Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURlYET 20 KASIM 2003 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
ARADABİR
ALİH. NEYZİ
lite' (Hafif)
İmparatorluk Olmaz!..
Bu "lite" deyimini sanınm ilk ortaya
atan sigara yapımcılan oldu. Hemen
ardından Coca-Cola ile tüm bira ya-
pımcılan bu yeni "lite" pazanndan
pay almak için birbirleri ile yanştılar. Ge-
çenlefde bir Amerikan dergisinde İm-
paratorluğun hafifi olmaz" diye bir
bâşlık gördüm. Çok doğaı bir yakla-
şım. 25 Eylül tarihli gazetelerde "Irak'ta
hizmetgörmeküzere Tayvanlı 450 as-'
kerin konuşlandınlacağı" yazılmıştı.
Gülmemek elde değil. Hem dünyaya
egemen bir imparatortuk, karşı çıka-
cak hiçbir güç tanımayan Amerika,
hem de Irak'ta huzuru sağlayabilmek
içinTayvan'dan kuvvet getirtiliyor! Pe-
-ki, iyi de destek gerekiyor ise, bu ko-
huda uzmanlaşmış Biüeşmiş Millet-
ler(BM) örgütünden neden yararlanıl-
mıyoryadaörneğin NATO'dan? Aca-
ba diyorum, Teksaslı Bush hazretle-
ri, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın
kara derili olmasına mı tepki gösteri-
yor? öte yandan politika gereği baş-
ka bir siyahiyi Dışişleri Bakanı atamak-
tan çekinmedi!
İmparatorluk denilinceönce güç ve
bu gücün gösterilişi akla gelir. Nasıl or-
manlar kralı aslan kocayınca tilkilerin
bile eglencesi haline düşerse, impa-
ratorluklann da yükseliş ve çökme dö-
nemleri vardır. örneğin Bızans 900 yıl-
dan fazla, Osmanlı Tmparatorluğu da
yaklaşık 700 yıl yaşamıştır.
Hakikaten imparatoriuklann "hafiff"
söz konusu olamaz. Bir ülkeye el koy-
mak üzere yola çıkan bir güç, karşı-
sındakinin gücünü kınp ülkesini işgal
ettikten sonra gereğini yapmasını da
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Iznınizle, birsüreyazılaraaraver-
mek ıstiyorum. BirçeşitdinlenmeL
Yakında buluşmak üzere...
bilmelidir. Üstelik Amerika'da halkın
büyücek bir çoğunluğu Irak savaşının
karşıtı. Televizyon ya da basılı yayın-
da Bush yönetimi sürekli eleştiriliyor.
öte yandan önümüzdeki yıl seçim var.
Ikinci kez başkan olmak isteyen Bush,
seçilmek için elinden geleni ardına
koymuyor. Korkarım seçimi kazanma-
sının bir yolu da büsbütün "şahinle-
şip" kendini izleyen kabadayı takım-
lannı oy vermeye çağırması olacak.
Demokrasinin işleyişi gereği Ameri-
ka'da seçimde oy kullananlann sayı-
sı genelde oy kullanma hakkı olanla-
nn sayısının yüzde 60'ını pek aşmıyor.
Bu açıdan bakılırsa başkanlar tüm oy-
ların yüzde 31 'i ile seçilmiş oluyorlar.
Korkanm Amerika dünyanın tek gü-
cü olduğunun farkında olsa bile bu
gücün nasıl kullanılması gerektiğini
daha oğrenememiş durumda. Can çe-
kişmekte olan Osmanlı, son yıllannda
bile, Kızıldeniz sahil kentine kendi mu-
tasamfını yollamasını beceriyor imiş.
Amerikalılann ders alacaklan çok şey
var. özetlersek:
Işgalci güç, işgal ettiği yerin geçmi-
şi konusunda bilgi sahibi olmalı. CIA
gibi dünyanın en geniş bir gizli teşki-
latına saihip olmalanna karşın Ameri-
kahlann Irak'ın geçmişi ve toplumsal
yapısı hakkındayeterti bilgiye sahip ol-
duklarından şüphe etmekteyim. En
basitinden, Osmanlı yönetimine baka-
rak ders alabilirler. Osmanlı dönemin-
de Irak diye bir ülke söz konusu de-
ğil. O yöre Bağdat ve Basra valilikleri
diye ikiye aynlarak yönetiliyonmuş. Bo-
rusunu öttüren Ingiltere, eski Mekke
emirini hoşnut etmek için Irak diye bir
ülkeyaratmış. Oysatoplumun etnik ya-
pısı hâlâ Güney ve Kuzey olarak iki bö-
iümden oluşuyor. Belki de Kuzey Irak
- Güney Irak diye iki küçük devlet ya-
ratmak daha kolay olurdu. Hani Ame-
rikalılara yol göstermek, bana düş-
mez ama aklıma geleni söylemekten
kendimi alamadım. Eskilerin dediği
üzere, encamı hayır ola.
Bir însan Hakları Sorunu: AIDS
Tek kutuplu ve küreselleşmenin olduğu günümüzde insan
haklan ihlallerini ırkçılık işkence gibi kavramlann yanında
ülkemiz özelinde yeni bir kavram eklenmişe benziyor. Bu
kavram AJDS'tir.
Prof. Dr. Bekir KOCAZEYEEK htanbul Üniversitesi
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
S
on aylarda İzmir'de bir il-
köğretım okulunda HIV
(Human Immundefici-
ency Virus) taşıyan bir
öğrencinin ve ailesinin
gerek okul çevresinde gerek yaşadık-
lan çevrede karşılaşüklan durum.
çarpıcı (sansasyonel) olumsuz olay
meraklısı bir kısım medyanın katkı-
lanyla da (bazı yayın organlan bu öğ-
renci ile ilgili bılinçlendirme yapsa
da) insan haklanna aykın bir olay du-
rumuna gelmiştir.
Genel olarak insan haklanna ilış-
kin tartışmalar dünyanın gündemin-
deki yerini korumaya devam ediyor.
Daha uzun yıllar da sürdüreceğe
benziyor.
Bu duruma tartışma demekten çok
sistematik duruma gelmiş ihlaİler
demek daha dogru olacaktır İkinci
Dünya Savaşı sonrası kabul olunan
İnsan Haklan EvTensel Bildirge-
si'nden (İHEB) başlayarak Birleş-
mişMffleÜer'in (BM) hazırladıği bir
dizi anlaşma, sözleşme vb. ulusla-
rarası belgelerde ırkçılık, fıkir özgür-
lügü, yurttaşlık ve işkence gibi in-
sanlık onurunu ve yaşamını ilgilen-
diren konulann ele alındığını gör-
mekteyız. İHEB, tkinci Dünya Sa-
vaşı'nın acı deneyımlen temelınde
o günlere. (spesifik, konjonktürel)
sorunlara yönelik gerekçelerle (iş-
kence, aşağılama, ırkçılık vb.) gün-
deme gelmiştir.
Soğuk savaş dönemı ve onu izle-
yen küreselleşme döneminde gerek
gelişmiş ülkelerde gerek gelişmek-
te olan ve geri kalmış ülkelerde ırk-
çılık, işkence gibi insan onurunu aşa-
ğılayan unsurlar hep gündemde ol-
muştur. Bıldırgeden güç alan insan
haklan örgütleri siyasal iktidarlarla
hep mücadele içinde olagelmiştir.
BM Insan Haklan Evrensel Bil-
dirgesi'nin 21. maddesinin ilk ben-
dinde aynen şöyle der: "Tüminsan-
lar Özgür, insanlık onuru ve haklar
bakımından eşit doğarlar. Akıl ve
vicdan sahibidirier ve birbiıierine
kardeşlik duygulanyia yaklaşmab-
dırlar.'' İkinci maddesi de "Herkes
ırk, renk, cins, din, potitik ya da her-
hangi bir başka inanç. ulusal ya da
toplumsal köken, varsülık. doğuş ya
da herhangi bir başka aynm gözet-
meksizin bu bildiride açüdanan tüm
haklardan, tüm özgürlüklerden ya-
rarlanabilir".
İHEB'ın binnci ve ikinci madde-
si "ne ohırsa obun tüm insanlarm eşit
ve özgür olduklaruu, öbür kişilerin
mağdur kişiye insanlık onuru çerçe-
vesinde davranmalan, gerçekten ay-
nm yapilmaması gerektiğini, mağdur
kişinin eğitim. öğretim ve sosyal in-
san üişkileri kurabilme özgürlükte-
rinden yararlanması gerektiğini ke-
sin bir dille bildirmcktedir."
Tek kutuplu ve küreselleşmenin ol-
duğu günümüzde ınsan haklan ih-
lallerini ırkçılık, işkence gibi kavram-
lann yanında ülkemiz özelinde ye-
ni bir kavram eklenmişe benziyor. Bu
kavram AIDS'tir.
Günümüzde toplumsal yaşamda
ölümcül hastakk olan boyutundan ön-
ce sosyal boyutuyla aşağılanma, so-
yutlanma ve toplumsal linçlere ka-
dar varabilen bu problem karşısın-
da Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve
ABD'de CDC (Centers of Control
Dısease and Prevention-Hastalık
Kontrol Merkezi) yayımladıklan
rehberlik bılgilennde bu hastalığın
HediyeCell'den kaç aylık
hediye seçerseniz bir o kadar
ay da bizdan hediye!* ç •, \ *
TAMIOYILOIR
TURKCELL
CALISIYOR
KAMPANYA
ONCESİ
HEDİYELER
TOPLAM
KONUŞMA
HEDİYENİZ
.12 ay 90'ar dak. +12 ay 24 ay 90'ar dak. 80.000 21427
|i2ay60'ardak. +12 ay 24 ay 60'ar dak. 57.000 21423
^ 1 2 ay 45'cr dak. +«ay 24 ay 45«r dak. 42.000 21410
12 ay 30 ar dak. +12 ay 24 ay 30ar dak. 29.500 21416
12 ay 15'er dak. +12 ay 24 ay 15'er dak. ~~15.000 21137
6 ay 90ar dak. +6ay 12 ay 90'ar dak. 46.000 21426
[ 6 ay 60ardak. +6ay 12 ay 60ar dak. 32.000 21422
' ~6ay45'erdakT +6ay T2"ay^ffef dakT ~ 24.000~ ~~21409
y30'ardak. __***»__ ^ 2 a y 3 0 a r d a k . 17.OOo" 21412
ay 15er dak. +6ay 12 ay 15'er dak. "9.000 21411
3 ay 90'ar dak. +3ay ^ a y 90'ar dak. 25.000 21425
Tiy60'ardak; +3ay Ö^ayeffar dakT 18.000 21421
3ay45erdak. +3ay I 6ay45'erdak. I 13^00 21413
" 3 ay 30ar dak. +3ay 6ay30'ardak. 9.500 21415
Ü 3 ay 15 er dak. | +3 ay I 6 ay 15'er dak. | 5.000 | 21414
KAMPANYA
ÖNCESİ
HEBİYELER
TOPLAM
KISAMESAJ PUANINIZ KOD NO
HEDİYENİZ
12ay90'arSMS +12ay 124 ay90ar SMS I 22.500 21134 .
12ay60'arSMS +12 ay 124 ay 60ar SMS 16.000 21133
12 ay 30ar SMS +12 ay 124 ay 30ar SMS 8.5O> |21132 ./
6 ay 90'ar SMS +6ay 12 ay 90'ar SMS ] 12.500 121131
6 ay 60ar SMS +6ay 12ay60'arSMS 9.000 21130
* Kampanya 3-6-12 aytfc konuşma ve kısamosaj hedıyeterinde geçeriKfr.
Örneğin 24.000 puanınız var. Bu puanla 6 ay yerine
şimdi 12 ay boyunca ayda 45 dakika konuşma
alabilirsiniz. İsterseniz birden fazla hediye de
seçebilirsiniz. c
Puanınızı ögrenıp hedryenizi sipariş etmek için >
Kısa mesajla
PUAN yazm. 2222'ye yodayın. Puanınız cebinize •«.
gelsin (Puanınızı bğrenmek 1 kısa mesaj olarak
J
ücretlendırılir). Hediye siparişi için, HEDİYE
yazın, boşluk bırakın. Seçtiğiniz hediyenin
kodunu yazın. 2222'ye yollayın. Turkcell'den
gelen onay mesajından sonra, hedıyenizı güle i
güle kullanın! A
www.turkcell.com.tr'den An
Internet sitemizden, Süper Şifrenizi kullanarak
hem puanınızı öğrenin, hem de hediyenizi sipariş
!
edin.
Turkcell Extra'lardan
Size en yakın noktaya gelin, puanınızı ögrenıp
hedryenizi sipariş edin. - ^
Bu kampanya 31 Aralık 2003 e kadar geçerlidır. Hedrye olarak ' i
seçltğiniz konuşma v« kısamesatlar. Turkceli, Hazır Kart v« '
Muhabbet Kart arası kulanmlarda geçcriıdir. Bu kampanyadan
sadece Turkc«lf faturalı hatta sahip olan şahıs aboneleri
faydalanatilir.
Turkcell Kurumsal Aboneleri! Sizın için de 10. yıt
kamîianyamız var. Detayh bitgi www.turkceli.com.tr'de.
4440532 www.turkceH.com.tr
10. yılımız şerefine...
Milyonlarca dakika,
milyonlarca kısamesaj
hediye!
TURKCELL HediyeCELL 8 ^
insan haklan, kadın ve çocuk boyu-
tuyla ilgili konulanna açıklık getir-
meye çalışmaktadırlar. Ülkemizde de
AJDS 'le (*) savaşım dernekleri, üni-
versiteler, TC Sağlık Bakanlığı an-
cak Dünya AIDS gününde (1 Ara-
lık) ulusal, görsel ve yazılı medya-
da belli ölçüde yer alarak sorunlan
aktarmaktadırlar.
Yılın diğer zamanlannda eğitim
ve bilinçlendirmeye yönelik prog-
ramlarne yazık kı, sansasyonel olum-
suz olaylann dışında mümkün ola-
mamaktadır (Bu belki de mikrobi-
yoloji ile ugraşanların eksiklığı).
Ne yazık kı, Izmir'deki son Y.O.
olayı; ülkemizdeki çabalann yeterin-
ce yerine ulaşmadığı, hallamıza yö-
nelik bilinçlendirme ve eğitim ko-
nusunda daha çok işimizin olduğu-
nu göstermektedir.
BM AIDS programı (UN AIDS)
"însan Haklan. AIDSveyasakr" ile
"tnsan haklan kadın ve mV/AmS"
başlıklı yazılannda bu sorunun cid-
di boyutlanyla gündemde olduğunu
bildirmekte, sorunlan ve çözümler-
le ilgili yaklaşımlan wivw.who.org.
sayfasında bildirmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WH0)
göre bu sorun kısaca şöyle özetlen-
mektedir:
- HFV'AIDS'le yaşayan insanla-
nn temel insan haklan (aynmcılığa
uğramama, eşit korunma. özel ya-
şam, hareket özgürlügü, çalışma,
eğitim hakkı. sağlıklı bakım, sosyal
güvenlik gibi) bilinen ya da tahmi-
ni olarak öngörülen HIV'AIDS yü-
zünden ihlal edilmektedir.
1998 yılında UN AIDS ile
OHCHR (Office of the United Na-
tions High Commissoer for Human
Rights-Birleşmiş Milletler İnsan
Haklan Yüksek Komisyonu) belir-
tilen sorunlann ışığı altında çözüm
olarak 12 ülke için karar almışlar-
dır. Bunlardan ülkemizde yaşanan
problemle ilgili olarak dikkati çeken
çarpıcı kararlar şöyledir:
- 5. madde: Ülkeler; anti-aynmcı-
lık ve diğer konıv'ucu hü-
kümleri kuvTetlendirip ya-
salaştırmalıdırlar (Özel-
lıkle HIV/AIDS ile yaşa-
yan duyarlı gruplar için).
- 8. madde: Ülkeler; top-
lumda kadın, çocuk ve sos-
yal ve psikolojik olarak
incinebüecek kesimleri ön-
\
r
argı ve eşitsizlikten koru-
mak için uygun bir ortam
sağlamalıdır.
- 9. madde: Olkeler;
HIV'AIDS ile ilgili ayı-
nmcıhk ve rezil etme dav-
ranışlannı değiştirecek eği-
tim ve medya programla-
n ve yaratıcı eğitimin da-
ha geniş şekilde uygulan-
masını sağlamahdır.
Eğer şimdıden Y.Ö. ola-
yımn ögretileri ışığı altın-
da bu kişilere toplumsal
(yaşadığı çevre, iş ortamı,
medya) yaklaşım tarzımı-
zı değiştiremezsek korka-
nm zaten işkence, fıkir öz-
gürlüğü gibi konularda pek
de parlak olmayan insan
haklan ihlallerine ılişkın
dosyamız daha kabank ha-
le gelecelc Avnıpa İnsan
Haklan Mahkemesi"nde
işkence, fikir özgürlügü
konularında ülkemizin
ödemeye mahkûm oldu-
ğu tazminatlann dışında
yeni bir tazminat ödeme
kapısı açılacaktır.
Sonuç olarak İzmir'de
yaşanan olayın ilk ve son
olması için, insan haklan-
na dayanan bir yaklaşun,
HTV'ÂEDS'in etkısıni azal-
tarak enfekte olan ya da
HTV/AIDS'ten etkılenen
insanlar için sosyal, yasal
ve kültürel bir çevre yara-
tılmasına olanak sağlaya-
caktır. A>nca HIV pozitıf
kişilerin, kendi durumla-
nnı bilmelerine rağmen
ülkenin sosyal, ekonomik,
kültürel ve siyasi gelişme-
lerinden zevk almasına ne-
den olacaktır. Kısaca kişi
HIV pozitif olsa bile yaşa-
mının son anına kadar sos-
yal bir varlık olduğunu bı-
İerek yaşayacaktır.
<*) AIDS: Acquıred Im-
mune Defıciency Sendro-
me-Edinsel tmmun Yetmez-
lik Sendromu.
PENCERE
Diyarbakır'da K.D/yi
Öldünen Katil Kim?..
Haberin bir yeniliği yok..
Hep bildiğimiztürden..
Kurbana önce yakın akrabası tecavüz ediyor,
çocuk yaşta hamile kalan kızcağızı erkek kardeşi
öldürüyor.
Yer: Diyarbakır..
öldürülen zavallı..
öldüren zavallı..
Aile meclisi bu gibi durumlarda toplanır, töreye
göre infaz kararını verir.
•
Yalnrz bu kez haberin değişik bir yanı var Genç
kızın cenazesini 15 kadın örgütünün temsilcileri de
sahipleniyorlar;
Diyarbakır Barosu'ndan yapılan açıklamada de-
niyor ki:
"Tecavüz suçunun mağduoı olan 15 yaşındaki
K.D. namus kisvesi altında ikinci kez saldınya uğ-
ramış ve ikiyüzlü ahlak anlayışının kurbanı olmuş-
tur. Kadına yönelik işlenen suç/arda gelenekJer, ola-
yın mağduru olan kadını olayın failiymiş gibi ce-
zalandırmakta ve kadına karşı işlenen suçlarda
yargısal hoşgönj nedeniyle kadınlann mağduri-
yeti yasalar eliyle ağıhaştınlmaktadır."
Hep bilinen, tanınan, uygulanan, yinelenen bir fil-
mi seyrediyoruz...
Genç kızın ağabeyi yakalanıp da yargıç karşısı-
na çıktığı zaman diyecek ki:
- Namusumu temizledim!..
Toplum hoşgörecek.
•
'Karşıdevrim' çokpartili rejim görüntüsü altında
yaklaşık yarım yüzyıl iktidara ağıriığını koyamasay-
dı, kadınımız çoktan özgüıieşecekti...
Devlet yetkilerini ele geçiren karşıdevrimcilerin,
yanm yüzyılda, kadın haklanna çaktıklan tek bir çi-
vi bile yoktur.
Çokpartili rejime geçer geçmez, köyde ve kasa-
bada eşraf ya da ağa ile imamın ortaklaşa işleri,
birlikte öğretmen dövmek olmuş, bu eylemler tüm
Anadolu 'ya yayılmıştır ve bir rastlantı değildır. O yıl-
lara dek 'Köy Enstitüleri'nöe öğrenciler kızlı er-
kekli okuyup birlikte halay çekiyorlar, 'işyerinde
eğitim, eğitim yerinde iş' yöntemiyle geleceğe ha-
zırianıyorlardı; bu 'Aydınlanma' girişimin köküne kib-
rit suyu ekilmiştir; öğretim seferberliği baltalanmış,
köktendincilik özendirilmiş; kızlar eve hapsedil-
miş; tarikatlar beslenmiş; şeriatçılığın pompalan-
masıyla kadınlar köleleştirilmiştir.
21 'inci yüzyılatürban kavgası ve tesettür propa-
gandasıyla girdik; iktidar koltuğuna oturanlann eş-
leri örtünüyorlar; kocalar kadınlarını tesettüre zor-
lamayı erkeklik ve Müslümanlık sanryoriar.
Kadın AKP'nin benimsediği dinci siyasetin ide-
olojisinde, şeriattaki gibi ikinci sınıf insan..
•
Peki, Diyarbakır'ın Mardinkapı Mezarlığı'ndatop-
rağa verilen kurbanın katili kim?..
Sanık sandalyesine kim oturacak?..
Kurbanın ağabeyi mi?..
O zavallı ancak bir robot..
Gerçekte o da kurban..
Görünmeyen katil kim?..
Atatürk devrimi 1926'da, 'Medeni Kanun'u bu
ülkenin yaşam düzenine dönüştürmüş, 'Aile Hu-
kuku'nu çağdaş uygarlığın koşullanna bağlamıştı.
öğretim devrimiyle eğitim seferberiiği başlatılmış,
Köy Enstitüleri açılmış, kız çocuklannın eşit insan-
lar gibi hayata katılması için eiden gelen her şey
yapılmıştı...
Kim bu devrime karşı çıkmışsa, elinde K.D.'nin
kan lekesi vardır.
Aziz Dostumuz,
Örnek Insan, Değerli Bilim Adamı
Prof. Dr.
Y. Ümit DOĞANAY
24 yıl önce bugün devlet aygıtının
içine çöreklenmiş faşist buyurganlann
korumasındaki soysuz tetikçilerin
kurşunlan ile katledilmişti.
Hasretle, sevgiyle anıyoruz.
Dostları
CUMHURlYET KİTAP KULÜBÜ
KASIM AYI ETKİNLİKLERİ: 3
Cumartesi Söyleşileri
"Kurtuluş Savaşında
Yerel Erkler"
Dr. Alev COŞKUN
(22 Kasım 2003 Saat: 15.00)
Kitapimzası: Alev COŞKUN
Yer. Cumhuriyet Kitap KuJübü
Istiklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1 -2
Beyoğlu/İSTANBUL
Etkinlikler KOOP-C tarafından düzenlenmektedir.
Ücretsiz ve herkese açıktır.
Kafeteryamz PazardaM her gun saat 10.00 Akşam 21.00 sraa açktr.
DARÜLACEZE VAKFI
YÖNETİM KURULU
BAŞKANLIĞI'NDAN
Vatandaşlarımızın
Ramazan Bayramı'nı Kutlar
Esenlik Dileriz.