Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEIV ABD Savaşsız Yapamaz Ünlü New York Times'ın bildirdiğine göre, Pen- tagon yalan haber ajansı kurmaya hazırlanıyor. Ajansın adı da "etkiajansı"; etiğe aykırı bir etki ta- bii ki. Amaç, ABD'nin dünyanın heıtıangi biryerinde, dilediğince, girişeceği operasyonlara zemin hazır- lamak ve Sam Amca'nın girişimlerinin ardındaki ni- yetleri açıklamak isteyenleri etkisizleştirmek. Aslında taktik yeni değil. ABD'de yıllardır, bu yöntem uygulanıyor. Nite- kim daha 196O'lı yıllann başında, Amerikan ordu- sundan gelme birbaşkan olan General Eisenho- wer, "silah tacirleri ile Pentagon ve politikacılar arasındaki korkunç işbirliğini" açıklayıp kınamış- tı. Bu açıklama siyasi hayatına mal olmadıysa eger, nedeni zaten ikinci döneminin sonunda ya- pılmış olmasdır. Dış politikaya aşina olan tecrübeli gazeteci dostlanm anımsarfar, her yıl belirli bir dönemde, Amerikan basınında, NATO'nun ve Pentagon'un "Sovyet tehdidini" etkisizleştirmek ya da önle- mekte zayıf kaldığı yolunda haberler yer alırdı. Bu haberlerin çıkış tarihleri ile Kongre'de savunma bütçesinin görüşülmesi hep aynı zamana rastlar- dı. Amaç, Kongre üyeteri ve seçmeni, vergilerin bü- yük bölümünün silahlanma harcamalanna akrtıl- ması için ikna edilebilmesiydi. 0 zamanlar iş nispeten kolaydı, çünkü karşıda öcü olarak "Sovyet tehdidi" vardı. Dogrusu, Moskova da bu görüntüyü pekiştir- mek için elinden geleni ardına koymuyordu. • • • Şimdi ise durum değişmiş, "büyük Sovyet teh- didi" ortadan kalkmış, ama Amerikan ekonomisi- nin yap/sı değişmemiştir. Amerikan ekonomisinin krizden çıkmaa için silah harcamalanna yatınm yap- ması zorunluluğu sürmektedir. VVashington, bunun için, insan yoğun olmak- tan çok, yüksek teknolojili silah yoğun savaşlar- da kolayca yenebileceği hedefler aramaktadır. ilk deneme, Körfez Savaşı'nda başanyla uygu- lanmıştır. 11 Eylül'den sonra, Afganistan bozkır- larına yağdınlan her biri milyonlarca dolariık füze- ler de bu işlevi görmüşlerdir. Bu yıl Amerikan savunma bütçesi geçen yıla oran- \a yüzde 15 daha artarak 48 milyar dolar ilavesiy- le 379 milyar dolara yükselmiş bulunmaktadır. ABD'nin kişi başına düşen savunma harcama- sı AB'ye üye 15 ülkenin nüfus başına düşen har- camasının dört katı dolayındadır. Cumhuriyetçi Başkan Bush'un, daha seçim kampanyası sırasında, silah tacirlerine yakınlığı bilinmektedir. Silah tacirleri ABD ekonomisinin kaymağını yi- yen büyük kartellerdir. 11 Eylül saldınsı, Bush'a beklediği fırsatı ver- miş bulunmaktadır. Yeni tehdit, tanımı her zaman iyi belirienmemiş düşman olan terördür. Bu strateji 11 Eylül'den sonra ortaya çıkmış de- ğil, ikiz kuleler yıkılmadan önce geliştiriîmişti. ABD yetjştirmesi olan Usame, bu stratejinin Ame- rikan ve dünya kamuoyu tarafından hazmını ko- laylaştırmış olmaktadır. Olaya bu açıdan bakılınca, 11 Eylül'ün kime ya- radığı, Usame'nin Dünya Ticaret Merkezi'ne sal- dınrken kime hizmet ettiği kolayca anlaşılmakta- dır. • • • Şimdi bir soru gelebilir akla: "Bush neden Usa- me ve terör ile yetinmedi de 'şer üçgenini' de kat- tı işin içine?" Sorunun iki ana yanıtı var. CIA'nın elinde Sad- dam'ın, son yıllarda terörü desteklediğine dair bil- gi belge olmadığı Amerikan basınında bile yer al- dı. Işte o zaman devreye, 'kitle imha silahlan' üre- ten şer odaklan giriverdi. Üstelik bunlar, Sovyet tehdidi olmamasına kar- şın ne denli etkin olduğu uzmanlarca da çok tar- tışılan kalkan sistemini (yıldız savaşlannın yeni ver- siyonu) haklı kılmak için de kullanılacaklardır. Işte Pentagon'un oluşturmayı tasartadığı Aspa- ragas Ajansı, bu gerçekleri gizlemeye yöneliktir. Kısacası, önümüzdekı dönemde, büyüklere Sam Amca masallan için aydınlanacak ekranlarve dönecek rotatifler. Asparagas Ajansı'nın ninnilerini sunmak için dünyanın dört bir yanında aracı bulmanın zor ol- mayacağını dünyanın yakın tarihi gösteriyor. Kısacası, ninni John, ninni Jacques, ninni Her- mann, ninni Smith, ninni Yorgo, ninni Mehmet, ninni Antonio, ninni Abdullah. İyi uykular insanlık âlemi! Ölen ve varalanan yok HADEP binasma silahlı saldın AKESBODUR İSKENDERUN-Ha- tay'ın Reyhanlı ilçesin- de HADEP ilçe binası silahla tarandı. Olayda ölen ya da yaralanan ol- madı. Fidanlık Mahallesi, Tayfiın Sökmen Cadde- si üzerindeki Altunlu tş- hanı'nda bulunan parti binasına önceki gece 9 el ateşediidi. Av tüfeğinden çıkan saçmalann bir kıs- mı binada asıh bulunan Türkbayrağı ile HADEP bayrağına da isabet etti. HADEP Reyhanlı îl- çe Başkanı Selahattin Meriç de önceki gece içinde 4 kişinin bulun- duğu beyaz bir Şahin marka araçla takip edil- diğini söyledi. Hatay II Başkanı Fatih Egemen başkanlığında, partinin Reyhanlı, îskenderun, Antakya ve Erzin iJçe yöneticileri. İlçe Kay- rnakamı Dr. MehmetGö- dekmerdan ve emniyet müdürü yetkilileri ile gö- rüştüler. Gödekmerdan, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını, ilçede ilk kez yaşanan bu olay ne- deniyle parti binalanna yönelik korumanın art- tınldığını söyledi.Fatih Egemen ve ilçe yöneti- cileri saldırganlann bir an önce bulunmasını is- tediler. AB Komisyonu Başkanı Prodi, Başbakan Ecevit'i aradı. ANAP, Perinçek'i ajanlıkla suçladı 'e-posta' ilişkileri gerdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB Komisyonu Başkanı RomanoPro- di, Başbakan BüJent Ecevit'i telefon- la arayarak Büyükelçi Karen Fogg'un e-posta yazışmalannın yayımlanma- sının engellenmesini istedi. Hükümet- ten konuyla ilgili siyasi bir açıklama beklediklerini kaydeden Prodı, AB temsilciliğinin "haberieşmevefizild'' güvenliğinin sağlanmasını, suçlula- nn bir an önce ortaya çıkanlmasını ta- lep etti. Başbakan Ecevıt ise, olaydan büyük üzüntü duyduğunu ve ilgilen- diğini Prodi'ye iletirken "Türkiyebu- kuk devletidir. Konu yargıya intikal etmiştir. müdahaktnizoiamaz"dedı. fşçı Partisi"nın (IP). AB Temsilcısi • Avrupa Birliği, Karen Fogg'un e-posta yazışmalannın yayımlanmasının engellenmesi için Türkiye'ye baskısını arttırdı. Komisyon Başkanı Prodi de Başbakan Ecevit'ten olaya müdahale etmesini istedi. Konunun yargıya intikal ettiğini söyleyen Ecevit ise "Bizim müdahalemiz olamaz" dedi. Karen Fogg'un yasadışı yollardan ei- de edilen e-posta yazışmalannı açık- laması, Türkiye-AB ilişkilerindeki olumlu havaya gölge düşürdü. AB Komisyonu 'nun Dışişleri'ne 8 Şubat tarihinde yaptığı başvuruya karşın, suçlulann ortaya çıkanlamaması ve e- posta açıklamalannın engellenme- mesi üzerinev Komisyon Başkanı Pro- di, Başbakan Ecevit'i telefonla bızzat arayarak sitemde bulundu. Ankara'nın AB temsilciliğine kar- şı işlenen suça karşı etkisız kalmasın- dan duyduklan rahatsızlığı ileten Pro- di, e- posta yazışmalannın yayımlan- masının engellenmesini, temsilcili- ğin haberleşme ve fiziki güvenliği- nin sağlanmasını istedi. Güvenük önJemkri artünldı AB dönem Başkanı Ispanya'nın Ankara Büyükelçisi Manuel De La Canıara da Dışişleri'ne gelerek ra- hatsızlıklannı iletti. AB'nin girişimi sonucunda Komisyon ve üye ülke tem- silciliklerinde ek güvenlık önlemleri alındığı öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüse- yin Dİriöz, dün gazetecilerin sorulan üzenne, Fogg'un geri çekilmesi ko- nusunda bir girişimde bulunmadık- lannı açıkladı. Başbakan Yardımcısı Mesırt Yıbnaz da "BüyükeJçi'nin çe- kflmesi AB'nin bfleceğiiş" diye konuş- tu. Dışışlen Bakanlığı'ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, hukuk dev- letinin gereği olarak yargıya müdaha- lenin söz konusu olamayacağı vurgu- landı. ANAP Grup Başkanvekili Bey- han Aslan dün Denizli'de düzenledi- ği basuı toplantısında ÎP lideri Doğu Perinçek'i "ajanhkla" suçladı. Aslan, "E-posta olayı da ajanhk işitfir" dedi. İP'den eieştiri Işçi Partisi dün yaptığı açıklamada, AB'nin e-postalann açıklanmasını engellemek istemesini eleştirdi. IP Genel Başkan Yardımcısı Hasan YaJ- çm, "EcevTtHükümetf nebaskıyapıl- roası her türtü hukuka, her rürlü ka- nuna aykmdır. Kanunsuz kitapsız bir emperyalist davranıştır'' dedi. Yılmaz: 2003'ten önce seçim yok ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ANAP lide- ri ve Başbakan Yardımcı- sı Mesırt Yılmaz, AB'ye verilen kısa vadeli önce- liklerle ilgili hazırlıklann sürdüğünü, bayram son- rası Meclis'te bu yönde uzlaşma aranacağım söy- ledi. Yılmaz, 2003 sonba- hanndan önce seçim gör- mediğinı dile getirdi. Kürtçe konusundaki ya- sağın PKK'ye yarayaca- ğını ileri süren Yılmaz. partisi ile MHP arasmda- ki görüş aynlıklannın do- ğal olduğunu, bunlann hükümetteki uyumu etki- lemediğini savundu. Yılmaz, NTV'de yaptı- ğı açıklamalarda, Avrupa Konvansiyonu toplantıla- nnın Türkiye açısından birfirsatolduğunu söyle- di.Yılmaz, Türkiye'nin, kısa vadeli önceliklerinin büyük bölümünü gerçek- leştirdiğini, kalan bölüm- ler için çalışmalann sür- düğünü kaydetti. Balon için birbirlerini ezdiler ALİBÎLGtLİ SÜKT - Siirt'te, bayram ari- fesinde yapılan bir süpermar- ket açılışında dağıtılan on bin- lerce balonu aknak isteyen yüz- lerce çocuk izdıham yarattı. Da- ğıtım sırasında bazı çocuklar ezilme tehlikesi geçirdi. Yurt genelinde ekonomik kriz birçok kesimi etkilerken Siirt'te her geçen gün lüks mağazala- nn açılışlan yapılıyor. Kentin en işlek caddelerin- den Güres'te Portakal Market'in açılışında onbinlerce balon da- ğıtıldı. Balonlan gören çocuk- lar marketın önünde uzuk kuy- ruklar oluşturarak trafiği aksat- tılar. Palyaçolann dağıttığı balon- lardan almak isteyen yüzlerce çocuk izdiham yarattı, ezilenler oldu. Kentteki kamu yöneticileri ile kalabalık bir topluluğun katıl- dığı 3 katlı süpermarketin açı- lışı için gönderilen çiçekler de yetişkinler ve çocuklar tarafın- dan yağmalandı. Ortaklar MHP'yi ikna etmek için '163. madde' formülü üzerinde duruyor Hükümet çözüm anyor• Hükümetin ANAP ve DSP kanatlan, ölüm cezası ile ilgili maddenin anayasada korunmasını, ancak TCY'ye buna karşılık gelecek herhangi bir hüküm konulmaması ile sorunun çözüleceğini savunuyorlar. ANKARA (Cumhumct Bu- cezası ile ilgili maddenin anaya- rosu) - Hükümet ortaklannın, AB'nin istemi doğmltusunda terör suçlannın ölüm cezası kap- samı dışına çıkanhnası için ara- yışlan sürüyor. Bu çerçevede, anayasada laiklik ilkesini dü- zenleyen 24. maddenin korun- masma karşın laiklik karşıtı ey- lemlere ilişkin cezalan düzenle- yen 163. maddenin Türk Ceza Yasası'ndan çıkanlması örnek gösteriliyor. ANAP ve DSP, ölüm sada korunmasını, ancak TCY'ye buna karşılık gelecek hüküm konulmaması ile sorunun çözüleceğini savunuyorlar. MHP ise anayasadaki "Savaş,çokya- km savaş tehdidi ve terör" suç- lanna ölüm cezası öngören dü- zenlemenin, TCY'ye de taşınma- sını istiyor. AB'nin, ölüm cezasının kal- dınlması istemi doğrultusunda hükümetortaklannın formül ara- yışı sürüyor. Anayasanın 24. maddesindeki ifadelerin TCY'de karşılığının ohnaması ve bu du- rumun uzun süreden beri böyle devam etmesi nedeniyle hükü- metı aynı formülü ölüm cezası için uygulamaya yöneltti. Buna göre 38. maddede "Sa- vaş,çokyakın savaşve terörsuç- lulan dışında ölüm cezası verfle- mez" şeklindeki düzenlemenin de TCY'de karşılığının olma- ması hedefleniyor. TCY'nin 125. maddesindeki düzenlemede ölüm cezası hükmü konmama- sıyla terör suçu nedeniyle yar- gılananlann ölüm cezası alma- ması hedeflenivor. Başbakan Yardımcısı Yıbnaz, dün NTV'de yaptığı açıklama- da, Avrupa'da ölüm cezası olan tek ülkenin Türkiye olduğunu anımsatarak bunun bazı özel du- rumlardan da kaynaklandığını kaydetti. Yılmaz, tam üyelik mü- zakerelerinde Türkiye'nin eli- nin güçlendirilmesi amacıyla bu konunun bir an önce çözümlen- mesı gerektiğini kaydetti. MHP bderi Devtet Bahçeh. ölüm cezasının AB'ye uyum ça- lışmalannda orta vadeli hedef- ler arasında yer aldığını belirte- rek konunun kısa vadeli hedef- ler açısından yer almasının ge- reksiz olduğunu söyledi. SP SORU ÖNERGESÎ VERDÎ Kamu-Sen 'e müdahale Meclisgündeminde ANKARA(Cınnhuriyet Bü- rosu) - Türkiye Kamu-Sen 'in genel kurul sürecinde delege- lere, MHP'li milletvekilleri ve bürokratlarca baskı yapıldığı iddialan Meclis gündemine taşındı. Saadet Partisi (SP) Adıyaman Milletvekili Mah- mut Göksu tarafından hazırla- nan soru önergelerinde, Türk Telekom Genel Müdürü Ibrahim Hakkı Alptürk'ün de aralannda bulunduğu üst düzey bürokratlann, delege- leri yönlendirdiği iddialanna da açıklık getirilmesi istendi. Devlet Bakanı KemaJ Der- viş, Ulaştırma Bakanı Oktay Vural ve Göksu, Çahşma ve Sosyal Güvenük Bakanı Viaşar Okuyan'ın yanıtlaması iste- miyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergelerinde özetle şu sav ve sorulara yer verdi: "Türk Haber-Sen'in genel kurulu öncesinde delegelerin, TCDD Gar Misafırhanesi" nde topland^ı doğru mu? Türk Te- lekom genel müdürierinin, >ar- dımcüannın, ü müdürierinin, TCDDGar Misafîrhanesrnde 24-25-26Ocak2002 tarihkrin- de sürekü olarak bulundukla- n ve delegeleri tecrit odalanna alarak baskı yaptığı iddialan doğru nıudur? Türk Haber- Sen genelkurulunda, Türk Te- lekom GenelMüdürü İbrahim Hakkı AJptürk ve yardımcısı Elahattin Içer'in defcgelere bas- kı yaptığı iddialan, gazete ve tetevizyonlarda geniş biçimde yer aldı. Bu iddialara ilişkin araşormayapıktamı? Türk Ha- ber-Sen'in PTT genelkurul de- legelerinin, PTT başmüdür ve başmüdiir >ardımcılan neza- retinde Ankara'ya getirildiği iddialan doğru mu?" UYGULANMAYAN YARGIKARARLARI Bursa Barosu 'nda 'kara tahta' BURSA (Cumhuriyet)- Bur- sa Barosu'nca, kentteki hukuk mücadeleleri kapsamındauygu- lanmayan yargı kararlanna dik- kat çekebihnek için baro giri- şine "kara tahta" konuldu. Es- ki Baro Başkanı ve DSP Bur- sa Milletvekili AMArabaa, açı- lış töreninde, ABDTi Cargill'le ilgili uygulanmayan çok sayı- daki yargı karanndan birini tah- taya astı. Bursa Barosu Başkanı Ra- mazan Hoça, bir hukuk devle- tinde yargı karannın uygulan- maması gibı bir sorun bulunma- ması gerektiğini \'urguladı. An- cak uygulanmayan yargı karar- lannın sayısının hızla artması- na dikkat çekmek amacıyla ba- ro girişinde bır pano açtıklan- nı belirten Hoça, "Son dönem- de 30'a yakın mahkeme kara- n uygulanmadı. Uygulanma- yan kararlan burada sergiJe- mek suretiyle uyan görevimizi yerine getirmeyi amaçnj'oruz'' dedi. DSP Bursa Milletvekili Alı Arabacı da uygulanmayan yar- gı kararlan nedeniyle Bursa'nın utanç merkezine döndüğünü söyledi. Son dönemde medya- nın uygulanmayan mahkeme kararlanyla ilgili haberlere yer vermediğine dikkat çeken Ara- bacı, "Hukuk karşıtı lobi,çahş- malannı sürdürüyor. Med>a, bağımsızlığını yirirdi. Basın emekçilerinin iyi niyetü çaba- lannı biliyonız ama medyada patron hukuku var ve patron- lar hangi haberi isterierse o ya- yunlanıyor" diye konuştu. Törenin ardından ABDTi Cargill'in Iznik Gölü kıyısında mahkeme kararlanna karşı yap- tırdığı mısır işleme fabrikasıy- la ilgili mahkeme kararlann- dan biri kara tahtaya asıldı. TÜRKİYE AVRUPA VAKFI Türlder yaşamdan umutsuztstanbul Haber Servisi - Türkiye Avrupa Vakfı tarafından TNS^Piar Araştırma Kuruluşuna yaptınlan "Türkiye-Avrupa Birtiği Ajanda 2002" araştırmasına göre, Türklerin yüzde 61 'inin yaşadığı hayattan memnun olmadığı; yüzde 70'inin bir yıl içinde kendi hayatının, yüzde 80'inin de ülkenin durumunun daha kötüye gideceğine inandığı ortaya çıktı. AB üyesi ülkelerde yaşayanlann yüzde 9O'ı ise hayatının daha iyiye gideceğini düşünüyor. Türklerin yüzde 70*i Türkiye'nin AB'ye girmesini isterken AB üyesi ülkelerde yaşayanlann ise yüzde 55'i AB'nin genişlemesini istiyor. Türklerin yüzde 80'i Türkiye cleki demokrasi işleyişinden memnun olmadığını söylerken Avnıpalılann yüzde 6O'ı ülkelerindeki demokrasi işleyişinden memnun olduğunu söylüyor. Türkiye Avrupa Vakfı tarafından TNS/Piar Araştırma Kuruluşu'na yaptınlan "Türkiye- Avrupa Birliği Ajanda 2002" adlı araştırmanın sonuçlan, dün The Marmara Oteli 'nde düzenlenen bir toplanhyla duyuruldu. Toplantıya, vakfın yönetim kurulu Hlcmyorum % 6 Türidye'nin durumu ne olacak? Antştırmaya katılanlann büyük çoğunluğu Türkfye'nin gidişatının kötü göründüğünü belirtivor. Hıç degılım Yaşamınızdan memnunmusunuz? Başkanı Zh 1 » Müezzinoğlu. yönetim kurulu üyesi ve CHP Genel Başkan Başdanışmanı Bülent Tanla, vakıf yönetim kurulu üyesi Mükerrem Hiç ile Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Romanya, Slovakya ve Belçika konsolosluklan temsilcileri katıldı. Ziya Müezzinoğlu, Türkiye-AB ilişkilerinin beklenen ölçüde ve süratle gelişememesinin bir nedeninin de konunun bu yanının geçmişte gerekli özenle ele ahnmaması ve bu ilişkilerin devletler ve hükümetler arasındaki ilişkiler çerçevesinde algılanması olduğuna inandıklannı belirtti. Araşhrmanın sonuçlannı açıklayan TNS/Piar Araştırma Kuruluşu Sözcüsü Hasan Tanla. araştırmanın 26 Arahk 2001 ile 12 Ocak 2002 tarihleri arasında, 17 ilde, 1886 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle yapıldığını söyledi. Tanla, araştırmaya göre Türklerin yüzde 60'ının kendisini sadece Türk olarak gördüğünü, yüzde 34'ünün ise kendisini Avrupalı kimliğiyle bağdaştırdığını söyledi. Araştırmaya katılanlann yüzde 68'i "Türk obnaktan gurur duyduğunu" söylüyor. Katıluncılann Türkiye AB'ye üye olduğu takdirde Avrupa Parlamentosu'nun en çok önem vermesi gereken konulan "tstihdam, ekonomik politika ve insan haklan" olarak görüyor. Araştırmaya göre Türklerin de, AB üyesi ülkelerde yaşayanlann da en çok güvendikleri kurum "ordu", ancak Türklerin parlamentoya güven oranı yüzde 20'yken bu oran AB üyesi ülkelerde yüzde 42'ye yükseliyor. "AB'de ne kadar çok üye ülke olursa Avrupa'nın gü\enlik ve banşı o kadar çok garanti alüna ahnnuş olur" görüşüne Türklerin yüzde 7l'i katıhrken AB üyesi ülkelerde yaşayanlann ise yüzde 55'i katılıyor. Hasan Tanla, araştırmanın, sağlıklı ve güvenli bir ekonomik yaşamı AB'de bulacağına inanan Türklerin Avrupa'nın bir parçası ohnaya yoğun istek duyduklannı ortaya çıkardığını söyledi. Tütijye-Avrupa Birliği Ajanda amştırmasma göre Türklerinyüzde 61 'i yaşadığı hayattan memnun değil.