15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MİSAN 1999 ĞUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baudpillard tartışılacak • İstanbıtl Haber Servisi - lstanbul Liselen Felsefe Kulüpleri Platformu'nun düzenlediği. çeşitli ünıversitelerden akademisyenlerin konuşmacı olarak katıldığı felsefe okumalan Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde süriıyor Etkinlık kapsamında 5 Nisan Pazartesi günü saat 16.30"da, Boğazıçi Üniversitesı Felsefe Boliimü Başkanı Prof. Dr. Gürol Irzık. Jean Baudrillard"ın "Tükerim Toplumu" adlı kitabından bir bölümü tartışacak. Çilliofilu ve 4 adamı tutuklandı • tstanbul Haber Servisi - lstanbul poüsinin organize suç örgütlerine yönelik yaptığı operasyonlarda 2 cinayet. 9 yaralama. 3 kurşunlama \e çok sayıda çek-senet tahsilatı olayından sorumlu tutulan Hakan Çıllıoglu ile 4 adamı dün tstanbul DGM'ye çıkanldı. Çıllıoglu. Enver Alemdar, Suat Can. Hüseyin Temiz ve Necmettm Müneffisoğlu ifadelerinin ardından tutuklanarak cezaevine konuldular. Sımrdan geçişlep • EDtRNE(AA)- Edime'de. üç ay içinde yasadışı yollardan sının geçmek isteyen 1326 yabancı uyruklu yakalandı. Sınırlardan geçmek isterken yakalananlann çoğunluğunu Irak ve lran uyruklu kışilerin oluşturduğunu belirten yetkililer, yakalanan yabancılann sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü YabancılarŞubesi'ne gönderildiklenni bıldirdiler. 'Yuvam İzmire tepki I KOCAELİ (Cumhuriyet) - fzmit Büyükşehır Belediyesi'nce yaptınlan 'Yuvam tzmıt' konut projesi kapsamında 2 bin 815 konutun anahtarlan sahiplerine teslim edilirken Atakent konutlannda çalışma yapılmaması tepkiye yol açtı. Körfez Sanayi Sitesi'nde makıne imalatçılığı yapan Ali Kul, Yuvam Izmit'ten konut sahibı olmak içın 1996 yılında aidat ödedığini, ancak kooperatifin arsasınm bile bulunmadığını öne sürdü. Kul, "Benim gibi 582 kişi mağdur. Kooperatif yetkilileri bu konudaki sorulara yanıt bile vermiyoTİar. Onlara güvenip üye oldum. belediye yetkihlerinden açıklama bekliyorum" dedi. Akay'a beraat • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi, Türkıye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay'a 2911 sayılı Toplantı \e Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ettiğı iddiasıyla verdiği hapis cezasını Yargıtay'ın karanna uyarak bozdu. Yerel mahkeme, Yargıta\'ın karannı yeniden görüşerek Akay'ın beraatına karar verdi. Ankara 10. Ceza Mahkemesi, Akay'ı 26 Kasım 1996 tarihinde memurlara yapılan yüzde 30'luk maaş artışına tepki için Kızılay"da düzenlenen mitingde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyiışlen Yasası'na muhalefet ettiğı iddiasıyla yargılamış ve 15 ay ağır hapis cezasına çarptıımıştı. Halkın 10 yıldır sürdürdüğü mücadele sonuç verdi, sıra Eurogold tesislerinin yıkımında Bergama siyanürden kurtuldu tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Da- nıştay tarafından altın işleme hakka iptal edilen Eurogold fırmasına ait maden sa- hasındaki 18 ton sıyanürün Bergama"dan gönderildiği bildinldi. Izmir Valisi Kemal Nehrozoğlu, siyanürün yurtdışına götü- rüldüğünü belirtti Bergama Belediye Başkanı Sefa Taskın ise siyünürün Kütah- ya'da bulunduğunu, buradan da Sardunya Adası'nagötürüleceğini söyledi. Sıyanü- rün bölge sınırlan içinden çıkanlmasının tek başına anlamlı olmayacağını vurgula- yan Taşkın, Eurogold'a ait tesislenn de bir an önce yıkılmasını istedi. Bergamalılann bir süre önce yeniden eyleme başlamalanna neden olan Euro- gold'a ait 18 ton siyanür, önceki gün TIR'lara yüklenerek bölge sınırlanndan uzaklaştınldı. lzmir Valisi Kemal Nehro- zoğlu, Bergama'da Eurogold'a ait depo- larda bulunan siyanürün yurtdışına gön- derildiğını bıldirdi. TÜBÎTAK, üniversi- te ve Çevre Bakanlığı'nın da dahil oldu- ğu üçlü koordinasyon tarafından uzman- • Eurogold firmasınm depolannda bekleyen 18 ton siyanür dün bölge dışma çıkanldı. îzmir Valisi Kemal Nehrozoğlu, siyanürlerin nereye gittiğini açıklamadı. Bergama Belediye Başkanı Taşkın, siyanürün Kütahya'ya gönderildiğini, oradan da Sardunya Adası'na gideceğini söyledi. lara hazırlattınlan raporlann da dikkate alındığını kaydeden Vali Nehrozoğlu. ta- şıma işleminin büyük bir gizlilik içinde ve sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleş- tırildiğini söyledi. Siyanürün yurtdışına çıkanldığı ve gittiği yenn ileride bir so- run yaratacağı içın açıklanmayacağını be- lirten Nehrozoğlu, "•ÖnemJi olan siyanü- rün güvenli bir şeldlde tzmir ilinden ÇH kartılmasıdır. İşte bizbunu yaprık. Siyanü- rün hangi ülkeve ve hangi limandan gön- derildiğini söyleyemem" dedi. 'Kütahya'dan Sardunya'ya' Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın ıse siyanürün Bergama - Soma yolu üze- rinden Kütahya'daki 100. Yıl Gümüş İş- leme Tesisleri'ne götürüldüğünü savlaya- rak buradan da Sardunya Adası'na gide- ceği yönünde bilgiler aldıklannı kaydet- ti. Bergamalılann 10 yıldan beri siyanür- lü altın işletmesine karşı çıktıklannı, Da- nıştay'ın 17 Mayıs 1998 tarihinde aldığı kararla da Eurogold firmasının siyanürlü altın arama iznınin iptal edildiğini anım- satan Taşkın, "Bu aşamadan sonra Berga- malılar degişik girişimlerde bulundular. Şirketin izni iptal edilmişti ama depolann- da si>anür duru>ordu. 30 miligram siya- nür insanıötdürmeye yeterken tonlarca si- yanür ne vapmazd]" diye konuştu. Bergamalılann uzun süreden beri yü- rüttükleri eylemlenni sonuç verdığini ve siyanürün dün saat 11.00'daTIR'lara yük- lenerek bölgeden uzaklaştmldığını belir- ten Taşkın şunlan söyledi: •'Bergama Kaymakamı Ali Şanlıer, İlçe Sağnk Müdürü Mehmet Emin Efe, Ber- gama Belediyesi, Çamlık muhtan ve köy- lülerin uzaktan gözetiminde sivanür TIR'lara yüklendi Bergama İlçe Trafik Müdürlüğü ekipleri Soma yolunda trafi- ğj bosalrtı. Zehir Bergama - Soma üzerin- den Kütah\a 100. Yıl Gümüş Üretme Te- sisleri'ne götürüldü. Dev letyurtdışuıa gön- derilmesini istiyordu. Son aldığımız bilgi- lere göre siyanür Sardunya Adası'na gö- türülecekmiş. Siyanür taşuımasuıa karşm Eurogold'a ait tesisler potansiyel tehüke olarak duruyor. Bu tesisler Orman Bakan- lığı'na ait 600 dönüm arazide kaçak ola- rak duruyor ve bir an önce yıküması gere- kiyor. Tesislerin etrafuıı çeviren tellerin kaldınlması ve Hazine arazisinin terk edü- mesi bizim için çok önemli. Diğer önemli bir nokta da Eurogold, arük bu bölgede işi- nin bittiğini ve aynlacağmı söylemelL Ber- gamab huzur ve sessizlik istiyor." Et fiyatı 2 yılda yüzde 250 a r t t ı Düşen enflasyon halka yansınuyor BANL SALMAN ANKARA - Hükümet yetkililerinin "Enflasyon gerühor" açıklamalanna kar- şın halkm kullandığı temel üriinlerde yüz- de 100"ü aşan fıyat artışlan yaşanıyor. Ko- yun etinin kilogram fiyatında 1997 ve 1998'de yüzde 250"ye ulaşan artışın ardın- dan 1999unilk2ayındadayüzde46.2'lik artış yaşandı. Böylece, etin kılosu 1 mil- yon 914 bin 851 lirav a kadar çıkarken net 57 mihon lıra alan asgari ücretli, bir aylık emeğinin tamamıyla ancak 29 kilo et ala- biliyor. Normal ekmek fiyatı ise son 2 yıl- da yüzde 210 artış göstenrken bu yılın ilk Alışveriş bilincli değil Tüketiciyi ençok etkileyen fiyat ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Gazi Üniver- sitesi Mesleki Eğitim Fakültesi öğretim üyelerin- den Doç. Dr. Hamil Nazik'ın yaptığı "Türkiye'de Tüketki ProfüT çalışması. rdketicilerin alışveriş öncesı bilmçli davranmadıldannı ortaya koydu. Tüketicilerin en fazla fiyattan. daha sonra marka ve malın görünümünden etkilendiği belirlendi. Çalışma, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketi- cinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlü- ğü'nün desteği ile 8 bin 69 tüketici ve 4 bin 503 satıcı olmak üzere toplam 12 bin 572 kişi üzerin- de yapıldı. Değerlendirmeye alınan tüketicilerin yanya yakını temizlik maddesi ve büyük ev eş- yalan ile mobiryayı satm almadanönce yazık plan yapıyor. Ancak, giyim eşyalan ve küçük ev alet- leri alışverişi öncesı yazıh plan yapan tüketici sa- yısının daha düşük olduğu kaydedildi. Tüketicilerin alışveriş öncesi bilincli davran- dıklannm söylenemeyeceği belirtılen çahşmada, alışveriş öncesi plan yapmanın aüşverişte bilinc- li davranmanın önemli noktalanndan biri oldugu vurgulandı. Alışveriş öncesi plan yapma oranının, tüketicilerin öğrenim düzeylerine koşut olarak yükseldiği saptandı. Gıda, temizlik, kişisel ba- kım maddeleri alışverişinde kadmlann; giyim, küçük ve büyük ev aletleri ile mobilyada erkek- lerin daha fazla plan yaptıkları belirlendi. Özel- likle düşük gelir grubu olarak değerlendirilen ve geliri 100 milyon liranın altmdaki ailelerin bu ko- nuda bilınçsiz olduklannın gözlendıği kaydedil- di. Mal satın almada tüketicilerin en çok fiyattan, daha sonra marka ve malın görünümünden etki- lendikleri belirtilen çalışmada, reklam, moda, sa- tıcı davranışı, mağaza yeri ve görünümünün sa- tın alma davranışını düşük oranda etkilediği gö- rüşüne yer verildi. Geliri ve öğrenim düzeyi yüksek olan çahşan kadmlann, Ankara, lstanbul ve lzmir ile 15 bü- yük kentte, alışverişteki etkinliğinin arttığı kay- dedildi. 2 aymda yüzde 32.3 oranında zamla 198 bin 570 liraya ulaştı. Devlet Istatistik Ens- titüsü'nden alınan bilgiler. enflasyon ge- nlemesinin halkın kullandığı temel ürün- lere yansımadığını onaya koydu. DÎE'nin yıllar bazında verdiği fiyatlara göre bazı ürünlerdeki enflasyon rakamlan şöyle: Belediye ekmeği: Kilogramı 1996 yılın- da 38 bin 2 liradan satılırken 1997'de yüz- de 46.8'lik artışla 55 bin 824 lıra, 1998'de yüzde 100.9 oranında artışla 112 bin 186 liraya çıktı. Kıyma (dana eti): Kilogram fiyatı 1996"da368bin443 lirayken 1997'de yüz- de 87.3'lük artışla 690 bin 259 lira. 1998'de yüzde 126.8 oranında artışla 1 milyon 565 bin 776 li- raya çıktı. Tavuk (bürün): 1996 yılın- da kilogramı 193 bin 380 lira- dan satılırken yüzde 72.5 ora- nında artarak 1997'de 333 bin 610 liradan, yüzde 120.6 ora- nında artışla 1998'de 736 bın 40 liradan piyasaya sunuldu. Süt Bir kıîogramı 1996'da 75 bin 781 lirayken 1997'de yüzde 101.2 oranında artışla 152 bin 491 lira, 1998'de yüz- de 68.6 oranında artışla 257 bin 244 lira oldu. Yumurta: Tanesi 1996'da 6 bin 950 lirayken 1997'de yüz- de 70.5 artışla 11 bin 855 lira- ya, 1998'de yüzde 44.4 artışla 17 bin 129 liraya çıktı. Margarin: 1996'da 173 bin 606 liradan satılırken 1997'de 315 bin 34 lirayla yüzde 81.4, 1998'de 624 bin 349 lirayla yüzde 98.1 oranında zamlan- dı. Zevtinyağı: Fiyatı 1996'da 433 bin 295 lirayken 1997'de yüzde 27.9 oranında artarak 554 bm 187 liraya, 1998'de yüzde 35.4 oranında artarak 750 bin 522 liraya çıktı. Toz şeken Kilosu 1996'da 58 bin 37 liradan satılırken 1997'de yüzde 98.5 oranında zamlanarak 115 bin 248 lira- ya, 1998'de yüzde 90.5 oranın- da artarak 219 bin 611 liraya ulaştı. Kunı fasuhe: 1996 yılında kilogram fiyatı 97 bin 917 li- rayken 1997'de yüzde47.7'lik artışla 144 bin 703 liraya 1998'de yüzde 146.8'lik artış- la 357 bin 237 liraya yükseldi. Patates: Kilogram fiyatı, 1996'da 18 bin 553 lirayken 1997'de yüzde 120.7'lik artış göstererek 40 bin 950 liraya, 1998'de yüzde 155.2 artış kay- dederek 104 bin 516 liraya ka- dar çıktı. Yeralü ve yerüsrü sulanndaki kirienme yflzünden her yıl 3 miryann üzerinde insan hasta oluyor. Her yü 5 miryonun üzerinde insan yaşamını yitiriyor. K'uiisıı ahmmBirleşmiş Milletler verilerine göre, her sekiz saniyede bir çocuk kirli sular yüzünden ölüyor ANKARA (ANKA) - Dünyada her sekiz saniyede bir çocuğun ölümüne neden olan kirlenmiş sular, milyonlarca insanm yaşamı açısından tehlike oluşturuyor. Birleşmiş Milletler'in "Dünya Sulan Gönü" nedeniyle yayımladığı verilere göre, her sekiz saniyede bir çocuğun kirli sular yüzünden öldüğü kaydedildi. Kalkınmakta olan ülkelerde her iki kişiden birisinin kirli sulann neden oldugu salgın hastalıklara yakalandığı belirtilen BM verilerine göre, yeraltı ve yerüstü sulannm kirlenmesinin insanlığa toplam faturasının ise yılda 3.3 mılyar hastalık ve 5.3 milyon ölü oiduğuna işaret edildi. BM verilerine göre 2025 yılında dünya nufusunun üçte ikisinin su kıtlığı çekeceği de belirtilirken, tatlı su kaynaklannın bugüne kadar oldugu gibi hızla azalması durumunda en az 45 ulusun salgın hastahklar, sosyal sonmlar ve ekonomik güçlüklerle karşı karşıya kalacağı ifade edildi. BM kayıtlanna göre. ırmak, göl, su rezervleri ve yeraltı sulannm savurganlığının yalnızca 50 yıl içerisinde dört katına çıktığı, bunun tek sorumlusunun da artan nüfus olmadığına işaret edildi. Türban dosyasını bakanlık savsaldıyor Meslekten atılması istenen üç öğretmenle ilgili dosya 5 aydır MEB Üst Disiplin Kurulu'nda bekliyor NECATİ A\ GIN tZıMtR - Başbakanhk Takip Kurulu'nun olaya el koymasına karşın lzmir Konak Kız Imam- Hatip Lisesi'nde türban krizi bir yılı aşkın bir süreden beri sürüyor. Konak lmam-Hatip Lisesi'nde daha önce başlannı açan 10 öğ- renci yeniden türbanla derslere girmeye başladı ve bu öğrenciler- le birtikte toplam 109 öğrenci hakkında açılan soruşturmalar sü- rüyor. Türban çıkarmamakta dırenen ve iki kez 3'er ay açığa alınan üç öğretmen içın meslekten ihraç ıs- temiyle düzenlenen soruşturma dosvalan Milli Eğitim Bakanlı- ğı Ust Disiplin Kurulu'nca ara- dan 5 ay geçmesine karşın kara- ra bağlanmadı. lzmir Konak Kız tmam-Hatıp Lisesi'ndeki türban kriziyle ilgili gazetemızde çıkan haberler üzerine olaya Başba- kanlık Takip Kurulu'nca (BTK) el konulmuştu. BTK'nin olaya el koyması üzenne. lzmir Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul yö- netimi, türban çıkarmamakta di- renen öğrenciler hakkında soruş- rurmalar açmışlardı. Oğrencilerin dos\ası Soruşturmalar sonucunda, tür- banlı oğrencilerin büyük çoğun- luğu başlannı açtı. 33 ü llköğre- tim bölümünde olmak üzere 99 öğrenci türban çıkarmamakta dı- rendı. Türbanda direnen öğrenci- lere uyan ve kınama cezalan ve- rildi. Başlannı açmayan 36 öğ- renci için geçici olarak okuldan uzaklaştırma istemiyle açılan so- ruşturma tamamlandı. Bu oğrencilerin adlan yazılı listelerinin, Konak tlçe Milli Eği- tim Müdürlüğü'ne gönderildiği öğrenildı. Konak tlçe Milli Eği- tim Müdürlüğü yetkilileri, 36 öğ- renciyle ilgili soruşturma dosya- sının il milli eğitim müdürlüğüne gönderildiğini belirttıler. Bu arada, türban çıkarmamak- ta direndikleri için, Izmir Valili- ği'nce iki kez 3'eray süre ile açı- ğa alınan Türkçe Öğretmeni GiU- ten Can, Tarih Öğretmeni Belgin Kerim. Din ve Kültür Dersleri Öğretmeni Emine Çınar hakkın- da meslekten kesin ihraç istemiy- le açılan soruşturma dosvalan. 5 ay önce tamamlanarak Milli Eğı- tım Bakanlığı Üst Disiplin Kuru- lu'na gönderildi. Ancak aradan 5 ay geçmesina karşın öğretmenler- le ilgili, Milli Eğitim Bakanlığı Üst Disiplin Kurulu'ndan bir ya- nıt gelmediği öğrenildi. Konak İl- çe Milli Eğitim Müdürlüğü yetki- lileri, üç öğretmen hakkında Mil- li Eğitim Bakanlığı Üst Disiplin Kurulu'nun vereceği karara göre işlem yapacaklannı söylediler. Boneye soruşturma Konak Kız tmam-Hatip Lise- si yönetimince "bone" ile dersle- re sokulmayan Din Kültürii Der- si Öğretmeni Emine Öndin hak- kında da meslekten ihraç istemiy- le soruşturma açıldığı öğrenildi. Öndin, hakkında yapılan işlemin yasal olmadığını, "bone'"nin ka- dınlar için bir "aksesuar* olduğu- nu savlayarak Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne itiraz etti. Ancak ıtırazı reddedildi. Türbana göz yuman ve yetkili- leri okulunda türban sorunu ol- madığını söyleyerek yanılttığı için, Bergama Kaymakamı AM Şanher tarafından 3 ay açığa alı- nan Bergama tmam-Hatip Lisesi Müdürü Burfaan Aslan hakkında meslekten ihraç istemiyle açılan soruşturmanın tamamlanma aşa- masına geldiği bildirildi. Türban uygulamasında taviz vermedikle- rini söyleyen Şanher, türbanla derslere giren 13 öğrenci için açı- lan disiplin soruşturmasının sür- düğünü, ancak bu oğrencilerin yaptıklan uyan sonucunda başla- nnı açtıklannı söyledi. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU NflTO'nun Yarım Yüzyılı ve Sorular...Yugoslavya bombalandığında Paris'teydim. Sa- vaş haberlerini Fransız basınından, Fransa ve BBC TV kanallarından izledim. Fransız basını bom- bardımana en başından kuşkulu yaklaştı. Figa- ro'nun manşeti anlamlıydı: "Avnıpa'da Savaş"... Türkiye'ye dönüşümde birkaç günün gazetelerini toplucagözden geçirdim... "Cumhuriyet", Yugos- lavya ve Rusya'ntn Türkiye büyükelçileriyle görüş- meler yaparak çok önemli bir gazetecilik görevini yerine getirmışti... Öteki gazetelerimizin hemen hepsinin başlıklannı tek yanlı, "hamasi" sloganlar oluşturuyordu... Buna karşılık, "Cumhuriyet" ya- zadannın yanı sıra öteki gazetelerimizde de pek çok köşe yazannın NATO'nun Yugoslavya bom- bardımanına kuşkuyla, sorularlayaklaştıklannı gö- rereksevindim.... ••• Kımi kez ansiklopedik bilgileri tazelemek gerek- li veyararlı oluyor. NATO (North Atlantic Treaty Or- ganisation / Kuzey Atlantik Antlaşması örgütü) 4 Nisan 1949'daWashington'dakurulmuş... Demek ki yann {4 Nisan 1999) örgütün kuruluşunun üze- rinden yarım yüzyıl geçmiş olacak... ABD, Belçi- ka, Büyük Britanya, Danimarka, Fransa, Hollanda, Italya, Izlanda, Kanada, Lüksemburg, Norveç ve Portekiz tarafından kurulan NATO'ya Türkiye ve Yunanistan'ın katılma tarihleri 1952, Federal Al- manya'nın 1955, Ispanya'nın 1982... Ikinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliği'nin Batı'da ya- yılmasını durdurmak amacıyla kurulan ve "kendi- ni tam bir savunma antlaşması olarak belirieyen" NATO'da ilk çatlağı Charles de Gaulle yönetimin- deki Fransa'nın 1958'de kendi nükleer güçlerine sahip olmaya ve Fransa toprakları üzerinde ABD nükleer silahlannı yasaklamaya karar vermesi oluş- turuyor... Bunu yine Fransa'nın 1966'da NATO'nun askeri kanadından çekildiğini açıklaması izliyor... Kıbrıs harekâtı sonrasında, 1974'te Yunanistan as- keri kanattan çekiliyor (Yeniden dönüş tarihi 1980). Amerika 15 Şubat 1975'te Kıbrıs'ta Amerikan si- lahlannın kullanılmasına karşı, Türkiye'ye girecek savaş malzemelerine ambargo koyuyor... Bunun üzerine Türkiye, 25 Temmuz 1975'te, kendi top- rakları üzerindeki ABD üslerinin kapatılmasına ka- rar veriyor... (NATO üssü sayılan Incirlik bu kararm dışındadır.) 1978'de ambargo koşullu olarak kal- kınca ABD üslerinin açılmasına da yeniden izin ve- riliyor... NATO tarihinde bir başka önemli yıl 1962'dir. Bu tarihte ortaya atılan ve 1967'de NA- TO'ca da benimsenen Robert McNamara pa- tentli "esnek karşılık" doktrinine göre, ABD düş- man tehdidinin gelişmesini degerlendirebilecek tek ülkedir ve yaşamsal bulmadığı çıkaıiar için "in- tihar"\ göze alamaz... Kuzey Atlantik Antlaşması örgütü, 1993'te Birleşmiş Milletler örgütü'nün is- teği üzerine ilk kez geleneksel müdahale bölgesi dışında askeri görev üstleniyor: Bosna-Hersek üzerinde Sırplara uygulanan uçuş yasagını destek- leme... Türkiye'nin de katıldığı bu askeri müdaha- leyi, yine Türkiye'nin de katıldığı Kosova askeri müdahalesi izleyecektir... ••• Dış politika uzmanı değilim. Şimdi sıralayacağım sorular yurdunun, yaşadığı coğrafyanın ve dünya- nın geleceğinden kaygı duyan bir "amatör'ün so- ruları sayılabilir: Sovyetler Birliği'nin Ikinci Dünya Savaşı sonra- sında Batı'da ilerlemesi tehdidine karşı oluşturul- duğu söylenen NATO'nun, Sovyetler Birliği orta- dan kalktığına göre bugünkü amacı (ya da amaç- lan) nedir? NATO'nun bugünkü patronu kimdir? ABD'nin kararlarına katılmama durumunda öteki NATO üyelerinin yaptırım gücü nedir? NATO'yu oluşturan ABD'nin ve Batı ülkelerinin, askeri, ekonomik vb. çıkariannın kesiştiği ve var- sa aynldığı noktalar nelerdir? NATO içindeki Batı ülkelerinin kendi aralannda- ki çıkar birlikleri ve varsa aynlıklan nelerdir? Türkiye'nin NATO içinde etkisi, yaptırım gücü nedir? Olası bir Türkiye-Yunanistan çatışmasında ABD'nin, öteki NATO ülkelerinin tutumu ne olabi- lir? Bu sorular, Türkiye'nin NATO'daki konumu, bu- na bağlı olarak da komşularıyla ilişkileri sorunu ba- kımından sanıyorum ki çoğaltılabilir... • • • 1 Nisan 1999tarihli "Cumhuriyet"te TanOral'ın yine nefıs çizgileri ve siyasal gündemi izlemedeki bence olağanüstü dikkat ve zekâsının ışırtılan var- dı... Rusya Başbakanı Primakov'un karikatürü ve altında bir yazı: "Umudumuz Primakov"... Bu sap- tamada, Kosova bunalımının çözümünde Prima- kov-Miloşeviç görüşmesine umut bağlayan Tür- kiye Başbakanı'nayöneltilen ince eleştiriyi görme- mek olası mı?.. Sayın Ecevrt'in 1 Nisan tarihli ga- zetelerdeki brr cümlesi yine "umut" sözcüğünü içeriyor: "Umanm kara harekâtına gereksinme ol- maz"... Peki, ya olursa? Türkiye ABD topraklann- dan binlerce kilometre uzakta, kendi topraklarına komşu topraklardaki bir kara savaşında da yer ala- cak mı? 1. Dünya Savaşı'na Almanya'nın peşinden sü- rüklenen Osmanlı devleti sona ermiş, Ismet inö- nü önderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti Ikinci Dün- ya Savaşı'nda yansız kalmayı başarabilmişti... 1. Dünya Savaşı, Osmanlı'nın yıkıntılannda Türkiye Cumhuriyeti'nin, Çariık Rusyası'nın yıkıntılannda sosyalist Rusya'nın kuruluşuylasonuçlandı... Ola- sı bir dünya savaşının günümüzün koşullarındabu ülkeler ve bütün bu coğrafya için sonuçlarını dü- şünmek bile ürkütücü... Soydaşlarm aylık aktanmı ANKARA (Cumhuriyît Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Bulgaristan'dan göç eden soydaşlarm, bu ülkede hak ettikleri emekli ayhklanm Türkiye'ye aktarmak için başvurulann sürdüğünü bildirdi. 15 gün içinde 15 bin soydaş aylık aktanmı için başvurdu. Bulgaristan ile yapılan ve 1 Mart 1999tarihinden itibaren yürürlüğe giren anlaşmaya göre, 1 Mayıs 1989 tarihinden sonra Türkiye'ye gelen ve Bulgaristan'dan emekli olmuş ve emekliliğe hak kazanmış olanlar, aylıklannı Ziraat Bankası aracılığıyla aktarabilecek. Anlaşma çerçevesinde Türkiye'de yaşamını sürdüren soydaşlann birikmiş ve henüz tahsil edilmemış son 3 yıllık aylıklan da kendilerine ödenebilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle