17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 OCAK 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Vakıf üniversiteleri ogrena arûyor• YÖK, vakıf üniversitelerine alınan özel statülü öğrencilerin yükseköğretim öğrencisi olarak kabul edilemeyeceğini bildirdi. EBRU TOKTAR ANKARA - Vakıf üniversitelennın Yükseköğretim Kurumu'nun (YÖK) koşullanna uymayan, üniversite sınavlanna girmeyen ögrencileri *itod statü" ile eğitıme aldığı ortaya çıktı. YÖK. vakıf üniversitelerine korsan öğrenci alınamayacağını, özel statüde okuyanlann yükseköğretim haklu kazandıktan sonra okuduğu derslerden bağışık rutulamayacağını bildirdi. Üniversite sınavlannda öğrencilerin devlet üniversitelerini seçmesi nedeniyle yeterli sayıda öğrenci bulamayan yüksek ücretli vakıf üniversiteleri, gelir elde ermek için özel statüde öğrenci kabul ediyor. Eğitim ücretleri 3 milyar liraya kadar tırmanan ve YÖK koşuilannı "özel statülü öğrenri" adı altında delmek isteyen vakıf üniversiteleri YÖK tarafindan uyanldı. YÖK Genel Kurulu karannda şöyle denildi: "Bflgüerini artrjrmak için özel statüde yükseköğretim kurumlanna devanı edcnlerin mevcut mevzuata göre yükseköğretim öğrencisi kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu kişilertten daha sonra yükseköğretim hakkı elde edenkre özel öğrenci statüsünde aldıklan derslerte ilgili nıuafhet hakkı tanınama\acağına karar verikü." Örgün öğretime yerleştirilenler içindeki payı yüzde 4.5 olan vakıf üniversitelerine bu yıl 14 bin 572 öğrenci kaydoldu. En fazla öğrencisi bulunan Bilkent Üniversitesi'ni sırasıyla Istanbul Bilgi. Yeditepe, Fatih. Başkent, Çankaya ve Işık üniversiteleri izliyor. Ücretleri bu yıl dövize bağlanan vakıf üniversiteleri, 100 milyon dolarlık sektör oluşturuyor. Bilkent Üniversitesi 4 bin 350 dolar, Başkent Üniversitesi 4 bin dolar, Atıhm Üniversitesi 4 bin 500 dolar, Çankaya Üniversitesi 4 bin 300 dolar, tstanbul Doguş Üniversitesi 5 bin 500 dolar-6 bin 500 dolar. Istanbul Fatıh Üniversitesi 4 bin 500 dolar, tstanbul Bilgı Üniversitesi 6 bin 650 dolar, Istanbul Yeditepe Ünı\ersitesi 10 bin dolar, Istanbul Beykent Üniversitesi 3 bin 500 sterlin. Koç Üniversitesi 6 bin 500 dolar. Işık Üniversitesi 6 bin dolar yıllık öğrenim ücreti alryor. YÖK Başkanı Gürüz, eğitim kalitesinin yükseltilmesi için merkezi smav sistemi gerektiğini savundu Tıp faldiltelerinde bitirme sınavıANKARA (ANKA) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz. tıp fakültelerine bitirme sınavı niteliğinde bir smav konulması görüşünü savundu. Gürüz. tıp gibi "kritik" alanlarda eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve belirlı standartlann yakalanması için merkezi sınavın gerekli olduğunu söyledı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, lisans programlannın tamamında eğitim kalitesinin yükseltilebilmesi ve ulusal standartlar oluşturulmasına yönelik olarak bir dizı önlem alınacağını belirtti. Bu kapsamda ilk olarak tıp fakültelerine. mezuniyetten önce bir sınav konulması önerisi üzerinde çahşmalara başlandığını kaydeden Gürüz şöyle devam etti: "Başta tıp ve hukuk olmak üzere daha sonra da inşaat ve makine nıühendisliği olabilir, son sınıflara doğru bir merkezi smav yapdmasını planlıyoruz. Mezuniyetten • YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz. lisans programlannın tamamında eğitim kalitesinin yükseltilebilmesi ve ulusal standartlar oluşturulmasına yönelik olarak bir dizi önlem alınacağını belirtti. Bu kapsamda ilk olarak tıp fakültelerine, mezuniyetten önce bir sınav konulması önerisi üzerinde çahşmalara başlandığını kaydetti. önce belirli standartlann \akalanmasmi istiyoruz. Tıp fakülteleri için bftv le bir uygulama gerekli. Tıp fakültesi dekanlaru sınavın uygulanabiliriiği ve neler getireceği konulannda çalışıvor. Aynca uzmanlarımız da hukuki yönden bir sorun olur mu btınu araştınyor." Hazırlık çalışmalannın 1-2 ay daha sürebileceğinı. öncelikle konunun Üniversitelerarası Kurul"da tartışılacağını bildıren Gürüz. bu konuda son karann nısan-mayıs aylannda venlebileceğını ka>dettı. Tıp fakültelerine mezunıyet sınavı konulması durumunda, öğrenciler 5'ınci sınıfvn sonunda merkezi bir sına\a alınacak. Sınavı aşan adaylar. egıtimlerine devam edecek ve mezun olunca doktor unvanını kazanacak. Sınavı aşamayan adavların ise doktorluk yapamaması \e yalnizca lisans mezunu olmaları öngörülüyor. Tıp fakültelerine sına\ önensi. tıp eğitiminde vaşanan nitelık kaybmın önlenmesı amacıyla tıp kökenli üniversıte rektörleri ile tıp faküitesi dekanlanndan oluşan Tıp-Sağlık Bilimlen Eğitim Konseyı tarafindan gündeme getırildi. Konsey. sınav ile birlıkte, tıp fakültelennin sayılannın dondurulması ve yenıden yapılandınlmasını da ıçeren bir dızi önen getirirken. önerileri şöyle: - Hekim enflasyonunun önlenebilmesi için tıp fakültelennin sayısı dondurulmalıdır, - Tıp fakültelerindekı eğitim kalitesini arttırmak için alınacak öğrenci sayısı azaltılmalıdır. - YÖK Yasası. tıp fakültelennin işleyişini kolaylaştıracak şekilde değiştirilmeli. tıp fakültelerinin örgütlenme yapısı yeniden düzenlenmelıdır. - Tıp fakültelerinde çalışma tam gün statüde olmalıdır. Sekiz saatlik çalışma sonunda öğretim üyeleri. kurum içınde serbest meslek icra edebilmelidir. Öğretim üyeleri. üniversiteye sözleşme ile bağlanmalıdır. - Tıp fakültelerinin 5'inci sınıflannın sonunda. ulusal boyutta ortak sına\ yapılmalı ve buna vönelik yönerge düzenlenmelidir. - Tıp eğıtimının öğretici kadroların yetiştirilmesıne yönelik olarak. tıp fakülteleri eğıtımine doktora programı eklenmehdır. Uzmanlık eğitımı sırasında doktora yapılmasına olanak sağlanmalı ve bu konuda özendınci önlemler alınmalıdır, - Doktora vapacak adaylar. TUS benzeri bırmerkezı sınav la belirlenmelidir. - Tıp fakültelerinde Program Gelıştirme ve Değerlendirme Kurulu kurulmalıdır. - Tıp Eğıtımı Bölümü mutlaka kurulmalı ve sürekli tıp eğitımini gerçekleştirecek yapı en kısa sürede oluşturulmalıdır, - Tıbbi biyoloji, molekülerbıyolojı ve temel genetik şeklinde yeniden yapılandınlmalıdır Geçen yıl FP'li belediye tarafindan ka- mulaşbnlan Sürvani IVlezariığı (solda). Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi papazı Yusuf Akbulut (ûstte). Süryanüerin mezarlıkparası ödenmîyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarba- kır'da sayılan her geçen gün azalan Süryaniler. FP'Ji Büyükşehir Belediyesi'nin, geçen yıl kamu- laşttrılan HırfctiVan mezarlığının parasını ödeme> diğinden yakındılar. Süryaniler, paranız verile- cek" vaadiyle oyalandıklannı iddıa ettiler. Diyarbaİcır'da yaşamlannı sürdüren 300 kadar Hıristiyan azınlığın önemli bir kısmını oluşturan 100 kadar Süryanıye ait mezarlık geçen yıl Büyük- şehir Belediyesı tarafindan yol yapımı için kamu- laştınlmıştı. Yol yapımı için Diyarbakır'ın Urfaka- pı semtınde bulunan kentin tek Hıristiyan mezar- lığının 13 metre genişliğınde ve 200 metre uzun- luğundaki bölümü kamulaştınlmış. inşaat sırasın- da yapılan kazılarda yaklaşık 200 mezar açılmıştı. Açılan mezarlann sahipleri ölülerinin kemiklerini çuvallarla Istanbul ve diğer büyük kentlere naklet- mişlerdi. . / Diyarbakır'da Süryani azınlığın ayinlerini yapa- bildikleri faal durumdaki tek kilise olan 'Süryani Kadım Meryem Ana Kilisesi' papazı Yusuf Akbu- lut, Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebine bağlı olan Süryani cemaatinin yok olmak üzere olduğunu söy- ledi. Akbulut, 3500 yıldır bu coğrafvada yaşadık- lannı, ancak tarih içinde çeşitli Avrupa ülkelen baş- ta olmak üzere İstanbul gibi büyük kentlere göçler sonunda geride ancak 100 kişi kaldıklannı söyle- di. Belediye ile aralannda yaşanan mezarlık soru- nu nedeniyle aldatıldıklannı ileri süren Akbulut. geçen yıl kamulaştınlan mezarlıklann parasını ala- madıklannı ıddia etti. Para istemek için belediye i yetjdkleriyle görüşmek istediklerinde her seferin- de "vereceğjz" denilerek geri çevrildiklenni belir- ten Akbulut, "Cemaatimiz zaten giderek azalı- yor.Maddi sıkıntılar içinde kilisemizi vönetmeve ve yaşatmaya çalışıyoruz. Belediye bize paramızı ver- memekte direniyor" diye konuştu. Öte vandan Urfakapı semtındeki Süryani Mezar- Iığı'nın kamulaştınlarak yol yapılan bölümünün, belediye tarafından saman satmak için bekleyen traktörcülere gündelik olarak kiraya venldiğı öğ- renildi. ltıoııu UniversitesFne irtica izlemesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakanlık Takip Kurulu. irticai faali- yetlerin yoğunlaştığı bıl- dirilen Malatya lnönü Üniversitesi'ni ızlemeye aldı. Şeriatçı öğretim üye- lerinin aynı görüşleri taşı- yan öğrencıleri koruduğu kaydedilirken. asker kö- kenli rektör Prof. Dr. Ömer Şariak'ın bu faali- yetleri önlemede yetersiz kaldığı belirtildi. Başbakanlık Takip Ku- rulu'na ulaşan bir rapor- da, üniversitenın öğretim üye ve görevlilen arasında Hızbullah. Vahhabi. Nur- cu ve Nakşilerin çoğun- lukta bulunduğu, tarikat vecemaatlerinünıversıte- de kadrolaşma ve Malat- ya'da etkinlik kazanmak için faaliyetlennı yoğun- laştırdıklan kaydedildı. Öğretim üye v e görevli- len arasında irticai dernek ve vakıflara üye olanlann bulunduğu. Sağlık Yük- sek Okulu'nda çoğunluk- ta olan bayan öğretmen- lerden bir bölümünün Atatürk aleyhınde konuş- malar yaptığı. üniversite yönetiminin buna sessiz kaldığı anlatılan raporda. şö>le devam edıldi: "Bunun \aninda Tıp Fakültesi'nde de büvük bir irticai kadrolaşma ol- duğu, kadrolaşmanın da- ha çok göğüs. iç hastalıkia- n. patoloji \e pediarri bi- lim dallannda yapıldığı öğrenildi. lrticacı öğretim üyelerinin öğrenciler ara- sında a>rım vaptığı. üni- versitede grupîaşmalara neden olduklan, ba/ı bö- iümlere bavan «örevli al- madıkları. rektörün bu ki- şilerle yaptığı mücadelede yetersiz kaldığı YÖK'e yansıyan bilgiler arasında yer almaktadır.'" irticai faaliyette bulu- nan öğretim görevlileri arasında bazı fakülte de- kanlarınm da bulunduğu, bir rriesiek-yüksekokulu müdürünün de aynı doğ- rultuda çalıştığı saptama- sına yer verilen raporda. mücadelede yasalann ye- tersiz kalması nedeniyle personelin kamplaşmayı önleyicı çalışmalaryürüt- mesi gerektığıne ışaret edildi. Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946da kunıldu; hem geçmişe, hem geleceğe dönük olan anlatnı, gazetemi- zin kurucusu Yunus Nadi 'ye saygı ve sevgiden kaynaklamyor. Yalnız Cum- huriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti 'nin kunduşunda büyük emeği bulunan Yunus Nadi'nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Devrimci ve demokrat Cumhuriyet'in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti 'yle zamandaş ve eşanlamlı bir kuruluş tarihçesi var. Yu- nus Nadi, gazetemizin temel taşlarını bu doğndtuda koydu. Yunus Nadi'nin ölüm yıldönümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yarışmamn ilk düzenlendiği yıllarda Türkiye 'de sanat alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yal- nız CHP 'nin koyduğu bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sanat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yapmışlardı. îsveç'te Nobel, ABDde Pulitzer, Sovyetlerde Lenin, Fransa'da Goncourt ödüllerinin sonuçları Türki- ye de de izleniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü üstlendi. elli üç yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Arma- ğanı 'yla sanat ve kültür yaşamımızda bir yarışma coşkusu oluşturdu. Daha sonraki yıllarda Türkiye de de yarışmalann ve ödüllerin sayısı çoğal- dı, yirmiyi aştı. Bugün belki ödül enf- lasyonundan söz açılabilir; eleştirel bir yaklaşımla sakıncaları gündeme getiri- lebilir, ama yine de kültür, bilim ve sa- nat konulannda yapılan yatırımların çok yararlı olduğu rahathkla söylene- 53. YIL YUNUS NADI ÖDÜLLERI 1999 bilir. Zamanla ödüller arasında ayrım- lar ortaya çıkar; bir yarışma kurum- sallaştıkça, amacı, nitelikleri, karakteh belirginleşir. Bu arada kimi holdingle- rin kendi amaçlarına yönelik yarışma- lar düzenlemeleri ve ödüller dağıtma- ları da bu alanda kaçınılmaz çoğulcu- luğu yansıtıyor. Kimi bankaların, şir- ketlerin, ticari tekellerin reklam ama- cıyla düzenledikleri yarışmalann ödülleri, parasal açıdan ne kadar bü- yük olursa olsun; özü, maddi çerçeve- nin dışındaki anlamında odaklaşıyor. Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Ya- rışması adıyla aralıksız olarak elli yılı aşkın bir sürede düzenli olarak ger- çekleştirildi, kültür ve sanat hayatımı- za amaçlanan katkıları yaptı ve etkile- rini duyurdu. Daha önce bir dalda ya- pılan ödüllendirmenin kapsamı 1990 yılından iübaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı bü- tün baltalamalara ve olumsuz yatırım- lara karşın sürekli gelişiyor ve yaygın- laşıyor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiye 'de tam değil; siyasal iktidarla- rın baskıları hâlâ sürüyor ve çağdaş demokratik ortamdan henüz voksun sa- yılıyoruz. Buna karşın fikir, sanat, bi- lim ve kültürde çabalar sürüvor. Tarih- sel gelişim sürecinde elbette aydınlan- ma'nm önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uygarlığa giden yolun fikir, sanat, kültür ve bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları destek- lemek ve özendirmekte Yunus Nadi Ödülleri 'nin işlevi sürecek. Bu yıldan başlayarak 1999 Yunus Nadi Ödülleri 'nde iki anabaşlık altında dört ödül vehlecek. Edebiyat Ana Dalı: Öykü, roman, şiir. Bilimsel Araştırma: Sosyal Bilimler Araştırması. Önümüzdeki yıllarda ödül anadalları ve dallannda gereksinimlere göre değişiklik yapılabilecek. Adaylara başanlar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihle- ri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayı- na hazır bir 'kitap dosyası'yla aday olunabi- lir. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazıl- mış olması gereklidir. Adaylar yapıtlannı altı adet olarak göndereceklerdir. Odül bir yapıta verilir. Seçici Kurul. ödülü, kitap ve kitap dos- yası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Mehmet Başaran, Vedat Gün- yol, Selim İleri, Tank Dursun K., Sami Kara- ören. R O M A N Ödüle 1 Nisan 1998 ile 3 f Mart 1999 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına ha- zır bir 'kitap dosyası'yla aday olunabilir. Ya- yımlanmamış yapıtların. beyaz dosya kâğıdı- na makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olma- sı gereklidir. Adaylar yapıtlannı altı adet ola- rak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, ki- tap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Talip Apaydın, Ahmet Cemal, Konur Ertop, Fethi Naci, Muzaffer Uyguner. Ş İ İ R Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına ha- zır bir 'kitap dosyası' ile aday olunabilir. Ya- yımlanmamış yapıtlann beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlannı altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçi- ci Kurul ödülü kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. SeçiciKurul: Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Ce- vat Çapan, Doğan Hızlan, Attilâ llhan, Şük- ran Kurdakul. S O S Y A L B İ L İ M L E R A R A Ş T I R M A S I Ödül konusu "Demokrasi ve Terör" olarak be- lirlenmiştir. Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihleri arasında yayımlanmış bilimsel araştırmalarla, yayına hazırlanmış ve en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğıdına çift aralıklı makine yazısı ile yazılmış bilimsel araştırma- lar katılabilir. Adaylar yapıtlannı sekiz adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta veri- lir. Seçici Kurul Ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Prof. Dr. Bedia Akarsu, Prof. Dr. Toktamış Ateş, Prof. Dr. Aydın Aybay, Prof. Dr. Ta- ner Berksoy, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Izzettin Önder, Prof. Dr. Erdoğan Teziç. H E R D A L İ Ç İ N G E Ç E R L İ G E N E L K O Ş U L L A R Ödüller, her dalda amatör-profesyonel herkese açıktır. (Cumhuriyet mensuplan hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar gerçek ad ve ad- reslerini ve telefon numaralannı belirtmek zo- rundadırlar. Ancak adaylar ad ye adreslerinin saklı tutulmasmı isteyebilirler. Ödül koşullan- na uymayan yapıtlan yanşma dışında tutmak zorundayız. Adaylann yapıtlanyla birlikte ad- lannı ve soyadlannı arkasına yazacaklan iki fo- toğraflannı, açık adreslerinin de yer aldığı ka- tılma belgesini ve yaşamöykülerini 12 Nisan 1999 Pazartesi günü saat 17.00'ye kadar 'Cum- huriyet Gazetesi, Yunus Nadi Ödülleri, Cağa- loğlu 34334 Istanbul' adresine iadeli taahhütlü olarak postayla göndermeleri ya da elden alın- dı karşılığı teslim etmeleri gerekmektedir. Ya- yımlanmış yapıtlar daha önce herhangi bir ödül almamış olmalıdır. Zarfın ya da paketin üzeri- ne hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir. roman, öy- kü vb.) yazılması zorunludur. Odül dallannda (Sosyal Bilimler Araştırması dışında) konu sı- nırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapıtlar, genel yayın il- kelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayım- lanabilir. Ödül sonuçlan 29 Haziran 1999 günü açıklanacaktır. Ö D Ü L Her dal için: 500.000.000 TL. K A T I L M A B E L G E S İ ADIM, SOYADIM: ADRESİM: TELEFONUM KATILDIĞIM DAL:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle