21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»AĞUSTOS 2000 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Israi Büyüce*çisrnden DefirireCe ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İsrail'in Ankara Bûyükelçisi Uri Bamer, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i dûn Gûniz Sokak'taki evinde ziyaret etti. Bamer, ziyaretinin, Filistin lideri Yaser Arafat'ın ziyaretiyle ilgisinin olup olmadığı sorusuna, "Uzun zamandır Sayın Demirel'le görüşmüyordum. Görüşrnede, îsrail- Tûridye ilişkılerinı bütûn yönleriyle ele aldık. özellikle Manavgat Suyu Projesi ve Türk şirketlerinın tsrail'e açıhmlan konusunu görüştük. Ortadogu sorunuyla ilgili olarak aramızda özel bir görûşme geçmedi" yanıtını verdi. Sabahattin Çakmakoikı MoMova'da • ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, Moldova Savunma Bakanı Boris Gamurari'nin resmi davetlisi olarak Moldova'ya gitti. Milli Savunma Bakanı Çakmakoğlu, Moldova'ya hareketınden önce yapüğı açıklamada, ziyaretinde, Türkiye'nin zaten dostluk ilişkileri içinde oldugu Moldova ile hem bölgesel hem de uluslararası politıkalan karşılıklı paylaşma imkânının olacağuu söyledi. Çakmakoğlu, "tki ûlke arasında Savunma Sanayıı tşbirliği Anlaşması'nı bu gezimizde imzalamış olacağız" dedi. Çakmakoğlu, ziyareti sırasında Moldova Çumhurbaşkanı, Parlamento Başkanı, Başbakan, Dışişleri Bakanı, Enerji Bakanı ile görüşmelerde bulunacağını belirtti. Fehriye ErtaTa hapisftanede • BRÜKSEL(AA)- Sabancı suikastı faillerinden Fehriye Erdal, 11 Ağustos Cuma günü, Belçika Içişleri Bakanlığı aleyhinde açtığı dava nedeniyle 'davacı' olarak mahkemeye çıkacak. Adli kaynaklar, güvenlik nedeniyle mahkeme heyetinüı Bruges Hapishanesi'ne gideceğini ve oturumun hapishane içinde yapılacağını açıkladılar. Gûıeydoğu'da ofjerasyon • DtYARBAKIR(AA)- Güvenlik güçlerince, Halkâri ve Batman'da gerçekleştirilen opeasyonlarda, 3 terörist testm oldu. Olağanüstü HalBölge Valiliği'nden yaplan açıklamada, gûnenlik güçlerince Hatkâri ve Battnan illeinde gercekleştirilen opeasyonlarda; terör örgitü PKK'nin dağ ka<xosunda faaliyet göserdikleri belirlenen 3 ternristin tesüm olduğu belrtildi. Operasyonlarda tenr örgûtüne ait 74 adet uzm namlulu sılah, 3 adet ICamas marka suikast sLlnı, 1 adet lav silahı, 8 ack RPG-7 roketatar, 23 acb el bombası, 19 adet telız, 5 adet dürbün, 57 acfc ağır silah mûhimmatı v«, 505 adet mermi ele goeırildi. CHP lideri Altan Öymen: KHK'nin amaç dışında kullanılma olasılığı yüksek 'Hükümet partizanlık yapıyor 9 BARIŞDOSTER CHP Genel Başkanı Ahan öymen, bölücü ve irticai faali- yetlere kanşüğı saptanan kamu çalışanlannın müfettiş rapo- ruyla işten çıkanlmasını öngö- ren kanun hükmünde kararna- menin (KHK), anayasaya aykı- n olduğunu, kamuoyu önünde yeterince taröşümadıgını ve hûkümet tarafından amacının tamamen dışında kullanılabile- ceğini söyledi. öymen, "Hfi- kümetin, bu KHK'yi, amaanın dışında kuDanma otaahğı çok yüksek. Hûkûmetin partfleri açıkça partizanbk yapıyoriar. Kadrolaşmalanndanvebetedi- yefere yardım yaparken gözet- tikleri kıstaslardan bu açıkça görülüvor"dedi. Öymen, hükümetı oluşturan partilerin. memur tayinlerinde de, bulduklan ya da yarattıkla- n kadrolara kendi yandaşlannı atadıklanna dikkat çekerek "Bu o kadar Ueri ghmiştir ki, bir kamu görevlisi üç hilalli im- za kullanıyor, imzasuıı bir par- tiyegöreanyocBuhaber Cum- huriyet gazetesinde çıkû ama bu görevK hakkmda hâlâ biriş- lem yapılmadL Bu boy utlarda partizanhkdaha önce görûhne- di" dedi. Hükümetin. Hazine ödemelerini yaparken "Ben- den yana olan, benden yana ol- mayan" aynmı yaptığını vur- gulayan Öymen, deprem böl- gesine yapılan afet uygulama- sında bile aynı tutumun takı- nıldığını söyledi. Öymen, "17 Ağustos sonra- sında büe, zararlan çok da ol- sa, hükümet partilerinden oi- mayan belediyelere az para ve- riHrken sırfkendiyandaşian di- ye, zaran az olan belediyelere daha fazla para verüdT diye konuştu. Çalışanlann, emekli- lerin, dar gelirlilerin ekonomik programm yükü altında ezil- diklerini belirten Oymen, yıl- lardır yüksek enflasyona da- yanmaya çalışan işçi, memur ve esnafın şimdiki kadar kötû duruma düştügünü ilk kez gör- düğûnü söyledi. öymen, "CHPHafldaBirtik- te Çözûm Üretiyor" projesine benzeyen bir projeyi de gençler için yaşama geçireceklerini vurguladı. Gençlerin kendi so- runlannı saptamalan ve çözûm üretmeleri için çalışmalar ya- pacaklannı, elde edilen bilgile- ri de parti politikalannın oluş- masında kullanacaklannı ifade eden Öymen, "Sanayi bulunan bolgeterde gençterin örgütien- meterini sağlavacağız. Gençlik koüan konusuoda tûzûk ve yö- netmeüklerde gerekü değişik- filderi yapacağp" diye konuştu. öymen, gençlik projesinin baş- kanlığını da, gazetemiz yazan ve ODTÜ öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Kepenek'in yapaca- gını söyledi. MHP istanbul İl Kongresi Soyadını değiştirip başkan adayı oldu İstanbul HaberServi- si - MHP istanbul tl Kongresi öncesinde, il başkanlığı yanşında a- day çokluğu yaşanırken adaylar arasında da bir yandan ittifak arayışlan, bir yandan da genel mer- kezin desteğini sağla- mak için girişimler yo- ğunlaştı. MHP'nin, tarihi ke- sinleşmemekle birlikte 20 ya da 26 Ağustos ta- rihinde yapılacağı belir- tilen İstanbul il kongresi öncesinde, kulislerde a- day bolluğu yaşanıyor. Geçen gûnlerde bazı il kongrelerinde yaşanan kavga görüntüleri, bazı il ve ilçelerde yönetime gelen, ilişkileri, icraatla- n ve geçmişleriyle "dik- katçeken" ısimler, İstan- bul il kongresinin öne- mini daha da arttınyor. Parti kulislerinde şimdi- lik 10 adayın ismi geçer- ken, bu sayının 6'ya dü- şebileceği, adaylar ara- sında son ana dek ittifak arayışlannuı süreceği belirtüiyor. ÜkadayŞaüroflu Kongre öncesinde adayhğını açıklayan ilk kişi Mnstafa Şanroğhı 1992-94 yıllannda da il başkanlığı yapan ve 1994 yerel yönetım seçimlerin- de partısinin Büyûkçek- mece belediye başkan adayı olan Şauroglu, Ku- rultay gazetesinin de ku- rucusu. Şatıroğlu, genel merkezin bir adayı ışaret etmesinin söz konusu olamayacağını, yanşın demokratik ve dûzeyli bir ortamda geçeceğini söy- lûyor. Şatıroğlu'nun en önemli avantajı, 1970'li yıllarda "Doğunun Baş- boğu" olarak ünlenen Yrima Durak'm, Şaoroğ- lu'nu desteklemesi. tl başkanlığı yanşına girecek MHP'lilerarasın- da, şansı yüksek olan önemli bir isim de Yavoz Ceylan "ÇayUn" olan soyadını Ceylan olarak değiştiren ve Ipekçi cina- yeti nedeniyle mahkûm olan tek kişi olma özellı- ğine sahip olan Yavuz Ceylan'ın, "geoelnıerke- zmdestekkdiğiaday''gö- rûntûsü çizmeye çalıştı- ğı, Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcı- sı Şevkat Çetin'e yakın bir isim olduğu ifade edi- liyor. Henûz adayhğını açık- lamamakla birlikte, şim- diki tl Başkanı Mehroet Yetiş'in de başkanlık ya- nşında yer alacağı ve şansh isımler arasında ol- duğu vurgulanıyor. Bu isımler dışında, HaKt Kosak ve Hasan Albay'ındaadayolmala- n durumunda, şanslan- nın olabileceği ifade edı- liyor. Adaylık için adlan gûndeme getirilen diğer ıse Kaznn Ayaydm, Mus- tafa Yenişeker ve Orhan Çakıroğlu. MHP'nin ön- celikle eylül ayında, sarkması durumunda ise ekim ayında yapılacak olan büyük kurultayı ön- cesinde tstanbul'un, öne- mi nedeniyle kesicin bir yanşa sahne olacağı, ola- sı adaylar arasında pazar- lıklann son ana kadar sü- receği dikkat çekiyor. -Jm ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART • ~f Büyük kongreye hazırlanan parti yönetimi, tabanını genişletme arayışına girdi MHP, tarikat ve aşiredere yöneldi ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Merkez sağda yer almak ve "uç parti" görünümünden kurtulmak isteyen MHP, tarikat, cemaat ve en zayıf olduğu bölge olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de aşiretlere yöneldi. Ankara tl Başkanlığı'na bir dönem BBP Genel Başkanı Muhsin YazKtoğlu'nun yanmda yer alan Menzil cemaatı üyesi Yaşar Yıktanm'm atanması bunun ilk işareti olarak nitelendirildi. İl ve ilçe kongreleri kanlı geçen MHP, çatlak sesleri önlemek için Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK) üye sayısmı 100'den 60'a indirmeyi planlıyor. MHP lideri Devlet Babçeli, ikinci büyük kongresine hazu-lanırken il ve ilçe örgütlerindeki çatışmalar ve kavgalar nedeniyle kasım • 'Güncelleştirme' adı altında tüm üye kayıtlannı yenileyen MHP, eski kadrolann tamamına yakınının üyeliğine son verdi. Partisini merkez sağa yerleştirmek isteyen Bahçeli ve kurmaylan, bu nedenle il ve ilçe kongrelerindeki Ûsteleri belirliyor. ayında yapılması planlanan kongrenin önümüzdeki yıla sarkabileceği belirtildi. Bugüne kadar 17 il ve 620 ilçe kongresi tamamlanırken 63 il ve 270 ilçe kongresinin zamanında sonuçlandınlması olası görühnüyor. Üye kayrtlan yenikniyor "GünceUeştirme" adı altında tüm üye kayıtlarmı yenileyen MHP, eski kadrolann tamamına yakınının üyeliğine son verdi. Partisini merkez sağa yerleştirmek isteyen Bahçeli ve kurmaylan, bu nedenle il ve ilçe kongrelerindeki listeleri belirliyor. Kongrelerde yaşanan çatışma ve kavgalann MHP'nin merkez sağa dönük politikasından kaynaklandığı belirtildi. tl ve ilçe örgütlerini yeniden oluşturan MHP, tarikat, cemaat ve aşiret üyelerini de bünyesine almaya başladı. Alpaslan Tûrkeş ile ters düşerek Muhsin Yazıcıoğlu ekibi ile birlikte partiden aynlan Menzil cemaati üyesi Yaşar Yıldmm, Ankara tl Başkanlığı'na atandı. Yıldınm'tn, genel merkezin desteğini sürdürmesi durumunda 19 Ağustos'ta yapılacak il kongresini kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Ankara'da çekişme yaşanmasına olasılık verihnezken tstanbul tl Kongresi'nin kavgalara sahne olabileceği belirtildi. tstanbul'da aday sayısuun 10'u aşacağına dikkat çekilirken Mustafa Şataroğhı'a destek veren ve "Doğu'nun Başbuğu" olarak adlandınlan Yıtana Durak'm MYK'ye girmeyi amaçladığı ileri sürüldü. MYK'ye tırpan MHP yönetimi, 100 üyeden oluşan MYK'yi yeniden düzenlemeyi planlıyor. Üye sayısını 60'a indirmeyi hedefleyen yönetimin tüzük değişikliğine gideceği belirtildi. MHP yönetiminin, bu yolla partinin karar orgam olan MYK'deki çatlak sesleri engellemeyi ve kuruldaki bazı muhalifleri saf dışı bırakmayı amaçladığı bildirildi. IRMIKIAYDEV ENGtN [email protected] Diyanet Işleri Başkanlığı'nın "Islamı" anlayışı ve yeniden yorumlama çaba- lannda bir yoğunlaşma olduğu gözü- nüzden kaçmamıştır. Keza Diyanet Işleri Başkanlığı'ndan bağımsızlaştığı anlaşılan Türkiye Diya- net Vakfı'nm şeriat düzeninin açık, da- ha da vahimi "dolaylı, dolayısıyla sin- si" övgüsü niteliğindeki kitaplan üstü- ne bir ilgi yoğunlaşması da gözünüz- den kaçmamıştır. Gün geçmiyor ki Türkiye Diyanet Vak- fı denen kuaımun yeni bir marifeti orta- ya çıkmasın. Trilyonluk servetteri ve tril- yonlara gebe rantlan elinde tuttuğu an- laşılan vakfın, dün Kemal Güran adlı bir zatın kaleminden çıkmış "kadın na- sıl dövülür"ü anlatan "llmihali önümü- ze serildi. Bugûn Cumhuriyet Türkiye- si'nin taa Tanzimat döneminden miras alıp, sistemleştirerek ve bir "aydınlan- ma" hedefiyle zenginleştirerek uygula- mayasoktuğu "Batılılaşma" çabalan- nın yerin dibine batınldığı bir başka "ri- sale", Korkut Tuna adlı bir başka zatın eiinden çıkma "Batılı Bilginin Eleştirisi Ûzerine" kitapçığının içeriği ile tanıştık. Yann, aynı vakrftarafından yayımlanmış bir başka kitap ya da kitapçıkta "şeriat savunusu "nun bir başka yüzü ile karşı- laşırsak kimse şaşmayacak. Peki, bu tartışmalarda Türkiye Diya- îslamda Reform Mümkün mü? netVakfı'nın "tutariılığı'ndan sözetsek şaşılacak mı? Günlerdir gazete sütunlannda didikle- nen vakrf yayınlanndaki "herzeler", o ki- tapçıklan yazan adamcağızlann uydur- malan mı? Bir adım daha atalım, bunlar Kuran'ın o yazarlarca yapılmış "sapkın" yorumlan mı, yoksa Kuran hükümlerin- den süzdükleri "Islami doğrular" mı? Bencileyin, öteki dünyaya göç edin- ce, cehennemde ikameti şimdiden ke- sinleşmiş birinin hakemliği kabui edi- lirse, yazdıklan çizdikleri ile bu adam- lar yerden goğe haklı, daha da önem- lisi kendileriyle ve bağlı olduklan "ki- fapHatutarlılar. Kanımca asıl "sapton"yorumlar, Isla- mın kutsal kitabının özünü zedeleyen degeriendirmeler Diyanet Işleri Başkan- lığı'nın ve dinde reform başlığı altında ki- mi arayışlara girenlerin son gûnlerde yo- ğunlaşan çabalannda sırrtmakta. Örneğin Saraybosna'da toplanan Is- lam Şûrası'nda "Islamda kadın" sorun- salını çözmeye çalışırtarken ister istemez bir "sapfo'nın sınınnda dolanıyorlar. Bir başka örnek Türkiye Yazarlar ve Gazeteciler Vakfı'nın artık gelenekselleş- meye başlayan Abant Toplantılan'nın bu yıl yapılan üçüncüsünde, "Demokratik hukukdevleti" başlığı altında tartışıldı ve 17 maddelik Sonuç Bildirgesi'nin 4. maddesinde "/sten, demokratik hukuk devletinin önünde bir engel değildir" denildi. Çok istememize rağmen tarih uyuşmazhğından izleyemediğimiz bu toplantida, en yoğun tartışmanın da bu madde üstünde yaşandığı haber olup gazete sayfalanna yansıdı. Tartışmalarda itiraz edenlerin neye iti- raz ettiğini, bu cümleyi Sonuç Bildirge- si'ne koymak isteyenlerin ve amaçlanna ulaşanlann ne demek istediğini bilemiyo- ruz. Ama "Islam dininin, demokratik hu- kuk devletinin önünde bir engel olmadı- ğını" imzalanyla benimseyenler, tanıtla- nnı (=argümanlannı) şöyle aynrrtılarryla ortaya koysalar da öğrensek demekten de kendimizi alamıyoruz. Kadının dövülebileceği Kuran'da kuş- kuya yer bırakmayan bir açıklıkla yer alı- yorsa, tartışacağımız o kitapçığın yazan ve kitabı yayımlayan Türkiye Diyanet Vakfı mıdır? Bu haksızlık olmuyor mu? Türkiye Cumhuriyeti'nin Batılılaşma hedefi, ayrıntılanndan antılarak bakıldı- ğında "kul toplumundan yurttaş toplu- muna" geçiş çabalanndan ibarettir. Bu- gün ulaştığı nokta ise Tûrkiye'nin ne ka- dar "kul toplumu", ne kadar "yurttaşiar toplumu" olabildiğinin aynasıdır. E peki, Islamı savunmak, Islami tdeoto- jiyi (=dünya görüşünü) topluma egemen kılmak için kollan sıvayan bir yazar ve o- nun koruyuculugunu (yayıncılığını) üstle- nen bir vakfın, Batılılaşmaya, aydmlan- maya, bilimin egemenliğine, kulluğu tas- fiye edip yurttaşhğı öne çıkaran bir ide- olojiye amansızca saldırmasından daha doğal ne olabilir? Tersi, adamlarm ken- dilerini inkân anlamına gelmez mi? Keza, Abant Platformu'nda Islamın, demokratik hukuk devleti önünde bir engel olmadığı fetvasını çıkaranlar, kul yaşamını düzenleyen göksel yasalan (şeriat), yurttaşlann yaptığı yasalar üs- tünde yükselen demokratik hukuk devletiyle nasıl bağdaştırdıklan merak edilmez mi? Islam, salt ibadet (tapınma) kuralla- nnı tanımlayan bir din değil. Tıpkı Mu- sa dini gibi, Muhammed dini de tica- reti, aileyi, miras hakkını, kadın-erkek ilişkisini, anababa-çocuk ilişkisini, top- lumsal dayanışma kurallannı, ceza hu- kukunu düzenleyen bir sistem. Sosyal yaşamın bütün alanlannı kavnyor, kap- sıyor, içeriyor ve düzenliyor. Islamın kendisi, "Islamda reform'un önünü kapatıyor. POLİTİKA GtHNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Demokrasi... En çok konuştuğumuz konu demokrasi ve öz- güriökter... Günlerdir F tipi cezaevteri tartışılıyor, hükümlü ve tutuklu yakınlan eylem yapıp slogan atıyoriar. "Hücre ölümdüri" Bunun tersini kim söyleyebilir? O zaman demokrasiyi yıkıp onun yerine dini esas- lara dayalı bir devlet kurma özleminde olanlan ne yapacağız? Sanınm 70-80 kişilik koğuşlarda ellerine birer cep telefonu verip dışanda cinayet işlemeleri için goz yumacağız!.. Haberi Yeni Gündem gazetesinde okudum: İşte hücre gerçeği!" Hücre gerçeğini anlatan kim? İBDA-C ana davasından yedi yıldır tutuklu bulu- nan Ali Osman Zor... Ali Osman Zor, Kartal Cezaevi'nde yatıyor altı ay- dır... Anlattıklan doğrudur ve bu bir cezaevi gerçeği- dir!.. O haide demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak gör- mek gerekiri.. Ali Osman Zor, kendisini 'rejim muhalifi' olarak tanımlıyon devletin kendisini hücrede öldüreceğine inanıyor... Peki, Ali Osman Zor ve arkadaşlan demokrasiyi yıkıp yerine Iran'daki gibi bir rejim kursalardı o za- man ne yapacaklardı? Iran'dayapılanlanL Demek ki bu işin çözümü demokrasiden geçi- yor... Cezaevi gerçeğini 12 Mart ve 12 Eylül'de bilen ve yaşayan bir kişiyim!.. Cezaevlerinin iyisi ve kötüsü olmaz... Dünyanın en demokratik ülkelerinde bile, terör suçlulan için 'özel cezaevteri' vardır, Almanya ve Fransa bunun en somut ömeğidir... Cezaevlerinin binalan, hücreleri ne denli çağdaş yapılırsa yapılsın, burada önemli olan yöneticilerin, gardiyanlann tutumudur!.. Günlerdir yaşanan olaylan izlerken, elbet "hücre ölümdûr" diyen analann, babalann, kardeşlerin acı- lannı anlıyorum... Ama ortada bir gerçek var: 1- Rejim muhalifleri 2- Devrimci tutsaklar... Eğer, birey ve toplum olarak terörist eylemleri 'muhalif ve 'devrimci' yakıştırmalanyla tartıya ko- yar, sonra da "hücre ölümdür" dersek işin içinden çıkamayız!.. ; , -, ^ T^K ^K • ("**W İBDA-C militanı Ali Osman Zor bir teröristtir... "- Ama o bir insandır!.. Yedi yıldır cezaevinde yatan, altı aydır Kartal EflV pi Cezaevi'nde kalan Ali Osman Zor diyor ki: " " "Burada 'güven duygunuz' yok oluyor. Düşünûh siz iflah olmaz bir rejim muhalifisiniz ve bu vasftruzi la küçücük bir hücrede veya bir iki kişi kalıyorsu- nuz. Bu şartlarda devamlı kafanızda olan size 'her an, hertürtü saldınyı yapabilirler' düşüncesidir. Met- ris'te, Ulucanlar'da, Burdur da insanlan katleden- ler, insanlara vahşice saldırarak kollannı koparan- lar, neler yapmazlar ki? Gürüttülü bir şekilde kapı her açıldığında 'acaba şimdi mi saldıracaklar?' di- ye dûşûnmekten kendinizi alamıyorsunuz. Ziyaret veya avukat görüşü için hücreden çıktığınızda 'acaba gerçekten ziyarete mi gidiyorum yoksa baş- ka bir yere mi?' diye düşünmekten kendinizi alamı- yorsunuz. " Zor, devam ediyor "Oksijensiz bu hücrelerin insan üzehndeki ilk et- kisizamanla kronikleşen 'baş dönmesi' ve 'halsiz- lik'. Devamlı olarak kendinizi güçsüz hissediyorsu- nuz. Bir müddet sonra da zaten mecbur olmadık- ça hiç hareket etmiyorsunuz. Buna bağlı olarak da 'iştahsızlık' baş gösteriyor. Öyle günler oluyor ki sadece bir-iki lokma ekmekle akşamı ediyorsunuz. Altı ay önce buraya geldiğimde 81 kiloydum şu an iseB&kiloyum..." Bu durum tüm tutuklu ve hükümlüler için de ge- çerlidiri.. Sağcı olsun, solcu olsun, katil olsun, hırsız olsun tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlanyla dev- let ilgilenmelidir!.. Çünkü cezavlerindeki tüm tutuklu ve hükümlüler devletin güvencesi altındadııi.. Bu arada ortaya çıkan gerçek de, cezaevteri yö- neticilerinin 'insana değer verme' ölçüsüdüıi. Bugün Tünaye'deki cezaevi olgusu 1940'lann Amerikası'nda olduğu gibidir!.. Ulucanlar ve Burdur'da yaşananlan bir anımsa- yın!.. ••• Bbet hücreler ölümdür!.. Sağcı olsun, solcu olsun; dinci olsun, dinsiz ol- sun; ister devlet ister örgütsel terör olsun; terör bir insanlık suçuduıi. Sakın unutmayın!.. Cezaevlerinin iyisi kötüsü olmaz!.. Cezaevterini insanlar yönetir, oradayatanlar da in- sandıri.. Çözüm, demokrasinin yaşam biçimine dönüş- mesinden geçen rejim muhalifliğinden, silahlı eyle- mi devrimcilik saymaktan değil! Tûrkiye'nin 26 yıl sonra bir genel affa gerek- sinimi vardır!.. hikmetcetinkayafa cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhı ^ krtap kul Hikrntti ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI KÜIİLAY OIAYI VE TARİKAT SANCIU YlLlAt KU$ATILJ*I$ SOKAKLAR 4. BASI KUZ| POSTUNDA KÜRT ZAMBAK SANA DA BUUJTI KAN 2. BASI DİN IARONUNUN KAZLARI . 2. BAS! • • A$IK KAtHMLAR SOKAİI 2 BASI $ERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÛRKİYE'NİN fEYTAN ÜÇ6fNİ GÖZUtİN POYRAZ Cumhunyet Krtap Kulübu Çağ Fazarlama A.Ş. Türkocağı Cad No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle