22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Salim A^öslan#Sorumlu Müdür Mehnıet Sucu 0 Haber Merkezi Müdürü: HakanKara Cumhuriyet İratiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKn îdhsa tLHÂS SELÇUK Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomi. Öz- lem V üzak # Kiiltür Egemen Berköz # Spor: Abdülkadir \ ücelman # Makaleler Sami Ka- raören • Diİ2e!tme Abdullah Yazıcı • Bıl- gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlerı: \leb- met Faraç • Avrupa Temsıieısı Güray Öz YayınKuruîu İlhanSeJçuk(Baş- kan), Erare Kongar (Danışman), Orhan Erinç. Hikmel Çetin- kaya, Şükran Soner, İbrahim Yıİdtz, Orhan Bursalı. Musta- fa Balbay. Hakan Kara. .Ankara Temsıicjs!: Muslafa Balbay Ataturk BuJvan No: 125. Kal.4. Bakanlıklar-AJikaıâ Tel 4195020C hat). Faks. 419502? •IzmirTemsıieısı: Serdar Kıak, H.ZıyaBh. 1352 S 2 3Tel:4411220, Faks-4418^45 hasebe • AdaraTemsıIası.ÇetinYiğenoğlu. înönüCd. 119 îdare Hüse>in S No 1 Kat.i. Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 • Satış: Fazilet Kuza Müessese Müdürü: Erol REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Gem Erkut 0 Koordinator: VlüdürGfilbin Erdunın#Kwf<imatoı Ahmet Korulsan # Mu- Reha (şmtıaıı • Genel MüdürVıd. Bülenl Vener9 Sevda Çoban 9 Fuıansman Mudüriı Gûrer Çetin Erduran Tel 021i 51-4 07 53 513 S4 60-61. Faks 0212 513 8463 YVımlanfi: Yenı Gfln Haber Ajansı Basıa ve Yayıncılık A S. Bsskı: Sabab \ ajıncılıi. \ Ş Türkocagi Cad 39 41 Cagaloğiu 3-1334 tstanbul PK 246 - Sırkecı ^4435 lnanbul Faks (0 212ı 513 S5 95 I0ARALIK2002 lmsak:5.36 Güneş:7.İI Ögle-12.04 lkmdi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.11 Tarladan tabağagen kontrolüAvrupa Komisyonu gıda zinciri içinde bulunan genetik yapısı değiştirilmiş organizmalann izini sürebilmek için Avrupa çapında laboratuvar ağı kurulması gerektiğine karar verdi RJEYHANOKSAY BRÜKSEL- Brüksel*de4Ara- lıktarihindeAvru- pa Birlıği'ne üye ülkelerdeki 45 la- boratuvann oluşturdu- ğu bir gıda denetim konsorsiyumu, Avrupa Bilımsel Araşnrmalar Komis- yon üyesı PhifippeBusquHrın açılış ko- nuşmasıyla çalışmalanna başladı. Bu konsorsiyumun kuruhış amacı gı- da zinciri içindeki genetik yapısı de- ğiştirilmiş organizmaların (GDO) tes- pit edilmesini kolaylaştırmak ve bu ürünJerin kulJanımını yasalara bağla- mak. Konsorsiyum, yiyecek ve yem- lerin içindeki GDO'lann tespitinde yeni yöntemler geliştirmeye çalışa- cak. Bütün bu faaliyetler Avrupa Ko- misyonu Birleşik Araştınna Merkezi tarahndan kontrol edilecek. 28 Kasım tarihinde AB Tanm Kon- seyi'nin GDO'lann etiketlenmesi yö- nündeki karan, bu konsorsiyumun ça- bşmalanna ışık tutacak. Komisyon üyesi Busquin bu konuda şöyle konu- şuyor: "Komisyon olarak GDO'Ian tespitetmekiçin gihenilir, geçerli test- lerin geliştirümesi yolunda gerekü ya- saJar yürüriüğe girecek Bu laboratu- variann oluşturduğu ağ, GDO'lann tespitinin yanı sıra biyoteknoioji ko- nusundaki yasalann çıkanimasında sağJam bir temel oluşturacak." Biyoteknoloji şirketleri, kontrolden sorumlu kuruluşlar, ticari ortaklar ve ihracatçılarGDO yasalannın yürürlü- ğe girmesiyle yeni yükümlülükler al- tına girecek. AB yasa tasansı. tüketi- cilerin GDO içeren gıdalan tercih edip etmeme hakkına sahip olmalanna yol açacak. Ne var ki en sjJa şeküde de- netlenmiş gıda zinciri bile gelenek- sel gıdalann GDO içerip içermediği konusunda garanti veremiyor. Bu ne- denJe komisyon yiyeceklerin etiketlen- mesinde "ejjOc" uygulamasına geçil- mesini öneriyor. Bugün Avrupa ça- pmda 45 GDO laboratuvan uyumlu ve yetkin bir şekiide çalışmak için hazır bekliyor. Ne var ki GDO tespiti yal- nızca Avrupa Birliği'ne üye ülkeler- deki laboratuvarlann yükümlülüğü al- tındadeğil. Bunlann oJuşturduğu kon- sorsiyum, AB'ye adayülkelerdeki yet- kin kuruluşlan da işbirliğine davet edi- yor. Busquin'in de belirttığı gıbi "Bi- yoteknoloji sana>i kuruluşlan da da- hil olmak üzere, dünyada GDOlarla ilgili tünt kuruluşlar tüketici sağbğuu ön planda tutmak kaydıyla işbirüği yapmak zorundadır." Bu açıdan bakıldığında AB kapı- sında bekleyen Türlaye'de Avrupa'ya ihraç edeceği gıda maddelerindeGDO oranlaruu tespit etmek ve etiketlemek için bu konsorsiyumun çalışmalannı yaJondan izlemek zorunda. PÜNYA GÜZELf AZRA AKIN: Başarımı Atatürk'e borçluyumLONDRA (AA) - Jngiltere'nüı başkenri Londra'da yapılan yanşma sonucunda dünyamn en güzel kızı seçilen Türkiye gûzeli Azra Akuı, kazandığı başanyı Atatürk'e borçlu olduğunu belirtti. Londra'da Landmark Otel'de kalan Azra Akuı, T ü r k kadınına verilcn bürün haklar gibi ulusiararası platformda yer aJma şansını da Atatürk'ün yapoğı devrfankrin sağtadjğmı" söyledi. Yanşmadan sonra çok sayıda çekime katılan ve röportajlar yapan Azra Akın, yorgun olduğunu, ancak bunun kendisini mutlu hissetmesine engel olmadıgını ifade etti. Hollanda'da çalışan bir işçı ailesinin kızı olarak dünyayageldiğini, • Dininsiyasete ve diğer alanlarda etkili olmasından rahatsjzlık | duyduğunu | belirten Azra \ Akın, Ankara j ziyaretinde Ata'nın huzuruna çıkacağını söyledi. ancak çocukluğunu ve § e n c k^ığ™ Türk uygun olarak yaşadığını belirten 21 yaşmdaki Azra Akın, hafta sonunda Ankara'ya gideceğini ve başkenti ilk kez göreceğini kaydetti. Azra, mutlaka Anıtkabir'e gidip Ata'nın huzuruna çıkmak istediğini de bildirdi. Gelecekte oyunculuğu düşünebileceğini, güzel şeyler yapmak istediğini ifade eden Azra, "Dünyayı değiştirme iddiasmda değiliın. Ama iyi şeyler yapılmasma katkıda bulunabilirim" dedi. Azra Akm, çocukluğunda Türkiye'ye tatillere gittiğini ve ülkesini yurtdışında yaşayan pek çok kişiye göre yakından tanıdığım söyleyebileceğini belirtti. "Bundan sonra gittigj yerlerde tanıdığı insanlara ülkesini >e insanlannı anlatma görevinj östlennıe>e çalışacağmı" da ifade eden .Azra Akın, dinin siyasete ve diğer alanJara etkili olmasından rahatsızlık duyduğunu söyledi. Dramatik rollerin oyuncusu Binoche bilinmeyen yönünü gösterdi Ciddi kadınkomedide• Julierte Binoche, 'SaatFarkı' filminde geveze ve hızlı konuşan, çok gaf yapan, koket, sürekii gülen, taşkın bir kar canlandınyor. FransH OVTIDCU Binoche, pek tanınmman güler \ ıminü son llimi 'Saat Farkında berkese gösteriyor. Kükür Servisi - Ciddi rollerin oyuncusu olarak bilinen Fransız Juliette Binoche, Jean Reno ile ovîiadıgı 'Saat Farkı'nda ('Decalage horaire') komedi de iyı olduğunu kanıtladı. Studio'nun habenne göre daha çok ciddi ve dramatik rollerde yer alan Binoche, "Saat Farkı'nda geveze ve hızlı konuşan, çok gaf yapan. koket. sürekii gülen, taşkın bir karakter profili çizdı. DanieJe Thompson'ın yönettiği filmde havaalanında tanıştığı bir işadamıyla çalkantılı bir aşk yaşayan Rose adlı bir estetisyen rolünü canlandıran Binoche, "Rose, içindeki kolayca kuıiabttir ve kiiçiik kızı saJdavan biri Rose'u ovnanıak, ucuna kadar panldayan bir şekeri yemek gfl>L" diye tanımlıyor oynadığı karakteri. Senaryoyu okuduğunda sürekii birbiriyle yüzleşerek ilişkilerine hep yeni bir görünüm kazandıran bu çıfti sevdiğini söyleyen sanatçı, rolüne hazırlık aşamasını şöyle anlatıyor: "Rose olmak geçmişini, düşûndüklerinL paranoyasını tanımakd. Bir güzeffik salonuna gttdm ve kızlann nasıl kadın olraavı se%diğini kadınflklanna nasıl değer \erdiklerini gördüm." 'SaatFarkı'mn Torooto Fflm Festivali nde de gösterildığini belirten Binoche, şubat ayında John Boorman'ın yönetecegi 'Counöy of My SkuB' adlı yeni filminin çekimlerine Güney Aihka'da başlanacağını söylüyor. NeJson MandeJa'nın kurduğu Gerçek ve Uzlaştırma Komisyonu üzerine bir film olan "Country of My Skull'da, ilk olarak şiddet olmadan ve tamamıyla intikam düşünülmeden gerçekleştirilen bir ıktidar değişiminin hikâyesi anlatılıyor. ku jnın Boschta %35'e va koşulsuz indirim va Üstelik şimdi, Bosch çamaştr makinesi alan herkese 1 yıUık* Omomatik, hedjye! AyncatümBosdiürünlen13aya varan taksit seçeneMeriyfe. '12 kg. Ortomatfc, yük ortalama tuketome göra hesaptanrruştır. BOSCH 5<ze öıel BOSCHVaptığma her abşvenş ıçın Sosch, ad-ruu TurVye Eğıtım Gönütiuten Vatfı'na boğışta buivuyot. Depresyon iş kaybına neden okıyor • CfflC AGO (AA) - Amenkalı araştırmacılar, depresyonun gençlerin işsiz kalmasına ve iş yeteneğinin azalmasına neden olabildiğini saptadı. 18-30 yaşlan arasındaki 2334 denek üzerinde yapılan araştırmada, depresyon belirtisi bulunan deneklerin yüzde 33 'ünün, depresyonun başlamasından sonraki 5 yıl içinde işsiz kaldıklan veya daha az gelir elde edebildikleri belırlendi. Bu oran depresyonda olmayan aynı yaş grubundaki denekler arasında yüzde 21 olarak kaydedildi. 'Harlta gerçeği yansrtmıyor' îddiası • ANKAR4 (ANKA) - Dünya haritalannın gerçeği yansıtmadığı, ülkelerin toprak büyüklüklerinin gerçek ölçülerden farklı çizildiği ileri sürüldü. Ankara Ticaret Odası'nm aylık yaym organı Ekonomik Denge'de, dünya haritalannın insanlığı '* yanılrhğı iddiası ortaya atıldı. Dergide gazeteci yazar Mustafa Armağan tarafından kaleme alınan bir yazıda, Kuzey yanmkürede yer alan ülkelerin gerçek ölçülerden farkh olarak güneydekilere göre daha büyük gösterildiği vurgulandı. Yazıda, "Afrikalılar" kitabuıın yazan Ali Mazrui'ye dayarularak modern dünya haritalannda Kuzey Amerika kıtasının, Airika'dan bir buçuk kat daha büyük çizildiği öne sürüldü. Srtmayı yavaşlatan protein • SYDNEY (AA) - Pasifik 'te yaşayan insanlann kanında, sıtmaya karşı direnç sağlayan protein mütasyonu keşfedildi. Bilim adamlannın keşfettigi protein mütasyonu, dünyada yılda yaklaşık 2 milyon kişinin ölümüne yol açan sıtmaya karşı aşı geliştirilmesini sağlayabilecek. Araştırmaya göre, Papua Yeni Gine ve civar bölgelerde doğal seleksiyon yoluyla nüfusun hemen hemen yansına yayılmış bulunan mütasyon, sıtma parazitinin en önemli bulaşma yolunu kesiyor. Araştırmaya göre, protein mütasyonu alyuvar yüzeyinde bulunuyor. VVhrtneysoğuğaaldipmadı • Çairi Servisi - Ünlü şarkıcı VVhitney Houston New York'ta Lincoln Merkezi'nin önünde verdiği konserde hayranlannı büyüledi. Houston'un soğuk havaya rağmen dışanda verdiği konser ABC televizyonundaki "Günaydın Amerika" adlı programda yaymlanmak üzere görüntülendi. Üzerinde kalın bir kazak ve mantoyla konser veren ünlü şarkıcı konser boyunca dans ederek soğuğu ne kendı hisseti ne de kendini izleyen hayranlarına hissettirdı. (Fotoğraf: REUTERS) AL GÖZÜiVI SEYRETLE /IŞIL ÖZGENTÜRK Mudanya'da şımdi otei olan eski gar binası- nın büyük, geniş salonundayım. Dışanda de- niz, bütün mahrem anılan akla getirecek ka- dar sonsuz ve melankoiik. Nevse ki akşam hemen oluyor ve yemek zamanı çabuk gelivor. Masalar do- lu. bızım masanmdışmdaki tüm masalarda neredey- se askeri bir disıplin hâkim. Sanki bir protokol ye- meğe gelmişiz. Masada işlen veyaşlan birbirinden çok farklı. ama ortak noktalan pek birbol altı kışıyiz. ÇevTedeki di- sıplin hepımıze batmış durumda. ne oluyor? Al- manya'daolsak durum bundan farklı olmaz, ama Itai- ya'da ya da Yunanistan"da hem de bir bayram tati- linde asla böyle bir disiplin olamaz' Hop Akde- niz'in o cıvıltısı içeri dolar ve neşe, dans her şeye hâkim oiur. İçimiz iyice sıkılmıs durumda. '"Keşke"' diyoruz. "öğjen pekgüzel bir balık yed^ğiıniz ve evierin dam- lannı kaplayan eski İtalyan kiremitk'ri nedeniyle bir Siciha kasabasını andıran Tırihe'den, yeni adryla Zeytinbağı'ndan hiçgrimeseydik.'' Orada gittığimiz lokantadaeski taşplakiar çalıyordu ve zeytinyagi en- festi. Böyle düşünüp can sıkıntısı içinde yemegimı- zı yemeğe çalışu-ken yemeğe eşlik edecek orkestra yerinı alıyor. Cç kışihk kuçük bir orkestra bu. Ikı gi- tar ve bir org. Benim canım iyıce sıkılıyor, bir bu eksiktı. doğrusu içinde "pazara kadar değil meza- ra kadar," ya da -bugün sabah olmadan seni ceiıen- nemeyoüajac^ıın.'*gibı veciz sözJenn buiunduğu günümüz pop şarkılarma hiç tahammülüm yok. Bir arkadaşım üç kez üst üste Orhan Gencebaj dinle- diğınde alerji olur ve gırtlağından kan gelırdi. Be- nim de bu yeni pop şarkılara feci alerjım var. Lç da- kika sonra her yanım kaşmmaya başhyor. Yani du- rum hiç iç açıcı görünmüyor. Ve orkestra başlıvor. O da ne? MFÖ'nün. KEI- lok'un. Veni Türkü'nün. Ortaçgfl'in şimdilerde ar- tık kJasik olmuş en güzel bestelerinden yapılmış şa- hane bir repertuvar. îşte ben diyorum ya. "Hayat ber zaman sürprizJerie doludur". bu gecenin sürprizi de bu. Ne bekliyorduk, ne bulduk. Üstelik solistin sesi çok güzel ve inanılmazbir samırruyetle çahp söy- lüyorlar Her şarkıda binrnızin gözleri yaşanyor. meğer bu eski şarkılar ne kadar çok anı yüklüy- müş... "Yağmurun bileseninkadar küçükeöeriyok- hır," sözü benı. u Yaz Aşknn". benden on yaş kiiçük can bir dostumu, "JVIaskeli BaJo," kıyımlardan gel- GcmlakiEskiŞarküar mış masadakı en genctmizt anı bombardımanına tu- ruyor. Ama haytet.. sadei'e bizinı ıııasa dfgıl. dıgeı masalarda da bir kıpırdama var. Bıraz ürkek, ama usul usul her yaştan her meslekten insan şarkı soz- lerine eşlik etmeye başhyor. Şu her şeye sınen di- siplin bozuldu bozulacak ama.. hâlâ kafasını hiç kaldırmadan sadece yemek yi) r enler var. Sanki on- lann hiç anılan yok, sanki hiç çocuk, hiç genç. hiç ortayaşlı olmamışlar: sanki aşkı hiç bilmemişler, san- kihiçbiryakmJannı )itinpgöz>aşı dökmerruşler. On- lar için tek şev r önemli. şu can sıkıcı disiplin! Mıllet kahkahayı basıvor tabıi.. ama o da ne? Nasıl bir nese. nasıl bir dans. nasıl bir eş- lik... Orkestra coşmuş durumda hiç durmadan çahyor, ama ilkesini hiç bozmadan. Cırtlak seslı ve lii hn;bırpop yırkısı bu repertuvarda yok. Sode Bızım masada durum ıv ice belli oimuş. Biliyo- rum az sonra en cesur olanımız pıste fırlayacak ve pek çok masanm heyecanla beklediği ilk dans baş- İayacak. Bu benim çok net bir gözlemim. Türkler ilk dans için hep bir başkasının başlamasını bekli- yorlar. sonra arkası geliyor ve ondan sonra milleti rut tutabilirsen.. hele bir de göbek havası başlarsa. Neyse orkestra repertuvar konusunda çok ilkeli \e tabiı bizım masanın en cesurlan ilk dansa kalkı- yor. Tamam, koskoca gar lokantası ele geçirildi. Ar- tık bu böyle gider. amk Akdenizlı bir şey, bir neşe. bir yaşama sev incı salona girdı. Varsın birileri hâlâ hiç başlannj kaldırmadan yemekJerinı yemeye ve hiç konuşmamaya devam etsinler. meydan artık neşe ve anarşınin! Bız grup olarak ortak bir sözcii seçiyo- nız ve o bir ara mıkrofondan ilan ediyor: "Efendjm, tstanbuTdan sizJeriçingetirdiğimizye- ni animas>x>n grubu göreve başlanuş&r.*' ce emek venlmış. düşünülmüş. kederi ve acısı çe- kılmiş şarkılar eski gar yeni gar lokantasını şenlik yerine çevıriyor. Kimsede dur durak yok. Ben bırara dışan. deniz kenanna çıkıyorum. De- nızde hıçbir ışık yok. Kapkaranhk. Aklıma benim için acınm çok fazla olduğu 2002 yılı geliyor ve za- mamn nasıl çabuk geçtiği. çok degil yirmi gün son- ra yenı biryıla gireceğırmzi düşünüyorum. Ürpen- yorum. En iyisi yenıden salona dönmek, neşenin ve dansın hâkim olduğu o sıcak alana. Dönüyorumda. yemeğin başında disiplin içinde- ki salon şimdi bir çocuk neşesiyle dopdolu. Insan- laregleniyor ve gece hep birlikte göbek afmadan ne- şeyle bitiyor. Yanlış anlaşılmasın ben göbek dansı- nı çok severim, ama bu yıi girnğim bütün mekân- larda ve bütün televizyon kanallannda o kadar çok göbek atan, o kadarteşhirci bir insan kalabalıgı gör- düm kı, şimdi göbek atılmadan biten bir gece beni memnun ediyor. Îşte böyle, ben bayramda Mudanya'da gar lokan- tasmda>'dım. ardından İznik'in çinı atölyelerinı do- laştım. Birmüjde.. bırtürlüelegeçirilmeyen Osman- lı kırmızısı sonunda yapılmış. Ama sır gibı yapan- da saklı. Aynca çınilere çok yeni yorumlar gelmiş. Kapadokya'da görüp dehşete kapıidığım deri sanl- mış o uyduruk çıniler buralarda yok. Burada herkes sevgiyle işinin başmda ve kimi Bizans deniyor, ki- mi Selçuklu morifleriyle meşgul. Bu arada tarihi bir mekânda çokgüzel iki tavus kuşunun bulunduğu bir duvar. ne yazık ki. sökülüp götürülmüş. "V'erine fo- toğraflan kalmış. Çmi ustalan da güzelim tavus kuş- lannı atölyelerin bulunduğu sokağın duvarlanna ye- niden yapmışlar. Şımdi ben de o motifleri bir cam resmi olarak yapmayı düşünüyorum. Bu durumda ÖmerHoca resmin fotoğraflannı en hızlı şekiide eli- me ulaştırmalı. unutmak olmaz. Evet îşte yenıden ıstanbul. yeniden AB, yenıden Tayyipmi GüJmü? Yenıden aynı kısırdöngü. İyi kı, şu yolculuk denılen mucıze v^ar, bütün yaralan sa- np msana yaşadığını anımsatıyor. seyreyJeisiJ{2 yaho«xom
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle