Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ
HABERLER
Trabzon'da görülen davada tanıklardan biri sanık polis Adem Albayrak'ı teşhis etti
6
Gazi katliiuıu çetelerin işi'• Müdahil
avukatlan, katliamı
Susurluk bağlantılı
çetelerin yaptığını
ileri sürerek önemli
olanın bu ilişkileri
ortaya çıkarmak
olduğunu söylediler.
CHP İstanbul
Milletvekili Mehmet
Sevigen de,
yargılamanın çok
uzak bir noktada
yapılmasının büyük
sorunlar yarattığını
ileri sürdü.
AHMETŞEFİK
TRABZON - İstanbul Gazı Ma-
hallesi'nde 12-13 Mart 1995'te
meydana gelen olaylar sırasmda 9
vatandaşm ölümünden sorumlu tu-
tulan polislerin yargılanmasına
Trabzon AğırCeza Mahkemesi'nde
de\am edildi. Tanıtdardan bıri. sanık
polis Adem Albayrak'ı teşhis etti.
Müdahil avukatlar. Gazi davasının
demokrasi mücadelesine dönüştü-
ğünü belirterek, asıl önemli olanın
katJiamı yapan Susurluk bağlamılı
çetenin ortaya çıkanlması olduğu-
nu savundular.
Dursun Kaya Güleç başkanlığın-
da yürütülen davanın dokuzuncu du-
ruşmasına lstanbul'dan yüz civann-
da mağdur ve vatandaş katıldı. Pir
Sultan Abdal Derneği Genel Mer-
kez yöneticileri, CHP Milletvekili
Mehmet Sevigen. Banş Partisi Ge-
nel Sekreter Yardımcısı Sadık Eral.
bazı siyasi parti ve sivil kuruluş tem-
silcilerinin de izlediği duruşma için
adliye çevresinde sıkı güvenlik ön-
lemleri alındı. BP Genel Sekreter
Yardımcısı Eral. duruşma öneesinde
yaptığı açıklamada Gazi olaylannın
toplumsal banşı bozmak. toplumun
demokrasi ve insan haklan istemle-
rini boğmak isteyenlerce tezgdhlan-
dığını iddiaetti. Yargılamanın İstan-
bul yerine Trabzon'da yapılmasının
adaleti yaraladığırı öne süren Eral
" İktidar partilerini u\ an yonım. Ga-
zi'ye seyirci kaldınız. Yargılaınayase-
yirci kalma\ın. Dava ınutlaka İstan-
bul'a alınmaJıdır. Yoksa Gazi davası
'gazi' olacaktır"dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Meh-
met Se\ igen de. yargılamanın ola\ ın
meydana geldiği yerden çok uzak
bir noktada yapılmasının büyük so-
runlar yarattığını \urguladı. Se\i-
gen, olaya tanık olan birçok kişınin
Trabzon'a gelmekten korktuğuna
dikkat çekti.
Teşhis etti
Dünkü duruşmada Zeynep Pov
raz \e Reis Kopal'ın öldürülmesine
ilişkin iki tanık dinlendi. Tanıklar-
dan Muharrem Buldukoğlu. 13
Mart günü Ismetpaşa Caddesi'nde
olduğunu, hemen önlerinde bulunan
panzerlenn durup dururken halkın
üzerine yöneldiğini söyledi. Panik
içinde kaçmaya çalışan halka ateş
edildiğini anlatan Buldukoğlu. bu
sırada hemen arkasında bulunan
Zeynep Poyraz'ın bağırtısı ilearka-
ya döndüğünü ve kendisıne yardım
etmeye çaiıştığmı anlattı. Aynı anda
ellerinde uzun namlulu tüfekler bu-
lunan biri resmi diğeri sivil iki poli-
si çevreye ateş ederken gördüğünü
belirten Buldukoğlu. hafîf sakallı
kot takımlı sivil kişinin yüzünü se-
çemediğini anlattı.
Tanıklardan Yalçui Ydmazda. ye-
ğenini aramak için gittiği PTT ya-
nından olaylan seyrettiğini. bir ta-
rafta polis ve asker 50 metre uzağın-
da da kalabalığm yer aldığmı, poli-
sin durup dururken ateş etmeye baş-
ladığını söyledi. Yılmaz ifadesini
şöyle sürdürdü:
"Bu arada iki polis çok dikkatimi
çekti. Biri srvil biri resmiydi. Sivilin
üzerindeaçıkrenkbir kot takım var-
dı. İkisinin elinde de uzun namlulu
tüfekler bulunuyordu. Nişan alarak
ateş ediyorlardı. Reis Kopal'ı tam-
yordtım. Kalabalığm en önündeydi.
Taş aüyorlardı. Ateş başlayuıca Re-
is dahil üç kişi yere düştü. Diğer po-
lislerseellerindeki tabancalarla rast-
gele ateş ediyordu."
Mahkeme başkanmın isteği üze-
rine tutuklu sanıklar Adem Albay-
rak ve Mehmet Gündoğan'la yüz-
leştirilen Yılmaz, Albayrak'ı profil-
den tanıdığını kaydetti
Seçim hazınlığı
ödeneği
• ANKARA(AA)-
Başbakan Yardımcısı ve
Devlet Bakanı Bülent
Ecevit, Yüksek Seçim
Kurulu(YSK)Başkanı
Tufan Algan'ı
Başbakanlık'taki
makamında kabul etti.
Ecevit, YSK Başkanı
Algan'ın. sağlıklı bir
seçimin altyapısı
bakımından duyulan
gereksinimleri aktardığını.
hepsinin haklı istekler
olduğunu söyledi. Özellikle
parasal konularda ihtiyaçlan
olduğunu belirten Algan da
"Seçim hazırlıklan için 4.5
trilyon lira istedik. Bu
parayı bize verecekler"
karşılığını verdi.
Kenan Mak
cinayeti• ANKARA (AA) - CHP
Erzincan Milletvekili
Mustafa Kul. Başbakan
Mesut Yılmaz'ın
yanıtlaması istemiyle
TBMMBaşkanlığı'na
sunduğu soru önergesinde,
öğrencilerin tehdit
edilmeleri üzerine Izzet
Baysal Üniversitesi'nce
oluşturulan "Soruşturma
Komisyonu"nun akladığı
şahıslann daha sonra Kenan
Mak adlı öğrencinin
öldürülmesi olayına
kanştıklannı öne sürdü.
CHP'li Kul önergesinde,
hükümetin bugüne kadar
şeriatçı kadrolan dağıtmak
ve şeriatçı anlayışa karşı
hangi somut önlemlerin
alındığını sorarak
"Üniversitede demokratik
ve laik öğrencilere sağ
görüşlü insanlar tarafından
yapılan saldınlara.
üniversitenin özel güvenlik
görevlilerinin de katıldığı
doğru mudur?" dedi.
AHe şirkeli
egemenliği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sermaye Piyasası
Kurulu'nun (SPK)
"Şirketlerin Finansman
Eğilimi" anketi. Türkiye
ekonomisinde aile
şirketlerinin egemenliğini
ortaya koydu. Ortak sayısı 5
olan şirketlerde. ödenmiş
sermayelerin yüzde 71 'i bir
aileye ait durumda
bulunuyor. Şirketlerin
borçlanma aracı olarak
banka kredilerine ağırlık
verdiği ortaya konulurken
sermaye artınmıyla halka
açılım eğiliminin arttığı
belirtildi. Araştırmaya göre,
şirketlerin yüzde 86'sı
sermaye piyasasından
yararlanmıyor.
MSB'den askerlik
açıklaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Savunma
Bakanlığı (MSB) Genel
Sekreterliği tarafından,
Akşam gazetesinin, dünkü
sayısmda "Askerlik
Kisalıyor" başhğıyla
verdiği askerlik hizmet
süresinin aşamalı olarak 18
aydan 12 aya indirileceğini
içeren haberin yanlış
yorumlandığı bildirildi.
MSB Genel
Sekreterliği'nden yapılan
yazılı açıklamada. TBMM
Milli Savunma
Komisyonu'nda önceki gün
görüşülen yasa tasansının
"erbaş ve erlerin hizmet
sürelerinin yeniden
belirlenmesine yönelik
olmadığı" belirtilerek
bakaya kalan yedeksubay
adaylannın. bu suç
nedeniyle askere
sevklerinden sonra
mahkemeye verilmelerine
olanak sağlayacak yeni bir
düzenlemeyi içerdigi
kaydedildi.
1 0 m i l y o n d o l a r l ı k e k m a l i y e t
Atatürk Barajı'nda çökme• Barajda çökme
olması halinde çok
büyük bir sansasyon
yaratacağını, bunu
gizlemenin kolay
olmayacağmı kaydeden
DSİ yetkilileri,
"Yapılan çalışmalar
inşaat çalışmalandır.
Olaya teknik anlamda
'çökme' değil de
•oturma' demek daha
doğru olur. Bugün
apartmanlarda bile
oturmalar oluyor" diye
konuştular
CENGİZ YILDIRIM
ÖZCANGÜNEŞ
ŞANLIL'RFA - Cumhu-
riyet tarihinin en büyük,
dünyanın sayılı projelerin-
den biri olan Güneydoğu
AnadoluProjesi'nin(GAP)
temel ayaklanndan Atatürk
10 milyon dolarlık ek maliyet getireceği hesaplanan çökmenin yol açtığı hasann 18 ayda giderilmesi bekleniyor.
Barajı'nda 7 metrelik çökme mey-
dana geldi. 10 milyon dolarlık ek
maliyet getireceği hesaplanan
çökmenin yol açtığı hasann 18 ay-
da giderilmesi bekleniyor. Yetki-
liler. bu tür çökmelerin barajlarda
'normal' olduğunu söylediler.
Dünyanın en büyük barajlanndan
biri olan Fırat nehri üzerine kuru-
lu Atatürk Barajı'nın gövdesinde
bir süre önce meydana gelen çök-
me endişe yarattı. Yapımı Ata İn-
şaat tarafından gerçekleştirilen ve
Devlet Su Işleri'nin (DSt>kontnv
lörlüğünü yaptığı barajdaki çölc-
me ile ilgili çeşitli iddıalaröftaya'
atılırken. çökmenin 10 milyon do-
larlık ek maliyet getirdiği belirtil-
di. 169 merre yüksekliğindeki
gövdede çökmenin yol açtığı ha-
sann giderilmesi için çalışmalar
sürerken: tehlike nedeni ile ziya-
retçi ve taşıtlann gövdeden geçişi
yasaklandı. Gövdenin çöken bö-
lümlerinin aynı seviyeye çıkanl-
ınası için 7 metrelik bölümün ai-
tma 25 santimetre kalınlığında sız-
dıraıayı önlemek için killi toprak
seriliyor. Ilgililersözkonusuçalış-
manın 18 ayda tamamlanacağını
ifade ediyorlar.
Konuyla ilgili aynntılı bilgi ver-
mekten kaçınan DSİ 16. Bölge
Müdürlüğü yetkilileri çökmeyi,
"bekienen ve normal bir gelişme"
olarak değerlendirdiler. Barajda
çökme olması halinde çok büyük
bir Sansşsyon yaratacağını, bunu
giztememn kolay olmayacağmı
kaydeden DSİ yetkilileri. "Yapı-
lan çalışmalar inşaat çalışmalan-
dır. Olaya teknik anlamda 'çök-
me' değil de "oturma' demek da-
ha doğru olur. Bugün apartman-
larda bile oturmalar oluyor. Bun-
lar beklenen, lamamen normal
olan şeylerdir" diye konuştular.
Oturmanın 7 metre değil de bir
santimetre olduğunu belirte-
rek olayı kamuoyundan giz-
lemeye çalışan yetkililer,
yüzde 98'i tamamlanan Ata-
türk Barajı'nın gelecek yıl
bitirileceğini kaydettiler.
GAP Tanıtım Müdürü
Necmettin Sasaoğlu'nun
Türkiye Seyahat Acenteleri
Birliği'nin (TÜRSAB) 50'yi
aşkın gazeteciyle birlikte
bÖlgeye yaptığı gezide verdi-
ği bilgiye göre; ilk aşamada
2005 yılında bitirilmesi
planlanan GAP, kaynak ye-
tersizliği nedeniyle 10 yıl
sarkarak 2015 yılında hiz-
mete girecekti. Ancak Cum-
hurbaşkanı Sükyman Detni-
rel'in talimatı doğrultusun-
da, proje daha çok kaynak
aktanlarak 2010 yılında ta-
mamlanacak. Toplam 32
milyar dolar harcanması ge-
reken GAP projesine bugü-
ne dek 13 milyar dolar har-
candı. Projenin tamamlan-
ması için 19.5 milyar dolar
daha harcanması bekleniyor. GAP
günde sadece 750 milyar liralık
elektrik üretiyor. Halen 100 bin
dönüm arazi sulanıyor. Heryıl bu
rakama 50-60 bin dönüm ekleni-
yor. Sasaoğlu. BM Kalkınma Ör-
gütü, Dünya Bankası, Japonya ve
Fsrairin GAP'taki 14 projeye ka-
tılmak istediğini belirterek, GAP'ı
1992 yılından bu yana yerli ve
yabancı 150 bin kişinin gezdiğini
kaydetti.
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (AİÖK) yine Türkiye aleyhinde rapor hazırlıyor
IçişlerFnde 4
işkence' alarmı
E\İN GÖKTAŞ
ANKARA - Avrupa İşkenceyi Önleme
Komitesi'nin (AİÖK). Türkiye aleyhinde
yeni rapor hazırladığı bildirildi. Komitenin,
Türkiye'de işkence \e kötü uygulamanın
yaygın şekilde de\am ettiği yolundaki "ka-
mu açıklamasTnı durdurmak için Içişleri
Bakanlığı harekete geçti.
Başbakan Mesut Yümaz'ın, geçen hafta
içinde tçişleri Bakanı MuratBasesgioğlu'na
yazılı talimat göndererek. AİÖK'nin rapo-
runu yayımlamadan önce en kısa sürede ne
gerekiyorsa yapılmasını istediği öğrenildi.
Jandarma Genel Komutanlığı Plan ve
Prensip Dairesi Başkanı. İnsan Haklan Şu-
be Müdürü Jandarma Kurmay Yüzbaşı Ke-
mal Alataş. AİÖK'nin iki kez Tuıkiye aley-
hinde kamu açıklaması yaptığını anımsattı.
Alataş. komitenin yapacağı kamu açıklama-
sını etkısizleştirmek için tçişleri Bakanlı-
ğı'nda önceki gün hükümet yetkilileri ile bir
araya gelip neler yapılması gerektiğini ko-
nuştuklannı bildirdi.
• Yılmaz, AİÖK'nin planladığı 'kamu açıklaması'nın durdurulması
için Içişleri Bakanı Başesgioğlu'na talimat gönderdi. Komitenin
hazırlığına karşı ilgili kurumlar İçişleri Bakanlığı'nda topiantı yaptı.
Cumhuriyet'e AİÖK'nin saptamalan ve
idari uygulamalar konusunda bilgi veren
Alataş, komitenin önerilerinden hemen he-
men tümünün yerine getırildiğini. ancak
olumsuz önyargının bir türlü değişmediğini
söyledi. Komitenin istediği düzenlemelerin
zaten Türkiye'nin ıç hukuk sistemınde bu-
lunduğunu kaydeden Alataş, yeni yapılan
nezarethanelerin komitenin istediği ölçüle-
re uygun 7 metrekare alanında. 2.5 metre
yüksekliğinde ve aydınlatması yeterli şekil-
de inşa edildiğini belirtti. Alataş. "Eğer ye-
terli ödenek sağlanırsa. nezarethanelerde sa-
bahlayanlara şilte, battanhe ile en az bir ke-
re de önı oğünyemek \erme>v başlayacağız"
dedi. AİÖK'nin Türkiye'yeönerileri şunlar:
- OHAL'de gözaltı süreleri uzundur. Bu
süreler kısaltılmalıdır. 4 günden daha uzun
süreli gözaltı taleplerinde suçlu bizzat hâkım
karşısına çıkanlmalıdır. Uzun süreli tutuklu-
luk hallennde sanık 48 saatte bir doktor kont-
rolüne tabi tutulmalıdır.
- DGM kapsamına giren suçlarda 15 gün
olan gözaltı süresi kısattılmalıdır.
- CMUK'ta belırtilen yasal güvenceler
DGM kapsamına giren suçlara da teşmil
edilmelidir.
- Sağlık raporlannın savcıya ve zabıta
amirlerine güvenli bir şekilde ulaştınlması
sağlanmalıdır.
- İşkence suçlannda Memurin Muhake-
matı Hakkındaki Yasa uygulanmamalıdır.
- Nezarethanelerin fıziki koşullan Avru-
pa standartlanna çıkanlmalıdır.
- Gözaltına alınanlann mutlaka nezaretha-
ne defterine kaydedilmesi sağlanmalıdır.
- Gözaltına alınanlara verilmek üzere.
haklannı içeren formlar hazırlanmalıdır.
- Gözaltına alınanlann sorgulamadan ön-
ce ve sonra doktor muayenesinden geçiril-
mesi sağlanmalıdır.
- Nezarethanelerde geceleyenlere şilte.
battaniye ve günde bir kere tam öğün yemek
verilmesi sağlanmalıdır.
- Toplu suçlar için öngörülen gözaltına al-
ma süresi 4 güne indırilmelidır.
- İşkence suçlan için öngörülen cezalar
arttınlmalıdır.
- İşkence altında alınan ifadelerin mah-
kemelerce delil sayılmayacağı yolunda
kanunlara hüküm korunalıdır.
- Güvenlik güçlerinin insan haklan
konusunda eğitilmeleri sağlanmalıdır.
- DGM'lerin yargı alanına giren suçlardan
tutukJu bulunan sanıklann kötü muameleye
karşı yasal güvenceleri arttınlmalıdır.
- Gözaltındaki kişilere, gerektiği zaman
doğal ihtiyaçlarını karşılama izni veril-
melidir.
- Uzun süre alıkonan kişilere egzersiz
olanaklan sağlanmalıdır.
- Görevlilere. sorgulamanın nasıl yapıla-
cağına dair açık talimat verilmeli ve sor-
gulama yöntemleri belirlenmelidir.
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
TBMM insan Haklan Komis-
yonu, geçenlerde Güneydo-
ğu'ya gitmiş ve bolgedeki insan
haklan ihlallerinın ulaştığı boyu-
tu saptamak olanağını bulmuş-
tu. Türkiye gibi günde onlarca
insanın yaşamını iç çatışmada
ya da askeri ifadeyle "Düşük Yo-
ğunluklu Savaş "ta yitirdiği bir ül-
kede, insan haklannın bolca ih-
lal edilmesi, sanki normal karşı-
lanır hale geldi.
TBMM Tnsan Haklan Komis-
yonu üyelerinin önceki gün ga-
zetelere yansıyan tartışmada di-
le getirdikleri yaklaşımlar, sanı-
rım bu felaketin ne kadar kanık-
sandığını gözler önüne seriyor.
CHP fzmir Milletvekili Sabri Er-
gül. ağır işkencelere uğrayan bir
yurttaşın başından geçenleri ko-
misyonun önüne getirmiş. Silah
taşıdığı gerekçesiyle gözaltına
alınan 26 yaşındaki Cengiz
Süslü, ağır işkencelere uğramış
ve makatına cop sokulmuş. Er-
gül, komisyonda yaptığı konuş-
mada şunları belirtiyor: "Cengiz
Süslü, 4 Mayıs tanhinde Istan-
Meclis Komisyonu'nda îşkence Tartışması
bul Şirinevler'de gözaltına alı-
narak Asayiş Şube Müdürlü-
ğü'ne götürüldü. 11 Mayıs tan-
hinde şahsın makatına cop so-
kulduğu için kalınbağırsağı par-
çalandı ve kendisi polisler tara-
fından Şişli Etfal Hastanesi'ne
kaldınldı."
Sabri Ergül, alınan raporlan,
elindeki belgeleri de komisyona
sunuyor. Ergül, büyük birduyar-
lıkla bu konuyu komisyona ge-
tirdiğinde ilginç birtepkiyle kar-
şılaşıyor. Komisyon üyesi,
ANAP İstanbul Milletvekili Yıl-
maz Karakoyunlu, Ergül'ün
konuşması karşısında şunları
söylüyor: "Komisyonun çalış-
malannı makatına cop sokulan
adam, kıçına tekme yiyen öğ-
renci gibi erotik meselelere in-
dirgedik. Komisyonun daha
sistemli bir çalışma programı iz-
lemesi gerekir."
Karakoyunlu'yu, ANAP Izmir
Milletvekili Süha Tanık izliyor ve
bu tür konulann komisyonda
gündeme getirilmesinin turizmi
baltalayacağını ifade ediyor. Tar-
tışmaların sonunda işkenceye
uğrayan Cengiz Süslü'nün dos-
yasının ele alınmasına karar ve-
riliyor. ANAP'lı milletvekilleri, an-
laşılan önlerine gelen bu türden
dosyalardan bıkmışlar. "Bunları
gündemimize getirip canımızı
sıkmayın" demek istiyorlar. Bir
ülkede, bir yurttaşın makatına
bir devlet kurumunda cop so-
kulması ve hastanelik hale gel-
mesi, vicdanı olan herkes için
çok yaralayıcı. Karakayonlu bel-
li ki bu acı gerçekten çok sıkıl-
mış. Komisyona yağan bu tür
tepkilerden bunalmış.
Karakoyunlu, ağır işkencele-
rin önüne gelmesine dayanamı-
yor, ama o da biliyor ki bütün
bunlar gerçek. Üstelik kendisi,
insan Hakları Komisyonu gibi
netameli bir konuda kurulan bir
yerde çalışmayı kabul etmiş.
Orada çalıştığı zaman acaba
önüne ne geleceğini düşünü-
yordu? Süha Tanık'ıntepkisi da-
ha da akıl almaz. işkencelerin
Meclis'te gündeme getirilmesi-
nin turizmi baltalayacağından
yakınıyor.
Süha Tanık, TBMM Turizm
Komisyonu üyesi değil, İnsan
Haklan Komisyonu üyesi. Onun
görevi insan haklan ihlallerini iz-
lemek ve önlemek için çabalar-
da bulunmak. Bu ülkede yurt-
taşların makatına cop sokulur-
sa, bu çok doğaldır kı turizme
darbe indirir. Avrupalı sanki bü-
tün bunları Meclis'te konuşulun-
ca mı öğreniyor? Türkiye'de ağır
işkencelerin olduğu herkesin
malumu. Ne yazık ki bu konuda
verilen bütün sözlere rağmen,
henüz bir iyileşme işareti yok.
Sen yurttaşını işkenceden
kurtaramayacaksın, ama onun
şikâyetinı turizm gerekçesiyle
örtbas etmeye çalışacaksın.
inanılırgibi değil. Ben komisyon
üyelerinin yaşadığı sıkıntıyı tah-
min edebiliyorum. Aynı sıkıntı-
nın çok daha büyüğünü biz ga-
zeteciler yaşıyoruz. Hemen her
gün baskı ve işkenceye uğrayan
yurttaşların feryatlannı dinliyo-
ruz. Daha iki gün önce Siirt'te
koruculukla, köylerini terk etme
arasında bir seçime zorlandıkla-
nnı söyleyen köylülerin çaresiz-
liklerini dinledik. Üstelik biz ga-
zeteciyiz, elimizden yalnızca
bunları kamuoyuna aktarmak
geliyor Bir çözüm üretmemiz
mümkün değil. Çözüm üretme-
si gerekenler şikâyet ederse
bunların altından nasıl kalkabilı-
riz?
• • •
Not: Yüzlerce gazeteci arka-
daşın inisiyatifiyle oluşan "Ga-
zeteciler Meclisi" bu pazar (ya-
rın), "Gazeteciler Şenliği" dü-
zenliyor. Saat 15.00'te Cağaloğ-
lu, Nuruosmaniye Caddesi'nde
düzenlenen şenliğe bütün basın
mensuplannı bekliyoruz. Buluş-
mak umuduyla.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Sanatçı Kime Denir?
Geçen hafta sonu atv'de Savaş Ay'ın programına
katıldım. "A Takımı"r\\n bu kadar popüler olduğunu
doğrusu bilmiyordum. Ertesi gün mahalledeki mar-
kette çalışan çocuklardan kapıcımıza kadar kime
rastladıysam herkes "Abi, dün akşam seni A Takı-
mı'nda gördük" dediler... Bazı arkadaşlanm bu prog-
rama katıldığım için beni eleştirdiler. Demek ki bir
ucundan onlar da izlemişler... Vapurda, otobüsteyü-
züme dikkatle bakıp aralannda bir şeyier fısıldaşan-
lann çoğalmasını da "A Takımı"na yordum. Savaş'ı
cep telefonunda ele geçirerek ünümü arttırdığı için
kendisine teşekkür ettim... "Ne A Takımıymış!" de-
dim; "Çoktandır telefon etmeyen bazı hanımlar bile
bu vesileyle telesekreterime notlar bırakmışlar..."
• • •
Şaka bir yana, iyi bir TV izleyicisi değilim. Bu ne-
denle, katıldığım bazı "cansız" programlan sonra-
dan izlemeyi unutabiliyorum. "Canlı" programların
kasete alınanlarını ise videom olmadığı için izleyemi-
yorum. Medyanın daha da hızlandırdığı hayat kısa sü-
rede bu görüntüleri ve konuları da eskitiyor... Yine de
çağdaş bir iletişim aracı olarak TV'nin önemini, işle-
vini yadsımak olanaksız. Bütün sorun, belki de, (ya-
pımcı, katılımcı ya da izleyici olarak) onu nasıl kullan-
mamız gerektiğini bilmekte...
• • •
SavaşAy, bence, başarılı birTVprogramcısı. Ener-
jik bir ortam yaratıyor. Katılımcı olarak söyleyeceği-
niz sözü söylemenize bir engel yok. Yeter ki enerjik
ortama uyum sağlayabilin... "Sanatçı Kime Denir?"
konulu program süresince bunu düşündüm ve bu so-
nuca vardım. Savaş Ay sizin düşüncelennizi dile ge-
tirmenize engel olmuyor; fakat pısınklığa da şans ta-
nımıyor... Bir bakıma bu bir enerji yarışı... izleyicinin
ilgisini çekmesi de belki büyük ölçüde bundan... Yan-
lışlık, doğoı sözlerin program sunucusundan duyul-
mak istenmesinde... Zaman zaman bunu da (kendi
düşünceleri doğrultusunda) yapmakla birlikte Savaş
Ay'ın "A Takımı"r\da esas olarak yaptığı, ortamı kı-
zıştırmak, enerji dozunu yükseltmek, programın sark-
masına izin vermemek... Bence bu anlamda o, yap-
tığı işin başanlı bir ustası, başanlı bir sanatçıdır...
Çünkü her şeyden önce, yaptığı şeyin "nasıl" yapıl-
ması gerektiğini iyi biliyor.
• • •
Böylece, sanat dediğimiz şeyin "biçimle ilgisini
vurgulamış oluyorum. Sadece sanat değil, yaşadığı-
mız her şey biçimle ilgilidir. Yaşamak sanatı derken
neyi yaşadığımız kadar nasıl yaşadığımızı da tanım-
ladığımızı düşünüyorum. Doğru (güçtü) bir içeriğin
(içerik potansiyelinin) kendine bir biçim bulamayarak
sanat düzeyine yükselemeyişi gibi, yanlış (eksik, güç-
süz) bir içeriğin biçim ustalıklanyla güzel görünmesi
mümkündür... Böylece de "biçim" ve "güzellik"'kav-
ramlan arasındaki ilişkiye değinmiş oluyorum...
• • •
"A Takımı"ndak\ programda derinliğine tartışmak
olanağı yoktu. Yine de herkes, programın ölçüleri
içinde tavnnı koyabildi. "A/cade/n//c"tavır "popülist"
tavır karşrtlığı; her iki tavnn da eksik, yanlış ya da doğ-
ru yönleri, daha da önemlisi ülkemiz sanat ortamın-
da böyle bir karşıtlığın varlığı net olarak görülebildi...
Şimdi yapılması gereken, TV programında sergilenen
karşıtlığın, popüler TV programlan ötesinde, daha
farklı platfoımlarda derinliğine tartışılabilmesidir...
• • •
"A Takımı" programında söyleyebildiğim ya da "bi-
çim" bulamadığım için söyleyemediklerimin kısa bir
özetini yapacak olursam: Sanatçı, doğru (insanlık
değerlerini yüceltici, insanda değerlilik duyguları
uyandıncı, insana var oluşunu sorgulatıcı) içeriklere
doğru biçimleri bulabilen ve böylece yapıtıyla duygu
ve düşünce yoğunluklan, güzellik duygulan yarata-
bilen kişidir. Türkiye'de egemen olan sistem ise sa-
dece eğlendirmeyi amaçlayan, boşaltımcı, düzey-
siz, şabloncu, düşündürmemeye yönelik bir anlayı-
şı sanat olarak sunmakta ve desteklemektedir. "Po-
püler sanafç; "lar farkında olarak ya da olmayarak bu
anlayışa hizmet etmekte, "akademik"\er ise ya bu an-
layışa tepki olarak ya da söyleyecek sözleri bulun-
madığından fildişi kuleden çıkmamayı övünülecek
bir şey saymaktadıriar.
• • •
Adama (kadın da olabilir) sormuşlar:
- Güzel mi olmak istersin, aptal mı?
Bir süre düşünüp yanıtlamış:
-Aptal...
- Neden?..
- Çünkü güzellik geçicidir...
Sanatın amacı güzel ve kalıcı olanı yaratmaktır...
Her ikisinin kökleri de fildişi kulelerde değil yaşanıl-
makta olan somut hayatta, somut insan ilişkilerinde-
dir. Halkın sanatçısı olmaya özenen kişi ise, Brecht'in
düşüncesini izleyerek söyleyecek olursak, halk dal-
kavukluğu yapan değil, yapıtıyla halkın kültür ve
beğeni düzeyini yükseltmeyi hedefleyen kişidir...
Ersever çetesine
avukat bulunaımyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - IHD Genel
Başkanı Akın Birdal'a si-
lahlı saldın düzenleyenler
ile düzenletenleri mahke-
mede savünacak avukat
bulunamıyor.
Saldınyı organize ettik-
len gerekçesiyle tutukla-
nan uzman ça\aış Cengiz
Ersever ile çek-senet tah-
silatçısı Semih Tufan Gü-
lalta> ın ailelerinin. a\vkai
bulmakta zorlandıklan.
yükJü paralar önermeleri-
ne karşın hiçbir avukatın
bu davayı almak istemedi-
ği öğrenildi. Ailelerin gö-
rüştükleri avukatlann.
"çete »ukan" imajı edin-
mek ıstemedıkleri için
öneriyi reddettikleri belir-
tildi. Sanık ailelerinin bir
araya gelip ortak hareket
etme karan aldıklan kay-
dedildi. MHP'li avukatla-
rın da. parti hakkında
olumsuz bir imaj bırakma-
mak için bu tür çete dava-
lanna bakmama karan al-
dıklan bildirildi.
Halen Kastamonu Ce-
zaevi'nde tutuklu bulunan
sanıkların. en geç bir ay
içinde yargıç önüne çıka-
nlacağı belirtildi.
Alınan bilgiye göre,
Ankara DGM Başsavcılı-
ğı. sanıklarla ilgili iddi-
aname hazırlığına başladı.
Sanıklann yargılaması
Ankara 2 No'lu DGM'de
yapılacak. İddianamede,
Ersever ve Gülaltay dahil
tüm sanıklar hakkında en
az 20 yıla kadar ağır hapis
cezası istenecek. Sanıklar
hakkında. "Adam öldür-
meye tam teşebbüs. siyasi
amaçla adam öldürnıeve
teşebbüs, teşekkül halinde
adam öldürmeye iştiraket-
mek. ateşli silahlar >asası-
na muhalefet, sahte kimlik
kullanmak ve suç işle>enle-
ri saklamak" suçlanndan
dava açılacak.
tddianamenin ay sonu-
na doğru bitirileceği belir-
tilirken. dava açıldıktan
sonra Akın Birdal'ın du-
ruşmalarakatılmak istedi-
ği öğrenildi. Birdal'ı sa-
vunmak için 100'e yakın
avukatın vekâletname al-
dığı belirtildi.