Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2003 CUMARTESİ
HABERLER
DUimDABUGUN
ALİ SİRMEN
Dugun
Recep Tayyip Bey'in oğlu Necmettin Bi-
lal yann evleniyor. Medyanın bu düğüne ilgisi
had safhada.
Normaldir, topluluklar, peri masallannı, evli-
lik haberierini görkemli düğünleri çok severier.
Medyanın ilgisini de onlann talebi beliriedi-
ğine göre...
Tayyip Erdoğan ailesi, kamuoyunun düğü-
ne gösterdiği ilgiden rahatsız, bunalmış durum-
da. Politikacılann, kamu alanına girmediği sü-
rece aile yaşamlannın, özel hayatlannın ka-
muoyu önüne çıkmasından rahatsız olmalan-
nı normal ve saygıyla karşılamak durumunda-
yız.
Ama kamuoyunun ilgisi yüzünden her iki ai-
lenin bireyleri de kameralann kuşatması altın-
da. Necmettin Bilal'in müstakbel kayınpede-
ri, damat beyin kendisi, terzisi, hatta gelin evi-
ne öteberi götüren market çalışanı genç ço-
cuk, herkes ama herkes ilgi odağı.
Gülümseyerek seyrediyorum ekranda olan-
lan, birTV muhabiri müstakbel eşinin evinin ka-
pısına gelmiş olan Necmettin Bilal'in yüzüne
doğru uzatıyor mikrofonunu ve adeta yalvanr-
casına,
- Şabahtan beri buradayım ne olur bir şey-
ler söyleyin diyor.
Damat bey somurtuyor, muhabire bakmıyor
bilesfenks kadarsessiz, giriyorapartımandan
içeri, kapıyı da ardından hızlıca kapatıyor.
• • •
Genç muhabir arkadaşa bakıyor, sıkıntısını
anlıyor, onun için üzülüyor ve 38 yıl önceye gi-
diyorum.
1965 yılı sonbahannda doktora yapmak üze-
re Paris'e giderken Akşam gazetesinin de Fran-
sa muhabiriiği görevini üstlenmiştim.
Ben Fransa ve Avrupa'daki sosyal ve poli-
tik gelişmeler, General De Gaulle'ün siyaseti
gibi konulara yoğunlaşıp bunlaıia ilgili yazılar
göndermeye hazırlanırken bir gün kaldığım
otelin telefonu çaldı. Gazeteden anyoriardı.
1965 seçimlerine kadar başbakanlık yapan
Suat Hayri Ürgüplü'nün oğlu Hayri Ürgüp-
lü, Osmanlı Hanedanı'ndan olan Fazıla Ha-
nım ile evlenecekti.
Düğünü takip etmemi istiyortardı.
Biz neye niyetleniyorduk, kısmetimize ne
çıkmıştı.
Ama yapacak bir şey yok. Gazete bu konuy-
la ilgileniyor.
Gel gör ki, ben de fotoğraf makinesi de ora-
ya buraya kolayca gidecek taksi parası da
yok.
Ne yapacağız?...
Hemen o günün en fazla satan bulvar gaze-
tesi France Soire'ın kapısını çaldım.
- Elimde güzel bir öykü var. Atatürk Cumhu-
riyeti'nde, bakanlık ve başbakanlık yapmış bir
zatın oğlu bir Osmanlı Prensesi ile Paris'te ev-
lenecek, ben size röportajı ve öyküyü veririm,
siz de bana bir fotoğrafçı verin!
Öykü o tür Fransız gazetelerinin bayıldığı
türden, bana bir fotoğrafçı bir de içinde tele-
fonu bulunan bir arabaverdiler.
* • •
Gel gelelim, gelin hanımın Passy'da kaldığı
evin kapısına dayanınca, beni kibar bir biçim-
de geri çevirdiler.
- Düğün ile ilgili haber vefotoğraflarGökşin
Sipahioğlu'na verilmiştir, bu iş onun tekelin-
dedir dediler.
Ben yine konsolosluktaki, büyükelçilikteki
kişilerden aldığım bilgileri falan geçiyorum ga-
zeteye ama elimde France Soire'ı memnun
edecek haber ve fotoğraf yok.
Son çare, Suat Hayri Bey'i belkiyorum. Gel-
diği gün, yine malum araba ve fotoğrafçıyla bir-
likte Hotel Napoleon'un kapısında kendisini
yakaladım. Uzaktan da fotoğrafçı resimlerimi-
zi çekiyor.
Durumu anlattım, bilgi istediğimi söyledim.
Suat Hayri Bey kendisini bir kez bile tanıyan-
ların bildiği o kibar ve zarif üslubunu zorlaya-
rak beni kibarca payladı.
- Bu bizim özel yaşamımız lütfen bizi bu ko-
nuda rahat bırakın! dedi ve döndü gitti.
Yanında bulunan ve daha önceden konso-
losluktan tanıdığım zat, bana "burada bekle"
gibi bir işaret yaptı.
Ben çarnaçar kapıda bekliyorum, fotoğraf-
çı ve şoför sabırsızlanıyor...
Yanm saat sonra tanıdığım görevli genç ya-
kışıklı bir adamla çıktı.
Ona doğru seyirttim.
- Ne yaptım da Sayın Ürgüplü beni payladı?
derken genç yakışıklı adam sordu:
- Ne oluyor?
- Efendim, dedim, ben burada hukuk ye si-
yasal bilimler doktorası yapan bir öğrenciyim,
aynı zamanda da Akşam'ın muhabiriyim. Ga-
zetem bu düğünü izlememi istedi. Doğrusu
ne hanedan hikâyesi bilirim ne de bu peri ma-
salı umurumda ama işim bu yapmam gerek.
Suat Hayri Bey'in Galatasaray'dan büyüğüm
olmasından cesaretlenmiştim. Damat Bey de,
Galatasaraylı abilerimdenmiş ama azar yedim.
Kibar yakışıklı genç adam.
- Üzülmeyin dedi. Türkiye'de çıkan kimi ya-
zılara kızmış da ondan böyle, siz bana sorun,
inanın en yetkili ağızdan bilgi alacaksınız.
Ayaküstü konuştuk, bu arada uzaktan fotoğ-
raflar çekiliyordu.
Sonradan uyandım ki, ben damat Hayri Ür-
güplü ile konuşuyordum.
Ertesi gün, fotoğraflar ve haberleri özel ulak-
la ilettim.
Gökşin Sipahioğlu gibi bir basın devinin te-
kelindeki haberi kenarından kıyısından almış,
çok kişiyi atlatmıştım.
Nikâh günü öfkesi geçmiş olan Suat Hayri
Bey yanıma geldi, hal hatırdan sonra hangi yıl
mezunu olduğumu sordu, gönlümü aldı.
llk muhabiriik olayımdı, otelin kapısında ka-
lakaldığım o yanm saati ise ömrüm boyu unut-
madığımdan Show TV muhabirinin gelin ha-
nımın kapısında yaşadıklannı yüreğimin deri-
ninde hissettim.
Ürgüplü ailesi kibar ve uygar bir aile idi.
Devlet Bakanı Şahin, 58. ve 59. hükümet dönemlerinde açıktan atama izni verildiğini söyledi
Belediyelerekadro kolaylığı• CHP'li Oğuz Oyan'ın
soru önergesini yanıtlayan
Devlet Bakanı Mehmet Ali
Şahin, 58. 59. hükümet
dönemlerinde belediyeler
ve il özel idarelerine toplam
258 işçi ve memuru açıktan
atama izni verildiğini
bildirdi. Belediyelerden
54 personelin de diğer
kamu kurumlanna
nakledildiği anlaşıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet AB Şahin'in
CHP Grup Başkanvekili Oğuz
Oyan'ın soru önergesine verdiği
yanıtlar, çoğunluğu AKP'lı
belediyelere sağlanan kadrolaşma
kolaylıklannı bir kez daha ortaya
koydu. Şahin, 58. ve 59. hükümet
dönemlerinde belediyeler ve il özel
Kadrolaşma sürüyor
28 vergi denetmeni tayin edildi
Defterdarlıkta memıır kıyıım
ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK
Istanbul Defterdarhğı'nda vergi
denetmeni olarak çalışan 28 kişi ta-
yin edildi. Tayinlerin AKP'nin ata-
dığı ancak Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer tarafindan onaylan-
mayan Gelirler Genel Müdürii Os-
man Anoğlu'nun talimatıyla ger-
çekleştirildiği bildirildi. Görevden
idarelerine toplam 258 işçi ve
memuru açıktan atama izni
verildiğini bildirdi. Belediyelerden
54 personele de diğer kamu
kurumlanna geçiş izni verildiği
anlaşıldı.
Oyan, soru önergesinde 58. ve 59.
hükümetler döneminde mahalli
uzaklaştınlan vergi denetmenleri,
"İstanbuTda20yıh aşkın süredirça-
bşan denetmenİerin tayini çıkmaz-
ken 10 yılhk memurlann tayininin
çıkmasınuı anlamh okrağumı" be-
lirtti.
Bürokrasinin üst kademelerinde
kadrolaşmayı tamamlayan AKP'nin,
şimdi de iller bazında kendi yandaş-
lannı kayırmaya yönelik tayin, ter-
idarelerden toplam kaç personelin
diğer kamu kıirum ve kuruluşlanna
nakJine izin verildiğini ve açıktan
atamalan sordu. Şahin soru
önergesine verdiği yanıtlarda
başbakanlığın 19 Temmuz 2003
tarihli genelgesiyle bu tarihten
başlayarak diğer kamu kurum ve
fı ve atamalannın sürdüğüne dikkat
çekildi. Yetkililer, Defterdarlıkta
büro başkanı olarak çalışan Ali
Baş'ın tayinlerin çıktığı sırada izin-
debulunmasırunda*tayinlerinplaiK-
h yapıküğmın" göstergesi olduğu-
nu savundu. Konuyla ilgili görüş-
lerini ahnak istediğinıiz Ali Baş'ın
izinli, Defterdar KadirBoy'un da ye-
rinde bulunmadığı belirtildi.
kuruluşlanna naklen geçişlerin
durdurulduğunu bildirdi. Şahin'in
verdiği yanıtlardan, 58. ve 59.
hükümetler döneminde
belediyelerden toplam 54
personelin diğer kamu kurumlanna
geçişine izin verildiği anlaşıldı.
Istanbul büyükşehir belediyesinden
toplam 16, Ankara büyükşehir
belediyesinden 4 personelin çeşitli
kamu kurumlanna geçişine izin
verildiği görüldü. 54 belediye
çalışanı, Bayındırhk ve Iskân
Bakanlığı, Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü, Sağlık, Ulaşturna,
tçişleri ve Çevre ve Orman
bakanlıklanna nakJen geçiş yaptı.
Şahin, 58. ve 59. hükümetler
döneminde yerel yönetimlere
verilen açıktan atama sayısının
toplam 258 olduğunu bildirdi.
58. hükümet döneminde 18
Kasım 2002 tarihinden 13 Mart
2003 tanhıne dek toplam 87
işçi ve memura açıktan atama izni
verilirken: 59. hükümet
döneminde 14 Mart 2002
tarihinden 16 Temmuz 2003
tarihine dek bu rakam 17l'e
yükseldi. tstanbul büyükşehir
belediyesine 22 açıktan atama izni
verilirken, AKP'li bırçok
belediyeye de bu olanağın
tannıması dikkati çekti.
ISDEMİR'ede
elattılar
• Seçimlerde AKP adayı olan
Celalettin Döver, İSDEMÎR'de
mali ve idari işlerden sorumlu
genel müdür yardımcısı oldu.
ANKARA (ANKA) - AKP'nin
kadrolaşma girişimleri hız
kaybetmeden sürüyor. Bir dönem
Özelleştirme Idaresi Başkanlığı için de
adı geçen ve genel seçimlerde
Muğla'dan milletvekih adayı gösterilen
Celalettin Döver, ISDEMÎR'de mali ve
idari işlerden sorumlu genel müdür
yardımcılığına getirildi.
İSDEMlR'in organizasyon yapısında
bazı değişikliklere gidildi. Bu
kapsamda, mali işler ile insan
kaynaklan ve idari işler genel müdür
yardımcılıklan iptal edilerek yerine
mali ve idari işlerden sorumlu genel
müdür yardımcılığı kadrosu
oluşturuldu. Bu göreve de, 3 Kasım
seçimlerinde Muğla'dan milletvekili
adayı olan, ancak seçilemeyen
Celalettin Döver getirildi. Döver'in
ismi bir dönem Özelleştirme Idaresi
Başkanlığı için de geçmişti.
Organizasyon yapısındaki bir diğer
değişiklikle de, işletmeler genel müdür
yardımcılığına bağlı olarak, istihsal
grup başkanlığı kadrosu oluşturuldu.
Bu göreve de Zafer Zihni GüDe atandı.
Gülle'ye demir üretim başmüdürlüğü
ile çelikhane ve haddehaneler
başmüdürlükleri bağlandı. ISDEMlR'de
satış ve pazarlama genel müdür
yardımcılığına da Dr. Suhat
Korkmaz getirildi.
ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN CHP Grup Başkanvekili Koç
MM Eğitim
ümmetin bakanlığı
değMr
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Talim
Terbıye Kurulu'ndaki görevlerinden
uzaklaştınlan ve haklannda soruşturma
başlatılan öğretmenler, dün CHP Grup
Başkanvekili Haluk Koç'u ziyaret etti. Koç,
167 öğretmenin görevden uzaklaştınlmasını
"öç alma" olarak nitelendınrken Milli Eğitim
Bakanı Hüseyin ÇeHk'in "kafasınının
arkasındaki köktendinci, radikal yaprianmaya
uygun alrvapı hazıriama amacı taşıcfağını
n
söyledi. Koç, "Bakanlığm adı, Mıllf Eğitim
Bakanlığı'dır, ümmetin bakanbğı, değüdir"
açıklamasını yaptı. Öğretmenlerin TBMM'ye
girişine izin verilmediği için Koç'u ziyaretleri
planlanandan yanm saat sonra başlayabildi.
Koç, Talim Terbiye Kurulu'nda göre\- yapan
167 öğretmenin Altındağ'daki hahc eğitim
merkezlerine dağıtıldığını \e haklannda
soruşturma
Hükümet, anayasa değişikliğinde nitelikli çoğunluk olan 367 rakamına ulaşıyor
AKP'nin yeni transferi Zeydan
• Talim Terbiye
Kurulu'ndaki
görevlerinden
uzaklaştınlan
öğretmenleri kabul
eden CHP'li Koç,
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik'in
"kafasınının
arkasında
köktendinci, radikal
yapılanmaya uygun
altyapı hazıriama
amacı taşıdığını"
söyledi.
Mustafa Zevdan.
ANKARAmAKKÂRt (Cumhuri-
yet) -AKP iktidan, anayasa değişikli-
ğinde nitelikli çoğunluk olan 367 raka-
mına, Hakkân Milletvekili Mustafa
Zeydan'ı transfer ederekulaşacak. Ikin-
ci kuruluş yıldönümü olan 14 Ağus-
tos'taki törende partiye katılacak mil-
letvekili sayısının 4'ü bulabileceği be-
lirtildi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı olan
Zeydan, partisinden aynlıp AKP'ye
geçeceğini dün Hakkâri'de açıkladı.
Zeydan, "ANAP'taikenbizmeteençok
ihthacdmulanHakkâriVbekknenhc-
metigötüremeyeceğimdendolavibuka-
ran aldım" dedi.
Zeydan geçmiş dönemlerde DYP'den
milletvekili seçilip Demokrat Türkiye
Parrisi'ne geçti, oradan da aynlıp ba-
ğunsız olarak millerv ekili seçildi. Zey-
dan, parlamentoya girdikten sonra
ANAP'a kahldı.
AKP yönetimi, gelecek dönem he-
deflediği anayasa değişikh'ği, kamu yö-
netimi ve yerel yönetim tasanlan gibi
köklü düzenlemelerden önce nitelikli
çoğunluk sının olan 367'yi aşmayı he-
defliyor. Zeydan'ın da katılımıyla
AKP'nin sandalye sayısı 367'ye ulaşa-
cak. Ancak TBMM Başkanı oy kulla-
namadığı için iktidann genel kurulda-
ki çoğunluğu 366"da. 14 Ağustos'taki
törende 3 milletvekilinin daha partiye
katılabileceği belirtihyor. Kulislerdeki
transfer listesinde, CHP'den aynlan
Ağn milletvekili CetnalKaya \e Bat-
man milletvekili Nezir Nasıroğlu ile
Mardin bağımsız milletvekili Süley-
man Böiünmez'in adlan geçiyor.
başlatıldığını
anlatuicen, "MflB
Eğitim Bakanı
Hüseyin ÇeKk,
kafasmın
arkasmdakini
yaşama geçirmek
için Türk milli
eğitim sistemini
değiştirme
yönünde adımlar
atiyor" dedi.
Cehk'in 2000
yılında TBMM'de
yaptığı bir
konuşmada "bu
insanlann çoğu
belhbir
sendikanın üyesi"
dediğini
anımsatan Koç, "Bir kamu çanşanının
sendikaya üye obnası suç mudur?
Kendilerinin düşünceleri bellL Fırsat
buldukça adun adun ilerthorlar.
Kafalanndaki iktidara bağımlı, köktendinci,
radikal yapılanma>a uygun bir altyapı
kurmav'a çahşıyoıiar. NKetleri, radikal
düşüncelerine taviz verecek ortamı
hazuiamak" açıklamasını yaptı.
Koç, öğretmenlenn 8 yıllık eğitime geçişteki
katkılanna dikkat çekerken, "Vapüan, bu
öğretmenlerden öç almadır. Alanı
boşaltmadır" dedi. "Bakanhğın ismi 'Milli',
orası ümmetin bakanlığı değüdir" diyen Koç,
"Yapüan bir knımdır, temeh' ideolojiktir.
Buna idari yargının gereken cevabı vereceğini
ümit edjyoruz" görüşünü dile getirdi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Magazin haber merakından mı,
yoksa haber krtlığından mı nedir bü-
tün gazete ve televizyonlanmızın son
günlerdeki değişmez en önemli ha-
beri, Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bi-
lal'in düğünü. Tayyip Erdoğan'a, eşi-
ne, dünürlerine, gelin ve damada
mutluluklar dilerim. Ancak işin bu
kadar suyunun çıkanlması da doğ-
rusu rahatsız edici.
23 yaşındaki genç bir delikanlı ile
17 yaşındaki türbanlı bir genç (ozın ev-
liliği üzerine çok şeyler yazılabilir. He-
nüz lise öğrencisi iken, bir kız çocu-
ğunun okulu bırakıp evlenmesi aca-
ba ne kadar sağlıklı? O kız çocuğu bel-
li ki artık eve kapanacak. Çünkü 17
yaşındaki bir türbanlı kızın başka ne
yapması beklenebilir ki? Bundan son-
raki aşama çocuk doğurmasıdır. Ga-
zete ve televizyonlarımız Başbaka-
nın dede olması haberlerine yoğun-
laşırlar. Bir süre de öyle oyalanırız.
Gönül isterdi ki, 23 yaşındaki bir
17 Yaşmda ve Görücü Usulü
erkek çocuğuyla 17 yaşındaki bir kız
çocuğunun evliliğinin sosyolojik ve
psikolojik sonuçları değerlendirilsin.
Çünkü dünyada evlenme yaşı gide-
rek yükseliyor. Türkiye'de de bu oran
eskisine göre yükseldi. örneğin ge-
lin Reyyan Uzuner, aradan yıllar ge-
çince "Ben neden eğitimime devam
etmedim?" diye hayıflanmayacak mı?
Evlendikten sonra eğitimine devam
edip etmeyeceği konuşulsa daha iyi
olmaz mıydı?.
AKP'nin önde gelen liderterinin eş-
lerinin çoğu kapalı. Birçoğu da ev-
lendikten sonra kapanmış. Birçoğu
mesleğini terk etmiş ve bir anlamda
erkek egemen sisteme boyun eğmiş.
Şimdi de türban kavgası nedeniyle,
büyük ölçüde kamu alanı dışında
hayatlannı sürdürmek zorunda ka-
lıyorlar. Erkekler kavga ediyor, olan
kadınlara oluyor.
• • •
Bütün bu endişeleri boş yere dile
getirmiyorum. Islami kesimlerdeki ka-
dın erkek anlayışını araştıran bir insan
olarak, kadınlar adına endişe ediyo-
rum. Çünkü çok satılan ve çok oku-
nan Islami krtaplarda, kadın konusu
önemle ele alınıyor. Bu kitaplann he-
men hepsinde kadının iş hayatına gir-
memesi, evinde oturması, çocuk do-
ğurup çocuk yetiştirmesi isteniyor.
Erkeğin istek ve emirlerini yerine ge-
tirmesi de en birinci görevi olarak di-
le getiriliyor.
Bu anlayışlar, Islami kesimlere yol
gösteriyor. Nitekim bu nedenle AKP
liderierinin çoğunluğunun eşleri çalış-
mıyor, eskiden çalışmışsa bile evlen-
dikten sonra işi bırakmtş oluyor. Bel-
li ki Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal de bu
geleneği sürdürecek. Okulunu yanda
bırakan eşi eve kapanacak. Gazete-
nin birisini açıyorum, gelin adayının
parmağındaki pırlanta yüzüğün peşi-
ne düşmüş. Bu yüzüğün büyütülmüş
fotoğrafı, Kapalıçarşı'nın eski bir ku-
yumcusuna gösterilip değeri tespit
edilmiş. Tam bir manasızlık.
•••
Bu evlilikte tartışılacak çok şey var
ömeğin çocuklann yaşlan. O genç kı-
zın okulunu terk etmesi. Bundan son-
raki yaşamını nasıl kuracağı? Bütün
bunlar ciddi sorular olarak toplumun
gündemine getirilmeli. Çünkü, bu tür
evlilikler üzerine bir tartışma yapma-
dan verilen haberier, topluma da ör-
nek haline geliyor. Bu yaşta evlilikle-
rin çok da sağlıklı olmadığı sosyolo-
jik bir gerçek. Neden bunu gazeteler
belirtmiyoriar, neden bu konuda bir
tartışma açılmıyor.
Yine gazetelerin yazdığına göre genç-
ler görücü usulüyle tanışmışlar. llk gö-
rüşte de birbirlerine âşık olmuşlar. Gö-
rücü usulüyle evlenmek, modem bir
dünyaya doğru yol aldığım söyleyen
bir ülkenin başbakanın oğlu için aca-
ba ne anlama geliyor? Kopenhag kri-
terleri, uyum yasalan çıkarmak yetmez.
Bir ülkenin başbakanın oğlu görücü
usulü evleniyorsa, orada bir eksiklik ol-
duğu anlamtna gelmez mi? Asıl konu-
şacaksak bunları konuşalım. Görücü
usulü evliliği onaylıyor muyuz, onayla-
mıyor muyuz? Bu pederşahi geleneği
hâlâ sürdürmeyle modernleşmeyi ve
değişmeyi nasıl bağdaştıracağız?
Sonuç olarak, bir kuru gürültü için-
de, asıl ciddi konulan tartışmadan bir
düğün furyasıdır gidiyor. Erkek ege-
men düzen içinde, erkek egemen bir
düğün olayına tanık oluyoruz. Türki-
ye'ye de bu yakışırdı, diyebilir miyiz?
Demeli miyiz?