18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•2A EKİM 2002 PERŞEMBE • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 CÜNEYT ARCAYÜREK ; • Baştarafı 1. Sayfada adayıyla ılgili çeşitlirivayetlerdolaşıyor. Ortada bir -baş-bakan yok! . "Her seçim yeni bir umuttur" sözüne gel de inan. .' Kimı konularda önümüzü görmemiz olanaksız. Örneğin. ABD'nin Irak savaşı. Ne zaman nerede ;nasıl sorulanna yanıt bulmak olanaksız. • Onca asker sivil böyyük ABD yetkilisı geliyor gi- 'diyor Türkiye'ye. Savaş olacağını, ama ne zaman 'nereden nasıl başlayacağını bilmediklerini söyleye- rek aynlıyorlar. . MGKtoplanıyor, sağdan soldan gelen giden ABD yetkililerinden alınan bilgilerı değil, görüşmelerde edinilen izlenimleri masaya yatırıyor ve... "Türki- ye 'hin duyarlılıklanna uygun biçimde gelişmeleriya- kından izlemeye devama" karar veriyor. Hemen her gün kafaları karıştıran haberler, de- meçler üst üste geliyor. Başbakan Ecevit, ABD'nin "psikolojik savaşa" öncelik verdiğini açıklıyor. Pentagon'un tasarladığı '•psikolojik savaş"ta iletişim organları, "el kâğıtlan" kullanılacak... Herhalde Irak halkı Saddam'a karşı ayaklanmaya çağrılacak... Ve, Saddam devrilecek! Ya el kâğıtları ile Saddam devrilmezse?.. Işte o zaman ABD silah kullanacak! Kısacası Irak'ta ABD'nin ne yapacağını saptaya- mayan Türkiye çeşitli senaryolar ortasında "karar- sız". • • • Kuzey Irak'tan nahoş haberler devam ediyor. Barzani gücü yettıği. uluslararası diplomatik ola- naklar elverişli duruma geldiği zaman, bağımsız Kürt devletini açıklayacağını söyledi, bir kenara çe- kıldi. Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesine almadı- •ğı PKK'nin sürgiti KADEK, sahneye girdi. Aralık ayında Öcalan için "özgürtük Hareketi" adıyla bir kampanya başlatacağını açıkladı. Kuzey Irak Kürtleriyle PKK-KADEK yakınlaşmış, • "2005 'e kadar Türkiye'deki Kürtlerin tam bağımsız- lığa' kavuşacağını" ilan etti. - BM Güvenlik Konseyi'nde ABD oyunlarına baka- rak; Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulamayacağını içeren "sözlü güvencelere" ne derece inanabilirsi- niz? • • • 25 Ekim'deki AB zirvesinde yayımlanması bek- lenen olası sonuç bildirgesi umut vermiyor. Türkiye Kopenhag ölçütleriyle ilgili önernli adım atmış, 4am üyelik müzakerelerine yakınlaşıyor"muş\ Kaç kilometre kaldı acaba; yakınlaşmanın kucak- laşmaya dönüşebilmesi için? Birdevırdi, yol yok. Rastladığın köylüyesorarsın, kent nerede? Şu dağın ardında. Dağı aşars/n, so- rarsın, şu dağın ardında. Dağlar aşarsın, kent yok. O hesap; yakınlaştığınızı sanırken tam üyelik mü- zakerelerine başlamak için şu eksikleri tamamlama- mız öneriliyor, kuşku yok, önerilecek. • • • Varsın oyalasınlar Türkiye'yi. Bizim arslan gibi, kabadayı mı kabadayı yeni bir liderimiz var. Gider AB ülkelerıne ya da oturur AB elçileriyle akşam ye- meğine. Ya üyelik müzakerelerini başlatırsınız ya da... eee ne yapar acaba? Kabadayı ya; masaya bir yumruk mu vurur? Yok canım. Dün doğuda Islam kapısında selam duruyordu. Bugün batıda. Ne isterlerse; iktidara geldiklerinde, yasa mı buy- run yasa, kararname, uygulama mı; aman efendim, sözü mü olur, elbette baş üstüne. Bugün söylediklerini yarın gerçekleştirebilir mi? Şimdiden dün öyleyse bugün böyle izlenimi veriyor. CHP'nin bir medya kuruluşu ile gizli kapaklı an- laşma içinde olduğunu söyledi. Baykal'ın bildikle- rini açıklamasının "siyasi ve ahlaki görevi" olduğu- nu dayatmasından sonra; ne ahlaki ne siyasi ses duyuldu RTE'den. Genel başkan adına konuşan -aklıyla bin yaşa- sm- AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ''ahla- ki ve siyasi" açıyı şöyle tanımladı: RTE bu sözleriy- le "uyanda" bulunmuş! Neyse çoğu gitti azı kaldı. 4 Kasım sabahı: Saç düşer önümüze ve kel görünür. Temelli değfl basit kapatma ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yaıgıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, AKP'nin kapatılması is- temiyle açtığı dava ne- deniyle gündeme getiri- len "Anayasal boşluk var" tartışmasına karşı Anayasa Mahkeme- si'ne, anayasa ve yasa hükümlerini irdeleyen geniş bir ek yazı gönder- di. Başsavcı "temelli kapatılma" ile "basit kapatılma"nın farkla- nnı ve koşullannı tek tek anlatarak, anayasal ilkelere aykınhğın "te- melli kapatılma", ya- sanın emredici hüküm- lerine diğer aykınlıkla- nn ıse "basit kapat- ma" nedeni olduğunu vurguladı. Kanadoğlu, kendisi- nın partiyle ilgili "te- melli değil, basit ka- patma" davası açtığına dikkat çekti. Kanadoğ- lu, "siyasi partilerin kapatılma koşulları" konusunda yapılan tar- nşmalara 8 sayfalık de- gerlendirmesiyle yanıt verdi. AKP'li hukukçu- lar, anayasanın 69. mad- desinde sayılan neden- ler dışında kapatma da- vası açılamayacağını sa- vunuyor. Ancak Başsav- cı, aynı maddedeki "Si- yasi partilerin faaliyet- leri, parti içi düzeîüe- meleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkele- rin uygulanması ya- sayla düzenlenir" fık- rasına dikkat çekti. Siyasi partilerin ana- yasa ve yasa hükümleri- ne aykırı faaliyette bu- lunmalannın hukuki so- nuçlannı aynntılanyla sıralayan Başsavcı, da- ha sonra "kapatılma" ile "temelli kapatıl- ma" davalannın farkla- nnı anlattı. Temelli kapatılma ile basit kapatmanın so- nuç lannın da değerlen- dirildiği yazıya göre, kapatılan partinin rü- zelkişiliği ortadan kal- kıyor, ancak bu partiler ve üyeleri konusunda geleceğe yönelik sınır- lama bulunmuyor. Yüksel haberlerineyasak M Baştarafi 2. Sayfada Ankara 1 No'lu DGM Yedek Hâkimliği'ne bas- vurdu. Yedek Hâkimlik, "terörle mücadelede görev almış görevlinin iüviyetinin açıklandığı ve yayımlandığı, bu yol- la kişilere hedef göste- rildiği" gerekçesiyle SavcıYüksel hakkındaki hertürlü yazılı, görsel ve işitsel yayının "yurt çapında önlenmesine" karar verdi. I Baştarafi 2. Sayfada llhan Bey, Ben Cumhuriyet gazetesini samimi olarak hep bağımsız ve objektif bir yayın organı olarak görmeye alıştım. Ancak kısa bir sü- re önce Turgay Ciner'/e yapılan söyleşiyi ve onu takip eden sizin makalenizi okuyunca bu bağımsızlığın zedelendiği endişesine ka- pıldım. Acaba mali işler yanında editoryal olarak da Dinç B\\g\n-Turgay Ciner-Meh- met Emin Karamehmet ortaklığının yöne- timine mi girdiniz? Benim gençlik yıllanmdan beri severek okuduğum llhan Selçuk ve- Cumhuriyet böyle olamaz diye düşünüyorum. llhan Bey, Ben bu sektörün tam bağımsız ve gerçek rekabet içehsinde işlemesi için elimden ge- leni yaptım. llişik belgelerde de göreceğı- niz gibi yaşaması için Dinç Bilgin 'e çok des- tek verdim. Hiçbir zaman gazetesinin sahi- bi ve ortağı olmayı düşünmedim, ama ma- alesef insanlann bu kadar kötü niyetli ola- bileceğini de düşünemedim. Bizim sektöriımüzün derdi tekelleşme ve kartelleşme değil. Ama ne yazık ki bu ifade- lerartık, bankabatırmanın, devleti dolandır- manın sis perdesi olarak kullanılmaya baş- PENCERE Aydın Doğan'ın Mektubu... landı. Sizce bana savaş açan ûç kişinin de ba- tık banka sahibi olması bir tesadüf olabilir mı? Acaba bunun arkasında beni tehditle sindirip devletin dolandırılmasına göz yum- mamı sağlama senaryosu olamaz mı? Ama size şimdiden şu güvenceyi verebi- lirim. Ben ömriım oldukça, gücüm yettikçe buna mani olmaya çalışacağım. Bu müca- delede Cumhuriyet 7 de yanımda görmeyi doğrusu çok arzu ederim. Ancak gazeteni- zin içinde bulunduğu durum, bu mücade- lede yanımda saftutmanızı mümkün kılar mı bilemiyorum. Ama Cumhuriyet'in gelene- ğine ve değerlerine dayanarak devleti do- landırmak ısteyenlerin yanında yeralmama- nızı, hiç değilse tarafsız kalmanızı istemek okurunuz olarak hakkımdır diye düşünüyo- rum. Sektörümüz adına benden ateşkes ilan etmemi istiyorsunuz. Kimlerle ateşkes ya- pacağım? Sektörümüzün bugünkü asli ak- törlerine birbakın. Aralannda kaç tanesikri- minal olaylara kanşmayan gruptur, kaçı dev- leti dolandırmaktan, kaçı bankalann parası- nı şirketlerine aktarmaktan ağır cezada yar- gılanmaktadır. Bir bilançosunu çıkarın. Son- ra da bana, bunlardan hangileri ile ateşkes yapmam gerektiğini söyleyin. Karar sizin. Maalesef dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar kirienmiş bir medya yok. Maalesef meslek kuruluşlanmız ve bir kısım çalışan- larımız olayı bu tarafından görmek istemi- yor. Bir tekelleşme kâbusu hepsinin gözle- rini kör etmış. llhan Bey, Eskiye dayanan dostluğumuza sığınıp ben de size bir soru sormak istiyorum. Devletin, yani biz vergi mükelleflerinin sır- tına 20 milyar dolaryükü yıkıp kaçmaya ça- lışan bu insanlara ne yapılacaktır? Bu kişilerin veşirketlerin devlete, Maliye'- ye olan borçlan nasıl ödenecektir? Söyleyin sizden ve Cumhuriyet'ten bu- nun cevabını bekleme hakkım yok mudur? Oyüzden diyorum ki, size ve bizeyakışan, bu sorulann cevabını hep birlikte aramaktır. Dostluk ve sevgilerimle. Aydın Doğan." Erdoğan polis zoruyla getirilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başka- m Recep Tayyip Erdoğan, "haksız mal varlığı edindiği" gerekçesiyle 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasına da katılmadı. "tshal" olduğu ge- rekçesiyle mahkemeye 5 gün- lük sağlık raporu gönderen Tayyip Erdoğan, dün akşam AB 'li büyükelçilerin akşam ye- meğine katıldı ve bugün için 3 ayn ilde 3 mitinge katılacağını duyurarak kendisini yalanladı. Mahkeme, "hastalık" beyanı- na karşın, parti programlannı aksatmadan sürdüren Erdo- ğan'ın, "polis zoruyla" geti- rilmesine karar verdi. Davanın dünkü duruşmasına Erdoğan'ın avukatlan Hayati Yazıcı. Haluk tpek ve Günay- dın Çaüşkan kahldılar. Avu- kat Yazıcı, müvekkilinin ishal ve soğuk algınlığı rahatsızlığı geçirdiğini belirterek Istanbul Hasekı Hastanesi'nden alınan 5 günlük sağlık raporunu mah- kemeye sundu. Yazıcı, ilk du- ruşmaya da kahlmayan müvek- kili hakkında "izhar celbi" (polis zoruyla getirme) çıkanl- mamasını istedi. Erdoğan'ın aile nüfus tablo- sunun temini içinAnkara Cum- huriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasını kararlaştıran Yar- gıç tbrahim Kozan, Erdo- ğan'ın çocuklan Ahmet Bu- rak, Necmettin BilaL, Esra ve Sûmeyye'nin mezuniyet bel- geleri ile Ramsey firmasının sahibi Remzi Gür'den hangi tarihten itibaren ve ne amaçla burs alındığının belirlenmesi için de müzekkere yazılmasına karar verdi. AlCP'ye kapatma davası H Baştarafi 1. Sayfada zorunluluğuna aykırılık halin- de yapüacak işlem bulunmaya- cak, üniforma giydirme ve gü- venlik kuvvetlerinin görevleri- ni üstlendirme yasağı işlemeye- ceği için tarihteki benzerleri gi- bi milisler yaratılacaktır" dedi. Kanadoğlu, bu değerlendirmesiy- le RP'nin kapatılmasına neden olanlardan eski Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'nin partililere "üniforma" giydirme- sine göndermede bulundu. "Hukuktanımazlığa duyarsız, hukuku dolanmaya çaresiz bir hukuk düzeninin Türkiye'de ge- çeıii olmasına yüksek mahkeme- nizce izin verilmeyeceğine inan- cımız tamdır" sözleriyle sona eren iddianamede, özetle şu görüş- lere yer verildi: Hukuka karşı yanş: Anayasa- da sayılan temelli kapatma neden- lerinin dışında kapatılma davası açılamaması durumunda, toplum- da siyasi yaşamın hukuka aykın bi- çimde yürütülebileceği inancı yer- leşecek, siyasi partiler arasında hu- kuka karşı yanş başlatılacak ve hat- ta özendirilecektir. Daha da önem- lisi, bir yabancı uyruklunun, ceza- evindekı müebbet veya ağu" hapis hükürnlüsünun, hatta reşit ohnayan bir kişinin siyasi parti genel baş- kanlığını önlemek dahi mümkün olmayacaktır Mahkemenin karan: Anayasa Mahkemesi, genel başkanlığın, ku- rucu üyeliğe bağlı ve ona dayanan bir görev olduğundan genel baş- kanhk görev ve yetkilerinin tedbi- ren önlenmesi konusundaki isteği, bu görevi ihtar karanndan itibaren altı ay daha yürütebilmesinin yasal hakkı olduğu düşüncesi ile ve yal- nızca bu nedenle reddetmiştir. Er- doğan'm genel başkan olamayaca- ğı yüce mahkememizce de kabul edilmiştir. Şöyle ki, istem hakkın- da, genel başkanlığın kurucu üye- lik ile ilgisi bulunmadığı şeklinde bir gerekçe ve karar mevcut değil- dir. Yasaya karşı hile: Hukuk devle- ti, demokratik Türkiye Cumhuri- yeti'nin gerçekleşme aracıdır, gü- vencesidir. O kadar ki hukukiliğin gerektirdiği kurallardan en küçük bir sapma, başta demokratik nite- lik ohnak üzere, devletin tüm nite- liklerini sarsacak yollan açabile- cektir. Adı geçen parti ihtar karan- nın gereğini yapmak yerine, kuru- cu üyelikle ilgili olarak aykınlığı giderip, yasaya karşı hile yönte- miyle, a i geçen şahsın parti genel başkanlığuu üstelik kesintisiz sür- dürmesini sağlamışhr. Oysa Ana- yasa Mahkemesi karannda, genel başkanlığın sürdürüleceği, yasaya uygun olduğu yönünde herhangi bir husus yer almamıştır. Bu ne- denle Anayasa Mahkemesi'nin ih- tar karannın gereği verilen süre içe- risinde yerine getirilmiş sayılamaz. Başkan üye olmalı: Büyük kongre tarafindan seçilen genel başkanın parti üyesi olma zorunlu- luğu bulunmaktadır. Çünkü büyük kongreye katılanlar arasından, kongre delegelerince seçilmekte- dir. Partinin genel başkanı ile yaş kaydı aranmaksızın kuruculuk 'Kararımızı değil kanunu değiştireceğizy ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP yöneticileri, kapatma davasına karşı Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirerek "davayı daya- naksız bırakmaya" çalışacaklannı açıkladı- lar. AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan da, Türk demokrasisinin "ağır bir darbe" aldı- ğını iddia ederek kapatma davasını hukuki mesnetten yoksun ve sonuç çıkmayacağı ke- sin bir girişim olarak değerlendirdi. AKP yö- netimi olağanüstü toplanarak durum değerlen- dirmesı yaptı. Başsavcının "hukuka karşı hi- le" olarak değerlendirdiği girişimde ısrar et- me karan alan AKP yönetimi, seçim meydan- lannda bu konuyu "mağdur" görüntüsüyle daha fazla işleyerek seçimden sonra yasayı de- ğiştirecek güce ulaşmayı hedefliyor. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Ali Şahin, bun- dan sonra izleyecekleri yolu anlatırken şunla- n söyledi: "Seçimden sonra SPY'nin 104. maddesini yasadan çıkaran bir düzenleme derhal yapılabilir. Bu tür davalar uzun sür- mektedir. Zannediyorum yılbaşından önce SPY'de gerekli düzenleme yapüarak bu da- va zaten dayanaksız hale getirilecektir." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TCY'nin 312. maddesinden hüküm giymiş bir kişidir. Yürürlükte- ki yasalara göre, bu maddeden hüküm giyen kişi bir partinin kurucu üyesi ve genel başkanı olamaz. Derhal gereğini yapınız. 2- Anayasa Mahkemesi durumu değerlendirdi ve 19 Nisan günü şu karan verdi: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın başvu- rusunda haklılık vardır. Kurucu üye olması yasal değildir. 6 ay içinde bu durum düzeltilmelidir. 3- AKP'ye tanınan süre 19 Ekim günü doldu. Par- ti yöneticileri bu zaman dilimi içinde enine boyuna konuştular. Bir görüş şuydu: İktidara yürüyoruz, yargıyla karşı karşıya gelmeyelim. Erdoğan kurucu üyelikten ve genel başkanlıktan istifa etsin. Gerekirse hemen son- rasında bir kurultay yapar, yeniden genel başkan seçeriz. Ya da bir başka arkadaşımız bu görevi yürütür. İkinci görüş de şuydu: Hayır, buna gerek yok. Sadece kurucu üyelikten istifa etsin. Eğer genel başkanlıktan ayrılırsa, yük- selme eğilimimiz zarar görür. Erdoğan'ın genel başkanlığını tartışma konusu dahi yapmayalım. 4- İkinci görüş çok baskın çıktı. Alınan karar önceki gün başsavcılığa iletildi. Başsavcının önünde iki yol vardı: Kişiye ve duruma göre mi karar verecekti yoksa hukuka göre mi? İkinci yolu seçti. Yasalann herkese uygulanması gerektiğini, kişilere göre uygulama yapılan yerde hukuktan söz edilemeyeceğini düşündü. Kanadoğlu'nun iddianamesindeki saptamalar yaptırımsız kalacak cinsten değil: - İhtar yerine getirilmemiştir, hukuka karşı hileye dayanarak direnilmektedir. Avrupa'dan üç örnek 5- Bu girişime karşı çeşitli yaklaşımlarolacak. En çok şu dillendirilecek: - Türkiye'de demokrasi hâlâ yerine oturmadı. Böyle eksik demokrasiyle mı AB'ye gireceğiz?.. Yürekten dileğimiz o ki; keşke bu ülkede parti ka- patma davalan olmasa, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partiler tartışmasız bir güvenle toplumda kök salsa. Bunun gerçekleşmesi için birinci görev kimin? Siyasi partilerin... Eğer siyasiler, partiye özel muamele isterse bunun sonu gelir mi? 6- Avrupa'dan üç bilinen örneği, konunun bütün- lüğü açısından yineleyelim: - Avusturya'da ırkçı lider tüm AB ülkelerinin baskısı sonucu başbakan yapılmadı. - Ispanya'da Bask partisi Batasuna, 2 kişinin öldüğü ETA eylemini kınamadığı için Ispanya Anayasa Mahkemesi'nce kapatıldı. - Ingiltere'de, K. Irlanda parlamentosu casusluk skandalına karşı gerekli önlemler alınmadığı için askıya alındı. Bu örneklerden çıkarmamız gereken ders şu: Demokrasi bir kurallar rejımidir. Siz kuralı; planını "kur", istediğin kararı "a/"biçimindeyorumlarsanız, bir başka parti de kendi kuralını koyar ve orada demokrasiden söz edılemez. 7- önümüzde 3 Kasım seçimleri var. Seçimin iki önemli partisi AKP ve DEHAP hukukla kavgalı. Eğer bir parti hukukla karşı karşıya gelmeyı göze almışsa, ipin ucu kaçmış demektir. AKP için DYP "maceraa", ANAP "karanlık", DSP "rejime tehdit" tanımı yaptı. Bu tanımlaroy için değilse bütün par- tilerin "önce hukuk altyapılı demokrasi" deyip huku- ka karşı hileyi kınaması gerekiyor. Yaşanan, siyasetın hukukla imtihanıdır! [email protected] Hukukla çatışûmaz ISTANBUL/ANKA- RA (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, AKP hak- kında açılan kapatma davasını değerlendirir- ken "Siyaserin inatlaş- masıyla, hukukla ça- tışması yoluyla ülke- mizde huzuru sağla- mak mümkün değil- dir" dedi. SP'li Musta- faKamalak, AKP lide- ri Tayyip Erdoğan'ın istifa etmesi gerekirken bunu yapmadığını vur- guladı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller de, "Biz yasaklan hiçbir zaman savunmadık ama, şeri- atın kestiği parmak kanamaz ve herkes de buna uymak mecburi- yetindedir" görüşünü İcaydetti. şartlannı haiz merkez karar ve yö- netim kurulu ile merkez disiplin kurulu üyeleri ve milletvekilleri, kurucular kurulunun tabii üyeleri- dir TBMM Başkanhğı örneği Meclis başkanı örneği: TBMM üyeliği düşen veya düşürülen Mec- lis Başkanı'mn, başkanlığının na- sıl devam ettiği ileri sürülemez ise; parti kurucu üyeliğinden aynlarak, parti kurucu genel başkanhğından aynhnamak ve kurucu genel baş- kanlığı sürdürmek de hukuken mümkün değildir. Çünkü genel başkanın partide kurucu üye ya da üye olması şarttır. Hukuk dolanıldı: Parti kurucu- lan, kurucular kurulunun üyesidir- ler. Genel başkan ise kurucular ku- rulunun tabii üyesidir. Kurucu üye- likten istifa ederek, genel başkan- lık görevinin yürütühnesi, genel başkanın kurucular kurulu tabii üyesi olması karşısında, esasen ih- tann yerine getiribnediğinin, hu- kukun dolanıldığınm açık bir gös- tergesidir. Iyi niyetle bağdaşmaz: Siyasi parti üyesi olamayan kimsenin par- ti başkanı olması düşünülemez. Hele anayasa ve SPY'nin millet- vekilliği ve parti üyeliği için sıkı kurallar öngörmesi karşısında, üye olmaya engeli bulunan birinin, üyelikten öte siyasi aktiviteleri olan/olması gereken parti başkanı- nın üye olamayan birince temsili, hukuİcun koruyabileceği iyi niyet- le bağdaşmaz. Sakıncalar öngörümüzü aştı: Erdoğan'ın TBMM'de grubu bulu- nan davalı siyasi partinin genel baş- kanlığnıı yürütmesi, öngördüğü- müzden de ileri sakıncalann doğ- masma yol açmıştır. Kurucu üye ve parti üyesi olma yeterliliği anaya- sa ve yasalar gereği bulunmayan adı geçenin, genel başkan olarak yaphğı dış temaslar, katıldığı zirve toplantılan, bu sakıncalara örnek olarak gösterilebilir. Dünyada örneği yok: Erdo- ğan 'ın adı oy pusulasında yer al- maktadır. Böylesine hukuka aykı- n bir durumun dünya siyasi tari- hinde örneği bulunmamaktadır. AKP kötü örnek: Davalı parti, hukukun üstünlüğüne dayalı de- mokratik sisteme yönelen hukuka aykın eylemlerin önlenemeyeceği şeklinde bir kanının oluşmasına se- bebiyet vermiştir. Bir partiye üye olamayan kimsenin o partinin ge- nel başkanı olması olanaksızdır. Zaten adı geçen mevcut sabıka kaydına göre parti üyesi de olamaz. Tüm yasal zorunluluklara karşın bu şekilde hukuka aykın davranış- ta direnilmesi ve hukuka karşı hile yoluna sapılması, herkesin arzula- dığı "demokratik hukuk devleti- nin" gerçekleşmesini tehlikeye uğ- ratacak boyuttadır. Demokrasiye zarar: Hukuk devleti, ülke yönetimine aday olan- lann hukuk devleti ilkelerine uy- gun davranmalannı zorunlu kıl- maktadır. Hukuka aylon da\Tanış- lann önlenemediği durumlarda. başlamış olan hukuk tanımazlık demokrasiye kuşkusuz zarar verir, hırpalar ve giderek yok olmasına yol açar. Iddianamenin sonuç ve istem bö- lümünde, ihtar karannuı gereğini yerine getirmeyen AKP'nin kapa- tılması ve Erdoğan'uı genel baş- kanlık görev ve yetkilerinin kullan- masının önlenmesi istendi. Genç Parti, seçmenin oyunu alabilmek için, onu -hastası var mı yok mu, çocuğu uyuyor mu uyumuyor mu- hiçe sayarak, minibüslerin üzerine yerleştirilmiş hoparlörlerle bas bas bağırarak rahatsız etmemeyi bir parti prensibi olarak kabul eder. (Kaldı ki bu yöntemin vatandaşın oyunu getiımekten çok, oyunu götüreceği de bir Genç Parti inancıdır.) Genç Parti'nin diğerleriyle arasındaki anlayış farkını, böyle bir konuda da, bilesiniz diye bu ilanı verme gereğini duyduk. OY PUSULASINDA GENÇ PARTVYI BÖYLE GÖRECEKSINIZ OYUNUZU GENÇ PARTİYE VERMEK İÇİN MÜHRU BU YUVARLAĞA BASACAKSINIZ GENÇPARTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle