Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 1995 PAZARTESİ
4 HABERLER
Anma gecesine
sopuşturma
• İZ>1İR(Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Sıvas
katlıamını protesto
amacıyla Pir Sultan Abdal
Kültiir Derneğj'nin
gerçekleştirdiği anma
gecesıni düzenleme
ıcomitesi hakkında Izmir
DGM Savcılığı'nca
ioruşturma açıldı. Izmir
Emnıyet Müdürlüğü, 1
emmuzda Alsancak
Stadyumu'nda yapılan
»ecede yasadışı içerikli
-loganlar atıldığı.
jankartlar açıldığı savıyla
>uç duyurusunda
bulunmuştu. HakJannda
FMVnin 8. maddesine
muhalefetten soruşturma
açılan düzenleme komitesi
başkanı avukat Kemal
K.ırlangıç ile diğer
görevlilerin DGM
Savcılığı'nca sorgulan
yapıldı.
Karamürsel'de
sevinç
• KARAMÜRSEL
(Cumhuriyet) - Kocaeli
milletvekilleri Ismail
Kalkandelen ve Ibrahiın
Artvinlı, Karamürsel
Belediye Başkanı Özcan
Özalgın'ı makamında
ziyaret ederek ılçede yayın
yapan yerel radyolann
canlı yayınına katıldılar.
Kalkandelen ve Artvinli,
Karamürsel"in eski
sınırlanna kavuşması
sorununun bittiğini
söyledilerve "Içışlen
komisyonunda kabul
edilen teklifimizle 3 belde
ve 13 köy tekrar
Karamürsere. Altınova da
ilçe olarak İzmit'e
bağlanmış oldu'" dediler.
Milletvekilleri. teklifin
önce bütçe komisyonunda,
daha sonra da genel
kuruldan öncelikle
geçmesi için çalışmalannı
sürdüreceklerini
vurguladılar.
Ada Belediyeler
BiPİiği kuruldu
• İstanbul Haber Servisi -
Ada Belediyeler Birliği
kuruldu. Birliğin Marmara
Adası'nda yapılan genel
kurulunda. Ada
Beledıyeler Birlik
Başkanlığı'na. Marmara
Adası Belediye Başkanı
Hali! Rüştü Kınk,
yardımcılığına Gökçeada
Belediye Başkanı Halil
Rüştü Akgün. genel
sekreterliğe ıse Ceyhun
Targın seçıldiler. Genel
kurulda. adalann sorunlan
tartışıldı. Birlik Başkanı
Halil Rüştü Kınk,
adalannın en önemli
sorununun ulaşım ve çevre
olduğuna dıkkat çekti. Ada
Belediyeler Birliği'ne
Marmara Adası. Avşa.
Bozcaada, Gökçeada.
istanbul Adalarve
Marmara Saray lar
belediyeleri de katıldı.
DYP'de
görevden alma
• ARDAHAN
(Cumhuriyet) -DYP
Ardahan 1İ Merkezı'nde
yaşanan huzursuzluk, il
yönetim kurulu üyelerinin
görevden alınması ile
sonuçlandı. Görevden
alınan il başkanı Mustafa
Atbaşı ve ekibinin yerine
tbrahim Avşar atandı.
Resmi araca
CHP bayrağı
• GAZİANTEP(AA)-
ANAP Genel Başkan
Yardımcıs! Burhan Kara,
Kilis'te iktidar partilerinin
partizanlık yaptıklannı
savunarak, "Belediye iş
makineleri. üzerlerine
takılan parti bayraklan ile
çalışıyorlar" dedi. Kara.
Gaziantep'te yaptığı
açıklamada, 6 ağustosta
seçim yapılacak Kilis'in
Elbe>li, Musabeyli ve
Polateli ilçelerinde,
Gaziantep Büyükşehir ve
Metropol Şahınbey
Belediyesi'ne ait iş
makınelerinin. CHP
bayrağı takarak
çalıştıklannı öne sürdü.
Kara. CHP bayraklı resmi
araçlarla asfalt çalışması
yapıldığını fotoğraf ve
kamera ile tespit ettiklerini
kayderti.
'Bakanlar Kurulu
toplanmalı'
• ANKARA(AA)-
ANAP Genel Sekreteri
Rüştü Kâzım Yücelen,
Bakanlar Kurulu'nun bir
an önce toplanarak ülkenin
önemli sorunlanna el
almasını ıstedi ve
'"Toplanamayacaklarsa,
hemen işi ehline teslim
etmelen için seçime
çagınyoruz" dedi.
Burkay, geçmişteki hatalan tekrarlayan solun bugün 'bir seçenek olamadığını' söylüyor:
So walizmbir d
kaybetti,maç sürüyor
K
emal Burkay'ın. dünyada
geleceğin sosyalizm ola-
cağı konusunda hiç kuş-
kusu yok. "Bu insana ve
değişime olan inancımdan
geüyor" diyor Burkay ve
hemen arkasından da şu sözcükleri ekli-
yor: "Biz daha yirminci yüzyıl sona erme-
den sosv alizmin kapitalizm Uzerinde kesin
egemenliğini beklivorduk, ama yanıldık.
Tam tersine bir geri dönüş yaşandı. İnsan-
lık, sosyaliznıin ilk büyük kuruluş dene-
mesinde başansız kaldı. Ancak ibrenin ye-
niden sola \önelmcsi kaçınılmazdır. 2000'li
yıBann sosyalizmin yeni bir vükselişine ta-
nık olacagı kanısındayım."
Burkay'a göre "Sosya-
lizm bir raundu yitirdi a-
ma maç devam edhor..."
Burkay, gericı ve tutucu
yönetimlerin, sosyalizme
ve demokrasiye yönelik
akımlan şiddetle bastınr-
ken dini akımlan birpan-
zehirgibi kullanmalannın
sonucu bugün dünyada
pek çok ülkede kökten-
dincı akımlann güçlendı-
ğini belirtiyor. "Ne var
ki" diyor Burkay ve söz-
lerini şöyle sürdüniyor:
"Şimdi güçlenen ve her
yerde şeriatı egemen kıl-
mak isteyen bu akımiar
onlann çıkarlanna zarar
veriyor. Türkiye'de vaşa-
nan dunım da budur. Em-
peryalistler ve Türki-
ye'nin egemen güçleri ek-
tikJerini biçiyorlar. Bu ge-
lişimi durdurmanın yolu
ise tarihi ve toplumsal ge-
lişimin önüne dikilen set-
leri kaldırmak. bu ülkeler-
dedemokrasiyihayatage- ı —»•••
çirmektir. Bugünkü ulu- /f
salboğazlaşmalan.şeriat- f/ j \ \
çı dalgalan, ancak ulusla-
rarası ölçüde vükselecek
demokrasi ve sosyalizm
dalgası önleyebilir. Tüm
halklan kardeş sayan, her
Dünyada ve Türkiye'de sosyalizmin gelecegi
SOSYALİSTLER
TARTIŞIYOR
SEVIM ERTEMU
Burkay-İnsanlık. sosyalizmin ilk büyük kuruluş denemesinde başansız kaldı. Ancak ibrenin yeniden sola >önd-
mesi kaçınılmazdır.
türiü ulusal baskıya karşı çıkan sosyalist
enternasvonaliznı. bu bakımdan insanlık
için Ueri paha biçilmez bir degerdir."
Geçmışte solun kendi arasında bir "kör
döğüşü"ne gırdığinı anımsatan Burkay. so-
lun büyük bir bölümünün dünden bugüne
değişen koşullan göz önüne almadan,
Mans'ı ve Lenin'ı dogmatik biçımde ele
alıp ezberlediğını ve tekrarladığını söylü-
yor. Geçmişteki hatalannı tekrarlayan so-
lun bugün "bir seçenek olamadığını'*belir-
ten Burkay. "iktidarda olup yıpranan dü-
zen partilerinin >erine yine. öteki diizen
partilerinin seçenek olduğunu" vurgulu-
yor.
Teorik mirasa bir dogma gibi yaklaşıl-
maması. değişen zaman ve koşulfann göz
önüne alınıp. yaşanan deneylerden dersler
çıkanlması gerektiğinı söyleyen Burkay,
"İşci sınıfı diktatöıiüğü denen, tek partüi
yönetimin sosv alizmi kurnıaya ehil olmadı-
ğı, yozlaşnğı, grup ve kişi diktatöıiüğüne
dönüştüğü görüldü. Bu anlayış terk edilme-
li. Kesintisiz devrim anlayışı da günümüz
koşullanndagerçekçideğildir. Türkiye'nin
şu anda önündeki başiıca görev sosyalist
toplumun kuruluşu değiL demokratikleş-
medir" diyor.
Kemal Burkay, 1955 Akçadağ Öğretmen
Okulu, 1960 Ankara Hukuk FaTcültesi me-
zunu. 1965 yılında Türkiye Işçi Partisi'ne
üye olmuş ve partinin Elazığ. Bingöl. Tun-
celi ile Erzincan illerinde örgütlenmesinde
aktif olarak çalışmış. 1968 yılında TlP'in
Genel Yayın Kurulu üyeliğine. daha sonra
da Merkez Yürütme Kurulu üyeliğine se-
çilen Burkay. 12 Mart askeri darbesinin ar-
dından politik çalışmalan nedenıyle 1971
yılında tutuklanmış. Bir yıl tutukluluktan
sonra serbest kalan Burkay, hakkında ye-
niden tutuklama karan çıkınca yurtdışına
çıkmış ve Federal Almanya'da kalmış. Po-
litik çalışmalannı yurtdışında da sürdüren
Burkay, 1974 yılında çıkanlan aftan yarar-
lanarak yurda dönmüş ve aynı yıl bir grup
arkadaşıyla Tüıkiye Kürdistanı Sosyalist
Partisi'ni kurmuş. Halen partinin genel
sekreteri olan Burkay, 1980 askeri darbe-
sinden kısa bir süre önce yurtdışına çıkmış.
Yurttaşhktan çıkanlan Burkay, halen Is-
veç'te politık mülteci olarak yaşamını sür-
dürüyor. Burkay, bu siyasi yaşamının yanı
sıra edebi yaşamıyla da tanınıyor. Pek çok
hikayeler. romanlar yazmış. edebiyat der-
gileri çıkarmış, incelemelerini kitaplaştır-
mış. 1966 yılında Yeni Akış dergisini çıka-
ran ve Kürt sorununu işleyen makelesi yü-
zünden dört ay süreyle tutuklu kalan Bur-
kay. edebıve politik çalışmalannı sürdürü-
yor.
tsveç'te yaşayan Burkay, "Dünyada ve
Türkiye'de sosyalizmin gelecegi'" ile ilgili
sorulanmıza şu yanıtlan verdi:
- Dünyada \e Türkhe'de sos\ali/min ge-
leceğini, 2000'li >ıllardaki durumunu nasıl
görüyorsunuz?
Burkay - Dünyamızda geleceğin sosya-
lizmin olacağı konusunda hiçbir kuşkum
yok. Bu. insana ve değişime olan inancım-
dan geüyor.
İnsan toplumu. başından bu yana çok bü-
yük değişimler yaşadı ve değışım sürecı
devam ediyor. Cağımızda bilim ve teknik-
te, sanatta. ekonomik ve sosyal yaşamda.
geçmişe oranla sağlanan göz kamaştırıcı
başanlara karşılık toplumun vardığı, uy-
garlık düzeyi ile bağdaşmayan büyük
olumsuzluklar da \ ar. Çağdaş toplum. ulu-
sal ve uluslararası planda derin çeiişkiler
içinde. Dünyamızda toklukla açlık, bolluk-
la kıtlık. ileri bir kültürle cehalet yan yana
yaşıyor. Bugün dünyamızda yaşanan kav-
ganın, tüyler ürperticı boğuşmalann. doğa-
nın kirletılmesinin temel nedeni de bu çe-
lişkilerdir. Bu sınıflı toplumun ve günü-
müzde kapitalizmin doğası gereğidir. an-
cak ebedi değildir. tnsanoğlu bu çelişkile-
ri mutlaka çözmeyi başaracak ve gerçek-
tenözgür, adil.eşıtlıkçi.banşçı birdüzene
varacaktır. Bu ise sosyalızmdir.
Biz daha yirminci yüzyıl sona ermeden
sosyalizmin kapitalizm uzerinde kesin ege-
menliğini bekliyorduk. ama yanıldık. Tam
tersine bir gen dönüş yaşandı. insanlık,
sosyalizmin ilk büyük kuruluş denemesın-
de başansız kaldı.
Ancak ibrenin yeniden sola yönelmesi
kaçınılmazdır. 2000"li yıllann sosyalizmin
yeni bir yükselişine tanık olacağı kanısın-
dayım. Bu. bü\ük ihtimalle önümüzdekı
• Burkay, teorik mirasa bir dogma gibi
yaklaşılmaması, değişen zaman ve koşulların göz
önüne alınıp, yaşanan deneylerden dersler
çıkarılması gerektiğini söyledi.
•'İşçi sınıfı diktatörlüğü denen tek partili
yönetimin sosyalizmi kurmaya ehil olmadığı,
yozlaştığı, grup ve kişi diktatörlüğüne dönüştüğü
görüldü. Bu anlayış terk edilmeli. Kesintisiz devrim
anlayışı da günümüz koşullarında gerçekçi değildir.
Türkiye'nin şu anda önündeki başiıca görev,
sosyalist toplumun kuruluşu değil,
demokratikleşmedir."
sı doğal olur. Toplumsal ge-
lişim ıster istemez. insanlığı
sosyalizmin eşiğine getire-
cektir, bu kaçınılmazdır.
- Dünyada son yıllarda sos-
yalizmin alternatifi olarak
milliyetçilik ile köktendincili-
ğûı gelişip güçlenmesi konu-
sunu nasıl değerlendiriyorsu-
nuz? Türki>e'de de a\nı du-
rum vaşanıyor.. Sizce neden?
Burkay -Sosyalizm cephe-
sınde yaşanan gerileme ve
düş kınklıklan doğal olarak,
ezilen. sömürülen toplum ke-
simlerinde başka türden ara-
yışlan gündeme soktu. Sov-
yetler Birliği ve Yugoslav-
ya'nın dağılması, sistemin
çökmesi ise o güne dek fede-
ral bir yapı içinde bir arada
tutulan uluslan karşı karşıya
getirdi ve ilkel eğilimleri. şo-
venizmi. ırkçılığı kışkırttı.
Kuşkusuz. her millı ya da
ulusal hareket tutucu değil-
dir. Sömürgeciliğe ve ulusal
baskıya karşı. özgürlüğe yö-
nelik ulusal hareketler geç-
mişte de vardı. Bunlar hak-
lıydı ve sosyalist ülkelerden
de destek gördü. Ama günü-
müzde. eski SSCB ve Yugos-
lav halklan arasında yaşa-
nanlar farklı. Bu türden ulu-
sal boğazlaşmalann hoş gö-
rülecek bir yanı yoktur ve o,
tüm taraflara büyük zarar veriyor. Bu, in-
sanlık için ne yazık kı utanılacak bir du-
rumdur.
ÖzellikJe tslam ülkelennde görülen ra-
dikal dini akımiar ıse bir yönüyle, sömü-
rülen, baskı gören kitleler bakımından bir
arayışı gösteriyor. Gerek emperyalizm. ge-
rekse bu ülkelerin gericı ve tutucu yönetim-
len. sosyalizme ve demokrasiye yönelik
akımlan şiddetle bastınrken dini akımlan
özellikle kışkırttılar. devrimci ve ilerici ha-
reketlere karşı bir panzehir gibi kullanma-
va çalıştılar. Ne var ki şimdi güçlenen ve
her yerde şeriatı egemen kılmak isteyen bu
akımiar onlann çıkarlanna zarar veriyor.
Türkiye"de yaşanan durum da budur.
Emperyalistler ve Türkiye'nin egemen
güçleri ektiklerinı biçiyorlar. Bu gelişimi
durdurmanın yolu ıse tarihi ve toplumsal
gelışımin önüne dikilen setlerı kaldırmak,
bu ülkelerdedemokrasiyı hayata geçirmek-
tir.
Bugünkü ulusal boğazlaşmalan. şeriat-
çı dalgalan. ancak uluslararası ölçüde yük-
selecek demokrasi ve sosyalizm dalgası
önleyebilir Tüm halklan kardeş sayan, her
türlü ulusal baskıya karşı çıkan sosyalist
enternasyonalizm, bu bakımdan insanlık
için ileri, paha biçilmez bir değerdir.
- Sosyalizm halk icindir. O halde Türki-
ye'de niçin halk son vıllarda sosyalist parti-
ler yerine uç sağ partilere yöneldi? Türk so-
lunun geçmişteki halaları nelerdir?
Burkay - Bir kere sol, sıstemli bir şekıl-
deezildi. tırpanlandı. Öyle oluncadamev-
dan ötekı kesimlere kaldı. Ama solun bir
seçenek olamamasının asıl nedeni. kendi
izlediği yanlış politıkalardır. Bu nedenle
de Türkiye solu, sorumluluğu hasmında
değil. kendisinde aramalıdır.
Türkiye solu. 19601ı yıllarda iyi birta-
rihsel fırsat yakalamıştı, legal bir örgüte
sahipti ve hızla kitleselleşmekteydi. Bunu
TlP temsil ediyordu. Ancak, türlü türlü ide-
olojik gerekçelerle bu örgütsel yapı parça-
landı ve sol önce yeraltına. sonra da bazı
kesimleriyle silahlı eylemlere yöneldi.
SÜRECEK
yüzyılda olacak ve belki çocuklanmız, bel-
ki de birinci kuşak torunlanmız bunu ya-
şayacaklar
- Sosyalizm çöktü savlanyla ilgili ne dü-
şünüyorsunuz?
Burkay - Bu tür tezlerın bir kaynağı, ka-
pitalizmin. geçmışten bu yana süregelen
sosyalizm karşıtı.bilinçli propagandasıdır.
Bu bir ideolojik kavgadır. tkincisi ise sos-
yalizm cephesinde vaşanan son büyük çö-
küntüdür. Bu. tarihsel olaylara güncel ve
darbiraçıdan bakanlann vardığı sonuçtur.
Her ikisine de katılmıyorum.
Sosyalizm bir raundu yitirdi. ama maç
devam ediyor. Tarihsel gelişim süreci düz
bir hat izlemiyor. o ınişli çıkışlıdır Gelişi-
min seyri helezoniktir ve bu süreçte gen-
yedönüşlerde var.
Sosyalizm artık çöktü. onun bir gelece-
gi yok demek, kapitalist düzen ebedidır an-
lamına gelir. Ancak bu görüş. bugünkü
haksız sömürü düzenıni. eşitsizliği. baskı-
lan. savaşlan da ebedileştirmek olur. Bu.
değişim sürecine ve ınsanoğluna güven-
sizliktir. Bu. tarihte gelmiş geçmış tüm sö-
mürücülerin ve tutucuların anlayışıdır ve
ahlaki olarak kötü, bilimsel olarak ise yan-
lıştır.
1980'li yıllarda yaşadığımız sosyalizmin
ilk büyük deneyiminde ciddi bir durakla-
ma ve gerileme oldu. Bunun nedenlerı ko-
şullar ve yöntemler açısından tartışılmalı-
dır. Bence. sosyalist kuruluşu deneyen ül-
kelerde koşullar henüz olgunlaşmamıştı.
izlenen yöntemler ise -en başta işçı sınıfı
diktatörlüğü- sosyalizmi kurmaya elvenş-
li değildı.
Bizce sosyalizm, ancak gelişkinbireko-
nomi ve kültüre ve ileri derecede bir de-
mokratık topluma dayanılarak. halkın iste-
ği,desteği ve katkısı ile kurulabilir. Sosya-
lizm halkın ezici çoğunluğunun çıkanna-
dır. Ama bu yetmez. Çoğunluk bunun bi-
lincinde olmalı ve onu istemelıdir. Bu ıse
herhangi bir türden diktatörlüğü dışlar.
Önümüzdeki dönemde. sosyalizm dal-
gasının demokratık ve banşçı yöntemlerle
gelişeceği görüşündeyim. Bu dalganın en
gelişkin kapitalist ülkelerde boy vermesi
ve giderek tüm dünvavı etkisi altına alma-
Bıçakçı: Emekçi halklabütünleşmeliyizCenan Bıçakçı"nın sosyalizm üzerine
görüşlerinin son bölümü şöyle:
Benzeşenleri bir araya getirecek olan
"Gelecegi Birlikte Kuraum" hareketinin.
halkı unutup birbırlenne düşen sosyalist-
leri halkla yeniden yüzyüze getirecek ka-
dar güçlü olduğunu düşünüyorum.
Gerçekleşmesi zor ama yapılanmalann
kendilenni feshermesi, klasik öncü parti
savunuculannın da buna karşı çıkanlann da
birbirlerini daha kolay bulmalannı ve güç-
lerini, yeniden oluşturacaklan örgütlerde
birleştirmelerini kolaylaştıracaktır.
Ben. öncü parti savunuculanndan deği-
lim. Kendimı bildim bıleli emekçilerin yö-
nettiği ve tabanın egemen olduğu, çokses-
liliğe açık, demokratik ve antibürokratik
bir partiyi savunurum.
tnsanlar. ancak böyle bir örgüt içinde
halkın güncel sorunlanyla ilgilenmeyi kü-
çümseyen. burnu havaîarda devrimci tipı
tutsaklığından kurtulurlar.
Halkın sorunlanna yardımcı olmak, in-
san sevgisine somutluk kazandırmanın yol-
lanndan bıridir. Mahallesindekı okul, vol.
su. taşıt gibi sorunlan. ırk, din, mezhep,
düşünce ve siyasal aynlıklanndan dolayı
karşılaştığı baskılar, ınsanın buna benzer
sıkıntılan. yüksek düzeyde yapıldığı sanı-
lan devrimci politikalar uöruna, görmezlik-
ten gelinir. Yoksul halkın hastane. mahke-
me ve benzen bireysel işlerinde yardımcı
olmak küçümsenir. özlenen düzenin ger-
çekleştirilmesı gününe ertelenir. Oysa bir
parti için, yardımcı olabilecek tüm avukat-
İann. doktorlann. bürokrat v e teknokratla-
nn adreslerinı saptayıp bilgisayannda top-
layarak kimi bireysel sonınlann çözümü-
nü. o yerdeki komiteyle birlikte organize
etmesi işten bile değildir. Önemsiz gibi gö-
rülen bu çalışma biçimiyle parti üyelerinin
ülke koşullannı kavramaları kolaylaşacak-
tır. Yardımcı olunan kişilere. düzenin ger-
çek yüzünü daha kolay anlatmanın olanak-
lanna kavuşulacaktır.
-1996'da \a da belkidahaönceyapılacak
bir seçim için, sosyalist hareket ve partile-
rin güçbirliği yapmasını destekler misiniz?
Size göre >apılabilir mi?
Bıçakçı- Açıkça söyleyeyim ki demin-
den beri belırttığım yaklaşıma uygun düş-
me>en hiçbir partıvi desteklemek içimden
gelmez. Bu gibi ıttifak ve güçbirliklen so-
mut hedefler için yapılır. Bir de kimi za-
manlarda güç belirlemeye yönelik olur. Bu-
gün, kurulu partilerin aşağı-yukan güçleri
belli. Hatırlarsınız. 27 Mart yerel yönetim
seçimlerine İP, TSİP'le: SBP ıse sonradan
bırleştiği üç hareketle ıttifak kurarak girdi-
ler. Hepsinın aldığı oy, yanılmıyorsam 170
bin dolayında. Bu, emperyalızme karşı bir
güç göstergesi mi oldu? Faşizme karşı mı?
Yoksa Kürt sorununun çözümünü savaş-
makta gören anlayışa karşı bir güç mü?...
Kendini. kimi mevzilerde yer sağlaya-
cak kadar hazır görmeyen hiçbir partinin,
oy için seçımlere girmesinden yana deği-
lim. Seçimlere girmeli ve "İşçiler, Kö\lü-
ler, Emekçiler.' Biz, d^er partiler gibi siz-
den oy istemivoruz. Ama bizi dikkatle din-
lemenizi istiyomz" deyip gerçekleri bangır
bangır bağırmalıdır.
Böyle bir yaklaşımı benimseyen sosya-
list partilerin seçimlere ayn girmeleri. her
binnin radyo ve televizyonu avn ayrı kul-
lanmaları daha akılcı olur. Örneğın üç par-
ti ayn ayn girerse ikişerden altı konuşma,
ayn ayrı katılacaklan açık oturumlar. rö-
portajlar yapılır. Yerel radyo ve televizyon-
lardan, yazılı başından ayn ayn yararlanı-
lır.
Bu durumda halka verilecek mesajlann
birlikte saptanması. köy ve mahalle çalış-
malannın birlikte yürütülmesi, ortak mı-
tingler yapılması gibi güçbirlıkleri oluştu-
rulabilir.
Bugünkü sorunumuz. emekçi halkla bü-
tünleşmenin yolunu aramaktır. Bakın, ül-
kenin. çözümü saptanmamış birçok soru-
nu varken sosyalistlere nasıl sorular soru-
yorsunuz.
Ekonomi. dış politika, Kürt sorunu, de-
mokratikleşme gibi sorular yok. Neden.
çünkü henüz bunlara müdahale edecek
güçte olmadığımız görülüyor. Bazı zaman-
lar sorulmuyor değil. Ben bunu. sanki sü-
tunlara bıraz renk katmak gibi görüyorum.
Bunlan söy lemek, karamsarlık veya umut-
suzluk değil. Sosyalist mücadelede gerçek-
çi olmak zorundayız.
BİZ BIZE
ERDAL ATABEK
Asıl Tehlike
Şartlanmış Beyinlerdir...
Ünlü fizyolog Pavlov canlılardaki 'şartlı refleks'
mekanizmasını bulduğu zaman insanlardaki hangi
davranışlara da ışık tuttuğunu herhalde bilmiyordu.
Ama geçen zaman içinde insan beyinlerinin de 'şart-
landırılabileceği', beyinleri böyle şartlanmış insan-
ların bu doğrultuda davrandıklan ortayaçıktı. 'Beyh
yıkarna' teknikleri bu olgunun uzerinde geliştirilmiş-
tir. İnsan davranışlarının yönlendirilmesi, yoğunlaş
tırılması bu teknıklerle yapılabiiir duruma gelmiştir.'
Eğitım alanında da bu durumun bilinmesi çok
önemlidır. Eğer eğitim metodu olarak 'beynin şart-
landınlması'n kullanırsanız 'robotlaştınlmış insanlar"
yetiştirirsinız. Böyle insanlar artık programlanmış
makınelergibidirler. Kendilerini güden programın bü-
tün isteklerini yapacaklardır. Ancak başka bir prog-
ramın yerleştırilmesiyle de bütün formatlarını unutur-
lar, bu kez de yeni programın güdümüne girerier.
Bu metodun en yaygın kullanıldığı alan reklamlar-
dır. Reklamların ileri teknikleri 'doğrudan basıtprog-
ramlama' metoduna dayanır. Mesajı doğrudan ve bir
süre kalıcı olarak verirseniz, müzik desteğinde bir-
kaç çarpıcı sözcük amacına ulaşır. Daha uzun süre-
li, daha sistemli, daha ayrıntılı uygulama alanı da
'ideolojik eğitim 'lerdir. Hangi ideolojt olursa olsun
'tartışma kabul etmeyen, soru sorulmasına izin ver-
meyen, aktarmacı, aktanlanı yineleyici' bir metot
kullanılırsa 'şartlanmış beyinler' yaratır. Böyle birbe-
yin, bildiklerinin, öğrendiklerinın dışında kalan her
şeye kayıtsızdır, yabancıdır. Bu 'yabancılaşma' da-
ha sonraki ikı davranışın temeli olacaktır: 'Düşman
belleme' ve 'şiddet kullanma.'
Belli konularda saplanmış, bildiğinden başka bir
şeyi kabul etmeyen. kendi dışındakilere yabancı,
bunlan düşman sayan. düşmanını şiddet yoluyla or-
tadan kaldırmayı onaylayan birini gördüğünüz za-
man, 'şartlanmış bir beyin'\e karşı karşıya olduğu-
nuzu anlamanız gerekir. Böyle birısiyle tartışamazsı-
nız, ona bir şey anlatamazsınız, kabul ettirmenizin
olanağı ise hiç yoktur. O sadece sizin ne çeşit bir kar-
şıt olduğunuzu anlamakla uğraşacaktır.
Böyle 'şartlanmış beyinler' sadece bir kesimde
değil, toplumun her kesiminde, her ideolojik yanın-
da bulunmaktadır. Bunudagözden kaçırmamak ge-
rekir. Dikkat edilirse, sadece karşısındakini eleşti-
ren, ama kendisini hiç eleştirmeyen bir toplumda
yaşıyoruz.
Demokrasi için de, uygarlık için de, çağdaşlık için
de en büyük tehlike 'şartlanmış beyinler'dir. Çünkü
bu insanlık hedeflerinin hepsı de yabancılaşmanın
ortadan kalkmasıyla, düşmanlıkların birbirini anlama-
ya dönüşmesiyle, şiddetin ortadan kaldırılmasıyla
olacaktır.
Birbirini kabul etmeyen, bir arada yaşamayı başa-
ramayan insanlann toplumunda barış yerini savaşa
bırakır.
• • •
Gümüşhane Baro Başkanı Ali Günday'ın öldürül-
mesi bir dönemeçtir.
Şeriat fanatızmi savaş açmıştır. Üniversitelerde ya-
şanan türban olayları laik cumhuriyete karşı kaldırı-
lan yeşil bayraklardır. Türkiye yeni bir fetih hareketi-
nin sahnesı olmaktadır. Laik kesim kendini savun-
mayazorlanmaktadır. Bu, bir cepheleşme hareketi-
dir.
Türkiye hızla cepheleşmektedir. Ve büyük bir teh-
likedir.
Işin daha tehlikeli yanı, bu cepheleşmeyi önleye-
cek bir siyasal iradenin ortada görünmemesidir.
Cumhurbaşkanı da Başbakan da, hükümet de siya-
si partiler de bu olguyu bir cephe hareketinin öncü
çıkışları olarak görmemekte, 'münferit olaylar' ola-
rak kabul etmfektedirler. Devlet örgütleri, iç güvenlik
kurumları, eğitim yönetimi, devletin ilçelerdeki tem-
silcilerınin bir bölümü artık 'faraftırlar.
Yapılan büyük yanlış, şeriat fanatizminin inanç öz-
gürlüğüyfe karıştınlmasıdır. Insanın istediği gibi inan-
mak hakkına, inandığı yolda ibadet etme hakkına,
inandığı gibi yaşamak hakkına saygı duymak, laik ol-
manın temelidir. Ama bunu şeriat fanatizmıne boyun
egmekle kanştırırsanız sonunda kendi yaşama hak-
kınız kalmaz. Yaşama hakkınızı kendiniz savunmak
zorunda kaldığınız zaman da iç barış ortadan kalkar.
Bunu ya şimdi düşünürsünüz ya da düşünecek za-
manınız olmaz.
DYP'li Yasar Dedelek:
Terörün arbk
boynukırıldı
VALOVA (AA) - DYP
Genel Başkan Yardımcı sı
İbrahim Yaşar Dedelek,
son seçimlerde DYP'nın
birinci parti olduğunu. an-
cak tek başına iktidar ola-
madığını belirterek
u
İkti-
danmız bmunca çok güç-
lükleıie karşıiaştık, ama > ü-
madık" dedi. Dedelek, Ya-
lova'nın Termal beldesi Ye-
ni mahalle Köyü'nde dü-
zenlediği basın toplantısın-
da. vatandaşlardan gelen
istekler doğrultusunda sos-
yal demokratlarla ortak ko-
alisyon kurduklannı. za-
man zaman engellenen ça-
lışmalann. kararlı ve ısrar-
lı tutumlan sayesınde sür-
düğünü söyledi. İlk kadın
başbakan ile tanışan Türki-
ye'nin içinde bulunduğu
ekonomik, siyasi ve sosyal
sıkıntılan değerlendırenle-
rin. bu yükün altından bir
kadının kalkamayacağını
savunduklarını hatırlatan
Dedelek şunlan söyledi:
"Ancak. bavan başbaka-
nımızın kararlı. ısrariı ve
güçlü ravrı bu sorunların
üstesinden gelinmesini sağ-
lamıştır. PKK terörünü ön-
lemek için de sizlerin nzkın-
dan kestiğimiz paraları
harcamak zorunda kahyo-
ruz. Bu da her gün verdiği-
miz şehitlerimizi bundan
sonra vermemek ve bu terö-
rün kökünü kurutmak icin-
dir. Artık terörün de boynu
kınunıştır. İnşallah bundan
sonra da terör eskisi gibi ol-
mavacaktır."
Dedelek, partisinin kat-
kılanyla gerçekleşen
•ilk'lere değinirken. özel-
leştirme uygulamalanna
başlandıgını. AT ve güm-
rük birliğıne girilmesinin
söz konusu olduğunu kay-
detti. Dedelek. şöyle de-
vam etti: "TBMM'de ver-
diğimiz büvük mücadele
sonucunda vıllardır asker-
ler tarafindan yapılan ana-
vasavı ilk kez bizim önder-
liğimizde değiştirmevi ba-
şardık. Valova da il olmak
ile tarihi bir fırsatı yakala-
dı. Yalova'nın il olması için
çıkartılan yetki vasasına
DVP138. CHP32, ANAP9,
RP 6 oy vererek gerçek yüz-
lerini göstermişlerdir. Siz de
Yalova olarak 6 ağustosta
sandık başında teşekkürü-
nüzu gösteriniz."
Basın toplantısında ko-
nuşan L'laştırma Bakanı
Ali Şevki Erek de Yalo-
va'nın yakında en güçlü
üniversiteye sahip olacağı-
nı belirterek şunlan söyle-
di: " Yalova"da kulianacağı-
nız oylann Türkiye için çok
büv iik önemi vardır. O gün
Türkiye'vi arkadan vura-
caklara, v urmak istevenle-
re gününü göstereceginiz
gün olacaktır. Yalova Lima-
nı için 3 ağustosta yapılacak
ihalenin hazırlıkları ta-
mamlanmış. 400 milvar li-
ralık projenin devreye so-
kulması için çalışmalar hız-
landınlmLştır."