19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 1998 CUMARTES HABERLER Çetelerin kıskaemdaki Tiirldye Devletin istihbarat ve emniyet örgütleriyle ilintili ülkücü teröristlerin liderliğinde oluşan çeteler, devletin en büyük ihalelerinin gideceği adresi belirleme gücüne erişti ÖZKANGÜVEN DEVRİM SEVtVIAY Ülkücü mafya elebaşısı Alaattin Çakı- a'nın 17 Ağustos 1998 günü "Saldıray" operasvonuyla Fransa'da yakalanması- nın ardmdan başta kasetler olmak üzere orlaya çıkan ilk delıller, Türkiye'de çete- leşmenın ulaştığı korkunç boyutlan gös- terdi. Başbakan Mesut Yılmaz, cinayet. tehdit ve milyar dolarla ifade edilen pa- ra gücüyle devleti teslim alma noktasına gelen çetelerin gücünü "Çeteler devleti kuşatmış" sözleriyle açıkladı. Bugüne dek ortaya çıkan ve açiklanan delıller "buzdağuun göriinen kısmı" olarak ifa- de ediise de çeteleşmenin fotoğrafını el- de etmeye yetti. Bu fotoğrafa göre, bü- yük bölümü devietin istihbarat ve emni- yet örgütleriyle ilintili eski ülkücü terö- ristlerin liderliğinde oluşan çeteler, dev- letin en büyük ihalelerinin gideceği ad- resi belirieme gücüne erişti; Malki cina- yetinde olduğu gibi, cinayet ve tehditle işadamlanndan yüz milyonlarca dolar gasp ettiler. Bu güce siyaset, devlet bürokrasisi ve bazı işadamlanyla oluşrurduklan işbirli- ğiyle ulaşan çetelerin tetikçileri ise bü- yük oranda eski ülkücü katillerle terör- den sorumlu birimlerin bazı görevlileri. tşte Çakıcı 'nın yakalanmasının ardmdan bir bölümü açığa çıkan sıyaset, devlet bürokrasisi ve iş dünyasındaki ürkütücü ilişkiler ağı: Siyaset EYÜP AŞIK Çakıcı ile yaptığı tele- fon konuşmasının ses bandının yayım- lanmasından sonra istifa etti. Aşık'ın montaj olduğunu ileri sürdüğü kasette Çakıcı, Aşık'ın kendisini ABD"den kaç- ması için uyardığını söylüyordu. TANSU ve ÖZER ÇİLLER: Çakı- cı'nın adamlannca öldürülen eski ortağı Tevfik Ağansoy'un kurşunlanması sıra- sında yanında bulunan Çiller ailesinin koruma polisi Celal Babür de öldürüldü. "Yah çetesi"ne karşı savaş açtığını söy- leyen Çakıcı, Flash T\'"deki açıldama- sında Ozer ÇiUer'i. Türk Ticaret Banka- sı'nın satışından 20 milyon dolar komis- yon istemekle suçladı. MEHMET AGAR: Çakıcı'nın "bü- yûk devlet adanu" dediği Ağar. seçim gezisi sırasında Evcil'in uçağını kullan- dı. Emniyet Genel Müdürü olduğu dö- nemde Ağar, aranan Çakıcı'yla birlikte Çiftlik Lokantası'nda yemek yemiş, da- ha sonra Çakıcı'yı teslim almıştı. SEKA arazüerinin devri • KOCAELİ(AA)- tzmıt Büyükşehır Belediye Başkanı Sefa Sirmen, SEKA Izmit Müessesesi'nin arazilerinin Büyükşehır Belediyesi'ne devrediLmesini. "devir ışleminin fabrikayı kapatma gerekçesı olarak gösterılmesi" hahnde kabul etmeyeceklerini açıkladı. ÖYK'nin aldığı kapatma karannda ise devir işlemlerinin, kapatma karanna gerekçe olduğu imajı verildiğini öne süren Sirmen, "Sankı karar, yeşil alan, külrür. sanat, spor ve eğitim hizmetlerinde kullanılmak üzere bazı parsellenn belediyeye bedelsiz devnnin, SEKA Izmit Müessesesi'nin kapatılmasının ve işçilerin iş akitlerine son verilmesınin gerekçesı gibi kaleme alınmıştır. Bu kesinlikle doğru değildir" dedi. Anıtkabir planı güncelleştirildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Anıtkabir'in güncelleştirilmış yeni planı kabul edildi. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen. Anıtkabir'in daha önce imar plaru bulunduğunu, ancak mülkiyet sorunlan olması nedeniyle tescil işleminin yapılamadığmı söyledi. Taşdelen, Milli Sa\xınma Bakanlığı'nın 1996 yılında Anıtkabir için revizyon istediğini belirterek hazırlanan plan değişikliğinin belediye meclisinde daha önce görüşmeye sunulduğunu. eksikliklerin düzeltilerek güncel hale getinldiğini kaydettı. 'Yurttaş mumla adalet arıyor' • İstanbul Haber Senisi - Özgürlük \e Dayanışma Partisi (ÖDP) ile Sosyalist IktidarPartisi(SlP). çetelere ve dinci gericiliğe karşı ayn ayn Kadıköy Iskele Meydanı'nda kitlesel açıkJamalar yapacakJar. ÖDP istanbul II Başkanlığı'nın. ''Yurttaş adalet anyor" söylemiyle yaptığı çağnda. bugün saat 19.00'da, Kadıköy Tskele Meydanı'nda gerçekleştirilecek eyleme destek istendi. FP'den Arınç'a destek • ANK4RA(Cumhuri>et Bûrosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan. "BayTak da bır metre bez değil mi? Bayraga gösterilen saygı türbana da gösterilsin" diyen Manisa Milletvekili Bülent Annç'ı sahiplendi. Kutan. Ankara SanayiOdası'nı(ASO) ziyareti sırasında bayrağa yönelik bir saygısızlık yapılmadığını savunarak "Annç'ın konuşmasıyla ilgilı olarak böyle bir yorum yapılabilmesi için ya kötü niyetlı ya da çok cahil olmak lazırn" diye konuştu. 8 yıla destek • İstanbul Haber Servisi - Profilo Alışvenş Merkezi'nın 8 yıllık eğitime katkı amacıyla gerçekleştirdiği "Benim Okulum Kazanacak" adlı kampanya ile 20 ilköğretım okuluna 1 milyar 270 milyon lira yardım toplandı. Işadamlan Ofluoğlu, Tümay ile avukat Aydoğan Semizer ifade verdiler DGM'de Türkbanksorgusuİstanbul Haber Servisi - Türk Ticaret Bankası (Türkbank) ihalesiyle ılgili başlatılan soruşturma kapsamında, işadamı Azmi Ofluoğlu, av ukat Aydoğan Semizer, işadamı Gürbûz Tümay, Büyük Kulüp Yönetim Kurulu Başkanı Duran Akbulut ve Merkez Bankası Mevduat Fonu Yöneticileri dün İstanbul DGM'de ifade verdiler. Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gelen, Alman ve Vatan hastanelerinin sahibi işadamı Dr. Azmi Ofluoğlu, avukat Aydoğan Semizer. Cumhuriyet Savcısı Aykut Cengiz Engin tarafından sorgulandı. Semizer, DGM binasından aynlırken İstanbul DGM'deJd ünJü- ler geçidi dün de sürdü. Malki cinayeti ve Türk Ti- caret Bankası ihalesi kap- samında yürütülen soruş- rurmalar çerçevesinde Az- mi Ofluoğlu ile Duran Ak- bulut'un ifadesine başvu- nıldu. (Fotoğraflar: KAAN SAĞANAK / BERTAN AĞANOĞLU) basına yansıyan bazı konularla ilgili bilgisine başvurulduğunu söyledi. Dr. Ofluoğlu ise Türkbank ihalesine bankanın fızibil olmaması nedeniyle gazetecilerin sorulan üzerine, katılmadığını, bir tehdit almadığını söyledi. Emin Cankurtaran, Erol Evcü ve Hayyam Garipoğhı arasında geçen toplantının yapıldığı Büyük Kulüp'ün Yönetim Kurulu Başkanı Duran Akbulut da soruşturma kapsamında savcı Engin'e ifade verdi. DGM çıkışında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Akbulut, ıhaleylebir ilgisinin olmadığını, söz konusu toplantıya da tanık olmadığını öne sürdü. Savcı Engın, daha sonra da işadamı Gürbüz Tümay ile Türkbank ihalesi hakkında suç duyurusunda bulunan Merkez Bankası Mevduat Fonu'ndan 2 yöneticiyı dinledi. Malki cinayetiyle ilgili soruşturmayı yöneten DGM Cumhuriyet Savcısı Engin Baltacı ise dün Ertuna Yaşar'ın ifadesine başvurdu. Malki soruşturması kapsamında gözaltına alınan Etibank Genel Müdürü Şükrii Karahasanoğlu hakkında yurtdışına çıkjş yasağı konulmadığı öğrenildi. AHMET, ZEYNEP, SEMRA ÖZAL: Çakıcı'nın bilinen ilk büyük işi Ahmet Özal'ın eskiden sahibi olduğu Kanal 6'nın Bank Ekspres'e olan 5 milyon do- larlık borcunu erteletmesi oldu. Çakıcı'mn azmettirmesi sonucu öldü- rülen eşi UğurÇakıcL, Seiün Edes'in En- gin Civan'a rüşvet verdiği 5 milyon do- lan geri alma işinin Çakıcı 'yaZeynepve Semra Özal tarafından verildiğini açık- ladı. MERAL AKŞENER: Kamuoyuna açıklanan ikinci kasette Çakıcı, ABD'den kaçması uyansını Akşener'in yaptığını söyledi. ALPARSLAN TÜRKEŞ: Çakıcı, Alparslan Türkeş'in isteği üzerine 1989 yılında MHP'ye 200 milyon lira yardımda bulunduğunu be- lirtti. CAVİT ÇAĞLAR: Eti- bank ihalesine girmemesi için Çakıcı tarafından ölüm tehdidiyle uyanldığı iddia edildi. Ancak Çağlar, Sabah Grubu'nun patronu Dinç Bügin'le birlikte Etibank' m sahibi oldu. MESUT YILMAZ: Ça- kıcı, kamuoyuna yansıyan kasetlerde Mesut Yıhnaz'm kendisini ölü olarak istedi- ğini belirterek. "Bunu niye istiyor anlayamadım. Benim ona sadece hizmetim olmuş- tur" dedı. Güneydoğu'da sürdurulen operasyonlarda 69 terörist öldürüldü DİYARBAMR (CumhuriyetBürosu)-Van'ın Çatak ve Şırnak'ın Beytüşşebap ilçeleriyle Gü- neydoğu'nun çeşitli kentlerinde düzenlenen operasyonlarda toplam 69 terörist öldürüldü. Operasyonlarda bir asteğmen, bir astsubay ve sekız er de şehıt oldu. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Van'ın Çatak ilçesi Güneyi ile Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Kuzeyi arasında kalan bölgede, 21 Ekim 1998 tanhinde başlatı- lan "Şehit Üsteğmen Efkan Cengiz Operasyo- nu"nda PKK"ye büyük bir darbe vuruldu. Ope- rasyonda. Çatak ilçesi Surik Mahallesı ile Ha- ik görevlisi şehit oldu sanağa Tepe bölgelerinde 57 terörist öldürüldü. Burada çıkan çatışmalarda Jandarma Üsteğmen ÖzgürGençoğlu (Çanakkale), Jandarma Astsu- bay Banş Çemrek (Amasya) ve jandarma ko- mando erler Yasin Ocal (Aksaray), Fatih Seven (Amasya), Halit Kılgan (Kütahya), Haiit Aksu (Antalya), Hüseyin Van (Samsun), Kenan Can- hırk (Manisa), trfan Bayram (Osmaniye) ve Fikri Şengül (Izmir) şehit oldular. Bitlis'te çaüşma Bölgenin diğer kesimlennde sürdürülen ope- rasyonlarda ise Diyarbakır'ın Dicle ilçesi kuze- yi, Kayıköy-Dikiztepe bölgesinde 3, Bingöl'ün Genç ilçesi kırsalında 1, Tunceli'nin Mazgirt il- çesi Geçitveren Köyü bölgesinde 1 olmak üze- re toplam 5 terörist öldürüldü. Bitlis'in Bölükyazı bölgesinde terör örgütü tarafından kaçınlan 4 vatandaşın kurtanlması amacıyla sürdürülen operasyonlar sırasında kar- şılaşılan terönstlerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Çatışmalarda, aralannda PKK'nın Bıt- lis bölge sorumlusunun da bulunduğu 7 terörist öldürüldü. Kaçınlan 4 vatandaş sağ kurtanldı. Bölgede operasyonlar devam ediyor. Savaş, yargıya hakaret eden Imdat Kaya'nın görevden alınmasını istedi Şeriatçı müdiir ve başkana tepki A.NKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargıtay Cumhunyet Başsav- cısı Vural Savaş. yargı kurumu yö- neticileri ile aydınlar için hakaret ve küfar ifadeleri kullanan Mezar- lıklar Müdürü İmdat Kaya'yı gö- revinden almayan Sultanbeyli Be- lediye Başkanı AH Nabi Koçak'ın görevini kötüye kullandığını ve bu ifadeleri benimsedığıni bildirdi. Başsavcı Savaş dün yaptığı ya- zılı açıklamada. kendisini "iftira atmakla" suçlayan Koçak'ı yanıt- ladı. Savaş. 5 saat süren TV prog- ramında Sultanbeyli Belediyesi Mezarlıklar Müdürü yerine hafıza yanıltması sonucu Sultanbeyli Be- lediye Başkanı ifadesini kullandı- ğı gerekçesıyle Koçak'ın iftira suç- laması yönelttiğini kaydetti. Mezarlıklar Müdürü İmdat Ka- ya'nın, daha önce bazı basın or- ganlarında yayımlanan konuşması şöyle: "Bundan on beş sene önce Yargıta>']n başudaJd adam, As- lında Allah'ı da insanlar yarattf ctedi.Bu kahpekâfir geberince. An- kara Maltepe Camii'ne getirildi. Şimdi Çankın millervekili olan İs- mail Coşar o caminin imamı idi. •Arkadaşlar, kardeşler Allah'ı da insanlar yaraftı dediği ıçın bu kafi- rin namazı kıhnmaz" dedi. Kulağı sağır paşa,askerieri kullanarak na- maa kıldırttı. İnşaUah biri bana düşer cenaze- sini akord süpürgesiyle hem de i>i bornımla yıkanz. Böyte kâfirierin leşlerini omuzlarda taşımayın. Ön ünüzegeldiğindeni.vetyok.ziJdr olduğu için sakıncası olmadığından .\llah-u ekber diverek elleri bağla- yın. tçinizden ulan alçak. ulan şeref- siz, ulan inanmnordun da ne diye önüme uzandın itoğlu iL Birinci tekbir bitti. İkinci tekbir. Ulan onbirav.onilda> ünan kın- madın. sövdün camiden nefret et- tin. Camiye gelmedin. ITan şimdi niye geldin. Ben sana çok mu has- rettim. .Alçak, namussuz. İkinci tek- bir bitti. Üçüncü tekbir. Ne şehirtir ne ga- a onun yoluna gitti niyaa. Ben leş kargası mıyun? Kâfîroğlu kâ/ir. Mesela Altan Öymen, Orsan Öy- men, Teoman Erel, Güneri Cıva- oğlu'nun namadannı kddumayın. BunlarMüslüman değil. Allah şer- lerinden emin evlesin." istihbarat ve güvenlik TEOMAN KOMAN: TBMM Susurluk Araştır- ma Komisyonu'na gıdıp ifade vermeyi reddeden Koman. Malki'nin öldürül- düğü dönemde Jandarma Genel Komutanı'ydı. Jandarma bölgesinde öl- dürülen Malki'yle ilgili so- ruşturmada uzman kadrolar başka illere atandı. Koman emekli olduktan sonra Çağ- Iar'm şirketlerinden birinde yönetim kurulu üyesi oldu. AHMET DEMİR: Mal- ki'nin öldürüldüğü tarihte Bursa Emniyet Müdürü olan Demir, cinayeti örtbas etmekle suçlanıyor. Demir'in, Çakıcı'nın ru- tuklanmasından sonra Erol Evril'in Izmir'den yurtdışı- na kaçmasına yardımcı ol- duğu ileri sürülüyor. Yeşil'ın Tunceli'de en yoğun faalı- yet gösterdiği dönemlerde de Demir, Tunceli Emniyet Müdürü'ydü. Yeşil'in kiıl- landığı Ahmet Demir adına düzenlenen sahte kimlik bu nedenle dikkatleri çekti. YUSUF İLHAN: Eski Bursa Terörle Mücadele Şu- besi Müdür Yardımcısı ll- han, Malki cinayetinden he- men sonra cesedin kaldınl- dığı hastaneye güvenlik güçlerinden önce ulaştı. Emekliye aynldıktan sonra Evcil'in şirketinde yönetim kurulu başkan yardımcılığı- na getirildi. YAVUZ ATAÇ: Çakıcı'yı ABD'deki yerini değiştir- mesi için uyardığı iddia edi- len Ataç'ın, Çaİucı'ya kır- mızı pasaportunu da sağla- yan kışi olduğu ileri sürül- dü. Çakıcı tarafından MİT Müsteşarhğı'na getirilmeye çalışılan Ataç'ı, Çakıcı sık sık Evcil'in uçağı ileyurtdı- şında ziyaret etti. Çakıcı'nın adamı olan Ağansoy ve Civan suikastı- nın tetikçisini yurtdışına ka- çırdığı da iddia edildi. Su- surluk'un ardından Pe- kin'deki Türk Büyükelçili- ği'neatanmıştı. Yarın: İ; dünyası SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR calislar S cumhuriyet.com.tr 34 SPE 78 plakalı arabamın nihsatını kaybettim. Hükümsüzdür. ALÎÇELEBİ Kaset skandallarının patlak vermesinden bu yana, hemen hiç kimse bu kasetlerin kim ta- rafından veya hangi kurumlar- ca piyasaya sürüldüğünün üzerinde durmadı. Devletin yü- ce katlarında bilindiği artık su yüzüne çıkan bu gönüşmelerin kasetleri kimlerin elindeydi? Örneğin MİT bu kasetlere sa- hip miydi? Sahipse, şimdiye kadar neden bu kasetler kasa- larda gizli kaldı da bir anda pi- yasaya sürülme geregi duyul- du? Kasetlerin bir kısmının AJa- attin Çakıcı tarafından piya- saya sürülmüş olduğunu dü- şünebiliriz. Bir kısmının da dev- let yetkililerinin elinde olduğu, şimdiye kadar yayımlanan MİT raportanndan, MİT yetkililerinin açıklamalarından anlaşılıyor. Kaset oyunu, bir çıkar kavga- sının ürünü. Birileri bu kasetle- ri ortaya sürüyor ve karşı tara- fı ekarte etmeyi planlıyor. Korkmaz Yiğit-Çakıcı kaset- leri, Korkmaz Yiğit'in sahneye Paralar Nereden, Kasetler Kimden? çıkıp büyük alımlara giriştiğin- de birilerinde vardı. Alışverişler tamamlandı ve hemen ardından bu kasetler ortaya çıktı. O zaman şu soru akla geli- yor: Bu kasetler kimdeydi? Devlet bunu da soruşturmak zorunda. Eğer MİT yetkilileri veya MİT içinde bir kanat bu- nu yapıyorsa, bunun nedenle- rini de saptamak gerekiyor. Daha da önemlisi, geri kalan kasetier nerede? Örneğin, Cavrt Çağlar'ın bundan bir süre önce Çakı- cı'nın adamları tarafından öl- dürülmek istendiği haberi ga- zetelerde yer almıştı. Kimse bunun nedenleri üzerinde dur- madı? Çakıcı, Çağlar'ı neden vurdurtmak istemişti? Çağ- lar'ın Nesim Malki ve Erol Ev- cil'le ilişkisi neydi? Acaba bu ilişkilerin de kasetleri var ve bir yerde saklanıyor mu? Bir başka soru ise Bursa'da birkaç kişi arasında dönen 500-700 trilyon liranın kayna- ğı? O günün parasıyla 7-8 mil- yar dolara ulaşan bu para, Bur- sa'ya, Bursa'daki tefecilere ne- reden ulaştınldı? Bu uyuşturu- cu parası mı? Hayali ihracat parası mı? Yoksa bunların da dışında bir para mı? Paralar, kanlı ilişkiler üzerin- den yürüyor. Bu nedenle maf- yaya gerek duyuluyor. Gerek duyulan mafya ise devletin ye- şi! pasaport verdiği ülkücüler- den seçiliyor. Yani 12 Eylül'de kurulan çark işletiliyor. "Vatan- sever" devlet yöneticileri, "ha- inleri, bölücüleri, komünistleri" temizletmek amacıyla görev- lendirdikleri "vatansever ülke evlatlannı" giderek kendi iç he- saplaşmalannda da kullanma- ya başladılar. Işin içine "hızla yükselen" işadamlan girince tablo tamamlandı. Malki cinayetinin teknik ya- nının birolçüdeçözüldüğü gö- rülüyor. Önümüzdeki günlerde, yeni isimlerin ortaya çıkmasına da şaşmayacağız. Bunu bir başan olarak kabul edebiliriz. İlk kez, devlet içine uzanan çe- teleşmede birtakım sonuçlar alınıyor. Çözümün derinleşme- si asıl olarak kamuoyunun du- yarlığına ve işin peşine düşme- sine bağlı. Siyasileri de, güven- lik güçlerini de etkileyecek olan temel faktör, kamuoyu baskısı. Türkiye'deki büyük çürüme- nin ideolojik ve siyasi tercihle- rin bir sonucu olduğunu unut- mamak gerekir. Sol düşmanı, demokrasi düşmanı yapılanma, 1982 Anayasası, Terörle Mücadele Yasası, düşünceyi hedef alan yargılamalann odağı Devlet Güvenlik Mahkemeleri, Kürt sorununu PKK'ye havale eden şiddet yanlısı siyasi tercihler, 12 Eylül sonrası adım adım in- şa edildi. Çatlı'nın arkadaşı Ib- rahim Şahin, Özel Harekât Dairesi'nin başına tesadüfen mi gelmişti? Mehmet Ağar, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, Içişleri ve Adalet Bakanlığı'na hangi siyasi tercihlerin sonucu yerleşmişti? Mahkemeler, du- vara yazı yazan gençlere onlar- ca yıl ceza verip faşist katilleri sokaklara salıverirken hangi etkilerin altında böyle davranı- yoriardı? • • • Kasetler, nereden geldiği bi- linmeyen paralar ve 12 Eylül. Bu üçü biraraya gelince bugün yaşadığımız gerçeklere ulaştık. Buradan çıkış için, her şeyin ötesinde gelişmiş, siyasi ya- şamda ağırlığı olan bir sol ha- rekete ihtiyaç var. Bu sistemi sorgulayacak bir kitle hareke- tine ihtiyaç var. Şu anda ne ya- zık ki, etkili bir sol hareket gün- demde değil. Böyle olmadığı için, Türkiye avara kasnak mi- sali boşa dönüp duruyor. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Şili'ninveİnsanlığın Onuru... Emekli diktatör Pinochet'nin Londra'da gözaltıne alınması beni yıllar önceye, Moskova Üniversrtesi'nir büyük salonunda Salvador Allende'nin bir konuş- masını dinlediğim günlere götürdü... 11 Eylül 1973 darbesinden birkaç ay kadar önceydi. Resmi bir zi- yaret için Sovyetler Birliği'nde bulunanAllende, Mos- kova Universitesi öğrencilerine bir konuşma yapa- caktı. Yerli ve yabancı öğrenciler, o sırada Rus ede- biyat konusunda bir yüksek lisans çalışması yaptı- ğım üniversitenin büyük salonunda toplandık... Allen- de, çevresinde birkaç Şilili subay ve siville salona gi- rerek konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı. Yan- lış anımsamıyorsam eğer, konuşmasını yaparken de otopluluk çevresindeydi... Aynı gün, bu karşılaşma- nın izlenimleriyleyazdığım "SalvadorAllende'yi Din- lerken" başlıklı şiirimin ilk dizeleri şöyledir "Cesur adamı üçüncü dünyanın/ Çağımızın delikanlısı/ Umutlu/ Gençl Içten/ Şair/ Iktisatçı". Allende'nin ik- tidara seçimle gelen Marksist bir başkan oluşu sos- yalizme yeni bir ufuk kazandırmıştı. Onu dinlediğim gün yazdığım şiirin sonraki dizelerinde, Rusçada çok kullanılan "şeytan alsın" deyimiyle "bürokrasi" söz- cüğünü bir araya getirişim, bilinen sosyalist uygula- madan farklı bir yönde gelişebilecek bu yeni seçe- neğin altını çizmek içindi: "ötesindeyalanın dolanın/ Ötesinde/ Şeytan alası bürokrasinin/ Şuracıkta/ Ko- nuşurken de/ İçinde devrimin"... Fakat, Allende'nin çevresindeki çatık kaşlı, üniformalı, fazlaca gösteriş- li topluluktan da hoşlanmamıştım... Daha sonraki di- zelerde, Allende yönetiminin geleceği için duyulmak- ta olan kaygılann bu kişisel gözlemimle de pekişen izleri vardır: "Sanki o değil/ Omuzlayan/ Bir balkınl Ve bir umudun sorumunu/ Ve sanki o değil/ Sırtın- da heran/ Kahpe bimamlu/ öylesine sakin, olağan/ Ve yaptıklanndan duyduğu gurur/ Bir izcinin guru- ru"... Birkaç ay sonra, genelkurmay başkanlığına Al- lende'nin atadığı Pinochet'nin kanlı darbesıyle, Şili'de Allende yönetimi ve demokrasi sona erdi... • • • 11 Eylül 1973'te Paris'teydim. Allende'nin 14 Ey- lül'de öldürülmesiyle Pinochet darbesinin başanya u- laştığı kesinleşti... Birparktagözlerimdenyaşlaraka- rak yazdığım şiirin başlığı "14 Eylül T973"tür... "/s- panya'yı bir kere daha öldürdüler/Lorca kurşuna di- zildi bir kere daha/ Yaşamak neye yararl Neye yarar, dövüşen arkadaşlann/ Omuz başında yer almadık- tan sonra ". Gerçekten de, Ispanya iç savaşında cum- huriyetçilere omuz veren entemasyonalistler gibi, ok- yanusu aşarak Şilili devrimcilerin yanında yer alamaz mıydık? Yaşadığımız günlerin koşullannda bunun bir düşten başka bir şey olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Bu düş gerçekleşse ya da 1971 yılında yine Paris'te tanıştığımız büyük şairPablo Neruda'nın önerdiği Is- panyol edebiyatı bursuyla Santiago'ya gitmiş olsam, Pinochet'nin öldürtecegi Arjantinli, fspanyol, Ingiliz, ABD'li ve başka ülkelerin yurttaşlan arasında betki ba- zı Türkler de olacaktı... • • • Emekli diktatör ve yaşam boyu senatör Augusto Pinochet'nin, cinayetlerinden yirmi beş yıl sonra, fı- tık ameliyatı için geldiği Londra'da göz altına alınrjıa-r sının ne gibi bir anlamı var? Bunu Ispanybl yargıç Bal-' tasar Garzon'un 20 Ekim tarihli "Herald ffıbune "de- ki bir haberde yer alan açıklamasının özetinde bulu- yoaız: "Ispanyol ve uluslararası yasalara ve özellikle de Cenevre sözleşmelerinegöre, insan haklannayö- nelik ciddicürümlerheryerde vezaman sının olmak- sızın yargılanabilir." Cenevre'de yayımlanan "Le Temps" gazetesinin 20 Ekim tarihli başyazısında da şöyle deniliyor "Böylece, ulusal yasalar iyi kullanıl- dığında, katillertarafındanpolitik ideolojilehadına iş- lenen cürümlerinyargılanmasına olanak sağlayacak- lan kanıtlanmış oluyor. Yine de, bu ulusal ve ulusla- rarası yasal süreçleri başlatanlan yüreklendiren şey, onlann tiranlara karşı açtıklan hukuk savaşına ahla- ki bir çerçeve kazandıran insan haklan olgusudur." • • • Pinochet döneminde içişleri bakanı olarak görev yapan Şilili bir sağcı senatör, eski patronunun Lond- ra'da gözaltına alınmasını protesto ederken "Şili'nin onuruna saygıgösterilmesini" istiyor... Sorun, Pinoc- het'nin suç ortağının "onur" kavramından ne anla- dığındadır. Şili'nin onuru Pinochet'ler değil, Allen- de'ler, Neruda'lardır... Onlar sadece Şili'nin değil in- sanlığın da onurudurtar... Tıpkı, masal kahramanlan- nı anımsatırcasına, fakat mızraklarla değil yasalarla, canavarlara savaş açan yargıç Baltasar'lar gibi... Akdenjz'de sıcak saatler Yunanistan'la tatbikat gerginliği MURATtLEM ATİNA - Yunanistan ile Kıbns Rum Kesimi ara- sında vanlan ortak savun- ma doktrini çerçevesinde gerçekleştirilen Nikifo- ros-Toksotis tatbikatı. Ege ve Akdeniz'de ger- ginliğe neden oldu. Yunanistan'da yayım- lanan Eksusia gazetesinin manşetten verdiği habere göre son aylarrn en ger- gin saatlerinin yaşandığı bölgede, yaklaşık 100 Türk savaş uçağı ile 50'ye yakm Yunan savaş uçağı birbirlerine girdiler. Nikiforos- Toksotis tatbikatı çerçevesinde Gi- rit ve Rodos'dan kalkan Yunan savaş uçaklannın Kıbns'a ulaşmasına en- gel olmak isteyen Türk Hava Kuvvetleri uçakla- nnın yaklaşık sekiz saat- ten fazla süren tatbiki ha- va savaşlan, Yunanistan Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay'da a- larm verilmesine neden oldu. Gelişmeleri Yunan uçaklannda bulunan pi- lotlar "böyle cehennem görmedik" şeklinde ifade ederlerken havada karşı- laştıklan Türk uçaklan- nın savaş yapacak şekilde tüm silahlannın donan- mış olarak kendilerini en- gellediklerini söylediler. Olaylann Atina'daki diplomatik çevrelere yan- sıtılması üzerine ABD'- nin Atina Büyükelçisi Ni- kotosa Birns, Yunanistan Başbakanı Kostas Simin's ve Milli Savunma Baka- nı Akis Çohacopulos ile bir göriişme yaptı. Basındaki iddialara gö- re Yunanistan Genelkur- may Başkanlığı, Ege'de gerginleşen tansiyonu dü- şürmek için çok az sayı- da uçak kaldırdı ve bu uçaklann bazılan Türk F- 16'lar tarafından kurulan barajı geçebildiler. Diğer taraftan 20 Ekim günü başlayan Nıkiforos- Toksotis tatbikatı bugün sona eriyor. Tatbikatta gerçek mermilerin kulla- nıldığı operasyon bölümü dün sona ermişti. Tatbikat çerçevesinde Akdeniz'de bulunan Yu- nan Deniz Kuvvetleri'ne bağlı bazı gemiler dün Larnaka ve Limasol li- manlanna geldiler ve hal- km ziyaretine açıldılar. Tatbikat, bugün yapıla- cak olan geçit töreni ile son buluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle