Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 1995 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Bu Siyasal Ortamda Ruh Sağlığımız...
Toplumun her kesimi. her kurumu büyük belirsizlikler,
bilınmeyenler içinde sürekli bir bekleme içinde. Vatandaş,
Godot'yu beklercesine kurtancılar beklemekte. Her gün
medvada yinelenen. çoğu içerikten yoksun konuşmaîan ve
ya2ifan toplumun ilgiyle, fakat bıkkınlık içinde izlemesi bu
sıkıntılı bekleyışin göstergesidir.
Prof. Dr. M. ORHAN ÖZTİ RK
Y
aşar KemaL bır başv apıt
o îan "Yer Demir Gök Ba-
lar" adlı romanında. be-
lirsizlıkler içinde çaresız
kalan bır köy halkında gi-
derek artan. bütün toplu-
luğu saran \e dayanılmaz bovutlara ula-
>an >aygın bir bunaltı (an\ıete> tanımlar.
Kövlünün büyük bir korku ıle beklediği.
onu donuna kadar soyacak olan alacaklı
kışi bir türlü gelmemekte. beklenen olay-
lar bır türlü olmamaktadır. Böyle bır be-
lırsizlik içinde gıderek yaygınlaşan bu-
naltı yüzünden köylüler sağduyuyu yitı-
rirler; törelenne. alışkanlıklanna uyma-
yan tutarsız evlemler yaparlar. Sonunda
da kendılerine bir ermış yaratarak söylen-
celerle. masallarla dolu bir gızemli dün-
yanın içıne dalarlar. Roman. yaygın bir
toplumsal bunaltının öykü.Mİdür.
Son zamanlarda toplumumuzda buna
çok benzerbirdurumun gelişmekteoldu-
ğunu düşünüyorum. Bu toplumun insan-
lan. sayısız belirciztikler, tutarsızlıklar için-
de giderek derin bir bunaloya süriiklen-
mekte, ruh sağlıkiannı virirmektder. Va-
tandaş: cebindeki paranın eridiğıni görü-
yor. ama nereye varacağını bılemiyor. Sı-
v asal ortamda sayısız beceriksizliklen. tu-
tarsızlıkları. dengesizlikleri. yalanları,
yolsuzlukları görüyor. ama sonunu kestı-
remiyor. Ekonomık. sivasal. yönetımsel
açılardan her gün büyük sorunlarla karşı-
laşan v e belirsizlikler içmde kalan bir top-
lum. . Yıllardır ülke yönetiminde. çarpık
siyasal yöntemlerleköşebaşlannıtutmuş
olan kimı sıyasacılar (polıtikacılar) ve
bunlara uyan bürokratlar, ne yaptıklarını
bilmez bir biçımde her gün yeni tutarsız-
lıklar. akıl ahnaz konuşma \e eylemlerle
toplumu gıderek artan belirsizlikler içıne
sokmaktadırlar. Eşine az rastlanır bir bcn-
merkezcilik (egosantriklik). bir özsever-
likk (narsisızm)yüklü kaprisler \e rutku-
larla başlatılmış olan seçim girişimi bile
büyük belirsizlikler, tutarsızlıklar. engel-
lerle dolu. Topluma bir çözüm umudu \ e-
rebilecek seçimin kendisı de nasıl geçe-
ceğı belli olmayan bir süreç. Bütün top-
lumu derinden etkıleyen Güneydoğu so-
rıınu da belırsızliklerle yüklü. toplumun
her kesimi. her kurumu büv ük belirsizlik-
ler, bılinmevenler içinde sürekli bir bek-
leme içinde. Vatandaş. Godofyu bekler-
cesine kurtancılar beklemekte. Her gün
medvada yinelenen. çoğu içenkten yok-
sun konuşmalan ve vazılan toplumun il-
giyle, fakat bıkkınlık içinde izlemesi bu
sıkıntılı bekle>ışın göstergesidir.
Çağdas. ruhbılim. ınsanoğlunun en bü-
yük kaygı. bunaltı kay naklanndan bırinm
behrsızlik olduğunu kabul eder. Belirsiz-
lik. yani önünü görememek. ne olduğunu.
ne olacağını bilememek... Bu belirsizlik
içinde giderek artan. yaygınlaşan birkay-
gı. bır bunaltı toplumu sarmış gıbi göriin-
mektedir. Yine çağdaş ruhbilim, bunaltı-
ya karşı insanoğlunun bir takım savun-
malara, uyum yollanna başvuracağını öğ-
retir. Bu belirsizlikler içinde ortaya çıkan
bunaltıya karşı toplumumuzda en sık kul-
lanılan savunmalar, uvum yollan neler-
dır? Bunlar arasinda önemü gördüğüm
bırkaç ^a\I
unma türünü burada açıklamak
isterim. Bunlardan bırincısı Yaşar Ke-
rnal'ın Yer Demir Gök Bakır'da anlattıöı
gibi gızemli sövlencelerledoluinançyol-
larına umut bağlamaktır. Son yıllarda top-
lumda cincilerin, medyumların, değışik
tarikat öncülennin, inanç sömürüsü ya-
pan siy asacılann büyük bır hızla artmak-
ta olduğunu kımse yadsıvamaz. Bunlar
yukarıda tanımladığım belirsizliğe bağlı
olan bunaltıya karşı insanlann çaresızlık
içinde sanldığı kişiler\e onlann oluştur-
duğutopluluklardır.
Önemü bir başka savunma yolu yadsı-
ma(inkârıdır. Yani olan belirsizlıkleri \e
doğan bunaltıyı yok saymak, bastırmak.
üstünü örtmek ıçın neler yapılabilecekse
onlann yapılmasıdır. Örneğin, insanlann
sürekli tüketime kaymalan. hiçbir kültü-
rel değer taşımayan \e tanımayan medya
gösterilerine tutulmalan. değerlerin yoz-
laşması. aldırmazlık. boşvericilık. şikı-
dım şıkıdım eğlenceye düşkünlük gibı. .
Böyle bir toplumsal belirsizliğin ve
onun doğurduğu ruhsal bunalımın sağal-
tımı (tedav ısı ı nasıl olabilır' Bireysel. top-
lumsal. siyasal düzeyde ne gibı çareler
vardır? Toplumsal bunaltı ancak ve ancak
özgür. demokratik bir ortamda giderilebi-
lir. Hastasına özgür demokratik bir ko-
nuşma ortamı sağlayamayan bır hekım.
nasıl olumlu hasta-hekim ilişkısı kura-
mazsa. demokratiközgürortamı »ağlaya-
mayan yöneticilerin egemen olduğu top-
lumlarda belirsizlikler \e bunaltı süregen-
leşir. sonunda da ağır patlamalar olabilir.
Ruh hekimliğınde. büyük bunaltılar için-
de kalan bireyin sağaltımında en temel il-
kelerden bıri de hastasının özsaygısını.
kendıne ve çevresıne karşı güven duygu-
sunu yeniden kazanmasmı sağlamayaça-
hşmaktır. Bunun içm bir hekim her şey-
den çok olumlu hasta-hekim ilışkisı kur-
mak zorundadır. Yalnız ilaçlar \ererek
hiçbir rahatsızlığın gerçek sağaltımı yapı-
lamaz.
Bunun gibi toplumsal düzeyde ilaç sa-
> ılabilecek geçicı etkıli ekonomik reçete-
ler. yalanla dolu propaganda ve medya
gösterileri genellikle toplumun ve bireyin
gü\en duygusunu, özsaygısını sağlamak-
ta etkisiz kahr. Özsaygıdan ve güvenden
yoksun sıyasacı. yönetici kendi toplumu-
nun bireylerine bunları sağlayamaz. Öz-
saygısı ve güveni olan kişinin en önemü iki
özelüği dürüstlük ve tutarlılık'tır. Oysa ki
günümüz polıtikacısının çoğunda, dürüst-
lük ve tutarlılığın hiç mi hiç olmadığı çok
açıkça görülmektedır.
Bıze en çok yardımcı olabilecek siya-
sacı. kendine güveni ve özsaygısı olduğu
için toplumda dürüst ve tutarlı kalmayı
bilendir. Birbirey olarak yukarıda tanım-
ladığım belirsizliklerin neden olduğu sı-
kıntımızı, bunaltımızı görebiliyorsak, de-
mokrasinin ve özgürlüğün bir güvencesi
olan seçimlerde uyanık olmamız gerekir.
Şeyhülislam Hortlağı!
BEHZAT AY
1
920li. 1930'lu yıllarda Atatürk'ün oluş-
turduğu devrim ve ılkelennin 1 ^50'den be-
n adım adım ve teker teker yıpratılmaya
çalışıldığına tanık olduk. Son on beş yıl-
dan ben de -yasalara kar^ın- devnmlen. ıl-
kelen açıkça efelenerek çığnenmektedir.
Örneğın. en büyük kentlerimızde. dahası baskentimi-
zin göbeğinde -hem de Millı Emnıyet Müdürlüğü
önünde- Kılık Kıyafet Kanunu'na aykırı "acayip"
gıy silerle gösterı yapanlann görüntülerıni T\' kanal-
lannda izledik. Nedense ka\uşturma. soruşturmanın
yapıldığı konusunda bir haberi okuyamadık. duyama-
dık. Geçen vıllarda. şimdı emeklı olmuş bir Genel-
kurnıay Başkanı. bu görünümlerden rahatsız olduğu-
nu belirterekcumhurivet sa\cılannı uvarmak sıereüi-
ni duymuştu. Şımdi.buolaylaragözyumanlann mıl-
letvekili adayı!
Tarikatlara. cemaatlere. şeyhlere. şıhlara kapılan-
nı ardına dek açmakla yetinmediler partiler; bugün-
lerde öğütlerini. yönergelerinı de dınler oldular. da-
hası buyruklanna girdıler: şaşılacak şe\!..
Parti liderlerinin, partilerin maharlıklarının boyu-
tu bir \ılı aşkın bir süredır basında irdelenmektedir.
Bır türlü sonuca ulaştınlmayan bu denli zenginlikler
karşısında "Ha>ret bişej,!™" diye şaşkınlıöımızı dile
getiriyoruz...
Bir partinin kasası sayılan birılerinın dolandıncı-
lıktan yargılandıgı da\aya besmele çekip dua okuva-
rak başlamasını f \' camında izlerken şaşkınlığımız.
maKarlığının söylenmesıyle doruğa tırmanmıştı...
Bu ba\ın malvarlığı şuydu: 16trilyon548milyar502
miKon lira... Bır kez daha okuyun! Yıneleyin! Şaşa-
hyorsunuz değıl mi? Ama sakın atlatmayın!
Şaşkınlık \eren olayların bırine bir yenisi katıldı
bugünlerde' Atatürk tarafmdan Türkıye'de saltanat-
la birlikte kaldınlan ~şe>hülislam**lığı 1991 yılında
Almanya'da hortlatan \e kendisini şeyhülislam ola-
rak duyuran biri. zengınleri \e zenginliği çok olan
panilerimizınbinndenmillet\ekilliğipeşınde! Aday-
lığı da. büyükşehır beledıye başkanlanndan birinın
Almanya ziyaretinden sonra kesinleşmiş. Bu bay. gi-
receği partinin Almanya örgütlenmesini. milletveki-
lı adayı olduğu partinin genel başkanma bağlı olarak
y ürütmüş ve bir örgûtün güdümünde kurulan Alman-
ya Islam konseyı aracılığıvla kendini •'Şeyhülislam'"
ilan etmış... $.eyhühslamlar bılındiği gibı *fetva*'la-
nyla ünlüdürler. Son Şeyhülislamlardan Dürrizade
Ahdullah, Kurtuluş Savaştmıza öncülük ve önderlik
edenleri. yani Mustafa Kemal ve İsmet Bey'i (Inönü)
"millet ve din düşmaıu" ilan ederek "katîi \aciptir"
fetvasını vermiştı.
ŞeyhülislamlıleOsmanlı Imparatorluğu'nukaran-
lığa sokan kurumlann başında yer alır. Bunun için-
dir ki Türkıye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin
vaptığt ilk büyük devrim olan saltanatın kaldınlma-
sıyla birlikte (1 Kasım 1922) şeyhülislamlık da kal-
dınlmıştır.
Durup dururken "şeyhüHslamlık" makamını hor-
latmaya kalkmak, ülkemızı karanlığa sürükleyenle-
rin amaçlanndan yalnız biridir. Bızi "ümmet"ten
••ulııs'un kışilıklı bireyi durumuna yücelten Atatürk'e
"put*
1
dıyenlenn ayak seslenni aynmsayamayan ay-
mazlar. ülkemizi karanlığa sürükleyen, yobazlann
geliyorumdiyen seslenni duysunlarartık!..
Göreviniz Ülkevi Batırmak mı?on yıllarda venıyenıçelışkıle-
n l d l
- Yerıne. kutu kutucukları ıyı doldur-
nn'bıryandan ııiaddi temelle- mavıoğretenokullarılegençlığınzamanı-
nı \ e emeğıni çalan. onları \ üksekokul dıp-rı yaratılmakta. bır yandan da
bu çelişkıler kullanılarak top-
lumsal dokumuz tahrıp edıl-
me\e çalışmaktadır Ozal'ın
ektığı. Çiller'ın 'aslan sosval demokrat-
lar"ın yardımı ile suladıgı bu onamda üre-
tılen çırkınlıklerden bazılarını ömekleye-
hm. Atatürk'ün öncülüğünde temellen atı-
lan. düşünen. konuşan. üreten bıreylerye-
tıştirmeyt amaçlayan eğıtim-öğretını kjj-
rumlan yozlaştınldı ya da tümüyle kaldı-
lomalı ışsızler olarak ya^ama postalayan
"seçimkondu ünKersheler" kuruldu.
"Kâr" \e "kaz" zihnıyetı bu kurumlara
sokuldu.
Sağlık hızmetlerı "paran kadar"a dö-
nüştürüldü.
KlTier (kı özel sektörün anasıdır). i^le-
vtnden kopanldı. "arpalık" gıbi kullanılıp
devletin sırtına bındırildı. Sonra da suçlu-
su işçilermiş. ğîbı i^ilcr sökağa. KlT'ler
mezaragönderılmeyeçalışılıyor. DDY çö-
kertıldı. Karayollan ölüm kusuyor.
Binbır takla ıle bulunabilen pahalı dö-
vızler, hayvancılığı destekleverek geliştir-
me yerıne et ıthalıne harcandı \e hayvan-
cılık kotnava sokuldu. Tanm sektöründe
de aynı oy un oynanıvor.
Üretım ve ıstıhdam sorunumuzu çöze-
cek üretken yatırımlar yerine. paraya para
kazandırmayöntemlerı gelıştirıldı. Sömü-
rü ve bağımlılık arttı. Pahalılık halkın gırt-
lağına yapıştı. Düşünen. konuşan. çözüm
üretmeye çalışanlar, şu ya da bu şekilde
Gökova Santralı îçiri Çözüm
Y
apılmayabaşlandığından
beri yaratacağı çev re kir-
lilığı. çe\re zararı nede-
nıyle tartışılan Goko\a
Termik Santralı günümü-
zün bunca sorunu arasin-
da unutulmuş görünüyor.
Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı.
TurgutÖzal'ın başbakanlıöı döneminde
yapımına başlanan bu termik santrala.
yöre ınsanı \e çevreciler büyük tepki
göstermişlerse de ba^anlı olamamişlar-
dır.
Tepkiler basınımızdan da gelmiş. bu
tepkiler sonucu Kenan Evren ve Turgut
Özal yöreye geziler düzenleyerek top-
lantılar yapmışlardır.
Kenan Evren'e. yörede. bu konuda
yaptıgı bir açık ha\a toplantısında "Gö-
kova gidiyor" diye seslenilmış; Kenan
Evren de marifet sandıgı yanıtında "Gö-
kova yerindeduruyor" dıverek santralın
yapımına verdığı \ize\i açıkça belırt-
mıştir.
Sonuç olarak Gökova Termik Santra-
lı. Kenan Evren - Turgut Özal ikilisinin
iktidarında. yani 12 Eylül yönetiminde
yapılmaya başlanmış bir çev re canavarı-
dır.
\'apımı dev am ederken. zaman zaman
yöre ınsanı. çevreciler ve basınımızdan
sert tepkiler gelmesınekarşın vapımdur-
durulamamış. bütün direnmeler boşuna
gitmiş. santral bitiriierek yaklaşık bır yıl-
dan ben bıldiğimız kadarıyla "deneme
üretimine"geçmiştir. Deneme üretimin-
den esas üretime geçilıpgeçilmediğı yet-
kili agızlardan açıklanmamaktadır.
Gökova Termik Santralfnın yakının-
susturulmaya çalışıldı. Halkımız ne yapa-
cağını şaşırmışken baldır-bacak. kan. şid-
det ve ölüm. özel TV"lerden odalanmıza
doldu. Gazeteler vurdumduvmaz şekilde
çanak-çömlek dağıtıyor. Tüm bu koşullar
altındaemeği ılegeçınenlerınbırkısmıör-
gütlenme mücadelesıne. örgütl ü olanlar da
hakarama mücadelesine girdı... V'ebumü-
cadeleyi bastırabılmek ıçın egemenler ve
onlann siyasal sözcülerı. av nı sınıfın değı-
şık kesimlen olan ışçilerı. memurları. çıft-
çileri. işsizlerı. bırinı öbürüne karşı sılah
gıbi kullanarak birbırine düşünneye çalış-
daki Yatağan Termik Santralf nın yarat-
tığı çevre kirliliği ve çevre zararı belli-
dir. Yatağan Termik Santralı zaman za-
man Aydın Idare Mahkemesi tarafından
kapatılarak faalıyeti durdurulmaktadır.
Gökova Termik Santralı'mn kapatılarak
başka amaçla kullanılması ya da başka
bir uygun yere naklı. büyük bir ekono-
mik kaybı da beraber getirecek: ama te-
sisin çahştınlması. Gökova Körfezf nin
çölleşmesine neden olacaktır.
O halde ne yapmalıyız' Dev leti yöne-
tenler. santralın çalıştınlmamasından ve-
tılar. çalışıyorlar. Bu. çıkar yol mudur?
Tüm bu dengesizliklerin. ışsızlığin, pa-
halılığın. soygunun. olumlu ne varsa her
şeyin kırlenmesmin suçlusu bu kesımler
midır'.' Etnik vedınsel çelişkıler geleceğı-
mizı karartırken toplumsal dokumuzu bu-
tünûyletahnpedecek bu kışkırtmalarla ne
yapılmak istenivor? Yapmayın efendıler. .
Yapmayın Başbayan...
Yazık oluyor ülkemıze.
Muhammet Çeldç
Emekli Tarih Öğretmeni
ya başka bir yere naklinden doğacak
ekonomik kaybı sağlıklı şekilde hesap-
layarak bu kaybı halkımıza eşit olarak
dağıtma cesaretıni göstermelidirler.
Bu konuyu açıkça ve şefFaf olarak
gündeme getirmelidirler. Bız de halk
olarak Gelibolu ormanının yeniden ya-
ratılmasına katkıda bulunduğumuz gıbi.
Gökova Körfezi'nın kurtarılmasına kat-
kıda bulunmalıyız.
Dr. Hasan İleri
Enfeksiyon Hast. Uzmanı
PENCERE
Ah, Namık Kemal
Sen Yok musunL
'Vatan' ya da 'yurt' için diyorlar ki:
"Moöası geçmiş bır kavram!.."
Tek pazara dönüşen dünyada vatan nedir ki?.
Hiç!.. '•
Hem Frenkyazan demış ki: "Vatanseverliken büyük
alçaklıktır."
Eh, öyleyse ne Güneydoğu'da PKK'ye karşı çıkma-
lı, ne Ege Denizi'nde Yunanla daiaşmalı, ne Kıbrıs için
zahmete girmelt; koyver gitsin!..
Bayrak mayrak, devlet mevlet, sınır mının btrak da
köşeyı dönmeye bak!..
Amerika'nın senin için hazırladığı 'YeniDünyaDüze-
n/'ne uyum içinde yaşa!..
'Yenilıkçi' ol!..
Batt'daki büyük tekellerin sınır ötesi egemenliklerine
karşı mı çıkıyorsun?..
Delininzorunabak!..
•
Biz zaten bir vatan edinmek için geç kalmıştık; yurt
kavramına 19'uncu yüzyılın ikincı yansına değin ya-
bancıydık; işimiz gücümüz 'fetih'ti...
Fetih ne demek?..
Bır ülkeyı ya da kentı. silah zoruyla ele geçirmeyefe- '
tih denir; Osmanlı Devleti. fetih üzerine kurulmuştu;
fethedılen yer 'mü//c'sayılırdı: "nizam-ı âlem" (Türkçe-.
siyle: Dünya düzeni) böyle kurulacaktı.
Vatan yoktu..
Mülk vardı.
Vatan sözcüğünü ilk kez Namık Kemal dile getirdi;
1870li yıllan yaşıyorduk, ulusal sınırlann nerede baş-
layıp nerede bittigine ilişkin bilıncimiz yoktu; Milli Mi-
sak (Ulusal Ant) için Türkıye 20'nci yüzyılı bekliyordu. '
•
Şu felegin işine bak!..
Gerçi Osmanlı 'nizam-ı âlemi' kurmak istiyor, fethe-'
dilen toprak 'dar-ül İslam'. gâvurun elindeki ülke 'dar-'
ûlharp' sayılıyordu: ama, bu iş tutmadı.
'Nizam-ı âlem' dünya düzeni demek...
Nizam-ı âlem yenne YDD (Yeni Dünya Düzeni) ge-
çerli oldu; Osmanlı entelı YDD'yi hemen benimsedi; şe-
riatçı daha namuslu olduğu için YDD'yi dışlıyor.
Ama vatan, artık gericı, aşılmış, modası geçmiş bir
sözcük gibi horianıyor!.. Sosyalizmdekı "yurtseveriik"
kavramı bıryana, burjuvanın 'vatanseverlik' kavramı da
tu kaka oldu.
Ne talihsizlik değil mi?.. Vatanın sınıriannı yaşadığı-
mız yüzyılın başında kanla çizmiştik...
Yüzyılı doldurmadan sınırlar siliniyor...
Bu işte de geç mi kaldık?..
•
Yunanistan, Ege Denızi'nin üstünde ve altında ulu-
sal sınıriannı genişletmek istiyor...
Bak sen şu genci Atina'ya!..
Avrupa devletlerı, bir araya toplanıp Türkiye'nin Kıb-
rıs'taki askeri birlıklerinı nasıl niteliyorlar:
"Işgal kuvvetlerı!.."
Bu adamlara demeli kr.
- Siz Avrupalılar yenilikçi değil misiniz?.. Artıkneva-
tan kaldı ne de ulusal sınır!.. Ulus devletin modası çok-
tan geçtı. Neden bızı ışgal kuvveti sayıyorsunuz?..
Vatanseverliğin modasınm geçtiğine ne Atina'yı inan-
dırabiliriz ne Erivan'ı!.. Ermenistan, Dağlık Karabağ'ı
silahla ele geçirmiş, Sırplar Bosna'da yayılmışlar, Orta
Osya'da yeni devletler bagımsızhk kazanmışlar; Israil
yeni kurulmuş, sınıriannı silmeye hiç mi hiç niyeti yok!..
Yani başımız belada!..
Ah Namık Kemal!..
Vatan şairi!..
Sen olmasaydın, Ege'yi Yunan gölüne çevırir. Güney-
doğu'yu PKK'ntn kanlı ellerıne emanet edip keyfimize
bakardık. . .
Laik. tam bağımsız. emek cephesini
savunan parti kalmadığı için oyum
tŞÇİ PARTİSI'ne
Taner Bilen
Atatürkçü Düşünce Derneği
Üsküdar Örg. Sorumlusu
CHP Üsküdar Kongre Delegesi
Kordonu iptal ettik!
AEG Cordless Two-Way ile herkese hareket özgürlüğü
AEG Cordless Two-Way kordonsuz buharlı ütü,
istediğiniz yerde ütü yapabilme özgürlüğü sunar...
Ütü derdi, keyfe dönüşür.
Üstün teknoloji ürünü AEG Cordless Two-Way,
krom çelik tabanlı, kendi kendini temizleme özelliğine
sahip... Termik sigortalı, otomatik buhar ayarlı,
şok buhar ve soğuk su püskürtmeli... Böyle modern
bir ütünüz olsun istemez misiniz?
Şimdj Peşin Fiyatına Taksitle!
Peşin Fiyatı
3.800.000 TL
Peşinat
760.000 TL
4 Taksit
760.000 TL
Toplam
3.800.000 TL
ISO 9001
Kalıte
Güvence
Belgesı
AEG Ucretsız tetefonlarmuz:
0 8 0 0 21 1 4 0 2 4
TELEFUNKEN ^ » » a »
Dıöer leletonumuz
(0-212) 274 SS 90
AEG Tûrtaye nın efı yaygın. en
gûçtü servıs teşJulab sus
ya hazırdır