16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 1999 CUMARTESİ HABERLER CHP'nin değerlendirmesine göre,. toplam oylan ilk kez radikal sağın altına düşecek Merkez sağ çökecek DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Kosova Çıkmazı BORDEAUX - Bordeaux'nun yeryüzünün en önemli şarap merkezlerinden bırı, belki de birinci- si olduğunu herkes bilir. Ama Bordeaux'nun az bilinen özellikleri de var. Her şeyden önce, kent yüzyıllar boyu Ingiliz işga- linde kalmış. Kalmış da ne olmuş? Yalnızca, Fran- sa'nın başka yerlerinde bu kadar sık rastlayama- yacağınız "çay evleri" kalmış geriye. Bir de Gas- konya Körfezi'nin Ingilizce adı, Biscayne. Gaskonyalılann en ünlü kişilerinden biri olan, a- ma şöhretini, yaşadığı 16. yüzyıldaki silahşorluğu, şairliğı.bilimadamlığındançok, 19. yüzyıldaonun baş kahramanı olduğu, Edmond Rostand'ınyaz- dığı piyese borçlu olan Cyrano'nun kasabası Ber- gerac da Bordeaux'ya yetmiş kilometre uzaklık- ta, St. Emillon civarında, yine ünlü bir Fransız, Kü- çük Prens'in yazarı Antoine de S t Exupery'nin köyü, ailetoprakları burada. Birkaç kilometre öte- de, Landes bölgesinde, romanlarında bu yöreleri çok güzel anlatan François Mauriac'ın evini gö- rüyorsunuz. Ama, ne yazık ki zaman, yazılan Bordeaux'nun güzelliklerine hasretmeye elverecek durumda de- ğil. Avrupa'da radyo antenlerı Kosova'yı anlatıyor, ekranlarda oradan göçenleri gösteriyor, rotatrfler Kosova için dönüyor ve Kosova'da milisler etnik temizlik için sürekli Arnavut öldürüyor. Bu durumda, ABD ve NATO'nun dünya jandar- malığına hiç de hoş bakmayan ve bu olgunun ile- ride insanlığın başına neler açabıleceğini çok hak- lı olarak endişeyle düşünen kişılerin bile söyleye- cek fazla şeyleri kalmıyor. Fransa'nın üç kez dışişleri bakanlığı iki kez de başbakanlık yapmış politikacısı, şimdi Bordeaux Belediye Başkanı ve milletvekili olan Alain Jup- pe de dünkü gazetelerde yayımlanan açıklama- sında, NATO'nun çok uzun soluklu bir savaşa ha- zırlıklı olması gerektiğini vurguluyordu. Juppe, Başbakan Jospin ve Cumhurbaşkanı Chirac'ın tersine, NATO'nun kara harekâtına sı- cak bakmıyor, "bu olasılığın çok dikkatle ıncelen- mesi gerektiğini" söylüyor. Başlangıçta, Sırplara karşı kara harekâtını hiç kimse öngörmüyordu. Ama şimdi durum degişti. Sırbistan'a bir kara harekâtı ciddi olarak günde- me geldi. Hatta kimi NATO uzmanları, bunun için ileri sürüldüğü gibı 200 bin kişiye değil, yalnızca 75 bin askere ihtiyaç olduğunu, ılk ağızda 20-30 bin kişi ıle bile harekâtın başlatılabileceğini söytü- yorlar. Ne var ki Vietnam'dan ağzı yananlar yine de Ko- sova'yı üfleyerek yemeğe dikkat ediyoriar. Ancak, savaşın şu ılk aşamasında, NATO'nun görüntüsü pek hoş değil. Once düşürülemez de- nen teknoloji harikası, Amerikan F-117 uçağı dü- şürüldü. Ardından üç Amerikalı asker Sırplar tara- fından yakalandı. Ekranlardaki görüntülerinin hır- p$landıklannı göstermesi ise ABD kamuoyunu çj- leden çıkardı, kara harekâtını destekleyenleri güç- lendirdi. Tam bu sırada Arnavutluk'un ılımlı lideri Ibrahim Rugova'nın Sırp televizyonunda NATO'nun mü- dahaleye son vermesini isteyen demeci, Miloşe- viç için başka bir zafer oldu. Gerçi kimi gözlem- ciler, Rugova'nın Mıloşeviç'in elinde adeta tutsak olduğunu, büyük baskı altında yaşadığını, daha bu açıklamadan bir gün önce, Batılı gazetecilerle yap- toğı konuşmada, kara harekâtına taraftargöründü- ğünü belirtiyorlarsa da TV'deki görüntülerin Milo- şeviç'in zaferi olduğu kuşku götürmez. Tam bugünlerde ellinci yılını kutlamaya hazıria- nan NATO, şimdi Balkanlar'da iyice sıkışmış du- rumda. Ya sınırlı hava harekâtıyla yetinecek ve Mi- loşeviç'i engelleyemeyerek tarihin tek savaşında yenilgiye uğrayacak, ya da Kosova batağına iyice batacak. AH Koçman, ABD'ye giderken yaşamını yitirmişti. Işodamı AliKoçman toprağa verildi tstanbul Haber Servisi - j Tedavi için Amerika'ya götürülürken uçakta geçirdiği kalp krızi sonucu yaşamını yıtiren işadamı ye eski TÜSİAD başkanlanndan AH Koçman'ın cenazesi. dün Teş\ ikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından, Feriköy'deki aile mezarlığında toprağa verildi. Koçtuğ Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı AJi Koçman için ilk tören, Teş\ ikiye Camii'nde düzenlendi. Törende. Koçman'ın babası Sıtkı Koçman, taziyelen kabul etti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel m çelenk gönderdiği törene, bazı eski bakanlar, çeşitlı partilere mensup millervekilleri, tstanbul Valisi Erol ÇaJar, eski TÜSİAD Başkanı Muharrem Kayhan, eski THY Genel • Müdürü Erman Yerdelen ile Hazun Kantarcı, Yavuz Canevuîhsan Kalkavan, Mehmet Şuhubi, Memduh Yaşa'nın da aralannda bulunduğu iş ve akademi çevrelerinden ünlü kişiler katıldı. Koçman'ı son yolculuğuna uf urlamaya gelen sanatçı dostlan arasında ıse Ali Poyrazoğlu, Erdal Özyağcılar ve Haldun Dormen vardı. Ali Koçman'ın cenazesi, Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Feriköy'deki aile mezarlığında toprağa verildi. ANKARA (ANKA)-18 Nisan yerel ve genel seçimlerinde merkez sağ partılerin çökecegini öne süren CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tanla, 1983'te toplam yüzde 70 olan merkez sağ oylannın 1995'te yüzde 39'a ındiğıne işaret etti. Tanla, merkez solun ise 1983 yılından bu yana ilk kez yüzde 35"in üzerinde bir dengeye oturacağını kaydettı. CHP'nin haftalık "Gün-Dem" adlı bülteninde yer alan değerlendirrnede, 1950'denberi yaklaşık 50 yıldır Türkıye'yi yönettiği halde sorunlan büyütmekten başka işe yaramayan merkez sağın çökme noktasına geldiği savunuldu. Çıkar çevreleri, bazı holdingler ve kartel medyanın desteği ile ayakta durmaya çalışan merkez sağın toplam oyunun ilk kez 18 Nisan 1999 seçimlerinde, radikal sağın altına düşeceği savunulan bültende. yapılan bütün araştırmalar ve seçim sürecindeki bütün göstergelerin merkez sağın oy kaybettiğını ortaya koyduğu savunuldu. Bu oy kaybuun seçimlere doğru daha da hızlanacağı ifade edilen bültende, seçimlerde yükselen gücün ıse merkez sol olacağı kaydedildı. Tanla ıse yaptığı değerlendirmede, merkez sağ partilerin toplam oy oranının 1983 seçimlerinden bu yana sürekli olarak düştüğünü ifade etti. Tanla, 1983'te yüzde 70 olan toplam merkez sağ oylann 1987'de yüzde 55'e, 199 l'de yüzde 51 ve 1995'te de yüzde 39'a indiğini kaydetti. Buna karşılık radikal sağın gelişme egiliminde olduğunu belirten Tanla, merkez sağın üç partısi ANAP, DYP ve DTP'nin paylaşacağı oylann yüzde 32'yi bulamadığını vurguladı. Tanla, merkez solun ise 1983 yılından bu yana ılk kez yüzde 35'in üzerinde bir dengeye oturacağını savundu. HADEP Diyarbakır belediye başkan adayı baskılardan yakınıyor 'Seçîm çabşması yapamıyoruz 9 DtYARBAKIR (CumhııriyetBürosu)- HADEP Diyarbakır büyükşehır belediye başkan adayı Avukat Feridun Çelik, Diyarbakır Valisi ve ll Emniyet Müdürü'nün HADEP'e yönelik olumsuz tutum içinde olduğunu ileri sürdü. Çelik, bu tutumun siyasi partiler arasındaki tarafsızhğa gölge düşürdüğünü belirterek "Başta adaylanmız olmak üzere parti yöneticilerimiz ve üyekrimiz seçim çalışmalan nedeni\1e gözarana ahnıyor" dedi. Diyarbakır ANAP'üYP, DSP, CHP, EMEP ve DBP il başkanlan tarafından imzalanan ortak bildınde ise HADEP'e yönelik hukuk dışı uygulamalara tepki gösterildı. Diyarbakır'da Yenişehir, Suriçi ve Bağlar belediye başkan adaylanyla birlikte dün bir basın toplantısı düzenleyen HADEP büyükşehir belediye başkan adayı avukat Feridun Çelik, seçimlerin demokratik ve banşçıl bir ortamda geçmesine büyük önem verdiklenm, tüm tahrik ve komplolara rağmen parti olarak bu tavırlannı sürdürmekte kararlı olduklannı söyledı. Çelik, son günlerde seçim çalışmalanna yönelik baskılann giderek fazlalaştığını belirterek şunlan söyledi: "Mevcut yasalar, seçim karan almdıktan sonra Adalet, Ulaştirma ve İçişleri bakanlarmın tarafsız olmasını öngörmektedir. Bu tarafsızlık doğal olarak il vaüleri ve il emniyet müdürleri için de olması gereken yasal bir zorunluluktur. Ancak Diyarbakır Valisi Nafiz Kayalı ve Emniyet Müdflrü Gaffar Okan'ın özettikle son günierdeki tavır ve uygulamalan yasannı i^gili maddesinin ihlali aniamında olup bu tarafsızlığa gölge düşürmüştür. Diyarbakır'da adaylanmız başta olmak üzere parti yöneticilerimiz ve üyeierimiz seçim . çâuşmalan nedeniyle gözalüna aunmakta, adaylarunızuı ilçe merkezlerine ve köylere girişi keyfi olarak engellenmektedir. GerekK yasal prosedüre uygun olarak açdan seçim bürolanmız yargı karan olmaksızm kapablmakta, partimize ait bayraklar ve Tansu Ciller 'Rusya'nın gemüerine iziıı verilmemeli' tLHAN UYGUN SAKARYA - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Rus gemilerinin Boğazlar'dan geçişine izin verilmemesi için hükümeti göreve çağırdı ve "Kardak'ta geçit vermedik, bu kez de geçit verilmemelidir"dedi. Çiller, partisince Adapazan Gar Meydanı'nda düzenlenen mitingde, Kosova'nın unutulmaması gerektiğini belirterek, buradaki Müslümanlara sahip çıkılmasını ıstedi. Rus gemilerinin Boğazlar'dan geçişine izin verildiğine işaret eden Çiller. "Bu gemiler, Kosova'daki Müslüman kardeşlerimize yarduna gitnüyor. Ecevıt'i, göreve davet ediyorum. Kardak'ta geçit vermedik, bu kez de geçit verilmemeiktir" dedi. adaytanmızuı posterleri asddıklan yerlerden sökülmektedir." Feridun Çelik, toplantı sırasında HADEP'e yönelik baskılar nedeniyle Diyarbakır DSP, CHP, DYP, ANAP, EMEP ve DBP ıl başkanlan tarafından imzalanan ortak bir bildiriyi de basın mensuplanna dağıttı. Bildiride, HADEP'in tüm siyasi partiler gibi anayasal gerekleri yerine getirerek seçimlere katılmaya hak kazanmış bir parti olduğu anımsatılarak şöyle denildi: "Seçim çauşmalanna resmen başlanıkuğı tarihten günümüze değin HADEP, özeflikle Diyarbakır ve üçeterinde yoğun engeOeme ve baskdara maruz bırakdmaktadır. Partinin yönetici ve üyeleri gözahma ahnmakta, seçim bürolan güvenük güclerince yargı karan oimaksızm kapatılmakta ve bu partinin miDervekili adaylan seçim böigelerine sokulmamaktadır. Diyarbakır'daki siyasi parti temsikileri olarak HADEP'in maruz kaktığı bu tür hukuk dışı uygulamalan tasvip etrniyoruz. Bu seçimlerin eşit, demokratik ve banşçıl bir ortamda geçmesini istiyor ve her kesimi sağdu> ulu davranmaya davet edrvoruz." Erdoğan ve Çağiar, "Tûrldye'de eşine az rastJanır büyüklükte ve altlannda sayısız dükkân bulunan camileriyle Ümraniye bir Cumhuriyet kenti olmaktan çıkanlmıştır" dediler. (Fotoğraflar: UĞUR GÜNYÜZ) ÎP-Sol Güçbirliği'nden FP'li belediye başkanlanna tepki Ümmniye'yiAmbistan'a çemdiler tstanbul Haber Servisi -İşçi Partisi (İP) - Sol Güçbirliği büyjikşehir belediye başkan Adayı Unal Erdoğan ve Ümraniye belediye başkan adayı Hayrettin Çağiar, FP'li belediye başkanlannın Ümraniye ve beldelerini Arabistan'a döndürdüğünü belirterek "Ümraniye irtkai bir merkez haline getirflmiştir. Türkiye'de eşine az rasüanır büyüklükte ve altlannda sayısız dükkân bulunan camileriyle Ümraniye bir Cumhuriyet kenti olmaktan çıkanlnuşür" dediler. İP - Sol Güçbirliği adayı Erdoğan ve Çağiar, dün Ümraniye Çekmeköy beldesinde FP'li belediye tarafindan Said-i Nursi adı verilen sokakta yaptıklan ortak açıklamada, Ümraniye'deki sokaklara irticai adlar verildiğini belirttiler. Said-i Nursi adını taşıyan tabelayı indirerek yerine Uğur Muracu adını taşıyan tabelayı çakan Erdoğan ve Çağiar, FP'nin iktidarda olduğu ilçe ve beldeleri Suudı kentlerine çevirdiğini vurguladılar. FP'li belediyenin Çetin Emeç Parkı'nın adını da Dr. Sadık Ahmet olarak değiştirdiğıni ifade eden tP adaylan. "Bürün bu isimler sokak direklerine çakılırken Cumhuriyetin kavmakamlan. savcüan nerdevdiler? Bu isimler beledivenin ilgüi kunıllannda kabul edilirken özeUikle kendini sol parti olarak niteleyen partiierimizuı belediye meclis uvefcri nerede>dfler" diye sordular. Irtica merkezi Ümranıye'nin irticai bir merkez haline getirildiğini dile getiren iP'liler, "Ümraniye bir Cumhuriyet kenti olmaktan çıkanhnışor. trticanın kaksi ve FP'nin oy deposudur. Ümraniye ve bağh beideieıi aynı zamanda birer yokuzluk cenneti. Alemdağ Caddesi'nde okuL cami ve bkık apartmanlaıia iç içe 15 benzinlik bulunuyor. Bunlann sadece 3'ü ruhsaÜL Ümraniye rantçuar ve FP'H yandaşlan tarafindan talan edilmiş durumda" diye konuştular. Tepki çeken isimler Ümraniye'deki bazı sokaklann adlan şöyle: Selamet, Refah, Fazilet, Türban, Abdülhamit, Hilal, tslam, Dergâh, Cami, Şûra, Akıncılar, Hicaz. Derviş, Cihat, Cuma, Tevhid, Oruç, Sahur, tftar, Eyyübi, Hafiz, Karamolla, Ramazan, Mücahit, Feza, Ribat, Uhud, Biat, Üveyz, Akit, Ekber, Kamet, Ezan, Hilal, Ensar, Miraç, Aksa, Namaz. tP tstanbul tl Başkanı luran Özlü de dün yaptığı basın toplantısmda, ÎP Eyüp ilçe yöneticisi ve belediye meclisi 1. sıra adayı Cansd Kişioğhı'na ait finna önceki gece molotofkokteyli atıldığını bildirdi. özlü, tstanbul Valiliği'nin olayın faillerinı bir an önce yargı önüne çıkarmasım istedi. tşçi Partililer Ümraniye'nin irticanın oy deposuna dönüştürüldüğünü söylediler. Uzmanlara göre, güvenin yeniden kazandırılması gerekiyor Tolitikacıya güvensizlik, sistemi zedeler' İSTANBUL(ANKA)- Toplumbılimcıler ve psikiyatrlar, en küçük bir tartışmanın kavgaya dönüştüğü, maçlarda insanlann birbirlerine bıçak çektiği, miUetvekillerinin Meclis'te kavga çıkardığı Türkiye'de sisteme olan güvenin yeniden kazandırılması gerektiğıne dikkat çekiyorlar. IÜ Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilün Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Ozkan, politikaya ve siyasi liderlere olan güvensizlığin bir an önce aşılması gerektiğini bildirdi. "tnsanlar liderlere güvenmez, umutiannı kaybederse, sağnkh demokratik sistem içinde çözüm üretilebileceğiııe olan guven kaybolursa başka mekanizmalar devreye girer" dıyen Özkan, katılımcı demokratik sisteme güvenin yeniden kazandınlmasının önemli olduğunu söyledi. Tek yoL." benzeri söylemlerin ve fanatik yöneticilerin sistemi zedelediğini de bildiren Özkan, politikacılara, reklam ajanslan ile oluşturulan imajdan ziyade kişilik ve kimliğin önemli olduğu mesajını gönderdi. Özkan, "A>m mimik hareketieri belU bir kişide fantastik bir anlam, büyüklük ifade ederken diğerinde çok anlamsız durabilir" dedi. Can YüceJ - Her zaman potrtikanın içinde okhım. Can Yücel: Çıkış Misakımilli yolu ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- ÖDP'nin tzmır 1. bölge 1. sıra milletvekili adayı şair Can Yücel, Tür- kiye'de depolıtize olmuş halkı tekrar siyasete çek- me zamanının geldiğini belirterek, aksı takdırde gelir dağılımmdaki bozul- mantn artacağını, ışlerin büsbütün kötüye gidece- ğini söyledi. Yücel. "Bu batağa tam olaraksaplanmadan, kan- ser metaztas olmadan, ya- sal demokratik yoMan bir müdahalenin zamanı gei- miştir. Bu müdahalenin kaynağı ise kiüelerin siva- sallaştınlnıası yolundan geçer'' d^dı. Urla Özbek'teki evinde çalışmalarını sürdüren Yücel'le, yaklaşan seçim- ler ve Türkiye'deki politik duruma ilişkin söyleştik. Her zaman potitik Politikaya atılmasmın söz konusu olmadığını, "BenkendimiDildimbUe- 1 poiitikanın içindeyim" sözleriyle dıle getiren Yü- cel, ömrü boyunca politi- kadan aynlmadığını, şair ve yazar olarak hıçbır za- man poiitikanın dışında düşünmediğıni vurguladı. 1960'h yıllarda Türkiye tşçi Partisi'nde görev al- dığını, "doğal olarak" hapse de girdiğinı kayde- den Yücel, "içine kapanıp bir köseyeçekümeyen" ay- dınlann başına bela geldi- ğine, bela gelınce de ınsa- nın "istemese de politize" olduğuna dikkat çektı. ÖDP'yi, tt çokgenç,gay- rem, çok uyanık, Türki- ye'nin gereksinme duydu- ğu bir örgütienme hadise- a* diye nitelendiren Yü- cel, bu hareketin, Türki- ye'nin siyasi bünyesmde yaşamsal bir eksikliği de doldurmak üzere başladı- ğını söyledi. Türkiye'deki siyasal arenada şimdiye kadar et- kin olan partilenn burjuva partilen olduğunu, "orta- nın solu" görüşünü savu- nan partilerin de artık ta- mamen buriuvalaşarak ay- nı zamanda "uhısal parti" olmaktan uzaklaştıklannı vTirgulayan Can Yücel, partisinin "katıhma bir demokrasi" çerçevesi içinde, kapalı bir parti bünyesini "geoiş bir halk nareketine" çevirme göre- vini üstlendiğini söyledi. tkıncı çıkış yolunun da, Türkiye'de solun varlığıru ortaya koymak, solun tek- rar siyasete katılımını sağ- lamaktan geçnğını kayde- den Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: u Bu hareket, bir bakt- ma solun. iştiraki miDi ira- de denilen Müdafaa-i Hu- kuk'u getirmişolan kurtu- luş,bağımsızlıkanlayışuun tekrar yerieştirilmesidir. Globalleşme denen ano- maiinin, çarpıklığın ve gayri ulusal poiitikanın ye- rine, bağımsızlığa daya- nan, halkın çıkaıiannı bir bütün halinde birleştire- cekbirliğin,devtetvesiya- sa anlayışınuı yerleşmesi lazımdır. Aksi halde kor- kunc bir çöküş başbunak- tadır. Çıkış. Misakımilli yoludur. Ben buna bütün sevinüihgiyle' Mıstıkı Mil- liye' diyoram. Buçerçeve- de yeni bir kurtulus anb- yışının getirihnesi gerekir. Yani halkın doğrudan doğ- ruya siyasete kanlmasıyla sağlanacak yeni bir de- mokrasi ve adeta kurtulus, bağımsızlık siyasetidir, sa- vaşımıdır. Bağımsızlığına duyaıiı bütün aydınlanyla haika acık. aynı zamanda bir kafaca uyanısın başian- gıadu-bu." 'ÖDPtopariayacak' ÖDP'nin, "eğerkazaya uğramazsa", solu toparla- yabiiecegi gibi, Atatürkçü Kurtulus Savaşı'ndaki mılli mücadele ruhuyla ileriye dönük yeni bir Tür- kiye'nin okışumunu geti- recek bir bünyenin kurul- masuu sağlayacağını kay- deden Yücel, bunun öte- sinde "Büyük Türkiye" sözünün bir anlamı olma- dığını savundu. Yücel, sözlerini, "Hâlâ bizimki- ler 'Bir Türk cıhana bedel' diyoriar ama 1 dolar da 370 bin Türk Lirası'na be- deldir. Ondan dolayı da büyüklük taslamanm bir manası yoktur" diye ta- mamladı. İP liderine görüş engeli Erdoğan'a serbest Perinçek'e yasak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - tşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek'ı, eşi Şule Perinçek ile ziyaret etmek isteyen tP lstanbul belediye baş- kan adayı Ünal Erdoğan'a savcı tarafindan izin veril- medi. Şule Perinçek ile Ünal Erdoğan, Perinçek'i ziya- ret için önceki gün Hay- mana'ya gitti. Perinçek ve Erdoğan izin alabilmek için adliye, jandarma ve cezaevine uğradıktan son- ra, nöbetçi savcı Erkan Buyruk'un görevi başın- da olmadığını gördüler. Buyruk'un evine giden tş- çi Partililerden, eşi olduğu için yalnızca Şule Perin- çek'in görüşmesine izin verildi. Savcı, soyadı tut- madığı için Ünal Erdo- ğan'a izin vermedi. Şule Pennçek, eski FP'h belediye başkanı Re- cep Tayyip Erdoğan'ı ce- zaevinde ziyaret eden yüz- lerce kişiye izin verildiği- ni anımsatarak kendileri- ne uygulanan "çifte stan- darda" tepki gösterdi. Pe- nnçek, şunian söyledi: "Kırklarelf nde ayn ya- salar mı yürürlükte, ayn mevzuat mı uygulamyor? Tayyip Erdoğan'ı ziyaret eden yüzlerce kişinin soya- dı tutuyormu? Sırnnımaf- yaya, tarikatiara, ABD'ye dayayanlann kapısı açdı- yor, benim suranmada bir sava kapıyı kapabyor. Şimdiye kadar hiçbir özel talepte bulunmadık. ama buna isyan ediyomz. Özel bir nedenden dolayı değil, Türkiye demokrasisizede- lendiği için.- Dd gün önce Bülent Ecevit esimle bir- likte düşünce suçlusu ola- rak yanyoriardı. Ben de RahşanHanım'lakuyruk- ta beküyordum. tküniz de düşünce suçlusu yakmı olarak beldiyorduk. İki gün sonra ne olacağı belli ohnaz, bunun kundlannı şimdiden saptamamız ge- rekiyor."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle