Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2003 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
EYET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Çankaya,
Gericiliklere Kapalıdır
Boşuna, direniyorlar! Boşuna, Türkiye Cumhu-
ri/eti'nin temeline dinamit koymaya çahşıyorlar!
Boşuna, Atatürk'ü ve uygariık devrimlerini yok say-
mak istiyorlar. Boşuna, seksen yıllık çağdaşlığa
doğru yürüyüşümüzü durdurmak çabasındalar.
"Boşunagayretin mezarcı", boşuna bu umutsuz
çabalannız!..
Atatürk Cumhuriyeti'nin 80. yıldönümü kutla-
nacak... Cumhurbaşkanı Sezer, Çankaya'da bir
tören yapacak. Bu törene bütün milletvekillerinin
ve eşlerinin katılması birgörev. Ama kamusal bir
yer sayılan (TBMM gibi) Çankaya Köşkü'ne, ba-
şıörtülü, çarşaflı, sımsıkı kapalı kadınlargiremez.
Ne bugün, ne dün, ne de yarın, giremez!
Işleri güçleri bir şeyleri değiştirmek! Yerine ne
koyacaklar? Gerilikleri, aptal davranışları, yasa-
larla önlenmiş eski alışkanlıkları... Milletvekilleri-
:
nin, çoğu bakanların eşlerini görüyoruz. Başba-
kanın, yardımcısının, eşleri sımsıkı örtülü, en pa-
halı giysiler var sırtlarında, hepsi Avrupa malı,
ama kafaları ilkelliklerin koşullandınlması içinde...
Nerdeyse çarşafa girecekler, nerdeyse çadırlara
bürünecekler!..
Bunu kendileri mi istiyor? Yoksa kocaları mı?
Genç kızlıklannda hiç de böyle değilmiş çoğu. Okul-
lara giderken ya da mahalle içlerinde dolaşırken
başlar açık.. Ne zaman ki geri kafalı bir eş çıkmış
önlerine, çaresiz başlannı örtmüşler, upuzun man-
tolaria bacaklarını, ayaklannı saklamışlar. Kendi-
lerini birçeşit mal yapmışlar, kocanın malı!..
Ben çocukluğumu Şehzadebaşı'nda, Fatih'te
geçirdim. Herkes bilir bu semtler Istanbul'un en
muhafazakâr bölgesidir. Tek tek çarşaflılar hâlâ var-
dı, 1930 öncesi ve sonrasında yavaş yavaş çar-
şaf, başörtüsü kalktı, yerini manto aldı. Başörtü-
sü yağmurda, rüzgârda, güneşte bir çeşit koru-
yucu oldu. Kimse karışmadı, karışmıyor kendi
dünyalannda başını sımsıkı örtenlere, hatta çar-
şaf giyenlere!.. Ama okulda, üniversitede, devlet
dairelerinde kadınlar Cumhuriyet devriminin çiz-
gisine uyacaklar, uymalılar, yoksa dışlanırlar, dış-
lanacaklardır...
Cumhurbaşkanı Ahmet Sezer bir cumhuriyet ç o
cuğudur. Kemalist eğitim yöntemiyle yetişmiştir.
Görevinin, Atatürk devriminin bekçisi, koruyucu-
su, sürdürücüsü olduğu bilincindedir. Şunun şu-
rasında üç dört yıl daha Çankaya'da konuktur. Ye-
rine kim mi gelecek? Bu gidişle Tayyip Bey'dir
gelecekteki cumhurbaşkanımız! Acele etmesin,
günü gelince, yazgı yardım ederse bir gün, Çan-
kaya'ya çıkar, o zaman bu tür resmi törenlere çar-
şaflı, örtülü, çadırlı, bakan, milletvekili eşlerini ça-
ğınr, başköşeyi onlara verir...
Ama bugün Çankaya'da bir cumhuriyet çocu-
ğu var. Atatürk devriminin bir gönüllüsü var. Çağ-
n listesine AKP milletvekillerinin, bakanlarının eş-
lerini koymamış, iyi etmiş... Birtakım, ne olduğu
belli ya da belli olmayan yazarcıklar istedikleri ka-
dar çığlıklar atsın, bu kesin yargı, bu kesin cum-
huriyetçi tutum değişmez. Başı sımsıkı örtülü ka-
dınlar Çankaya'daki Cumhuriyet'in 80. yıl kutla-
matoplantısına giremez. Geten olursa kapıdan çev-
rilirler...
Atatürk'ü öldü, yok oldu sananlaryanılıriar. Ata-
türk düşüncesi yaşıyor, yaşayacak... Yüzyıllarön-
cesinin paslanmış anlayışı, kafası bugünün insa-
nını etkileyemez, onu çağdaşlık, uygariık yolun-
dan döndüremez.
Ne mutlu, Cumhuriyet'in 80. yılını coşkuyla, se-
vinçle kutlayacak olanlara, ne mutlu sizlere, biz-
lere...
Ulusal Eğitim İçin...
Batı sermaye çevrelerinin dayatmasıyla uygulanan eğitimde özelleştirme ve
paralı eğitim de ulusal eğitimden vazgeçme niyetlerini gösteriyor. Türkiye,
paralı eğitimle ulusal bir eğitimi yaşatamaz.
Zeki SARIHAN Ulusal Eğitim Derneği Genel Başkam
U
lusal eğitimimiz ağır saldtnlar al-
tındadır. Saldın, iki yönden geli-
yor: Avdınlanma devTİmini red-
deden,dinri-rnuhafazakâıiıkJa,>a-
tansız insan vetiştirmeyi hedefle-
mekte olan küreselcilik. ulusal eğitimimizi kemir-
meye çalışmaktadır. İlginçtir ki. ulusal eğitim
üzenndeki bu iki tehlike, İkinci Dünya Sava-
şı'ndan sonra birlikte ortaya çıktılar. tmam ha-
tipçiükle kolejcilik, ulusal eğitimin yerini almaya
başladılar. Aydınlann eğitimde son 50 yıllık mü-
cadelesı genellıkJe tmam hatipçilik anlayışmı he-
defalnuştır, ikinci tehlıke}i isekamuoyu uzun sü-
re algılayamamıştır. Bunun nedeni. çağdaşlaş-
manın Batılılaşmakla karıştınlmış olması, Tan-
zımat döneminde olduğu gibi Batfdan gelen her
şeyın bir u> garlık gereği sayılmasıdır. YabuzKur-
tuluş Savaşı'yla değü, Cumhuriyet devrimiyle de
bir ulusal bağuroızhkhareketiolanKematizm,gi-
derek Batıcıhkolarak anlaşünuş ve bugün sonuç-
lannı gördüğümüz gibi Türkiye, yeniden bir sö-
mürge sürecine girnıiştir. Oysa. Mustafa Kemal
Paşa, daha 1921 "de Ankara'da yapılan ilk Maarif
Kongresi'nde Doğu'dan ve Batı'dan gelen etki-
lere karşı ulusal bir eğitim yaratmanın gereğini
vurgulamış bulunuyordu.
Eğitimde nasıl bir ulusal yol izlenmesi gerek-
tiğini gösteren en anlamlı örnek Köy Enstitük-
rTdir. Köy Enstifüleri. bugünkü kuşaklara da ül-
kemizdeki eğitim felsefesinin ve eğitim kurum-
lannın taşıması gereken ulusal karakter konu-
sunda örnek oluşturuyor. Köy Enstitüleri'nın
yöntem olarak bıze bıraktığı kalıt şudur: "Baş-
kalannın deneyimlerini de incele. ama taklit et-
rae. Ulkenin koşullanna ve gereksinimlerine gö-
re kendin yarat, ulusal oL"
Eğitimde gerçekleşmesi için savunduklarımı-
zı kısaca bağunstzkkçı, aydınlanmacı, halkçı eği-
tim olarak nitelemek yerinde olacaktır. Gerçek-
ten de ulusal eğitımimızin taşıması gereken özel-
likler bu üç noktada toplanabilir:
Ulusal eğitim, bağımsızlığına düşkün ve her ko
şul altında bağımsızlığı koruyacak kuşaklar ye-
tiştirecektir. Atatürk'ün Gençliğe Hitabesı'nde bu
görev açıkça anlatılmıştır. Cumhuriyet devrimi-
nin eğitimde yaptığı bütün atılımlar ve aldığı ön-
lemler, bağımsızlıkçı kuşaklar yetiştirmek için-
dir.
Ulusal eğitim. aynı zamanda aydınlanmış ku-
şaklar yetiştırmek zorundadır. Eğitimden geçen
kuşaklar, olaylar karşısında kalıplaşmış ve ez-
berlenmiş bilgilerle değil, bilimsel verilerle dav-
ranacaklar ve sorunlann altından bilimsel yön-
temlerle kalkacaklardır. Yoksa, Türkiye yeniden
zengin uluslann ayaklan altında kalacaktır.
Üçüncü olarak Türk ulusal eğitimi halkçı ola-
caktır. Halkçılık, her işte halkın çıkarlannın gö-
zetilmesi olduğu kadar eğitim olanaklannın da-
ğıtılmasında en geniş kesimlerin çıkarlanna gö-
re hareket edilmesidir.
l lusal egitinıe aykın en önemli dururru bir kı-
sım ünhersitelerimizde ve ortaöğretim kurumla-
nnda eğitim dilinin Türkçe olmaklan çıkanlma-
sıdır. Üniversitelerde öğrenım gören gençlerimı-
zin yüzde 15'i, başta Ingilizce olmak üzere ya-
bancı bu- düde eğitim alıyor. Türk öğretmenin Türic
öğrenciye İngilizce ders vermesi gibi garip bir du-
rumun benzerine Batfda ve bağımsızlığına düş-
kün bir ülkede rastlanmıyor. Pakistan. Hindistan.
Cezayır. Madagaskar. Fiji gibi uzun yıllar emper-
yalizmin boyunduruğunda kalmış ya da ulusal dil
bırliğini kuramamış bazı ülkelerde görülen bu du-
rum. Türkiye gibi imparatorluklarkurmuş. Cum-
huriyet de\Timıni yapmış, işlek bir dili olan ulus
için utanç vericidir. Günümüz gençlerinin tutum-
lanna baktığınuzda, ulusal eğitimde nereden ne-
reye geldiğimizi de görebilinz. Başta yabancı
dille öğrenim yapan ünivresitelerimiz olmak üze-
re yükseköğrenim gençliğimızin önemli bir bö-
lümü, okuldan çıkar çıkmaz yabancı ülkelere gi-
dip oralarda kalmayı düşünüyor ve bunu da sa-
kınmasız savunuyor. Eğitimimizi ulusal bir çiz-
giye oturtmanın ivedi gereğini bundan daha açık
olarak gösteren ne olabilir?
Baü sermaye çevTeleri'nin dayatmasıyla uygu-
lanan eğitimde özelleştirme ve paralı eğitim de
ulusal eğitimden vazgeçme niyetlerini gösteriyor.
Türkiye. paralı eğitimle ulusal bir eğitimi yaşa-
tamaz. 1930'lu yıllardan beri ilkokullarda (şimdi
ilköğretim okullannda) çocuklanmızm her sabah
söylediği Ant'ta tarumlanan, yani kendisini Türk
sayan, doğru, çalışkan. büyüklenni saymayı, kü-
çüklerinı korumayı ilke edinen, }ükselmek ülkü-
sünü taşıyan, varlığını Türk varhğına armağan ede-
bilecek kuşaklar yetiştirmeyi çocuklann andın-
da bırakmayıp gerçek bir politika haline sokma-
dıkça. Türkiye'nin ulusal varhğını ve birliğini
kararlılıkla savunamayacağımız, feodal ve em-
peryalist saldınlara karşı direnemeyeceğimiz
açıktır. Günümüzde ulusal ülküler yerine her ka-
fadan bir ses çıkmakta oluşu, ulusal eğitim ko-
nusunda çok temel görevlerin bulunduğunu gös-
teriyor. Bu gereksinimlerden yola çıkılarak 17 Ni-
san 2003 günü Ankara'da 43 eğitimci tarafindan
kurulan Ulusal Eğitim Derneği, ulusal eğitim için
gösterilecek örgütlü çabalara önemli bir katkı
sağlamak nıyetındedır.
Adalete Göstermelik, Sözde Reformlar
Av. Turgut tNAL
S
on yirmi yıl içerisınde yargı-
da yapılan reformlar arasında
yer alan. iller düzeyinde ver-
gi mahkemeleri ile idare mahkeme-
lerinin kunılması. önemli bir geliş-
medir. Çünkü bu mahkemelerden
önce bütün Türkiye'de idan davalar
ya da vergi mahkemelen il ve ilçe-
lerde kurulan idari kurullar tarafin-
dan görülürdü. Bu kurullann başın-
da idari da\3İarda ilçelerde kayma-
kam. illerde de valı yarduncılan bu-
lunurdu. Kunıl içensinde kayma-
kam ya da vali yardımcısının emrin-
de bulunan müdür ve memurlar da
görev yaparlardı. Vergi davalan iller-
de defterdar başkanlığında. vergi da-
iresi müdürü. gelir müdürü. ticaret
odasmdan ve belediyeden seçilen bi-
rer üye vergi ihtilafuıı çözmeye ça-
lışırlardı. Adı 'kurul'du. ama kayma-
kam, vali yardımcısı. defterdar ne
derse, ne bu>
r
urursa sonuç oydu. Tür-
kiye bunu Osmanlı döneminden be-
n yüz yıldu" çekmekteydi.
Bütün illerde kurulması gereken
idare mahkemelen ancak yinni beş
ilde kurulmuştur. Keza vergi mahke-
meleri de otuz dört ilde kurulmuş-
tur Mahkemelerin kurulmadığı iller-
den bazı kereler üç, dört tanesi mah-
kemenin bulunduğu ile bağlıdır. Ör-
neğın. Kjnkkale'dekı idare mahke-
mesıne Çorum ili de bağlıdır. Ma-
nisa'daki idare mahkemesine Uşak
ili de bağlanmıştır Ama Gazian-
tep'tekı idare mahkemesine Adı>a-
man, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Ki-
lis illeri bağlanmıştır. Bursa'da ku-
rulan idare mahkemesine Balıkesır.
Çanakkale, Yalova illen de bağlan-
mıştır.
İdare mahkemesinin durumu bu
iken veı^i mahkemeleri de her ilde
kurulmamıştır. Ancak yirmi beş il-
de idare mahkemelen kurulurken
vergi mahkemelen otuz dört ilde ku-
rulmuştur. Bununla. yurttaşın hakla-
nnı koruyan idare mahkemesinin sa-
}isını yiımi beşte dondunırken dev-
letin alacaklannı çözen vergi mah-
kemesi sayısmı otuz dörde çıkar-
makla yurttaş aleyhıne. devlet lehı-
ne bir tavır abnış oluyoruz.
Yukanda açıkladığımız gibi, Erzu-
rum'da idare mahkemesi kurmuş. bu
ile Ağn, Aıtvın, Kars. Iğdır, Arda-
han illerini de bağlamış buJunınoruz.
Böylece altı ilın dahil olduğu bir ida-
re mahkemesınde en azından ıkı, üç
milyon nüfiısun ıdan anlaşmazlıkla-
nn çözülmesını bekliyoruz. Bu baş-
langıçta olumlu gördüğümüz hiz-
metin ne kadar sakıncalı olduğunu,
ağır aksak yürümeye baştan mah-
kûm ettığımızi belırtmek istenz.
Sız her ilde. hatta her ilçede. en
azından büyük ilçelerde idare mah-
kemeleri, vergi mahkemelen kur-
mak görevinde ve zorunda değil mi-
siniz
0
Yurttaş. tabii hâkim ilkesi ge-
reği kendi il ve ilçesindekı mahke-
mesinde yargılanmak, adalet iste-
mek hakkına sahip değil midir? Sız.
lehinde ve ale}hınde dava açan ve açı-
lan bir }"urttaşı Bayburt'tan bağlı bu-
lunduğu Trabzon'a, Siirt'ten Diyar-
bakır'a. Hafay'dan Adana'ya. Kas-
tamonu'dan Zonguldak'a, vergi da-
\alan açısından da Ardahan'daki mü-
kellefi Erzurum'a, Yozgatlı mükel-
lefi Kayseri'>e, Bayburtluyu Trab-
zon'a, Mardinliyi Dijarbakır'a çağı-
rarak onlan. yüz ile beş yva kılo-
metre arasında yola gidip gelmeye
mecbur kılarak adalet dağıtmayı.
adalet mi sanıyorsunuz? Bu açık hak-
sızlık ve adaletsizlık devam ederken
kurulan vergi ve idare mahkemele-
nnın sayısı hemen hemen yırmı >ıl-
dır hiç artmazken. vergi ihtilaflan
ve idari anlaşmazlıklar en azından üç.
beş, on misli artmıştır. Ve siz adalet
olarak. hükümet olarak ve devlet
olarak kurduğunuz bu mahkemelere.
artan bütün davalan sen çöz, sen hal-
let diyorsunuz. Böylece, kurarken
başlangıçta getirdiğinizreformuçalış-
maz. dumura uğramış, hantallığa teric
etmış oluyorsunuz. Yargının sadece
bu konuda mı hatalan ve eksıkliklennı
görüyoruz ve söylüyomz. Ülkemizın
en az on hükümeti, arkası arkasuıa
Adalet Bakanlığı'nın bütçesini yüz-
de 3. \-uzde 5'lerden yüzde 0.5'inde
aşağısına düşürmesi adliyeye yapılan
en büyük hakaret. zulüm ve saygısız-
lık sayılmalıdır. Bu tutum ve tav-
nnızı sürdürürseniz "L lkemizin hal-
kına, adaleteçok sa\^ılı>T7" sözlerinı
ne kadar söylersenız söyleyın. ken-
dinizden başkasını inandıramazsınız.
PENCERE
'Teröre Karşı
Küresel Savaş' mı?..
ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in bir
gizliyazışmasıbasınasızdı. Bushyönetimininsal-
dırgan siyasetinde en önde görünenlerden Rums-
feld, Pentagon'da görevli dört kişiye soruyor:
"Köktendinci medreselerde yetiş tirilen terörist-
ler, sadece milyonlar harcayarak ABD'ye karşı du-
ruyor; biz ise terorizmle savaşa milyarlarca dolar
döküyoruz. Kâr-zarar oranı bizim aleyhimize. Bi-
zim yakaladığımız veya öldürdüğümüz terörisîle-
rin sayısı, medreselerde yetiştirilen veya kökten-
dincilerin eğittikleri ve topladıklan teröristlerden da-
ha mı çok?"
Rumsfeld'in sorgulaması "Teröre karşı küresel
savaşı kazanıyormuyuz, yoksa kaybediyormuyuz?"
diye başlıyor.
Gizli metnin basında yayımlanması büyük gürül-
tüler kopardı, Rumsfeld zor durumda kaldı: ABD
Savunma Bakanı'nin sorgulaması bir "başarısızlık
itirafı" olarak yorumlandı.
•
Ancak üzerinde durulmayan başka noktalar da
var.
ABD Savunma Bakanı'nın, açıklanan metinde,
olaya nasıl yaklaştığı sergileniyor; Rumsfeld çatış-
mayı kâr ve zarar üzerine oturtuyor; "teröristler"\n
milyonlanna karşılık ABD'nin milyarlarca dolar har-
cadığını belirtip altını çiziyor; bu mantıkta insan
hayatının değeri srfırdır.
ABD'lilerin öldürdüğü teröristlerin sayısı medre-
selerde yetiştirilen köktendinci teröristlerden da-
ha çoksa, başarı sağlanabilir; tersine bir durumda
başan umudu yoktur; savaş aleyhe dönmüş de-
mektir.
Hesababaksen!..
Ey insan!..
ister Amerika'da bir kolejde oku, ister Asya'da
bir medresede eğitim gör...
İster Hıristiyan ol..
İster Müslüman..
ister Musevi!..
Insansın!..
Ama Amerikan Savunma Bakanı Rumsfeld'in
hesabında insan yok..
Para var.
•
Amerikan Savunma Bakanı medreslerde yetiş-
tirilen köktendinci teröristlerden söz açıyor...
Bu medreselerin açılmasına vaktiyle yatınm ya-
pan kimdi?..
Taliban'ı kim destekledi?..
Usame bin Ladin'i yetiştiren kapkara irticaya ya-
tınm yapan kimdi?..
Amerika ektiğini biçiyor.
•
Rumsfeld "teröre karşı küresel savaş "tan söz açı-
yor.
Kim terörist?..
New York'ta ikiz kuleyi vurup onca insanın ölü-
müne neden olanlar terörist..
Ama devletler hukukuna göre işgal altında bu-
lunan bir ülkenin topraklannda direniş hakkını kul-
lanan kişi terörist mi?..
Küreselleşme garip bir sürece girdi; Amerikan im-
paratorluğu her yerde hazır ve nazır bulunacak, ege-
menliği altına aldığı topraklarda kim silahlı direni-
şe geçerse adı teröriste çıkacak...
Donald Rumsfeld'in Amerikan Imparatoriuğu
macerasında kullandığı mantık çürük olduğuna
göre başarı kazanması zor!.. Tarihte gezegenimi-
zi avucunun içine almak isteyen tüm imparator-
ların sonu kötü olmuş; Bush'un neden ayrıcalığı
olsun ki...
Kültür, Sanat ve Teknoloji Beylikdüzü'nde Buluşuyor
Uluslararası İstanbul Fuarları
www.tuyap.com.tr
370 yayınevi ve
sivil toplum
kunıluşunun katıhmı ile
hazırlanan,
215 kültür veedebiyat
etkinliğinde 750 yazar,
sanatçı, gazeteci
ve politikacının
konuşmacı olarak
yer alacağı bu
fuardaokuryazarıyla,
okur kitabıyla
buluşuyor.
22. Tüyap
İstanbul Kitap Fııan
Onur Yazarı Tahsin YÜCEL
Uî^ım Spcnsonj
FUARI
i•:ruıa:<a ı
Koleksiyoner Kurum Onur Ödülü
DYO Selcuk Yasar Müzesi
Sanatsever Kurum Onur Odülii
Cumhuriyet Gazetesi
Eleştirmen Onur
Kıymet GİRAY
65 galeriden
280 sanatçının katılımı
ile gerçekleşiyor.
A R1/jST
137TSTANBUL
13. Tüyap
İstanbul Sanat Fuarı
Onur Sanatçısı
Naile AKINCI
TÜYAP-İNTERPRO
FUARCIUK A.Ş.
Tekno
ELEKTRONIGI
FUI\R\ 2003
Cep telefonunundan DVD'ye, digital fotoğraf
makinesinden Mp3 çalara kadar pek çok farklı
ürünii çok uygun fiyatlara satın almak için
herkes bu fuarda buluşuyor.
I Ziyaret gün ve saatleri: 25 Ekim -1 Kasım 2(X33 (11.00-20.00) 2 Kasım 2003 (11.00-19.00)
Durak Yeri Hatia içı hareket saatleri Hatta sonu hareket saatleri j Durak Yeri Hatta içi hareket saatleri Hafta sonu hareket saatleri
TUYAP Fuar ve Kongre MtrJezı ne tuar suresınce ücrelsiz mıaıbus «e otobus servıslen
Tateim
AKM Onû
Mecidryeköy
ViyadûkAltı
ff 9 î |
Iskele Onu
Çatatköy
Ozgûrtûk Meyıjanı
Kaymakaml* Onû
Fuara Geliş
her saat başı
10.00/19 00 arası
her saat başı
10.00/19 00 arası
her saat bası
10.00/19 00 arası
her saat başı
Fuarian Dönüş
11.30/20.30 arası
buçuklarda
11.3fi20.30 arası
buçuklarda
11 3020.30 arası
buçuklarda
11 3020.30 arası
buçuklarda
Fuara Geliş Fuardan Dönüş
10 00/19.00 arası
yarım saatte bir
11 30/20 30 arası
yanm saatte bir
10.00/19.00 arası
yanm saatte bir
11.3020 30 arası
yarım saatte bir
10 00/19 00 arası
yarım saatte bir
11 3 1 2 0 30 arası
yanm saatte bir
10.00/19.00 arası
yarım saatte bir
11 3 1 2 0 30 arası
yanm saatte bir
Perort Alanı
Kadıköy
Kumluk (IDO önü)
Peron Alanı
Fuara Gelif
her saat başı
09 00/19 00 arası
her saat başı
Fuardan Dönüş
10 30/20 30 arası
buçuklarda
10 30(20 30 arası
buçuklarda
Fuara Geliş
09 00719.00 arası
yanm saatte bir
Fuardan Dönüş
10.3û'20 30arası
yanm saatte bir
ATATÜRK HAVAUMMf! IÇ HATLAR G£US TERULNAU ÛHİ1
G(*5.1(U«!-11.36
»lûj'600-iaOC
BMdRKÖY OENC OTOBÛSLER! ISKÎLES! CTOPARKI
Sslş: 1500-11.06-1250- (300-«00-15.00
Pftlû} 1500-1600.1?.gî-1800-1°00-a)00
{SS&Bİ OTOGAMMETRO04 ÇMS KARSMM<«$ DUUfil
G«fc: 1000-11.00-12i» -13.00-1400-1500
aSîıi. 1500-1600 -1700- 1S.Ü0-19.00-2000
25 Ekim-2 Kasım 2003
09 00/19.00 arası 10 30,20 30 arası
yanm saatte bir ' yanm saatte bir
Giris 3.000.000.TL'dir. Oarencı ve oaretim uveleri icin aırıs ucretsızdır.
TUYAP TUM FUARCIUK YAPIM A Ş
¥erkez OiisTuar Alanı: Tüyap Fuar ve Kongre MenVezı 34522 E5 Karayolu Gürpınar Kavşağı _
Beylikdüzü
Tüm hareket noktalarından gidlş ve rjonüş için ayrı olmak Gzere ikişer bılel kullanılacıktır. T e l ; | 0 2
, 2
, 8
8 6 6843 (70hat) Fjks: 10212)88662 43• Intemet •.•Amluyap.com.tr E-mail Fuar Atam:fairarea&tuyapcom.tr
IETT onceden bıldırmeksizın hareket yerlerı ve saatlerini değiştirme hakkına sahıptır s^^.yur
tıcisatıs@tuyapcom.trTanıtım. Halkla Ilişkiler: tanitim@tuyap.com.tr halklailislaler@tijyap.com.tr
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi
Beylikdüzü, Büyükçekmece İstanbul Turkey