23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 NİSAN 2O02 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA J. LJ M \ kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Ispanyol Sineması'nın '\feni Gerçekçi' ustası Carlos Saura, İstanbullularla buluştu aşizme karşı sinemaGAMZEAKDEIVÜR '21. Uusiararası İstanbul Fîlm Festiva- ti'nin açılış töreninde 'Yaşam Boyu Başa- rt Ödülü'yle onurlandınlan Ispanyol si- nema ustası Carlos Saura, 13 Nisan'da The Marmara'da düzenJenen 'Saura Si- neması Üzerine Konuşıryor' konulu pa- nelde basın ve sinemaseverlerle buluştu. Saura panelde fotoğraftan, sinema serü- veninde imza attığı yapıtlara, filmJerinin temehni oluşturan Francisco Franco dö- nemi eleştirisinden, flamenkonun biiyü- süne çok çeşitli konuda soruları yanıtla- dı. Mühendislık eğitimi alan Saura'nın ağır basan sinema tutkusu eğitimüıi ya- nda bırakarak bır sinema okuluna girme- sine neden olmuş. 19577'de bitirdikten sonra aynı okulda 6 yıl sinema hocalığı yapan Saura, 'Kovıılmasay dım bugün ha- la hocahkyapıyor oJacaktim' diyerek baş- hyor söze. Madrid'in kenarmahallelerindeki yok- suUann yaşamına toplumcu bir gözle yakJaşarak bırtür Ispanyol'YeniGerçek- çiliği'yaratmakJanitelendiği 'Sokak Ser- serileri' (Los Golfos - 1959); Berlın ve Cannes fılm festivallerinde ödüller ka- zandığı 'Av'fLacaza-1965), 'KuzinAn- geÜca' (La prima Ang elica -1973), 'Bes- le Kargayı' (Cria cuervos - 1975) 'Ça- buk, Çabuk' (Depnsa, Deprisa - 1981); Oscar'a aday gösterildıği 'Annemiz 100 Yaşuıda' (Mam'a cumple cien annos - 19 7 9); flamenko dansçısı ve koreograf Antonio Gades'le birlikte çektiğı 'Kanh Düğün' (Bodas de sangTe - 1981), 'Car- men'(1983). 'BüyüIüAşk'fElamorbru- jo -1985), \Seviflanas' (1992), Flamen- co' (1995); 'Tango' gibi yapıtlara imza atan ve geçen yıl BunueL, DaK ve Lor- ca'yi biraraya getiren 'Buranud y la me- sa del rey Salom'on' adlı son fılmiyle yi- ne hayranlık uyandıran Saura bugün ne- redeyse 70 yaşında. İç savaş, Franco dönemi, iç savaş». Yaklaşık 35 yıllık sinema serüveninde yaşidıklannı düşündüğünde kendisini zanan zaman bir 'kazazede', bir 'gazi' gi- bidiiyumsadiğını söylüyor . Filmlerinin tenelinî oluşturan İspanyol İç Savaşı, 81 •= a * •L - x ''ı^r~ ı ç savaşı çok küçük yaşlarda da olsa doğrudan yaşayan yönetmenin anıları hala taze. Bugünlerde dünyada yaşanan diğer iç savaşları örnek vererek hepsinin yinelenen bir hikayeden ibaret olduğıınu söylüyor. Ve bu hikaye yinelendiği sürece. sinemasının temelinde, faşizmle, sansürle, özgür düşiinceye konan engellerle savaşımın olacağını ekliyor. (Fotoğruf: UĞUR DEMİR) Francisco Franco'lu o yoğun baskı ve sansür günlerini yaşamış ve payıru faz- lasıylaalmış... Akıldışı diye nitelediği ve önce beyinlerden kalkması gerektiğini söylediği sansür, ne zaman film çekse bunun son filmiymiş duygusuna kapıl- masına neden oluyormuş. îlk ve en sev- diği fılmi 'Sokak Serserileri'nin 12 da- kikası, 120 sayfalık senaryosunun da 60 sayfası sansür kurulunca kesilince, bır daha hiç sinema yapmamayı, hatta ülke- sini terketmeyi bile düşünmüş.. Franco yönetiminin, son dönemleriyle kıyaslandığında ilk döneırüerinde daha baskıcı olması nedeniyle, sanat alanında Saura'nın üç kardeşJer' olarak niteledi- ği 'ordu', 'kiKse* ve 'dnseJ konular'a de- ğinmek olanaksızmış. Franco öldüğünde de herşey birdenbire değişmemiş elbette. "Franco bizim içûi çok büyük bir sembol- dii veonun ölütnü İspanya için yeni birça- ğuı açıldığının göstergesh di." dıyen Saura, ülkede Franco"nun son yıllanna doğru ev- rilen özgürlükierin, bu değişiklik sürecin- de ,başta sanather alanda yavaş ama emin adımlarla temellendiğini söylüyor. tç savaşı çok küçük yaşlarda da olsa yaşayan yönetmenin anılan hala taze. Bugünlerde dünyada yaşanan diğer iç sa- vaşlan örnek vererek hepsinin yinelenen bir hikayeden ibaret olduğunu söylüyor. Ve bu hikâye yinelendiği sürece, sinema- sının temelindefaşizmle, sansürle, özgür düşünceye konan engellerle savaşımın olacağını ekliyor. Onun için düşünce öz- gürlüğünün olmadığı bir dünyaya inan- mak olanaksız. "Aynı hikâye. Bir süahlı topluluğun - ki benim fîlmlerimde çok ağuiıklı olarak böyle örgiitiü silahlı top- hıluklar yok- toplumu kendinden men- kuL, sert ve ahlaki değerler sistemi ışjğın- da bir temizleme harekaûna nasıl geçebi- lecegmi, faşiznıin böviece nasıl usanmak- sıan hortlatriabfleceğini irdeiedim film- lerimde. Ve bu hikâye yinelendikçe de ir- dekyeceğiın.'' Küçük yaşlardan bu yana fotoğrafla yakından ilgili. Gençlığinde uluslararası dans festivallerinde profes- yonel fotoğrafçı olarak çalışmış. "Fotog- raf çekmediğim gün yok gibi" diyor. Fo- toğrafin sanat yanından çok bellek oluş- turma yaruyla ilgileniyor. Ilk yapıtlann- dan başlayarak sinemasında da ağırlıklı olarak duyumsandığı gıbi, pıyanist bir an- nesı olması ve büyüdüğu evde sürekli mü- zik yapılmasının etkisiyle' Vaşamımın te- mefinde nıüzik \ar' diyor. Yine de, yakın arkadaşı Antonio Gades, "Kanlı Dügün'ü fılme çekınceye kadar, müzik ve dansı si- nemasının temel öğesi olarak ele alma- mış. Sonraki yapıtlanndaysa, tam tersine, sinemasının, senaryodaki dansın, müziğin ve sanatçılann önüne çıkabilecek öğeler- den anndırmaya özen göstermiş. Tayvanlı Tsai Ming Liang'ın filmi iletişimsizlik ve yabancılaşma üzerine Sım dışıbirycpım: OnukSootKaç? ASU SELÇLfK sTMBUL 21.UIUSLARARASI ^ ; T İSTANBUL mn FILM FESTİVALt ILM 21. Uluslararası tstanbul Film Festi- vali'nin bugünkü programında Uzak- doğu 'dan Tayvan ve Japon sinemasın- dan iki yetkin çalış- ma ar: Minimalist bir sinema yapan, iletişimsiz- lik •; yabancılaşmayı işleyen sıra dışı Tayvanlı yöntmen Tsai Ming Liang'ın son çalışması "Onda Saat Kaç?". Liang ölüm, batıl üıançlar, yabincılaşrna, kuraldışılığı işliyor. Japon usta Shotei Imamura, "Domuzlar ve Savaş Gemile- ri'*nie (1961), Ikinci Dünya Savaşı bitiminde moctnıleşen Japonya'nın ahJaki çökünrüsüne, Japoı mafyası Yakuza'nın ortaya çıkışına deği- niya Italyan usta VTttorio de Sica, sinema klasikle- rinden iki filmini sunuyor: "Milano'da Mucize" (1951)ve"ÇocuklarBİ2eBakryor''(1943). 1951 Cannes Altuı Palmiye ödüllü "Milano'da Muci- ze", ttalyan Yeni Gerçekçilik Akımı 'nın iki bü- yuk öncüsü de De Sica ve CesareZavatöni'nin or- tak senaryo çalışmasının ürünü. "Çocuklar Bize Bakryor" ise CesareGiulioViola'mn öyküsünden sinemaya uyarlanan anne-baba-çocuk ilişkisi üzerine psikolojik bir dram. "tnançb", oyuncu yönetmen Robert Red- ford'un kurduğu Sundance Film Festivali nde (2001) en iyi film ödülünü kazanmış bir Ameri- kan bağımsızı. HenrvT Bean bu ilk çalışmasında öyküsünü bir Musevı din okulu öğrencisinin ger- çek yaşamı üzerine kurmuş, ama bu öğrencı ay- nı zamanda bir Neo-Nazi de. Fred Schepisi, "Son Dilek"te Michael Caine, Bob Hoskins, Tom Courtenay, David Hem- mings'ten oluşan olağanüsrü bir oyuncu kadro- suyla karşımızda. Traji-komik filmınde sıradan insanlann hiç de saadan olmayan yaşamlannı, yaşam boyu süren dostluklannı ustaca seyirciye aktanyor. Rus yönetmen Artnr Aristakisian, "Dünyada Bir Yer"de doğum yeri Kishiniev'dekı yoksul in- sanlann portrelerini çiziyor. Gerçek kişilerin oy- nadığı bu deneysel çalışmada büyiik bir insani çö- küşün tanıkhğını da yapıyoruz. Senaryosunu oyun yazan ve romancı HanifKu- reishi'nin yazdığı, Ingiltere'deki Asyalılan konu alan "Benim Güzel Çamaşırhanem" (1985), Stephen FVears'ı Ingiliz sinemasının en görkem- li yönetmenleri arasına soktu. Programda Fransız sinemasından ise, Jean Ga- bin ve Alain Delon'lu bir polisiye çahşmas» yer alıyor. HenriVerneıuTün"V'urgun''u(1963)tem- posu hiç düşmeyen usta işi bir aksiyon fihni. Tsai IVfing Liang son filmi 'Orada Saat Kaç'ta ölüm. batıl inançlar ve kuraJdışıbğa da değiniyor. «SET1E \/ LATÎN Amerikalı sanatçı Innis, yann saat 21,30'da Babylon'da yapacağı 'albüm tanıtım partisi'nde kendi şarkılannın yanı sıra sevilen parçalan da seslendirecek. Sanatçıya sahnede ünlü perküsyon grubu Harem ve yaylılar dörtlüsü istanbul Quartet eşlik edecek. Aynca sürpriz isimler Innis'le düet yapacak. (0 212 292 73 68) (Kültür Servisi) 2002 %/real.- Hipermarket Zinciri, '23 Nisan'da real,-'i nasıl süslersiniz?' konulu resim yanşması düzenlhor. 5-8 ve 9-12 yaş grubu için düzenlenen v'anşmaya baş\ıınılar bugün sona eriyor. Aralannda ressam Dr. Meryem Ancan'uı da bulunduğu jöri ü veteri. her mağaza için her yaş grubunda ilk üç dereceyi bdirkyecek. 23 Nisan'da tüm kaühmcılann reslmlerinin yer alacağı sergi açıhşı yapılacak. 24 Nisan Çarşamba günü saat 18.00'de tüm real,- Hipermarketier'de resimler açık artnrma ile saüşa sunuiarak eide edilen gefir, yardıma muhtaç okullara bağışlanacak. (0 212 451 08 51) (Kültür Servisi) • ÇYDD'nin düzenlediği Capitol imza Günleri'ne 20 Nisan'da Dr. Erdal Atabek, 21 Nisan'da Öner Yağcı, 27 Nisan'da Prof. Dr. Türkan Saylan, 28 Nisan'da Tansu Bele katılacak. Imzagünleri 14.00- 16.00 saatleri arasında Capitol Alışveriş Merkezi'nde yapılacak. (0 212 252 44 33) (Kültür Semsi) İSTANBUL FİLM FESTİVALİNDE BUCÜN • EMEK'te 10.30'da 'Pekin Bisikleti'. 13.30 ve 19.00'da 'Orada Saat Kaç?', 16.00 ve 21.30'da'SonDflek'. (0212293 84 39) • ATLAS'ta 10.30'da 'Frankenştmn'ın Laneti', 13.30 ve 19.00'da 'Benim Güzel Çamaşırhanem', 16.00 ve 21 30da 'Domuzlar\eSavaş Gemfleri'. (0 212 252 85 76) • SİNEPOP'ta 10.30'da 'YabancıKızKardeş', 13.30'da 'Dingin Hayaüm', 16.00'da'Mavi Sokak 17 Numara', 19.00'da 'Çocuklar Bize Bakryor', 21 30da 'Vîırgun'. (021225111 76) • BEYOGLU'nda 10.30'da 'TerkEdihniş', 13.30 ve 19.00'da 'Selam, Tereşka', 16.00 ve 21.30'da Dünvada Bir Yer'. (0212 251 32 40) • REXX'te 10.30'da 'Sessiz Aşk', 13.30'da'Milano'da Mucize', 16.00'da 'Yeni Vatan', 19.00'da 'Aşkm Gıdası', 21.30'da 'tnançh' (0 216 336 0112) Hcllandalı Frans Custers'ın 'Hellish Heaven' adJı performansı bugün ve yann İSM 2. Kat'ta Bedenin hikâyesini paylaşmak MErEMKERRAR ÎS] 2. Kat'ta bugün ve yann örnekle- nne ^k sık rastladığunız avangard hare- ket tatrosunun iki gösterisi yer alacak. Ilki cna önce aralık ayında aynı mekân- da iztdiğimiz Hollandah sanatçı Frans Custrs'ın projesi 'Hellish Heaven' (Ce- heouıaısiCennet). Gökçe Akyıldız. Frans Custs, Hayal Çetin,>Iüge Öchedowsid, VlunıProsçiler ve Eda Yapanar'tn yer al- iığı frfbrmans, izleyiciyi biryandan ola- îildince özgür bırakan, bir yandan da ınlatm hikâyeye dahil ederek "ortak" zlem sağlayan bır yapı sunuyor. Cus- ers 'EÎıikayesi, her oyuncunun bedenin- leysışyavaş ve olanca hızıyla akarken, ;ördiilerinizden, duyduklannızdan çok lisseilerinizle oluşturuyorsunuz kendi dka^aizi... -F^e nasıl başladı sizin için? Cl'TERS - Hollanda'da performan- ın taamını bılmiyordum. Istanbul'a eldr 10-15 kişılik bir seçme son- ısınabaşladık. - Hâvenin çıkış noktalan nelerdi? CIlİERS-lnsanlan seçöm ve kafam- ı o lasahneleri görmek ıstedim. Müzik- nn .. bir kısmını önceden, bır kısmını ı a oda seçtım. Aklıma bir şey geli- ırdv e bundan hoşlandım mı, hoşlan- A madım mı diyerek devam ettim. - Hikayeden önce oyuncıüar mı var si- zin için? CÜSTERS - O an bulunduğum ruh ha- line göre bu kişileri seçtim. Bu her zaman için değişebilir Hikâyenin ya da oyuncu- nun ağır basmasından çok, oyuncunun bedenınden çıkan önemlı. Yapılması ge- rekeni anlarnktan sonra oyuncunun be- deninden çıkan hikâyeye oturan bölüm- leri aldım. Hiçbir zaman oyuncuya şunu şöyle yap demem. Hikâyeyi verdikten ıltı oyuncunun yer aldığı performans, izleyiciyi bir yandan olabildiğince özgür bırakan, bir yandan da anlatılan hikâyeye dahil ederek "ortak" izleme sağlayan bir yapı sunuyor. sonra oyuncunun hissettikleri de giriyor çünkü işin içine. Kimseyi hissetmedıği bir şeyi oynamaya itemem. - Hissetnıekten anladığınız.» CUSTERS - Kesın olan şey, doğduğu- muz ve ölecek olduğumuz. Hikâye bu sü- recin arasında bir yerlerde yaşadığımız bir şey. Herkesin soru sorma şekli ve his- si var. Ben sorulan sormayı ve kendi ha- yatım içinde lcullanmayı seçiyorum. Bu insanlann da kendi sorulan olduğunu gö- rebıliyorum ve örtüştüğümüz noktalan da alıyordum hikâyenin içine. Bir hikâyem var ve onu göstermek istiyorum. Bu du- rumda da sevircinin benim hikâyemle kendi hikâyesini buluşturmasını beklıyo- rum. Izleyicınin sevip sevmemesinden da- ha önemli bu benim için. Anlatım da bu yüzden herkesin tanıyabileceği, birebir okunan gösterimler şeklinde gerçekleş- miyor. Seyirci uzaktan bakıp kendi hikâ- yesiyle benzeşen yanlannı bulabilir. - Bu uzakfak, izleykni hikâyenin dışın- da bırakma riskini taşryor mu? CT'STERS - Bir çiçek çızerim ve in- sanlar gelir "A, bu çiçek benim e\imde de var"der. Sonra VanGoghgelır. aynı çıçe- ği çizer, biri gelir, "Bu çiçeğebenziyorga- Bba, benim evimde de böyie bir çiçek var" der. Sonra gelir F/icasso çizer ve insanlar "Bu nedir acaba?" der, ama aralanndan bir tanesi "Bu çiçek" der! Gittikçe azalıyor insanlann tanımlama olgusu. Bu yüzden AKM'de yapmaya kal- kışmıyoruz bu gösteriyi. Cünkü belli bir kitle var izlemek isteyecek. Gelen insan- lann hepsinin aynı noktayı beğenmesi ve onunla kendini özdeşleştirmesi mümkün değil. Oyunculara da benim hikâyem şu, burada bunu anlatıyoruz, diye yaklaşma- dım. Onlara ne yapmalan gerektiği hak- kında başka hikâyeler verdim. EDAK ECZA KOOPERATÎFt 6. HAYATÎ YALÇIN ÇOCITK RESlMLERİ YARIŞMASISONUÇLARI 4-6 YAŞ GRLBL 1. Berk Uçar 2. Ceren Evren Dıkener 3. Zelal Inceoğlu Jüri Özel Ödülü: Doruk Atabey 7-10 YAŞ GRIBI 1. Berke lnce 2. Umut Çagırgan 3. Vlerve Bırsesli Jüri Özel Ödülü: Asım Zorlu 11-14 YAŞ GRLBl 1. Gözdem Bodur 2. Talıp Çetin 3. Ebru Gökçırı Jüri Özel Ödülü: Didem Demırcı Havali Yalçın Özel Ödülü: Nusret Taş Sergilenmeye Değer Görülenler: Meltem Türkan, Faruk Kurt, Atacan Mallı, Selen Öztürk, Merve Hatjpoğlu. Berkin Bengısu. Tuğçenur Doğan, Tevfik Ertem. Fatma Naz Güney. Ata Yıldızer. Beğüm Adak. Selen Topçu, Defne Soyer. Aylin Özyığıt, Merve Naz Aras, Alı Girginer, Eda Gemıcioğlu, Gülce Sözmen, Belin Selcan, Ekin Bilican, Erkan (Cızıldağ, Başak Durgun. Deniz Buse Gümüşıürkmen. Eren Uzyıldınm. Aslıhan Tügen, Sımge Durgun. Ayşegül Sagmal, frem Çötert, Ekın Bilican. Murat Peker, Oğuz- han Befa. Yağmur Çrtım, Gülce BaUıoğlu, Güneş Akçiçek, Nisan Y'üce. Pelın Balkan, Sercan Mutlu. Gül Toprakçı. Emre Şölenoglu. Dıdem Tüm, Çağla Gürt>a>, Berkant Öz- saraç, Damla Deringöl. Erdem Çetin. Irmak C>zay, Irem Çetin, Mithatcan Çaktumak, Gamze Sevin, Sarp Türkmenoglu. Uğursan Topkara, Aydan Inan, Gülce Önal, Özgül Özlük, Zelal Inceoğlu. Simay Aslan. Selm An, Ceyda Erdem, Ceren EvTen Dikener. Gülce Önal, Simay Aslan, Gökçe Dogan. Berk Uçak, Ayşenur Ural, Zeynep Olgun Odül Töreni ve Sergi Açılışı: Tarilı : 17 Mayıs 2002 Saal : 18.00 Yer : Efes Oteli Convention Center Telefon : 479 79 69
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle