23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2003 CUMARTESİ TURIZM Tatilini deniz, kum ve güneş üçlüsünden farklı olarak doğayla iç içe geçirmek isteyenlere Karadeniz kucak açıyor. Bölge, binlerce metrelik derin vadileri, yemyeşil yaylalan, sarp dağlan ve rafting için uygun nehirleriyle doğaturizminin bütün unsurlarına sahip. Bir saat içinde hem denizin hem de sarp tepelerin tadına varmanın mümkün olduğu Karadeniz, dünya vitrinine çıkmak için yetkililerden ilgi bekliyor. Karadeniz, sessiz ve dingin bir yaşamı özleyen tatilcilere zengin seçenekler sunuyor oaanın casnsıK,~S * <~? AHMET ŞEFtK TRABZON-Kentlerin yadaışor- tamının boğucu, giirültülü, bunalh- cı, yabancılaştıncı ortamında değil, bir ormanda kaybolmak ya da yakı- cı güneşin sıcağmda kavrulmak de- ğil, bir derenin köpük köpük coşkun akışı içinde donakalmak... Bınlerce metreden derin vadilerin baş döndü- rücü görûntüsüne dalıp gitmek ya da sadece orada görüp koklayabileceği- niz çiçek denizinin büyüsünde düş- lere dalmak... Bir saat içinde hem denizin hem de sarp tepelerin tadı- na bakmak... Gergin ve yorgun bedeni doğanın dinginlığine bırakmak... Böyle bir olanağa sahibiz; eğer elimizdeki bu olağanüstü değerler yitip gitmeden gereken önlemleri alabilir ve gereken ilgiyi gösterebilirsek. Turizm araştırmalanna göre turist- lerin arayışlan, eğilimleri giderek de- ğişiyor. Deniz ve kültür turizmi ya- nında birçok yeni turizm türü ortaya çıkıyor. Kuşkusuz bunlann başında "softturizm" olarak adlandınlan "do- ğa turizmi" ya da "yeşü turizm" ge- liyor. Ülkemiz, deniz ve kültür turiz- mi yanında doğa turizmi açısından da büyük olanaklan banndınyor. Iş- te bu doğa turizmi seçeneği açısından Karadeniz giderek öne çıkıyor. Ekonomlsl tarıma bağlı Karadeniz, doğal yapısınm da et- kisiyle sanayileşmenin çok uzağın- da, âltyapı yatınrnlan açısından da ül- kenin en yoksul bölgelerinden biri. Kışi başına düşen ulusal gelir, kamu yatınmlan ve diğer temel ölçüler açı- sından bakıldığında da, Dogu ve Gü- neydoğu Anadolu bölgeleri ile en kötü durumda olan bölge. Yer yer onlann da gensinde. Ekonomik yaşam tanmsal üreti- me bağlı. Temel tanmsal ürün findık, doğu kentlerinde de çay. Büyük eko- nomik ve sosyal sorunlaryaşayan, bu nedenle insanının önemli bir bölümü- nü daha çok batı bölgelerine gön- dermek zorunda kalan bir bölge. Ama bütün ilgisızlik, özelhkle tu- rizm açısından ciddi bir seçenek ol- manın yollannı da açıyor. Bugün sür- dürülen kötü ve çevresel değerleri, do- ğal ve kültürel ortamı yok eden baş- ta ulaşım olmak üzere altyapı çalış- malarına karşın hâlâ o cömert ve muhteşem güzelliğini koruyor. Bulutlarda uçmak.. Karadeniz denilince akla kuşkusuz yayla ve ormanlar gehyor. Bölge hal- kı için hâlâ bir yaşama biçimi, eko- nomik ve toplumsal işlevi olan bir olay yaylacıhk. Bölge köylüleri yaz başın- da hayvanlanru yaylalara çıkararak otlatır, kış için de ot yapar. Binlerce yıl süren bu gelenek, kül- tür ve sanatla birleşince, yaz boyun- ca kemençenin bitmeyen senfonisi, horonun giderek artanritmi,oba oba, yayla yayla, bir şenliğe dönüşür. Bir de sıs basarsa her yanı, derin vadi- ler, kılometrelerce aşağıda kalan köy- ler silinip gider: bir bulut denizinin üstünde zamanın ve mekânın ege- meni olursunuz. TARİH, DOĞA VE KÜLTÜR ZENGİNLİĞİ Karadeniz'de sadece yaylalar yok. Doğa turizminin hemen bütün unsurlarına sahip. Dağcılık sporlan için sayısız alan bulunuyor. Rafting gibi zengin sporlan için coşkun Çoruh gürül gürül akıyor. Sessizlik, dinginlik, doğa ile banşık bir yaşamı özleyenler için ormanlar kucak açmış. Hele Çamlıhemşin Fırtına Vadisi gibi birçok vadi, özel koruma alanı. Başta Uzungöl olmak üzere çok sayıda göl. Ve deniz; sezon kısa olmasına karşın bu olanaktan yararlanma firsatı elinizde. Yatçılar için yeni olanaklar ortaya çıkıyor. Trabzon modern bir marinaya sahip. Karadeniz Yat Rallisi'nin (Kayra) önemli duraklanndan biri Trabzon. Karadeniz kültür turizmi açısından da önemli özellikleri olan bir bölge. Başta bölgenin merkezi Trabzon olmak üzere bütün bölgede tarihsel yapılar. kaleler, müzeler bulunmakta. Bölgeye özgü birçok mimari yapı restore edibniş; yüzlerce bina ise edilmeyı bekliyor. Ülkemizin en çok ilgi çeken mekânlanndan biri olan Sumela, aslına uygun olarak önemli ölçüde restorasyondan geçirilmiş. Doğu Karadeniz doğu turlannın da önemli bir geçiş noktası. Bölgenin merkezi Trabzon'a havadan, karadan ve denizden ulaşmak olanaklı. Uluslararası Trabzon Havalimanrna her gün Ankara ve îstanbul'dan uçaklar gidip geliyor. Rusya'nın bazı bölgelerine, Azerbaycan'a, Almanya ve Fransa'ya da seferler yapılıyor. Rusya'nın Soçi kentine feribotlar gidip geliyor. Bölgenin en doğusundaki Sarp'tan Gürcistan'a geçiliyor. Eski Sovyetler'le kapılann açılması, ardından gelen siyasal değişimler sonucunda 1990'h yıllann başlannda yüz binlerce Rus turist bölgeye akmış. Buna da ticaret turizmi adı verilrnişti. Ancak gerekli altyapının olmaması, turistlere yönelik yanlış davramşlar nedeniyle bugün Rus turistler başta Antalya olmak üzere Akdeniz ve Ege'yi tercih ediyor. Her şeye karşın eğlence dünyası yine de hareketli... Başta bölgenin merkezi Trabzon olmak üzere bütün Karadeniz'de tarihsel yapılar, kaleler, müzeler var. Türkiye'nin ilgi çeken mekânlanndan biri olan Sumela (yanda), yerli ve yabancı turistin uğrak yerlerinden. Tatiline heyecan katmak amacıyla raftingi seçenlere (üstte) coşkun Çoruh gürül gürül akıyor.... Verilen sözlerin yerine getirilme- mesi, salonlarda kalan kısır tartış- malara karşın il özel ıdareleri, bele- diyeler ve bölgesel özel sektörün kat- kılanyla özellikle yaylalarda tesis- leşme konusunda bazı ufak tefek adımlar atılmıştır. Trabzon Hıdırnebi Yaylakent, Zi- gana Tesisleri. Uzungöl, Rize Ayder, Giresun Kümbet Yaylası, Artvin Şav- şat Karagöl bunlardan bazılan. Bölgede birçok yayla turizm böl- gesi ılan edilmiş durumda. Ancak bu bölgelere kimin yatınm yapaca- ğı, altyapının nasıl hazırlanacağı be- lirsiz. Sözgelımi Trabzon Yaylası'na özel idare tarafindan 5 rrilyon lira harcanarak ikinci yaylakent yapıl- mış. Ancak şu anda işlerilme sorun- lan ile baş başa. Hem iyi planlanma- mış hem de yol sorunu yaşanıyor. Girişimci destek bekliyor Bölge, gelecekten umutlu. Ancak devletin ve özel sektörün gerekli ya- tınmlan yapmasını bekliyor. Bölge girişimcileri, devletin Akde- niz ve Ege"ye tanınan yatınm kolay- hklarının kendilenne de tanınması- nı istiyor. Trabzon önemli bir merkez Bölgenin önemli turizm merkezi Trabzon'da, özellikle Karadeniz Eko- nomik İşbirliği'ne yönelik olarak İs- tanbul Dünya Ticaret Merkezi ile or- taklaşa Trabzon Dünya Ticaret Mer- kezi kurulmuş. Önümüzdeki 5 yılda bu merkezi tamamlayıp uluslararası fuarlar açısından bir merkez olmayı hedefliyor. Bunun gerçekleşmesi ha- linde turizmde büyük bir canlanma bekleniyor. Trabzon'un diğer hedeflerinden biri ise konferanslar kenti olmak. Cl- ke çapında birçok kuruluş ya da fir- ma Trabzon'u toplantı mekânı ola- rak seçiyor. Kent güçleri bunu arttır- mak için çaba harcıyorlar. Oteller gi- derek bu tür mekânlannı arttırma ve modernleştirme eğiliminde. Geçen yıl Trabzon'a 1 milyonun üzerinde turist geldi. Bunlann bü- yük bir kesimini yerli turistler oluş- turuyor. Ülkenin her yanından Kara- deniz'e yönelik turlar düzenleniyor. Otellerin özellikle yaz aylanndaki doluluk oranı yüzde 90'lan buluyor. BDT"li turistlerde geçen yıllara göre azalma \urken ve Turizm Ba- kanlığı'nın Türkiye Tanıtım CD'sin- de Karadeniz bulunmamasına karşın Avrupah turistlerde önemli artışlar ol- du. Bölgede turistik ve belediye bel- geli olmak üzere sürekli yeni tesis- ler açıhyor. Ancaİc BDT'li turistlerin insan ka- çakçılığına yönelik operasyondan et- ldlenmesi ve kötübaa öykülerden do- layı, bu kesimlere hizmet veren te- sislerde ciddi sorunlar da yaşanıyor. Bölge, turizme konu olan bütün değerlerini bir pakete dönüştürebil- menin peşinde. Gerekli altyapının kurulması ve yatınmlarda özendirici önlemlerin alınması halinde gelecek yıllar Ka- radeniz turizminin patladığı yıllar olacağa benziyor. THY'ran Pekin'e uçak seferteri başhyor I ANKARA (ANKA)- Türk Hava YoUan, SARS nedeniyle 18 Nisan tarihinden itibaren geçici olarak durdurduğu Pekin ve Şanghay seferlerine 16 Temmuz'da yeniden başlayacak. THY'den yapılan açıklamaya göre, 16 Temmuz 2003 tarihi itibanyla tstanbul'dan çarşamba ve cuma günleri, Pekin ve Şanghay'dan perşembe ve pazar günleri sefer düzenlenecek. 29 Temmuz 2003'ten itibaren tstanbul'dan haftada 3 gün, salı, çarşamba ve cumartesi günleri; Pekin ve Şanghay'dan yine çarşamba, perşembe ve pazar günleri sefer gerçekleşecek. 15 Eylül tarihinden itibaren de Îstanbul'dan haftada 5 gün, pazartesı, salı, çarşamba, cuma, cumartesi günleri sefer düzenlenecek. Çin'e ilk turist grubu geldi • PEKİN (AA) - Akut solunum yehnezliği sendromu (SARS) salgınının darbe vurduğu sektörlerde kıpırdanma başladı. Salgının ortaya çıkmasmdan sonra dün Çin'e ilk turist grubu geldi. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) başkent Pekin'i "SARS'tan etkilenen yerler listesi"nden çıkarması ve bu şehre yönelik seyahat uyansını kaldırmasından sonra turizm şirketleri harekete geçti. Pekin'e gelen 33 Avustralyalı ve tngiliz turist burada 5 gün kalacak. Çin Uluslararası Turizm Idaresi yetkilileri, temmuz ayında başta Japonya, tngiltere ve Fransa'dan olmak üzere Pekin'e 1000 kadar yabancı turist beklediklerini kaydettiler. Çin Sağlık Bakanlığı tarafindan yapılan açıklamada ise, son 24 saat içinde ülkede yeni SARS vakası tespit edihnediği belirtildi. Turizmcierin hedefi sezonu uzatmak • ANKARA (AA) -Tur Operatörleri Derneği Başkanı Hüseyin Baraner, Türkiye'ye gelen turist sayısında Antalya bölgesinden başlamak üzere artış olduğuna dikkati çekerek, sezon başındakı kayıplan telafi etmek için turizm sezonunu uzatmayı hedeflediklerini bildirdi. Baraner, Türk turizminin ve turizmcilerinin birkaç aylık kayıplar nedeniyle , sarsılmaması için 12 ay turizm yapmaya derhal geçmesi gerektiğini bildirdi. Baraner, tur operatörleri olarak sezon uzatmak amacıyla tanıtım çalışmalannı ay bazında yapacaklannı belirterek, Avrupa'da büyük bir reklam kampanyası başlattıklannı, ilk çıkış sloganlannın ise "Türkiye'ye âşık oldum" olacağını bildirdi. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU YuPdu Terinde Duymak... Görmeyı en çok ıstediğim illerimizdendi Van. Adını taşıyan "canavar"\a ilgili değil kuşkusuz. Ama Van Gölü'nü görmek istiyordum. Sadece gör- mek değil yüzmek de kısmet olacakmış... Bir zamanlar. yirmili yaşlarımın en başında, Ege'nin bütün körfezlerinde yüzmek amacıyla, uy- ku tulumu ve bir sırt çantasıyla Bursa'dan Bandır- ma'ya doğru yürüyerek yola koyulmuştum... Bir ay içinde amacım gerçekleşmışti... Van Gölü'nde yüz- mek yıllar sonra bana bir hedef daha kazandırdr. (Iznik, Sapanca ve Van göllerınin ardı sıra) Türki- ye'nin yüzülebilir bütün göllerindeyüzmek... İnsan yurdunu teninde duyarak yaşamalı... (Bu duygu- mu birkaç şiirimde yazmıştım...) • • • Gidip görmediğiniz, teninizde duymadığınız yer gerçekten yurdunuz sayılabilir mi? Nâzım Hik- met ilk gençlik döneminde îstanbul'dan Anado- lu'ya geçtiğinde ilk kez karşılaşmıştı ülke gerçe- ğiyle... "Yalnayak" bu karşılaşmanın ve tende ya- şamanın ürünüdür... Sonraki yıllarda aynı gerçek- liği cezaevlerinde yaşadı... "Memleketimden İnsan Manzaralan" bu tensel buluşmanın ürünüdür her şeyden önce... Orada halkının insanlannı günlük yaşam ortaklığında tanıdı, halkın konuştuğu dille yıkandı kulaklan... Böylesine büyük, eşsiz bir ya- pıt yaratılamazdı başka türlü... Fazıl Hüsnü Dağlarca Kızılırmak kıyılannı tenin- de duymasa "Toprak Ana" nasıl yazılırdı? Ahmed Arif'in şiirini Diyarbakır'ı ilk kez gördü- ğümde daha iyi anlamıştım... O yalçınlıkta, o acı- lıkta, o duygululukta birşiir, çocukluğu Diyarbakır gibi bir yerde geçen bir şairin olabilirdi ancak... On yıl önceki alçakça katliamda yitirdiğimiz Me- tin Altıok, Bingöl'de öğretmenlik yapmamış olsay- dı, onu Metin Altıok yapan şiirleri yazamayacaktı belki de... Yurdu teninde duyup yaşamak kuru kuruya bir yurtsevgisi değil, böyle sonuçlan olan bırşeydir... • • • Van Havaalanı'nda, bildiğimiz polisle değil, jan- darmayla karşılaştık... Demek oralarda âdet böy- le... Van-Hakkâri arasındaki kimi noktalarda mini- büsümüz defalarca durdurulup kimlik denetimi yapıldığındadagörevlileryineaskervesivilgiyim- li polislerdi... • • • Bozkın oldum bittim severim... Çıplak dağlar içi- mi hüzünle, nedenini bilemediğim bir özlemle dol- durur... Hakkâri-Van arasındaki yol boyunca du- yumsadıklanm da buniardı... Kasetteki Kürtçe ağrt ve şıirler eşliğinde arabasını yıldırım gibi süren şo- förarkadaştan, uzaklardaki başı dumanlı dağlann adını sorduğumuzda Yılmaz Erdoğan'ın film çek- tiği dağlar olduğunu söylüyor... Biz de onları "vizon-tele dağlan" diye adlandınyoruz... Bir süre sonra bu ad konusu o güzelim sarı dağ çiçekleriyle ilgili olarak da çıktı karşımıza... Şoför Kâzım, yolun en çok yükseldiği bir noktada ara- bayı durdurdu ve Hakkârili bir başka arkadaşla birlikte bir anda birkaç yüz metre uzkklaştılar göz- den... Döndüklerinde getirdikleri san çiçekler, ko- kulan ve tazelikleriyle baş döndürücüydü... Âşık Veysel'in çiçek adlarını sayıp döktüğü bir şiirinin de yardımıyla adını anımsamaya çalıştığımız bu çi- çekler bence nergisti ve zaten yöre halkı da san nergisdiyoronlara... Bir dağın en nadide çiçeklerini koynunun nere- sinde banndırdığını bilmek, o dağı, o çiçekleri te- ninde duymaktır... • • • Yağmur ve toprak kokusu... 8-9 hanelik Hoşab köyünde tezek yoğuran yaşlı köylü kadın... Dev- letle halk arasında sıkışmışlığı, yüzündeki eğreti gü- lümseyişte ve içtenlikle içtenliksizlik arasında bo- calayan sözcüklerinde de yansıyan korucu başı... Çok yıllar önce idealist bir genç öğretmenin bo- ğulduğu Zap suyu... Depöz Köprüsü'nü geçince Çukurca-Şırnak-Hakkâri yol aynmı... Bir yol tabelasının yanından geçerken, ilk kez de gıdiyor olsam, gitmekte olduğumuz yerin değil, gidiş sapağının önünden geçip uzaklaştığımız ye- rin özlemini duyarım... Şimdi Hakkâri'ye gidiyoruz ya, benim canım Şır- nak'a, Çukurca'ya gitmeyi çekiyor... Oralara gidi- yor olsak, bu kez Hakkâri'ye gitmeyi isterdim... Bu coğrafyayı, bu insanları teninizde duyarca- sına yaşamaksızın. onlarla yoğrulmaksızın, şiirle- rini nasıl yazacaksınız? Böyle bir kaygınız varsa tabii... önümüzdeki hafta da bu yolculuğun izlenimlerini yazmayı sürdüreceğim... ataol b@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 Almanlar 'aflagezecek Almanya'da yayımlanan ve at düm asıile ilgili ön- degrfeıi dergüerden Uriaubs PferdfTatil Aö^Tür- kiye'yi tanıtacak. Çekiınler için Fethiye'ye gelen derginin sahibi Kaıi Breuer. 17 yıldır arahksız çı- kan 50 bin tirajh derginin 2004 çekiınkrine. Fet- hiye'nin Yanıklar Kö\ü sahillerinden başladık- lannı beürtti. Breuer, Türkrye'nin düma> a tanı- ütmasıiçinehndengeleniyapacağını söyledi (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle