14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET EKONOMt / SAYFA [email protected] 11 Aygaz, ödülü Joıtlaflı • İSTANBUL(AA)- Ulusal Kalite Başarı Ödülünü çahşanlanyla kutlayan Aygaz, ©nümüzdeki yıj da Avrupa Kalite Ödülü 'ne başvurmayı düşünüyor. Aygaz'ın Ambarlı'daki Dolum Tesisi'nde düzenlenen kutlama töreninde konuşan Genel Müdür Yavuz Veyisoğlu, ödülün, şirketin kalite yolculuğunda bilinçli ve etnin adımlarla ilerlediğini kanıtladığını belirterek "Ödül bizler için yeni bir başlangıcın habercisi" dedi. Eczacıbaşı: Kalite şart • GEBZE((AA)- Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağlı Şekerptnar beldesüıdeki Eczacıbaşı Banyo ve Mutfak Crünleri fabrikasında. Ulusal Kalite Derneği'nin (Kal-Der) KOBl dalında verdigı büyük ödül kutlandı. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Eczacıbaşı markasının kalite ile anılmasını ıstediğini söyledi. Eczacıbaşı, rekabet için verimliliğin, verimlilik için de kalitenin gerekli olduğunu belirtti. Kapasite kullanımı • ANKARA (ANKA) - Imalat sanayii ekim ayında yüzde 74.6 kapasite kullanım oranıyla üretim yaptı. Geçen yılın aynı ayının 6.7 puan altında kalan ekim ayı kapasite kullanımı bu yılın aylık bazda en yüksek noktasını oluşturdu. DtE ekim ayı imalat sanayii eğilim anketinin sonuçlannı açıkladı. Buna göre geçen yıl ekim ayında yüzde 81.3, bu yıl eylül ayında ise yüzde 72.9 olan kapasite kullanım oranı bu yıl yüzde 74.6 olarak ölçüldü. Sayha Holding'e • ANKARA (ANKA) - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), halka izuısiz arz gerçekleştiren Sayha Holding'in malvarlığına ihtiyati tedbir koyduracak. Kayda alınmadan hisse senedi satışı yapan Sayha Holding'de inceleme gerçekleştiren kurul, halka arz ve satış sonucu satılan kısmın karşılığı için holdingin sermayeye ilave etmeyi planladığı 43.8 trilyon lira esas alınarak holding ve iştirakleri ile eski yönetim kurulu üyesi Seyit Ali Emelek'in tüm gayrimenkulleri, iştirak hisseleri ve tüm menkul mallanna ihtiyati tedbir konulması için dava açılmasına karar verdi. Aria'dan yanıt • Ekonomi Ser\isi - Aria. Turkcell'in arduıdan Telsim'in de ulusal dolaşım anlaşması yapmaktan kaçtığını savunarak operatörlerin tekelci zihnıyetlennin Türk ekonomisine, tüketicisine, sektöre ve Ajia'ya zarar verdiğini belirtti. Aria, haklannı ve tüketicinin yarannı korumak için gerekli bütün inisiyatifleri alacağını bildirdi. Aria'dan yapılan yazılı açıklamada, Telekomünikasyon ICurumu'nun. ulusal roamıng konusunda anlaşmaya vanlması ıç in operatörlere tajııdığı sürenin dolduğu anımsatıldı. IMF, Türkiye'nin 10 milyar dolarlık finansman açığının giderilmesi için yeşil ışık yaktı Tazekaynak aralıkta• İnceleme sonuçlannı olumlu bulan IMF Icra Direktörleri Kurulu, 10 milyar dolarlık ek kaynak önerisini aralık ayında ele alacak. Paradan herhangi bir kesinti yapılmayacağı, tamamının taze kaynak olacağı bildirildi. Ekonomi Servisi - EVIF he- yetinın Ankara'da yaptığı in- celemeleri olumlu bulan Icra Direktörleri Kurulu"nun, 10 milyar dolarhk ek kaynak öne- risini aralık ayında görüşece- ği bildirildi. Gelecek yılın başından iti- baren kullandırılacağı düşü- nüJen kredinin "taze kaynak" olduğu ve şimdiye kadar yapı- lan anlaşmalarla gelmesi bek- lenen kredileri kapsamadığı kaydedildi. IMF Başkanı Horst Köhler. aralık ayındaki görüşmede, Türkıye ile yeni bır stand-by düzenlemesıne gidilmesini ve yanm kalan onuncu gözden geçirme döneminın tamam- lanmasını da teklif edeceğinı belirtti. IMF Icra Direktörleri Kuru- lu, Fon"un Türkiye "deki ınce- lemelerini değerlendirmek amacıyla dün akşam bir araya geldi. Yaklaşık 3.5 saat süren ve bir ön değerlendirme nite- liği taşıyan toplantının arduı- dan açıklamalarda bulunan Köhler, Kurul'un, Ankara'da- ki IMF heyetinin, programın uygulanmasuıın gayet güçlü olduğu yolundaki değerlen- IMF, diğer anlaşmalara göre datia ağır koşullar istîyor 18. stand-by 9 a doğru ANKARA (AA) - IMF Başkanı Icra Direktörleri Kurulu'nun araJık ayında karara bağlaması beklenen stand-by sözleşmesiyle, Türkiye 18. kez IMF'yle masaya oturmuş olacak. IMF'ye göre, stand-by, gerek koşullan, gerekse mali yardım açısından *en iyi kosuOu" anlaşma olarak nitelendiriliyor. Stand-by düzenlemeleri, genel olarak, ülkelerin ödemeler dengesi güçlüğünü gidermek için gerçekleştiriyor. IMF, stand-by'ın gerçekleştinlmesi için, diğer anlaşmalara göre daha ağır koşullar talep ediyor ama anlaşmayı yapan ülkenin, uluslararası piyasalardaki itiban artıyor ve dış borçlanma imkânlan artıyor. Stand-by çerçevesınde alınan ve faiz oranı diğer enstrümanlara oranla daha düşük olan kredinin geri ödenmesi için ödemeler dengesindeki duruma göre 5 yıla kadar süre tanınıyor. Şu anda yürürlükte olan 17. stand-by düzenlemesi 22 Aralık 1999'da imzalanmıştı. IMF ile Türkiye arasuîdaki bütün stand-by anlaşmalan, genelde bir yıl ya da bir yıldan az sürdü. Yalnızca 1980 yıhndaki anlaşma üç yıl boyunca devam edebilirken 22 Araük'ta imzalanan son stand-by sözleşmesi iki yıldır yürürlükteydi. Dki 1 Ocak 1961'de gerçekleştirilen stand- by'lann 9 tanesi tamamlanamadı. 3 yılda 56.1 mllyar dolar Ek 10 milyar dolarla birlifoe IMF ve Dünya Bankası'ndan 2000-2002 döneminde sağlanan kaynak 36. l milyar dolara ulaşacak. Bu kaynağın 29.3 milyar dolan IMF, 6.8 milyar dolan ise Dünya Bankası'ndan sağlandı. IMF'den, 2000 yılında 3.4,2001 yüında 14.7, 2002 yılında ek 10 milyar dolarla birlikte 11.2 milyar dolar kaynak sağlandı. Bu kaynağın 3.5 milyar dolan ek rezerv kolaylığı, kalan 21.7 milyar dolan stand-by olarak tespit edildi. dirmesını olumJu karşıladığı- nıbeürtti. 11 Eylül olaylan sonrasın- da, Türkıye'nın 2001 ve 2002 yılı için yaklaşık 10 milyar do- larlık bir finansman açığı ol- duğunu kaydeden Köhler, bu açığın kapanması amacıyla IMF'ye ek kaynak önerisı gö- türeceğını söyledi. Köhler şöyle devam ettı: "Bu dışşokun (11 EylüJ sonra- sı getişmder) ışığuıda Türkiye. malipotitika, bankaeılık, vapt- sal reform veözdlsektörden sü- rekli destek arama çabaiannı daha da güçlendirnıekte ka- rarhdır. Türkyetkililerinin iddialı re- formlannı ve finansal açığın kapatümasını destekiemek için yakuı gelecekte 10. Göz- den Geçirme çahşmalannın tamamlanmasuuvegelecek ay yeni bir stand-by anlaşmasmın müzakere edilmesini önerme- ye nheflhim. Bu, Fon'un uy- gun cevabıdır." Taze kaynak Yeni bir stand-by anlaşma- sıyla verilecek olan 10 milyar dolar düzeyindeki ek mali kaynağın tamamının "taze kaynak" olacağı öğrenildi. AA'nm edindiği bilgilere göre, gelecek yılın başından itibaren kullandınlacak olan kredinin içinde, 5.5 milyar do- larlık kredi ertelemesi ya da 11. Gözden Geçirme çerçeve- sinde alınması beklenen yak- laşık 3.1 milyar dolarlık kredi- nin dahil olmadığı ifade edil- di. Yetkililer, Türkiye'nin, ge- lecek yıl ödemesi gereken yaklaşık 5.5 milyar dolarlık geri ödemesinin, Ek Rezerv Kolaylığı 'nın içeriği gereği zaten isterse erteleyebileceği- ni vurguladı. Mutabakat tamam Bu arada, dün Devlet Baka- nı Kemal Derviş'in açıklama- lannı da içeren yazılı biraçık- lama yapan Hazine Müsteşar- lığı, karnu kesimindeki re- formlann aşamalı olarak ya- pılması konusunda hükümet- le IMF arasında mutabakat sağlandığmı bildirdi. IMF ile tamamlanan 10. Gözden Ge- çirme çalışmalan kapsamında özellikle, ABD'ye yönelik 11 Eylül'deki saldınnın arduıdan dünya ekonomik konjonktü- ründeki olumsuz gelişmelerin Türk ekonomisine etkileri dik- kate alınarak 2002 yılında ma- li politikalann güçlendirilme- si için gerekenler ve finans- man açığının tespit edildiği anlatıldı. Hazine, açıklamasında, "IMF hevetrvie,2002 başından itibaren program uygulamaa- nın güçlü yapjsal ve mali ön- lemlerle desteklenmesi ve bu çerçevede koaüsjon hüküme- tinin bderlerin kararian dog- rulrusunda kamu kesimindeki reformlann asamah olarak uy- guiamaya konulacağı bususla- nnda mutabakat sağlanmış- ür" denıldi. Ecevrt, Crthlbber'le görüşecek Başbakan BülentEcevit bu- gün Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber üe Başbakanhk'ta görüşecek. Derviş, 8. Türk-Alman Konseyi'nin toplannsmda yabancı yannmcüann Türkiye'ye dönmeye karar verdiklerini söyledi. (AA) Dünya Bankası yetkilileriyle bir araya gelmesi beklenen Kemal Derviş: IMF, aralıkta tekrar gelecek ANKARA-İSTANBllL (Cumhuri- yet) - Devlet Bakanı Kemal Derviş. IMF'den sağlanacak ek kaynak için teknik çalışmalann aralık ayında An- kara'ya gelecek olan IMF heyetiyle birlikte sürdürüleceğini açıkladı. Der- viş, dün başladığı yurtdışı gezisi çer- çevesinde Ottawa ve Washington"da. G-20 platformu, IMF ve Dünya Ban- kası yetkilileriyle görüşecek. Derviş, göriişmelerde, ABD'ye yö- nelik terörist saldınlar sonrasında, 2002 yılında ekonomik program kap- samındaki mali politikalann güçlendı- rilmesi ve Türkiye'nin ortaya çıkan fi- nansman açığının saptanması konula- nnın da gündeme geldiğini belirtti. Plyasalara destek Öncekı akşam 8. Türk- Alman Işbir- liği Konseyi Toplantısı çerçevesinde Istanbul Conrad Oteli'nde verilen ak- şam yemeğine katılan Derviş, son haf- talarda döviz kurlannda durma göz- lendiğini, devalüasyon korkusunun or- tadan kalkmaya başladığını belirtti ve faiz oranlannın düştüğüne dikkat çe- kerek "Önümüzdekihaftafinanspiya- salan, Arjantin ile Türkiye'nin birbi- rinden çokfarkh olduğunu gösterecek- tir" dedi. Derviş, Türkiye'nin yeni çı- pa politikasıyla ve yeni uzun vadeli kredilerle kademe kademe borçtan kurtulacağım öne sürdü. 2002 yılına güçlü bir bütçe, rebakete açık bir dö- viz değeri ve yeni uluslararası destek- le, ümitle girilebileceğini anlatan Der- viş. gelecek yıl hükümete üç önemli • Yabancı yatınmcılann döneceğini belirten Derviş, "Finans piyasalan Türkiye ile Arjantin'in farklı ülkeler olduklannı haftaya gösterecektir" dedi. görev düştüğünü belirtti. Derviş. bu görevlerin ılkinin banka- cılık sisteminde uygulanan reformun tamamlanması olduğunu söyledi. Ye- ni sistemde çok sayıda banka olmaya- cağım vıırgulayan Deniş, bu banka- lann da A\nıpa ve ABD'den serma>e desteğimn bulunacağını belirtti. Der- viş, bankacılık sisteminı güçlendir- mek istediklenni. ancak hiçbir şekil- de tamamen uluslarası nitelikte bir sis- temi istemediklerini \xırguladı. Hükümerin ikincı önemli görevinin, tüm iş dünyasının sorunlanna eğilmek olduğunu belirterek, sıkıntılann büyük çoğunluğunun bakanlıklar ara- sındaki koordinasyon eksikliğinden doğduğunu ifade etti. Üçüncü olarak devlet orgarüzasyonuna el atılması ge- rektiğini ifade eden Derviş, "Türközd sektörü, devietin 10-15 yıl önünde gi- diyor ve devietin onlara yetişmesi la- zun" dedi. Temaslar Derviş ve beraberindeki heyet 16-18 Kasım tarihleri arasında Ottawa'da bu- lunacak. Burada, Türkiye'nin de üye- si olduğu G-20 Platformu Ekonomi Bakanlan Toplantısı ve IMF-Dünya Bankası görüşmelerine katılacak olan heyet, 20 Kasun'da Washington'a ge- çecek. Der\'iş, IMF Başkanı KöhJer ve Dünya Bankası Başkanı James VV'olfenson'un yanı sıra G-7 ülkeleri- nin ekonomi bakanlan ve uluslarara- sı mali kuruluşlann diğer yöneticile- riyle de görüşmeler gerçekleştirecek. ABD HAZİNE BAKANI: Stand-by fîkri olumluEkonomi Servisi - IMF Başkanı Horst Köhler'in Türkiye 'ye yeni bir stand-by anlaşması önerilmesi ve 10 milyar dolarlık ek kredi sağlanması yönündeki açıklamalan, ABD tarafından da desteklendi. ABD Hazıne Bakam Paul O'Neill, Köhler'in açıklamasımn ardından yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin reform politikalannı uygulama performansının çok güçlü olduğunu vurguladı. O'Neill, "Türkrye'nin reform önlemlerini uygulama kararbhğıyla biıükte bu önlemlerin alınması, ekonomik büyümenin temeünin oluşrurulmasına katkıda bulunacak" dedi. IMF kararı slyasl Öte yandan Fuıancial Times gazetesi, IMF'nin ek kaynak karannın siyasi bir karar olduğunu Öne sürdü. Türkiye'nin ABD'nin Afganistan politikasma verdiği güçlü desteğin IMF nezdındeki konumunu güçlendirdiği öne sürüldü. Ingiliz gazetesi, IMF Başkanı Horst Köhler'in açıklamasını değerlendirirken Türk hükümetinin. 11 Eylül 'den sonra turizmde ve sermaye piyasalanndaki olumsuz gelişmeler nedeniyle gelecek yılın finansman açığını kapatmak için 12 milyar dolara ihtiyaç duyduğuna dikkat çekildi. IMF'ye ortak bazı ülkelerinin, Türkiye'nin sürdürülebilir yüksek büyüme ve gerileyen kamu borç ortamına dönüş yapabilmesine yönelik kuşkulannı gayri resmi bir biçimde dile getirerek IMF'nin ek kaynak sağlamasını sorguladığını ifade eden Financial Times. Türkiye'nin Afganistan konusunda takındığı tutumun IMF nezdındeki etkisine değınirken şu değerlendirmeleri yaptı: "BirçokgözJemci, İslam ülkeleri arasında ABD'nin öncülüğündeki siyasi ve askeri ittifakın en güçlü destekçüerinden biri olan Türkiye'nin sryasi statüsünü, konumunu güçlendirdiğme dikkat çekti," İŞÇt3\İNEVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Gazetecl Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın genel başkanı Ziya Sonay ın 29 yıllık yöneticilik yaşamının veda ye- meğinde, TGS'nin 50 yıllık tarihinde görev yapmış 8 genel başkan ile çok sayıda eski yönetici bir araya gel- diler. Hasan Yılmaer, Sedat Ağralı, Semih Balcıoğ- lu, Nail Güreli, Eren Güvener, Orfıan Erinç, Acar Şölen, Turgay Olcayto... gibi hem sendikada, hem de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde başkanlık, yö- neticilik yapmış isim/erin buluşmalan e/bette ki sen- dikacılık, gazetecilik anılannın tazelenmesi olarak ya- şandı. Gazetecilik masaya yatınldı. Türkiye'de gazeteci patrondan holding patronuna geçiş sürecinde, kendini gazeteciliğe, etik değerleri- ne adamış kimlikten, patron adamlığına, çıkar odak- lannın sözcülüğüne geçiş nasıl bu kadar hızlı ve çar- pıcı boyutlarla yaşanmıştı? örnek olaylarla, dünya gelişmeleri ile karşılaştırmalardan çıkan sonuç, kim- lik erozyonunda belirleyicı bir etken, kimi gazetecile- re dünya standartlannın üstünde ucretler ödenmesi. Deformasyonun yukandan aşağı doğru giderek yay- gınlık ve boyut kazanması. Türkiye, demokrasiler içinde belki de gazetecileri- nin sendikal örgütlenme çatısı alt/nda kalamadıklan, işverenin iki dudağı arasından çıkan kararlarla koiay- ca ve büyük sayılarla işten atılabıldikleri, meslek öl- çülerinden, değerterinden en uç boyutlarda kopanl- mış tek ömekti. Gazetecınin özellikle ve öncelıkle ka- muoyu oluşturma gibi mısyonu nedeniyle, iş güven- cesi en güçlü, en örgütlü çalışan konumunda olması gerekirken Türkiye'de en kuralsız düzenin geçerli ol- duğu bir yapılanmanın içine düşmüştü. Gazeteciliğin kimliğinin, değerterinin özlük, örgüt- lülük haklannın korunmasında görev yapmış başkan- lar, bu gidişin böyle surüp gidemeyeceği yargısında buluştular. "Sıl baştan" haklar savaşımı için yola çı- kılması gereğinin üzerinde durdular. Türkiye'de bir in- san ömrüne sığan gazetecilik tarihınden bile ders al- mak, yararlanmak hiç de zor değıldi. Gazeteciler bu ülkede 1960 sonrası, 10 Ocak'la simgelenen büyük bir kimlik, meslek onuru, değerle- ri savaşımı vermişlerdi. Gazeteciliğin tanımı, kimliği, gazetecilik yapabilme haklan için yeniden neden yo- la çıkılmasın, savaşım verilmesindi ki?.. Hasan Yılma- er"in önümüzdeki 10 Ocak gününü, Türkiye Gazete- ciler Cemiyeti. Türkiye Gazeteciler Sendikası ve ka- tılmak ısteyecek gazeteci kuruluşlan ile birlikte, yeni- den soluklu bir çıkış ıçın değerlendirme önerisi büyük destek gördü. Gazetecilerin 1960lı, 1970'li, hatta 1980'li, 199O'lı yıllarda var olan sendikal örgütlülüğünün bugün çok gerilere düşmesinin, basında yaşanan kolay ve key- fi, kitlesel işçi çıkarmalannın, basında kuralsız çalıştı- rabilmenin en belirleyici nedenlerinden bıri olduğunun altı çizildi. Bırakınız AB üyelik koşullanm, uluslararası kalite standardı gibi belgelerin alınabilmesı, ortak ko- şullarda uluslararası üyelikler için dahi kuralsız, sen- dikasız çalıştırma düzeninin ortadan kaidırılması zo- runluluğu anımsatıldı. Türkiye'de gazeteciler söküğünü dikemeyen terzı konumundalar. Sabahtan akşama yayımlanmasında aracılık yaptıklan haberterde geçen tüm ilke ve top- lumsal değerler, koşullar dışında gazetecilik yapma- yı sürdürmekteler. Kendisi örgütlenememiş, sendika kapısının önünden geçememiş, gazetecilik yasasına uygun bir ış sözleşmesi bile yapamamış, gazetecilik sorumluluklanna ilkelerine göre değıl talimatlara gö- re çalışmak zorunda kalmış gazetecinin, insan hak- lan, kamuoyu oluşturulması, demokrasi.. gibi değer- ler üzerine sabahtan akşama ahkâm kesmesinin ne anlamı, değeri olabilir ki?.. Kamuoyu oluşturmanın odağındaki gazeteciliğin, koşullannın sorgulanması, aslında Türkiye'de insan haklan, demokrasi, sıyaset, ekonomi.. yaşamın her alanındaki gidişin, gelişmelerin de sorgulanması an- lamında atılması gereken ilk adımlardan biri değil mi?.. TÜSİAD raporu Küçülme yüzde 9.2 olacak Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve Işadamlan Derneği (TÜStAD), bu yıla iliş- kin makroekonomik tahminleri re\-ize etti. Tahrnini küçülme oranı 3.4 puan artışla yüzde 9.2'ye geriletilir- ken TEFE ve TÜFE yü sonu tahrnini oranlan yüzde 89 ve 71 olarak değiştirildi. TÜSlAD. 2002 yılın- da da yüzde 2.4 büyü- me, yüzde 50 enflasyon ve yıl sonunda 1 milyon 936 bın 354 lira dolar kuru öngörüyor. TÜSlAD'ın ekono- mik değerlendirme ra- poru Konjoktür'ün Temmuz-Kasım 2001 dönemini kapsayan sa- yısında, ABD'ye dü- zenlenen terörist saldı- nlarla başlayan sürecin dünya ve Türkiye eko- nomisi üzerindeki mev- cut ve muhtemel etkile- ri, ekonomik krizin üre- tim, enflasyon, kamu maliyesi. cari işlemler ve ödemeler dengesi üzerindeki etkilerinin değerlendiriünesi ve TÜSİAD > ın2002yıh3 aylık ve yılhk tahmin- leri yer aldı. Raporda, terörist sal- dınla/ın başta ABD ol- mak üzere dünya eko- nomilerinin içinde bu- lunduklan resesyondan çıkmak için uğraş ver- dikleri bir döneme denk geldiği hanrlatılarak şöyle denildı: "Ohısan riskli ortamda. mali pi- >asalar \e tüketim v^ü- run karaıian olumsuz etkilenirken ekonomik faalh et \ a>aşlamakta %e istihdam kayıplan ya- şanmaktadır. Dünya ö- caretinin ve turiznıinin daralması, hammadde fiyatiarında artış ve borçlanılabilecek fonla- nn azalmasu önümüz- deki dönemde Tüıid- ye'yi etkileyecektir" Raporda reel sektö- rün artan finansman kı- sıtı, yurtiçi ve dışı piya- salarda azalış gösteren talebi sonucunda üretim üzerinde oluşan baskı- lann doğrudan istihda- ma yansıdığı, istihdam ve reel ücret kayıplan- nın da yurtiçi talep ve üretim hacmini olum- suz etkilediği belirtildi. Sıkıntılan artan reel sektörün rehabilite edil- meye çahşan bankacılık sektörü üzerindeki etki- sinin de tahsil edileme- yen alacaklar şeklinde ortaya çıktığı kaydedi- len raporda, "Bu sorun- lann çözümüne yönelik olarak, şirketkr ve ban- kacıhkkesiminin gönül- lülük esasıvla oluştur- duğu yaklaşımlann (ts- tanbul Yaklasımı ve Varbk Yönetimi Şirke- ti) hükümet tarafindan gerekli yasal düzenle- melerie bir an önce ha- yata gecirilmesi gerek- mektedir" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle