04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 1995 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Bu Siyasal Ortamda Ruh Sağlığımız... Toplumun her kesimi. her kurumu büyük belirsizlikler, bilınmeyenler içinde sürekli bir bekleme içinde. Vatandaş, Godot'yu beklercesine kurtancılar beklemekte. Her gün medvada yinelenen. çoğu içerikten yoksun konuşmaîan ve ya2ifan toplumun ilgiyle, fakat bıkkınlık içinde izlemesi bu sıkıntılı bekleyışin göstergesidir. Prof. Dr. M. ORHAN ÖZTİ RK Y aşar KemaL bır başv apıt o îan "Yer Demir Gök Ba- lar" adlı romanında. be- lirsizlıkler içinde çaresız kalan bır köy halkında gi- derek artan. bütün toplu- luğu saran \e dayanılmaz bovutlara ula- >an >aygın bir bunaltı (an\ıete> tanımlar. Kövlünün büyük bir korku ıle beklediği. onu donuna kadar soyacak olan alacaklı kışi bir türlü gelmemekte. beklenen olay- lar bır türlü olmamaktadır. Böyle bır be- lırsizlik içinde gıderek yaygınlaşan bu- naltı yüzünden köylüler sağduyuyu yitı- rirler; törelenne. alışkanlıklanna uyma- yan tutarsız evlemler yaparlar. Sonunda da kendılerine bir ermış yaratarak söylen- celerle. masallarla dolu bir gızemli dün- yanın içıne dalarlar. Roman. yaygın bir toplumsal bunaltının öykü.Mİdür. Son zamanlarda toplumumuzda buna çok benzerbirdurumun gelişmekteoldu- ğunu düşünüyorum. Bu toplumun insan- lan. sayısız belirciztikler, tutarsızlıklar için- de giderek derin bir bunaloya süriiklen- mekte, ruh sağlıkiannı virirmektder. Va- tandaş: cebindeki paranın eridiğıni görü- yor. ama nereye varacağını bılemiyor. Sı- v asal ortamda sayısız beceriksizliklen. tu- tarsızlıkları. dengesizlikleri. yalanları, yolsuzlukları görüyor. ama sonunu kestı- remiyor. Ekonomık. sivasal. yönetımsel açılardan her gün büyük sorunlarla karşı- laşan v e belirsizlikler içmde kalan bir top- lum. . Yıllardır ülke yönetiminde. çarpık siyasal yöntemlerleköşebaşlannıtutmuş olan kimı sıyasacılar (polıtikacılar) ve bunlara uyan bürokratlar, ne yaptıklarını bilmez bir biçımde her gün yeni tutarsız- lıklar. akıl ahnaz konuşma \e eylemlerle toplumu gıderek artan belirsizlikler içıne sokmaktadırlar. Eşine az rastlanır bir bcn- merkezcilik (egosantriklik). bir özsever- likk (narsisızm)yüklü kaprisler \e rutku- larla başlatılmış olan seçim girişimi bile büyük belirsizlikler, tutarsızlıklar. engel- lerle dolu. Topluma bir çözüm umudu \ e- rebilecek seçimin kendisı de nasıl geçe- ceğı belli olmayan bir süreç. Bütün top- lumu derinden etkıleyen Güneydoğu so- rıınu da belırsızliklerle yüklü. toplumun her kesimi. her kurumu büv ük belirsizlik- ler, bılinmevenler içinde sürekli bir bek- leme içinde. Vatandaş. Godofyu bekler- cesine kurtancılar beklemekte. Her gün medvada yinelenen. çoğu içenkten yok- sun konuşmalan ve vazılan toplumun il- giyle, fakat bıkkınlık içinde izlemesi bu sıkıntılı bekle>ışın göstergesidir. Çağdas. ruhbılim. ınsanoğlunun en bü- yük kaygı. bunaltı kay naklanndan bırinm behrsızlik olduğunu kabul eder. Belirsiz- lik. yani önünü görememek. ne olduğunu. ne olacağını bilememek... Bu belirsizlik içinde giderek artan. yaygınlaşan birkay- gı. bır bunaltı toplumu sarmış gıbi göriin- mektedir. Yine çağdaş ruhbilim, bunaltı- ya karşı insanoğlunun bir takım savun- malara, uyum yollanna başvuracağını öğ- retir. Bu belirsizlikler içinde ortaya çıkan bunaltıya karşı toplumumuzda en sık kul- lanılan savunmalar, uvum yollan neler- dır? Bunlar arasinda önemü gördüğüm bırkaç ^a\I unma türünü burada açıklamak isterim. Bunlardan bırincısı Yaşar Ke- rnal'ın Yer Demir Gök Bakır'da anlattıöı gibi gızemli sövlencelerledoluinançyol- larına umut bağlamaktır. Son yıllarda top- lumda cincilerin, medyumların, değışik tarikat öncülennin, inanç sömürüsü ya- pan siy asacılann büyük bır hızla artmak- ta olduğunu kımse yadsıvamaz. Bunlar yukarıda tanımladığım belirsizliğe bağlı olan bunaltıya karşı insanlann çaresızlık içinde sanldığı kişiler\e onlann oluştur- duğutopluluklardır. Önemü bir başka savunma yolu yadsı- ma(inkârıdır. Yani olan belirsizlıkleri \e doğan bunaltıyı yok saymak, bastırmak. üstünü örtmek ıçın neler yapılabilecekse onlann yapılmasıdır. Örneğin, insanlann sürekli tüketime kaymalan. hiçbir kültü- rel değer taşımayan \e tanımayan medya gösterilerine tutulmalan. değerlerin yoz- laşması. aldırmazlık. boşvericilık. şikı- dım şıkıdım eğlenceye düşkünlük gibı. . Böyle bir toplumsal belirsizliğin ve onun doğurduğu ruhsal bunalımın sağal- tımı (tedav ısı ı nasıl olabilır' Bireysel. top- lumsal. siyasal düzeyde ne gibı çareler vardır? Toplumsal bunaltı ancak ve ancak özgür. demokratik bir ortamda giderilebi- lir. Hastasına özgür demokratik bir ko- nuşma ortamı sağlayamayan bır hekım. nasıl olumlu hasta-hekim ilişkısı kura- mazsa. demokratiközgürortamı »ağlaya- mayan yöneticilerin egemen olduğu top- lumlarda belirsizlikler \e bunaltı süregen- leşir. sonunda da ağır patlamalar olabilir. Ruh hekimliğınde. büyük bunaltılar için- de kalan bireyin sağaltımında en temel il- kelerden bıri de hastasının özsaygısını. kendıne ve çevresıne karşı güven duygu- sunu yeniden kazanmasmı sağlamayaça- hşmaktır. Bunun içm bir hekim her şey- den çok olumlu hasta-hekim ilışkisı kur- mak zorundadır. Yalnız ilaçlar \ererek hiçbir rahatsızlığın gerçek sağaltımı yapı- lamaz. Bunun gibi toplumsal düzeyde ilaç sa- > ılabilecek geçicı etkıli ekonomik reçete- ler. yalanla dolu propaganda ve medya gösterileri genellikle toplumun ve bireyin gü\en duygusunu, özsaygısını sağlamak- ta etkisiz kahr. Özsaygıdan ve güvenden yoksun sıyasacı. yönetici kendi toplumu- nun bireylerine bunları sağlayamaz. Öz- saygısı ve güveni olan kişinin en önemü iki özelüği dürüstlük ve tutarlılık'tır. Oysa ki günümüz polıtikacısının çoğunda, dürüst- lük ve tutarlılığın hiç mi hiç olmadığı çok açıkça görülmektedır. Bıze en çok yardımcı olabilecek siya- sacı. kendine güveni ve özsaygısı olduğu için toplumda dürüst ve tutarlı kalmayı bilendir. Birbirey olarak yukarıda tanım- ladığım belirsizliklerin neden olduğu sı- kıntımızı, bunaltımızı görebiliyorsak, de- mokrasinin ve özgürlüğün bir güvencesi olan seçimlerde uyanık olmamız gerekir. Şeyhülislam Hortlağı! BEHZAT AY 1 920li. 1930'lu yıllarda Atatürk'ün oluş- turduğu devrim ve ılkelennin 1 ^50'den be- n adım adım ve teker teker yıpratılmaya çalışıldığına tanık olduk. Son on beş yıl- dan ben de -yasalara kar^ın- devnmlen. ıl- kelen açıkça efelenerek çığnenmektedir. Örneğın. en büyük kentlerimızde. dahası baskentimi- zin göbeğinde -hem de Millı Emnıyet Müdürlüğü önünde- Kılık Kıyafet Kanunu'na aykırı "acayip" gıy silerle gösterı yapanlann görüntülerıni T\' kanal- lannda izledik. Nedense ka\uşturma. soruşturmanın yapıldığı konusunda bir haberi okuyamadık. duyama- dık. Geçen vıllarda. şimdı emeklı olmuş bir Genel- kurnıay Başkanı. bu görünümlerden rahatsız olduğu- nu belirterekcumhurivet sa\cılannı uvarmak sıereüi- ni duymuştu. Şımdi.buolaylaragözyumanlann mıl- letvekili adayı! Tarikatlara. cemaatlere. şeyhlere. şıhlara kapılan- nı ardına dek açmakla yetinmediler partiler; bugün- lerde öğütlerini. yönergelerinı de dınler oldular. da- hası buyruklanna girdıler: şaşılacak şe\!.. Parti liderlerinin, partilerin maharlıklarının boyu- tu bir \ılı aşkın bir süredır basında irdelenmektedir. Bır türlü sonuca ulaştınlmayan bu denli zenginlikler karşısında "Ha>ret bişej,!™" diye şaşkınlıöımızı dile getiriyoruz... Bir partinin kasası sayılan birılerinın dolandıncı- lıktan yargılandıgı da\aya besmele çekip dua okuva- rak başlamasını f \' camında izlerken şaşkınlığımız. maKarlığının söylenmesıyle doruğa tırmanmıştı... Bu ba\ın malvarlığı şuydu: 16trilyon548milyar502 miKon lira... Bır kez daha okuyun! Yıneleyin! Şaşa- hyorsunuz değıl mi? Ama sakın atlatmayın! Şaşkınlık \eren olayların bırine bir yenisi katıldı bugünlerde' Atatürk tarafmdan Türkıye'de saltanat- la birlikte kaldınlan ~şe>hülislam**lığı 1991 yılında Almanya'da hortlatan \e kendisini şeyhülislam ola- rak duyuran biri. zengınleri \e zenginliği çok olan panilerimizınbinndenmillet\ekilliğipeşınde! Aday- lığı da. büyükşehır beledıye başkanlanndan birinın Almanya ziyaretinden sonra kesinleşmiş. Bu bay. gi- receği partinin Almanya örgütlenmesini. milletveki- lı adayı olduğu partinin genel başkanma bağlı olarak y ürütmüş ve bir örgûtün güdümünde kurulan Alman- ya Islam konseyı aracılığıvla kendini •'Şeyhülislam'" ilan etmış... $.eyhühslamlar bılındiği gibı *fetva*'la- nyla ünlüdürler. Son Şeyhülislamlardan Dürrizade Ahdullah, Kurtuluş Savaştmıza öncülük ve önderlik edenleri. yani Mustafa Kemal ve İsmet Bey'i (Inönü) "millet ve din düşmaıu" ilan ederek "katîi \aciptir" fetvasını vermiştı. ŞeyhülislamlıleOsmanlı Imparatorluğu'nukaran- lığa sokan kurumlann başında yer alır. Bunun için- dir ki Türkıye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin vaptığt ilk büyük devrim olan saltanatın kaldınlma- sıyla birlikte (1 Kasım 1922) şeyhülislamlık da kal- dınlmıştır. Durup dururken "şeyhüHslamlık" makamını hor- latmaya kalkmak, ülkemızı karanlığa sürükleyenle- rin amaçlanndan yalnız biridir. Bızi "ümmet"ten ••ulııs'un kışilıklı bireyi durumuna yücelten Atatürk'e "put* 1 dıyenlenn ayak seslenni aynmsayamayan ay- mazlar. ülkemizi karanlığa sürükleyen, yobazlann geliyorumdiyen seslenni duysunlarartık!.. Göreviniz Ülkevi Batırmak mı?on yıllarda venıyenıçelışkıle- n l d l - Yerıne. kutu kutucukları ıyı doldur- nn'bıryandan ııiaddi temelle- mavıoğretenokullarılegençlığınzamanı- nı \ e emeğıni çalan. onları \ üksekokul dıp-rı yaratılmakta. bır yandan da bu çelişkıler kullanılarak top- lumsal dokumuz tahrıp edıl- me\e çalışmaktadır Ozal'ın ektığı. Çiller'ın 'aslan sosval demokrat- lar"ın yardımı ile suladıgı bu onamda üre- tılen çırkınlıklerden bazılarını ömekleye- hm. Atatürk'ün öncülüğünde temellen atı- lan. düşünen. konuşan. üreten bıreylerye- tıştirmeyt amaçlayan eğıtim-öğretını kjj- rumlan yozlaştınldı ya da tümüyle kaldı- lomalı ışsızler olarak ya^ama postalayan "seçimkondu ünKersheler" kuruldu. "Kâr" \e "kaz" zihnıyetı bu kurumlara sokuldu. Sağlık hızmetlerı "paran kadar"a dö- nüştürüldü. KlTier (kı özel sektörün anasıdır). i^le- vtnden kopanldı. "arpalık" gıbi kullanılıp devletin sırtına bındırildı. Sonra da suçlu- su işçilermiş. ğîbı i^ilcr sökağa. KlT'ler mezaragönderılmeyeçalışılıyor. DDY çö- kertıldı. Karayollan ölüm kusuyor. Binbır takla ıle bulunabilen pahalı dö- vızler, hayvancılığı destekleverek geliştir- me yerıne et ıthalıne harcandı \e hayvan- cılık kotnava sokuldu. Tanm sektöründe de aynı oy un oynanıvor. Üretım ve ıstıhdam sorunumuzu çöze- cek üretken yatırımlar yerine. paraya para kazandırmayöntemlerı gelıştirıldı. Sömü- rü ve bağımlılık arttı. Pahalılık halkın gırt- lağına yapıştı. Düşünen. konuşan. çözüm üretmeye çalışanlar, şu ya da bu şekilde Gökova Santralı îçiri Çözüm Y apılmayabaşlandığından beri yaratacağı çev re kir- lilığı. çe\re zararı nede- nıyle tartışılan Goko\a Termik Santralı günümü- zün bunca sorunu arasin- da unutulmuş görünüyor. Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı. TurgutÖzal'ın başbakanlıöı döneminde yapımına başlanan bu termik santrala. yöre ınsanı \e çevreciler büyük tepki göstermişlerse de ba^anlı olamamişlar- dır. Tepkiler basınımızdan da gelmiş. bu tepkiler sonucu Kenan Evren ve Turgut Özal yöreye geziler düzenleyerek top- lantılar yapmışlardır. Kenan Evren'e. yörede. bu konuda yaptıgı bir açık ha\a toplantısında "Gö- kova gidiyor" diye seslenilmış; Kenan Evren de marifet sandıgı yanıtında "Gö- kova yerindeduruyor" dıverek santralın yapımına verdığı \ize\i açıkça belırt- mıştir. Sonuç olarak Gökova Termik Santra- lı. Kenan Evren - Turgut Özal ikilisinin iktidarında. yani 12 Eylül yönetiminde yapılmaya başlanmış bir çev re canavarı- dır. \'apımı dev am ederken. zaman zaman yöre ınsanı. çevreciler ve basınımızdan sert tepkiler gelmesınekarşın vapımdur- durulamamış. bütün direnmeler boşuna gitmiş. santral bitiriierek yaklaşık bır yıl- dan ben bıldiğimız kadarıyla "deneme üretimine"geçmiştir. Deneme üretimin- den esas üretime geçilıpgeçilmediğı yet- kili agızlardan açıklanmamaktadır. Gökova Termik Santralfnın yakının- susturulmaya çalışıldı. Halkımız ne yapa- cağını şaşırmışken baldır-bacak. kan. şid- det ve ölüm. özel TV"lerden odalanmıza doldu. Gazeteler vurdumduvmaz şekilde çanak-çömlek dağıtıyor. Tüm bu koşullar altındaemeği ılegeçınenlerınbırkısmıör- gütlenme mücadelesıne. örgütl ü olanlar da hakarama mücadelesine girdı... V'ebumü- cadeleyi bastırabılmek ıçın egemenler ve onlann siyasal sözcülerı. av nı sınıfın değı- şık kesimlen olan ışçilerı. memurları. çıft- çileri. işsizlerı. bırinı öbürüne karşı sılah gıbi kullanarak birbırine düşünneye çalış- daki Yatağan Termik Santralf nın yarat- tığı çevre kirliliği ve çevre zararı belli- dir. Yatağan Termik Santralı zaman za- man Aydın Idare Mahkemesi tarafından kapatılarak faalıyeti durdurulmaktadır. Gökova Termik Santralı'mn kapatılarak başka amaçla kullanılması ya da başka bir uygun yere naklı. büyük bir ekono- mik kaybı da beraber getirecek: ama te- sisin çahştınlması. Gökova Körfezf nin çölleşmesine neden olacaktır. O halde ne yapmalıyız' Dev leti yöne- tenler. santralın çalıştınlmamasından ve- tılar. çalışıyorlar. Bu. çıkar yol mudur? Tüm bu dengesizliklerin. ışsızlığin, pa- halılığın. soygunun. olumlu ne varsa her şeyin kırlenmesmin suçlusu bu kesımler midır'.' Etnik vedınsel çelişkıler geleceğı- mizı karartırken toplumsal dokumuzu bu- tünûyletahnpedecek bu kışkırtmalarla ne yapılmak istenivor? Yapmayın efendıler. . Yapmayın Başbayan... Yazık oluyor ülkemıze. Muhammet Çeldç Emekli Tarih Öğretmeni ya başka bir yere naklinden doğacak ekonomik kaybı sağlıklı şekilde hesap- layarak bu kaybı halkımıza eşit olarak dağıtma cesaretıni göstermelidirler. Bu konuyu açıkça ve şefFaf olarak gündeme getirmelidirler. Bız de halk olarak Gelibolu ormanının yeniden ya- ratılmasına katkıda bulunduğumuz gıbi. Gökova Körfezi'nın kurtarılmasına kat- kıda bulunmalıyız. Dr. Hasan İleri Enfeksiyon Hast. Uzmanı PENCERE Ah, Namık Kemal Sen Yok musunL 'Vatan' ya da 'yurt' için diyorlar ki: "Moöası geçmiş bır kavram!.." Tek pazara dönüşen dünyada vatan nedir ki?. Hiç!.. '• Hem Frenkyazan demış ki: "Vatanseverliken büyük alçaklıktır." Eh, öyleyse ne Güneydoğu'da PKK'ye karşı çıkma- lı, ne Ege Denizi'nde Yunanla daiaşmalı, ne Kıbrıs için zahmete girmelt; koyver gitsin!.. Bayrak mayrak, devlet mevlet, sınır mının btrak da köşeyı dönmeye bak!.. Amerika'nın senin için hazırladığı 'YeniDünyaDüze- n/'ne uyum içinde yaşa!.. 'Yenilıkçi' ol!.. Batt'daki büyük tekellerin sınır ötesi egemenliklerine karşı mı çıkıyorsun?.. Delininzorunabak!.. • Biz zaten bir vatan edinmek için geç kalmıştık; yurt kavramına 19'uncu yüzyılın ikincı yansına değin ya- bancıydık; işimiz gücümüz 'fetih'ti... Fetih ne demek?.. Bır ülkeyı ya da kentı. silah zoruyla ele geçirmeyefe- ' tih denir; Osmanlı Devleti. fetih üzerine kurulmuştu; fethedılen yer 'mü//c'sayılırdı: "nizam-ı âlem" (Türkçe-. siyle: Dünya düzeni) böyle kurulacaktı. Vatan yoktu.. Mülk vardı. Vatan sözcüğünü ilk kez Namık Kemal dile getirdi; 1870li yıllan yaşıyorduk, ulusal sınırlann nerede baş- layıp nerede bittigine ilişkin bilıncimiz yoktu; Milli Mi- sak (Ulusal Ant) için Türkıye 20'nci yüzyılı bekliyordu. ' • Şu felegin işine bak!.. Gerçi Osmanlı 'nizam-ı âlemi' kurmak istiyor, fethe-' dilen toprak 'dar-ül İslam'. gâvurun elindeki ülke 'dar-' ûlharp' sayılıyordu: ama, bu iş tutmadı. 'Nizam-ı âlem' dünya düzeni demek... Nizam-ı âlem yenne YDD (Yeni Dünya Düzeni) ge- çerli oldu; Osmanlı entelı YDD'yi hemen benimsedi; şe- riatçı daha namuslu olduğu için YDD'yi dışlıyor. Ama vatan, artık gericı, aşılmış, modası geçmiş bir sözcük gibi horianıyor!.. Sosyalizmdekı "yurtseveriik" kavramı bıryana, burjuvanın 'vatanseverlik' kavramı da tu kaka oldu. Ne talihsizlik değil mi?.. Vatanın sınıriannı yaşadığı- mız yüzyılın başında kanla çizmiştik... Yüzyılı doldurmadan sınırlar siliniyor... Bu işte de geç mi kaldık?.. • Yunanistan, Ege Denızi'nin üstünde ve altında ulu- sal sınıriannı genişletmek istiyor... Bak sen şu genci Atina'ya!.. Avrupa devletlerı, bir araya toplanıp Türkiye'nin Kıb- rıs'taki askeri birlıklerinı nasıl niteliyorlar: "Işgal kuvvetlerı!.." Bu adamlara demeli kr. - Siz Avrupalılar yenilikçi değil misiniz?.. Artıkneva- tan kaldı ne de ulusal sınır!.. Ulus devletin modası çok- tan geçtı. Neden bızı ışgal kuvveti sayıyorsunuz?.. Vatanseverliğin modasınm geçtiğine ne Atina'yı inan- dırabiliriz ne Erivan'ı!.. Ermenistan, Dağlık Karabağ'ı silahla ele geçirmiş, Sırplar Bosna'da yayılmışlar, Orta Osya'da yeni devletler bagımsızhk kazanmışlar; Israil yeni kurulmuş, sınıriannı silmeye hiç mi hiç niyeti yok!.. Yani başımız belada!.. Ah Namık Kemal!.. Vatan şairi!.. Sen olmasaydın, Ege'yi Yunan gölüne çevırir. Güney- doğu'yu PKK'ntn kanlı ellerıne emanet edip keyfimize bakardık. . . Laik. tam bağımsız. emek cephesini savunan parti kalmadığı için oyum tŞÇİ PARTİSI'ne Taner Bilen Atatürkçü Düşünce Derneği Üsküdar Örg. Sorumlusu CHP Üsküdar Kongre Delegesi Kordonu iptal ettik! AEG Cordless Two-Way ile herkese hareket özgürlüğü AEG Cordless Two-Way kordonsuz buharlı ütü, istediğiniz yerde ütü yapabilme özgürlüğü sunar... Ütü derdi, keyfe dönüşür. Üstün teknoloji ürünü AEG Cordless Two-Way, krom çelik tabanlı, kendi kendini temizleme özelliğine sahip... Termik sigortalı, otomatik buhar ayarlı, şok buhar ve soğuk su püskürtmeli... Böyle modern bir ütünüz olsun istemez misiniz? Şimdj Peşin Fiyatına Taksitle! Peşin Fiyatı 3.800.000 TL Peşinat 760.000 TL 4 Taksit 760.000 TL Toplam 3.800.000 TL ISO 9001 Kalıte Güvence Belgesı AEG Ucretsız tetefonlarmuz: 0 8 0 0 21 1 4 0 2 4 TELEFUNKEN ^ » » a » Dıöer leletonumuz (0-212) 274 SS 90 AEG Tûrtaye nın efı yaygın. en gûçtü servıs teşJulab sus ya hazırdır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle