Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 EKhV1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
ALLEGRO EVİN İLYASOĞLL DÜŞÜNCEYE SAYGI
A nkara. cumhuri-
A yetin ilanından
/ \ bu yana kültür ve
f I sanat kurumlan-
-X. -A. nın filizlendiğ
yeni tip ^ürk aydınının şekil-
İendiği ?ir kenttir. Özellikle
müzik \e sahne sanatlanna
ayn bir özen aösterilerek
19401ı -ıllarda Paul Hinde-
mith, Kırl Ebert, Ernst Pra-
etorius, Eduard Zuckmayer,
David Zrkingibi Avrupa'nın
önemli nüzikçileri danışman
yönetmen ya da öğretmen
olarak getirtilmiştir. Musiki
MuallimMektebi'ndenbaşlayarakcum-
hurıyerir ilk müzik eğitimi kurumlan da
Ankara'da kurulmuşrur. Ankara Devlet
Konserutuvarı (Hacettepe) ve Bilkent
Müzik Okulu'nun yanı sıra son yıllarda
Ortadoğj Konservatuvarı da atılımlar
içinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or-
kestrası'iın ve Ankara Devlet Opera ve
Balesi'n n yıl boyu süren konser vetem-
sillerine>on iki yıldır Bilkent Akademik
Senfoni Orkestrası'mn düzenli konserle-
n de eklendi. Aynca 13 yılına giren An-
kara Müzik Festivali ile üçüncü yılına
- giren Bilkent Müzik Festivali de bu ken-
tin müzik yaşamına renk katan etkinlik-
ler.
CSO'nun 7 ekimde Hipodrom'da baş-
latacağı konser takvimine göz atınca ilk
dikkati çeken, bu yıl 21 yeni yapıtın
programa alınmış olması. Orkestranın
müdürü Hüseyin Ertuğ. nice ekonomik
zorluğa karşın. yeni yapıtların notalan-
nı getirtmek için hiçbir harcamadan ka-
çınmayaeaklannı biidıriyor. Öyle ya. ye-
ni yapıtlan çalışmak hem orkestraya ye-
ni kan getirir hem de dinleyicilere taze
bir soluk Gorecki'nin üçüncü senfoni-
si, Sviridov'un Kar fırtınası: Çetin Işı-
közlü'nün keman konçertosu: Fazıl
Say'ın piyano konçertosu. Respighi'nin
Gregoriano konçertosu Jolivet'nin Fagot
konçertosu. Bozza'nın klarnet konçerto-
su. Goldmark'ın Rustik senfonisi. he-
men göze çarpanlar. İlk kez seslendiri-
lecek yapıtlar arasında Ertuğ'u en çok
düşündüren. 19-20ocak seslendirilecek
olan Mahler'ın 2. senfonisi iyi bir Mah-
ler yorumu için büyük özen gerekiyor.
CSO. bu yıl tüm şefierimizi bağrına
basmış. Orkestranın sanat yönetmeni
Gürer Aykal. on konser yönetecek: Hi-
podrom'da Çaykovski'nin 1812 uvertü-
rü ve gerçek toplarla yapılacak açılış
konserinden sonra Jolivet, Wiexuteps ve
Dvorak'ın 7. senfonisinden oluşan prog-
ram (8-9 aralık): Bruckner'in O numa-
ralı senfonisini (15-16 aralık): Beetho-
ven'in 9. senfonisini (22-23 aralık):
Say'ın konçertosu ile R. Strauss'ın Do-
mestik Senfonısı'ni (12-13 nisan)yöne-
teceği konserler bunların en ilginçleri
Rengim Gökmen, Ayşegül Sanca'nın so-
listliğınde topluluğu 17-23 ekim arasın-
da Makedonya turnesine götürecek. En-
der Sakpınar. Copland'dan Bılly the
Kidi. Borodin'den 2. senfoniyi yönete-
cek. EminGüven Yaşlıçam. devlet çocuk
korosuyla birlikte çocuk bayramı konse-
rini yönetecek. NaciÖzgüç gençlik kon-
serinde iki genç sanatçıya. Kamerhan
Turan (piyano) ve Sedat Civelek (obual
eşlik edip Handel'in Su müziğini çaldı-
racak. Erol Erdinç gitarist Bekir küçü-
kay'a eşlik edecek. Cem Mansur parlak
bir genç kemancıya. FlorinGalati'ye Sa-
int-Saens'in Rondo capriccio'sunda eşlik
edip. Elgar'ın ikinci senfonisini yönete-
cek.
Artık bizden saymaya başladığımız
şeflerimizden dört konserle katılan
Stnıgala Çaykovski'nin Patetik: Beetho-
ven'in 8. senfonisi: Bnıckner'in 4. sen-
fonisi ve Mahler'in 2. senfonisi gibi sen-
foni dağarcığının güçlü yapıtlannı yö-
netecek. İki konserle CSO'ya katılan Ga-
lati. Beethoven konserinde bestecinin
Eroica senfonisini ve IsraelTriosolistli-
ğinde üçlü konçertosunu çaldıracak (8-
9 mart). Antonio Pirolli de iki konser ile
CSO'ya katılıyor. Pirolli. piyanist Naka-
mura'ya Rahmaninof un 3. konçerto-
sunda: klametçi EkremÖztan'aTurgay
Erdener'in konçertosunda eşlik edecek.
Respighinin Roma Çamlan'nı ve Pro-
kofıef in 5. senfonisini yönetecek.
Daha önceki konserlerinden tanıdığı-
mız değerli Japon şef Komatsu. R. Stra-
uss'un Don Quixot'unu ve bir Brahms
konserini yönetecek. Polonya Çağdaş
Müzik Festivali'nin sanat yönetmeni
olan Pijarkowskfnin her iki konseri iki
yeııi yapıt kabhyor
Gürer Avkal Verda Erman
C
SO'nun 7 ekimde Hipodrom'da
başlatacağı konser takvimine göz atınca
ilk dikkati çeken. bu yıl 21 yeni yapıtın
programa alınmış olması. Gorecki. Sviridov. Çetin
Işıközlü. Fazıl Say. Respighi. Jolivet. Bozza,
Goldmark'ın yapıtları hemen göze çarpanlar.
Cem Mansur
u yıl tüm şeflerimızi bağrtna basmış
C SO. Kendi bünyesi içindeki sanatçıları
da deeerlendirip. orkestra üyeleri
arasından solistler çıkarmış. Ayrıca birçok
konsere iki solist yerleştirerek pek çok solistimizi
konsersiz bırakmamış.
Fazıl Say
yılın can alıcı programlannı içeriyor. Us-
ta kemancı Serafi Sladler ile birlikte ve-
recekleri Şostakoviç. konserinde besteci-
nin 2. keman konçerosu ve 7. senfonisi
seslendirilecek. (9-10 şubat). Bruch'un
klarnet ve viyola konçertosunda Ruşen
Giineşve BülentCivelek'e \Vieniawsky
konçertoda kemancı Çağıl Yücelen'e eş-
lik edecek ve Gorecki'nin 3. senfonisini
Ruşen Güneş
yönetecek. Bu senfoni son yıllarda bes-
telenen çok popüler oldu. Solist ve ya-
pıtlar açısından oldukça yüklü bir kon-
ser (2-3 şabat).
CSO'yu bu yıl yönetecek bir diğer ün-
lü şef de Mark Klmkr. Bolşoy Opera ve
Balesinin Moskova Filarmoni Orkest-
ra'nın şeflennden. EM1 plak şirketınce
yayımlanmış pek çok operayı yönetmiş
Ayşegül Sanca
bir şef. Elmler. Viktor Pikayzen'in ilk
seslendinsini yapacağı Işıközlü'nün ke-
man konçertosunu Ippolitm Ivanov \e
Spridov gibi Rus bestecılerini yönete-
cek. Moskova Senfoni Orkestrasf nın bi-
rinci şef Konstantin Krimetz de
CSO'nun konuk şefleri arasında. Geçen
yıl Istanbul ve Ankara konserleriyle ku-
laklarımızda çok iyi yankılar bırakan
Gülsin Onay 'ın Çeşitlemeler CD si
Piyanist Gülsin Onay'ın yeni kompakt
diskinin adı Çeşitlemeler. Hannover
Kuzey Alman Radyosu'nun işbirliği ile
Ars Musici diskleri arasında yayımlandı.
Baştan sona piyano için yazılmış
çeşitlemeler formundaki yapıtlan
içeriyor. Bir temanın (özdek) çeşitlenerek
yeni açılımlara ulaşması. bir yapıtın
küçücük bir çekirdekten başlayıp ivıne
kazanması. müzik tarihinin en eski
işçiliklerinden biridir. Besteciler yapıtlara
büyüklük kazandırmak için başlangıç
motifini sürekli yeni giysileraltında
dinleyicinin kulağına sunmuş. böylece
tanıdık motiften kopmayan kulak. yapıtta
bir bütünlük bulmuştur. 18. yüzyıl çeşitlemelerinde
tanıdık nıotif her karşınıza çıkışta fazla bir değişime
uğrarrraz. örneğin Haydn ve genç Beethovenin
çeşitlemelerinde "işte başta tanıştınlan motif"* şeklinde
satır aralannda rahatlıkla bunu okuyabilirsinız. Ancak
19. yüzyılın karmaşık dokusunda başlangıçta sunulan
özdek giderek bestecinin kanatlanıp
çtuğu düşlem dünya.sının bir ürünü
olmuştur. Onıı dilediği gibi işler.
tanınmaz hale bile getirebilir Burada
I üner yorumcuya kalmıştır. Tanıdık
rotifi ayıklayabildiği. oııu bestecinin
düşlemi ile özleştirdiği sürece başanlıdır.
Gülsin Onay. romantik bestecilerde.
Schumann, Chopin. Mendelssohn \ e
Medner'de besteciyle özleşmiş. temanın
her yeni çeşitlenmesinde romantik ruh
halinın yeni açılımlarını keşfetmiş.
Haydn ve Beethovenin çeşitlemelerinde
de bu bestecilerin romantik yönlerini
ortaya çıkartmış. Sonuçta romantik bir
çeşitlemeler albümü sunmuş bizlere. Eğertem ve
çeşitleme. birçekirdeğin çeşitlenerek zenginleşmesi
nedir. hemen duyup örneklemek istiyorsanız Gülsin
Onay'ın bu son CD'sini arayıp bulun. Bu CD'yi
dinleyerek kendinizi piyano edebiyatındaki çeşitlemeler
üstüne rahatlıkla eöitebilırsiniz.
Andre Heller'in4
Kristal
MURAT SES
Brian Eno
"»"•^^ uyulara şölen amacı
m | '^
e
gerçekJeştirilmiş
m W miize için bir de
' S "011301 MÜZİğİ'
bestelenmiş: "Ambiente Ustasf
Brian Eno, kristallerin
titreşimlerinden ve ışık
dönüşümlerinden kaynaklanan
son derecede dingin bir yapıt
sunmuş bu bağlamda.
LINZ - Geçenlerde. reklamların sığlı-
ğı. vahşi pazarlama yöntemleri. tecimsel
umutlann bu olguyu hızlandırması, 'X-
KuşağT(Generatian X)gibi herbin rahat-
lıkla bir yazı konusu olabilecek şeyleri
konuşuyorduk. Ünlü sanatçı Andre Hel-
ler.'hızırgibi'yetişti ve tüm olumsuzluk-
lara karşın en güzel beraberlik örneklerin-
den birini sergileyiverdi Avusturya'da...
Heller. özellikle Almanya'da. ünlü bir
sirk müdürü. fişek. roket ve her türlü ba-
rutlu/ateşli görsel öğenin ustası. inanıl-
maz etkinlikler düşünebilen. bunları ba-
şanyla kotaranyaşama geçiren kişi ola-
rak tanınır. (Lagari ne derdi bu işlere aca-
ba?) Yurtdişında, en ağır bütçeli projele-
rine bile karizması ve inandırma yetene-
ği ile parasal destek sağlayabilmesi ün
kazandırmıştırona... Acımasızdenebile-
cek ağır söylemiyle. özellikle V'iyana'da
"kalıcı düşmanlar" yaratması da diğer bir
yönüdür. Sığ gülmecesiyle. sığ içerikli
filmleriyle ve şarkılarıyla tanınan Peter
Alexander hakkındaki görüşüne bakılır-
sa: Bu şarkıcının 'eczanderden kusmaila-
cı olarak alınabilmesi' gerekir (Irnberger.
bkz. \Vien-Monatsheft der Staedte... S
85. Hamburg 11 1990) Birde Viyana'yı
'çirkin. yaşlı bir kadına" benzettiği söyle-
nir. Ona hak verirler. ama sevmezler. Bel-
ki de "Viyana ortamrnın yazgısıdır bu...
Kendini ozan olarak tanımlar. Güçlü bir
gazetecilik. radyoculuk, tele\ ızyonculuk
ve görsel etkinlikler geçmişi vardır. Ken-
disini ilk olarak ekranlarda gördüğiimüz-
de. John Lennon ve Yöko Öno ile söyle-
şisini banttan yayımlıyorlardı. Sanınm,
John Lennon"ın öldürüldüğü haftaydı.
,\abancılarakarşı hereylemin vetutumun
karşısında konumlanır. Dünya halkları-
nın kültürlerine sonsuz bir saygısı vardır.
Unutulmaya yüz tutmuş ya da fırsat ve-
rilmemişsanatlara. sanatçılaraözenli sah-
nelemelerle destek verir. Hindistan halk-
!annın(JagMandirprojesi).Cingenetop-
lumlannın (Roma ve Sinti) kültürlerini,
unutulmaya yüztutmuş sirk sanatlannı
(AkrobatSchön...)temel alan etkinlikle-
ri. kendisine uluslararası ün getirmiş ça-
lışmalanndan sadece bırkaç tanesidir.
Doğayı, sanatı ve işdünyasını en güzcl
yönleriy le birleştiren bu çök yönlü sanat-
çı (bazılarınca Merlin gibi bir büyücüı.
son günlerde Tirol eyaletindeki Wattens
kentinde hazırladığı 'Kristal Müzesi* ile
gündeme geldi. Yüz yıldır kristal üretip
konulannda dünyanın en büyüklerinden
biri halinegelenSwarmskiailesi.biryüz-
yıllık çalışma dönemini kutlamak için
Andre Heller'i görevlendirmiş. Heller de.
kendi deyişiyle 'gezilecek, görülecek, şa-
şınlacak, meditasyon yapılacak' bir yapıt
çıkarmış ortaya... Kristallerin. dağların
içinde karanlıklarda oluştuğunu söy leyen
sanatçı. ortanı olarak da bir dağın içini
seçmiş. Yaşamı boyunca kristallerin gi-
zemli dünyasından etkilendığini vurgu-
layan Heller, ışık olunca yaşayan bu do-
ğal güzelliğin. kendisine çocukluğundan
beri. temizliği. berraklığı. doğruculuğu.
söylencelerin coşkusunu. masalların gı-
zemini. dostluğu anımsattığmı vurgulu-
yor.
Bu noktada. 6O'lı yıllarda. "'Bir dos-
tunı olsun; kardeşten üstün, anadan ya-
kın. babadan güvenli... Bir dostum olsun;
kristal gibi köşesürengi belli—" diye yazan.
şimdi aramızda olmayan sanatçı dostu Dr.
Zihni Naci Dslu'yu saygıyla anıyorum...
Gerçektende dünya masallanndaki la-
netlenmış krallar. gizli defineler. gizem-
li güçler. yeraltı nehirleri ve gölleri. ço-
cukluk düşlerimizin ortak paydası... Biz-
ce buralardan yola çıkmış ünlü sanatçı...
Yukandan bakıldığmda. bir park yeri gi-
bi görülen ortamda. Keith Haring biçe-
nıinde bir iabirentel' dikkati çekiyor. Bu
el. sevgiyı. dostluğu ve barışı simgeleme-
nin yanı sıra "Merhaba! Kristaî Müze-
si'ne hoşgeldiniz!" diyor.
Girişe. ağzından sular akan bir dev ka-
fası otunulmuş. "Benden u\arması; çok
değerli şeylerin olduğu bir yere girmekte-
siniz..." der gibi... Hemen başlayan 42
metrelik bir 'Kristal Duvar', konuklara
•>eraltının imgeler dünyasında' dolaştık-
larını sürekli olarak anımsatma görevini
üstlenmiş. 120tonağırlığında. yontulmuş
küçük birimlerden oluşan bu duvarda
'V ves Klein Mavisi'egemen... Heller. bö-
lümleri insanların çeşitli niteliklerine uy-
gun bir şekilde tasarladığını anlatıyor söy-
leşilerde: Sesli. sessiz. meditasyon yapı-
I
genç kemancı VVerthaas'a
Prokofief'in 1. konçerto-
Romeo Juliet adlı yapıtlan
programı tamamlıyor. Bu yıl
CSO'nun programlannda bu
türbesteci birliğine çok rast-
lanıyor. Bir bakıma dinleyi-
ciyi ve orkestra üyelerini son
derece eğirici bir seçim. Za-
man zaman aynı ortamda ve
aynı zaman dilimi içinde bir
besteciyi işlemek. onun sti-
lini özümsemeye yardımcı
olan bir etken.
CSO bu yıl kendi bünyesi içindeki sa-
natçılan da değerlendirip. orkestra üye-
leri arasından solistler çıkartmış. Ayrıca
birçok konsere iki solist yerleştirerek pek
çok solistimizi konsersiz bırakmamış.
(Çok solistli konserlerin üst üste gelme-
si müsamere havası estirebilen ayn bir
nsk olsa da!) Bizim ünlü solistlerimiz-
den İdil Biret. Eskişehir Festivali'nde Be-
ethoven'in 4. konçertosu ve Ankara'da
Rachmanınof "un Paganini Rapsodisi ile
iki kez katılıyor CSO'ya Ayşegül Sanca
da Beethoven'in üçüncü konçertosunu. |
Makedonya turnesinde de Chopin'in 2. |
konçertosunu Ankara'da çalacak. Beet- |
hoven'in üçüncü konçertosunu Verda
Erman da Inönü'yü arima-konserinde
seslendirecek. Üç ayn orkestramızda üç
ayn yapıtla katılan Gülsin Onay. Anka-
ra'da Bartok'un ikinci konçertosunu ça-
lacak. Ayhan Baran açılış konsennde ün-
lü aryaİarsunacak. Zürich'inTone Hal-
leorkestrasındaki viyolocumuz Ahmet
Ediz de Ayşe Ediz ile birlikte Haydn'ın
viyolo ve çembalo konçertosunu çala-
cakIar.
CSO'ya katılacak diğer yabancı so-
listler arasında piyanist Alcxei Sultanov,
çellist JiriBarta,piyanist Jeffrey Biegel
ve kemancı Peineman dikkati çekiyor.
Türk bestecilennin hemen her kuşa-
ğından yapıtlar seçilmiş: Saygun'un Ar-
yalannı Murat Göksu seslendirecek.
Tanç'ın Yankılar'ını ve FaikCanselen'in
Köv Düğünüadlı yapıtını Aykal yönete-
cek. Fazıl Say kendi konçertosunu çala-
cak. Uıközlü'nün keman. Erdener'in
klarnet konçertolan da ilk kez seslendi-
recek.
Devlet Opera ve Balesi yurda
vayılma çabasında
Ankara. Istanbul, İzmirve Mersin'den
^onra Samsun Opera ve Bale Müdürlü-
jii'nün kııruluş kararının onaylandığını
dııymak sevinç verici. Gaziantep ve Van
müdürlüklerinin kurulma çalışmalan da
>ürmekte. Aynca var olan kuruluşların
kendi coğrafya bölgeleri içinde turnele-
re çıkmaları için halkın kolayca anlaya-
cağı popüler yapıtlar seçilmiş. Opera ve
Bale Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ak-
bulut,en önemli sorunun kadrolardaki tı-
kanıklık ve bütçe olduğunu belirtirken
emeklilik yasasının bir an önce çıkma-
sını ve özel kuruluşlann opera \ e bale sa-
hinelerine sponsorluklarını bekliyor.
Ankara Dev let Opera ve Balesi. bu kış
12 yeni yapıt sahnelemeyi planlıyor.
Bunların arasında en ilginçleri belki de
sahneye uyarlannıış, görsellik ve reji ka-
zandırılmış klasik müzikler olacak. Ör-
neğin OrfTun Carmina Burana'sı reji ile
sahnede canlandırılacak. Yaratıcı bir
uyarlama ile son derece alıınlı bir şeki-
lede boyutlanabilir. Aynı şekilde Mval-
di'nin Mevsimler'i veÇaykmski'nin Se-
renad'ı gibi müziğini çok iyi tanıdığımız
yapıtların bale uyarlaması. koreografi
kazanması da dinleyiciye ilginç gelece-
kitir.Offenbach'ın La Perichole adlı ope-
reti ile Çetin Işıközlü'nün "Dudaktan
Kalbe"* başlıklı operası da sahnelerimiz-
de ilk kez gösterime girecek etkinlikler.
Ankara Operası bu mevsim için yeni pro-
düksiyon olarak Verdi'nin Otello'sunu.
Giordano'nun Andre Chenier'sini. Puc-
cini'nin Toscasını ve Mozartın Sihirli
Flüt operalannı sergileyecek. T. Sel-
çukun Yunus Emre balesi ve L.Min-
kus'un La Bayadere adlı balesi de mev-
simin yeni çalışmaları arasında.
Ankara Operet Sahnesi de Schmidt'in
Fantastik başlıklı müzikalini ilk kez An-
kara'da sahneleyecek. J. Strauss'un Ya-
rasa'sı ve Dinçer Sümer'in "Ali Ayşeyi
Seviyo" adlı müzikli oyunu operet sah-
nesinin izileyiciyi müzikli oyunlara. mü-
zikallere ve sahneye ısıtma ilkesinin ör-
nekleri.
MEMET FUAT
labilecek ortamlann hemen yanında. in-
sanı iten. ürküten ya da güldüren ortam-
lar... 'Buz Sokağı' bölümündeki video
destekli enstalasyonun devamında. Da-
li'nin 'AkıpGiden Zaman'ını. Keith Ha-
ring'in 'Gizemli Bir Külrürün Vapırı'nı
pırıl pınl taşlar bağlamında izlemek ola-
sı... Sonra. yine binlercekristalden üretil-
miş zaman zaman kıpırdayıveren. gizem-
li masal ve söylence yaratıklarıyla bezen-
miş 'Kristal Tiyatro'.akıp giden 'Kristal
Yeraltı Suyu' ve ulaştığı 'Kristal Yeraltı
Golü'.
Yirmi milyon marklık bir bütçe ve
sanatsal yönüyle 'dört dörrlük' bir 'imaj
tazelemesi'... Unutmadan ekleyeyim.
'duyulara şölen' amacı ile gerçekleştiril-
mişmüze için birde 'Ortam Müziği'bes-
telenmiş: 'Ambiente l'stasf Brian Eno,
kristallerin titreşimlerinden ve ışık
dönüşümlerinden kaynaklanan son dere-
cede dinain bir vapıt sunmuş bu baâlam-
da.
"Reklamlann iyice sığlaştığı, vahşi
pazarlama yöntemlerinin saldırganlaştığu
tecimsel umutlann bu olgulan hızlandır-
dtğı, X-Kuşağrnın(GenerarionX)önün-
de hiçbir umudun olmadığı bir dönem-
dejiz, ne yazık ki»." diyorduk; bu güzel
olayla karşıkarşıya geliverdik. Bir yanda
Andre Haller ve Brian Eno. diğer yanda
onca servetine karşın 'yüzyıllık tutucu
imajı'nı bu güzel insanlarla tazeleştiren
bir Svvarovski...
Bayağı umutlandık...
Kitaplarla Savaşımız
Savaşların çetini... Savaş Çekiç gene kâğıdından
mürekkebine, harfinden boyutuna. herşeysini şeçip
tasarlayarak güzel bir kitap yaratmış: Fizil Hiç Üzül-
mesin... Sabahattin Ali'nin objektifınden, kızı Filiz'in
gözünden bir yaşamöyküsü.
Bazılan yalnız anı değeri. bazılarıysa hem anı. hem
sanat değeri taşıyan fotoğraflar o günleri bilenlere
çok şey iletiyor. Sabahattin Ali'nin yaşamöyküsünü
kızı Filiz Ali, daha önce Atilla Özkınmlı ile birlikte
yayıma hazırlayıp Cem Yayınları arasında bastırdık-
ları kitaptan, bir de doğrudan yazarın kendi yapıtla-
rından geniş alıntılar yaparak yazmış.
Insant önce tasanm güzelliği, sonra fotoğraflan,
daha sonra da içeriğiyle etkileyen kitabın başında kı-
sacık bir sunu var.
"Anneme ve babalan siyasal, faili meçhul cinayet-
lere kurban giden tüm çocuklara..."
Son sayfalarda ise Sabahattin Ali'nin 25 Kasım
1947'de "Ali Baba" gazetesinin birinci sayısında çı-
kan, öldürülmesinden dört ay bir hafta önce yazdığı
şu satırları okuyoruz:
"Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer. Bir gün Al-
manların pabucunu yalayan, ertesi gün Ingilizlere
takla atan, daha ertesi gün de Amerika 'ya kavuk sal-
layan soysuzlar gibi olmak istemedik. Yalnız ve yal-
nız bir tek milletin önünde secdeye vardık. O da ce-
fakeş milletimizdir. Meğer ne büyük günah işlemişiz!
Kanunlu, kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestl-
le döndük. Bugünün ıtibariı kişileri gibi, kese doldur-
madık, makam peşinde koşmadık. İç ve dış banka-
lara para yatırmadık, han, apartman sahibi olmak,
sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak
emellehne kapılmadık. Bütün kavgamızda kendimiz
için hiçbir şey istemedik. Yalnız ve yalnız bu yurdun
bütün yükünü omuzlannda taşıyan milyonlarca in-
sanın derdine derman olacak yollan araştırmak is-
tedik. Bu ne affedilmez suçmuş meğer!"
Nerdeyse elli yıl oluyor bu sözler söyleneli...
Yüzeydeki bunca gelişmenin ardında, derinlerde
bir yerde, hiç degişmeyen bir şeyin olduğu gibi dur-
duğu ne kadar açık...
Bu yurdun bütün yükünü omuzlarında taşıyan mil-
yonlarca insanın derdine derman olacak yollan araş-
tırmak isteyenler bugün de suçlu sayılıyor...
Işçiler. memurlar sokaklarda...
Siyasal bir amaçla değil...
Çalışmalarının karşılığını alabilmek için savaşım
veriyor, paranın sürekli değeryitirmesi karşısında ge-
çinemeyecek, çoluk çocuğunu barındırıp besleye-
meyecek duruma geldikleri için başkaldırıyorlar.
Uygulanmak istenen tutumbilim anlayışı ise ülke-
nin girdiği çıkmazdan kurtanlabilmesi için onların da-
ha da aşağı itilmeleri gerektiğini savunuyor.
Peki, işçiler, memurlar, o köylerinden kaldırıp kent-
lerin çevresineyerleştirdiğiniz milyonlarca insan, zey-
tin ekmeğe talim edeceklerse, kim tüketecek satmak
için çırpındığınız mallarınızı?
Dünya küreselleşiyor, aynca gümrük birliğine de gi-
riyoruz...
Demek ki yayımcılann da artık yabancı dillerde ya-
yın yapmaya başlamaları gerekiyor!..
Örnekse bu özenle tasarlanmış, özenle basılıp cilt-
lenmiş, dolayısıyla da, ister istemez, pahalı olan ki-
tabı kimler alacak?
"Pabuç yalayan, takla atan, kavuk sallayan soysuz-
lar" mı okuyacak Sabahattin Ali'nin yaşamöyküsü-
nü?
Hayır, onlar okumayacaklar, ama gene onların çev-
resinde, onlarla ilişki içinde, onlar için çalışmak du-
rumundaki seçkmler, yani payları biraz daha yüksek
tutulan aydınlar, daha doğrusu, o aydınların bir bö-
lümü, "bu yurdun bütün yükünü omuzlannda taşı-
yan milyonlarca insanın derdine" çare aramanın bir
suç değil de, erdem olduğuna inananlar okuyacak...
Kaç basıldı Filiz Hiç Üzülmesin acaba. bin mi, bin
beş yüz mü?
Her neyse, içinde çok az dizgi düzelti yanlışı bul-
duğum bu güzel. hem de çok etkili kitapta bir fotoğ-
rafın sağı soluna gelmiş. altındaki açıklamasına uy-
muyor. İkinci basımda herhalde düzeltilir. Aynı say-
fada Filiz Ali ile Korkut Boratav'ın hayvanat bahçe-
sindeçekilmişbirçocuklukfotoğrafları varki bakma-
ya doyamıyor insan. Sabahattin Ali'nin çektiği bazı
fotoğraflar bayağı güzel...
Sevgi, acı. savaşım, kaynaşma, umut, çaresizlik,
üzüntü, özlem, aynlık... Hepsini saran sanatsal kay-
gılar... Anlatlşta, sunuşta...
Çok yönlü bir kitap Filiz Hiç Üzülmesin...
Bir ara Savaş Çekiç şu Sel Yayıncılık'ın amblemi-
ni de bir elden geçirse...
Bunları yazıyorum ya, kafamda geri itemediğim bir
soru dönüp duruyor: Bakalım önümüzdeki seçimler-
de işçilerimiz, memurlarımız. DYP'ye mi. ANAP'a mı,
RP'ye mi, MHP'ye mi verecekler oylarını?
Alman Kültür'de çarşamba
sineması
Kültür Servisi - Alman Kültür Merkezi. Türsak'ın
işbirliği ile bugünden başlayarak her çarşamba akşamı
Alman ve Türk sinemalannın seçkin örneklerini
sergileyecek. Bu akşam iki seans lıalinde. saat 16.30 ve
19.00"da gösterilecek ilk film Alman yönetmen Hans
W Geissendörfer'in "Adalet"adlı filmi. Çarşamba
sineması dizisinin ilk Türk filmi ise Zeki
Demirkubuzun "C Blok"u. Film. Ingilizcealtyazılı
olarak 11 ekinı günü gösterilecek. Alman Kültür
Merkezi'nde 18 ekimde Volker Koepp'ün "Bizmut".
25 ekimde Fehmi Yaşar'ın "Camdan Kalp" adlı
filmleri gösterilecek.
Müzayede mevsimi başladı
İSTAISBUL C\A) - Yaz boyunca ara verilen müzayede
mevsimi başladı. Hafta sonu düzenlenecek iki
müzayedede 411 eser satışa sunulacak. Sezonun ilk
müzayedesi, 7 ekim cumartesi günü Antik AS
tarafından gerçekleştirilecek. Antik Palace'da
yapılacak müzayedede 150 adet Osmanlı ve Avrupa
eseri satışa sunulacak. Maçka Mezat da 8 ekimde
Hyatt Regency Otel'de yapacağı müzayedede 261 eser
sanatseverlere sunacak. Nlüzayedede değerli
ressamların tablolannın yanı sıra çeşitli osmanlı
eserleri satışa sunulacak.
Altın Koza'da en iyi şiir Mustafa
Emre'nin
ADANA (A.\)- Adana'da. Altın Koza Kültür ve Sanat
Festivali etkinliklen çerçevesinde düzenlenen Şiir
Dosyası Yanşması sonuçlandı. En İyi Şiir Dosyası
ödülünü Mustafa Emre kazandı. Pen Yazarlar
Derneği'nden Sennur Sezer. Türkiye Yazarlar
Sendikası'ndan Metin Cengiz. Edebiyatçılar
Derneği'nden Hüseyin Atabaş. llim ve Sanat Eserleri
Meslek Birliği'nden Yahya Akengin ile Çukurova
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim göreviisi
Çetin Derdiyok'tan oluşan seçici kurul. 69 şiir
dosyasını değerlendirdiği yarışmada. En İyi Şiir
Dosyası Ödülü'nü Mustafa Emre'ye, Karacaoğlan
Özel Ödülü'nü Veysel Çolak'a. Dadaloğlu Özel
Ödülü'nü Ercan Atav'a verdi.