08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22ARALIK1995CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Çelişkiler îçinde MELİH CEVDET ANDAY G enel seçimlerin toplumda uyandırdığı ilgi ve coşku ıki gün sonra bitecek: or- talık birden süt liman ol- mayacak elbet, sonuçla- rın tartışılması. veni hü- kümetin kurulmasına ilişkin söylentiler bir süre daha oyalayacak toplumu, ardın- dan evli evine, köylü köyüne, birdingin- lik saracak ortalığı. Bertrand Russel,"*Toplum fçinde Öz- gürlük" ba^lıklı bır yazisinda (Sorgulayan Denemeler, Tübıtak Popüler Bılim Kitap- lan - Çevıren: Nermin Ank) şöyle dıyor: "Hegel \e onun ardıllan gerçek özgür- lüğiin genelde "ahlak yasasf diye adlan- dınlan polise itaat hakkından ibaret oldu- ğunu düşünürler. Kuşkusuz, polis de ken- di üsdenneitaat etmeiidir. \ncak bu tanım bize de\ letin kendisinin nasıl harekct ede- ceği kunusundayardımcı olmuyor. Bu gö- rüşü sa\ unanlar devletin de temelde \e ta- nımıgereği kusursuz olduğunu ileri sürer- ler. Bu anlay ış demokrasinin var olduğu ve hükümet şeklinin sivasal partilere dayan- dığı ülkelere uygun düşmüyor. Çünkü böyle ülkelerde ulusun btlki yansı hükü- metin kötü olduğu kanısındadır." Hükümetın kötü olduğunu düşiinebıl- mek içın orada özgürlük gereklidir, özgür- lük ise çarçabuk alışıverilecek bir şey de- ğildır. Bunu düşündüğii ıçindır ki tsmet Paşa çok partili düzene geçildiğınde. ya- kınlarından bırine. "YüzyıJda alışır mıyız dersiniz?"'dı\esormuştu. Hele halkın kö- le sayıldığı Osmanlı yönetimınin kalıtçı- sı olanlariçın özgürlüğii kullanarak hükü- meı kurumunuetkılemeye kalkmak elbet- te coşkuyu da aşan boşalımlara yol aça- caktır. Alanlardakı veTY'lerdeki kımi ko- nuşmalann çılgınlık benzerı gösterilere benzemesi. seçim özgürlüğünün neden ol- duğu bunalımlardır. Bu tür bunalımlara devletlerin de za- man zaman düşmesı yadırganmamalıdır; onlanşaşırtaniseoncabağlılıkgösterdik- len adalet ilkelerinin eskimesi ve de£ış- mesidir. Yerimız elverirse, bunun örnek- lerine de geçebiliriz belkı. llkel toplum- lann kuttörenlerindede böyle şeylerolur- du. Ortakyanımızkutsamadır. Bız özgür- lüğii. demokrasiyı. adaleti kutsuyoruz: onlartabulan.totemlerı kutsarlardıvebü- yücüler bu törenler sırasında oba halkını deliye çevirirlerdı. İlkel toplum ınsani başlangıçta. diyelim küçük bir su kaynağına, bir ağaca. ışığa. yağmura vb. tapardı. Büyük tapmaklarya- pıldıktan sonra tannlar ortaya çıktı. Tan- nlann yetki alanlan da aynlmış.tı. Lygarlığa geçildikten sonra. halkın is- tekleri. yeme. içme sağlık. barınma. giyim veçocuk yapmagıbi en azyaşamakos.ul- ları içınde kalmakla birlikte. bayların (zengınlerin) dilınde. adalet. özgürlük. eşıtlikgibi kafamızınyapısındandoğmuş soyut kavramlara dönüştü. Halk ile aydın kesım arasındakı ayrılık bundan kaynak- lanıyor. Oy sa adaler. özgürlük. eşıtlık kav- ramlan gereğince aydınlığa kavuşmuş de- ğıldir. Genel seçimlerde oy kullanmak, yurt- taşın kendi başına gerçekles.tireceği sade. sessiz bir iştir: Bir odaya. ya da bir böl- meye gırecek. orada yeğlediği partinin aday listesini alıpbirzarfakoyacakvedı- şan çıkıp sandığa atacaktır. Oysa alan toplantılanndaki görünüm. coşkulu bir dinsel törene dönüşüvor: çün- kü burada tanrılaştırılmış soyut kavram- lar ve büyücüleregemendirartık. Demek halkın esrimesi, kendınden geçmesı. ilkel toplumda olduğu gibi. uygartoplumdada bırgereksemedir. Kııttören bıtınce y aşam eski dinginliğine ka\ uşacak. törensel söy- lem unutulacaktır. Öbür gün gerçekleşecek gene! seçim- lerde Refah Partısi. yardımcı olarak fan- n'yı i^e »okmayı düzenlemiş durumda- dır. llkel topluma benzememizın en belir- gin çizgısı budur. Ama öteki partileri bu çizginin uzağın- da saymak haksızlık olur: neredeyse bü- tiin panilerin başkanlan seçimı kazanır- 'arsa neleryapıpedeceklenni halkaanla- tırken "Ailah'ın izniyle" diye söze başla- makta. örneğın ~Allah'ın izniyle pahalılı- ğı ortadan kaldıracağız" demektedirler. Verdikleri sözü tutamazlarsa. pahalılığın ortadan kaldırılmasını Tanrı istememiş olacaktır. Çünkü halk bılinmeyen birgü- nah işlemiştir. bunun cezasını çekmelidir. Başka bir deyişle. özgürce istemde bu- lunmak geçerlı değildir. hiçbir işe yara- maz. Hem özgürlük, adalet gibi soyut kav- ramları yücelt, hem de ^onuçta Tann'nın istencineavuçaç! Çelışkılerledolubıror- tamda yaşıyoruz. Halkımız pahalılıgın kendi suçu olmadığını bilmemektedir. Gerçekte pahalılığın adı "enflasyon"dur. Mistik bir sözcük. Adalet anlayışmdaki şaşırtıcı değişik- hklerdebuyücekavramısarsıntılıbirdu- ruma getirmektedir. Örneğin Nâzım Hik- met'ın "*vatan haini" sayılmasını yanlış bulanlar. dahası onun şiirlerini okurken yakalananlaryıllardanberieziyetçekmis ıken. se\indinci bir değışıklik oldu \e cumhuriyet bayramı törenlerinde onun destanından tadına doyum olmaz güzel şıirler okundu. Son olarak da büyük bir yonutu dikildi Böylece adalet yerini bul- dıı. Özgürlük. adalet, eşitlik kavramların- da \e Tann inancında temellı bir evrime gereksememız olduğu kanısındayım. PENCERE Mazine, Herkez Bankası ve Saire... Doç. Dr. OKTAR TÜREL ODTÜ lktisat Bölümiî Öğretim Üyesi # # sriinevazifeolniayan'şeylendertedin- ~^r "^-nıek gıbı bir meslek hastalıgım \ar; » H I onun dürtüsüyle bir süreden berı ka- H I mu kesimi borçluluguna "kafayı tak- H I mış" bulunuyorum llk bakı^ta, ~ka- ^^0/ mu borcu/GSMH" oranı. AB ülkele- rindekının pek çok altında kalan \e yüzde 20yi bıle bulmayan ekonomımızde kamu borç stokundan kaygı- lanmanın gerekli olmadığını. Hazıne-Merkez Banka- sı ıkılısının borcu borçlanarak ödemekte epey becerı kazandığını düşünebılırsınız Ancak cevap bekleyen soru.-stok"larladegil: "akmTlarla ılgıli: 19%'da 1.5 katrilyon TL've (GSMH'nın yüzde lÖ'u dolaylanna) ulaşması beklenen borç faızlerinın nasıl ödenecegıni hâlâ kestirebilmiş değılım. Bu soruya merkez sağın ıkı büyük partisi, ANAP ve D^•p'nın seçim bıldırgelerinde cevap aradım; ıktidar- lan sırasında derdi başıınıza saranlar belki dermanı da bılıyorlardırdiye. Aradıklarımı buldum dıyemem. ama en azından öerendiklerımı sızlerle paylaşmak ıstiyo- rum.Öncehemen belırteyiın kı AVAPveDYP'nın ka- mu kesınıını yenıden yapılandırma yaklaşınılan. sade- ceayrınlıdiizeyindefarklı. Her ıkı partıde devletin mal vehızmet üretımıalanındançıknıasını. ıç dışgüsenlik ve adalet saglama dışındakı yükümlülüklennın tasfi- yeedılmesinı sa\unuyorlar. '•Devletin küçülrülmesi" ta- sarıları. K.İT sisteminın ortadan kaldırılması ile sınırlı kalmıyor: altyapı tesıslerınin ınşası ve işletmesı ile eğı- tım. sağlık ve sosyal güvenlık hizmet/erinin özelleşti- rılınesıne kadar ıızanıyor. Örnegın DYP büyük enerji yatırımlannın rümünü •*yap-işlet-devret~le gerçekleştırebılecegını umuyor: her ikı partı egitım \ e sağlık hizmetlennin özel gırişım- lerce üstlenılmesinı ıstıyor; sosyal güvenliğın özel si- gorta kurumlanna bırakılması amaçlanıyor (hatta ANAP Enıekli Sandıgı. SSK \e Bağ-Kur'un tasfiyesi- nı öngöriiyorı: ANAP'ın işsizlik sıgortası (?) modelin- de işsizlik aylığı. ışsızin kendi geçmiş birikimlerinden karşılanıyor. vb. Yaklaşımın en açık ifadesi ANAP bıl- dirgesinde yer almış: Fıyatlandınlabılır \eya pazarla- nabilırkamu hızmetlerinın özel kesime devredilmesi. Tüm kamu hızmellerinin melala^tığı böyle bir Tiirki- ye'yi benimseyıp benımsemedığinize seçmen olarak sizler karar vereceksiniz. Ikı parti. yalnızkamuharcamalarım köktencı bırbı- çimde daraltma üzerınde değil. ekonominin tümünde- ki vergı yükünü arttırmama üzeriııde de bırlesiyorlar. Mutlak ya da göreee daralması öngörülen kamu lıar- camalarının \ergı yükünü arttırmadan da fınanse edi- lebıleceğı ılen sürülmekte. ANAP\e DYP'yegöre \er- giden kaçmnıa ve vergı kaçırma önlenirse. kamu ma- liyesi sorunu çözülecek: hatta \ergi oranlarını düşür- mek. inanmayacaksınız ama, asgari ücretten \ergı al- mamak bıle mümkün olacak. Yıllardırsağpartılenn se- çim bildirgelerinde yer alan bu beklentılerin niye ger- çekleştırılenıedığinı kendinıze sorabılir. beklentıler gerçekleşmedikçe "küçükdevletaz kamu harcaması" çığlıklannın gıderek daha da keskinle^tiğını hatırlaya- bilirsinız. Kamu kesımıne uzıın \adelı bakışları ben- zeşse bile ANAP \e DYP'nin kısa dönemli politika ta- sarımında ve kurumlaşma önenlennde farklılaştıkları göze çarpıyor DYP bıldırgesınde kısa dönemli borç ıdaresı sorunljnnadeğınılmemış: Belli kı partı sorum- lulan uzun dönenıde kamu harcamaları daraltılır \e özelleştırme ile "yeni kajnaklar" saglanırsa kısa dö- nemli sorunların da çözüleceği kanısındalar. Ancak ANAP'ın kısa dönemli borç ıdaresı ıçin behrlı bir ~pa- rasalreforra'"önerdığı gözleniyor. Bu reformun başlı- ca ögeleri şunlar: i) Merkez Bankası"nın Hazine'ye \ e tüm öbür kamu kuruluşlanna ödünç verme olanagı. yasa degişıkliğı ile ortadan kaldınlacaktır iı) Merkez Bankası'nın tek aöre\ı fiyat ıstikrarını sağlamak olacak. banka bu amaç doğrultusunda tüm para politykası aroaçl^nm k^ndi sorumluluğu altında kullinacak \e TBMM'yı sürekli olarak bilgilendıre- cektir. iii) Hazine'nin tüm ıç borçlan Merkez Bankası'na devredilecek, Hazine bankaya borcunu on yılda geri ödeyecektir. Borç bakiyesine uygulanan faızoranı,enf- lasyon hızı ölçüsünde (yani reel faiz haddi sıfır) ola- cakiır. ı\) Hazıne'den devralınan iç borçlann finansmanı içın Merkez Bankası en çok ıki yıl vadeli borçlanma >enedi çıkaraeak \ebunlan "serbestpiyasakoşullann- da" satacak: Hazine de ikı yıldan kısa süreli borçlan- maya gıtmeyecektır. Buönenlerın anlamı veçagnştırdığı sorular üzerın- de kısaca duralım: i) Öngörülen koşullarda Merkez Bankası. sadecedö- viz alımı \e reeskont yoluyla para yaratabilecektır. Sı- yasal iktıdarlann ırade zaafını niye para polıtikasında- ki manevraalanınıdaraltarak Merkez Bankası"naöde- tiyoruz? Ulusal para otoritesinın yetkilerıni 1931 'deki ilk kuruluş yasasındakilerin bile gensıne ıtmek yüzü- müzü kızartmayacak mı? iı) Merkez Bankası'na halen verilniemışolan ve/ve- ya serbestçe kullanılmasına fırsat tanınmayan para po- İitikası araçlan \armıdır? Hangıleri.'TBMM'ye bilgi \erme önerısı. hükümete karşı sorumsuz; fakai TBMM'ye sorumlu(\e IMF ve Dünya Bankası'na tam yetkiylemuhatap). otonom hırbirımın habercısi ınıdir? ni)Tasarı. Hazine'nin 19%'daenaz'borçsJokuçar- pı enflasyon oranı' kadar '1996GSMM'sinin yüzde8'i çevresinde" bırincil tazla yaratmaMtıı öngörmektedır. 1995'tekı gerçekleşmesııun ıse yüzde 1-2 dolayında kalacağı tahmın edılıyor Hazine'nin bırincil fa/lasını bu ölçüde arttıracak gücü \arsa Hazine'yi gelir fazla- lannı Merkez Bankası"na aktaran bir gışe derecesine düşürmeye ve Merkez Bankasi'na Hazine ışle\ leri yük- lemeyefyanı Hazine'yi ma/ıne. Merkez Bankası'nı da Herkez Bankası yapmaya) ne gerek var? Herkez Ban- kası bugün ıki ay vadeli. çok yiiksek faızlı kamu borç senetlerıne bile burun kıvıran bankalara ve rantıyelere ıki yıl vadeli senetlerı hangı faiz haddınden satacak? Borç verenlerın ancak tefecı faı/ındsn borçlanabılen Mazine'ye değil de aynı devletin bir başka kuruluşu Herkez Bankası'na daha fazla itibar göstermelen içın herhangi bir neden var mı? Reel faiz yükü Mazıne'den Herkez Bankası'na aktanldığında. kamu kesımının ödeme yükümlülüğü olmaktan çıkar mı? Önerı sahiplerıne haksızlık etmemek için Herkez Bankası önündeki tercıhleri sıralayalım 1) "Kutsalpi- yasa düzeni"ne ters düşse de banka ve fınansal aracı- lara ~nıane\ibaskı" uygulanması ve reel borçlanma fa- izinın düsürülmesi, "nush ile*" yola gelmezierse karşı- lık oranlan. vb. ile "tekdir"" edilmelen: iı) Büyük bir dış kredi desteği ile iç borcun ikamesı. iıi) Kamu bor- cunun parasallaştırılması. daha açık deyişle Herkez Bankası'nın borcunu para basarak ödemesi. ANAP'ın önerdigi düzenleme. öcü gibi korktugumuz konsohdas- yonun önülü olarak yapıîmasıdır: Dılerseniz buna da- ha yakışan bir adverelim: monsolidasyon.Monsolidas- yonla Mazıne'yı kurtanr. ancak Herkez Bankası'nı zo- ra düşürürsek Herkez Bankasf nın borçlarını da bu kez bir başka kuruluşu. sözgelimi Kamu Borçlan Idaresi BaşkanlığYnı oluşturarak monsolideetmeyideneyebı- linz. Dahası \ar: Iç borçlan idare etmeyi beceremeyen Mazine ve Herkez Bankası. nasıl olsa dış borç ıdaresı- nı de beceremeyeceklerinden, bu başkanlığın görev alanını dış borçlan kapsayacak biçımde genişletebilir. IMF ve Dünya Bankası ile uyunılu çalışmasını sağla- nz. Bazı kötüniyetliler. Kamu Borçlan Idaresı Başkan- lıgı deyımının Düyun-u Lnıumıye ile eşanlamlı oldu- Ğunu hatırlatmaya kalkabilirler. Onlara aldınnayalım. însanlar gibi toplumlar da unutur nasıl olsa' Somrç: Türkıyeyı 1980'h yıllann ortalanndan bu- güne adım adım mali bunalımagötüren merkez sağ ik- tıdarlar. Hazine'yi tahrip etmışlerdir. ANAP bıldırge- si ile bu gerçek ıtıraf edılıyor Bugün gündeme gelme- si beklenen şe>. Mazine ve Herkez Bankası taslaklan değil. Hazine ve Merkez Bankası'nı ortodoks ıktısadın saplantılarından uzak.sağduyunun ve ıktisat biliminin gereklerine göre devlet sorumlulugunu ciddiye alan ülkelerde nasıl yönetilıyor>a öyle yönetme karar- lılıöıdır Türkiye'de Merkez Sağ Partiler?.. Bir kimse nasıl demokrat olabilir?.. İnsan haklan ve özgürlüklere, hayalinde ipek çar- şaflı yatak döşeyebilir... Avrupa'ya bakarak: - Hıh, diyebilir, demokrasi, uygartık, özgürlük Ba- tı'da!.. Biz ne geri topiumuz... Öyle ya, bizimkı Arnerika ile Avrupa'yı komşu ka- pısı yapmış, birayağı orda, birayağı burda!.. Demok- rasiyı beş yıldızh otellerde talim ediyor. Peki, hangi partıyi tutuyor?.. Bir sol partıyi mi?.. Allah göstermesin!.. Soldan öcü gibi ürker bizimki, gönlüne uygun olan. merkez sağ partidir. Ama Türkiye'de merkez sağ partilerin demokrat ol- madıklarını bilmeyen kalmadı ki!.. Al birini, vuröteki- ne!.. Eğer iki merkez sağ partisi, demokratikleşme- yi isteselerdi, Anadolu çoktan özgürlük bahçesıne dönüşmüştü. • Bir gazeteci nasıl demokrat olabilir?.. Solaçatarak mı?.. Sol partiler şöyle ya da böyle, isterseniz eleştıre- bılirsıniz. armudun sapı var, üzümün çöpü var, diye- bılirsiniz; solcuların modasının geçtiğini, artık 'yeni- Hkçiler'm günü olduğunu; 'yenisağ'm modemleşme- nin başını çektığini ileri sürebilirsiniz; ama Türkiye'de sol partilerden gayrısı demokrasi istemiyor ki... Dünyadadiyelim kı sağ ve sol kalmadı; -Avrupa'da sağ-sol geçerli ama, bizde kalmamış olsun- artık yenilikçilerle yeniliği istemeyenler diye ayrım yapılı- yor; peki. demokrasiye karşı duran, insan haklan ve temel özgürlükleri dışlayanlar nasıl yenilıkçi olabili- yorlar? Bir gazeteci antı demokratık merkez sağ partileri tutup sola çatarsa demokrat olabilir mi?.. Partamentonun büyük çoğunluğunu oluşturan merkez sağ partiler, 12 Eylül Hukukunu 1995'e de- ğin taşıdılar. bundan sonra da değiştirmeye niyetle- ri yok!.. Türkiye'de insan haklan, temel özgürlükler ve demokrasiyi sol savunuyor... Medyacı diyor ki: - Solyenilikçi değil!.. Ve merkez sağı tutuyor... • Çiller, Meclis'in en şoven sağcılanyla işbirliği ya- parak Kürt kökenli milletvekillerini yaka paça parla- mentodan dışan attı; DYP ile ANAP milletvekilleri bu yolda işbirliği yaptı; Avrupa dayatınca, bızimkiler gümrük birliğine girebilmek için Terör Yasası 8'ınci maddesınde makyajla yetindiîer... Demokrasi daha çok uzaklarda... Merkez sağ, 12 Eylül faşızminin çeşitli yasa ve maddelerini olduğu gibi korumakta direniyor... Kim değıştirecek antidemokratik yasaları?.. Merkez sağ partiler ekonomik liberalizmdenyana- dırlar; ama, siyasal liberalizme sırt çevırıyorlar... Peki, "yükselen değerler"in 'promosyoncu med- • Arkası 19. Sayfada Merhum Turgut Özal'ın, ölümünden 8 scrat önce ünlü bir *gazeteciye Mesut Yılmaz'dan dert yanarak yaptığı bazı açıklamalar: Kendi liderinin gözüyle Mesut Yılmaz - "İktidara gelecek olsa, ülkeyi 6 ay içinde batırır." - "Onda liderlik vasfı yoktur." - "Ne muhalefette, ne de iktidarda başarılı olabilir." - "Mesut, davranışlarıyla beni her zaman kahretti." - "Mesut beni hep arkadan vurdu. Mesut bir Brütüs'tür." - "Ölürsem, bunda Mesut'un payı büyüktür." - "Mesut, zoru görünce kaçar. Zor günlerin adamı değildir. Örnek mi, işte: Ermeni meselesi gündemdeyken, Dışişleri Bakanlığı görevinden istifa edip resmen kaçtı." - "Çok ağır bir toplusözleşme yapıp, enflasyonu artırma pahasına çok yüksek ücretlerde anlaştı. Bunu seçim kozu olarak kullanacaktı ama ekonomik dengeler altüst oldu. Durumu düzeltemeyince, erken seçime gidip iktidardan kaçtı." Bu konuşmaya tanık olan kişiler hayattadır. Bu alıntılar yorumsuz olarak yayınlamyor. Karar sizindir. DYP Haydi Türkiyem (leri!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle