yanıtlar, çoğunluğu AKP'lı belediyelere sağlanan kadrolaşma kolaylıklannı bir kez daha ortaya koydu. Şahin, 58. ve 59. hükümet dönemlerinde belediyeler ve il özel Kadrolaşma sürüyor 28 vergi denetmeni tayin edildi Defterdarlıkta memıır kıyıım ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK Istanbul Defterdarhğı'nda vergi denetmeni olarak çalışan 28 kişi ta- yin edildi. Tayinlerin AKP'nin ata- dığı ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafindan onaylan- mayan Gelirler Genel Müdürii Os- man Anoğlu'nun talimatıyla ger- çekleştirildiği bildirildi. Görevden idarelerine toplam 258 işçi ve memuru açıktan atama izni verildiğini bildirdi. Belediyelerden 54 personele de diğer kamu kurumlanna geçiş izni verildiği anlaşıldı. Oyan, soru önergesinde 58. ve 59. hükümetler döneminde mahalli uzaklaştınlan vergi denetmenleri, "İstanbuTda20yıh aşkın süredirça- bşan denetmenİerin tayini çıkmaz- ken 10 yılhk memurlann tayininin çıkmasınuı anlamh okrağumı" be- lirtti. Bürokrasinin üst kademelerinde kadrolaşmayı tamamlayan AKP'nin, şimdi de iller bazında kendi yandaş- lannı kayırmaya yönelik tayin, ter- idarelerden toplam kaç personelin diğer kamu kıirum ve kuruluşlanna nakJine izin verildiğini ve açıktan atamalan sordu. Şahin soru önergesine verdiği yanıtlarda başbakanlığın 19 Temmuz 2003 tarihli genelgesiyle bu tarihten başlayarak diğer kamu kurum ve fı ve atamalannın sürdüğüne dikkat çekildi. Yetkililer, Defterdarlıkta büro başkanı olarak çalışan Ali Baş'ın tayinlerin çıktığı sırada izin- debulunmasırunda*tayinlerinplaiK- h yapıküğmın" göstergesi olduğu- nu savundu. Konuyla ilgili görüş- lerini ahnak istediğinıiz Ali Baş'ın izinli, Defterdar KadirBoy'un da ye- rinde bulunmadığı belirtildi. kuruluşlanna naklen geçişlerin durdurulduğunu bildirdi. Şahin'in verdiği yanıtlardan, 58. ve 59. hükümetler döneminde belediyelerden toplam 54 personelin diğer kamu kurumlanna geçişine izin verildiği anlaşıldı. Istanbul büyükşehir belediyesinden toplam 16, Ankara büyükşehir belediyesinden 4 personelin çeşitli kamu kurumlanna geçişine izin verildiği görüldü. 54 belediye çalışanı, Bayındırhk ve Iskân Bakanlığı, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlık, Ulaşturna, tçişleri ve Çevre ve Orman bakanlıklanna nakJen geçiş yaptı. Şahin, 58. ve 59. hükümetler döneminde yerel yönetimlere verilen açıktan atama sayısının toplam 258 olduğunu bildirdi. 58. hükümet döneminde 18 Kasım 2002 tarihinden 13 Mart 2003 tanhıne dek toplam 87 işçi ve memura açıktan atama izni verilirken: 59. hükümet döneminde 14 Mart 2002 tarihinden 16 Temmuz 2003 tarihine dek bu rakam 17l'e yükseldi. tstanbul büyükşehir belediyesine 22 açıktan atama izni verilirken, AKP'li bırçok belediyeye de bu olanağın tannıması dikkati çekti. ISDEMİR'ede elattılar • Seçimlerde AKP adayı olan Celalettin Döver, İSDEMÎR'de mali ve idari işlerden sorumlu genel müdür yardımcısı oldu. ANKARA (ANKA) - AKP'nin kadrolaşma girişimleri hız kaybetmeden sürüyor. Bir dönem Özelleştirme Idaresi Başkanlığı için de adı geçen ve genel seçimlerde Muğla'dan milletvekih adayı gösterilen Celalettin Döver, ISDEMÎR'de mali ve idari işlerden sorumlu genel müdür yardımcılığına getirildi. İSDEMlR'in organizasyon yapısında bazı değişikliklere gidildi. Bu kapsamda, mali işler ile insan kaynaklan ve idari işler genel müdür yardımcılıklan iptal edilerek yerine mali ve idari işlerden sorumlu genel müdür yardımcılığı kadrosu oluşturuldu. Bu göreve de, 3 Kasım seçimlerinde Muğla'dan milletvekili adayı olan, ancak seçilemeyen Celalettin Döver getirildi. Döver'in ismi bir dönem Özelleştirme Idaresi Başkanlığı için de geçmişti. Organizasyon yapısındaki bir diğer değişiklikle de, işletmeler genel müdür yardımcılığına bağlı olarak, istihsal grup başkanlığı kadrosu oluşturuldu. Bu göreve de Zafer Zihni GüDe atandı. Gülle'ye demir üretim başmüdürlüğü ile çelikhane ve haddehaneler başmüdürlükleri bağlandı. ISDEMlR'de satış ve pazarlama genel müdür yardımcılığına da Dr. Suhat Korkmaz getirildi. ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN CHP Grup Başkanvekili Koç MM Eğitim ümmetin bakanlığı değMr ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Talim Terbıye Kurulu'ndaki görevlerinden uzaklaştınlan ve haklannda soruşturma başlatılan öğretmenler, dün CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'u ziyaret etti. Koç, 167 öğretmenin görevden uzaklaştınlmasını "öç alma" olarak nitelendınrken Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeHk'in "kafasınının arkasındaki köktendinci, radikal yaprianmaya uygun alrvapı hazıriama amacı taşıcfağını n söyledi. Koç, "Bakanlığm adı, Mıllf Eğitim Bakanlığı'dır, ümmetin bakanbğı, değüdir" açıklamasını yaptı. Öğretmenlerin TBMM'ye girişine izin verilmediği için Koç'u ziyaretleri planlanandan yanm saat sonra başlayabildi. Koç, Talim Terbiye Kurulu'nda göre\- yapan 167 öğretmenin Altındağ'daki hahc eğitim merkezlerine dağıtıldığını \e haklannda soruşturma Hükümet, anayasa değişikliğinde nitelikli çoğunluk olan 367 rakamına ulaşıyor AKP'nin yeni transferi Zeydan • Talim Terbiye Kurulu'ndaki görevlerinden uzaklaştınlan öğretmenleri kabul eden CHP'li Koç, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "kafasınının arkasında köktendinci, radikal yapılanmaya uygun altyapı hazıriama amacı taşıdığını" söyledi. Mustafa Zevdan. ANKARAmAKKÂRt (Cumhuri- yet) -AKP iktidan, anayasa değişikli- ğinde nitelikli çoğunluk olan 367 raka- mına, Hakkân Milletvekili Mustafa Zeydan'ı transfer ederekulaşacak. Ikin- ci kuruluş yıldönümü olan 14 Ağus- tos'taki törende partiye katılacak mil- letvekili sayısının 4'ü bulabileceği be- lirtildi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı olan Zeydan, partisinden aynlıp AKP'ye geçeceğini dün Hakkâri'de açıkladı. Zeydan, "ANAP'taikenbizmeteençok ihthacdmulanHakkâriVbekknenhc- metigötüremeyeceğimdendolavibuka- ran aldım" dedi. Zeydan geçmiş dönemlerde DYP'den milletvekili seçilip Demokrat Türkiye Parrisi'ne geçti, oradan da aynlıp ba- ğunsız olarak millerv ekili seçildi. Zey- dan, parlamentoya girdikten sonra ANAP'a kahldı. AKP yönetimi, gelecek dönem he- deflediği anayasa değişikh'ği, kamu yö- netimi ve yerel yönetim tasanlan gibi köklü düzenlemelerden önce nitelikli çoğunluk sının olan 367'yi aşmayı he- defliyor. Zeydan'ın da katılımıyla AKP'nin sandalye sayısı 367'ye ulaşa- cak. Ancak TBMM Başkanı oy kulla- namadığı için iktidann genel kurulda- ki çoğunluğu 366"da. 14 Ağustos'taki törende 3 milletvekilinin daha partiye katılabileceği belirtihyor. Kulislerdeki transfer listesinde, CHP'den aynlan Ağn milletvekili CetnalKaya \e Bat- man milletvekili Nezir Nasıroğlu ile Mardin bağımsız milletvekili Süley- man Böiünmez'in adlan geçiyor. başlatıldığını anlatuicen, "MflB Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeKk, kafasmın arkasmdakini yaşama geçirmek için Türk milli eğitim sistemini değiştirme yönünde adımlar atiyor" dedi. Cehk'in 2000 yılında TBMM'de yaptığı bir konuşmada "bu insanlann çoğu belhbir sendikanın üyesi" dediğini anımsatan Koç, "Bir kamu çanşanının sendikaya üye obnası suç mudur? Kendilerinin düşünceleri bellL Fırsat buldukça adun adun ilerthorlar. Kafalanndaki iktidara bağımlı, köktendinci, radikal yapılanma>a uygun bir altyapı kurmav'a çahşıyoıiar. NKetleri, radikal düşüncelerine taviz verecek ortamı hazuiamak" açıklamasını yaptı. Koç, öğretmenlenn 8 yıllık eğitime geçişteki katkılanna dikkat çekerken, "Vapüan, bu öğretmenlerden öç almadır. Alanı boşaltmadır" dedi. "Bakanhğın ismi 'Milli', orası ümmetin bakanlığı değüdir" diyen Koç, "Yapüan bir knımdır, temeh' ideolojiktir. Buna idari yargının gereken cevabı vereceğini ümit edjyoruz" görüşünü dile getirdi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Magazin haber merakından mı, yoksa haber krtlığından mı nedir bü- tün gazete ve televizyonlanmızın son günlerdeki değişmez en önemli ha- beri, Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bi- lal'in düğünü. Tayyip Erdoğan'a, eşi- ne, dünürlerine, gelin ve damada mutluluklar dilerim. Ancak işin bu kadar suyunun çıkanlması da doğ- rusu rahatsız edici. 23 yaşındaki genç bir delikanlı ile 17 yaşındaki türbanlı bir genç (ozın ev- liliği üzerine çok şeyler yazılabilir. He- nüz lise öğrencisi iken, bir kız çocu- ğunun okulu bırakıp evlenmesi aca- ba ne kadar sağlıklı? O kız çocuğu bel- li ki artık eve kapanacak. Çünkü 17 yaşındaki bir türbanlı kızın başka ne yapması beklenebilir ki? Bundan son- raki aşama çocuk doğurmasıdır. Ga- zete ve televizyonlarımız Başbaka- nın dede olması haberlerine yoğun- laşırlar. Bir süre de öyle oyalanırız. Gönül isterdi ki, 23 yaşındaki bir 17 Yaşmda ve Görücü Usulü erkek çocuğuyla 17 yaşındaki bir kız çocuğunun evliliğinin sosyolojik ve psikolojik sonuçları değerlendirilsin. Çünkü dünyada evlenme yaşı gide- rek yükseliyor. Türkiye'de de bu oran eskisine göre yükseldi. örneğin ge- lin Reyyan Uzuner, aradan yıllar ge- çince "Ben neden eğitimime devam etmedim?" diye hayıflanmayacak mı? Evlendikten sonra eğitimine devam edip etmeyeceği konuşulsa daha iyi olmaz mıydı?. AKP'nin önde gelen liderterinin eş- lerinin çoğu kapalı. Birçoğu da ev- lendikten sonra kapanmış. Birçoğu mesleğini terk etmiş ve bir anlamda erkek egemen sisteme boyun eğmiş. Şimdi de türban kavgası nedeniyle, büyük ölçüde kamu alanı dışında hayatlannı sürdürmek zorunda ka- lıyorlar. Erkekler kavga ediyor, olan kadınlara oluyor. • • • Bütün bu endişeleri boş yere dile getirmiyorum. Islami kesimlerdeki ka- dın erkek anlayışını araştıran bir insan olarak, kadınlar adına endişe ediyo- rum. Çünkü çok satılan ve çok oku- nan Islami krtaplarda, kadın konusu önemle ele alınıyor. Bu kitaplann he- men hepsinde kadının iş hayatına gir- memesi, evinde oturması, çocuk do- ğurup çocuk yetiştirmesi isteniyor. Erkeğin istek ve emirlerini yerine ge- tirmesi de en birinci görevi olarak di- le getiriliyor. Bu anlayışlar, Islami kesimlere yol gösteriyor. Nitekim bu nedenle AKP liderierinin çoğunluğunun eşleri çalış- mıyor, eskiden çalışmışsa bile evlen- dikten sonra işi bırakmtş oluyor. Bel- li ki Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal de bu geleneği sürdürecek. Okulunu yanda bırakan eşi eve kapanacak. Gazete- nin birisini açıyorum, gelin adayının parmağındaki pırlanta yüzüğün peşi- ne düşmüş. Bu yüzüğün büyütülmüş fotoğrafı, Kapalıçarşı'nın eski bir ku- yumcusuna gösterilip değeri tespit edilmiş. Tam bir manasızlık. ••• Bu evlilikte tartışılacak çok şey var ömeğin çocuklann yaşlan. O genç kı- zın okulunu terk etmesi. Bundan son- raki yaşamını nasıl kuracağı? Bütün bunlar ciddi sorular olarak toplumun gündemine getirilmeli. Çünkü, bu tür evlilikler üzerine bir tartışma yapma- dan verilen haberier, topluma da ör- nek haline geliyor. Bu yaşta evlilikle- rin çok da sağlıklı olmadığı sosyolo- jik bir gerçek. Neden bunu gazeteler belirtmiyoriar, neden bu konuda bir tartışma açılmıyor. Yine gazetelerin yazdığına göre genç- ler görücü usulüyle tanışmışlar. llk gö- rüşte de birbirlerine âşık olmuşlar. Gö- rücü usulüyle evlenmek, modem bir dünyaya doğru yol aldığım söyleyen bir ülkenin başbakanın oğlu için aca- ba ne anlama geliyor? Kopenhag kri- terleri, uyum yasalan çıkarmak yetmez. Bir ülkenin başbakanın oğlu görücü usulü evleniyorsa, orada bir eksiklik ol- duğu anlamtna gelmez mi? Asıl konu- şacaksak bunları konuşalım. Görücü usulü evliliği onaylıyor muyuz, onayla- mıyor muyuz? Bu pederşahi geleneği hâlâ sürdürmeyle modernleşmeyi ve değişmeyi nasıl bağdaştıracağız? Sonuç olarak, bir kuru gürültü için- de, asıl ciddi konulan tartışmadan bir düğün furyasıdır gidiyor. Erkek ege- men düzen içinde, erkek egemen bir düğün olayına tanık oluyoruz. Türki- ye'ye de bu yakışırdı, diyebilir miyiz? Demeli miyiz?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle