Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 KASIM 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
TELEVIZYON 17
Sh«wTV 25.00
Tatlıses
'Aynalar2'de
5 ) KanaiD2o.2ol Rudyard Kipling dünyasına girmek için kaçırılmayacak bir fırsat
T"V Senisi - Can
Dümdar'm peçen
-sezosı Shovv T\ "de
^ayıımlanan *"A\na-
•ar"* belgestl'nın
<ie\amı olan '*\>-
nalar 2", İbrahim
Tatlases'le baş ı>or.
Be> bölümlük venı
<diliırai> )e ekrana ge-
iecek; olan beljesel
p r o g r a m d a
!97O"lerdesan£t>a-
î>amına başlamıs \e
I98ü>'Ierde star ol-
muş bazı toplumsal
idollerden \ ola ;ıka-
rak 80lerin \e
<?0'ların Türlcive-
si'nin birpanoranıa-
sı çizîlecek.
Danışmanlığır.ı
Can Kozanoğlu ve
Prof. Dr. L nsal Os-
ka>'ın üstlentiığı
•'A\nalar2"nındı-
ğer dört unlüsiı îse
Sezen Aksu, Ktmal
Sunal. Tanju Çolak
\e Ahmttkava cla-
cak. -"40 Dakika '
ile dörıüşümlü vavımlan-
cak belgeselin ılk bclı-
münde Tatlıses'in yas,-
mövk.üsünün pjralelind
kentlerin köyleştiği. ur.-
ilk bölümü İbrahim
avrıldı.
besk yaşam tarzının tama-
men yerleştiği \ e maddiya-
tın her şevin önüne geçtığı
W80" ler türkiyesi"ndende
\eiitler sunuluvor.
Ormanın Kitabı - The
Jungle Book /
Yönetmen: Stephen
Sommers /
Oyuncular: Jason
Scott Lee, Sam Neill
/1993 ABDyapımı.
MURAT ÖZER
Hindistan'ı \e orada va-
şayan tngiliz azınhğı ilgi
alanı olarak seçip kitaplann-
da onlann yaşamlarını ay-
rıntılı biçimde aktaran tngi-
liz usta yazar Rudyard
Kipling'in yapıtları sine-
mayla sık sık buluşma ola-
nağı bulmuştur. "Gunga
Din" (1939), "Soldiers
Three"(1951). "Elephant
Boy*'(1937). "\VeeVVillie
\Vinkie" (1937). "Kim '
(1950-1984). ••Caprains
Courageous - Kahraman
Kaptanlar'" (1937-1977).
"The Light That Failed*
(1939). "The Man Who
VVould Be King - Kral
Olacak Adam" (1975) gi-
bi fılmlere dönüşen bu va-
pıilar. sinemada edebi\at
Uygarhk ve düşkırıkbğıuyarlamalarının ilginç, sev-
re değer ömekleri olmav ı
başarmışlardtr. Yazarın di-
ğer bir yapıtı olan "The
Jungle Book" ise üç kez sı-
nemava uvarlanmıştır.
l942"deZoltan Korda'nın
yönetiminde. 1967"de
VVolfgang Reitherman yö-
netiminde animasvon t'or-
matında ve son olarak da
1993'te Stephen Sommers
tarafından sinemav ia buluş-
turulmuştur. Bu akşam ızle-
veceğimiz "Ormanın Ki-
tabı" adlı film. kitabın
1993'te >apılan ııvarlaması.
Fılmın öv küsü. birçoğumuz
ıçin oldukça tanıdık. Çünkü
çoğumuz çocukluğunuızda
bu klasık kitabı okumuş \e
Kipling armosferini duyunı-
sama şansına kavu^musuz-
dur. Doğumundan itibaren
ortnanda hay\anlann ara-
sında büvüven bir tıencın
"çağdaş" dünyayla iletişi-
mini \e düşkırıklıklarını
yansıtan vapıt. güniimüz si-
ncmasının teknolojik cam-
bazlıklarının da yardımıvla
rahatça izlenen bir film ol-
mav ı başarıv or. Jason Scott
Lee'nin kitabın kahrama-
nıyla örtüşen görüntüsü. ya-
pımın kozları arasında. Öi-
ğer oyuncuların da ona yar-
dımcı olduklarını \e fılme
tempo kazandırdıklarını
»özlemlivoruz. Rudvard
Kipling'in üç
kez sinemaya
uyarlanan
\apitinda,
ormanda
havvanların
arasında
bü\ü\en bir
gencin çağdaş
dünya) la
tanışması
konu edili\or.
Kipling ın "sıcak" ve bi-
raz da "uzak"dünyasına
hâlâ girememış olanlar var-
sa "Ormanın Kitabı"
özellikle onlar için kaçırıl-
mayacak birgösteri sinema-
sı örneöı.
İTRT2 1.10
Bir sevdû öyküsü
TLRHANCIRK.AN
Zeııuın aıle çoeuğuv
yoksııl terzı kızın tutkul
aşk ö> küsü. Metin Erl-
san'ın I9
7
0"te Bülen
Oran'ın senar\osunda~
yönettiĞ! "Sevenler Ö-
mez". karase\da\a tııiı-
lan. bundan kunufamaya
ıkı ınsanın engeilerle d'ol
aşk \c tutku motırlermı e
açık ve dolaşlı biçimde ı^
le\en. iç dünyasındaki ça-
kamıları vansıtan \apınıd;,
ıki a\rı$ık toplum katını:
getirdiğı > ok^ul-zcngın ik>
lemı belırgınleşı\or. Kalıp
]a;>mi:j öbür se\da ö\küle
rindcn büvük bırayrıcalıe
bulunmayan duvgust:
dramlarından bıri.
Zengin aıle çocuğu Ke
mal. terzı yanında çalışaı
voksul kızı Nermın'le br
Shov> TV 17.15
Sevenler Ölmez -
Yönetmen: Metin
Erksan / Oyuncular:
Kartal Tibet, Fatma
Girik, Muhterem
Nur, Sevgi Can,
Reha Yurdakul,
Altan Günbay, Eva
Bender, Avni
Dilligil /1970, Akün
Film yapımı.
i^k serüvenine girer. Bir-
bırlerini çılgınca seven
jençlerin karşısına. ayrı
toplum kesimlerinin getir-
iığı zengin-\oksul ikilemi
Jıkılir \ e bırle^melerini ön-
er. Zengin çocuğun ana-
wbası. e\ lerine gelin gele-
;ek voksul kızın toplumsal
Jurumunu. soşluluk \e
'înurları> İa bağdaştıramaz.
Piyano* , •• •• ••
vırtuozu
T\' Ser\ isi - Sezen
Cumhur Önal'ın sundu-
ğu "Miizik Yelpazesi",
"İstekler"bölümünde
\er alan Tito Puente'nin
"Run Can Can"adlı ^ar-
kısıyla başlıyor. "Mam-
bo Kralları" adlı filmin
de sarkı>ı olan bu parçamn
ardından "S\veet"ten
"Inner Circle" ile Ari-
zona Dreams'ın "ln the
Death Car"ı ekrana ge-
lecek. Programın "Altın
Sesler" bölümünde ünlü
pıyanıst Richard Clay-
derman\eralı\or. Sanat-
çı. "BalladePour Adeli-
ne", "America \N est Si-
deSton", "Les Feuilles
Mortes", "Elena" adlı
papçayı orkestra eşjiginde
seslendiriyor.
Yapımın son bölümün-
de Elvis Presley'in fılm-
lerinden müzıkler >er alı-
yor. Presley. "Harem
Hall\day". "Kısmet",
"My Desert Serenade"
adlı parçalarını sö\lü>or.
Murphy'nin geri tepen siliüu
at>' 22.10
Eddie Murph) 'Boomerang'da, sonunda gönliinü kap-
tıran hızlı bir çapkını o\nu>ur.
Boomerang -
Boomerang /
Yönetmen: Reginald
Hudlin / Oyuncular:
Eddie Murhpy, Robin
Givens, Halle Berry,
David Alan Grier,
Grace Jones, Fartha
Kitt / 1992 ABD
yapımı, 118 dakıka.
TV Ser\ isi - Neu Yorkta
vaşayan \e birkozmetik fir-
masında pazarlama yöneti-
cisi olarak çalışan zarif \e
çapkın Marcus Graham'ın
(Murph\ ) etrafındaki ka-
dınlar. bu adamı kar^ı konul-
maz derecede yakışıklı bu-
lurlar. Oysa Marcus. meslek
yas.amını ve kariyer geli^i-
mini her ş.eyden üstün utar.
se\gililerıvlecıddi ili^kilere
gırmeyi hiç mi hiç düşün-
mez. Ta ki karş.ısına. erkek-
lere avnen onun kadınlara
da\randığı gıbi da\ranan
muhterem bir kadın çıkınca-
> a kadar. Marcus"un çalıştı-
ğı şirkete \ eni bir kadın mü-
dür atanır Ha\lı disiplinlı
biri olan bu alımlı kadın.
genç adamı her açıdan zora
koşma\a ba^lar. Daha da
önemlisi. mesleğini roman-
tikduNguların önünde tuttu-
ğunu açıkça belırterek Mar-
cus'un aklını başından alır...
"Boomerang", kadın-
erkek ilıskilerinden dem v u-
ran \e bu ılişkileri operas-
von masasına yatımıa der-
dinde olan bir yapım. Ancak
bu derdinı yeterince etkıli
biçimde beyazperdeye yan-
sıtanııyor.
Müzık dünyasının ıkı bü-
v ük zencı sanatçısının; Gra-
ce Jones \c Eartha Kitt'ın
"dışa\ urumcu"kompozis-
yonları. belkı devapınıın en
büvük kozları. Onlann gö-
ründükleri sahnelerde "hır-
çın" bir atmosfer hüküm sü-
rüyor \e filmin tcmposu üst
sınıra da>anı\or.
Eddie Murphv'nin ö\kü-
sünden uyarlanan "Boome-
rang", kadın-erkek ılijkıle-
rinin içıne girme >e\ dasında
olmasına karşın. temelde
güldürü sinemasının trükle-
rı arasında gezini>or ve za-
man zaman güldürmev ı ba-
şaran bırçizgıde ilerliyor.
MERCEKLEBAKINCA
MAHMUT T. ÖNGÖREN
Hangi Güvence?
Bir zamanlar Adnan Menderes. Demokrat
Partili milletvekillerine. "Siz isterseniz hilafeti bi-
le gerigetirirsiniz' demiştı.
Şimdi başbakanlık koltuğunda oturan Erba-
kan'ın eşi de "istersem orduevine türbanımlagi-
rerım".diyor.
Birincisinin öngörüsü gerçekleşmedi. İkincisi
şu ışi yapsın da görejim.
Hayır, yapamayacaklar. Hilafet geri gelmeye-
cek. Orduevine türbanla girebilmek de bir başa-
rı değil. Kim bunlara engel olabilir? Herhangi bir
askeri darbe mi? Gerçi darbe beklentisi devlet te-
levizyonundan bile dışarıya taşmaktan kendini
alamadı. Ama artık darbelerden destek umma-
nın yolu da tıkanmış olmalıydı. Oysa hâlâ laikliği
korumanın bir yolunun da askeri darbelerden
geçtiğine inananlar var.
Afganistan olayları şeriatın kestiği parmağın
(artık başların demek gerekiyor) ne denli acıdığı-
nı gösterdi ve ülkemizin yuvarlana yuvarlana ne-
reye gittiği kaygısını daha da arttırdı. Ankara Üni-
versitesi'nin açılışında da Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel, "laik ve demokratik cumhuri-
yetin temınatı olarak ünıversitelerin" görüldüğü-
nü vurguladı.
Eğer üniversitelere böyle bir işley yüklenıyor-
sa, 12 Eylül'den sonra ve özellikle YÖK dönemin-
de neden bu kurumlarımız tahrip edildi? Neden
kimi üniversitelerde şeriatçıların yuvalanmasına
göz yumuldu? Neden hâlâ göz yumuluyor? Kal-
dı ki demokrasinin güvencesi olarak salt üniver-
siteler üzerinde mi durmak gerekır? Yargı, insan
hakları, parlamento ve diğer kurumları da gözar-
dı etmemek gerekir. Ya TRT?
Laiklik mi elden gidiyor? Demokrasi mi karaya
oturuyor? Demokratik anlayış ve uygulamaya sa-
hip olması gereken resmi kurumlar raydan mı çı-
kanlıyor? Işte TRT! Ad vermeden, hedef göster-
meden. hiç kimseyi karalamadan demokratik-
leşmenin temellerini anlatacak ve öğretecek ya-
yınlarla TRT de bir "güv'ence"oluşturamaz mı?
Oysa "demokratikleşme"y\ önemsemeyen ku-
rumların başında her dönemde TRT yer almıştır.
TRT. yayımlarında "demokratikleşme"ye ters dü-
şen herhangi bir yayın yapmasa bıle, yerinde sa-
yarak da "demokratıkleşme"öen giderek uzak-
laşmıştır. Gerçı TRT'nin demokratıkleşmeye ters
düşen yayımları da saymakla bitmeyecek değin
çoktur. Ama eğer 12 Eylül'den sonra yozlaştırıl-
mış ünıversitelerden şımdi bırdenbıre "demokra-
tikleşme" yolunda bir "güvence" bekleniyorsa,
aynı umutları TRT ıçin de beslemek gerekır.
İşte bu nedenle de üniversitelerimizın ve
TRT'nin özerkleştirilmesı üzennde yıllardan beri
duruyoruz. Eğer bu ıki kurumumuz özerkleştiril-
mezlerse, ne bizlere herhangi bir konuda "güven-
ce" verebilirler ne de herhangi bir işe yarayabi-
lirler. Bu kurumlarımız ve diğerlerı, dincilerın el-
lerine geçmeseler bile, böyle ışlevsizlik peşinde
koşturulurlarsa, sonunda "hilafet" de geri gelir,
başbakanın eşi orduevine türbanla da girer.
Önemli bir sinema kitabı: Jean Claude Carri-
ere, "Sinemanın Gizli Dili" (Çeviren: Simten
Gündeş) DER Yayınları, istanbul, 1995.
KENT HABERLERI
Gedikpaşa'da yaralama
• İstanbul Haber Servsi -Eminönü'nde bir
avakkabı ımalathanesineila.aklarmı istemeye gelen 3
ki^i. borçlu i>yen sahibı urarindan tabancayla
varalandı. Olav verınegeerpülis ekiplerı. çatışma
sonucu kamından ağır şe^ılce varalanan Rıdvan
Kava'yı (38) İstanbul Cn\ e.-Mtesı Tıp Fakultesi
Hastanesi'ne. sırtindan vırabnan Vakkas Sıl'i de
Haseki Hastanesı"ne kafcrd- Bu yaralılartedavi
altına alınırken olav sıravndıkolundan hafıf ^ekilde
varalanan İsa Cengiz YerıdLrna da Haseki
HastanesTnde vapılan tecı\ mn ardından ifadesinin
alınabılmesi için Kumkap P^lıs Karakolu"na
götürüldü.
Avcılar'da kaza
• İstanbul Haber Senisi - K.üçükçekmeceden
istanbul yönüne gıden Mjstafa Tamaç (53)
vönetimindeki 3-î YJG 9.:
phkalı otomobıl. D-100
karayolu Gümiişpala MahalleM Mevkii'nde. yolun
karşı tarafina geçmeve ça'ı^an 79 ya^ındaki Şükrü
Çelpi^'e çarptı. Kazada a:ır varalanan Çelpiş. Tamaç
tarafından götürüldüğii A.cıiar Candan
Hastanesi'ndekı ilk tedav.sinın ardından İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültes Hastanesi'ne sevk edılirken
volda öldü. Tamaç. gözahına alındı.
Uyuşturucu satıcısı yakalandı
• İstanbul Haber Ser\isi -Bevoglu'nda 6 gün önce
kendısine a^ırı dozda eroın enjekte ederek ölen Okan
Şernüz'e uvuşturucu macJeü ?.atan birkişi >akalandı.
İstanbul Narkotik Şube Vıidürlüğü'nden vapılan
açıklamava göre Dolapdcre'de 5 Kasım 1996 günü
me\dana gelen olavla ılg;li vürütülen araştırmalar
arasında Okan Şenyüz'ün. öiümüne sebep olduğu
uyuşturucu madde>ı 'Ankaralı Hasan' lakabıyla
tanman Zekâi Kızıltan'da^ aldığı tespit edildi.
Uyuşturucu satıcılığı suçtııdan sabıkasinın bulunduğu
anla^ılan Zekâi Kızıltan. ^orgusu sırasında eroin
komasından ölen Okan Şcn\üz'e uvu^turucu madde
sattığını itıraf etti.
GATA'da yeni öğretim yılı
• İstanbul Haber Ser\isi -Gülhane Askeri Tıp
\kademisi Ha\darpas.a Ejitim Hastanesi'nde 1996-97
eğitım ve öğretim vılı dün törenle bas.ladı. Düzenlenen
torende konuşan 1. Ordu k.omutanı Orgeneral
Hüsevin Kıvnkoğlu. GATA Havdarpaşa Eğitım
Hastanesi'nin. bir buçuk asırdır Türk Sılahh
K.uv^etleri'ne \e Türk insanına hızmet ettiğini belirtti.
GATA Havdarpaşa Eğitım Hastanesı Komutanı Prot".
Tbp. Tuğgeneral Çetin Harmankava da Atatürk ilke ve
mkılaplanna bağlı öğrencıler vetiştinneyi
amaçladıklannı sövledi. Tören. ""Atatürk ve Eğitim"'
koııulu açılış dersinin venlnıeM ile sona erdi.
Canousel'de Atatürk'lü günlen
• İstanbul Haber Senisi - Carousel alışvenş
merkezı Atatürk'ü Anma Hattası kapsamında
•.A'atürk'ün sevdiği şarkılar" konserıyle ""Atatürk ve
Dohıabalıçe" belgeselı özel gösterimleri düzenledi.
Carousel avnca genç-va^lı her ku^aktan zivaretçiyi
\ta:ürk'ü anmava çağıran bir de ""Gazete
Sayralarında 10 Kasım" sergısi gerçekleştirdi.
Göç Çocukları Raponu'
• İstanbul Haber Ser\isi -Çocuk \akfi adına Doç.
Dr. Ahmet Bılgıli'nın hazırladığı ""Göç Çocuklan
Raforu"'nda göçle kar^ı kar>ıva kalan aıleler \e
co>cjkların çok bovutlu sorun haline geldikleri
belırtilerek. bu çocuklar için ""acil eylenı planı"
olii.-îurıılmaM üerektiûı bıldirıldı.
İETT Genel Müdürü Kantarcı'nın otobüs şoförlerini küçümsemesine tepki gösterildi
6
IETT'de siyasi kadrolaşma dönemi'
• Belediye-lş
Sendikası İETT Taşıt
Şubesi Sekreteri Şükrü
Kütükçü, yeni yönetim
zamanında işe
ahnanlann yüzde
60'nın Rize-Pazar'dan
olmasının dikkat
çekici olduğunu
vurgulayarak. işe
ahnanlann çoğunun
parti kanalıyla
geldiğini öne sürdü.
İstanbul Haber Servisi -
İETT Genel Müdürü Muam-
mer Kantarcı'nın "Bizim
şoförlerin \iizde 73'ü ilko-
kul mezunu. Kamvıından
indirilip. otobüse bindiril-
mişler" şeklindeki açıkla-
ması şoförlerin tepkisine ne-
den oldu. Beledive-lş Sendikası
IETT Taşıt Şubesi Sekreteri Şükrü
Kütükçü. genel müdürün açıklama-
sının. şotor üvelerinin çalışma şev-
kini ve morallerini bozduğunu be-
lirtti. Kütükçü. "Otobüs şoforü ol-
mak için vüksek okul me\cut de-
ğildir" dedi. Kantarcfnın açıkla-
masında. 1992-1993 vılında
İETT'ye alınan şoförlerin hedef
gösterildiğini belirten Kütükçü. bu
şoförierin oldukça denev imli olduk-
larını. başarı oranlarının, en azından
Muammer Kantarcı döneminde alı-
nan şotorlerden daha vüksek oldu-
ğunu savundu. Kütükçü daha sonra
şunları sövledı:
"Ne şekilde işe alınırlarsa alın-
sınlar otobüs şoförlerimiz günde 8
saat fiilen çalışarak İstanbul hal-
kına hizmet sunmaktadırlar. Bu-
na rağmen İETT Genel Müdürü
baş harfleriyle aynı. Ko-
misvon üveleri bu şekilde
kendi aralarında anlaşıyor-
lardı. Dört dörtlük zımba
»ibi gençler \ardı. Askerli-
ûini komando olarak \ap-
nıış olanlar vardı. Ama on-
lar alınmadı."
Beledive-lş Sendikası
İETT Taşıt Şubesi Malı Sek-
reteri Tamer Keçeci de
"Daire başkanları. müdür-
ler bu işin ehli değifdedi.
(ıcçmış vönetimler zamanın-
da üst düzeyde vapılan değı-
-ıklıklerın verdeği^tırmeden
-reye gıtmedığıni ancak şım-
dı çok farklı bir uvgulama
yapıldığını anlatan Tamer
Keçeci. sürekli bir kadrolaş-
mava gidildiğini belirtti. 12
Beledi>e-İş Sendikası >öneticileri. İETT Genel Müdürü Muammer Kantar-
d a i r e
başkanının ve 52 mü-
cı'nın şoförleri küçümsediği için istifasını istedi. (MEHMET DEMtRKAYA)
Muammer Kantarcı'nın çalışanı-
nı hor gören. küçümse>en be\a-
natını kınıvııruz \e kendisini isti-
faya da^et edijoruz."
"Ağırük imam-hatiplilerde''
tETT'nın uvgulamalannı da ele^-
tiren sendika vönetıcflen İETT'de
büvük bir siyasi kadrola>ma vaşan-
dığını öne sürdü. \en\ vönetım za-
manında işe ahnanlann vüzde
60'nın Rize-Pazar'dan olmasının da
dikkat çekici olduğunu vurgulavan
Kütükçü. veni i^e ahnanlann çoğu-
nun parti kanalıvla geldığını özel-
lıkle Çarşambah Mahmut Etendı
torpili ile gelenlerın "sekmeden"
işe ahndığını ıddıa ettı. Varan. L lu-
sov gibi firmalarda otobüs şotorlü-
ğü tecnibesı olanların dahı işe alın-
madığını. ağırlığın imam-hatip nıe-
zunlarında olduâunu belinen Kü-
tükçü. eleman alımlarında yaşanı-
lanlan^övleanlattr "Şoforalımın-
da çeşitli sınav lardan sonra bir de
psiko tekniği u>gulanı\or. Bu u\-
gulama gerçekten alınacak olan
elemanların çeşitli durumlardaki
tepkilerin ölçmekten çıktı. eleme
makinesi durumuna geldi. Sınav-
lardan çok başarılı olsa dahi bu-
rada, istemedikleri adamı eli>or-
lar. Gü\enlik elemanı alımı sınav-
larına ben de gözlemci olarak ka-
tıldım. Komis\on üvelerinin ara-
larında '\1akina-Kimva', 'Süt Ku-
rumu' gibi laflar ettiğini duvdum.
Bu konuşmalara o anda bir an-
lam veremedim. Ama sonradan
fark ettim ki Makina-Kimva'nın
baş harfleri Muammer Kantar-
cı'nın baş harflerhle, Süt Kuru-
mu'nun baş harfleri genel müdür
muavini Siilevnıan Karaman'ın
dürden 45 tanesinin dışandan
geldiğini belırren Keçeci.
"Kendi düşüncelerinden olnıava-
na \aşam hakkı tanımıvorlar.
Bunların vaptığı askeri dönemde.
Dalan döneminde, Sözen döne-
minde yapılmadı" dedi.
İstemedikleri kişıv i. tş Yasasf nın
13 v e 14. maddesine da> anarak taz-
mınatını vererek işten attıklarını id-
dia eden Keçeci. bu şekilde v aklaşık
300 kişinin kov ulduğunu söy ledi.
Yeni vönetim zamanında
İETT've yaklaşık bin kişi ahndığı-
nı. Iş ve Işçi Bulma Kurumu"nun
aracıhğından kaçınmak ıçin de bel-
de belediyelerden vatay geçişler
yaptırıldığını anlatan sendika yöne-
ticileri avnca. otobüslerin temizlik
işini alan müteahhitlerin 13-15 ya-
şında çocuklan çalıştırdığını. bu
çocukların vaptığı temizlığin de
veterli olmadıöını belırttiler.
Mustafa Acıkalın
İstanbul Bü>ükşehir Beledi\esi Genel Sekreteri
Mustafa Acıkalın. 1997 \ılının "Isı Yalıtım Vılı'
olacağını sövledi. (Fotoğraf: BARIŞ DOSTER)
'Batı'ya göre
daha pahalıya
ısınıyoruz'
17 kasımda başlayacak olan Diabet Haftası etkinliklerine 86 ülkeden temsilci katılacak
Boğaz Köprüsü^nde şeker zinciri oluşturulacak
İstanbul Haber Servisi -
Dünya Diabet Günü'nde
Boğaz Köprüsü "şeker
köprüsü" olacak. 17
kasım günü Diabet Haftası
etkinlıklerı kapsamında
gerçekleştırilecek olan
"Sevgi \e Şeker
Zineiri"ne 86 ülkenın
tcmsilcilerınin katılması
beklenivor. Yürüyüşe
katılmak ıçin ilk
başvuruyu ise Italva ve
Ermenistan vaptı.
14 kasım günü
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'ın vapacağı
konuşmavla başlayacak
olan Dünva Diabet
Haftası. bu vıl pek çok
veniliğe sahne olacak.
Dünya Sağhk
Teşkilatrnııı da
katkılarıvla bu vıl
Türkiye'de düzenlenen
haftanın bu vılki nündcmı
hasta hakları. Türkıve
Divabet Eğitim ve Tedavi
\ a'kfı Başkanı Prof. Dr.
Temel N ılmaz ş.u bılgilerı
verdi.
"Bu >ıl. jeni şeker
hastası olan çocuklar \e
ileri yaşta ortaya çıkan
şeker hastalarımn
hakları ele alınacak.
Batı'da, vani uvgar
ülkelerde büvük oranda
çözünılennıiş bir
sorunun, Türkije'deki
durumu tartışılacak.
Ensülin bulunamadığı
için ölümle karşılaşan
çocuklarımızın bu imkân
sağlandığında sağlıklı bir
insan gibi güzel bir havat
sürdürübileceği gözler
önüne serilecek."
Hafta kapsamında
Anadolu Yakasf ndan
Onakö\'e kadar
ulııslarara.M kdtılımlı Sevızı
ve Şeker Zinciri
oluşturulacak. Zincire
katılamavan iilkeler ise
1 'er dolar göndererek
kendilerı ıçin bir nıurn
vakılmasını
sağlayabilecek. Avrıea
bugiin başlavacak olan ilk
ve ortadereceli okullardaki
^eker taranıasıv İa da
öğrenci ve öğretmenler
bilgilendırılecek. Tarama
6 A) devam edecek.
İstanbul Haber Serv isi
- İstanbul Büyükşehır Be-
ledivesı Genel Sekreteri
Mustafa Acıkalın. 199"
yılını "Isı Salıtım Vılı*
ilan ettiklerini belirtti ve
"Bu konuda önce eğiti-
me ağırlık \erecegiz \e
tüketicivi bilinçlendire-
ceğiz" dedi. Büvükşehir
Beledıyesi Çevre Koruma
ve Geli^tirme Daire Baş-
kanı Prof. Dr. Mustafa
Öztürk ise önmüzdeki vıl
kullanılan malzeme>i de
tartışmava açacaklarını
vurguladı ve "Hemşerile-
rimize kaliteli malzemev i
önerivoruz" dive konuş-
tu.
İstanbul Büvükşehir Be-
ledıvesi tarafından düzen-
lenen "1997 Isı Yalıtım
"S • Iı Kanıpanvası Sunuş
Toplantısı"nda konuşan
Acıkalın. Istanbul'da 850
bin aboneden 700 bin ta-
nesının gaz kullandığım.
kömür kullanımının vılda
8 milyon tondan 3 mılvon
tona indiğini v e kömür ka-
litesinin arttığını savundu
ve şöyle konuştu:
"Kalorisi >üksek kon-
santre komüriin kullanı-
mı. daha az çöp. daha az
nem demektir. 250 bin
tane kamvonıın trafikte
olmaması demektir. Biz
Almanva'dan 2. Ameri-
ka'dan 2.5. İs\eç'ten ise
3.6 kat pahalıva ısınıyo-
ruz. Bunun parasal mali-
>eti 25 trilvon lira. Bunu
önlemek için öncelikle
eğitime ağırlık vereceğiz.
Paneller. kampanyalar
ve okullarda verilecek se-
minerlerle tüketicivi bi-
linçlendireceğiz. \ alıtım-
lı konutlarda doğalgaz
kullanımını teşvik için
indirimli tarife uygula-
nıavı düşünü>oruz."
P'rof. Dr. Öztürk ise ka-
liteli ınalzeme kullanımı-
na değinerek bina. pence-
re. çatı ve boru yalıtımlan
konusunda bilgi verdi. Öz-
türk. "Duvarı nem, insa-
nı gam yıkar*" sözünü
anımsattı ve "Binalarda-
ki toplam ısı kavbının
v aklaşık vü/de 10-15'lik
bir kısmı çatılarda, vüz-
de 2ü'si pencerelerde
me\dana gelivor. Sağlık-
lı bir çatı valıtımıvla
nemlenme. pencere > alı-
tımıvla ha\a kirliliği ön-
lenir. Çatı savesinde >a-
kıttan vüzde 8 tasarruf
sağlanır. hava kirliliği
>üzde 10-15 oranında
a/alır. Pencere > alıtımıv-
İa da yüzde 20 v akıt tüke-
timi sağlanır \eha\ a kir-
liliği azalrr" div e konuştu.