02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
GNİSAN 20C2 CUMARTESİ + CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ecevrt, Kriınç'ı kabul etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreten Orgeneral Tuncer Kılınç ile dün bir görüşme yaptı. Başbakanlık Merkez Binasf nda akşam saatlerinde gerçekleşen görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü. AkflM Başkanı Türkiye'de • tSTANBUL(AA)- Avrupa însan Haklan Mahkemesi (AİHM) Başkanı Luzius VVildhaber, bır dizi konferans vermek ve temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye geldi. THY'ye ait uçakla Frankfurt'tan tstanbul'a gelen Wildhaber, Atatürk Havalimam'nda yaptığı kısa açıklamada, tstanbul'da kaldıgı süre içüıde çeşitli üniversitelerde konferanslar vereceğini bildirdi. ABD heyeti Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Dışi"şleri Bakanhgı'nın Ortadoğu işlerinden sorumlu üst düzey yetkilisi Ryan Crocker başkanlığındaki bir ABD heyeti, 4 günlük Kuzey Irak temaslannın ardından Ankara'ya geldi. Crocker, temaslanyla ilgili bılgi vermek üzere dün Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Büyükelçi Türkekul Kurttekin ile 2 saatlik bir görüşme yaptı. Crocker. "Irak'ta herkes değişim istıyor" dedı. Soysal'dan konferans • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bağımsız Cumhuriyet Hareketi Ankara Oluşum Komitesi'nin düzenlediği etkinlik kapsamında, Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın 'Türkiye'yi Türkıye'den Yönetelim' adlı konferansı yann gerçekleştirilecek. Konferans, Milli Kütüphane Konferans Salonunda saat 13.00'te başlayacak. CHP'den Türk- İş'e ziyaret • Istanbul Haber Servisi-CHPlstanbul II Başkanı Cernal Özdemir, il yönetim kurulu üyeleriyle Türk- Iş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak'ı makamında ziyaret etti. CHP"nin zaman içinde parti tabanı, sendikalar ve sivil toplum örgütleriyle iletişım kopukluğu yaşamış olabileceğini ifade eden Özdemir, ilişkıleri yeniden geliştirmek için yeni bir sûreç başlattıklannı söyledi. Özdemir, bu çerçevede Türk-lş'i Istanburdaki tüm şubeleriyle birlikte CHP'ye üye olmaya davet ettığini bildirdi. Başsavcı Sabih Kanadoğlu, 26 parti genel başkanma 30 gün süre verdi Liderleremal bikMmiANKAR\(CumhuriyetBürosu)-Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Ka- nadoğlu,aralannda DenizBaykaL, Muh- sin Yaaaoğhı ve Doğu Pierinçek'in de bu- lunduğu 26 siyasi parti genel başkanın- dan 30 gün içinde mal bildiriminde bu- lıınmalannı istedi. Kanadoğlu'nun mal bildirimine ilişkin yazısı, 26 siyasi par- tiyedün iletildi. Yazıda, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklar ile Mücadele Kanunu' nun 2. maddesinin (f) bendı ile 6,7,8 ve 10. maddelen uyannca 30 gün içinde mal bildiriminde bulunulması istendi. Kanadoğlu'nun mal bildiriminde bu- • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu 26 siyasi parti genel başkanından 30 gün içinde mal bildiriminde bulunmalannı istedi. Kanadoğlu'nun mal bildirimine ilişkin yazısı, partilere dün iletildi. lunmasını istediği genel başkanlann si- yasi partilen şunlar: "MîDet Partisl İşçi Partisi, Cumhuri- yet Halk Partisi, Yeniden Doğuş Partisi DemokratParti, Türkiye Sosyaltst İşçi Par- tisi, Büyük Biıük Partisi, \navol Partisi. Halkın Demokrasi Partisi, Ozgürlük ve Dayanışma Partisi, Büyük Adalet Parti- si, Adalet Partisi, Türkrye Adalet Parti- si, Türkiye Ozüriüsüyle Muthıdur Par- tisi, Emeğin Partisi, Demokrat Türkiye Partisi, Devrimci SosyaKst İşçi Partisi, Demokratik Halk Partisi, Llusal Buük Partisi, Aydmhk Türkiye Partisi, Sosya- Bst Birtik Partisi. Varhğırnız Partisi, Ra- dikal Değişim Projesi Partisi, Lider Tür- krve Partisi, Sos\al Demokrat PartiveÇö- züm PartisL" Kanadoğlu'nun işaret ettiği 3628 sa- yılı yasanın 2. maddesinin (f) bendi, si- yasi parti genel başkanlarının mal be- yanında bulunacaklannı öngörüyor. Ay- nı yasanın 6. maddesi bu bildinmın se- çimle gelınen görevlerde 2 ay içinde yapılacağını, 7. maddesi görev devam edıyorsa "0" ve "5" ile biten yıllarda mal bildiriminde bulunacağını, 8. maddesi siyasi parti genel başkanlarının Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bu bil- dırimi vereceklerini, 10. maddesi ise mal bildiriminde bulunulması için ve- rilen ihtardan sonra bunun 30 gün için- de yaptlması gerektiğini, tersi durum- da 3 ay hapis cezası öngörüldüğünü hükme bağlıyor. DYP'li Söylemez: Şimdi de ithal lider geliyor İstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, TürkiyenınVVashing- ton Büyükelçiliği Müsteşan Meh- met Ali Bayar ın. Demokrat Tür- kiye Partisi' nın (DTP) başına ge- çeceğine ilişkin haberle ilgili ola- rak "İthal bakandan sonra şimdi de ithal parti Ederigeliyor ABDden. Bu da moda oldu son zaman larda, oldu olacak bir de ABÜden ithal başbakan getirsinler" dedi. Söylemez, partisinin İstanbul 11 Başkanlığı'nda dün yaptığı basın toplantısında, milli gelir ve büyü- me rakamlannın. Türkiye'nin son 56 yılın en kötü ekonomisini ya- şadığını gösterdiğini söyledi. Türkiye'nin son üç yıldır sürek- li kriz ortamında yaşamak zorun- da bırakıldığım belirten Söylemez, krizın kurumsallaştığını savundu. Söylemez, geçenyıl 1 milyon 100 bin senetin protesto olduğunu, 1 milyon 200 bin çekin karşılıksız çıktığını, 824 bin kişinin tüketici kredisı ve kredi kartlarını ödeye- mediği için kara listeye alındığını kavdetti. Bakanlar Kurulu Siyanürle altın için 'gizlikarar' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bergama Ovacık'ta siyanürle altın aranmasını sağlamak isteyen hükü- metin, Cumhurbaşkanının vetosu- nu aşmak üzere prensip karan yön- temine baş\iırduğu ortaya çıktı. Yargı karanyla, siyanürle üretim izni iptal edilen Normandy firması, Bakanlar Kurulu'nun hukuk karan- na uymamasıyla faaliyetlerine baş- ladı. Bakanlar Kurulu'nun, siyanür- le altın üretim izni veren karan ise "prensip karan" adı altında yürür- lüğe girdi. Resmi Gazete'de yayım- lanması gerekmeyen ve Cumhur- başkanlığı tarafindan onaylanma zo- runluluğu olmayan prensip kararla- nrun hükümetin "el altmdan gerçek- leştirmek istediği'' gizlı işlemlerde kullanıldığı öğrenildi. ÇİZMEDEN YITKARI MUSAKART / ,X ' / [email protected] Ercan: Tanklan yenüemede son ihale ANKARA (AA) - Sa- vunma Sanayii Müsteşan Dursun Ah Ercan, Türki- ye'nin Israil'in IMI firma- sına verilen tank moderni- zasyonu projesinden elde edeceğı teknolojik kaza- nımlar nedenıyle bundan böyle tank modernizasyo- nunda çok büyük ıhtimal- le yeni bır ihaleye gerek kalmayacağını söyledi. "Bu projeden, teknik, hu- kuki ve Hsans hakkı kaza- nımlan amaçhyoruz" di- yen Ercan. projenın temel amacını, Türkiye'nin bun- dan sonraki üretimleri "azami yerli katkryla ger- çekkştirmesine imkân sağ- lamak" olarak özetlerken, asıl amaçlannın teknolo- jı elde etmek olduğunu be- lırttı. IMI firmasına ven- len projenin Türkiye açı- sından kazanımlannın çok olduğuna işaret eden Er- can, M-60 tanklannın mo- dernizasyonu projesinin, halen yürütmekte oldukla- n 60-70 projeden sadece bir tanesi olduğunu belirt- tı. Ercan şunlan söyledi: "Bu aslında gecikmiş bir projeydi.tanklannuzın modernize edilmesini amaçhyordu. Tanklannu- zın ateş gücünün yüksel- tilmesi. hareket kabüiveti- nin artünlmasuu amaçb- vordu." Dayak, Sümer'e terfi getirdi Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, SSK Başkanlığı'na, bir firma yetkilisinden dayak yiyen danışmanı Ismail Şeref Sümer'i atadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kurumu yeniden düzenleyen kanun hükmündeki kararnamenin iptal edilmesi nedeniyle zor günler geçiren SSK'de, istifa krizi vekâleten atamayla aşıldı. Kurum başkanı Gürol Banger'in istifa etmesiyle boşalan göreve SSK Yönetim Kurulu üyesi İsmail Şeref Sümer geririldi. Çalışma Bakanı Okuyan'ın da danışmanlığını yapan Sümer, SSK'ye iş yapan bir kuruma ödeme yapılmasmı engellediği iddiasıyla dayak yemişti. Otomasyon ve kalite belgesi çalışmalan nedeniyle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'la anlaşmazlığa düşen ve istifa yolunu seçen Gürol Banger'den boşalan SSK Başkanlığı görevine atama yapıldı. Kurum başkanlığına SSK Yönetim Kurulu üyesi ve Okuyan'uı damşmanı Ismail Şeref Sümer getınldi. Bakan Okuyan'a yakınlığı ile bilinen Sümer, bir süre önce SSK'ye iş yapan bir firma yetkilisinden yediği dayak nedeniyle gündeme gelmişti. SSK'den ihaleyle iş alan bir firmanın yetkilisi olan Mirzeydin İlahh. 365 milyar lira olarak öngörülen ihale bedelinin, Sümer'in engellemesi nedeniyle ödenmediğini ileri sürerek Sümer'i odasında tartaklamıştı. Yönetim kurulu üyesi olmasına karşm SSK'nin ödeme işlerine de müdahale ettiğinı gızlemeyen Sümer ise İlhanlf nın işleri tam olarak bitirmediği için parasuım ödenmediğim ileri sürmüştü. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@ doruk.net.tr Başlığa sığsa cümleyi orada sürdürurdüm, siz burdan oku- yuverin: - ... Italyanlar farfara, Yu- nanlılar kahpe, Bulgarlardan- galak, Ingılizlersoğuk, Fransız- lar zampara, AJmanlar buda- la, Ruslar zalim, Kürtler (Ha sahi, onlaryok!)... Bu değerlendirme ya da ya- kıştırmaları herhalde ilk kez benden duymuyor, ilk kez bu- rada okumuyorsunuz. Peki şimdi bırsoru: Boyle bir değerlendirme zin- cirini benimsemiş. yeri geldi- ğinde hikmet saçarcasına kul- lanan bir kafa sağlıklı olabilir mi? Başhktan ve ardındaki pa- ragraftakı sırayla gidersek, do- ğal bır akıl yürtıtme ile varıla- cak sonuç bellı: - Necip Mahfuz kalleş, Al- bert Einstein korkak, Dante farfara, Kazancakis kahpe, Dimitrov dangalak, Shakes- peare soğuk, Albert Camus zampara, Heinrich Böll bu- dala, Şolohov zalim, Cigerhun (Ha sahi, öyle bir şair yok)... • • • Durup dururken bu salaklı- ğı vurgulamak nereden çıktı?.. Araplar Kalleş, Yahudiler Korkak... Böyle sorduğunuza kalıbımı basarım. Durup dururken çıkmadı. Dün- den beri TV programlannda, ga- zete köşelerinde, radyo prog- ramlarında, "Halkımıznediyor" anketlerinde yukandaki salaklık- larfarklı yoğunluk ve açıklıkta ser- gilenmeye başlandı. Araplann "kalleşliği" üstüne önce Birinci Dünya Savaşı gün- lerine gidiliyor; Ingilizlerle bir- lik olup bizi arkamızdan han- çerledikleri anımsatılıyor. Ar- dından Kıbns düğümünde Tür- kiye'yi desteklemediklerine ge- çiliyor; PKK'yı destekledikleri- nesıçranıyorve... Ve "Filistinliler de Araptır" denip, üstü örtük de olsa "Ge- bersin kalleşler" denıyor. Tabii bu, bu kadar ablavut- ça söylenmiyor. Laf evrılip çev- rilerek, sözcüklerle oynanarak "Türkiye'nin, Filistin halkının yanında yer almasına, onunla dayanışma ıçıne girmesine, Israil ile lyi ilişkileri tehlikeye sokmasına gerek yok" yargı- sına varılıyor. Bu derin(!) çözümlemeler (analizler) medyada yapılıyor- sa okurlar, izleyıciler, dinleyıci- ler de böyle düşünmeye çağ- nlıyor. Bana da "Hay sizın analizi- nize de, kaleminize de, sesi- nize, görüntünüze de, fıkrini- ze, düşüncenize de..." dıye başlayan cümleler kurmak dü- şüyor ve ister istemez adım "küfürbaz"a çıkıyor. Çıksın. ••• Bu uğursuz düşünce hep vardı. Irak'ın Kuveyt'e saldırısıyla başlayan ve Amerika'nın da Irak'a saldırmasıyla tırmanan savaş ortamında Turkıye'nin "ulusal çıkarlannın gerektırdi- ği bir politika izlemesi" öğüt- lendi. Örneğin "bir koyup bil- mem kaç alma" hesapları res- men dile getırıldı. İlk bakışta irkiltici değil. Ama ilk bakışta... Bağdat göklerinden yağan bombalar Saddam'ın ve öte- ki elebaşıların tepesınde, evin- de patlamadı. Çölde kanlar içinde yatan yavuklusunun başında ağıtlar yakan Arap gelınin acı çığlığı- na "ulusal çıkarlarımızın gere- ğı" mantığıylayaklaşabilır mı- siniz? Kosova'da Sırp milliyetçiliği- nin işe koştuğu acımasız kes- kin nişancılar hareket eden her hedefi vururken bir kurşunla beyni patlayan küçücük Arna- vut çocuğa da mı "ulusal çı- karlar" gözüyle bakılacak? Saraybosna'nın pazaryerin- de patlayan bombayaşlı. genç, erkek, kadın, çocuk. bebek onlarca Saraybosnalıyı yok et- tığınde de mi davranışımızı "ulusal çıkarlar" pusulası be- lirleyecekti? Peki şimdi, Filistin'de bir halk topluca yok edilme sınırında ıken, Birleşmış Miüetler'ce "ba- ğımsız devlet" statüsü tanın- mış bir yönetim daracık bir odaya hapsedilmışken; Israil- lı barış savunuculan ağır hapis cezalarının ya da MOSSAD kaynaklı bır "faıli meçhul"ür\ tehdidi altında iken Türkiye'nin ulusal çıkarlarının nerede ve hangi tutumda olduğunu in- ceden inceye hesaplayıp mı davranacağız? (Iran-lrak Savaşı'nın bittiği günlerde röportaj yaptfğım bir işadamının sözlerini anımsıyo- rum. "Yazık savaş bitti" de- mışti ve eklemişti: "Heriki or- duya da salça, peksimet, mar- ğarin, dondurulmuş balık sa- tarakgıda sanayicilerimiz ve ih- racatçılarımız; postal, parka, fanila, çorap satarak tekstil ve konfeksiyon sanayicilerimiz ve ihracatçılarımız ülkeye lyi dö- vizkazandırmışlar, ekonomimi- zi canlandırmışlardı...") Şimdi Filistin'de olup bitene de aynı gözlükle bakan kafa- lar var. Filistin'de yaşanan tragedya- ya karşı milliyetçi konumlar- dan bakıp "kötü ilişkilerimiz olan Araplar ve iyi ilişkilerimiz olan Israil" yörüngesinde bir dış politika önerenler var. •*• Bir de bencileyin, bu herif- lere ve kanlara bakıp bakıp ana avrat, soy sop sulale düz giden ağzı bozuklar var. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Oyun İçinde Oyun... Sayıları 30-40 arasında... Onları Cağaloğlu'nda vılayetönünde, Gümüş- suyu'nda Alman Konsolosluğu'nun kapısındagö- rüyoruz zaman zaman... Yaşlan 15-16 arasında olan imam-hatip liseli kız öğrencileri acaba ne yapmak istiyorlar? Başörtüsüyle okula gitmek!.. Oysa istanbul'da yirmidört imam-hatip lisesin- detoplam 12 bin 119 öğrencı bulunuyor... Öğrencılerin 8 bin 56'sı kız!.. Peki eylem yapanlar kaç kişi? En fazla40 kişı!.. Bu kız öğrencilerin başlarında çember sakallı, takkeli adamlar var!.. Yıllardır oynanan bir oyunun yeni bölümleri çı- kıyor karşımıza!.. Tarikat şeyhleri, şıhları ve onlann vakıflan, gen- cecik çocukları kendi ideolojileri için kullanıyor- lar!.. Tüm bu olup brtenleri seyderken son on yılda yaşadığımız olaylar geliyor aklımıza... Türkiye'deki köktendinci örgütlenmenin arka- sında yatan parasal ve siyasal suç saptanmadan bu tür olayları önlemek olanaksız!.. Hele hele parti kapatmalarla da önlenmiyor köktendinci tırmanış!.. Yargıda, eğitimde, poliste örgütlenen tarikat şeyhleri ve şıhlarını 'demokrasi' adına koruyup, kollayan düşünce bugün iktidarda!.. Son günlerde PKK'nin önde gelen adamlann- dan Cemil Bayık'ın Iran'dayakalandığı haberle- riyleyatıp kalktık... Iran radyosu önceki gün şu haberi verdi: "Türkiye, Israil'in Filıstin'e saldırısını, tankan- laşmasını örtmek için böyle haberler uyduru- yor..." Haydi bakalım çıkın işin içindenL Öteden beri Iran'ın, Sudan, Afganistan ve Lib- ya'nın köktendinci terör örgütlerıne eğitim yeri ve silah verdiği biliniyordu!.. Canım, PKK militanlarının sık sık Iran'a gittik- leri, orada eğitim gördükleri yıllar önce yazılıp çi- zılmemiş miydi? ••• Beyazıt Meydanı'nda toplanıp israil'i protesto eden topluluğa baktığımızda bunların amacının ne olduğunu hemen anladık!.. Cuma namazından çıkan topluluk İBDA-C, Hiz- bullah ve PKK işareti yaparak yürüyorlardı!.. Topluluk polisle çatıştı!.. Bu da oyunun bir başka bölümüydü!.. Yağmur altında yürürken kendi kendime sor- dum: "İBDA-C, Hizbullah ve PKK sempatizanlarını bir araya getiren neydı?" Temel neden şuydu: Laık demokratik cumhuriyete olan duşmanlık!.. Bu tür gösterilere geçen yıl Almanya, Hollan- da ve Belçika'da da tanık olmuştum! Unutkan bir toplumuz!.. Daha üç-dört yıl önce İstanbul, Ankara, Izmir gibi büyük kentlerimizin üniversitelerinde 'türban eylemleri' yapılmıştı... Eylemi yapanlardan çoğu tıp fakültelerinde, hemşirelik yüksekokullarında okuyan kız öğren- cilerdi... Bu öğrenciler anatomi derslerinde 'erkek be- deni'ne dokunmuyor, uygulamalı derslerde ise erkek hastaların odalarına girmiyorlardı!.. Kim vardı bunların arkalarında? Tarikat şeyhleri ve şıhları!.. Bol paraL Çünkü, başörtülü kız öğrenciler her ay 300- 400 dolar arası burs alıyorlardı!.. Bir tarikat şeyhi Amerika'ya kaçmca büyü bo- zuldu. Kız öğrenciler başörtülerini attı. Erkek has- talan muayene etmeye başladı... Neden? Çünkü bursları kesilmişti!.. Sıvas'ta onlarca aydınımızı, yazanmızı, şairimizi, ozanımızı diri diri yakanlan savunanlar ne diyor- du: "Olaylann nedeni Aziz Nesin'd/r/" Bazı sözde demokratlar da aynı kanıdaydılar: "Aziz Nesin, Sıvas halkın/ kışkırttı!" Türkiye bir süreçten geçiyor!.. Oyun içinde oyun oynanıyor!.. İmam-hatip liseli genç kızlan bırileri kullanıyor!.. Irfan Çağrıcı ve Kutbettin Gök, Iran'ın Kum kentinde eğitim gördüklerini açıklamıştı... Apo da yıllarca Şam'ı mesken tutmuştu!.. Almanya yıllarca Kaplancılar'a kol kanat genmiş; köktendincilerle, PKK'yı doyurmuştu!.. Oyun bitmedi, sürecek!.. hikmet.cetinkayaacumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇETİNKAYA IRTICANIN KARA YÜZÜ Tüm Dağrtımlarda ve Kitapçılarda G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212—512 42 19 Faks: 512 11 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle