Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28MAYIS1993CUMA
12 DIZIYAZI
Özal ailesi bilgi vermeyegelmedi
O Ü H H M H j H B Özâl ailesinin bilgi
ztûrk: Herkes bUeivermeveeeldi.buaileneden ^ ^ ^ ^ ^ H vermek uzere komis-
DOSHSI
T U N C A Y
Ztûrk: Herkes bilgi vermeyegeldi, bu aile neden
gelmedi?Özalailesibütünçağnlanmıza rağmen komisyona
bügi vermekiçingelmedi. Özal'ı karalayan ben değitim ki.
ÖzaVı karalayan kendi bürokratlan ve bürokratlanmn
verdiğiifadesi. Bu komisyon, özal için de kurulmadt.
ayali İhracat
Komisyonu
Başkanı Mah-
mut öztürk,
komisyonun
kimseye karşı
bir önyargısı olmadan hareket
H
ettiğini kaydederek Turgut
özal ve ailesi konusunda peşin
hükümlü olmadıklannı söyle-
di. öztürk, Turgut ve Yusuf
Bozkurt özal'ı karalamak gibi
bir durumun söz konusu ol-
madığını da kaydederek
"Özal'ı karalayan
kendi bürokratlan,
bürokratlannın ver-
diği ifadeler. Bu ko-
misyon, özal için kurulmadı,
hayali ihracat için kuruldu"
Mahmııt öztürk
Ağabeyme çamuratmakisâyortov
OSMANAYDOĞAN
ANKAJRA - TBMM Hayali Ihracatı
Araştırma Komisyonu'na ifade veren
pek çok kişi tarafından ağabeyi 8.
Cumhurbaşkanı Turgut özal ile bırlik-
te hayali ihracat olaylannın sorumlusu
olarak suçlanan Yusuf Bozkurt özal,
kendisine yöneltilen suçlamalann altı-
nda yalnızca, 'siyaseten lekelemek ve
çirkef göndermek' amacının yattığını
söyledi.
Hayali ihracat olayında hiçbır so-
rumluluğu olmadığını ileri sûren Özal,
suçlanan bürokratlar ve hayali ihracat-
tan yargılanan pek çok kişinin de akla-
nacağınainandığınısöyledi.Özal,"Esa-
sen, Turgut Bey'in ûzerine gitmek isti-
yorlardı. Merhum ağabeyim Turgut
Bey'in ûzerine çamur sürmek istiyor-
lardı" diye konuştu.
'tşler yürümez hale geldi'
Hayali îhracatı Araştırma Komisyo-
nu raporlannda ve komisyona verilen
ifadelerde, hayali ihracata yol açmakla
ilgili suçlamalann ağabeyi 8. Cumhur-
başkanı Turgut özal ile üzerinde yo-
ğunlaşüğı Yusuf Bozkurt özal, Cum-
huriyet'in sorulannı yanıtladı.
Tûrkiye'de işlerin yürümez hale gel-
diğini ve iküdann eski bakanlan 'Yüce
Divan'a göndermekle, muhalefetin de
Ilksan gibi dosyalarla uğraştığmı söyle-
yen özal, bürokrasinin "benim
hakkımda da dava açılır" endişesiyle
çalışmadığmı ileri sürdü. Bunun sonu-
cu olarak kendiJerine yöneltilen suçla-
malann normal olduğunu belirten
özal, "Aynı işin devamıdır. Bunlar, iş
yapmamak için gündemi doldurmak
için hep bu işlerle uğraşıyorlar. Yani si-
yasi muanzlanru, siyaseten karşuanna
alıp, memlekete hizmet mesekleriyle
baş edemedıkleri zaman, çirkef gön-
dermek, siyasi olarak yenemedikleri ki-
şıleri lekelemekle uğraşıyorlar. Bun-
lann hepsi budur" dedi. Yusuf Bozkurt
özal, Cumhuriyet'in sorulanna şu
yanıtlan verdi:
- Yani size yöoeJtilen suçlamalann te-
• YMHf BtzkHPtftztl:Siyasi muanzlannı, siyaseten
karşılanna alıp, memJekete hizmet meseleleriyle baş
edemedikleri zaman, çirkefgöndermek, siyasi olarak
yenemedikleri kişileri lekelemekle uğraşıyorlar.
Yusuf özal: Açık söylüyonım biz hazınz.
meiinde sadece bu nedeoier nü yaüyor?
ÖZAL: Kesinlikle budur başkahiç-
bir şey değiidir
- Hayali ihracat olayında sizin ber-
hangi bir sonımhıluğumız yok mn? Sa-
dece sizi karalamak mı istiyorlar?
ÖZAL: Sız inanıyor musunuz hayali
ihracat olayında, o bürokraüann her-
hangı birisinin auçu olsun? Hiç mim-
künmü?
- Büemiyonım mümkûn değil mi? Si-
ÖB bürokratlara baskı yaptığınız söyle-
niyor.
ÖZAL: Değil efendim, kesinlik-
le mümkün değil. Bakın, ben size çok
daha güzel bir misaJ vereyim. Bırakın
hayali ihracatı. vergi kaçakçılıgı çok
daha kesin, çok daha netleşmiş bir ha-
dise değil midir? Adamın vergi kayıtlan
vardır, ödememiştir vergısini trilyon-
larca liralık. Vergi affını yapülar. 635
kişidir zannediyorum. isimleri halen
belli değildir. 16 trilyonun üzerinde
ödenmemiş borç. Bunlar artık kesin
Halbuki hayali ihracat da davalann gı-
dip mahkemede suçlu bulunması Iazım
her şeyden evvel ki, bürokratlar ondan
sonra suçlanabılsin. Benim bıldiğım bu
davalann çoğu, beraat etmiştir. Bura-
da vergi borcu kesinleşmiştir, adamın
vergi kaydı vardır. ödememiştir. Birik-
miştir, bunlan affettıler. 16 trilyon li-
rayı affettiler. Bunun hesabını kim
verecek? Burada hayali ihracat gibi
adam yapmış mı, yapmamış mı, suçu
kesinleşmiş mi, kesinleşmemiş mi diye
bir durum da yok. 16.5 trilyon lirayı
vermediler. Devletin kesesinden bu pa-
ra verildi bu insanlara. Soruyorum,
eğer bu suç değil de öbür tarafta daha
davası görülmemiş ya da görülüyor şu
anda. Suçu ortaya çıkmamış birtakım
hayali ihracatlaıia ilgili konularda
'efendim siz bürokrat oîarak görevinizi
ihmal ettiniz' diyorlar. En ağır şey o
zannediyorum.
- Hayali ihracat yapan firmalarm
araştınlînamasını istediniz, sonımlusu-
mız defiiyor kısaca.
ÖZAL: Yani görevinizi ihmal ettiniz
deniyor. Hayaii ihracat yapmış denilen
kişilerin mahkemelerinde çoğu beraat
etmiş, bir kısmı daha mahkeme karan
verilmemiş, bunlann daha suçlu oldu-
ğu belli değil. Yani ortaya herhangi bir
suç çıkmadan bürokratlara yalnız be-
nim için değil, şu anda davası görülen
bürokratlar var. Benim üzerimegelme-
lerinin, aslında onlar bürokraüann
ûzerine gitmiyorlar. Onlar siyasi mu-
anzlannın ûzerine gidiyorlar. Esasen
Turgut Bey'in üstune gitmek istiyor-
lardı. Merhum ağabeyime, Turgut
Bey'e bir yerden çamur sürmek istiyor-
lardı. Bütün yapılan budur.
- Bürokratiann ûzerine neden gidili-
yor o zaman?
ÖZAL: Gidiyorlar. Aslında bun-
lann hiçbir suçu yok. Hiçbir suçu ola-
maz. Yani bugün adam hırsızlık yapü
diye polis mi suçludur? Adam vergi
kacırdı diye vergi memuru mu suçlu-
dur? Adam hayali ihracat yaptı diye
'Planlama'daki adamlar mı suçludur?
Böyle nasıl mantıktır bu? Yani bu ka-
dar kötü bir dönem gelmemiştır daha.
Bakın açık sebebini, tekrar ifade ediyo-
nım.
Siyaseten karşımıza çıkamadıklan
için fikirlerimize fikirle karşı dura-
madıklan için yapılan işleri ve bizi kö-
tülemeye çabşıyorlar, söyleyeceğim.
Açık söylüyonım, biz buna hazınz.
Bize daha çok iş düşüyor
O N B I N L E R
ICIN YAZDI
Uğur Mumcu'nunfizikivarlığı
ortadan kalkmakla, hırsızlann,
talancılann. Menemen
artıklannın, asri
Vahdettinlerin korkulu
rüyası bitmedi; sadece kabusa
dönüştü. Korkuluriiyaasıl
diğerleri, yani Mumcu'nun
yolunda olanlar için başlıyor.
AvramHabib
Bize daha cok iş düşüyor.
Söfeynuuı Gümüş
Laik, cumhuriyetçi, milliyetçi,
şeriatsız bir dünya istedik hor
gördüler. Susturduk sandılar
ama susturamadılar. Uğur
Mumcu seninlecumhuriyet ve
sevgiyle büyüyoruz. Kanın
yerde kalmayacak.
EknasCan
Uğurlar olsun.
Sevgili güzel insan, çağdaş insan.
Biz buraya senin
unutulmayacağının ifadesi için
gelmiş bulunuyoruz. Içim
yanıyor. Yazacak kelime
bulamıyorum. Yiğit, ödün
vermeyen ve çocuklannın
taksidini biledüşünecek
kadar dürüst insan; özün
temiz için gibi nur içinde
yat. Senin fikirlerin hiçbir
zaman ölmeyecek ve
ölmesine hiç müsaade
etmeyeceğiz. Özgürlük
timsali yiğit
insan, sen bir ışıksın, hiç
sönmeyeceksin.
Can insan, yiğit insan.
Sükyman Şenyazar,
MnşerrefErdem
, Hatice Erdem, Nuran Erdem,
Kemal Erdem, Celal Erdeın,
Ataner Gökhan, Oraır Gökhan
SÜRECEK
Özal ailesinin bilgi
vermek üzere komis-
yona defalarca çağ-
nldığını, ancak aıle-
nin bilgj vermeyi red-
dettiğini kaydeden
öztürk şunlan söyle-
di:
"Herkes bilgi ver-
meye geldi, bu aile
neden gelmedi? özal
ailesi bütün çagn-
lanmıza rağmen ko-
_, bilgi vennek için gel-
medi. özal'ı karalayan ben de-
ğilim ki. özal'ı karalayan ken-
di bürokratlan ve bürokrat-
lannın verdiği ifadesi. özal'ı
karalayan insan ben değilim.
Bu komisyon, özal için de ku-
rulmadı. Bu komisyon hayali
ihracat için kuruldu" dedi,
'Peşin bükümle hareket
etmedik'
Peşin hükümlü olma suçla-
malannı reddeden öztürk, ken-
dilerinin kimseye karşı bir ön-
yargılannm bulunmadığını
söyledi. Mahmut öztürk, ko-
misyonda ANAP'Iı milletvekil-
lerinin de bulunduğunu ifade
ederek bu konuda şunlan dile
getirdi:
"Herhangi bir peşin hükümle
hareket etmedik. Yalnız, bilgi-
sine başvurduğumuz herkes,
hayali ihracat olaylannda, bü-
tün bu olaylann gelişmesinde
Turgut özal'ın bilgisi olduğunu
söyledi.
Biz neden onu karalayalım?
Hakkında bir şey uydurmadık
ki. Komisyona ifade verenler
onunla ilgili şeyleri söylediler.
Diğerlerine olduğu gibi, bu aile-
ye de yazı yazdık. Gelmediler.
'Siz peşin hükümlüsünüz' dedi-
ler. Ben peşin hükümlü değilim
ki.
Komisyonda
üyeler de var
ANAP'h
O komisyonda ANAP'b üye-
ler de var. Onlar da mı peşin
hükümlü? Peşin hükümlü olan-
lar, onun yanında çalışanlar ve
onunla birlikte olanlar."
Kendilerine ifade verenler ile
ellerindeki belgelerin, hayali ih-
racatla ilgili işlemler hakkında
Özallann bügi sahıbi olduğunu
kanıtladığını dile getiren öz-
türk,"87'l 1237,87/11509 sayılı
genelgeler var. Ortada bir pro-
tokol var Kaya Erdem'in yaası
var. Bûleot öztûrkmen'in yaası
var. 7-8 tane yazı var. Bunlann
hepsi özal'ın bilgisi dahilinde"
diye konuştu.
BİTTİ
Mumcu'yu uğurlarken
Seni vurdular, ama bizi canlandırchlar
Senisusturdular, bizim dilimiziaçtûar
Seni uyuttular, ama tümümüzü uyandırdılar
Ardındayız Uğur Mumcu, izindeyiz insanlığın Uğur'u
Sana değilhepimizepatladı o bomba
Seni ayırdılar bizden, bizi birleştirdüer ama
Senin gözüniiyumdular
60 milyonun gözünii açtılar
Seni toprağa veriyoruz
60 milyon birdenfışkmyoruz
Doğruluğım, dürüstlüğün simgesisin sen
Korkusuzluğun, bilinçliliğin neferisin sen
Sana Sakmcah Piyade demişlerdi
Senden sakındılar Uğur
Fikirler bomba ile yok edüemez
Kara sesler bunu bilemez
Sana vuran eller kahrolsun
Nice insanlara bilinç verdin aşkolsun
Sen göklereyükseldin
Şehitliğin doruğuna erdin
Senin altın kaleminikırdılar
Nicesine tükenmeyen kalem verdiler
Tüm yurdu birleştirdiler
Görülmemiş bir heybetti arkandan gelenler
Bundan sonra daha korkusuz daha inançlı
Amageri düşüncelere hınçh mı hmçlı
Geçit vermeyeceğiz kara düşüncelere
Aramızda yer yok karapeçelilere
Onlar bir, biz ezeceğiz bin kere
Senfikirlere kurtuluş savası açtuı
Rahat uyu kabrindegörevinitam yaptın
Seni kalbimizegömdükgiderken
Uğur yalnız çok erkendi çok erken
Maide İnceoğhı/Emekli Öğretmen-Balıkesir
ÇALIŞANLARIN SORÜLARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
Kıdem tazminatımı
alabilir miyim?
sendikadan
l-Ben, 2 yıl 9 ay Emekli Sandığı'na prim ödeyerek bir
beiediyede memur olarak çahştun. Memuriyetten kendi
isteğimk istifa ederek aynldını. Daha sonra bir sendikada
SSKTı ve sendikanın kâdrolu personeli olarak halen caln
şmaya devam ediyorum.
öğrenmek istediklerim:
1-Emekli ohırken, memuriyette gecen 2 yıl 9 ayük
kıdem tazminatımı, çaltşmış olduğum sendikadan alabilir
miyim?
2-Endfistri MesJek Lisesi'ne gjden son sınıf öğrencisj
oğlum var. Büyük bir fabrikada haftanın beürti gunleriiMİe
gküp stajuu yapıyor. Çahştığı işyeri onu SSKIı yapm, bir
öğreoci SSK kartı da çıkarmış. Oğlum, ileriki yıllarda
çaltşma hayatmda aynı karb kuUanabiür mi?
A.U.
YANTT: 2829 sayılı 'Çeşitli Sosyal Güvenlik Kurumlanna Tabi
Olarak Gecen Hizmetlerin Birleşûrilmesi Hakkında Kanun'un
12. maddesi ve aynı yasanın uygulama esaslanyla ilgili yönetmeli-
ğinin 8. maddesinde, çeşitli sosyal güvenlik kurumlannda
cahşmış olanlara, emekli ikramiyesinin ve kıdem tazminatının
hangi koşullarda verileceği açıklanmaktadır.
Çeşitli sosyal güvenlik kurumlannda geçen çahşma sürelerini
birleştirip. birleştirilen hizmet süreleri üzerinden ve sosyal güven-
lik kurumlannın herhangi birinden aylık bağlananlara, sigorta
primi veya emekülik keseneği ödemeİc suretiyle geçen sürelerin
toplamı üzerinden emekli ikramiyesı ödenebilmesi için, son kez
TC Emekli Sandığı'na bağlı bir görevden emeküye aynlmalan
gerekmektedir.
Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ya da yasa ile kunıhnuş
özel emekli sandıklanndan emekliye aynlanlara, Emekli Sandığı
kapsamında geçen süreler için ikramiye ödenmesi söz konusu de-
ğildir.
Bunun yani 'birleştirilen hizmet süreleri üzerinden son 7 yıllık
sürenin yansından fazlasının TC Emekli Sandığı'nda geçmiş ol-
ması nedeniyle bu kurumca emekli aylığı baglanmış olsa dahi,
son defa TC Emekli Sandığı'na tabi görevden emekliye aynlma-
yanlara emeklilik ikramiyesi ödenmez."
1475 sayılı iş yasasının kıdem tazmınaünı düzenleyen 14. mad-
desi uyannca da, "TC Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigorta-
lar Kanunu'na veya yanüz Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi ola-
rak aynı ya da değişjk kamu kuruiuşlannda geçen hizmet süreleri-
nin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanuna'na göre
yaşlılık veya malüllük ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye,
bu kamu kuruiuşlannda geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üze-
rinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem taaminatı ödenir."
2 yıl 9 aylık Emekli Sandığı'nda geçen süre için emekli ikra-
miyesi ya da kıdem tazminatı ödenebilmesi için bir kamu kuru-
munundan emekliye aynlmak gerekir.
Aynca, bazı yargıtay kararlan, 'istifa ile son bulan memuriyette
geçen süreler için kıdem tazminatı ödenemeyeceği" yönündedir.
2) Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü'nün 16 sayıh genelgesin-
de (sayfa 10) stajyer öğrencilerin sigorta durumlan açıklanmak-
tadır.
"(...) eğitim imkaru sağlayan müessese statüsü gereği tatbiki
stajın dışında öğrendyi kendi işyerinde stajyer sıfatıyla de olsa
çalışürdığı takdirde, bu öğrenciler sigortalı sayılacaklardır."
Oğlunuz ileriki çalışma yaşammda da aynı kartı ve aynı sigorta
numarasını kullanacakur.
AJNKARA...AJNKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Nazmiye Demirel'in
Yeşil Ceketi
Cumhurbaşkanı Demirel ve eşi Çankaya Köşkü'ne
yerleşmeden konuk ağırlamaya koyuldular. Hollanda
Başbakanı gitti, Ispanya Kralı Juan Carlos ve Kraliçe
Sofia geldi. Cumhuriyet tarihinde ilkkez Ispanya'dan bir
devlet başkanı geliyor ülkemize. Akdeniz'in batı ve doğu
ucundan iki ülkeyiz, ama ilişkiler çok yoğun değildi şim-
diye kadar. Çankaya Köşkü'ndeki akşam yemeğinde
yapılan konuşmalarda iki ülke arasında yakın işbirliği
dileği vurgulandı.
Ispanya tahhnın çok zarif bir kraliçesi var. Sadeliğrni
seyretmeye doyamadım. Siyah bluz, bej ûzerine siyah
desenli bir etek giymiş, desenleri üniü ressam Gustav
Klimt'in çizgilerine benzettim; sanatsever bir kraliçeye
yaraşır bir sadelik. Cumhurbaşkanı Demirel de beiirtti,
zarif kraliçenin sanata büyük tutkusu var. Madrid'de,
başta Picasso, modern ispanyol sanatçılarından yapıt-
ların sergilendiği müzede onun adını taşıyan bir sanat
merkezi var.
Kral Juan Carlos konuşurken düşündüm, Isyanya'da
neler yaşandı yıllar boyunca, iç savaş, Franco dönemi,
Franco sonrası, terorizm ve giderek gûçlenen demokra-
si. Juan Carlos'u demokrasiyi savunan bir kral olarak
seviyor haikı. Masada yanımda oturan İspanyol işada-
mı, terörün demokratik gelişmelerle gerilediğini anlaö-
yor bana. Biraz önce Nazmiye Demirel'in elini sıkarken
söyledikleri çınlıyor kulağımda Zümrüt rengi ceketi için,
banş yeşersin diye yeşil gıydim, dedi bana. Barış umu-
dunun solduğu bir akşam için güzel bir başkaniçe yakla-
şımı değil mi?
Çankaya Köşkü'nde çok yemeklerde, resmi kabuller-
de bulundum. Ama böylesine karmaşık, çelişik duygu-
landığımı anımsamıyorum. Çevreme bakınca iyimserlik
duyuyorum. Akdeniz'in öteki ucundan gelen konuklarla
güzel bütünleşen bir kalabalık. Dışişleri bürokratlan
arasında konuklanna anadilleriyle seslenenler var.
Kimi zaman kan kusup da kızılcık şurubu içer görün-
mek bir sanat doğrusu. Çankaya Köşkü'ndeki yemekte
bu sözün gerçeğini de yaşadı Türk konuklar. Büyük sa-
londa pembe masalar, pembe çiçekler, mumlar ve altın
takımlarla krallara yaraşır bir görüntü, servis güzet, ye-
meklerTürk mutfağını yansıbyor, salonun bir köşesinde
yaylı sazlar dörtlüsüyle klasik Batı müziği. Sesi çok du-
yulmuyor, programında bir de İspanyol besteci yer ala-
bilir diye düşünülebilir, ama vaktile tanık olduğumuz
alaturka konserlerden sonra olumlu bir gelişme. Onur
masasında ofuşan tablo da çok hoş. Boykot, protesto
yok artık. Protokolde boşluk göze çarpmıyor. Meclis
Başkanı Cindoruk, ana muhalefet partisi başkanı Mesut
Yılmaz, SHP lideri ve Başbakan Vekili Inönü, Genelkur-
may Başkanı, Dışişleri Bakanı, Devlet Bakanlan veeşle-
ri yan yana oturuyorlar. Konuklarla konuşuyorlar. Inönü
Kraliçe'yle Picasso'dan söz ediyor belki de. Hikmet Çe-
tin ve eşi Danimarka'dan o gün dönmüşler. Dışişleri
Bakanımız değişik yakalı smokin gömleğiyle göze car-
pıyor, galiba yeni bir gömlek çok rahat görünmüyor,
ama gömlekten mi acaba? Sanırım Danimarka'dayken
ülkemizde gelişen olaylardan! Banş umudu yeşerme-
den soluverdi değil mi? Benim karmaşık duygularım da
burdan kaynaklanıyor. O yemekte hepimiz daha mutlu
olabilirdik. İspanyol konuklarımızla yüreğimizdeki dike-
ni hissetmeden konusabilirdik. Bir gün önce açıklanan
karartar banş yoKınu açarken doğuda yollar kana bu-
landı yeniden. Asker kesimin de desteğıyle gündeme
gelen bir af tasarısı havada kaldı yine! Geride kalmama-
sını diliyorum. Yaşayarak biiiyoruz, dünyada da çok ör-
neği var, barış kan dökerek üremiyor! Bir umudu, açma-
dan solduranlar da bilir bunu. Onlara karşı duyarlı
olmalıyız.
Çankaya Köşkü'nden dönüşte Büyükelçi Ergun Sav'ın
arabasıyla geldim eve. Bir gece önce Devlet Operası'-
nda izlediğimiz Mahagoni'den söz ettik yolda. Brecht'in
bir yapıtı ilk kez sahneleniyor Devlet Operası'nda, ünlü
tiyatrocumuz Rutkay Aziz yönetiyor. Kuşkusuz güzel bir
aşama. Kimi sahneler cağrışımlarla çok etkiliyor seyir-
cileri. Büyükelçi Ergun Sav da tiyatro dalında ünlü bir
yazar. Hangi dalda olursa olsun karamsarlığı yakıştırmı-
yor yazarlara. Mahagoni'nin Çöküşü'nü karamsarlığı
derinleştiren bir oyun olarak düşünüyor. Kuşkusuz hak-
kı var, paranın en yüce değer olduğu birtoplumdainsanı
yücelten değerler tükeniyor!.. Rutkay Aziz de AST'in bi-
rikimiyle hayli acımasız bir yorumla sergiliyor Brecht'i.
Yine de umut var, çöküntüden sonra bir dirilme, kalkırv
ma başlar değil mi? Iniş yokuşa dönüşür, yanlışlar doğ-
ruya, çirkinlik güzelliğe, savaş banşa. İnsan doğasının
gereği bu, insan umudunu yeşerterek boyverir.
Nazmiye Demirel'in yeşil ceketini düşünüyorum yeni-
den. Çankaya tepesinde bir kadın, Cummurbaşkanı'nın
eşi, barış yeşersin, diyor. Yak/n tarihimizde neler gör-
müş, nelere tanık olmuş bir kadın Bayan Demirel. Başta
eşi, Süleyman Demirel, herkesi barış umudunu soldur-
mamak için göreve çağırır gibi.
Çankaya Köşkü'nde karşılaştığım İspanyol gazeteci
kadınlar da, masada yanımda oturan isadamı ve eşi de,
yeni başbakan kim, diye sordular bana. Biri Hüsamettin
Cindoruk'u gösterdi. Ama ben ters bir izlenim edindim o
yemekte. Cindoruk un kararsız görüntüsü de peşin bir
karardan kaynaklanıyor bence. DYP'nin yokuşlarında
düzlüğü bulmak kolay değil! Oysa toplumda düzlüğe
varmak beklentisi var. Bu nedenle, DYP Başkanı, baş-
bakan kim olursa olsun görevi kolay değil. Umut üreten,
barış üreten, topluma acı faturalar ödetmeyen bir politi-
ka bekleniyor ondan. Bu da bir kişinin değil, bir kadro-
nun, demokratik kurumlar ve kuruluşfarla sağlıklı bir
diyalog kurarak başarabileceği bir görev elbet.
BULMACA
SOLDANSAĞA:
1/ Munis Faik Ozansov-
un iki perdelik manzum
tragedyası... Üstün bir
yetkinin gücünü simgele-
yen değnek. 2/ Boksta
dövüşemeyecek dunıma
gelen sporcunun karşılaş-
mayı bırakması. 3/ Bir
iskambil oyunu... Yılmaz 6
Güney'in bir fılmi. 4/ Ke-
man yayı... Konut. 5/
Kan ile kocadan her bi-
ri... Çanakkale'nin bir ü-
çesi. 6/ Kendini beğenmiş
kimseler için kullanılan bir alay
sözcüğü. 7/ Sıcağa ve soğuğa karşı
dayanıklılığı kukürtle artınlmış
kauçuk... Tavlada bir sayı. 8/ Bir
nota... Öküz yemliği. 9/ Destan...
Bir işi vaptırabilme gücü.
YUKÂRIDAN AŞAĞIYA:
1/ Anton Çehov'un tanınmış bir
oyunu... Kabadayı. 2/ Oyunda ce-
zalı çocuk... Yaylı bir çalgı. 3/
Çoğunlukla döşemelik olarak kul-
lanılan bir tür kumaş. 4/ Bir cins
yabanmersini... Siyasi birpartinin simgesi. 5/ Şöhret... Batı ta-
raflannda Araplann giydikleri hasırdan öriilmüş başlık. 6/ Aşı-
n şişmanbk. 7/ Temel, esas... Iran'ın plaka işareti... Bir nota. 8/
Bolu'nun bir itçesi... Eski dilde baş. 9/ Kötü bir işteki yardıma-
lar.