17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SOTA CUMHURİYET 26KASIM2002SALI 10 D I Ş H A B E R L E R [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Ege'den Sonra Kıbrıs'ı Satanlar Mehmet Ali Birand Türk medya- snda "32. Gün" programlanyla "okul" olmuş bir gazetecidir. Mehmet Ali, "Kıbrıs sorunu"y\a ilgilı değışikdü- şünceleri çeşitli başkentlerden ekra- nayansıttı. Darbe ilecumhurbaşka- nı olmuş Kenan Evren gibilerini de konuşturdu. Evren, konuşmasınala, 40 yıllık so- runa artık çözüm zamanının geldiği- nı söyledı. 1974'te Kıt>ns harekâtın- da Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kur- may Başkanı olduğunu anımsatan Evren, adada toprak ödününun ve- rilmesi gerektiğıni şöyle söyledi: "Planımızda Maraş yoktv. Ama Maraş'/ boşaltmışlardı. Adaya çıkan askerlerimiz'Maraş'\ n e yapalım' di- ye sorunca BaşbakanUk'tan (Bülent Ecevit) 'Gırın' denıldi. Girildi. Hatta yanlışlıkla Ingiliz üssüne de girdiler, sonra geri çekıldiler. Btı aşamada 'lleride masa- ya oturulduğu zaman toprak tavizleri verme-k zorunda kalabilıriz. işte burada tavız verıriz' d&- nildı. 0nun ıçin ben top- rak konusunda katı d&- ğilim." "Ver de kurtul''culan n başında gelen Evren'in birkaç yanılgısını düzelt- mek ısteriz. Evren'in Ma- raş konusunda söyle- diklerinde yenı bir şey yok. Maraş, Türklerin eli- ne geçtikten sonra bugüne değin ne Kıbnslı Turklerın ne d e Türkiye'den göçenlerın yerleşimine açıldı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bunun nedenini 23 Ara- lık 1980'de "Anlaşma ile Maraş'ı Rum iskânına açabiliriz" sözleri ile za- ten açıklamıştı. "Çözümsüz" diye suçlanan Denktaş'ın, temel çözümü daha 1980'de önerdiği hernedense unutuluyor. Eğer karşı taraf her za- manki gibi bu fırsatı o gün kaçırma- saydı KKTC kurulmazdı. Garip olan, Denktaş'ın açıklamasından 1.5 yıl sonra, 20 Temmuz 1982'de "Kıb- ns'ta 1974 öncesi koşullara dönüş olamaz" diyen Evren'in, Bırand'ın programında kendi kendisiyle ters düşmesidir. BM Genel Yazmanı Ko- Kenan Evren fi Arman, Maraş'a ek olarak sulak Gü- zelyurt topraklannın verilmesini de ön- görüyor. "Toprak konusunda katı de- ğilim, ödün verilebilir" derken Ev- ren'in eski hastahğının "nüksetme- sı" bizi kaygılandırdı. Mehmet Ali, Evren'in kabul ettiği "Rogers Planı trajedisını" çok lyi bi- lir. Olayı gençlere anımsatrnakta ya- rar var. Yunanıstan, Kıbrıs olayını protesto için NATO'nun askeri ka- nadından çekilmişti. Dönemin NA- TO Başkomutanı Alexander Haig ile Genel Yazman Joseph Lunz, Yunanistan'ın NATO'nun askeri ka- nadına dönüşünü sağlamak amacıy- la Türkiye'den "vetosunu" kaldır- ması için Ecevit'i sıkıştırmaktaydı- lar. Ecevit, Çanakkale Boğazı'nın burnunun dibindeki ümni Adası'nda askeri havaalanı yapılmaması, Tür- kiye kıyısındaki Ege ada- larının Lozan'a uygun silahtan arındırılması, Türk askeri uçaklannın uluslararası hava alan- lanna çıkmasını engel- leyen olağan 6 mil yeri- ne Yunanistan'ın 10 mil uygulamasının önlen- mesi, karasularının 6 milde dondurulması gi- bi güvencelerin sağlan- masını istemekteydi. Bu isteklerin NATO'da ka- bul gördüğü Yunan ba- sınına da sızdı. Ancak, darbeci Evren işbaşına gel- diğinde Haig, komutanlığı Orgene- ral Bernard Rogers'e bırakmıştı. Rogers de, Ege'de istikrann sağlan- ması, Yunanistan'ın NATO'yadönü- şü ile iki komşu arasında olası sava- şın önleneceği gerekçesiyle Ev- ren'den aynı istemi sürdürdü. Evren, Ecevit'ın kabul ettirdiği öne- rilerden hiçbirini dikkate almadı, bir çırpıda "as/cer sözü" diyerekTürki- ye'nin 'Vefo"sunu kaldırınca, Yuna- nistan NATO'ya girmekle kalmadı, bir yıl sonra da AB'ye üye oldu. Ati- na darbeci Evren'e şükran borçludur. Birand'ın programındaki konuş- masından sonra Evren artık Yunanis- tan'ın en yüksek "haç" nişanına adaydır. Hasan Işık'ın Birand'a mektubu Sevgiii Mehmet Ali, senın de çok saygı duyduğun rahmetli Dışişleri Ba- kanı, yıllann büyükelçisi Hasan Esat Işık'ın Rogers planı konusunda 1 Ka- sım 1985'te sana gönderdiği, (öteki mektupları gibi bir kopyası o gün- den beri arşivimde olan) şu ana de- ğin gizli kalmış mektubunu izninle köşeme aynen alıyorum. Türk diplo- masisınin ağırtoplanndan Işık'ın sa- na yazdığı özel mektubun, günümüz- deki benzerı olaylara ışık tutacak ta- rihsel bir belge nıteliği taşıdığını ka- bul edersin. "Sayın Mehmet Ali Birand 117 Av. de la Foret 1050 Bruxel- les-Belçika Bugünkü 'Rogers Anlaşması üze- rine...' yazınızı okudum. Bizi yann da hatalanmızı sürdürmeye teşviketme sakıncası oimasa ben de Yunanıs- tan 'ın NATO askeri örgütüne dönü- şü konusunda yaptığımız affedilmez hatalan hatırlatmak istemem. Ama bu tehlike var. Rogers anlaşması için 'Atina'nın bunda hiçbirtuzu yoktur, An- kara'dan kaynaklanmıştır' diye biz dersek, bize 'Geçen defa sizin dedi- ğinizi yaptık biraz da Yunan hükume- tini kollamak lazım' cte- mek çok kolaylaşır. Nite- kim şimdi kimse Rogers planmın uygulanmasını Yunan hükümefmden is- temeyidüşünmüyor, üs- telik Limnı'nin silahlan- dınlmış durumunun içe sindirılmesiyle de yeti- nilmiyor, Yunan hükü- metinden başka NATO askeri karargâhı ve hat- ta şimdi Genel Sekre- teriik de bu adanın üze- rindeki askeri biriikleriy- le birlikte NATO manev- Hasan Esat Işık ralarına alınmasına çalışıyor. Asker mi sivil mi daha iyi müzake- recidir tartışmasını ben de sizin gi- bi tamamen yersiz ve abes bulurum. Ikisi de kendi uzmanlık alanlan için- de muhakkak ülkelerinin çıkarlannın savunucusu olmayı başanrlar. Bü- tün tehlike konunun biryönünü bi- lerek konunun tümünü müzakere yo- luna sapmaktır. İşte o zaman mu- kadder olan hatadır. Hata yapma- mak büyük birtesadüf, birşansolur. Benim bildiğim Rogers planında Türkiye tarafının sadece bir 'evet'/ vardır. öteki tarafını, Yunan hüküme- tinin isteklerine mümkün olan ölçü- de uyabilmek amacı ile Rogers ka- rargâhı oluşturmuştur. Ecevit hükü- meti döneminde bu konu ciddi ola- rak Haig ve Lunz ile görüşülmüş, Türk hükümetınin hava sorumluluk alanının NATO 'ya ilkgirdiğimizzaman olduğu gibi Ege 'nin ortalanndan ge- çen bir hatta kadar uzanmasından vazgeçemeyeceğimiz belirtilmiş ve Türkiye ve Yunanistan'ın Ege'deki sorumluluk alanlan belirlenmeden Yunanıstan 'ın askeri kanada dönüşü- ne 'evet' dıyemeyeceğimiz söylenmiş- ti. Sanınm bu kararlıtığımıza da ina- nılmıştı ve bize hak da verilmişti. Nı- tekim, 16Mart1980tarihlisanıyorum, TOVIMA gazetesinde NATO karargâ- hı tarafından hazırlandığı bildirilerek yayımlanmış olan anlaşma tasansı okunacak olursa Ecevit hükümeti dö- nemindeki bu girişimlerin olumlu so- nuçlan olduğu görülür. TOVIMA ta- rafından yayımlanmış olan tasan ile Rogers planı içerikleri karşılaştınlın- ca Rogers anlaşmasının hangi tara- fın etkisi altında şekillenmış olduğu görülür. Herkes 1974 öncesidönem deyince sanıyorki o dönemde Yuna- nistan'ın hem hava, hem deniz so- rumluluğu karasulanmız çizgisine ka- daruzanıyordu. Oysa yukanda değin- diğim gibi bu yalnız deniz sorumlu- luğu için doğru idi, hava sorumlulu- ğumuz Ege 'nin ortalanna kadar uza- nıyordu. Eski düzenden kurtulmak- la yalnız biz Yunanıstan 'ın deniz so- rumluluğunun karasulanmıza kadar uzanmasını kabuletmekten kurtulmuş olmadık, Yunanıstan da bızım NATO içindeki hava sorumluluğumuzun Ege'nin ortalanna kadaruzandığını ka- bulden kurtulmuş oldu. Bütün iste- diğide bu ıdı. Şimdi Yu- nanıstan 'ın deniz sorum- luluğunun karasulanmı- za kadar uzandığını ka- bul etmiyoruz, fakat bu- nun herhangi fiili bir so- nucu olmuyor, yine Yu- nanıstan açık denizde kendine manevra saha- lan ayırmış, yasak böl- geler ayırmış, bunlar ol- duğu gibi devam ediyor ve açık denizde tatbikat yaptığımızda eskisinden de daha müziç şekilde, adeta mahmuzlarcası- na, gemilerimiziyakından izliyor, izaç ediyor. Havada ise karasulanmıza ka- dar hava trafiğini kendi kontrolünde tutuyor. Biz takmıyoruz diyoruz, ama yine de NATO manevralan için böl- geye gelecek uçaklann seyirhattının Rogers In ricası üzenne Yunan hükü- metince saptanmasını kabul ediyo- ruz ve Rogers planmın uygulanma- masına NATO ile birlikte sessiz kalı- yoruz. Bari sonradan böyle oimasa idı. Sizin 23 ve 24 Ekim 1980 tarihli haber ve yazılannızı da anımsıyorum. İşte sizinle yeni bir dertleşme. Say- gı ve sevgilerimı yinelerim." Evren yönetımi, Rogers planı ile ilgilı anlaşmayı gizli tuttu. Değerli meslektaşım Sedat Ergin, Cumhu- riyet'te çalıştığı yıllarda gizli planın ana hatlarını açıkladı. Doğru haberi ya- lanlandı. Mehmet Ali, ıstersen, Evren'i, Ecevit'i, Büyükelçi Şükrü Elekdağ'ı. Ergin'i bir programına çağır, şu gizli "Rogers Planını" ekranda tartışsın- lar. 12 Eylül'ünardından Ege'ninna- sıl satıldığını öğrenecek olan kamu- oyu, ondan sonra Kıbns sorununu na- sıl birgeleceğin bekledığini daha iyi algılar! m 7 Güney Amerika'da ABD ve IMF ile iyi geçinme yanlısı solculann başansı sürüyor ükvador da 'solu'seçti Elmek: [email protected] Fax: 0312. 442 79 90 Dış Haberkr Servisi - Güney Amerika'da, neo-liberal politi- kalar karşısında yoksullukla mücadele sözü veren, ancak ABD ve IMF'yi karşılanna al- mak istemeyen sol eğilimli li- derleri işbaşına getiren ülkeler arasına Ekvador da katıldı. Ekvador'da yapılan devlet başkanhğı seçimlerinin ikinci tumnda. eski darbe lideri albay Lucio Gutierrez devlet başka- nı seçildi. Gutierrez (45), raki- bi olan Ekvador'un en zengin işadamı, "muzmflyarderi" Ai- varo Noboa'nın önünde oyla- nn yüzde 54.4'ünü aldı. No- boa'nın oy oranı 45.6 olarak açıklandı. Karşıtlan tarafından "komii- nist ohnakla suçlanan" Gutier- rez'in seçim zaferi Güney Ame- rika'da bir süredir devam eden eğilimin son örneği oldu. Bre- zilya'da Lula da SUva'nın ezici seçim zaferinden; Peru ve Bo- livya'da solun elde ettiği kaza- nımlann ardından Elcvador'dan gelen sonuçlar, Güney Ameri- kalı seçmenlerin, özellikle de yerli nüfusun, ABD onaylı mu- hafazakâr adaylardan ve neo-li- beral politikalardan uzaklaştı- ğını gösteriyor. Gutierrez, Güney Amerika'da şekillenen yeni bir solcu siyaset- çi tarzının son halkası olarak görülüyor. îşbaşına gelen lider- Ier ABD ve IMF ile sürtüşme- den toplumsal reform sözü ve- riyorlar. 45 yaşındaki Gutierrez de se- çim kampanyası sırasında, nü- r~l ı Kolombiya I Quito Ekvador Büyük Okyanus Peru CÜNEY AMERİKA'DA YENİ ECJLİM B,> rezilya 'da Lula 'nin seçim zaferinden sonra, Ekvador halkı da yoksullukla mücadele sözü veren eski darbe lideri albay Lucio Gutierrez'i devlet başkanlığına getirdL fusun yansından fazlasının yok- sulluk sınınnın altında yaşadı- ğı 12 milyonluk ülkede yoksul- lara bedava sağlık hizmeti, ucuz ev ve rüşvetle mücadele sözü vermişti. Üniformalı fotoğrafinın yer aldığı broşürlerin altında "OH- garşijiezin'' yazıyordu. Ancak Washington yönetimine ve IMF'ye Marksist olmadığı, >ii- rürlükteki anlaşmalara. özellik- le de petrolle ilgili olanlara uya- cağı, ABD'nin Mantadaki uyuşturucuyla mücadele üssü- nün kalabileceği konusunda gü- venceler vermeyi unutmadı. Pragmatik bir solcu Gutierrez ABD'yi ürkütmek- ten o kadar çok çekiniyordu ki, kampanyasından üç günü Was- hinton, New York ve Miami'de ABD ve IMfden yetkililerle görüşmek için feda etmişti. Bu strateji işe yaramış olsa gerek ki, The Wall Street Journal ABD'nin Gutierrez'den çekın- mesi için hiçbir neden olmadı- ğını yazıyordu. Venezüella Dev- let Başkanı Hugo Chavez ile de arasına mesafe koymaya çalışan Gutierrez komünist olduğunu reddediyor ve kendisini orta- nın solu, pragmatik bir siyaset- çi olarak tanımlıyor. Brezil- ya'nın Lula'sı gibi devrimden çok reform üzerinde duruyor. Devlet başkanlığını garanti- ledikten sonra üzenndeki üni- formayla yanında kansı ve iki genç kızından biri olduğu hal- de yerel televizyona konuşan Gutierrez, "Başkan olacağım. Şimdi asıl mücadelemiz başb- yor" dedi. Amazon bölgesinde düşük gelirli bir ailenin çocu- ğu olan Gutierrez"in adı ilk kez 2000 yıhnda, zamanın devlet başkanı Jamü Mahuad ülkenin para birimıni dolarla değiştirme karan aldığında gelmışti. Gutierrez bu tarihte yerlilerin Mahuad" a karşı başlattıklan is- yana katıldı. Ordu devlet baş- kanı yardımcısı Gustavo No- boa'yı geçiş hükümetinin başı- na getirmeden önce de kısa sü- reli olarak bir cunta hükümeti kurdu, ancak daha sonra turuk- lanarak ve 6 ay askeri cezaevin- de hapis yattı. Lucio Gutierrez, geçen ay yapılan ilk tur seçimlerde yüz- de 20 oy oranuıa ulaşarak 11 aday arasında birınci gelmişti. Brezilya: Luiz Inan- cia "Lula" da Silva ve îş- çi Partisi 27 Ekim seçim- lerinde ezici bir zafer ka- zandı. Ülkede eşitsizliğe karşı mücadele sözü ve- ren eski sendikacı, toplam 53 milyon seçmenin des- teğini aldı. Brezilya'nın borçlannı ödemeye söz ve- ren da Silva. IMF kredisi- ni de kabul etti. PerU: Merkez sol Amerikan Halk Devrimci Itrifakı, 17 Kasım'da 25 yeni bölgenin yönetimi için düzenlenen yerel seçim- lerde büyük başan elde et- ti. Eski devJet başkanı ve parti lideri Alan Garcia, sonuçlann hükümete, top- lumsal sorunlara daha faz- la hassasiyet göstermesi gerektiği yolunda bir me- saj olduğunu söyledi. BOİIvya: Eva Mora- les liderliğindeki Sosya- lizme Doğru Hareket, tem- muz seçimleri sonunda Bo- livya kongresindeki 2. bü- yük parti konumuna geldi. ABD büyükelçisi seçim sırasında Morales"in ka- zanması durumunda yar- dımlann kesilebileceği uyansında bulunmuştu. Bu uyannın, partinin oy ora- nını arttırdığı söyleniyor. 'Iraklılar tuvaletleri temizledikten sonrayerine koyabilir' Denetçilere diş firçası uyarısı Dış Haberkr Servia- BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'ta silah denetimlerine ilişkin ABD'nin tasansını kabul etmesinden üç hafta sonra, silah denetçilerinden ikinci ekip de dün Bağdat'a ulaştı. BM Silah Denetçıle- ri Komısyonu (UMNOVIC) ile Uluslararası Atom Ener- ji Ajansı'na (IAEA) bağlı 18 İcişıden oluşan uzman ekip. saha çalışmalanna ya- nndan iribaren başlıyor. Iraklılann iste- mediği ve Bağ- dat'ta çeşitli zor- luklarla karşılaş- maları beklenen denetçilere, geçmiş dene>inılerden ya- rarlanılarak ilginç öğütler venliyor. Ingiliz The Times gazetesi. denetçi- s ~~~"~" lerin günlük yaşamlanna ilişkin verdiği haberde, de- netçilerin, özel olarak de- polanan hazır yemeklerden yediklerini yazdı. Eski de- netçilerden Richard But- Jer'ın yıllar önce, Irak Baş- bakan Birinci Yardımcısı Tank Aziz'le yapacağı önemli bir görüşme öncesin- de midesinin rahatsızlandı- ğı hahrlatılan yazıda. But- ler'ın, Irak gizli servisinin yemeğine bir şeyler kanştır- dığuıdan şüphelendiği \oır- gulandı. Habere göre denet- çiler. kaldıklan otellerde sü- rekli tehdit telefonlan alı- yor veya kapılann altından notlar atılıyor. Taksi şoför- lerinin, Irak istihbaratına günlük raporlar sunduklan belirtilen yazıya göre, UM- NOVIC 'in tngıüz üyesı Hm Trevan. denetçilere ilginç bıruyandabulunuyor: "Dtş firçalannıza dikkat edin. Çünkü Irakhlar, diş firçala- nnızla nrvaletleri temizleyip tekrar verine kovabiHr." Bağdatta buhınan denetçikrin, kaldıklan oteOerde tehdit telefonlan aldıklan iddia edildi. (Fotoğraf: AP) /rak halkı, casus olarak gördükleri • silah denetçileri için yaşamı zorlaştınyor. Sa\aş yerine denetim IAEA Başkanı Muhammed El Barade\, denetçi- lenn görevlerini "tarafsız olarakve profesyonefce" ye- rine getirecekleri- ni söyledi. Irakın 8 Aralık'ta kitle imha silahlanna sahip ol- madığına dair bilgi verme- si gerekrığini kaydeden El Baradey, "Ardından da biz bu açıklamanın doğru olup olmadığını anlamak ama- cryla denetimlerimize de- vam edeceğiz'' dedi Bara- dey, "Irak, BM ile işbirliği yapar, yakın gelecekte hızh sonuçlar elde edüır ve Gü- venlik Konseyi'ne olumlu raporlar sunulursa. dene- timler sa\ aşın yerini ahr" diye konuştu. CROSSMAN VE WOLFOWITZ 3 ARAUKTA CELİYORLAR ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman ve Sa\amma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz 3 Aralık'ta Ankara'ya gelecekler. ABD'li diplomatlann Kopenhag öncesindeki ziyaretleri Irak ve, Türkiye- AB ilişkileriyle Kıbns'a iüşkin mesajlannı iletmeleri açısmdan önem taşıyor. Türkiye'nin tam üyelik müzakereleri için tarih alması yönünde yoğun çabalar gösteren ABD yönetimi, Kıbns konusunda mutlaka bir sonuç alınması baskısında bulunuyor.Grossman ve Wolfowitz'in temaslar sırasında, Irak konusunda Türk hükümetinin nabzını tutacaklan kaydedildi. Rumlar tahrik etmeye başladı bile • LEFKOŞA (AA) - BM Genel Sekreteri Kofı Annan'ın, Kıbns sorununun çözümü için taraflara sunduğu planda, önemli mıktarda Türk toprağının Rumlara iade edılmesi ve binlerce Rum'un Türk topraklanna dönmesini öngörmesi, bazı Rumlann tahrik davranışlanna yol açtı. Gazimağusa'nın Anadolu Mahallesiıne giden 4 Rum, ev sahiplerinin izni olmadan. eskiden yaşadıklan evlerin fotoğrafını çekerek, kamerayla görüntüsünü aldılar. Olaydan büyük rahatsızlık duyduklannı dile getiren köy halkı, tepkilerinı şöyle dile getirdi: "Daha birarada değilken böyle da\Tanıyorlar. Birlikte yaşarsak her gece birimizin kapısını çalacaklar. Biz Rumlarla birlikte yaşamak istemiyoruz." Benzer bir olayın daha önce de Annan planına göre Rumlara verilmesi öngörülen Alaköy'de yaşandığına dikkat çekildi. ÖRÜŞ / CUNEYT AKALIN Latin Amerika'da ilginç şeyler oluyor, olaylar hızlanıyor. ABD kırk yıldır Küba'yı çevrelemek ıçin elınden geleni yapmış, son on yılda bu ülkeyi diri diri meza- ra gömmek için olmadık tertip- lerin içine girmişti. Küba'nın gün- lerinin sayılı olduğuna ınanıldı 9O'lı yıllarda. Sonra, rüzgâr yavaş yavaş dö- nüverdi. Hugo Chavez Vene- züella'daiktadarolduğundatak- vimler 1998'i gösteriyordu. ABD ve yandaşları Chavez'in iktidarı- nı yıkmak için Işverenler Sendi- kası'nın öncülüğünde gerçekle- şen eylemde Chavez iki günlüğü- ne alaşağı edildi ama, ayaklan üzerinde doğrulmayı becerdi, başkanlık sarayına döndü. Castro'nun "Latin Ameri- ka'nin en büyük demokratı" di- ye selamladığı bu eski asker, ABD'ye ve neo-lıberalizme ka- fatuttukça büyüdü, büyüdükçe güçlendı; gücü Latin Amerika'nın öteki ülkelerine sıçradı. Brezilya'da Işçı Partisi Lula'nın ekim sonundakı başkanlık seçı- 'ABD'nin Arka Bahçesi' ve 'Domino Teorisi' minde yüzde 60'ın üzerinde oy alarak Latin Amerika'nın bu dev ülkesinde devlet başkanlığını ele geçırmesi, dengeleri altüst etti. Birleşikcephepolitikası izleyerek iktidara gelen Lula, en geniş kit- lenin desteğini arkasına almaya özen gösterdı. Yumuşak bir dille de olsa, ül- kesini büyük birsefalete sürük- leyen neo-liberal politikalarla ve yozlaşma ile mücadele edece- ğini tüm dünyaya ileten Lula, 2003 başında devlet başkanlığı koltuğuna oturacak. Lula'yı bu hafta Ekvador'da devlet başkanlığı seçiminı kaza- nan Lucio Gutierrez izledi. Es- ki bir asker olan Gutierrez, adını ilk kez 2000 yılında, Ekvador yer- lilerinin başkent Quıto'ya düzen- ledikleri büyük protesto yürüyü- şüne destek olmak amacıyla bir- liğinin başında Başkanlık Sara- yı'nı işgal ederken duyurmuştu. Daha sonra ordudan aynlan ve siyasete atılan Gutierrez halk ara- sında "albay" lakabı ile tanını- yor. Tüm bunlar parlamenter de- mokrasi çerçevesinde, oyunun kuralları içinde meydana geli- yor. Bir de solcu gerillaların dağ- larda varlığını hıssettirdığı Ko- lombiya vb. gibi ülkeler var. Bu- na Arjantin, Uruguay vb. gıbı IMF kurbanı ülkeleri ekleyince. tablo tamamlanıyor. Latin Amerika'daki solcu dalga Latin Amerika'da solcu bir dal- ganın yükseldiği artık apaçık or- tada. Şimdi "sıra hangi ülkede" sorusuna yanıt aranıyor. Öte yandan, olaylareskiden ol- duğu gibi, Küba'daki, Nikara- gua'daki gibi tek tek patlak ver- mıyor, yükselen dalga önüne kattığı işbirlikçi iktidarlan çöker- tiyor. Buna "kartopu etkisi mi demek lazım.. yoksa "domino te- orisi mi?" "Kartopu etkisi", bir kartopunun sürüklenirken kar toplayarak büyümesini ifade edi- yor. Buna karşılık Vietnam Sa- vaşı sırasında tartışılan "Domi- no Teorisi", domino taşları gibi birbırinin üzerine düşerek, yıkıl- mayla sonuçlanan hızlı birçökü- şü ifade ediyor. Bu teonye göre Vietnam'da sa- vaşı yitiren ABD, tüm bölgeyi yi- tirebılirdi. O tarihte öyle olmadı, bunun nedenleri ayrı birtartışma konusu. Ama bir teorinin öngör- düklerinin bir dönemde gerçek- leşmemesi, hiç gerçekleşmeye- ceği anlamına gelmeyebilir. "Do- mino teorisi" Latin Amerika'da işler mı? Şimdilik bilinen: ABD, "arka bahçesi"nde hızla güç yı- tiriyor. 10 yıl önce Küba'nın yal- nızlığından söz ediliyordu, şim- di ABD'nın neo-liberai polıtika- larının yalnızlaşmasından söz etmek gerekiyor. • W\SHEVGTON(AA) - Time dergisi, ABD'nin Irak'ta, sabotaj eylemleri düzenlemeleri için Iraklı muhalifleri ikna etmeye çalıştığını yazdı. Dergi, Washington'ın "komutanlık ve iletişım altyapılannı bozma" eylemleri düzenlenmesi konusunda muhaliflerle temasa geçtiğini belirtti Amacın, "bölgeyi olası bir Irak harekâhna hazırlamak"olduğu ilri sürldü. len sagcı yasaya hayır • ZIIRİH(AA)- Isviçre'de, sığınmacılar için aynlan kaynaktan kesinti yapılmasını ve ekonomik göçmen akırunın durdurulmasını isteyen sağcı İsviçre Halk Partisi'nin isteği üzerine düzenlenen referandumdan red oyu çıkü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle