22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24EYLUL1999CUMA CUMHURİYET SAYFA l U l \ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 Baştan sonra espri bombardımanı halinde seyreden bir gangster-terapi parodisi Ylafya babaları da agjar...ABD'de birbırlerinın gözünü oyma- ya hazır, yeraltındaki-yerüstündeki tüm organize suç örgütlerinin patronlanyla belhbaşlı gangsterçetesı-ailesı reisleri- nin ülkeyi nasıl bölüşüp kân nasıl pay- laşacaklannı görüşerek karara bağla- dıklan. 1957'dekı tarihi mafya toplan- tısından uzun yıllar sonra filmlere. ro- manlara konu edilmiş o eskı anh-şanlı günleri çoktan nostaljı olmuş günümü- zün Amenkalı mafya babaian da yine bir araya gelerek New York'ta toplana- caklardır. Bu kez toplantının gerekçesı. günümüz koşulları içınde hazretlerin varlıklannı nasıl sürdüreceklerını ko- nuşup tartışmak ve en iyi çarede uzlaş- maktır! 1957'deki toplantıya katılmış büyük gangsterlerden birinin oğlu olup baba mesleğinde büyük ilerlemelerkaydede- rek yükselmiş New York'un güçlü ve say- gın mafya babası Paul Vitti (Robert De Niro) de can düşmanı Primo Sindone'yle (Chazz Palminteri) kozlannı pay laşaca- ğı 15 gün sonrakı bu toplantıyı bekle- mektedir. Ancak 3 tokat \ iyip vivip kı- nldığı babasınm gözlennin önünde kur- şunlanarak öldürülmesine gıkı çıkmadan tanık olduğu 12 yaştndan ben kendısi- ni sert, katı. gaddar ve şiddet dolu bir dün- yanın içinde bulmuş ve 'Baba' olmak üzere egitilmiş Vitti'nin sınirlen yıllar- dıriyiceyıpranmıştır, rakipailelerlesü- regelen sıcak sa\aştan ötürü. Baba, bunalıma girince». Kalbinı söküp çıkarmaya kararlı Sin- done'nin düzenlediği son bır suikasttan kürdan sayesinde şans esen kurtulan. ama ruhsal dengesı epeyce bozulan Vıt- tı bunalıma girer, onun yerine taranan, baba dostu, akıl hocası, yaşlı Domı- nıc'in ıntikamını bıle alamadan. Tetik çe- kip adam vurmak şöyle dursun adama- kıllı bırsılle bile vuramaz gerektiğınde. Sındone'm üstüne saldığı olüm manga- lanndan tesadüfen kurtulup yakayı sı- yıran. ama acınası hallere düşüp sinır sıs- temi iflas eden Vittı, televızyondakı duy- gu sömürüsü yapan reklam filmıne bi- le zınl zınl aglamaya başlayınca artık doktora gitmesinin gereklıliğini anlar ve koruması Jelly'nin (Harika bir Jo- Robert De Niro tadım çıkara çıkara döktfirüyor, BüK CrystaTe de yülann aktörüne ayak uydurmak düşüyor. Analyze This / Yönetmen: Harold Ramis / Senaryo: Peter Tolan, Kenneth Lonergan, H. Ramis / Kamera: Stuart Dryburgh / Müzik: Hovvard Shore / Oyuncular: Robert De Niro, Billy Crystal, Lisa Kudrovv, Chazz Palminteri, Joseph Vrterelli, Jimie Ray, Molly Shannon, Kyle Sahiby/1999ABD(WB). seph VHerelli) ta\ sıyesıyle gansgster ara- basına arkadan çarpan New Yorklu ruh doktoru Ben Sobol'un (Bill Crystal) ka- pısını çalar, terapıye gittigı duyulduğun- da. âlemdeki bütün kredisinin sıfırlan- ması riskıni göze alarak. Artık eskisi gıbi güçlü, katı ve acıma- sız olamayıp yerli versiz gözyaşlannı tutamayan duygusal birine dönüşen, üs- telik yatakta metresini de beceremeyin- cebunalımı katmerlenen Vitti'nin, zor- la korkutarak müşterisi olduğu Ben So- kol'dan kendısinı 15 günde eski haline döndürerek malum toplantıya yetiştirme- smi istemesiyle gelişır olaylar. 8 yıldır yalnız sürdürdüğü sıkıcı yaşamını TV su- nucusu Laura'yla (lisa Kudrovv) evle- nerek değiştirmeye hazırlan. kendi âle- mmdeki sıradan bir ruh doktoru Ben Sobol da ömrü boyunca ünlü bir uzman psikolog olan babasının (Bill Mae>)göl- gesinde kalmıştır aslında, yazdığı ki- taplan çok satan babasının başansmı kıskanır En büyük korkusu da her an ru- hunu okuyan. geleceğin acar psikanalis- ti, şişman oğlunun (Kyle Sahiby) eşcin- sel olmasıdır. Keyifli ve ilginç bir parodi Korumanın bagajına çarpmasıyla be- laya da tam toslayan ruh doktoru, gide- rek şiddetin, ölümün kol gezdiği, tehli- keli, karanlık mafya âleminde boy gös- terirken psikoloğundan çok memnun maço mafya babası da doktorundan öğ- rendiği ruhbilim sözcükleriyle psikolo- jik tahliller yaparak başta koruması Jelly olmak üzere tüm adamlannı çıldırtacak. derken devreye FBI ajanları da gırecek- tir, vs. vs... Zaman zaman nefes alamamaktan, göğsünün sıkışmasından şikâyetçi ola- rak doktora başvuran bunalımdaki 'Ba- ba' gecenın yansında kansının koynun- dan aJdırdığı Ben Sobol'a kendi çapın- da kıyaklar yapar, çiftin evinin önüne, evlilik hediyesı görkemli bir fıskıye ar- mağan etmek ya da mafya filmlerinde adet olduğu üzere, doktorla kansı ıçin şarkı söyleyen TonyBenetti'yı bulup ge- tirmek gibi. Babasının öldürülmesin- den duyduğu suçluluğun altında ezilen mafya babasının Oedipus kompleksı açıklaması ve doktorun hastasını taklit ettiği konuşma tarzıyla etkileyıci bir mafya danışmanına dönüştüğü toplan- tı bölümü gibi sahneleriyle alışılmış rol- Evlilik hapishane midir?Evlenrnek üzere, nişanlısının (Maura Tierney) onu beklediği. Georgia'nın Savannah kentıne doğru yola çıkan Ben'le (Ben Affleck), boşanıp yıllardır gör- medıgi çocuğuna kavuşmak ama- cıyla aynı kente giden, başına buyruk. uçan veçekıci Sarah'ın (Sandra Bullock) zoraki yolculu- ğunun hikâyesinı anlatıyor **For- ces of Nature - Fırtınalı Aşk" Broımen Hughes adındakı yenı bir kadın yönetmenın ımzasını taşıyan son haftalann Amenkan yapımı, yepyenı. gıcır gıcır bir başka romantik komedı filmi. Aşk ve evlilik üstüne, yol fil- mi formatıyla, karşıtlann çeki- minden doğan ve dumanı tüten bir aşk hıkâyesıni harmanlaya- rak kotanlmış \e Ben'in gözün- den anlatılmış bu yenı romantik komedinın, ne menem bır film ol- duğu ılk 15 dakıkasında anlaşı- lıyor. Her şeyin denetıminde, düz- gün olmasını ısteyen mantıklı dü- zenli aşın programlı Ben, CKn- ton'a oy vermesine karşın tutu- cu bir New Yorklu. Arkadaşlannın 'kan oynatn- ğı' bır partivle. şamata ıçinde, güvenlı bırevlilik yaşamına gön- derdıği Ben'le tesadüfen hayatı- nı kurtardığı Sarah'ın, uçak ka- zasıyla başlayıp tren, otobüs ve döküntü bır arabayla süregelen Savannah yolculuğu süresince. önce aşınlıklanna katlanamadı- ğı, hayatını dolu dolu yaşayan genç kadına giderek abayı yakan Ben'in, nışanlısıyla. delidolu. öz- gür ve girgin Sarah arasındakı ikilemini izliyoruz. Mutsuz de- desinin aslında kansını hiç sev- mediğını itıraf edip 'EvHlik ha- pisbanedir' deyişi ve Oscar Wîl- de'ın evlilik kurumunun ıplıgini pazara çıkardığı 'Her Yönüyle Forces of Nature / Yönetmen: Bronvven Hughes / Senaryo: Mark Lawrence / Kamera: Elliot Davis / Müzik: John Powell / Oyuncular: Sandra Bullock, Ben Affleck, Maura Tierney, Steve Zahn, Blythe Danner, Ronney Cox / 1999ABD(UIP). Film Ben'le (Ben Affleck) Sarah'ın (Sandra Bullock) zoraki >olculuğunu anlaöyor. Evlilik Kitabı'ndan almtılarla tam e\lilik karşıtı bir çizgide seyre- den film. bir buçuk saatın sonun- da. tam bır U dönüşü yapıp çark ederek ailenın kutsandığı. evlili- ğe övgü düzen, eyyamcı bir fi- nale bağlanıyor. Sarah'ın cazi- besıne kaplıyıp çeşitli macera- lardan geçerek, onu 'Full Monthy'van stnptiz yaptıracak kadar değiştıren. heyecan vericı bır gönül serüveni yaşayan Ben, sonunda varlıklı bir ailenin kj- zıyla kararlaştınlmış, güvenilir evliligine dönüyor, dayanılmaz bır ahlakçılıgın dayatıldıgı bu fi- nalde. tflah olmaz romantiklere Kuşkusuz "Speed"le yaptığı çıkışın arkasını getiremeyerek şi- rin kız rollennde harcanan, Holly- wood"un son dönemdekı popü- ler genç yıldızlanndan Sandra Bullock'la u CanDostum"la şöh- reti yakalayan Ben Affleck için çekilmiş başı sonundan belli bu basmakalıp romantik komedi- yol fılmi sıkılmadan izlenıyor iz- lenmesıne ama iz bırakmaksızın, aranda unutuluveren. hafıf, yavan ve önemsiz bir 'çorba' olmaktan öteye gidemiyor sonuçta. Doğru eşi arayıp bulmak, mut- luJuğu yakalamak, vb. temalı-ko- nulu, yığınla benzerinı seyretmış olduğumuz cinsten bır yol-gö- nül masaiını tekrarlayan "Fıro- nalı Aşk", ancak iflah olmaz ro- mantiklere ve Sandra Bullock hayranlanna salık venlebihr. Mi- zahi bir tondan, oldukça işlek bır tempoyla anlatılmış, Amanda fir- tınası gibi birdogal afetın hiç pe- şıni bırakmadığı Ben-Sarah çif- tini oynayan ikı genç, gözde oyun- cusundan da destek alarak evli- lığin önce çekiştırildıği sonra da övgüsünün yapıldığı "Fırnnalı Aşk", sinema tarihindeki Capra klasiği "ItHappenedOneNihgt- Bir Gecede Oldu"dan Jonathan Denune'ın "SomethingYVlkTına kadar uzatılcak bır dızi fılmin izini sürüyor ama hiçbir yenilik içermeksizin. - •; YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... Harem Suare Ferzan Özpetek'in, 37 ödül kazanan Hamam adlı filminden sonra ıkıncı uzun metrajlı filmi 'Harem Suare' bugün gösterime giriyor. Senaryosunu Gianni Romoli ile bırlikte yazan Ferzan Özpetek fılmin yönetmenliğını de üstleniyor. Görüntü yönetmenliğini Pasquale Mari'nin yaptıgı filmın sanat j;önetmeni ıse Mustafa Ziy» Ulkenciler. Italyan, Türk ve Fransız ortak yapımı olan filmde Marie Gillain, Alex Descas, Lucia Bose, \aleria Golino, Serra Ydmaz, Haluk Bilginer, Nilüfer Açıkahn, Ayla Algan gibi isimler rol ahyor. Harem Suare, bu yüzyıhn başında son Osmanlı hareminde padişahın gözdesiyle haremağası arasında yaşanan aşkm öyküsünü anlatıyor. 1900'lerin başlannda. Osmanlı lmparatorluğu'nun yıkılmasının hemen öncesinde, II. Abdülhamit'ın hareminde Italyan kökenli bir kız olan Safıye, köle pazanndan bir paşa tarafından satın alınır. Safiye, haremm genç haremağalanndan Nadir'le ittifak yapar. Suç ortaklığı ve ifade edemedikleri bir çekimle birbirlerine bağlanan ikili, Safiye'yi önce padişahın gözdesi. sonra oğlunun anası yaparak iktidara ulaşmayı hedefler. Bu arada Safıye ile Nadir'in. iktidar merdivenlerini çıkarken birbirlerine karşı duygulannı saklamaları giderek daha güçleşir ve sonunda tüm engellen- kadın açısından yasaklan, erkek açısından hadımlığı- aşan fiziksel yanıyla da bir aşk yaşarlar. Harem Suare, 1340 film arasından seçılerek 52. Cannes Film Festivali'nin iki resmi bölümünden biri olan 'Belirli Bir Bakış" bölümünde kapanış filmi olarak gösterildi ve sinema çevrelerinden yoğun ılgı gördü. lerin değiştiği Anlat Bakahm'la keyıf- li, ilginç bir parodi imzalamış yönet- men Ramis. Mafya babası hastayla ruh doktoru- nun ilişkisını eksen alarak, taban taba- na zıt bu iki farklı kahramanın zorla da- yatılmış, çatışmalı, komik beraberliği üstüne kurulu, zekice yazılmış bir senar- yodan çektiği bu komedide, hikâye ge- liştikçe fark edeceğimiz gibi Vîtti 'yle So- bol'un rollerini giderek değıştirmiş yö- netmen, ikisinın de baba kompleksi ol- duğunu açık seçik vurgulayarak. Son 20 yılda komedideki yeteneğini zaten ka- nıtlamış, günümüz Amerikan sineması- nın önde gelen yönetmen, senarist, ya- pımcı (ve oyunculanndan) Harold Da- mls'in ince ince mafya filmlerini sara- kaya aldıgı ve ruh doktoruyla hastası- nın ilişkisine hınzırca baktığı, canlılıgını yitirmeyen bir tem- poda seyreden bu parodisi 'kü- çflkttalya' atmosfen, fonda hep duyulan operamsı müzigi ve Mark) Puzo muhabbetiyle sanp sarmalanmış, sürekli gülümse- melerle izlenen, birince sınıfbir Holrywoodeğlenceliği sayılabi- lir sonuçta. Genelde hedefini bulan esprilerle donatılmış di- yaloglarla, sinema tarihine geç- miş türün kimi klasiklerine ve ünlü sahnelenne (görsel ve sö- zel) göndermelerle dolu filmde, doktorun hastalanna söylemek istediklerini içinden geldiğin- ce dıle getirdiği hayal sahnele- ri gibi gırgır bölümler gırla. Tabii bir de De Niro faktörü var. Şimdiye dek 'Baba'. 'Bir Za- manlarAmerika'da, 'Sıkı Dost- lar\ 'Casino' vb. gibi mafya filmlerinda canlandırdığı ka- rakterleradeta üstüne yapışmış De Niro'nun son dönemde iyi- ce kalıplaşmış aksi, bezgin. nem- rut ifadesini bir kez daha sey- redeceğiz diyebizim gibi önyar- gılı gidenleri bile şaşırtan bır sevimlilıkte sürüp sonuçlanan Anlat Bakalım' da. daha önce- kı kompozısyonlanyla dalgası- nı geçe geçe ve tadını çıkara çı- kara dökrürüyor üstat, ağlak- zırlak mafya reısi Vitti'de. Her zevke hitap ediyor Vitti 'nın gehşıyle sıradan ha- yatı hareketlenerek tehlikeli bir renklilik arz eden, meslektaş babasını hep kıskanmış ruh doktoru Sobol'u oynayan ko- medyen Billy Crystal'e de yıl- lann aktörüne ayak uydurmak düşüyor. Kalıbı kılığı yerinde, ama aklı kıt. gözükara, cahil. rakip gangster Sindone rolün- deki Chazz Palminteri'nin de kısa rolünün hakkını verdiği bu canJı, keyifli komedide, ko- ruma Jelry'yi başanyla canlan- dıran Joseph Viterelli de Mîc- hel Simon'la Lino Ventura'yı hatırlatan şişman fiziğiyle siv- riliyor, hilcâyenin Sanço Pan- ço'su olarak. Deprem nedeniyle geç gös- terime çıkanlan, güldürme kat- sayısı yüksek bu Harold Ra- mis parodisi, yine her zevke hitap eden, her tûrden basma- kalıp Amerikan fılmleriyle ku- şatıldığımız bu haftanın en iyi- si. Reklamlannda vurgulandı- ğı gibi gülmekten katılmasak da, baştan sona gülümseme- den duramadığımız Anlat Ba- kalım, sinemaseverlere eğlen- celı dakikalar vaat eden bir esp- n ve güldürü bombardımanı sonuçta. Bakalım bu komediden et- kilenecek bizim popüler TV dizilerindeki karikatürümsü mafya babaian da psikiyatra gönderilecek mi, gönderilme- yecek mı? Önümûzdeki hafta- larda belki ekranda görürüz, 'Annadm mı?' KEDI GÖZÜ VECDİ SAYAR Güven Hakkâri'nin gurur kaynağı görkemli Sümbül Da- ğı'na bakan bir Atatürk heykeli. Heykelin iki yanına iki cümle kazınmış: "Ne Mutlu Türkûm Diyene" ve "Türk; öğün, Çalış, Güyen". Yıllar boyu bu sözleri dağa taşa yazmakla ne el- de ettik acaba? Bölgede kalıcı bir banşın sağlan- ması için farklı biranlayışa yönelmenin zamanı gel- medi mi? Kürt'e "Kürt" denmesini yasaklayarak, yöre halkının kendi dilinde televizyon izlemesini sa- kıncalı bularak hangi "bütünlük'ü koruyabildik bun- ca yıldır? Yapılanlar, yalnızca halkı devletten soğut- maya yaramadı mı? Atatürk, keşke "öğün" komutunu vermeseydi, diyorum. Çünkü, biz hep bu komuta sığındık. "Bir TürkDünyaya Bedeldir" dedik. "Çalış" ve "Güven" komutlannı unuttuk... Bu yüzden de, müthiş bir güven bunalımı egemen oldu toplumumuza. Yaşadığımız zorgünlerde iyice ortaya çıktı bu güvensizlik. Hükumetin, kamu kurum- lannın yetersiz performansı yetmezmiş gibi, bir de sivil toplum kuruluşlunna yapılan haksızlıklar, Hakkâri'de, Adapazan'nda, Izmit'te gördükleri- miz birbirinden çok farklı değil. Her yerde aynı gü- vensizlik. Ne devlet halkına güven duyuyor, ne de halk deyletine. Bırakın sıradan vatandaşı. Istanbul Teknik Üniversitesi'nden bıröğretim üyesı -Deprem Sismolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı- bile "Türkiye Cumhuriyeti kaynaklı bilgiye güvenmiyorum " diye- biliyor. Bir yerde, sivil toplum kuruluşlannın topladığı yar- dımlariar engelleniyor, gönüllüler "Haydi, artık evi- nize gidin" dıye kovalanıyor; bir başka yerde Kurt- çe kasetler toplatılıyor, düğünlere süre sınıriaması getinlryor. Oysa devletin görevi halkın mutluluğunu sağlamak değil mi? "Devletinize güvenin" diye nutuk atmakla hallol- muyor işler. Türkıye'den ve dünyadan gelecek tnl- yonlarca yardım bu güvensizliğin sonucu gelemiyor, ihtıyacı olan insanlara ulaşamıyor. Bürokrasinin çark- lanna takılan kollar, bacaklar manşetleri süslüyor. Ve banş özlemi ile yanıp tutuşan Güneydoğu in- sanı birtürlü güven duyamıy'or devleti yönetenlere. Sadece onlara mı? Medyaya da güvenmiyor, eği- tim sistemine de... Pekı, nasıl sağlanacak bu güven? Her halde, bas- kılan daha da arttırarak, yasaklan çoğaltarak değil. "Sivil Anayasa" çağnsı yapanlara kuşkuyla bakarak değil... ••• Felaketlerden olumlu sonuçlar da çıkarmış me- ğer. Bu felakette, güven duyacağımız bir kurum, bir yetkili bulamamanın acısıyla kendimize yöneldik.- Ozgüvenimiz arttı. Sivil toplumun son bir ayda gör- kemli bir varlık gösterebılmiş olmasının sım burada yatıyor. Devletin "geleneksel" kuşkulanndan sıynlıp, "Kardeş Aile" Kampanyasında sivil toplum kuruluş- lannı işbirlığine çağırması da, bu özgüvenin yarat- tığı bir gelişme değil mi ? Güneydoğu'daki yurttaşlanmız da, çatışmaJarm bit- mesinin ardından benzer bir süreci yaşıyor. Güven- sizliklerini "güven"e dönüştürecekleri günleri bekli- yor. Biryanda gündelik yaşam koşullannda "normah leşme'nin hızîanması, öte yanda "kendilerinden" bir belediye başkanının başarılı çalışmaları, özgü- venlenni pekiştiriyor. Istanbul'da Açıkhava Tiyatrosu'nda Türkiye ve Yunanistan kucaklaşıyor. Binlerce Istanbullu, Türk ve Rum sanatçılan ayakta alkışlıyor saatler boyu... Bu şansı değerlendirmek gerek. Hakkâri'den Is- tanbul'a, yurdun dörttöşesinden gelen işaretler ba- nş ve umut mesajları taşıyor. Halk. ülkesine, devle- tine güvenmek istiyor. Yeter kı, devlet de aynı gü- veni duysun. Korkularını, kuşkulannı biryanabırak- sın.lyi niyetlı birkaç adımın bu değişim sürecine müt- hiş katkısı olacağını kendi gözlerimızle gördük Hak- kâri'de. Akıllı bir emnıyet müdüru, halkın güvenini kazanmış; her geçen gün davranışlan ile bu güven ortamını pekiştiriyor. Örneğin, eskıden (altı-yedı yıl- lık bir sürede) dağa çıkan gençlerin ailelerinın ha- yatlarının karardığını / karartıldığını, oysa şimdiki müdürün (son iki yıldır) bu ailelerle bizzat ılgilendi- ğini, onlan teselli ettiğinı anlatıyor Hakkâri halkı. Şımdi söyler misıniz bana, hangi davranış Türki- ye'nin aydınlık geleceğı adına daha doğru? Hangi emniyet müdüru daha vatansever? Zeki Müren anrtıyor • BURSA (AA) - Türk sanat müziğinin en önemlı yorumculanndan Zeki Müren, ölümünün üçüncü yılında Bursa ve Bodrum'da düzenlenen törenlerle anılıyor. Türk Eğitim Vakfı Bursa Şubesi'nın önayak olmasıyla bugün Bursa'da sanatçının mezan başında birtören düzenlenecek. Törenin ardından yapılacak basın toplantısından sonra Emirsultan Camiı'nde mevlit okutulacak. Müren için Bodrum'da da bır anma toplantısı düzenlenecek ve mevlit okutulacak. Rüştü ye Setiı, Booker Prize'a aday gösterilmedi • LONDRA (AFP) - tngiltere'nin en büyük edebıyat ödüllerinden Booker Prize'ın bu yılki aday listesi açıklandı. Ingıliz yayınevlerinin yaptıklan seçim sonunda bir yazara ve yapıtına verilen ödülün aday listesinde, umulanın aksine, Vikram Seth ve Salman Rüştü'nün yeı almaması büyük şaşkınlık yarattı. 1993'te 'Geceyansı Çocuklan' adlı kitabıyla Booker Prize'ın sahibi olan Rüştü'nün son kitabı 'The Ground Beneath Her Feet' büyük ilgi görmüştü. Vikram Seth'in 'A Suitable Boy' adlı kıtabı ise 1993'te ödülün aday listesinde bıle yer almayarak herkesi çok şaşırtmıştı, ancak bu yıl yayımlanan 'An Equal Music' adlı yapıtı pek çok övgü alrruş. hatta Rüştü'nün kiiabıyla yanştınlmıştı. Bu arada bir diğer Hintli yazar, Anita Desai'nin bu yıl Booker'a üçüncü kez aday gösterilmesi de dikkat çekti. Ingiltere'den ve lngiliz Uluslar Topluluğu'ndan bütün yazarlann aday gösterilebileceği ödül 30.000 dolar tutannda bır para ödülünü de içeriyor. Sonucunun 25 Ekim'de açıklanacağı ödülün tam aday listesi ıse şöyle: JM Coetzee (Dısgrace). Anita Desaı (Fasting Feasting), Michael Frayn (Headlong). Andrew O'Hagan (Or Fathers), Ahdaf Soueif (The Map of Love) ve Colm Toibin (The Blackvvater Lıghtship). BUGUN • BORLSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ nde saat 17.30'da "Claude Debussy'yi konu alan 'Peleas et Melisande' başlıklı vıdeo belgeselini izleyebilirsiniz/292 06 55) • BEKSAV'da 15.30 ve 18.30 saatlerinde Cinzia Torrini'nin yönettiği 'tkbal' adlı film gösterilıyor/549 91 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle