Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 1996 CUMA
HABERLER
ANAP, örtülü ödenek harcamalannın şeffaflaşması için yasal hazırlık başlattı
Ydıııaz: Çfller telaş içindeANKARA/SALZBURG (Cumhuri-
yet) - Ortülü ödenek \e Selçuk Parsa-
dan'la ılgıli başlatılan soruşturma sürer-
kenBaşbakan MesutYılmaz. başbakan-
lıktan aynlmadan kısa süre önce kullan-
dığı 450 milyar liralık örtülü ödenek har-
camasınaaçıklıkgetıırneçabalarıçerçe-
vesindedün akşam Çankaya Köşkü'ne çı-
kan DYP Genel Başkanı Tansu ÇiUer i-
çin "Telaş içinde* değerlendirmesini yap-
tı.
Yılmaz, başbakanlık görevini devreder-
ken feamüllerin tersine örtülü ödenekle
kendisine bilgi \ermeyen "açıklarsam
savaşçıkar. milletlcr birfoirinedüşer" söz-
lerıyle ^aşkınlık yaratan Tansu Çiller'in
baştan beri y aptıgı açıklamalann tutarsız
oldugunu söyledi. Yılmaz. Salzburg'da ga-
zetecilerin sorulannı yanıtlarken Çiller'in
örtülü ödenek konusunda yapması gere-
kenin çok basit oldugunu belirti \e şöy-
le dedi: "Hakikaten dünkii (önceki gün-
kü) grup konuşmasında da ifade ettiği gi-
bi Türkiye'nin kaderini etkileyecek çok
önenıli harcamalar söz konusu ise çok
önemli bazı tasarruflarda bulunma du-
runıu varsa, ozaman bu konuda bana bil-
gi vermemiş olnıasını anlamak mümkiin
değildir. Bunu kabul etnıek de mümkün
değildir. Sayın Çiller bir telaş içindedir. Söy-
lediği şeyler birbiriyle rutarsızdır."
DSP Ğenel Başkanı Bülent Ecevit de
CHP Genel Başkanı, ANAYOL hükümetini memleketin başına Ecevit'in bela ettiğini söyledi
Baykal, DSP liderine yüklendi
M1YASE İLKN'L'R
TINCELİ / BİNGÖL - CHP
Genel Başkanı DenizBaykal. 2 ha-
zirandayapılacakarayerel seçim-
ler ıçın Dogu \e Güneydogu tlle-
rine düzenlediği iki günlük gezı-
sıneErzincan'dan başladı. Baykal.
Genel Sekreter YardımciM .Mehmet
Se\igen ve bölge millet\ekilleri
eşligindegeldigi Erzincan'da. ço-
cuklan gözaltına alınan aileler ta-
rafından karşılandı. Çocuklannın
yargıönüneçıkartılmaMnı vehak-
siz gözaltılara son verilmesini is-
teyen ailelerle bir süre görüşen
Baykal. daha sonra Erzıncan mil-
lervekılleri Mustafa kul ve Mus-
tafa Vıldız'ı, bu konuy la ilgilı ola-
rak v alı v e emnıvet müdürüy le gö-
rüşmeleri için görev lendirdı.
Tunceli'nın Pülümür ilçesinde
halka hitap eden Baykal. ANA-
YOL hükümetinin kurulmasina dı-
şandan destek sagladığı için DSP
Genel Başkanı Ece\if'i agırbirdil-
le suçlayarak "Bu sağ hükümeti
Türkiye'nin başına kim bela etri.
Ece\it. Ne kendisi girivor hükü-
mete ne de bizi bıraknor, girelim.
Gel beraber girelim diyoruz, onu
daistemi>or"*dedi Ecev it"ın. par-
tisinin erimesınden korktugu için
hükümete girmediğını sövleyen
Baykal. "Bıraksaydındabizgirsev-
dik, bari biz erisevdik. Ama biz eri-
meyiz. bili\or; eri>ecegimizi bilse
bırakırdı" diye konuşru.
Erzincan'dan sonra. seçım ya-
pılacak oJan Mollakö> belde.sinı
de ziyaret eden Baykal. Tunce-
li'nin Pülümür ılçesınde halka hı-
tap etti. Yaklaşık 3 bın kışılık bir
kalabalık tarafından karşılanan
Baykal. Pülümür'e seçim gezisi
için değil, sorunlan yerinde gör-
meye geldigini söyledi. Son za-
manlarda göç sorununun bu böl-
gede binlerce insanı köyünden.
yurdundan ettigine degınen Bay-
kal. önce sessiz sessız başlayan
göç olayının. artık görmek ıste-
meyenlerin bıle kabul \e ıtıraf et-
me noktasına geldiğine dıkkat çek-
ti. Baykal. "Ne yazık ki ola\ kabul
ediliyor,ama çaresi aranmı\ or. Bu
CHP lideri Baykal. Zonguldak mitinginde öğie \emeğini ekmek arası dönerle geçiştirdi. (A A)
konudakj şikâyeti Pülümür'den
Türkne'yeduvurmak istiyorum"
diye konuştu.
'Sorunlar nasıl çö/ülecek'
ANAYOL iktidannın ilk ıcraatı-
nın. otoyol müteahhitlenne olan
borçları ödemek oldugunu söyle-
yen Baykal. göç olay ıv la bu konu
arasında baglantı kurarak şunlan
söyledi: "Otoyol müteahhitlenne
borçlan oldugunu hatırlayan vebir
hukuk devletinde tatandaşa olan
borcun ödenmesi gerektiğini dü-
şünen devlet. ne yazık ki Pülü-
mür'den, Tunceli'den göç edenJe-
re olan borçlarını bir türlü hatır-
la\amıyor. Devlef. bir kamu gö rev-
lisinin talimatı> la toprağından, kö-
yünden ertiği insanlarına borçlan-
nı hatırlamak/orundadır. Vazgeç-
tik; aldıkları, el koydukları arazi-
nin hiç olma/sa parasını ödemeli-
dir. Ç ünkü Pülünıür'e huzurgelir-
se Tunceli\\e de hu/ur gelir. Tür-
kiye'ye de huzur gelir. Ankara'da
sözde bir hükümet \ar. Artık \ar
mı >ok mu. o da belli değil. Bunla-
rın Meclis'te çoğunluğu da >ok.
Meclis'te çoğunluğu olmayan bu
hükümet. 5 yıl bo>unca Türki-
ye'nin, özellikle de Doğu ve Gü-
neydoğu'nun sorunlarını nasıl çö-
zecek, merak edi\orum."
Konuşmasının bundan sonraki
bölümünde. ANAYOL hükümeti-
nin kurulmasına dışarıdan destek
sagladığı için Ecevit'i agırbirdil-
le suçlayan Baykal. "kanun bikçı-
karma gû'cü bulunma>an. içeride
ve dışanda sö/ü dinlenmeyen bu
azınlık hükümetini Türki\e'nin
başına bela eden kişinin Ecevit ol-
duğuna' dikkat çektı. "Ecevit ne
kendisi giriyor hükümete ne de bi-
zi bırakıyor, girelim. Gel beraber
girelim diyoruz,onu da istemivor"
diyen Baykal. sözlerını şöyle sür-
dürdü: "Bu sağ hükümeti Türki-
ye'nin başına kim bela etti? Allah
selamet versin, Ecevit. Çekimser
destek verdi ve hükümetin kurul-
nıasını sağladı. Niye böyleyaptın?
( stelik birsoldengedekurmu>or-
sun. Meydanı sagcılara bımkrın.
solun hiç sri/ü geçmnor, solun hiç
hakkı yok. Tuncdi'nin, Pülünıür'ün
hakkını koruyacak biri yok. Niye
böyle yaptın. diyoruz." R P' n ı n ı k-
tidarını önlemek için \aptım" di-
yor. Azınlığa tam destek \ereceği-
ni söylemeseydin \a da destek için
ben de hükümete gireceğim koşu-
lunu getirseydin seni de hüküme-
te almakzonında kalacaklardı.' E.
ben girmek istemiyorum' diyor-
sun. Sen girmek istemiyorsan ba-
ri bıraksaydın da biz girscydik. Nt-
>e bunlan tek başına iktidara ge-
tiriyorsun? Bıraksa>dın onlar bi-
zimle pazarlık edeceklerdi. Olu-
rup biz konuşsaydık, Tunceli'nin,
Pülümür'ün hakkını korusa\dık:
demokrasinin. \os\al adaletin hak-
kını konısaydik fena mı olurdu? Ne-
den sen girmedin? Erirdin de onun
için girmedin. Bari biz eriseydik. biz
erimekten korkmuvoruz. "Havır.
mz erimezsiniz belkı". Niyeerime-
yiz? 'Çünkü son 54 günlük hükü-
nıetınizı gördük. Bu süre içinde
kimsenin aklının ermedigi işler
>aptınız." Ne >aptık? 300 bin işçi
grevdeydu toplusö/Jeşmc>apnıala-
rını sağladık. 8. madde tartışması
\ardı, onu değiştirdik. Türki>e'de
kendisini hükümetlerin üstünde
gören partizan kamu göre\lileri
\ ardı. Köşebaşiannıtutmuşiar,de\-
leti kuşatmışlar, istedikleri gibi at
o\ natnorlardı. Hatta koalisyon or-
tağı siyasi partiden kendisini güç-
lü sanan kamu ğöre\lileri \ardi.
\lacaksın onları oradan, dedik.
Kadın. üen kamu görevlilerinin
ce>etlerı üstünde dan^ etmenı'de-
di. Senin bileceğin iş dedik. tıpış tı-
pışgitti.onudaaldı. Dahademok-
ratik bir seçim kanumı dedik. 24
aralıkta seçim dedik. Türki>e'yi
yümrıik birliğine girme noktasına
getireeeği/ dedik. hepsini gerçekleş-
tirdik. Şimdi muhtemelcn düşünü-
>or ki. CHP yeniden hükümete gi-
rersey ine başanlı işieryapar. o ne-
denle erime\ebilir. Eriyecek olsak.
bırakacak bizi koalisyona. eme-
lim di>e. Ni>e bö> leyapıyorsun? Ya
sen gir,ya biz girelim. \a da gel bir-
likte girelim. En gü/eii de budur. Bu
altı a\lık hükümetin bir icraatını,
bir ha> rını gördünüz mü? Ne \ar,
/.anı \ar /am. İ'stelik de çift dikiş
zanı \ar. Önce Mesut Yılmaz bir
/am yapıyor.dumyor. araya reklam
alıyor, daha sonra bir /am daha
yapıyor. Peki bunlann marifeti bu
da. bunlan buraya kim getirdi?
Bunlann bir akıl h(Kası, bir kur-
ma\ ı >ok mu? Peki bu akıl hocası
Ecevit, solla el ele \ermiyor da sağ-
la niçin düşüp kalkrvor?"
Pülümürlülerden, ideolojilere
bağlı partilere o> vermelerini iste-
v en Ba> kal. "Saga iltica etmişolan
siyaset adamlannın solu bölmeça-
balarına gereken cevabı verin. Bi-
li>ursunu/ kekliği keklikle a\ larlar.
lİain a\cıların tuzağına Pülümür-
lüler düşme>ecek- Ece\it'e \e Ka-
merGenç'eragmen"dedi. Başkal.
daha sonra Bıngöl'egıttı. Bavkal.
bugün de Malatya'da halka hitap
edecek.
devlet zirvesindeki güvensizlik ortamı-
na dikkat çekerek 4
*Garip bir durum.
kimse kimseye güvenmiyor. Cumhurbaş-
kanı da kendisine gütenilmeyeceğini dü-
şünüyor herhalde" dedi.
Tansu Çıller'ın "Kör kuruşun hesabı-
nı \eririnT edebiyatı ile örtülü ödenek ola-
y ından kurtulamayacağını sa\ unan ANAP
Grup Başkanvekıli Cumhur
Ersümer. dün parlamentoda
düzenlediği basın toplantı-
sında. Çıller'iaçıklamayap-
maya da\et etti. Örtülü öde-
nekten yapılan 5.5 milyar li-
ralık harcama ile ilgili olarak
DSP'nin verdigı soruşturma
önergesini kendi adına des-
tekleyeceğini bildirdi.
DYP. DSP"nin önergesine
itirazederek önergenin işle-
me konulmamasını istedi.
TBM.M Başkanlığı'na dün
iletilen ıtıraz dilekçesinde.
örtülüödenegin. "devletsır-
n olduğu" gerekçesıyle so-
ruşturulamayacagı sav ına yer
\erildi.
D\P Grup Başkanvekıl-
len Saffet Arıkan Bedük \e
Ali Rıza Gönül tarafından
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemliye iletilen itıraz di-
lekçesinde. 105u ^ayılı Mu-
hasebe-i Umumne \asa-
sı'nın 77. maddesinde örtü-
lü ödenegin "devlet sırian"
kategorısının ılk sira^ında
yer aldığı \urgulandı.
Gönül de. örtülü ödenek
harcamalannın soruşturula-
mavacaûını savun-du.
Soruşturma sürüyor
Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGM) Savcısı
Talat Şalk. Çiller'in başba-
kanlıgının son günlennde ör-
tülü ödeneğe 500 milyar h-
ra aktarıidığına ılıskın bilgı-
>i sızdıran kışılerı saptadık-
lannı. bu iMtnlere. ıfade \er-
melerı ıçın talımat yazıldı-
gmı sö> iedı. Şalk, "Bu kişi-
ler gelip ifade \erdikten son-
ra soruşrurma\ ı tamamlaya-
cağız. Sİoruşturma sonucun-
da da> a açıp açma\ acağımı-
za,ifadeleri inceledikten son-
ra kardr\ereceğiz"dedi. So-
nışturmanın gızh v ürütüldü-
günü anımsatan Şalk. kımle-
rin ifadesıne baş\ uracaklan-
nı açıklamazken DGM ka> -
nakları ifadesı alınacak olan
kişilenn Başbakanlık'ta gö-
revli olduklarını söylemek-
leyetındilcr.
Ankara Cumhurnet Baş-
savcısı Nazmi Şarvan da so-
ruşuturma kapsanıında Par-
sadan'ın. Ankara'ya getiril-
mesi ıçın Istanbul Cumhuri-
yet Bassa\ctlığf na yazı ya-
zabileceklerini bildirdi.
ÎIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Türkiye. gündelik somut yaşamında
hükümetin kaderini ızliyor. Mesut Yılmaz
ve Süleyman Demirel bir yanda. Tan-
su Çiller bir yanda merkez sağın geie-
ceğini yonlendiımeye çalışıyorlar. ANA-
YOL hükümetinin kurulmasıyla, merkez
sağ içindeki kavga da şiddet kazandı.
Tansu Çiller'in ortalığa dokülen han-ha-
mam merakına. örtülü ödenek paralan
da eklenince ıp koptu. Artık ANAYOL hü-
kümeti ne olacak sorusu yerine Tansu
Çiler ne olacak sorusu gündemin ön sı-
rasına oturdu.
İki ayı geçen süre içinde hükümet hiç
birçözüm üretemezken, hükümetin or-
taklan birbirilerinin gözünü oyacak ka-
dar ileri girtiler. Bu tartışmaya Cumhur-
başkanı da taraf olunca eski senaryo
yeniden gündeme oturdu:''Artık Tansu
Çiller'siz birDYP'yi oluşturmanın zama-
nı geldi."
Ne var ki erkek dünyasında hırsıyla ve
mal mülk hevesıyle dikkat çeken Tansu
Çiller kavgayı terk etmeye nıyetlı değil.
Şimdı o da Mesut Yılmaz'a karşı Nec-
mettin Erbakan'la dans ederek çıkış yo-
lu anyor. Tansu Çil-
ler, çürümüş siste-
mın sembollerin-
den birı olarak çok
yıprandı. Ancak. kişısel hırsı ve siyaset
dünyasındakı dengesizlikler nedeniyle si-
yasi yaşamını surdürebılir. Surdüremez
de okka altına giderse ne olur? Merkez
sağ itibar kazanabilır mı? Çok şüpheli.
Merkez sağ. Türkiye'nin temel sorun-
larına hiç bir çözüm üretemiyor. Statü-
ko içinde yuvarlanmaktan ve statüko
konusunda birbirlerıyle yanşmaktan öte
bir şey yapamıyorlar. Tansu Çiller, orta-
ya dokülen skandal turündeki olaylar
yüzünden siyaset sahnesinden uzakla-
şabilir. Ama bu merkez sağın temizlen-
dığı ve canlanacağı anlamma getebilir mi?
Hürriyet gazetesinm dünkü manşe-
tindeki resim. merkez sağın manzarası-
nı da güzel özetlıyordu. Süleyman De-
mırel ve Nahit Menteşe. Bu resme Ye-
niyuzyıl'ın manşetindeki IsmetSezgin'ı
de ekleyebilirsiniz. Bu resim, Türkiye'nin
son 30 yıllık resmidir. Tansu Çiller'i de on-
lar yarattılar. iki askeri darbe öncesinde
Merkez Sağın İflası...de onlar ıktidardaydılar. Şımdı Tansu Çil-
ler'i hallederek yeni bir hamle yapmak
istiyorlar. Bu resimlerin bir umut vaat et-
tiğini söyleyebilir miyiz?
Resmin öte yüzünde de ANAP lideri
Mesut Yılmaz görünüyor. Statükonun
tipik temsilcilerinden.
Bu tabloda söyler misiniz kim kim-
den daha umut verici? Merkez sağ, aşı-
n sağın gölgesine sığınarak sorunlara çö-
züm bulamayacağını anlamadıkça, da-
ha çok Tansu'lar gelir geçer. Bir şey de
değişmez.
• • •
Merkez sağ. Kürt sorununu şoven ve
ırkçı sağın kafasıyla çözmeye çalışmı-
yor mu? Onların MHP'den farklı bir çö-
zum yolu bulduğunu kim ıddia edebilir?
PKK'yle mücadelede Hızbullah'tan ve
Bozkurt amblemli silahlarıyla Özel
Tim'den medet uman bir merkez sağı
Tansu yönetse ne olur, Mesut yönetse
ne olur? ANAP'ın
ve DYP'nin önde
gelen politikacılan-
nabirbakın. hemen
tamamı neredeyse eski ülkucü mılitan-
lardan oluşuyor. Liberal siyasetçiler de
bırer ikişer kenara itiliyor. Ülkücü Yaşar
Dedelek DYPde. Ülkücü YaşarOku-
yan ANAP'ta. 12 Eylül dönemi MHP id-
dianamesine bakın ve orada idamla yar-
gılanan MHP'lilerin bir lıstesini çıkann.
Bu listenm önemli bir kısmının şimdi
merkez sagın iki partısıni ele geçirdikle-
rinı göreceksıniz.
Eski ülkücüler mı değışti. yoksa bu iki
partı merkez sağ partı olmaktan çıkıp ta-
mamen uç sağa mı kaydı? Bu soru Tür-
kiye'nin önündeki en ciddi sorulardan bı-
hsidir.
Aynı sorulan sosyal-demokrat cep-
heye de sorabılınz. (CHP-SHP)'liler ik-
tidara ortak oldukları sürece şoven po-
iitikalara payanda olmaktan ote ne yap-
tılar? DSP ise ben daha mıllıyetçiytm
yanşıyla puan toplamaya çalıştı. Türki-
ye siyasi yaşamı artık tedavı olmaz şe-
kilde çürüyor. Her yanı kötü kokular sa-
rıyor. Sosyal demokratların sesi cılız sa-
yılacak ölçüde bile çıkmıyor.
Kimse bu kokuşmanın asıl nedeni
üzerinde kafa yormuyor. Burada kişiler
gelip geçicıdir. Yann Tansu'dan kurtula-
biliriz. ya sonrası... Sonrası ne olacak.
siyasete bir düzey gelecek mi?
Bir ülkede savaş varsa, bir ülkede
merkez sağı aşırı sağ ele geçirmişse,
bir ülkede kan üzerınden para kazanılı-
yorsa, o ülkede siyaset çürür. Tansu ol-
muş. başkası olmuş değişmez. Bir ül-
kede, sokakta ınsanlar güpegundüz ka-
çırılıyorsa ve daha sonra cesetlerı bir
yerlere atılıyorsa, bu atanların kımlerol-
duğu bilindiği halde kimse sesini çıkar-
mıyorsa bu ülke bitiyor demektir.
Türkiye, hızla sağcı iktidarlardan kur-
tularak sol dinamiklenne kavuşmak zo-
rundadır. Türkiye'yi 16 yıldır sağa çek-
tiler, ışte manzara.
Solcu bir çıkışa her zamankinden da-
ha çok ihtiyaç olduğu apaçık ortada.
Sağın kayıkçı dövüşü Türkiye'yi ıçın-
den çıkıimaz bir batağın içine sürükledi.
B a ş k e n t t e yeni h ü k ü m e t v e s e ç i m s e n a r y o l a r ı
Hesaplar 2 haziraıı sonrası için
ANK.\R4 (Cumhuriyet Bürosu) -
Yaşadığı sarsıntılarla ANAYOL hükü-
meti bozulma noktasına gelirken yeni
hükümet senaryolan \ e sonbaharda er-
ken seçim de Türkiye'nin gündemine
oturdu. Başkent kulislermde konu^u-
lan bazı yeni hükümet \e erken beçım
senaryolan şöyle:
1-DYP-ANAPgüven tazeler: ANA-
YOL hükümetinde yapılan "çamur'
edebiy atına karşın ortaklar gü\ en taze-
leyerek hükümete devam ederler. Baş-
bakan Yılmaz ile DYP lideri Çiller bir
araya gelir. Çiller. örtülü ödenekle il-
gili olarak Yılmaz'a bilgi \erir. Yıl-
maz, tatmin oldugunu açıklar. Güven
tazeleyen ortaklar, Anayasa Mahke-
mesi'nin karan uyannca yeniden gü-
venoylamasına giderler. DSP millet-
vekilleri bu kez çekimser oy kullan-
mak yerine, oylamaya katılmayarak
hükümete destek verir. Ancak. siyasi
çevrelerde bu olasılıgın çok zayıf oJ-
duğuna dikkat çekildi.
2-ANAYOL'a 3. ortakgirer: 1997 de
kendisinin başbakanlıgına DSP'nin
destek vermemesi kaygısını taşıyan
Çiller ve DYP'nin isteği doörultusun-
da ANAYOL'a 3. ortak'alınır. DSP hü-
kümete girme yanlısı olmadıgıııdan.
bu konuda ıstekli olduğu mesajlan ve-
ren CHP koalisyona ahnır.
3-ANAVOL'azorakidevam: Başba-
kan Mesut Yılmaz. agustos ay ı içinde
olması beklenen kurultay ını atlatınca-
ya dek ANAYOL "ağıraksak" devam
eder. Çiller'in başbakanlıgı dönemi
yaklaşırken. soruşturma komisyonla-
rından \üce Di\an"da yargılama ka-
rarları çıkması durumunda Çiller'in
başbakanlıgı önlenır. Dönüşümlü baş-
bakanlık formülü gereğince. ikinci yıl
D^'P'den Çiller dışında birinın başba-
kanhğında hükümete de\am edilirya
da yıl sonunda hükümet bozulur.
4- RP-ANAP hükümeti: ANAYOL
bozulur. ANAP. RP ile anlaşır \e ço-
gunluk hükümeti kurar. ANAP lideri
Yılmaz. RP ile birlikte sagda liderlik
kavgasındakı rakibi DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çiller'i YüceDivan'agön-
derir. Bu senaryoyu gündeme getiren-
ler. seçim istemeyen CHP lideri Deniz
Baykal ın da son günlerde "RP'li bir
hükümet denenmeden seçime gidile-
mez" mesajı \ ermeye başladıginı anım-
satıyorlar.
5- Erbakan başbakan: Erbakan ve
Çiller'in kuşkulu servetleriyle ilgili so-
ruşturma önergelerinin görüşmelerini
2 haziran seçimlerinin sonrasına bı-
rakmak ve RTÜK üyelerinin seçimin-
de işbirligi yapan DYP ile RP bu pa-
zarlığı koalisyon ortakiığına kadar gö-
türür. Tansu Çiller. Yüce Divan korku-
suyla daha önce kesinlikleortaklık kur-
mayacagını söylediği RP ile anlaşır.
RP lideri Erbakan başbakan olur. Çil-
ler başbakan yardımcılığını kabul eder
ya da dışarıda kalır ve DOGRLRE-
FAH hükümeti kurulur.
6- Erken seçim: Çiller. 2 haziran ara
yerel seçimleri kendisine cesaretverir-
se erken seçimi zorlar. DYP'li bakan-
lar kararname ve yasa tasarılarını im-
zalamamaya devam eder. hükümet ic-
raat yapamaz duruma gelir. DYP'li ba-
kanlar ıstifa eder. yeni hükümet kuru-
lamazve seçim kaçınılmazolur. ANAP
da DYP ile hükümete daha fazla devam
edemez noktaya gelmesi durumunda,
RP ile koalisyonu göze alamayacağın-
dan. çok ıstekli olmasa da erken seçi-
mi kabullenebilir. DYP'nin hükümet-
ten çekilmesi durumunda Mesut Yıl-
maz başkanlıgındaki azınlık hüküme-
ti ile seçime gidilirya da Cumhurbaş-
kanı'nın atayacağı bir başka kişinin
başkanlıgında seçim hükümeti kurulur.
sonbaharda seçime gidilir.
Türkiye' de Sanat ve iletişim alanlarındaki alternatif eğitimiyle, geleceğin
profesyonellerini yetişriren AKADEMJ ISTANBUL - "Amerkan School
of Languages and Art" işbirliğiyte, 1996 yazında size
^ÇOCUKLARLA YAZ OKULU" nu
^,,-:
Çocuklar, SANAT dalında, Ttyafro, Müzik, Bale, Dans, Resim, Heykel
çalışırken; yaratıcılıklarını, duyarltlıklannı ve yorumlama yetilerini
zenginleştirecekler. SPOR dalında Yüzme, Kickball, Futbol, Voleybol,
Baskerbolla; disiptmi, paylaşmayt, özgüven? ve ekip çalışmasını
öğrenecekler... İNGİUZCE ETKİNLİKLER ile; dünyaya açılmayı,
farklı kültürleri tanımayı deneyecekler... GEZİ programlarıyla; müzeleri
gezecek, çevreyi tanıyacakfar... ve bunlan A K A D E M İ
İSTANBUL güvencesiyle, eglendirerek öğretmeyi amaçlıyoruz.
17 Haziran - 16 Ağustos tarihleri arasında
2' >er hoftalık dönemlef hatinde, hafiada 5 gtin 9.30 - 17.30
Detayh progrom ve biîgi için
(0212} 238 00 07 - 08 mımaraft Mefpnlardan
Demef Yalçınkaya' yı arayabifîrssniz.
AKADEMİ
İ S T A N B U L
Sportif etkinliklerdekı katkılanndan dolayı İTÜ Vakfı' na teşekkür ederiz.
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
İstanbul'a Sahip Olmak...
Daha önce de hatırlatmış olabilirim. ama tekrarın-
da hiçbir sakınca yok!
Uygar bir kuraldır: Tanhte büyük olaylann ya da ki-
şilerin anılması, dikkatlere de iyıce çarpsın diye. yu-
varlak rakamlara denk duşürülür ve ayrıca, kuru tö-
renler halinde geçiştihlmez, bir kültür şenliğine dö-
nüştürülür, haftalarla. kolloklarla. sergi ve kitaplarla...
Örnegin Fransızlar, eski krallarından Clovis'i, Kato-
likliği kabul edişinin 1500. yılında anıyorlar bu yıl; yi-
ne bu yıl, ünlü filozof Descartes'ın doğumunun 400.
yılı. Nitekim geçen yıl da. ünlü şair, yazar ve düşünür
Paul Valery, ölümünün 50. yılı vesilesiyle anıldı.
19531
te, Istanbul'u fethedışımızın 500. yılını kutla-
mıştık; iyi de etmıştik. çünkü bu fetih önemlidır, fati-
hi de.
Hatırlatmaya gerek yok: 1402'deki Ankara Savaşı
felaketininarkasından, biryarım yüzyılda, Osmanlı'da-
ki derlenip toparlanışın nerelere vardığının bir işare-
tidir söz konusu fetıh; fatihi de, Avrupa'daki uyanış
hareketiyle içli dışlı bir msan olarak, kendi toplumu
için, ileriyedoğru neler yapılabileceği konusunda çar-
pıcı örnekler koyar ortaya. Bunlardan biri olarak, pek
bilindiği gibi Italya'dan Bellini'yı çağınr, resmini yap-
tırırona: dahası, güçlü bir söylentıdır. sarayındaki bir
salonu. aynı sanatçının çizdıği erotik resimlerle dot
natır.
Yani? Yani salyangoz satar Müslüman mahallesin-
de.
Ve çok da önemlidir...
Öykünün arkası da iyi bıldiğinız bir konudur: Os-
manlı. o hızla bir yüzyılda Viyana kapılarına dayana-
caktır, ama Fatih'ın kapısını araladığı uyanışın arka-
sı gelmeyecektır. Dile kolay söylemesı: Ta 19. yüzyı-
la değın, Avrupa'daki bilim. teknik ve felsefe hareke-
tınin uzağında kalacağız. Tanhte böylesi gecıkmişlik-
ler ağır vergiye tabıdir, onu da ödeyeceğiz, ödetecek-
ler.
Kime anlatabılırsmız kı bunu?
Şimdi, Istanbul'da belli çevreler, hanl harıl 29 ma-
yısa hazırlanmaktadır: 1953'ten beri her yıl tekrarla-
nan, Istanbul'un bilmem kaçıncı fetih yılını kutlamak
için! Yine insanlar bir stadyuma doldurulacak, tekbir-
ler, toplu namazlar; arkasmdan. "Ayasofya ibadete açıl-
sın "çığhkları. Sonra da cihat ve fetih haykırışları için-
de. mehter yürüyüşüyle. gidilıp Topkapı surlarına san-
cak dikilecek. Nakaratı da hazırdır:
Vur pençe-ı Ali'deki şemşır aşkına!
Bu ilkel tabloyu değiştıremez miyiz?
insanlarımızın bılınçaltını. çağımızdaolmaması ge-
reken dürtülerle donatan ve hasta eden bu görünü-
mün yerine. her 29 mayısı. Kuvayı Mılliye bırliklerinin
KurtuluşSavaşı'nın arkasmdan istanbul'agırdiklen 19
ekimi de hiç unutmadan ve unutturmaya yeltenme-
den. bu güzelim kent için değerlendıremez miyiz?
Kuru övgu ve şamatayı bir yana bırakıp, günden gü-
ne elımızden kayıp gıtmekte olan Istanbul'u yeniden
yaşama kavuşturmak ve geleceğe doğru uygarca
perspektıfler çızmek ıçın bir vesıle olarak alamaz mı-
yız bu tarihı?
Ve bu arada, istanbul ve onun fatihi üstüne yazıl-
mış cıddi çalışmalan ödüllendirmek için bir fırsat ola-
rak göremez miyiz her yılın 29 mayısını?
Siz. rastlantmm gûzellığıne bakınız: Elimin artında
da -çıçeği burnunda- iki kıtap var.
Biri, ünlü tarihçı Robert Mantran'ın. yakınlarda, Fa-
yard Yayınlan'nda çıkan Istanbul'un Tarihı adlı eseri.
Mantran. Muhteşem Süleyman'ın Yüzyılında Istan-
bul'da Günlük Yaşam adlı kitabıyla, ilginç birtabloçiz-
mişti kent hakkında; şu yeni eserinde ise, başlangı-
cından bugüne bütün bir tarıhini anlatıyor onun. "Is-
tanbul sadece bir şehir değildir Tarihin bıçımlendir-
diği bütün bir dünyadır" diyor, o dünyayı sergiliyor.
Anılarıyla. güzelliklerıyle, sorunlarıyla ve ustaca...
Dilimize hemen çevrilmesı gereken bir kıtap!
Istanbul'la ilgili böylesi bir esenn yazarını ödüllen-
dirmek gibi bir görevımız olmaz olur mu?
Öteki eser, Nedim Gürsel'ın geçen yıl sonlarında
Can Yayınlan'nda çıkan Boğazkesen. Fatih'ın Ro-
manı. Fatih üstüne kıtaplar yazılmıştır. ama bıldiğimiz
kadarıyla romanı ılk kez yazılıyor. Boğazkesen, birta-
rihsel roman olduğu kadar, bir tutkunun, bir aşkın da
romanı. Nedim Gürsel, iki ayn eksende kesişen an-
latısını. olanca ustalıkla sürdürüyor.
Mutlaka okunması gereken bir roman!
Ama ustası bir ödülü de hak etmiş değil midir?
Özetle. Istanbul'a sahip olmak yetmiyor, Istanbul
görevler yüklüyor. Her türden görev! Bilincinde ol-
malı bunun! Onu. şu getirip soktuğumuz süreç yüzü-
müzü kızartırken. Fatih'ının de türbesinde rahat yat-
tığını mı sanıyorsunuz?
Ünal Erkan ve Ayvaz Cökdemir
îstifalar resmi
nitelik kazanmadı
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu):DYP'li dev let ba-
kanları Ünal Erkan ve Ay-
vazGökdentir'ın istıfaları.
Başbakan Mesut \ ılmaz'a
ulaştınlmadığı için resmiyet
kazanmadı. Y'ılmaz, "Bun-
lar tribünlere yapılan ey-
lemkrdir. Başka yapacak
vorum yok" dedi.
DYP Genel Başkanı Tan-
su Çiller. koalisyon prose-
dürü uyannca Erkan \e
Gökdemir'in kendisine ver-
diklen hükümetten istifadi-
lekçelerini önceki gün Baş-
bakan Yılmaz'a iletmedi.
A\ ustury a'da dün temaslar-
da bulunduktan sonra bu sa-
bah Bosna-Hersek'e geçen
V ılmaz'ın. cuma gecesi An-
kara'ya geleceğıne dikkat
çekildi.
Sıkjnft doğacak
Çiller'in. cumartesi gü-
nü Gaziantep \e Şanlıur-
fa'yagiden Yılmaz'aistifa
dilekçelerini \ermesi ve
bunlann kabul edilmesi du-
rumunda. pazar günü Di-
yarbakır'dayapılmasıplan-
lanan Dakanlar Kurulu'nda.
Erkan
ve Gökdemır'in yerine
kimin vekâletedecegi konu-
sunda sıkıntı doğacak. Ve-
kâlet konusu. hükümet üye-
lerının ımzasını taşıyan Ba-
kanlar Kurulu kararlannın
\ay ımı açısından öneın ta-
şıyor. Gökdemır ve Erkan.
Başbakanlık binasındaki
makam odalarını dün bo-
şaltarak bakanlık görevin-
den fiilen aynlırken. Yıl-
maz. dün Avusturva'nın
Salzburg kentinde gazeteci-
lerin sorulannı yanıtlarken
istifalann resmiyet kazan-
madığına dikkat çekti. Er-
kan. koalisyon gelenekleri-
ne uyarak ıstifasını parti ka-
nalıyla Başbakan'a ulaştır-
dığını bildirirken. karanndan
dönmesinin söz konusu ol-
madığını söyledi. Makam
odasındaki özel eşyalannı
toplarken Cumhuri\efe
açıklama yapan Erkan. "Bu
iyi düşünülüp vcrilnıiş bir
karardır. Bu benim hakkım-
dır"dedi.
\'ılmaz ise iki bakanın is-
tıfabinın kendisine ulaşma-
dıgını bildirdi. Yılmaz,
"Resmi bir sonuç doğması
mümkündeğiL Eğer bunlar
ciddi istifalar olsa. bana ve-
rilmesi gerekirdi. Eğer Sa-
\ın Çiller. bu istifalan des-
tekli>orsa.onun bu istifala-
n bana iletmesi lazundj. Gel-
mediğine göre yapabilece-
ğim bir şey yok! Bunlar tri
bünlere yapılan eylenılcr-
dir. Başka yapacak yorum
\ok" dedi.