02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 3 NİSAN 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER füceMahkeme Myaşında • ANKÂRA (Cumhuriyet) - Anayasa Mahkernesi 'nin 40. kuıuluşyıldönümü, 25 Nisan Perşembe günü diLzenlenecek törenle kırtlanacak. Kutlama etlcinJikleri. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Başkanvekili Haşim Kılıç, üyeler ve raportörlerin Anıtkabir'i ziyaretiyle başlayacak. Etlcinlikler çerçevesinde düzenlenecek sempozyuma 15 ülkenin Anayasa Mahkemesi Başkanı ile Avnıpa Insan Haİclan Mahkemesi'nin Türk yargıcı Rıza Türmen katılacak. Anayasa Mahkemesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek törende. Bumin bir konuşma yapacak. Binlercetorpil istemi • AİNKARA(AA)- Devlet Bakanı YıJmaz Karakoyunlu. AK Parti Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın soru önergesine verdiği yanıtta, TRT'nin bakanlığına bağh değil, ilgili kuruluş olduğunu ammsatarak "Göreve geldiğim 10 aylıJc süre içerisinde muhtelif siyasi kadrolarca 5 bini aşkûı tayin talebi tarafima iletilmiştir"' dedi. Bakanlığının bilgisi ve referansı dahiiinde TRT'ye sadece bir kişinin açıktan atama yoluyla göreve başlahldığını bildiren Karakoyunlu, diğer atamalann TRT Genel Müdürlüğü tarafindan yapıldığını kaydetti. KESK'te görev • İstanbul Haber Servisi - KESK 1. Olağan Genel Kurulu'nda seçilen yönetim lcurulu görev dağılımı yaptı. Sami Evren genel başkanlığa seçilırken genel sekreter Mustafa Avcı, mali sekreter de îhsan Avcı oldu. Güven Gerçek eğitim ve örgütlenme, Niha! Değer basın yayın, Sevgı Göyçe kadın, Mustafa Ecevit hukuk, TÎS ^e uluslararası ilişkıler sekreterlikleri göre\Ierine getirildiler. CHTtten doğalgaz teptisi • ANKARA (AA)-CHP Gene Başkan Yardımcısı Eşref Erdem yaprığı yazılı açıklamada, enerji politıiasının iflas ettiğini, iktidarve enerji yönetminin Rusya ve Iran çbi ülkelerle tüketemeyecek miktarda "'al yada öde" koşuluyla anlaşnalar yaprığını öne sürdt Erdem, "fktidar, tüketaıediğimız gazın parasnı halkın cebinden, Rusjîve îran'a ödetrektedir. Hiçbir demctratik rejimde böyle bir hûümet yerini koru}imaz" dedı. Çefctasarısında imztir tamam • İsanbul Haber Servisi -Hirustan'ayaptığı resrrLnyareti tamanlayan Adalet Bakar Hikmet Sami rürkiün akşam Atatürk Hava-Tianı'nda iüzetediği basın oplansında, Çek 3ders)ennin 3üzejıenmesi iakJadaki Kanun )eği.jdiği'yle ilgili ılaraı. "Çektasansı mzajı tamamlanmıştrr. Jugvıerde TBMM'ye unukaktır" diye onın:. Türk, bir geçici ıadaJe 3 ay içinde çek edek yüzde 10 ızmnıt ve ticari ecüıe faiziyle deyek olan kişinin d urtmcağını söyledi. YOK Başkanı Gürüz, toplumun tüm kesimlerini laiklik konusımda duyarlı olmaya çağırdı Rektörlerdenödün yokANKARA (Cumhurhet Bü- rosu) - YÖK Başkanı Prof. Dr. KemalGürüz. üniversitelerin la- iklik ve dil birliği konusunda çok duyarlı olduğunu belirterek "Üniversitelerimiz, laiklik kar- şıü. milli biriik ve bütünlüğümü- zü hedef alan, etik değerleri \a- çe sayan eviemler karşısında kararb tutumlannı sürdürecek- tir" dedı. Devlet ve vakıf üniversite rektörlerinden oluşan Rektör- ler Komitesi, dün YÖK bina- sındatoplandı. Toplantı sonra- sında rektörler adına bir açık- lama yapan YÖK Başkanı Gü- rüz, toplumun tüm kesimlerini laiklik, fırsat eşitliği ve dil bir- liği konusunda duyarlı olmaya çağırdı. Gürüz, şunlan söyledi: "Son günkrde laiklik. dil bir- liği konusunda maalesef herke- sin üstüne düsen vazifeyi gerek- tiği şekilde şu veya bu saiklerle yapmadığını üzülerek görüyo- nız. Cumhuriyetimizin tûm ku- rumlannı ve toplumumuzun tüm kesimlerini laiklik, Ata- türkçü düşüncevedil birliği. ül- kemtzin devtetivemilletiyle bö- (iinmezbürünJügü konulannda üzerüie düşeniyapmaya, azami hassashetk davet etmeyi bir gö- rev biliyonız." Etik değerlerin en üst düzey- de tutulmasının çok önemli ol- duğunu vurgulayan Gürüz, şöy- le konuştu: -Cumhurhetimizin ülkesi ve miDetiylebölünmez bütünlüğü. dil biriiği, laiklik, hak ve fırsat eşitliğinden üniversitelerimiz fe\ kalade hassastuiar vebu ko- nularda bırakuuz taviz \erme- yi taviz verme anlamına gele- bilecek da\Tanışlardan kaçınıl- maanın öneminin altmı cizmek- tedJrJer." Türk üniversitelerinin AB 'ye üyelik konusundakı girişimle- rin tam destekçisi olduğunu ifa- de eden Gürüz, bu çerçevede Türk üniversitelerinin hak etti- ği yeri alabilmesi ve çalışma- lannı yüriitebilmesi için Mec- lis'teki YÖK yasa tasansının aynen kabul edilmesini istedi. Ünhersitelarası KuruTdan ikibildiri Üniversitelerarası Kurul da dün 3 saat süren bir toplantının ardından iki bildiri yayunladı. Üniversitenin özgür düşünce- nin temsilcileri olduğuna dik- kat çekilen ilk bildiride, ancak özgürce bilimsel yayın yapma yetkisinin bölücü faaliyet yap- ma hakkı vermediği kaydedil- di. TBMM'deki YÖK Yasa Ta- sansı'nı kapsayan ikinci bildi- ride de, "YÖK Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasan- sının. bütünlüğü ve temel yak- laşımı bozubnadan kanunlaş- masının ülkemiz için kritik bir önem taşıdığına inanıyonız" görüşü savunuldu. İstihbarat birimleri uyardı Türban eylemleri kışkırbhyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irtıcai faaliyetleri yakından izleyen istihbarat birimleri, imam-hatıp öğrencilerinın kışkırtıldığını, türban eylemi yapaniann 2002 yılında arttığım belirledi. Imam-hatip liselerini denetleyen müfetrişlerin olaylan görmezden geldiğini, Atatürkçü öğretmenlere "kâfir" damgası vurarak sindirümeye çalışıldığını saptayan istihbarat birimleri, derslere halen daha türbanla giren bazı öğrermenJer ile okul yöneticilerinin eylemleri içerden desteklediği bilgisine yer verdi. trticai faaliyetleri yakmdan izleyen istihbarat birimJerince hazırlanan türban eylemleri raporu üst düzey yöneticilere sunuldu. Raporda, türban eylemi yapan öğrencılerin laiklik aleyhinde kışkırtılarak yönetmeliğüı uygulanmasına karşı çıkmalannm sağlandığı bıldirildi. Kız öğrencilerin sadece Kuranı Kerim derslerinde türban takmalanna izin verilmesine karşın sadece milli gü\enlik derslerine başı açık ya da peruk takarak girildiği vurgulanan raporda, " K E öğrenciler milli güvenük derslerine başlan açık olarak girmemek için izin veya rapor ahvor" denildi. Bazı okullarda aile birliği başkanlarının irricai faaliyetleri öğretmen ve ' öğrenci bazında yönlendirdiklerine dikkat çekilen raporda, şu tespitleryapıldı: "Okullarda görev yapan çağdaş düşünceve sahip idareci, öğretmen ve memurlar, baskı ve tehditle sindirilmeve çahşıhyor. Atatürk ilkelerine bağh idareci ve öğretmenler kâfir ve cehennemlık" olarak nitelendiriJivor. Baa öğretmenler de derslere türbanla giriyor. Bazı okullann kütüphanelerinde irricai yavmlar bulunduruJuyor." Hazırlık sınıflan dışında karma eğitimin uygulanmadığı, eğitimin çağ dışı şekilde haremlik selamlık anlayışıyla yapıldığı anlatılan raporda, kız öğrencilerin bayrak törenlerine rüzüğe aykın olarak türbanlarla katıldığı, ilçelerdeki yerel yöneticilerin yaptığı sözde kontrollerde okullarda sorun ohnadığı yönünde değerlendirmeler yapıldığı vıırgulandı. Raporda, "Bu okullara kontrol için görev lendirüen müfettişler de raporiannda bu rür faaByetlere rasdanmadığını beürriyor. Söz konusu okullarda kıhk kryafet yönetmeriğinin uvgulanması konusunda yöneticilerin tutumu yflzünden kesin sonuç ahnamryor" görüşü dile gerınldi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART • Türban eylemlerinin 2002'de arttığına dikkat çekilen raporda, bazı okul yöneticilerinin türbana destek verdiği, bazı müfettişlerin de olaylan görmezden geldiği belirtildi. [email protected] Ecevit 'in 'hedeflaikcumhuriyet' sözlerineMHP tepfo.gösterdi Ortakların laikliktartışmasıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Bülent Ecevit'in Milli Eğitim Bakanı Metin Bostan- cıoğhı hakkındaki soruşturmayı la- ıkJıği hedef alan girişım olarak de- ğerlendirmesi, ortaklar arasında tepkiyle karşılandı. MHP Grup Baş- kamekılı İsmailKöse, Ece- vit'in görüşüne katılma- dığrnı belirterek DSP için- den de 20 kadar milletve- kilinin önergeye destek verdiğini ileri sürdü. Kendisini savunurken anayasa, yasa ve yönetme- mesinin ardından hükümet ortak- lan arasında ve Meclis'te oluşan gerilim sürüyor. Başbakan Bülent Ecevit"in, soruşturma komisyonu kurulmasını "hedeflaik cumhuri- yet'' olarak nitelemesine ilk eleşti- ri, ortağı MHP'den geldi. MHP • Ecevit'in görüşlerine katılmadığını bildiren MHP, Bostancıoğlu hakkındaki önergeye DSP içinden de 20 milletvekilinin destek verdiğini ileri sürdü. likler doğrultusunda görevini sür- düreceğini söy/eyen Bostancıoğ- lu, "Milletçe uyanıkolmalr\Tz" di- ye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu hakkındaki so- ruşturma önergesinin kabul edil- Grup Başkanvekili ismail Köse, "Bu görüşiere katılmak mümkün değil, kendi kanaatkridir. Oviama gizlidir ve millervekillerinin hangi amaçtarlaoy kullandıkları belh' de- gildir. Bakanm istediği bir işi yap- mamasına sinirienen nıillervekiöe- ri olabilir, parriler içindeki hesap- laşmalar ve hiziplerden ka>nakla- nabilir. DSP içinden de müspet o> \«renler vsar. Hatta ilk önce 43 di- yorlann, bir DSP'h'bizzatbana par- tilerinden 20 kadar millervekilinin — muhalefetin önergesine des- tekverdiğini söyledi'' diye ko- nuştu. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Sağlam da Başbakan Ecevit'in açıkla- malanna tepld gösterdi. Her —— türlü araşhrma ve soruştur- ma önergelerinin TBMM'nin de- netim yetkısinde olduğunu anlatan Sağlam, "BirbasbakanmMecfe'in çoğunhığunun verdiği bir karan la- ikhk karşıü göstermesi taühsiz bir beyanatör'' diye konuştu. IRMIKIAYDIN ENGİN [email protected] Yanlış yasa dediğim, kısaca "RTÜK Yasası" diye anılıyor. Açık adı uzun: 4676 sayılı Rad- yo ve Televizyonlann Kuruluş ve Yayınlan Hakkında Kanun. Geçen yılın haziran ayında TBMM'de kabul edildi ve Res- mi Gazete'de yayımlanmak üze- re Çankaya'ya yollandı. Ve orada kaldı. Ne yazık ki Çankaya'da bir hukukçu otu- ruyordu. Daha da kötusü, sıra- dan bir hukukçu değil, Anaya- sa Mahkemesı'nin "iz bırakan başkanlanndan " bırı olarak ün- lenmiş bir hukuk bilgesi. Yasa tasarısı hazırlayanlarca inceden inceye hesaplaryapıl- mıştı; sözcük oyunlanna başvu- rulmuş, asıl rredefi gizleyen söz- cük cambazlıklan hukuksal te- rim örtüleri ile iyiden iyiye per- delenmişti. Kılı kırk yararak. giz- li hesapları ustaca gizleyerek hazırlanan tasan TBMM komis- yonlannda apar topar görüşül- müş, TBMM'den apar topar bi- le görüşülmeden geçivermiştı. Çankaya da yasa tasansını, tıpkı hazırlayanlargıbi ınce ele- öı, sık dokudu; didıkledi ve "Bu olmamış; ne demokrasiye sı- ğıyor, ne hukuka. lyisi mi siz Yanlış Yasa Çankaya'dan Dönünce... bunu bir daha görüşün baka- lım" deyip Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'ne geri yolladı. Ama öyle iki satırlık bir yazıy- la değil. Aslını bilmem; ama be- nim bilgisayarda tam 16 uzun sayfa tutan kapsamlı bir gerek- çeyle. Bana sorarsanız salt yasa ge- reği bu geri yollama gerekçesi- ni satır satır okuyup anlaması, sindirmesi, itirazı varsa üretme- sı gereken milletvekillerinin de- ğil; radyo, televizyon ve internet- le yakın ilişkisi olan medya ame- lesinin de değil; bir hukukçu ti- tizliğinin bir yasa tasansını han- gi ölçütlerle teraziye vurduğu- nu; bir yasa metninın nasıl di- diklenip incelendiğini ve ma- sum görünüşlü bir yasa tasan- sının içine hangi hinoğluhin- liklerin " nasıl hünerle gizlenebi- leceğini ve fakat işinin erbabı bir hukukçunun bunlan nasıl ya- kalayıp, cımbızlayıp gün ışığına çıkarıverdiğıni merak eden her yurrtaş oturup okumalı. Böyle- ce, bir hukuk devletınde yaşa- manın anlamını derinlemesine kavramalı. RTÜK Yasa Tasarısı'nin kısa öyküsü bu. Bundan sonrası?.. Buyrun... ••• Yasaların nasıl kesinleşeceği- ni düzenleyen kurallara göre, karara bağladığı bir yasa tasa- rısı Resmı Gazete'de yayımla- nıp yasalaşmadan kendisine geri gönderilen TBMM'nin ya geri yollama gerekçesine uy- gun düzeltmeleri yapması ge- rek ya da "inadım inat" deyip virgülünü bile değiştirmeden yi- ne Çankaya'ya yollaması ge- rek. TBMM ikinci yolu seçti. Filis- tin gümbürtüsü arasında, TBMM Anayasa Komisyonu tasarıyı aynen benımseyerek Cumhur- başkanı'nın geri yollama gerek- çelerini göz ve kulak ardı ede- rek kabul ediverdi. Şimdi TBMM Genel Kurulu görüşecek. Onlar da el kaldırıp "Eveeeeet. Pek münasiptir"\ bastırırlarsa Çankaya'daki yar- gıç ister ıstemez tasarıyı basıl- mak üzere Resmı Gazete'ye yollayacak ve tasan yasalaşa- cak. Yani eli kulağında. Nur topu gibi bir yeni RTUK Yasamız ola- cak. Peki, olunca ne olacak? Hiiiiç... Bir kere büyük medyayı elin- de tutan medya baronlan dile- dikleri kadar TV kanalına, rad- yo istasyonunasahip olabilecek- ler. Ama aynı zamanda kamu ihalelenne (örneğin ballı enerji ihalelerıne filan) gırebilecekler. Ihalelere girmek isteyen med- ya baronlan ile medya desteği- ni seçimin garantisi olarak go- ren siyaset esnafı ister istemez sıkı fıkı olacaklar, Su koyveren siyaset esnafı seçimlere yakın ortaya çıkacak kirlı çamaşırla- nnın derdine, hatta paniğıne dü- şecek. Ondan sonra da (Anladınız)... Başka?.. Birde ünıversiteleri demır bir yumrukla denetime alan YÖK benzenbirkurum, "RTÜKYük- sek Kurulu" görsel ve işitsel medya He Türkiye internet dün- yasının tepesine çökecek. Böylece "Demokrasi olsun, ama bizim denetimimiz ve bi- zim izin verdiğimiz ölçüde ol- sun" diyen gericilik ile "Medya baronlanna özgüıiük" çığlıkla- rı atan "liberal"\er kucak kuca- ğa oturup, el ele verip, izleye- ceğimiz TV programlarını, rad- yo kanallarını ve internet sitele- rini "/cuşa"çevirecekler. Örneğin televizyonlarda bu- nun anlamı pek açık: Televole- lere devam. Manken memesi ve bacağı sergilemeye özgürtük. Gerçek haberciliğin canı ce- henneme!.. Gözünüz kulağınız Filistin'de, ama arada bir kafanızı çevirip TBMM'ye bakın. Orada bize bir saldın tezgâhlanıyor. Caydırabi- lir misiniz b/lemem. Ama hiç ol- mazsa haberiniz olsun. Haaa... Bir de Çankaya Yar- gıcı'nın villası, yatak odası, ja- kuzisi, pazar filesi filan ne de- meye durmaksızın gazetelerin birinci sayfalanna taşınıyor diye merak ediyor muydunuz? Peki, bu yazıyı okuduktan sonra da hâlâ merak ediyor musunuz? POLfltKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Engin'e Tırmık... Beş gün önce öğle saatlerinde Oya Baydar tele- fon erti: "Bu akşam Nâzım Hikmet Vakfı'nda olmanı isti- yorum; Filistin İçin Bir Dakika Karanlık eylemi baş- layacak. " Oya Baydar'a "Mutlaka gelirim" dedim, "üstelik Ge- nel Yayın Yönetmenimiz ibrahim Yıldız'/a biıiikte sa- at 20.30'da Nâzım Hikmet Vakfı'nda olacağız..." O gün Aydın Engin'le yazıişlerinde karşılastım... Gri takım elbise, gri gömlek ve kırmızı kravatıyla alış- mışlığın dışında birgörüntü içindeydi... Özellikle, kravatını gösteriyor ve hava atıyordu: "Arkadaşlarbu kravat ödemiş'in Birgi kasabasın- dan alınmıştır, has ipektir!" Tam o sırada mor ceketi ve kırmızı gömleğiyle (bu renk cümbüşünün kendisine çok yakıştığına inanı- yor) Oral Çalışlar yanımıza geldi... Yüzünde muzıp bir gülümsemeyle Aydın'a yaklaş- tı; "Hayrola bu akşam birprogramın mı var?" Akşam Nâzım Hikmet Vakfı'nda Oral ve Ipek Ça- lışlar. İbrahim Yıldız'la beni görünce neredeyse kü- çük dilini yutuyordu... Dedim ki: "Buyruk Oya Baydar'dan geldi, Aydın Engin'den değil!" Gülüştük!.. Aydın'ın Can Yayınlan'ndan çıkan "Tırmık" ktta- bınıokuyorum... Hemen söyleyeyim: "Kitabıyazmam için Oya'dan emiralmadım, ken- di isteğimle yazıyorum.." Ne de olsa lyonyalıyız ikimiz de!.. Ben deniz kıyısında büyüdüm, Aydın Ödemiş Yay- lası'nda. Bozdağ eteklerinde... Engin'le ben birbirimızi çok tırmıkladık!.. Ben 1-0 galiptim, şimdi ise 1-1 berabere... • • • Tırmık'ta yer aian yazıları ben Cumhuriyet'te ke- yif alarak okuyorum... Kitabı da öyle okudum... Okur için hangi yazıyı almalıyım o zaman: Özenle seçtim: "Ben tacizci doktohan değil, işkenceci doktorian yazmak istiyorum. 1971 'in 12 Mart karanlığında Istanbul'da Sansar- yan Hanı'nda, tabutluklarda bilekleri arkaya kavuş- turulup iple tavana asılan ve her iki kolu omuz baş- lanndan çıkan Trakyalıgenç devrimcidelikanlının, da- ha önce falakadan patlamış tabanlannı oksijenli su ile yıkayıp temizledikten sonra Laz komisere dönüp 'birameliyat daha kaldınr' diye 'tanf koyan çiçeksu- ratlı doktoru yazmak istiyorum. 12 Eylül karanlığında, Adana 'da gözaltı hücresin- de bedeni ve ruhu sakatlanmış. sidik kokulu hücre tabanında biretyığını olarak yatan genç kadınla sa- atler boyu konuşup güveninı kazandıktan sonra, tıp biliminın ona öğrettıği teknikleri kullanarak genç ka- dının en büyük korkusunun 'yılan' olduğunu öğre- nen ve işkence timini, 'ayı herifler, meseleyi kaba kuvvetle çözmekten başka birşey bilmezsiniz siz. Hücrenin kapısının altından bir yılan kaydınn içeriye, bakın nasıl bülbül kesilecek kan' diye sorgu reçete- si yazan ruh doktorunu anlatmak istiyorum. 1980 kışında, henüz 12 Eylül'e çeyrek varken, Gayrettepe işkencehanelerinde önüne gelen gence- cik kolejli kızın kadınlık organına vazelınle kayganlaş- tınlmış uzunca bir cam tüpü sapık kahkahalaria mı~ lim milim iteleyen ve tüp sonuna kadar girdikten sonra iğrenç ve salyalı bir kahkahayla cam tüpü bü- küp ıçerde 'çıt' diye kıran işkencecilerin arkasında ayakta dikilen ve Tamam. Bu or.spu en az iki yıl kan işer artık' diye bilimsel (!) fetva veren doktoru yaz- mak istiyorum." • • • Bu yazıyı Ipek ve Oral Çaiışlar çok kıskanacaklar biliyorurn... Ben TÜYAP Kitap Fuan için Izmir'deyim!.. Günlerden cumartesı... Oral, mutlaka Aydın'a telefon edip şöyle demiştir: "Hikmet7e senin arandaki gizli ideolojik bağı bili- yorum, sen onun kitaplannı o da senin kitaplannıya- zıyorl." O da ne? Oral da Izmir'e gelmiş Gürbüz Çapan'la birlikte... Gurbüz, on birayın acısını, hüznünü lyonya'da üze- rinden atıyor, aşkın adresini bulmaya çalışıyor... Izmir'de hava sıcak!.. Kordonboyu'ndayım, gözlerim Deniz Kavukçuoğ- lu'nu anyor!.. hikmet.cetinkayaf'cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Yılmaz'a uzlaşma cağrısı Bahçeli: Ölüm cezası Meclisfeçözülebilir AJNKARA (Cumhu- rij«tBünsu)-MHP Ge- nel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Devlet Bahçeli, ölüm cezasının kaldınlması konusunda liderler zirvesinde an- laşma sağlanamaması durumunda hükümette sorun çıkmasınaizinver- meyeceklerini söyledi. Bahçeli, yeni siyasi olu- şumlara şans tanımaya- rak, "Nehiriere yeni ka- nalaraçaraksiyasi sonuç abnaflm mümkünobna- djğun" savouıdu. Bahçe- li, son siyasi gelişmele- ri NTV'de değerlendir- di. Bahçeli'nin açıkla- malan ana hatlanyla şöy- le: Kamunun>eniden \a- pılandınlması: Devlette yeniden yapılanmayı çok önceden gündemegetir- dim. Bakanlar Kuru- lu'nu özel bir toplantı platformu haline getir- meyi önerdim, 2 ya da 3 gün toplantı yapılsın, her parti hazırlığını getirsin, konuyu enine boyuna ele alalım dedim. Hükümette uyum: Hükümet protokolü ve programının yalnızcake- lünesine değil noktasına virgülüne kadar sahip çı- kıyorum, çıkacağım da. Hükümet programında yer almayan konular gel- diğinde ne yapacağız? Idam konusunda parriler farkJı düşünüyor. Eğer bir zirvede bu konuda bir uzlaşma olmazsa Türkiye'nin önünü tıka- maya, hükümette sorun çıkarmaya, hükmetin da- ğılmasına neden olmaya müsaade etmeyiz. Mese- leyi Meclis'e taşıyın, orada çözerseniz biz ka- rara saygı gösteririz. An- cak hemen hemen her konuda MHP dışında Meclis'te birarayışa gi- dilmesi de doğru olmaz. Ytoaz'mMHP'yeuz- lasmaçağnsı: Koalisyon adabı içinde protokole uygun davranıldığı sü- rece bizim hiçbir ortağı- nnzla kara bir sayfamız oanaz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle