Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 EKİM 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Sağlam, hiçbir zaman irticaya geçit verilmeyeceğini söyledi
'Türban siyasal simge oldu'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ha-
cettepe Üniversıtesı Rektörü Prof. Dr. Sü-
leyman Sağlam, bazı siyasetçilerin aymaz-
lığiyla çok yol kateden radikal gruplann
türbanı siyasal simge yaparak üniversite-
leri çatışma ortamma çekmeye çalıştığını
söyledi. 2000 yılında yasadışı örgütlerin
yerini lslami terör örgütlerinin almasm-
dan kaygılandığını belırten Sağlam, "Hiç
kimsenin şüphesi otmasın ki. başta üniver-
siteler olmak üzere Türk ulusu. irticaya
hiçbir zaman geçit \ermeyecektir" dedi.
Hacettepe Unıversıtesrnın 1998-1999
eğitim \e öğretim yılı ve Kongre Merke-
zi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve
TBMM Başkanı Hikınet Çetin'in de ka-
tıldığı törenle açıldı.
Hacettepe Cniversıtesi Rektörü Prof.
Dr. Sağlam, geçen eğıtim yılında üniver-
sitelerde ve genelde tüm yükseköğretim
kurumlannda her şeyin yolunda gittiğını
söylemenin güç olduğunu belirtti. Sağlam,
üniversıtelerin kendi olanaklannı kullana-
rak yarattıkları kaynaklarını, öncelikleri
doğrultusunda kullanabilme esneklığine
yetennce sahip olmamalannın, onlan çağ-
daş bir bilim ve eğitim ortamının yaratıl-
ması için gerekli olan dinamızmden alı-
koyduğunu söyledi. Son yıllarda v akıfüni-
versitelerinin arttıgına dikkat çeken Sağ-
lam, "Bu uygulamanın bugün için görün-
tüde kâr gözetme>en. ancak uygulamada
kesinlikle ticari anıaç taşıyan yükseköğre-
tinı kurumlarının artmasına neden olma-
14 rektör
ataması
yapıldı
ANKAIU(GmhuriyetBürosu)-Yükseköğ-
retim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Kemal
Gürüz, Kılık Kıyafet Yönetmeliği'nden zarar
gördüğünü iddia edenlerin Danıştay'a gidebile-
ceğıni söyleyerek "Anayasa Mahkemesi karar-
larıgayetaçık"dedi. 14üniversıteninrektörata-
malan yapıldı. 10 üniversite rektörü yeniden se-
çilirken Mersin, Balıkesir. Kafkas ve Kocaeli
üniversitelerinin rektörleri değişti.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demird, 14 üni-
versite ve 2 enstitüye YÖK Genel Kurulu'nca
belirlenen 3 aday arasmdan atama yaptı. YÖK
Genel Kurulu öncesinde konuşan Prof. Dr. Ke-
mal Gürüz, Anayasa Mahkemesi kararlannın
uygulanacağını belirtirken, Kılık Kıyafet Yö-
netmeliği'nden mutazarrır (zarargören) olduğu-
nu iddia edenlerin idare mahkemelerine ya da
Danıştay'a gidebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapı-
lan açıklamada, Demirerin 10 Kasım 1998 ta-
rihinde görev süresi sona erecek olan 14 üniver-
site ile 2 yüksek teknoloji enstitüsünün rektör-
lüklerine, YÖK tarafmdan seçilen adayiar ara-
sından atama yaptığını bildirildi. Buna göre Ad-
nan Menderes Üniversitesi rektörlüfüne Prof.
Dr. Cezmi Öncüier. Balıkesir Ünıversitesi'ne
Prof. Dr. Necdet Hacıoğhı. Celal Bayar Ünıver-
sitesi'ne Prof. Dr. Ahmet Tuna Taner, Dumlu-
pınarÜniversitesi 'ne Prof. Dr. İsmafl Hakkı Dû-
ger, Gaziosmanpaşa Üniversitesi'ne Prof. Dr.
Miimtaz Turgut Topbaş, Gebze Yüksek Tekno-
loji Enstitüsü'ne Prof. Dr. Semra Ülkü, Kafkas
Ünıversitesi'ne Prof. Dr. Necati Kaya, Kahra-
manmaraş Sütçü Imam Üniyersitesi'ne Prof. Dr.
Osman Tekmel, Kocaeli Üniversitesi'ne Prof,
Dr. Baki Komsuoğlu, Mersin Üniversitesi'ne
Prof. Dr. UğurOraL Muğla Üniversitesi'ne Prof.
Dr. Ethem Ruhi FığJak Mustafa Kemal Üniver-
sitesi'ne Prof. Dr. Haluk îpek. Nigde Üniversi-
tesi'ne Prof. Dr.Ramazan Taşdunnaz, Sakarya
Ünhersitesi|ne Prof. Dr. İsmafl ÇaDı. Zonguldak
Karaelmas Üniversitesi'ne Prof. Dr. Ramazan
Özen getirildiler.
Böylece 10 üniversite rektörü yeniden seçilir-
ken, 4 üniversitenin rektörü değişti. Mersin Üni-
versitesi'nde YÖK'le uzun zamandır anlaşmaz-
lığı bulunan Prof. Dr. Vural Ülkn'nün seçileme-
mesi ise dikkat çekti.
sı kaçınılmazdır. Bu durumun daha baş-
langıçta ele alınıp denetimi sağlayacak mc-
kanizmalann kurulması ülkemizi ileride-
ki bir yükseköğretim kaosundan kurtara-
caknr" dedi Ulusal birliği bozmaya, dev-
letin laik ve demokratik yapısını değiştir-
meye yönelık dış ve iç kaynakh planlann
tüm üniversıtelen diğer sorunlardan daha
fazla kaygılandırdığını bildiren Sağlam
özetle şunlan söyledi:
- Hâlâ laikliği içlerinesindirememişoian
ve özellikle 1990'lı yıllann başmdan bu ya-
na dinsd inancı siyasete araç kılarak ikti-
dar olma amaçlanna ulaşmayolunda. üzü-
lerek belirteyim ki. siyaset adamlarunızın
bir bölümünün de şaşılacak aymazhğıyla
bir havli yol katetmişe benzeyen kimi radi-
kal gruplar. üniversite yönetimleriyie öğ-
rencileri karşı karşıya geürerek ülkeyi ye-
ni bir kaos ortamına sürüklemek istemek-
tedirler.
- Bıreysel vicdanla sınırlı olması gere-
ken dinsel inancı, bıreysel vıcdan dışına ta-
şırarak kimi temel hak ve özgürlüklenn.
özellikle de inanç özgürlüğünün şemsıye-
si altında. laik ve demokratik düzenı yık-
maya dönük haın bir komplonun miman
olan bu çevreler, şimdi eski bir senaryoyu
ünıversite gençliği üzerinde yeniden uygu-
lama çabası ıçındedirler.
- Anayasa Mahkemesi. Danıştay ve Av-
rupa tnsan Haklan Mahkemesi kararlan-
na, çeşitli hükümet kararnamelerine, üni-
versite yönetimlerinin sözlü ve yazılı uya-
nlanna rağmen bu çevreler, türbanı yeni-
den siyasal simge yaparak laik ve demok-
ratik cumhuriyetin konınmasını duyarb-
lıkla üstJenen bilim ocağı ünKersiteleri ka-
otik bir çaoşma ortamına çekmeye çaüş-
maktadırlar.
- Haince yıkılmaya çalışüan laik ve de-
mokratik cumhuriyetin temelleri, bu ül-
keyi sonsuza dek var edecek kadar sağlam
bir zemine dayahdır. O zemin çağdaş, la-
ik ve demokratik Türk insanının, büyük
önderinden miras değil, emanet aldığı Mi-
sakımilli zeminidir.
- Endişem odur ki, 197ü'li yıllarda de-
mokratik rejimi yıkmaya çahşan dış ve iç
destekli yasadışı örgütlerin yerini 2000'li
yıllann başında tslami terör örgütleri ala-
caknr.
Cumhurbaşkanı Demırel de, üniversite-
lenn bılimsel açıdan özgür olduğunu, an-
cak kamu parasının hesabının sorulacağı-
nı kaydetti. "Onu yanhş kullanüır diye ev-
vela verip sonra kullandırmamak yanhş-
ür" diyen Demirel, "devtet başkanı" ola-
rak bunun şikâyetini yaptığını söyledi.
Çeşitli alanlarda yapılan reformlar ger-
çekleştıkçe bu durumun düzeleceğini be-
lirten Demirel. özgür olmayan bir kürsü-
nün bilim yapmaya müsait olmadıgına
dikkat çekti.
Türbana ceza yöneticilerin insafında
Disiplin
yönetmeliği
yetersiz
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR - Ünıversitelerde
türban ile ilgilı uygulamalar.
yöneticilerin insafında. Di-
siplin Yönetmeliği'nde. tür-
ban takan öğrencılere verı-
lecek uyan, kınama ve okul-
daMzakİMftrma cezalannm
uygulanma süresi konusun-
da açıklık bulunmaması, tür-
ban yasağını uygulamakta
"500114502" olan yönetıcile-
re rahatlık sağlıyor.
Yükseköğretim Kurumla-
n Öğrencı Disiplin Yönet-
meliğı'nde, türban takmakta
ısrar eden öğrencilere yöne-
lik cezaların hangı süreler
içinde verileceğine ilişkin
bir açıklık bulunmuyor. Bu
durumda yöneticiler. uyan-
nın ardından kınama ve
Yüzbaşıdan
türbana
protesto
BURSA (Cumhuri-
yet)- Bursa Nilüfer Kız
ünam Hatip Lisesi'nde
Milli Güvenlik dersine
giren llçe Jandarma
Bölük Komutanı Yüz-
başı Ali Fuat Gökçe,
uyanlanna karşm öğ-
rencilerin türbanlannı
çıkarmamalan üzerine
srnıfı terk etti. Gökçe,
okul müdürü ile birlik-
te tutanak hazırlayıp,
öğrenciler hakkında
idari soruşturma başla-
tılmasuıı istedi.
Önceki gün Milli
Güvenlik dersine giren
Yüzbaşı Ali Fuat Gök-
çe, öğrencileri kılık kı-
yafet yönetmeliğine
uymalan konusunda
uyardı. Öğrenciler,
uyanlan dinlemediler
ve başörtülerini çıkar-
madılar. Bunun üzerine
sınıfi terk eden Gökçe,
okul müdürü Bekir Ito-
runç'un odasına gide-
rek öğrenciler hakkın-
da tutanak tutulmasını
ve idari soruşturma
başlatılmasını istedi.
Tutanak tutturan Gök-
çe, okulu terk edip gö-
revine döndû. Yüzbaşı
Gökçe, gazetecilere,
kız öğrencilerin başör-
tülerini çıkarmadıklan
sürece tavnnın sürece-
ğini açıkladı ve şunlan
söyledi:
hgı'nuı genelgesine göre
Kuran dersleri dışında
öğrenciler başörtüsü ta-
kamaz. Yönetmeliğe
uymayan öğrenciler
hakkında da okul yöne-
timi gereken işlenıi ya-
pacakbr."
okuldan uzaklaştırma ceza-
lannı vermek için istedikle-
ri kadar bekleyebilıyorlar.
Türban yasağının çok sıkı
uygulanmadığı yükseköğre-
tim kurumlannda henüz
okuldan uzaklaştırma cezası
verme aşamasına gelinme-
Tnesi. bunu gösteriyor. Özel-
Hkle Türkiye genelindeki
yaklaşık 22 ilahıyat fakülte-
si ve 6 ilahiyat meslek yük-
sekokulunda türban yasağı-
nı uygulama konusunda hıç-
bır çaba gösterilmediği göz-
leniyor.
Öğrenci Disiplin Yönet-
meliği'nde. cezalann uygu-
lanmaya başlama süresi ko-
nusunda hiçbir açıklık bu-
lunmadığına dikkat çeken
Dokuz Eylül Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Kemal Açıkgöz. yöneticile-
rin kararlı tutumunun çok
önemli olduğunu vurgulaya-
rak. bir üniversıtede tüm bi-
rimlerin yönetıcılerinin, ay-
nı uygulamayı yürütmesi ge-
rektiğini bildirdi. Devletin
dığer kurumlannın da üni-
versıtelerdeki türbanla mü-
cadeley le paralel bir uygula-
ma içinde olması gerektiği-
nı sav unan Açıkgöz, Trakya
Üniversitesi'nde türban ne-
deniyle ceza alan bir grup
öğrencının açtığı davada,
mahkemenin. Dıyanet Işleri
Kurumu'nun fetvasıyla ka-
rar v erdiğini ancak bu kara-
nn daha sonra Bölge İdare
Mahkemesi'nce bozulduğu-
nu anımsatarak, şöyle ko-
nuştu:
"Laik bir ülke fetvalaıia
yönetilmez. Laik bir mahke-
menin din kurumundan fet-
va alarak doğrultusunu çiz-
mesi beklenemez. Fiili du-
rum gösteriyor Id,siyasi kad-
rolar bir yandan laikliği sa-
vunduklanm söylerken, bir
yandan fet>alann geçerti ol-
duğu bir ülke görünümünde
olmamızdan rahatsızhkduy-
muyoriar. Bu. başh başına la-
ikliğe aykın bir uygulama.
Bu işin anahtan siyaset Çün-
kü ülkenin karar mekaniz-
ması siyaset Eğer siyaset bu
konuda sorumluluğunu üst-
lenip gerekli planlamalan
yapmaz \e sa\saklarsa üni-
versiteler arada ezilir. Bizim
sorunumuz. bu ülkenin ay-
dınlanması. çağdaşlaşması.
Parlamento. toplumdaki la-
iklik talebinin önünü kesicL
oyalayıcı rol oynamamau,
tersine. onun hukuksal çer-
çevesini oluşturan bir işlev
yerine getirmeli.''
Türbanın önemli bir "sim-
ge" olduğunu ve bu neden-
le yalnızca "türbana" indir-
genmemesı gerektığini kay-
deden Prof. Dr. Açıkgöz, so-
runun. eğitimde yapılacak
düzenlemelerle kökünden
çözümlenmesi gerektiğini
söyledi.
'Eğitim yardımı' adı altında dağıtılan trilyonlar, arsa satışıyla karşılanıyor
Erdoğan, Kadıköy Belediyesi fle davalık olan tçerenköy'deki beJediye arazisini 7 trüyon lira muhammen bedelle sabşa çıkardı.
Erdoğan'dan siyasi yaürımtstanbulHaberServisi- FP'li ts-
tanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Tayyip Erdoğan, bır yandan
belediyeye ait trilyonlarca değerin-
deki arsalan gelir elde etmek için
satarken diğer yandan da yine tril-
yonlarca lirayı "eğitim yardımı"
adı altında dağıtıyor.
"Siyasi yaûrun" amaçlı olduğu
iddia edilen eğitim yardımı için bu-
güne kadar yaklaşık 4 trilyon lira
dağıtan Tayyip Erdoğan, Kadıköy
Belediyesi ile davalık olan tçeren-
köy'deki belediye arazisini 7 tril-
yon lira muhammen bedelle satışa
çıkarttı. CHP'li Büyükşehir Bele-
diye Meclis üyesi Tekin Ağırman,
sosyal donatı alanlan içm ilçe be-
lediyeler kamulaştırma yapmak
zorunda kalırken hizmet alanı ola-
rak aynlmış bir yeri plan değişik-
liği yaparak satışa çıkartılmasının
son derece yanhş olduğunu belir-
terek "Tayyip Erdoğan. belediyeye
aitne kadar arsa \ arsa ya sanyor ya
da kendilerine yakın vakıf ve cemi-
yetlere ucuz bir değerle Idrahyor"
dedi.
Istanbul Büyükşehir Belediyesi.
Kadıköy Içerenköy Mahallesi 200
pafta, 785 ada 22-23-72 parselleri
7 trilyon lira muhammen bedelle
satışa çıkarttı. Üç parselin toplam
büyüklüğü 39 bin 617 metre kare.
21 Ekim 1998 tarihli resmi gazete-
de yayınlanan ilana göre arsanın
satış ihalesi 3 Kasım 1998 tarihin-
de lstanbul Büyükşehir Belediyesi
Encümeni'nde yapılacak.
CHP'li lstanbul Büyükşehir Be-
lediye Meclisi tmar Komisyonu
üyesi Tekin Ağırman, söz konusu
arazinin 1 /1 OOO'lik planlarda bele-
diye hizmet alanı olarak aynldığı-
nı ancak Tayyip Erdoğan'ın
l/5000"lik planlarda değişiklik ya-
parak araziyi satışa çıkarttığını
söyledi. Kadıköy Belediyesi'nin
plan değişikliğine itiraz ettiğini.
halen Kadıköy Belediyesi tarafın-
dan kullanılan arazinin belediye
hizmet alanı olarak kalmasını iste-
diğini anlatan Tekin Ağırman. "Sa-
yva Tayyip Erdoğan, belediye mfilk-
lerini elde rutması gerekirken alela-
cele elden çıkartmaya çalışmasına
bir anlam veremiyoruz" dedi.
Daha önce hazırlanmış olan
İ'IOOO ve 1/5000 ölçekli planlar-
da belediye hizmet alanı olarak ay-
nmış olan arazinin, yaklaşık 2 ay
önce büyükşehir belediyesinden
yapılan plan değişikliğinden sonra
satışa çıkartıldığmı anlatan Tekin
Ağırman şunlan söyledi:
"Plan değişikliği ile arazi beledi-
ye hizmetalanından ticaret alanına
çe\Tİldi. Karşı çıkmamıza rağmen
FP'lilerin oylanyla plan değişikliği
teklifi mecfeten geçti. Böy iesine de-
ğerli bir y erle ilgUL gider ay ak plan
değişikliğine gidilnıesinden şüphe
duyuyoruz. Say ın Erdoğan beledi-
yeye ait çok yeri satü. Bazdarmı da
kendilerine yakm olarak bilinen va-
kıf \e cemiyetlere ucu/ fiy atlarla ki-
raya verdiler."
Kadıköy Belediye Başkanı Se-
lami Oztürk, daha önceki planlar-
da belediye hizmet alanı olan yerin
büyükşehir belediyesi tarafmdan
plan değişikliği yapılarak satışa çı-
kartılmasına itiraz ettiklerini ve
idare mahkemesinde dava açtıkla-
nnı belirterek mahkeme sonuçlan-
madan arazinin satışa çıkartılması-
nın hukuka uygun olmadıgını söy-
ledi.
ARAYIŞ
TOKTAM1Ş ATEŞ
Erdoğan'dan gider ayak1
ihale
lstanbul'a 65 yeni
tramvay alınacak
tstanbul Haber Servisi -
lstanbul Büyükşehir Bele-
diyesi, Emınönü-Zeytin-
burnu arasuıda hizmet ve-
ren çağdaş tramvay hattın-
daki 65 tane yeni tramvayı
alacak. Halen hatta çalış-
makta olan 45 adet tramvay
aracı, Aksaray- Yenibosna
hafıf metro hattına kaydın-
lacak.
lstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi lstanbul Ulaşım AŞ
Genel Müdürlüğü, yeni
tramvay aracı alımı için iha-
le açtı. Tramvaylar, 2.65
metre genişliğinde, yakla-
şık 25 metre uzunluğunda
klimalı, paslanmaz saç ve-
ya alüminyum gövdeli, ter-
cihen düşük tabanlı olacak.
thaleye ait idari ve teknik
şartnameler. lstanbul Ula-
şım AŞ Genel Müdürlü-
ğü'nden 30 Ekim 1998 ta-
rihme kadar ücretsiz temin
edilebilecek.
Yetkililer, ihale tekhf do-
kümanlannın en geç 15
Aralık 1998 tanhine kadar
elden alınacağtnı \e "Şirke-
tin. 2886 sayılı thale Kanu-
nu'na tabi olmayıp. ihakyi
yapıp yapmamakta. ya da
dilediğine verip vermemek-
te serbest olduğunu" belirt-
tıler. Ulaşım AŞ Genel Mü-
dürü Abdurahman Gün-
doğdu. ihaleyi yıl sonuna
kadar sonuçlandırmayı
planladıklannı belirterek
gelecek olan yeni tramvay-
lan düşük tabanlı tercih et-
tiklerini açıkladı.
Fethullah Gülen'e hakaret davası Sivil Top-
lum Kuru-
luşlan Biriiği'nce (STKB) basılan "Hocanın Okullan" adlı kitaptaki anlatım-
lanyia, kamuoy una karşı Fethullah Güien ile cemaatine ~Basın \oluyla haka-
ret ettikleri" öne süriilen 8 sanıktan İsmail Özdemir ve Serhat Ozkan adlı öğ-
renciler hakkında gryabi tutuklama karan çıkarıidı. Sivil Toplum Kuruluşla-
n Birliği"nin 6 temsücisi ve iki öğrencinin. 3 yüa kadar hapis cezası istemiyle
yargılanmasına dün Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruş-
ma, tanıklann dinlenmesi için ertelendi.
Kendine Güvenmek
Doğrusu bu gürlerde çok zordayım. Cumhuri-
yetimizin 75. Yıldönümü dolayısıyla; ilköğretim
okullanndan başlaTiak üzere, Istanbul'daki ve ls-
tanbul dışındaki tüm okullardan söyleşi ya da kon-
ferans istiyorlar. Bazen öyle arkadaşlarımı araya
sokuyoriar ki; reddetmem mümkün olamıyor.
Bu tür toplantılara zaman bulabilmek kadar zor
olan, bir başka durum daha var. O da; bu toplan-
tılarda, özellikJe küçük dinleyenlerime "özgüven"
aşılayabilmek ve iyimser bir tablo çizebilmek.
Siz değerli okuıianm, ne derecede iyimser ol-
duğumu bilirsiniz. Fakat öyle şeyler yaşıyor ve du-
yuyoruz ki, ne iyirnsertiğim kalıyor, hatta ne de
umudum kalıyor.
Toplumda bir değişim gerçekleştirecek diye bir
zamanlar umut bağladığımız bir parti lideri, çıkı-
yor ortaya "gene/ a^'tan bahsediyor. Daha sonra
tepkilerçıkınca, geh adım atıyor... Olacak iş mi bu?
Özelleştirme denılen soygun çabalanna, ilk gün-
den beri karşı çıkmıştık. Ama her şeye rağmen;
bir dizi kamu iktisadi teşebbüsü, ona buna "peş-
keş çekildi". Son "çefe muhabbetleriyle", bunun
ardında ne pislikler olduğunu hep biriikte gördük.
Bu özelleştirmeler nedeniyle, binlerce insan işsiz
kaldı. Ama devletin kasasına giren para, bir ara-
cının aldığı komisyondan bile daha az. Insanda
iyimserlik kalırmı? •
Eli kanlı katiller, devleti soyanlar, insanları teh-
dit eden ve şantaj yapanlardan söz edilirken, "Sa-
yın" sıfatı kullanılıyor. Bu memlekette başbakan-
lık yapan siyasetçiler bile, böyle bir söylem için-
de. Şimdi Bolu'da yargıçlık yapan arkadaşım
Ömer Yasa, birzanlı için "sayın" ifadesini kulla-
nan tanığı azarlamıştı. "O adama sayın dersen,
bana ne diyeceksin" sorusunu sormuştu ve so-
nuna kadar haklıydı. Şimdi "çefe üyelehne" sa-
yın derierse, bu memleketteki gerçekten "sayın"
sıfatına layık insanlara ne denilecek?
Bu memlekette Içişleri Bakanlığt yapan bir si-
yasetçi, bircinayet "azmettiricisinin" uçağıylase-
çim propagandası yapıyor ve bu olay açıklandığı
zaman, "Bunuherkesyapıyor.."diyesıynlmakis-
tiyor.
Cumhuriyetin sunduğu en büyük kazanımları
düşündüğümüzzaman, "özgüvenliyurttaş" aklı-
mıza gelir, ya da gelirdi. Ama artık o özgüven ye-
rini endişe ve kuşkuya bıraktı.
Cumhuriyetin tüm kurumlan; derinden derine
sarsılıyor. Toz kondurmamaya çalıştığımız parla-
mentoda öyle şeyler oluyor ki, koruyacak yüzü-
müz kalmıyor.
Derslerimde öğrencilerim ağızlarını açtılar mı, si-
yasetçileri yerden yere vuruyorlar, Meclis'i en ağır
bir biçimde eleştiriyorlar. Savunacak bir taraflan-
nı bulmakta zorlanıyorum. "Ne yapalım yani" di-
yorum, "Dışardan siyasetçi ithal edecek değiliz
ya. Elimizdeki kumaş bu, ceketi bu kumaştan di-
keceğiz. Ama iyi.ama kötü..."
Oysaki bu "fotoğrafı" ortaya çıkartan nedenle-
ri de, iyi kötü biliyoruz. 12 Eylül sonrasında, eli kan-
lı ülkücü katilleri hapishanelerden kımlerin kaçır-
dtğının ve«tt«ine silah ve diptomattk pasaportla-
n kimlerin verdiğinin belirlenmesi çok güç olma-
sa gerek.
Demokrasimizi bir "liderlersultasına" dönüştü-
ren Siyasal Partiler Yasası'nı yapanlar da belli, de-
ğiştirmeyenler de. Bugün parlamentomuzun ya-
ndan fazlasını, üç-beş parti lideri belirleyebiliyor-
sa, halkın iradesinden söz edilemeyeceği de or- •
tada. Peki ama ne yapacağız? Siyasal Partiler Ya-
sası'nı değiştirmek, vatandaş olarak bizim elimiz-
de olmadıgına göre, parti başkanlannın ve mer-
kez yönetimlerinin yetkilerinin kısıtlanması için,
yeni bir askeri müdahale mi bekleyeceğiz? Kaldı
ki, askeri müdahalelerin ne getireceği hiç belli ol-
maz...
Her gün yedi gazete okuyorum, ama Adana'da,
Harp-lş'in grevi ne oldu bilmiyorum. Izmit'tegün-
lerden beri kıyamet kopuyor, binlerce SEKA işçi-
si fabrikalan boşaltmıyor; yeni yeni "haber" olu-
yor.
Ulusal basınımız, kara para aklamanın aracı du-
rumuna girdi. Milliyet gazetesı eski sahibine iade
edildi ama, Yeni Yüzyıl hâlâ el değiştirmedi. Eğer
Korkmaz Ylğit kara para aklamak için kitle ileti-
şim araçlanna el atmışsa (ki durum bunu göste-
riyor gibi), o zaman daha önce aldığı televziyon
kanallannın durumunu da tartışmak gerekmez mi?
Batık kredileri ve batan bankalann ortaya çıkar-
dığı zarartarı, hâlâ bu fukara millet ödüyor. Ve bu
arada, yüzlerce trilyon dönüyor. Bu ülkenin baş-
bakanı, bir cinayetin ardından 700 trilyon liranın
el değiştirdiğini dile getiriyor. Peki bu para, kim-
den kime gitti? Nasıl ve neden el değiştirdi? Bun-
lar açıklanmıyor. Hiçbir Allah'ın kulu da kalkıp,
bunların açıklanmasını istemiyor, isteyemiyor.
Ve bizler, söyleşiden söyleşiye koşarak gençle-
rimize "Cumhuriyetin coşkusunu" aşılamaya ça-
lışıyoruz. Çocuklanmızın özgüvenini çoğaltmaya
çabalıyoruz.
Ama doğrusu, kendimize olan güvenim sarsıl-
mış durumda...
Cinnetgetiren polis
öldürdü ve intUtaretti
SABİTHORASAN
KONYA- Konyanın
Beyşehir ilçesinde ciımet
geçiren bir polis memu-
ru biriikte devriye gezdi-
ği iki meslektaşını taban-
cayla öldürdükten sonra
intihar etti.
Konya Valisi Namık
GüneL ölen polislenn
Güneydoğu'dan geldik-
lerini ve ruhsal sıkıntı ya-
şadıklanna dikkat çeke-
rek "Bölgeden gelenlere
rehabilite edilerek görev
verilmesinin yararlı ola-
cağınainanıyorum"dedi.
Önceki gece saat
02.30 sıralannda polis
memuru Tahmil Ergö-
ren, Beyşehir Sanayi böl-
gesinde biriikte devriye
görevi yaptığı meslelctaş-
lan Adnan Ateş ve Ya-
kup Emre'yi henüz be-
lirlenemeyen bir nedenle
beylik tabancasıyla kafa-
lanna birer kurşun sıka-
rak öldürdü. Daha sonra
yakındaki mezarlığa gi-
den Ergören tabancayla
başına bir el ateş ederek
intihar etti.
Evli ve 2 çocuk babası
Adnan Ateş'in 1992 yı-
lında mesleğe girdiği ve
Şırnak'tan ilçeye geldiği
öğrenildi.1988 yılında
mesleğe başlayan Yakup
Emre'nin ise evli ve bâr
çocuk babası olduğu bij-
dirildi.
Emre'nin Iğdır'dan ta-
yin olduğu açıklandı.
Meslektaşlannı öldür-
dükten sonra intihar eden
polis memuru Tahmil Er-
gören'in de Ağn'dan
temmuzayında Beyşehir
ilçesine tayin edıldiği be-
lirlendi.