28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 AĞUSTOS 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 - Başbakan'ı ata 5 bindirnıek, topknna ver0 £ UmHrmeye benzeoa! « Etektroffik posta: denizson)«cumhuriyet.com.tr www.derezsoni,com Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 CHP^ v CHPmilletvekille- gfcğ ri, Meclis'teki ge- \y^K^j çen yasama yılın- da 788 yazılı soru önergesi, 664 sözlü so- ru önergesi, 118 yasa teklifi, 86 araştırma, 2 soruşturma, 2 genel gö- rüşme önergesi vere- rek, çok partili dörtem- de bir siyasi partinin u- laştığı yoğun denetle- me çalışmasını yap- mış... Verso-Sam'ın ka- muoyu araştırmasına göre ise genel seçime göre oyları yüzde 2.69 gerilemiş! - Faizler sindire sindire düşürülecekmiş... "Rantiveler M hazmetsin djve!" edinci uyum paketınden Milh Güveniık Ku- rulu'nun etkisizleştirilmesine yönelik ilk dü- zenlemeler çıktığında Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül'ün yüzü gülüyordu. Bu ülkede birkaç aylığına da olsa Başbakanlık koltuğuna otu- ran Abdullah Güi, bundan böyle Milli Güvenlik Kuru- lu'nun tavsiye kararları alan bir kurum olacağını söy- lüyordu. Milli Güvenlik Kurulu ve tavsiye... Vatandaşın elinin altında anayasa olmadığı için ko- nuş konuşabildiğin kadar! Anayasanın 118. maddesinin üçüncü bendi aynen şöyle diyor "Milli Güvenlik Kurulu; devletin milli güvenlik siya- setinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgıli alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlan- ması konusundaki görüşlerinı Bakanlar Kurulu'na bil- dirir." Anayasa ne diyor? MGK Tavsiye diyor! Ya Abdullah Gül ne dediğinin farkında değil ya da bilerek böyle konuşuyor... Bu arada Milli Güvenlik Kurulu'nda bir "sivilleştir- me" çabasıdırgidiyor... Açın anayasanın aynı maddesini... Cumhurbaşka- nının başkanhğındaki kurulun üyelerini sayın: Başbakan, Başbakan Yardımcısı, Adalet Bakanı, Mil- li Savunma Bakanı, Içışleri Bakanı, Dışişleri Bakanı. Altı üye sivil... Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz, Hava Kuvvet- leri Komutanları, Jandarma Genel Komutanı. Beş üye asker... Cumhurbaşkanıyla birlikte yedi kişi sivil! Yediye beş! Anayasa, "başbakan yardımcılan"nı kurul üyesi sa- yıyor; hükümette dört başbakan yardımcısı olsa, ona beş... Iki sivile, bir asker... Peki, zaten sivillerin çoğunlukta olduğu Milli Gü- venlik Kurulu'nu "sivilleştirme" çabası niye? Sorunun yanıtını Abdullah Gül versin! Bir soru daha: Milli Güvenlik Kurulu, yıllardır niye birilerini bu denli rahatsız ediyor? Bu sorunun yanıtı ise anayasada: Birilerini ve özellikle 28 Şubat sürecinden beri ki- milerini epeyce rahatsız ediyor çünkü Milli Güvenlik Kurulu'nda Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı, bağımsız- lığı, güvenliği, bütünlüğü, bölünmezliği, devletin ulu- sal güvenlik siyaseti gibi konular ele alınıyor... Kimse boşuna heveslenmesin, Milli Güvenlik Ku- rulu toptan kaldınlsa bile Türkiye Cumhuriyeti'nin var- lığını, bağımsızlığını ve güvenliğini güvence altına ala- cak kurullar kendiliğinden oluşur! Nuh Amerikalılar Nuh tufanının Karadeniz'de meydana geldiği- ni varsayarak Sinop ve çevresinden başlayıp Karadeniz'de Nuh'un gemisini arayacak... Amerikalılar, uzun yıllar Ağrı Dağı'nda da Nuh'un gemisini ara- mıştı... Yüksek mühen- dis Mehmet Kamışlı, Amerikalıların aslında Nuh'un gemisini ara- madığını söylüyor, "Yaptıkları iş jeofizik etütlerle yeraltındaki maden ve petrol yatak- lannı saptamak... Yann işletmek için!" diyor. SESSÎZ SEDASIZ (!) * • • ; - r ^ W * • i \ Yüksek Yerilim Hattı erdincutku 'i yahoo.com Irak'ta oynanan Amerikan fılminde, bize de bahşiş karşılığı yer göstericilik düşüyor! Çocuklara kapkaççılık yaptırmak Bol fotoğraflı bir gazete haberine göre Istanbul'un orta yeri Taksim'de bir turisti çarpmak isteyen 16 yaşın- daki kapkaççı, bölgeden geçen sivil polis tarafından yakalanmış, karako- ia götürülmüş ve fakat yaşı küçük ol- duğu için serbest bırakılmıştı. Habere bakarak kapkaççı çocuğun niye ço- cuk mahkemesine çıkanlmadığını sor- muştuk... Emniyet Genel Müdüriüğü'nden açıklamageldi... Kapkaççı çocuk, doktor raporu alı- narak Beyoğlu llçe Emniyet Müdürlü- ğü Asayiş Büro Amirliği'ne götürül- müş... Ölayın şikâyetçi tarafı beklen- miş... Fakat turist, uçağının kalkacağı- nı belirterek şikâyetçi olmadığını söz- lü olarak beyan etmiş... Bu arada kapkaççı çocuğun baş- ka bir suçtan arandığı saptanmış ve çocuk, Beyoğlu Çocuk Büro Amir- liği görevlilerine teslim edilmiş. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklan- na Dair Sözleşme ilkeleri kapsamında çocuğun yüksek yararı gözetilerek, Çocuk Mahkemeleri Cumhuriyet Baş- savcılığı'na mevcutlu olarak çıkanlmış. Aynı gün yargı, çocuğun serbest bıra- kılmasına ve bir yakınına teslim edil- mesine karar verilmiş... Çocuk, Diyar- bakır-LJce doğumlu ve Istanbul'da ika- met eden 19 yaşındaki öz amcasına tutanak karşılığı teslim edilmiş. Açıklamadan anlaşılan: Çocuklan kapkaççı olarak kullanabi- lir ve özellikle turistlerin üzerine sala- bilirsiniz! Cumhuriyet Çınarmın Finans Dah KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak ı turk.net YAŞARSEYMAN 26 Ağustos 2003 günü 78. yaşını kutlamaya hazırianan İş Bankası, büyük önder Ata- türk'ün kurduğu ve onun ilke- leri doğrultusunda çalışmala- rını sürdüren; dünyadaki ban- kalar sıralamasında ilk bin bankadan 159.'su, Ülkemiz- deki özel bankalar sıralama- sında ilk sırada olan Cumhu- riyet çınannın finans dalıdır... İş Bankası'nın devrim nite- liğindeki adımlarından biri, Teftiş Kurulu'na ilk kez kadın müfettişleralması, ikinciadım 2002-2004 dönemi toplu iş sözleşmesinde ilk kez işveren ekıbinde ıkı kadının sözleşme masasında yer almasıdır. İş Bankası'ndaki değişimler hız- la sürüyor. Çünkü İş Bankası, ülkemiz bankacılık sektörü- nün başöğretmenidir. İş Bankası çalışanları ban- kanın yüzde 44.6'sına sahip- tir. Çalışanların Munzam San- dığı, finans sektöründeki ör- nek güvenlik sandığı olarak birçok banka ve kurum tara- fından örnek alınmıştır. Bu gü- zel örnekte siyasi bir katkı ve yönlendirme olamaz. Banka- cılık sektöründe inanılmaz olaylar yaşanmasına karşın; İş Bankası, BDDK'nin tüm de- netimlerinden yüzünün akıyla çıkmıştır. Böylesi başarılı bir kurumun kutlanacağına his- seleri üzerinde oynanmak is- tenmesini, alınacak yasal ka- rarları, çalışanlar anlamakta zorluk çekmekte ve tedirgin olmaktadır. İş Bankası bir okuldur. öyle bir okul ki, bu okula işçi, köy- lü çocuğu olarak girip, genel müdür yardımcılığına ve yö- netim kurulu üyeliğine yükse- lenler çoğunluktadır. Cumhu- riyet hükümetlerinin bakan eşleri ile sade bir yurttaş ço- cuğu yan yana çalışır ve yük- selir. Âslolan, bireyin kuruma katkısı ve üretimidir. Hiçbirça- lışanın dünya görüşüne bakıl- maz. İş Bankası kurumsallaş- mış çağdaş bir kimliktir. Buna karşın her dönem siyasi ikti- darlar; İş Bankası'na ve Mun- zam Sandığı'na önyargılı yak- laşır, acabalanna yanıt arar ve sonunda bu yapının örnek alınmasına karar verir. Bu sü- reçte yüz binleri aşan çalışan- ları incittiklerini hiç mi düşün- mezler? İş Bankası yöneticileri hep Cumhuriyet ve Atatürk'ün kurduğu kurum olmanın bilinç ve sorumluluğu ile ülke kalkın- masına ve toplumsal sorunla- ra katkıda bulunur, bu katkıla- nn reklamını yapmazlar. Ülke- deki her kurum ve kuruluşa eşit uzaklıktadır. Siyasi yapı- larla ilgisi yoktur. CHP, Ata- türk'ün kalıtı ile bankadaki varlığını dört yönetim kurulu üyesiyle sürdürür. Bu temsilin sadece manevi onuru vardır. CHP, İş Bankası yönetim ku- ruluna üyeleri büyük bir özen- le seçer. İş Bankası'nın ilkele- rini, çalışma anlayışını, insan kaynakları siyasasını bilerek gelen üyeler, işlevleri dışında çalışma yapmazlar. önce bir İş Bankası çalışa- nı daha sonra BASİSEN yöne- ticisi ve CHP PM üyesi ve on altı ay CHP genel başkan yar- dımcısı olarak tanık olduğum gerçekleri sizlerie paylaştım. CHP'de yönetici olduğum yıl- larda önemli olaylar yaşanma- sına karşın; gerek parti mecli- sinde gerek MYK'de İş Ban- kası büyük bir özenle tartışıl- mış, ne kamuoyuna ne ban- kaya ne de çalışanlara tartış- maların yansıtılmamasına özen gösterilmiştir. Bu üç bü- yük okulu tanımanın ve öğren- cisi olmanın onuruyla siyasi iktidara şunu öneriyorum: CHP ile siyasi çekişmelerinizi TBMM'de ve kamuoyu önün- deyapmalısınız. İş Bankası bu siyasi sürtüşmenin ıçine çeki- lemez ve ona zarar verilemez. İş Bankası çağdaş bir Cum- huriyet kurumudur, bu kuru- mu kötülerin içine çekmek ye- rine kötülere örnek almalısı- nız. İş Bankası örnek alınacak ve onur duyulacak bir kurum- dur. Türkiye'de önemli bir ilkin sahibidir. Unutmayın ki; "İş Bankası, İş Bankalılanndır." e-posta:yasar.seyman a isbank.net.tr ÇÎZGİLlK KÂMIL MASARACI kamilmasaraci <ı mynet.com HARBİ SEMtHPOROY semihporoy(q yahoo.com KEDt LEVO APTLÜKA aptull1 : hotmail.com İstanbul Cniversitesi JeofizikMühendisliği okul kimliğimi ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. AYKLT UNLR Basın kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. HATİCEFİGES SAĞANAK 711439 No'lu askeri kimlik kartımı kaybettim. Geçersizdir. İLHA1SDÜZ Öğrenci pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. ÖZGÜL ÖZTÜRK Diyabet şeker gibi bir hastalık değildir Türkiye Diyabet Vakfı (212) 633 51 71 TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAK 'Ağustos tcıcıc.mumtaz-arikan. com BirVarmış... BirYokmuş... Ormanlarımız Yanıyor. Seyirci Kalmayın. Fıdan Dikım Hatb: (0 212) 284 80 00 - www.tema.org.tr Bentlıus'un bulufuta W • -t t jö/8, bileşikier, ahom \ \ yapı/art değışik. daeenlenrse V^L farktı durumtar gö&ierebı(ir. Ljandd, C2 Ht O 'nun dû. u\ EHr MODBRN MMYANINKURUCUIARINDAH , ÜULÜ İSVEÇÜ KİUYACI &ERZEUUS, 69 YAÇIUM ÖLDÜ. MOOERH KIMYA 8/~ LlMİMFJ KUeUCULA&INDAN B'& OLAAJ 8ER2EUUS, rOKSUL 8İH AlLBPEKl 6EUYO/SPU. ANCAK, KİMYAYA DAHA ÇOCClKUJGUHCM ME&VCLtyPI VE Ö6&E- NİM yiLLAg/NPAH SONRA, £EAJÇ YAŞLABPA PlBO FESÖie. OLMUÇTU, YOĞUN gip ÇAUŞM4 İÇİHE GİftBfJ BEBZEUUS, 8İSÇOK_ £LEM£MT KBÇFET- MİŞ&gU ARADA, ATOM AGlRUH±A/S/N(N SAP- TANMAStNPA OKSİf&MİtJ TEMEL ELBMBNT OLAEAK mUtNAAAS/UI SAGLAM/ŞTr.AYfS.IC4, K/MyAYt O&SAM/fC Y£ f/VO&SAMiK P/ye id AY//SAN EUEZTfSDKJMYANrN r£MELL£gjNİ ATAM DA y/A/S BERZ£UU£?TU. (jp Setenyum, Tbryum, Molikde*), nfnnyum, 'Zırkonyam. DUZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ 'Gazeteci 1 "Şu anda Öcalan'ın prestijiniyükseltecek şey nedir biliyor musunuz? Banş ve birtik istiyoruz, bütünlük istiyoruz diyecek, böyle bir çağn ya- pacak. Bu mesajı da mümkün olduğunca ge- niş kesimlere iletecek..." "Genel af 2O04'te (Avrupa Biriiği'nden) tarih alındıktan sonra gündeme gelecek... O zaman AB elinde sopa, reform yapmayanlara yapın di- yecek. Şimdi yapmalısınız diyor ama o zaman yapın diyecek. Ocalan'ın durumu da gündeme gelecek, hem de çok kısa birsürede bunu söy- leyecekler. O zaman ben de bırakın, bırakın di- yebileceğim.. Sizkendisine (Abdullah Öcalan'a) selamlanmı söyleyin. Deyin ki, çıktığınızda ilk röportajı o yapmak istiyor. Çok güzel bir şey olur eminim... O günler olacak, ben çok umut- luyum..." Star gazetesı yazarı Sezai Şengün, temmuz ayı başlarında Abdullah Öcalan'ın avukatlarıylagörü- şen çok ünlü bir köşe yazan vetelevizyoncunun yu- karıda alıntı yaptığım konuşmalarını belgelere da- yanarak yayımladı ve sordu: - Kim bu gazeteci?.. • • • Aslına bakarsanız "gazetecinin" kimliği gayet açıktı!.. Şayet "ünlü televizyoncu" sıfatı olmasaydı, medyadaki bir kısım "kalemşor"\a kanştırılabilirdi, ancak o sıfat bu arkadaşı "alanında tek" konumu- na getirıverıyordu!.. Zaten yanıt da aynı gün yazılı bir açıklamayla geldi: - Mehmet Ali Birand, "O gazeteci benim!" öe- dı... Birand, haberin çarpıtma ve eksik bilgilerle dolu olduğunu ileri sürüyor, öcalan'ın avukatlarıyla her- kesın gözü önünde görüştüğünü belirtiyor ve PKK ile ilgjli net görüşlerıni şu sözcüklerle ilan ediyordu. - Orgüt silahlı mücadeleden vazgeçmek zo- rundadır!!! YazıkL Birand gibi son derece tecrübeli biri, ken- disini böyle kurtulması olanaksız bir kurt kapanına sokmamalıydı!.. Türkiye'yi 15 yıl, kan ve ateşe bo- ğan, on binlerce insanı katleden terörörgütünün al- çakça eylemlerine "silahlı mücadele" diyebilmek nasıl bir zihniyettir acaba?!.. Daha da önemlisi Birand, bir sayfalık açıklama- sında, öcalan'a gönderdiği mesajlarla ilgili tek ke- lime etmiyordu.. Daha sonra yaptığı "vahim hata- yı" anlayıp köşesinde yaptığı savunmada da bilinen en eski yollardan birini kullandı; söylediklerinin öca- lan'ın avukatları tarafından çarpıtıldığını ileri sürdü. Avukatlann DEHAP'ın Avrupa bürosuna gönderdik- leri bir "iç değeriendirme raporunu" niçin çarprt- maya gerek duyduklannı ise açıklayamadıü! Bu u- tanç konuşmasına karşı çıkan gazetecileri de "Dün- yanın ve Türkiye'nin hızla değiştiğini hâlâ gö- remeyen zavallılar" olarak nitelediü! • • • O gazetecilerden biri olarak bu köşeden bir de biz soralım: - Büyük umutla bekledjğiniz; "Olacak olan o günler" hangi günler? "Öcalan'ı bırakın" diye- bilmek için AB'nin sopasını mı bekliyorsunuz? Çıktığında yapacağınız röportajın sorulan ha- zırmı? Öcalan'ın prestijini yükseltmek için akıl vermekten azıcık da olsa utanmadınız mı?.. Avukatlaıia görvştüğünüz; "herkesin gözleri- nin önü" neresiydi?.. Açıkçası, ben bu sorulara yanıt filan beklemiyo- rum... Çünkü, bu konuşmalan telafı etmeye ne yü- rek, ne de vicdan yeter!. Gazetecilikle uzaktan ya- kından ilgisi olmayan bu durumu "gazetecilik he- yecanı" ile açıklamaya kalkışmak, böylesıne açık bir yakalanışı. "Birand'a yapılan suçlamalar ye- ni bir 28 Şubat operasyonu havasını veriyor" şeklınde lanse etmeye çalışmak ise en hafifınden utanmazlıktır... Durum gayet açık ve nettir; bir işbir- likçi geri dönülmez biçimde deşifre olmuştur, işte o kadar!.. Ayrıca, biz neyi tartışıyoruz. Allahaşkına; Karen Fogg'un e postalarında sözünü ettiği "şeker- ter"den biri olan Birand, şu sözleriyle zaten çok ön- ceden tarıhe geçmeye hak kazanmamış mıydı: - Türkiye, Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedirü! E-posta: umitzileli' ttnetnettr B U L M A C A SEDAT YAŞAYAIV 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya özgü, tavuk eti, sarmısak ve ekmekle yapılan bir çeşit pilav. 2/ 6 Üstü kapalı olarak aıdat- ma... Küçük kıhse. 3/ Di- yarbakır'ın birilçesi...llaç,çare. 4/ Yanardağ ağzı... Belirti. 5/Tıp öğreni- minde, üzerinde ça- lışmak için hazırlan- rruş ölü insan \iicu- du. 6/ Notada dunık işareti... Çekişme, kavga. 7/"—kaldım 8 susuz kaldun , Terk 9 etmedi sevdanbeni'" (Ahnted Arif)... "Yok' v anla- mında argo sözcük. 8/Terbiye... Uzaklık işareti. 9/ Teori... " — sesi ve kanat şakırtısından / Billur bir a\ize Bursa'da zaman" (AJL Tanpınar) YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Çeşitli sebzelerin etle pişirilmesiyle yapılan ye- mek... Katılmış. ulanmış parça. 2/ Buyruk... îs- lamlıktan önceki Türk edebıyatında, ölen bir kim- senin ardından yazılan şiire verilen ad. 3/Kısa sap- lı odun baltası... Kayısı, erik, zerdali gibi meyve- lerin kurusu. 4/ Doğalgazın önemli bir bileşeni olan gaz... Tantal elementinin simgesi. 5/ "Kader kedere — oldu / Ağladım gözüm yaş oldu" (Âşık Veysel)... Sahip olma, kazanma. 6/Osmanlı dev- letinde başbakan. 7/Eskrimde kullanılan üç silah- tanbiri... Birilimiz. 8/Okul,kışlagibiyerlerdehas- talar için aynlmış bölüm... îskambilde koz. 9/Ital- yan mutfağına özgü bir rür hamur i|i. %
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle