13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17MAYIS1996CUMA OLAYLAR VE GORÜŞLER Yücelik mi, Sıradanlık mı? MELÎH CEVDET ANDAY ^ slamda ınsan için "eşref-i mahlu- • kat" denir. yaratikların en >eretlı- I sı demektir. Gel deşımarmalTan- ." • rı özene bezene yaratmışonu. akıl • vermı^. konuşma şetısi vermiş m. ona: o da bu donammla tanm. sa- nayi devnmlerinı başarmış. yazıyı bul- muş. kımı hayvanı evcilleştırmiş. diinya- nın o güne değın bilınmedik yerlerine gitmiş. dahasıayaayak basmış.. nelerde neler. Gel de övünme! Eski Yunan'daki "Kendini bü!" öğü- dünden ba^layarak Humartızma'ya var- dıgında bu şımarnıa. bu ö\ iınme ö\ lesı- ne artış göstermiştir ki. sonunda insanoğ- lu. "İnsan doğaya egemendir" demeğe dek vardırmıştır ı^ı Zaman zaman kuşkuva düşüyorum. bunca ö\ ünnıeğe hakkımız \ ar mıdır dı- ye. E\et. bizden başka konuşan bır yara- tık yok. ama böbürlenmek neye! Bütiin yetilerimizi gözden geçırsek, bunlarda doğanın payı nedir. bizım başanmız ni- cedir. öğrensek böbürlenmekten daha iyı değıl mıdir? Aisopos ne güzel sö>lü\or: "Sineğin biri araba tekeıieğinin dingiline konmuş. •Amma da tozuttum ha!" demiş." Bacon di>orki: "Bobürlenen insanlarda ancak şöyle bir ueundan tutmuş olduklan işr kendileri gerçekleştirmiş gibi da\ ranır- lar." Konuşma merkezıni biz mı yarattık. yoksa hazıra mı konduk? Dünyava ben-merkezli bakı^. akla da karşı değil midir? Montaigne şöyle di- yordu "Hepimiz farkında olmadan bu çeşit \anılgılara diişeriz ve bundan çok biiyük zarariar göriirüz. Ancak tabiat anamızı biitün genişliği içinde se> redebilen. onun durmadan değişen sınırsı/ \ ü/ünü göre- bilen, değil >alnı/ kendini. biitün nıenıle- ketini o e\reniçinde ufacık bir nokta oia- rak düşiinebilen insan her şeyin gerçek değcrini kestirebilirr( Çcv.. S. E\ uboğlu). Doğayaegemenmışizî Helebır;.el taş- kıııı olmaya görsün. kannca denli umar- sız kalıyoruz: depremlerde koca koca kentler yerle bir oluyor, ölüp gidiyoruz Ne egemenliği! Amerika'daki ilkel topiumlardan bın- ne yerleşmiş bir mı;.yoner papazın anı la- nnda okumuştum: Köy. ortasından su ge- çen bır koyakta ımış. bızıru misyonerin oturduğu ev de suyun yalısında. Birgün bıryerli. papaza. "Tepeyebiryeretaşının, yakında bu dere taşacak" demis. Gerçek- ten de bir ıki gün sonra sel bastırmış \e aşağıdaki evleri yıkıp götürmüş. Yerli- nin öğüdünü dinleyip tepeye taşjnmış olan papaz. oadamı bulup sel taşkını ola- cağını nereden anladığmı sormuş; yerli. "Vılanlar yavrulannı ağacların yukarı dallanna taşıyoıiardı da ondan bildirrT demiş. Şımdi biz. yılanların doğaya ege- men olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu tiir doğal yıkımlar karşısında can- lı yaratıkların umarsızljğı elbette birger- çektir. ama "can" birtansıktır: demek is- tediğım, canlı yaratık, bu tansıkla dünya- ya geldiği için kendini ayncalıklı saya- bilir, üstünlüğune inanabılır. Ancak unutmayalım kı. bizden başka canlılarda \ar. Bitkiler\e hay\anlar. Hayvanlarla yakınhğımız, benzerliğı- mizyadsınamaz elbette; cinsel ilışki. yi- yip içme, ışeme, sıçma gibi doğal ışlev- İerde onlardan ayrımız gayrımız yok; ama bıtkilere gelindiğınde işııı rengı bi- raz değişiyor: Çünkü bıtkilerın toprağa bagımlılığı bızde bir böbürlenme ve acı- maduygu.su uşandırmaktadır Ama "'Bit- kilerin Gizli Vaşamr adlı kıtap şaşırtıcı bilgilerledoludur. Örneğin bize şu öğüt- tebulunuyor. diyorki: "Evinizdesaksıçi- çeği yetiştiriyorsanız, ona tatlı sözler söv- leyin, çabuk bih iir." Ben de şunu ekleyeyim; bitkilerin top- rağa bagımlılığı bende hıçbir küçümse- me duygusu uyandırmaz. tam tersine, durduğu yerde biitün gereksemeleri aya- ğına getırilen ağırbaşlı ağacı sultan gibi gorürüm. Şimdi şu soruyu sormaga sıra geldi: Canlı yaratıklann taşıdıklan can, eşde- ğerde midir'.' Başka bir deyişle, bitkiler, hayvanlarveinsanlararasındaeşitolarak mı paylaştırılmiştır? Jorge Luis Borges'in "Sonsu/luğun Ta- rihi*'adlı yapıtı içindeki "Gerç^in İkin- ci Bölümü" başlıklı yazı. bu konuda il- ginç bilgiler içeriyor: "Korzybski'yegöreyaşam üçboyutJu- dur: l /unluk,genişlik \e dcrinlik. Birin- ci bo> ut hitkisel \ aşama denk diişer. j kin- ci bo\ ut ha>\ansal >aşama \e iiçüncü bo- yutda insansal \aşama uygundur. Bitkj- sel .yaşam uzunlamasına bü> iinıiiştiir. Hay\ ansalyaşam gcnişlvmesine. insansal yaşam ise derinlemesine gider." §u satırları da bırlıkte okuyahm. "Bitkisfl yaşam gücünii güneşe olan gereksinmesi. hay-\ansal yaşam gücünii ise uzanıa duyduğu gerelisinme belitier. Bitkisel yaşam giicünün statik olmasına karşın, hayvansal yaşam giicü dinamik- tir. Doğrusal \ariıkJar olan bitkilerin ya- şam biçimi sadece bir atalettir. De\inim- li \arlıklar olan bayıanlann yaşamı ise özgür devinimkrden oluşur. Bitkisel ve hayvansal yaşam arasındaki asıl fark bir kavrama dayanır. Bu da uzam kavramı- dır. Bitkilerin ondan haberi yoktur. Ha>- vanlar ise ona uymaya çalışırlar. İnsanın üstünlüğü neden ileri gelmektedir? İnsan bir yandan bitkilergibi enerji depolarken öte yandan da zamanı bir araya getirir." İnsanın üstünlüğüyadasıradanhğı ko- nusunda kesin bir yargıya varmak için yazmadım bu yazıyı. Yok öyle bir kesin yargım. Gün oluyor. sıradan bir yaratık olarak görüyorum kendimizi. gün oluyor üstünlügümü/:e inanıyorum. Çözümlemeden de düşünmeli bu ko- nular üzennde. Elbet dıl sorununu da ele almalıyım bu sorunu yazarken; öyle de \ apacaktım, daha başlarken dü^ünmüştüm, ama yer kalmadı. İnsanın konuşma yeteneğınden kiiaca söz etr>ıek olmaz. O konuyu başka bir yazıya bırakalım. Bilim Toplumu Olmak... Bilım. insanları düşüncelerin sınırlanndan öteye taşıvan bır bakış açısıdır. Ne yazık kı toplum olarak bu bakış açısına ulaşmışdeğılız. \oksa bilımın mı bize ulaşmasını bekliyoruz'.' Bunun gibi binlerce soru bızden yanıt beklı\or. Bu sorulan yanıtlamak için okumaya. araştırmaya gerek \ar. Topluınumuz gerçek ten kendı olanaklarıyla da olsa araştırmaya çok soguk bakıyor. Aslında bilim. yaşamın kendisı değil mıdir'.' Toplum. kendi içinde yeni düşüncelerin oluşmasına fırsat verraiyor. Kişılerin bilimeolan ilgileri de kısıtlanmış görünüyor. Buna neden olarak. gereksiz ve yanlış deger yargılannın etrafında toplanmayı gösterebiliriz. Insanlar yaşamı. evreni uçsuz bucaksız olarak tanımlayıp kenara çekilmek yerine neye dayanarak bu kanıya vardıklarını düşünmeliler. Biliınin algılama yollannı kavramalılar. Evreni merak edip genel göreliğı, büyük patlama tekellığinı meydana getiren insanların düşünüş tarzına ulaşmak başarılamayacak bir şey değıldır. Herkesin bir merak gücü \ardır. Önemli olan bu merak gücünü mantıksal bir süzgeçten geçirıp değerlendırmektır. Fıziğin kuramsallığının öngördüğü ölçüde evrenin sınırlannı düşünsel olarak da olsa zorlamak araştırmayla. dü>ünme\ le ve zamanla olacaktır. Bunu başaran da yine bir insan olacaktır. Toplum, bılimeyani yaşamın kendisine uzak kalmamalıdır. Toplum. kahvehanelerden kurtulup kütüphane ve laboratuvarlara akın edene kadar bilımın topluma kazandınlması konusunda mücadele etmenın, yaşamın anlaşılmasına hizmet etmeyle aynı anlama geldıgı kavranmalıdır. Toplum olarak bılimsel düşünmenin ülkemize ve insanlıga yararlan olacağı yadsınamaz birgerçektir. Selçuk Onur Duygu Öğrenci -- .«- YUKSEK 1 GUVENLI I SUREKLI KAZANC1KAZANCIKAZANC KAZANCIN $İMDİKİ ADI: "GAYRİMENKUL SERTİFİKASI" Gayrimenkul Sertrfikası NedirT Gayrimenkul Sertifıkası, Emlak Bankası tarafindan küçük tasarruf sahipleri ile konut alıcılannın hizmeone sunulan yepyeni bir getiri aracı, yeni bir menkul degerdir. Sertifîkalar, Emlak Bankası'nın en önemli Uydukent Projelerinden Ataşehir'de. özenle seçilmiş 382 konuta endekslidir. Sertifikalar 10.000.000.- TL nominal bedelli l'lik, 5'lik, 10'luk yani, 10,50 ve 100 Milyon TL'lık kupürler halinde saoşa arz edilecektir. Sertifikalarınızı Nasıl Satın Alacaksınızî Çok kolay! Gayrimenkul Sertifikalan'nın tanıtımı, pazarianması ve satış ışlemleri için tüm Emlak Bankası şubeleri yetkilidir. Sertifika satın almak için herhangi bir Emlak Bankası Şubesine 22 Mayıs '96 - 24 Mayıs "96 tarihlen arasında müracaat etmeniz yeterlidir. Bu konuda daha fazla bilgi almak için diledığmız bir fubeye uğrayarak broşür temin edebilir, aşağıda belırtilen adres ve telefonlara müracaat edebilirsiniz. * EmlaK Bankası güvencesinde sıfır rislc, maksimum Kazançf Sertifikalannızı Nasıl Kullanacaksınızî Sertifikalar, Emlak Bankası tarafindan saoş tanhınden sonraki I ay içerisinde borsaya kote edilecek ve Emlak Bankası Şubeleri veya herhangi bir aracı kurum vasıtası ile borsada alınıp satılabilecektir. Böyfece tasarruf sahipleri, sertifikalannı borsada alıp satarak getjnsinden yaraHanabilecekleri gibi, ev sahibi olmak istemeleri halinde de Banka'ca halkın bilgisine sunulacak Bağımsız Bölümler Ustesi'nde belirtilen adederde sertifikayı toplamak sureti ile Ataşehir'de aynlan konutiardan dilediMerinin mülkiyetine sahip olabileceklerdir. Birden faila kişj de yeteıii sayıda sertifikayı ibraz ederek müşterek mülkiyet esaslan çerçevesinde Ataşehir'de konut edinebilir. Neden Risksiz, Neden Yüksek KazanfT Risksizdir, çünkü sertifikalarınızın karşılıgı olan inşaatlar sertifika sahiplerine karşı Emlak Bankası taahhüdünde ve güvencesindedir. Kazançlıdır. çünkü bugüne kadar Emlak Bankası'nın bütün Uydukent Projeleri piyasadaki her enstrümanın üzerinde bir getiri sağlamıştır. 22-23-24 MAYIS'TA SERTİFİKALAR SATIŞTA PAZARLAMA MUOURLÜĞO Adres; Buyukdere Cad No ^5 Maslak / Isonbul Tel (0-212» 276 58 }4 - (0-ÎI2) 276 56 •« faks (0-212/ 276 59 76 - (0-212) 276 16 79 I2MİR PAZARLAMA MUOURLUĞU Adres. Cengız Top«l Cad Besıkçıoğlu Camı Karsısj 3S540 Bostanlı / IZIİIR Tei (0-232) 336 07 M Faks (0-232) 336 50 +4 ANKARA PAZARLAMA MUDURLUĞU Adres Farabı Sokak No IA Çankaya/ANKARA Tcl (0-312) 310 -45 45'den 305 (0-312) 427 52 22 • 426 04 06 Faks (0-312) « 7 31 91 EMLAK BANKASI PENCERE Dmozor Sorunu?.. Melih Cevdet Anday, 'Yeniİnsan' başlığı altında değindiğim sorunu ele alarak, kendine özgü biçemiy- le 'salı yazısı 'nda tazeledi: "Çağımızın ve toplumumuzun 'örnek insan' imge- sine ilişkin bir çizgi görebiliyor muyuz? Evet. Nedirbu? 'Ne yaparsan yap, zengin ol!' buyruğunu yerine getiren bir aç/kgöz. Onun önünde hiçbir etik engel yoktur." Anday, son günlerde beni çok düşündüren soru- nu bir kez daha gündeme getırmek fırsatını sağladı; elbirliğiyle irdelemekte yarar var: Yaşadığımız tarihin bu aşamasında 'yeni bir insan' mı doğuyor?.. • Kutsal kitaplarda insan 'Adem 'den başlıyor. Soyu- muzun ilk örneği Adem'le bugünkü insan arasında bir fark yoktur. Ancak bilim bize diyor ki: "İnsan bir anda insan olmadı." Evrim kuramını bıliyoruz; kalıntıların incelenmesiy- le, insanın iki ayak üstüne dikilmesinin uzun bir sü- reç sonunda gerçekleştiği ortaya çıktı. Insanı hayvan- dan ayıran özelliğin akıl olduğunu düşünürsek, geç- mişten bugüne insanın insanlaşmasının. aklın -bir anlamda felsefenin- gelışmesiyle bağıntılı olduğunu söyleyebiliriz. Tarihte iki büyük devrim var: \ . 1) Tanm devrimi, <• "• 2) Sanayi devrimi. Göçer insanın yerleşık düzene geçmesi, ekip biç- meyle başladı, kültür tohumlandı, uygarlık uç verdi. Bu dönemde akıl inançtan bağımsız değildi; moda deyişiyle söylersek, dine endeksliydi. . . ı Sanayi devrimine değin böyle sürdü. Aydınlanma devrimi sanayi devriminin ürünü de-i ğil mi, işte bu dönemde 'yeni insan' doğuyor. ı Yeni insan nasıl biri?.. Aklı önde tutuyor. temel özgürlüklerı benimsiyor, in- san haklarına değer veriyor, laik bir kişıdir o, sosyal adalete saygı duyuyor, 'yeni insan' adaletsız bir dü- zende yaşayamaz. Sanayi devrimiyle birlıkte emek- çi halk tarih sahnesine çıkınca; sosyal devlet, sosyal hak, sosyal güvence gündeme girdi; artık ınsanlığı- mızı paylaşma erdemi, bir yaşam bıçimıdir. Peki, sanayi devriminin yarattığı 'yeni insan' tari- hemigömülüyor?.. Dinozorlar gibi yok mu oluyor?.. • Diyorlar ki: Sanayi toplumu aşıldı, 'bilgı toplumu'çağınageç- tik, dünyada 'küreselleşme' dönemi açıldı, sosyal devlet öldü, her şey pıyasa mekanizmasına bağlan- dı, eskiden kol gücünün yerine geçen makineler var- dı, akıl gücünün kimı işlevlerini yapan bilgisayarlar çıktı, tanm ve sanayi devrimlerinden sonra yeni bir devrimi yaşıyoruz... Yeni devrim, yeni bir insan mı yaratacak?.. ' Pekı, bu insan nasıl biri olacak?.. ; • Bilişim devriminin insanı "Altta kalanın canı çıksın" felsefesine mi bağlanacak?.. Sanayi devriminin ve Aydınlanma Çağı'nın değer yargılarına sırt mı çevi- recek? Sosyal adaleti savunanlara 'dinozor' gözüy- le mi bakacak?.. Soruyu nasıl yanıtlayacağız?.. J DEMOKRATİK CUMHURİYET PROGRAMI Türkiye'yi tam demokratik ve üretken kılmak üzere geliştirilen önerilerini tartışıvor. YENÎ SIYASAL STRATEJÎ TARTJŞMALARI Ekim 1995/.Ma>ıs 1996 XIII- l e n i Si>a.*»et Anlayışı Mehmet KABASAKAL, Ömer LAÇİNER. Umur TALU Bahri ZENGİN 18 Mayıs 1996, Cumartesi, Saar: 14.00 İTÜ N'akfı Maçka Sos\al Tesisleri Ayrıntılı bilgi için: Tel: 0212. 275 10 00///Fax: 0212. 272 66 23 T.C. PAZARCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dos\aNo: 1994 141 Davacı Selda Saygaz \ekili avukat Osman Solak tara- findan davalı Ibrahim Saygaz aleyhine açılan boşanma da\asınınyargılaması sonunda \enlen hükmün davalının adresinin belli olmadığından ılanen tebliğınekararvenl- mış olmakla; Mahkememızden verılen 14.3.1996 gün ve 996 96 sayılı hüküm ile tarafların şıddetlı geçımsızlık nedeniy- leboşanmalanna ılışkın hükmün da\alı fbrahım Savgaz"a ılanen tebliğıne, ılanın >avın tarihinden ıtıbaren Î5 gün içerisinde temyız edılmemeM halinde hükmün kesın- leşeceğı ılanen teblığ olunur. Basın: 86290 A N D O N MEYHANE - Bestekâr BİLGE ÖZGEN (Cuma, C.tesi) - Şahane boğaz manzarası . ' - Zengin Ege mezeleri Sıraselvıler Cad. No: 89 Beyoğlu 80060 istanbul Rez.; (0.212) 251 02 22 - 244 40 90 - 252 14 38 \te\ huıteımz klımu/ıı/ıı SATILIK DAİRE Sahibinden Erenköy'de 3+1 şömineli daire satılıktır. Tel:<02l6)3H5 02 42 Konu 4e «gk SİRKULER 13 S 199* tanhlı Dunva Gazetesı nöe j Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel.: 554 08 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle