Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 1999 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Adalet Bakanı Sayın Oztek'e Prof. Dr. AHMET KILIÇOGLU Ankara Hukuk Fakültesi B akan olarak atanmanızı gısı, 1981 Anayasası ile getirilen, Ada- müteakip basına verdi- let BakanlığYnın egemenliğine daya- ğiniz demecinizde ba- nanon sekiz yıllıkuygulamasıylanes- kan seçilmenizin sizin nel(objektif) ölçülere dayanmayanata- için 'sürpriz olduğunu. ma ve yükselmelerin odak noktası ha- önceden size böyle bir line getıritmiştir. Hâkim ve savcı atama- müteakip basına verdi- giniz demecinizde ba- kan seçilmenizin sizin için 'sürpriz olduğunu, önceden size böyle bir tektifgetirenolnıadığjnı" ıfade ettitüz. Ül- kemizde belirli çevrelenn karan ve et- kisi olmaksızın bir kimseye haber ve- rilmeden bakanlık gibi üst düzey bir göreve getirilmesinin olanaksızlığı kar- şısında,bu açıklamanızı hayretlekarşı- ladığımı ifade ermek isterim. Sayın Oztek, Türk yargısmın içinde bulundugu sorunlan izleyıp ızlemedı- ğinizi bilmiyorum. Ancak bir hukuk ögretım üyesi olmanız nedeniyle bu so- runlara duyarsız kalmadığınızı sanıyo- rum. Bu sorunlann Türk yargısmı. yar- gı mensuplannın niteliği bakımından çökme noktasına getirdiğini belirtmek zorundayım. Bu noktaya gelişimizin en önemli etkenlerinden bıri 'yarguun si- yasetk kirtetilmiş' olmasıdır. Türk yar- lannda yetenek, kıdem, bilgi bir yana itılmiş, 'kulis ve kişisei iüşkiler* en etki- li araç durumuna getinlmiştir. Bu yan- lış uygulamanın bir sonucu olarak hâ- kimler ve savcılarla ilgili her karama- me. bu ölçülere itibar etmeyip, onurun- dan ödün vermeyen yargıç ve savcı lar için bir kıyım aracı kılınmıştır. Yargıda en etkin denetım kurumu olan Yargıtay' a üye seçimlerinde de on sekiz yıldan be- n büyiik oranda ve birçoğunda benzer ölçüler ve araçlar uygulanmış, üzülerek belirteyim ki. bu önemli kurum yıpra- tılmış, ülkede hukukun eşit olarak uy- gulanmasını sağlama görevini ve inan- dıncılığını kaybetme noktasına getiril- miştır. Bu uygulamalann bir sonucu olarak ülkemizde 'Yargrtay üyeitgi' se- çimi eşi görülmemiş bir 'kuKsve ikiliüiş- kiler' mücadelesine dönüşmüştür. Türk yargısı ağır sorunlaraltındaezil- mışken Bakan atamalannda, bu sorun- lan bilen ve çözmek isteyenler değil, si- yaset, pazarlık gibi ölçüler uygulanmış- tır. Bu ölçüler sonucu bugüne kadar ge- tınlen bakanlann 'tek ve önemli işlevle- ri hâkimve savcılar kararnamesi" hazır- lamak, kendilerini bu göreve getirenle- rin dileklerîni değerlendirmek olmuş- tur. Sayın Öztek, yaklaşık doksan gün için ve genel seçimlerde tarafsızhğı sağ- lamak için atanmış bir bakan olarak, sizden, yukardaki sorunları çözmenizi beklediğimizi sanmayın. Otı sekiz yıl- dan beri o koltuğa uzun yıllar için ge- lenler bile yargının sorunlanna eğilmez ve çözüm üretemezken kısa bir süre için atanmış birbakan olarak sizden, bun- lann çözümünü beklemek düşünüle- mez. Ancak bu kısa bakanlık dönemi- nizde, sizden önce olduğu gibi. belli çevreler çok yakm bir tarihte sizden yargıç ve savcı atama ve yükseltilme- leriyle ilgili karamamelerve kararlarha- zırlamanızı isteyeceklerdir. Koalisyon hükümeti düşürülür düşürülmez, yargı- da egemenlik kurmak ya da bunu de- vam ettirmek isteyenlerin ilk telaşlan ya- kmbirtarihte Yargıtay'da boşalan on be§ üye için yapılacak seçim olmuştur. Bu kişilerin sizden birinci sıradaki istekle- ri, bu üyelenn nesnel ölçülere göre de- ğil. kendi arzulan yönünde seçilmesi- ni sağlamak ©lacaktır. Sizin vedönemi- nizin, onlar için ilk fırsattaki önemli olayı, yargıda kadrola§maya yönelik planlannı devam ettirmektir. Yargıtay 'ın nesnel olmayan seçimler nedeniyle ne hale geldiğini sorumluluk taşıyan birhu- kukçu olarak bıldiğinizı tahmin ediyo- rum. Siz, ilk sınavınızı bu karar ve ka- ramamelerle vereceksiniz. Bu seçimler nedeniyle pek yakında üzerinizde na- sıl baskılarkurulacağını göreceksiniz. Sayın Öztek, bazı çevrelerin bir par- tinin genel başkanımn "Anavasa gere- ği kabinedışuıdanvetaralsızolmas" ge- rekçesine dayanan dayatmasıyla. üç ba- kanlığa istediği kişileri getirtmek için çaba gösterdiği söyleniyor. Adaylann saptanmasında bu parti başkanını. Yü- ce Divan'da yargılanmaktan kurtaran yargıda etkili bir 'etop'in harekete ge- çip, etkin olduğu, bunlar arasında ne yazık ki sizınle aynı unvanı taşıyan ba- zı öğretim üyelerinin de yer aldığı ifa- de ediliyor. Ben bu isimleri duydukça taşıdığım unvan nedeniyle üzüntü du- yuyorum. Bu kişilerin, yargının bağım- sızlığı ya da 'seçimlerde tarafsız Ada- let Bakanı' sorunlanyla uzaktan yakın- dan ilgileri yoktur. Onlann sorunlan, ka- rarlara ve kararnamelere istediklerini sokmak, bu yolla yargıda egemenlik kurup, devam eden ve edecek olan da- valan etkilemek. büyük davalarda da- vatakipçiliği yapmaktır. Bu amaçla ay- nı çevrelerin. başta Yargıtay üyeli^ se- çimlerine ilişkin kararlarda etkili olmak üzere, sizin üzerinizde de baskılar kur- malanndanendişe duyuyorum. Sizden. içlerinde meslektaşım demek zorunda kaldığım için üzüntü duyduğum bu ki- şilere karşı direnerek aynı unvanı taşı- maktan gurur duyduğumuz kişilerin de bulunduğunu göstermenizi bekliyorum. PENCERE Barış Güzeldir. Banş Manço son yolcu- luğuna halkın büyük katılı- mıyla uğurlandı. Manço me- ğer ne de çok seviliyormuş!.. Haketmişti bunu; ama, keş- ke ölümüne gösterilen ilgi yaşamında Banş'i kucakla- saydı; ne güzel olurdu. Medyamız halkın Banş'a sevgisini politikacıya karşı tepkiye dönüştürmeye ça- lıştı; siyasi lideıiercenazetö- renine katılmadıkları için kı- nanıyorlar: - Neredeydiniz?.. - Halkın arasına katılacak yüzünüzyok, değil mi?.. - Sizin cenazenize kaç ki- şi gelir?.. Peki, ya liderler Barış'ın cenaze törenine katılsaîar- dı?.. O zaman da şöyle yaza- • •• caktık: "Sizi gidi leş kargalan si- zi!.. Banş'ın cenazesini, se- çim sandığında oya çevir- mek için fırsat bu fırsat diye kullanıyorsunuz, değil mi?.." En iyisi politikacılara boş- verelim, müzisyenlerimizi mil- letvekili, şarkıcılarımızı parti başkanı yaparak bu işi çöze- lim. • Ancak politikacıları taşla- yan medyamızın halkın gö- zündeki değerini de unutma- yalım. Kamuoyu yoklamaiannda "politikactya güven ile ga- zeteciye güven" atbaşı git- miyor mu?.. Şimdi yatırım yapmanın zamanı mı?-:;•• ı uu.'v..\ 1 İ Evet tam zamanı. Çünkü yalnız sürek/ı gelışıme inanarak ge/eceğe yaunm yapanlor "olmaz" denen şeyleri başonrlar. Buharlı motorlorı otomohillere, tek pervaneli uçakları jetlere, hesop mokinelehnı bilgisayarlara dönüştürür; hep bir ad\m öteye ulaşırlar. Biz de aynı düşünceyle, ödenmiş sermayemizi 12,5 trilyondan 45 trilyona yükselttik. Özkoynoklanmız 50 trilyona ulaşırken sermoye yeterliliği rasyosu % 12 o/du. 72 yıllık deneyimimizi 94 şubeye taşıdık. Gelecekte de gönül rahatlığıyla "banka eşittir Esbank" demeniz için. BankaHESBANK