19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HMAY1S1993CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cindoruk: 3. tura kadar kepenkleri kapattım i ANKARA (Cumhuriyet Bü- ! mı) - Başbakan Süİeyman DanireTin pazar günü Cum- j hırbaşkanı seçılmesinin ar- • dndan TBMM Başkanlığf- : nkn istifa ederek, DYP Ge- nd Başkanlığı'na adaylığını açıklayacağı ileri sürülen Cumhurbaşkanı Vekili Hüsa- raettin Cindoruk, "henüz ke- sn karannı vermediğini" bıl- cbrdi. Cindonık, "Cumhur- başkanı seçimi tamamlanın- caya kadar kepenkleri ka- patüğmı" söyledi. "Karar vermedim" Hûsamettin Cindoruk, dün Cumhuriyet'in sorulanm ya- nıtlarken, "Ben pazar günü TBMM Başkanlığı'ndan isti- fa edip, adayhğımı açıklaya- cağımı söylemedim. Aday ol- mama karanmdan sonra, ar- kadaşlanmla yapüğım görüş- meleri ve gelişmeleri değerlen- dınyorum. Arkadaşlanma da, eğer aday olmaya karar verirsem, TBMM Başkan- lığı'ndan aynlacağunı ve bu- nu açıklayacağunı söyledim. Ama böyle bir karar verme- dım" diye konuştu. Henüz bir geUşme olmadı- ğını beürten Cindoruk, "ke- penkleri kapatüğını" da vur- gulayarak, Cumhurbaşkanı seçimi sonuçlanmadan bu ko- nuda konuşmak istemediğini söyledi. Yakm çevresi ise, Cindoruk'un DYP Genel Başkanlığı'na aday olmama karannı değiştirmeyeceğini bildirerek, hafta başmda bu yaklaşımmı ortaya koyacağı- nı belirtti. Bu değerlendirme- lere göre, Cindoruk parti için- deki tartışmalan dikkate ala- rak, genel başkanlığa aday ol- mayacak ve eylül ayına kadar TBMM Başkanhğı görevi- ni sürdürecek. Cindoruk, TBMM Başkanlığı'na yeni- den aday olup olmama konu- sunda da daha sonra yenıden bir değerlendirme yapacak. DYP kuhslennde, Cindo- ruk'un aday obnaması olasıb- ğına karşı, Demirel sonrası için "tsmet-lnönü hükümeti" değerlendirmeleri yapılmaya başlandı. İsmet-lnönü Cindomk'tan sonra DYP Genel Başkanhğı için en güçlü adayın tçişleri Bakanı fsmet , Sezgin olduğu düşünülerek, '• yapılan bu degerlendirmeler uyannca Sezgin'in başbakan- lığında DYP-SHP koalisyonu sürdürülecek. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün de başbakan yardıması olarak i görev alacağı bu model ile ts- |l met-tnönü hükümeti ortaya çıkacak. DYP'de Sezgin'den sonra en şansh adaylar arasında MiUi Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ın adı geçiyor Ancak, Toptan'ın adayhk için Demi- rel'in vereceği işarete göre ha- - reketegeçeceğıbelırtilıyor. '_ DYP GtK, yann Demirel'- , in başkanhğında son top- "_ lanüsını yapacak. Toplanü, . Demirel'in GtK üyelerine ve- dası niteliğinde olacak. Demi- ' rel, DYP TBMM grubuna da ' son kez pazar günü kaülacak ve bu toplanüda da DYP mıl- . letvekillerine teşekkürlenni j iletecek ve veda edecek. Cindonık, Demirerin cum- i hurbaşkanı seçildiği oylama- ' lara kaülamadığı gibi, yemin . törenindedebulunamayacak. 1 Cindoruk, meclis çalışmalan ile ilgjli olarak dün, kendısıne vekalet eden TBMM Başkan Vekili Yıkünm Avcı ile bir gö- ~ rüşme yapü. Edinilen bilgjye - göre, Demirel'in yemin töre- - ninin yapılacağı toplanüyı t Avcı yönetecek. [ CindorukTV'den ı izleyecek Demirel'ı kapıda ise, en yash başkanveküi olarak Ya- " sin Hatipoğlu karşılayacak. f Cindoruk, Cumhurbaşkam '• vekiü olduğu için bu törenler sırasında meclis başkanlık di- vanında görev yapamayacak. i Cindoruk, Demirerin cum- - hyırbaşkanhgı yeminini tele- - vizyondan izleyecek. ' Cindoruk. Demirel'in ye- min töreninden önce de Cum- hurbaşkanı vekili olarak, yeni dönem ile ilgüi yapüanmanın iUc adunını atacak. Cindoruk, E>emirel yemin edip göreve beşlamadan önce, Inönü'yü • Başbakan Veküliğine ataya- cak. Hûkümet, DYP kongre- sisde yeni genel başkan seçi- ' 'h\ıceye kadar tnönü'nün yö- nctiminde görevini sürdüre- caek. DYP kongresinden çıka- cak genel başkan da, Demirel tarafindan yeni hükümeti lcınnalda görevlendirilecek. Son Bakanlar Kurulu toplanüsına başkanlık yapan Demirel, hükümetevedaetti 'Icraııınbaşıolacağım'ANKARA (Cumhuriyet Bârosu) - Cumhurbaşkanı seçimi için pazar günü yapılacak 3. turda Çankaya'ya çıkması beklenen Başbakan Süİeyman Demirel. Bakanlar Kurulu'na dün veda etti. Dev- letin başmda kavga olmaması gerektiği- ni yineleyen Demirel, "Ben devletten kopuyor değilim ki, TBMM bana Cumhurbaşkanlığı görevini verirse. ben o zaman icranın başı olacağun" de- di. Demirel'in bu sözlen Hûsamettin Cindoruk tarafindan tepkiyle karşüan- dı. Cindoruk, Demirel'in sözlerini "baş- kanlık sısteminin işareti" olarak nitele- di. Demirel ise "Anayasada 'Cumhur- başkanı icranın başıdn-' dıyor, benim dediğim odur" diye konuştu. Demirel, SHP lideri ve Başbakan Yardıması Er- dal tnönü'ye "demokrasinin yerleşmesi ve uyumlu çahşmasından dolayı" teşek- kür etti. İnönü de "Bu koalisyon proto- kolü gelecek hükümetlere örnek olacak bir vesikadır" dedi. Bakanlar Kurulu, dün Başbakan De- mirel başkanlığında yaklaşık 3 saat sü- ren bir toplanü yaptı. Cumhurbaşkanı seçimi 3. tur oylamasmın yapılacağı 16 mayıs pazar,gününe kadar olağanüstü bir toplanü olmazsa, Demirel'in "Baş- bakan" sıfaüyla katıldığı son Bakanlar Kurulu toplanüa, "veda" havasında şeçu. Bir gazetecinin, "Görünen o ki, bugün (dün), Bakanlar Kurulu'na, son kez 'Başbakan Süleyman Demirel' ola- rak kaüldınız" demesi üzerine, "Ben de sizin böyle bir şey soracağınızdan şüphe ediyordum doğrusu" karşıhğını veren Demirel, "Duygulanmzı hazırladınız o zaman, duygulanmzı alabüir miyiz?" sorusuna, şöyle yanıt verdi: 'Birinci sonınum uyum 5 inayetiyle" diyerek makam arabasına yöneldi. Demirel. foto muhabirlerinin. el sallaması yönündeki isteği üzerine de "Niye? bir yere gittiğım yok" dedi. Cumhurbaşkanlığı ıçın pazar günü yapılacak 3. tur oylamada Çankaya'ya çıkmasına kesin gözüyle bakılan Demi- rel, 'başbakan' olarak katıldığı son top- lanuda, hükümetin 18 aylık çabşmalan hakkında bir değerlendirme yapü. Cindoruk'tan eleştiri "Bu siyasette, 'son' diye bir şey yok- tur. Ben devletten kopuyor değilim ki. Ben, arkadaşlanma da söyledim, eğer TBMM bana Cumhurbaşkanlığı göre- vini verirse, ben o zaman icranın başı olacağun. Yani, hûkümet başkanlığın- dan icranın başına. Tabii ki devletle olan, devletteki fonksiyonumuz icabı hukümetle irübaümız kopmuyor yine. İfade ettim ki, Çankaya'nın, hükümetin ve TBMM'nin bir uyum içinde çalış- ması lazım. Benim birinci sonınum odur; uyum." Eski Başbakanlık binasmdan ayruır- ken, merdivenlerde gazetecilerle anı fo- toğrafi çektiren Demirel, "Ben bu mer- dıvenlerin yabancısı değilim. Bu merdi- venlerden ındim de, çıküm da Allah'ın Akşam da konutta bakanlara bir ye- mek veren Demirel daha sonra gazeteçi- lerin sorulanru yanıüadı. Demirel, "İc- ranın başı olacağım" sözünü, Cindo- ruk'un "Bu, başkanlık sistemine gidiş- tir. Bu sözle ortak mücadelemiz anlamını yıürmiştir" diye değerlendirdi- ğini kendisıne ileten gazetecılerin, bu sözleri nasıl yorumladığı sorusuna "Hiçbir şekilde yorumlamıyonım" kar- şılığmı verdi. Demirel "Benim dediğim şey, anayasada 'Cumhurbaşkanı icra- nın başıdır" yazıyor, odıır benim decli- ğim" diye konuştu. Demirel, gazetecile- nn, "Cindoruk, sizinle birlikte Özal ve Evren'in cumhurbaşkanhğına karşı ver- diği mücadelenin boşa gjttiğini söylü- yor" sözleri üzerine de, "Hiç bu yonım- lara girmem. Bugün yorum zamanı değıl. TBMM bir cumhurbaşkanı seç- meye cahşıyor. Seçer. Ondan sonra seçı- len kişj görevini nasıl anlayacağını orta- ya koyar, icra eder ve kamuoyu da buna göre muamele yapar. Hiçbir yoruma ge- rek görmüyorum"dedi. Başbakan, bir gazetecinin "Cindo- ruk'la temasınız oldu muT şekhndekı sorusunu yanda keserek, "Hiçbir tarüş- maya girmem. Hiç sormayın. Tarüşa- cak bir şey yok zaten. Türkiye'de cum- hurbaşkanlığı boşalmış, yerine TBMM dört tane adayın ıçınden binsini seçme- ye calışıyor. Neyi tarüşıyorsunuz? Tar- üşılacak hiçbir şey yok" dedi. Latife ciddiye alındı Öte yandan Yargıtay'ın 125. kuruluş yıldönümü töreninden aynhrken, DYP içindeki gelişmelere ilişkin olarak gaze- tecılere "Sıkınülan siz çıkanyorsunuz" diye espri yapan Demirel'in, bu sözleri- nin baa yaym organlannda "basına suçlama" şeklinde değerlendınlmesi üzerine. Başbakanlık tarafindan yazılı bir açıklama yapıldı. 'Sizebaşbakanundtyebüirmiyim?' HATİCETUNCHt "Babamızı Çankaya'ya gönderdik, ağabeyimizi gari baş- bakanuğa orurtırvereüm''... Bu sözler önceki akşam Çırağan Sarayı'nda Ayduı İü ve bçeleri Eğitim. Araştırma ve Yardm Vakfı'nm balosundaki genel eğinmi dile getiriyordu. tçişleri Bakanı tsmet Sezgin, saraya geüşinden itibaren başbakan gibi karsılanıyor, işa- damlan ve eşleri, poütikacüar, sanatçüar Sezgin'in önûnü keserek saygılar sunuyorlar, öpmek istiyoriard). Bu ilgiden hoşnut görûnen yine de temkini elden bırakmayan Sezgin, gazetecUerin sorularnu, "önce cumhurbaşkanını seçmek is- tiyoruz" diye yanıtbyor. Sonra konuşmaya devam ediyor "Başbakanlığa talip de değilim. Zaten başbakanhğa talip olunmaz. Bu bir görevdir. Görevden kacümaz. Görev verilir- se yapanm. Görev alırunaz, verilir". Gecenin ses sanatCKi konuklan Belkıs Akkale, Samime Sanay davetiileri coşturuyor. Sanay'm, Sezgjn'e "Size baş- bakanım diyebOir miyım?" sözleri büyük alktş alıvor. Gece tsmet SezgüıM köşe bucak kacırtan oryantal Zinnur Ka- raca'nın danslanyla sürüyor. tsmet Sezgin ve eşi Saadet Sezgin, gösterilen ilgiden biraz da şaşlun ayrüıyoriar saraydan. Selvi 2. tur pazarlık olmadığını ortaya koydu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP yönetimi ctaıhur- başkanlığı seçimınin 2. turun- dan memnun. Genel Sekreter Cevdet Selvi, Cumhurbaş- kanlığı seçiminin ikinci tur oy- lamasında SHP grubunun ilk turdaki oylannı korumasmın memnuniyet verici olduğunu beürterek, "Bu sonuç, bir pa- zarlık olmadığını ortaya koyu- yor" dedi Selvi, Cumhurbaş- kanlığı seçiminden sonra parla- mentoya işlerlik kazandınlması gereğine dikkat çekerek, TBMM'nin yaz tatilinın kısaltü- maam ya da ertelenmesını öner- ^ '" * ^ I» " î» 1 - SHP MYK, dün kuruİtay hazırlıklan ve çeşitli örgüt so- runlannı görüşmek üzere top- landı. Toplantırun açuışmda konuşan Selvi. 2. tur oylamada SHP mılletvekillennin anlık ge- hşmelerden etkilenmeden oy verdiklennın ve bir pazarhğın olmadığının ortaya çıküğını söyledi Selvi, "Seçim 3. turda sonuçlanacak gibi görünüyor, parlamentonun vereceği karara hepimiz saygıyla bakacağız" dedi. POLİTIKAGUlNLtJĞtJ HtKMET ÇETÎNKAYA Geçntiş Zaman Diliminde... Çocuksu gözlerinde boşvermişliğin izlerini yakalıyor- sunuz. Geçmiş bir zaman diliminde onun ne denli ürkek ve çekingen olduğunu anımsıyorsunuz. Ama şimdi? Sabah uyandığında sessiz ve uyumlu. Oğle saatlerin- de sevecen. Akşama doğru ise birden hırçınlaşıveriyor. Bağırıp çağırmaya, ortalığı kınp dökmeye başlıyor... Yıllardır tanıyorum onu... Kendi iç evrenindeki fırtınalar hiç dinmedi. Çocuklu- ğunun o delişmen günleri puslu bir sabahın ardında kal- dı. Hayır kalmadı, belki içindeki tarifsiz duygular onu öyle yansıtb bize. Geçenlerde karşılaştık. Oturduk bir meyhaneye. Rakı bardağını bir solukta yarıya indirdi. Bir Akdeniz kasaba- sının o akıl aimaz hoyratlığı gözlerinde okunuyordu. Gözlerinde o çocuksu boşvermişlik yitmiş miydi? Yüreğindeki o delişmenlik yerini birduyarlılığa mı bı- rakmıştı? Sordum: "Ne yapıyorsun şimdi?" Kısık kısık yanıt verdi: "Hiç, emekli maaşımla idare edip gidiyorum..." "Ya politika? Iki yıl sonra adaylığını koyacak mısın?" Gözlerini yumdu. Yûzünde bir gerginlik belirdi... "Bilmem" deyip ekledi: "Artık yoruldum. Bundan sonra politika yapabilir mi- yim ki?" "Neden yapamayacaksın ki. Daha önünde yıllar var..." Güldü: "Yok canım..." Otuz yaşında parlamentoya girmişti. Ataktı, savaşım- cıydı. Kürsüye çıktığında olay yaratırdı. Belediye baş- kanJarı onun buyruğuyla seçilir, ilçe başkanlan o neder- se yapardı. Şimdi genç yaşta politikadan emekli olmuştu... Her meslekten arkadaşım var. Kimisi iç evreninde sa- vaşır kendisıyle. Kimisi yanlışlıklar çizgisinde dolaşır durur ve hatalarını başkasına yükler. Bir arkadaşım var. Saatı saatine uymaz. Alıngandır ki- mi zaman. Kimi zaman da tam bir vurdumduymaz. Bir anda etrafını kırar döker npkı politikacı dostum gi- bi... Bir gün ona dedim ki: - "Keskin sirke küpüne zarar verir bilir misin..." Hiç umursamadı: "Yok canım. O senin söylediğin atasözü..." O arkadaşım yalnızlığın resmini çizerdi hep. Sıkıntıla- rını içine atardı. Bir yıl önceydi. Yine karşılaşmışnk. Sordum: "Yine hırçın mısın? Yine çevrendekilerin senin aley- hinde olduklarına mı inanıyorsun?" Yanıtı şu oldu: "Evet..." Kadın olsun erkek olsun kendi çevresinde sık sık deği- şik olaylarla karşılaşır. Sık sık tartışır. Politikada bu böy- ledir, diğer meslek dallarındada. özveri önemli bir şeydir. özverisi olmayan kişi sevgi- stzdir. Tartışmadan ve bölüşümden kaçan insan yalnız- lığın resmini çizer, yaşamda tek başına kalır. Yanlışı anlamak ve dönmek insanı yüceltir... Bakıyorum toplumunfHJZda yanlışı görüp de gerıye dö- nenter hiçyokgibi. Ine^ıbirtopliimuzbiz. Boşvermişfi$ı> çok seviyor, InsanlarTkırmayı övünç kaynağı olarak gö- rüyoruz. Hele kişisel çıkarlarımızı korumak için her türiü dala- vereyi, yalanı-dolanı, ikiyüzlülüğü geçerli sayryoruz. Bugün söylediğimizi, yann unutup "Hayır ben deme- dim"diyebiliyoruz. Kişileri kafa kafaya vurdurup ayakta kalmaya çalışıyoruz. Politikaya bakışımız böyle. Sanata, kültüre, ekonomi- ye bakışımız farklı değil. Bir yerleri kapmak, kaptığımız yerleri kaptırmamak için hertürlü naneyi yeriz. Gerekir- se adam satarız, gerekirse harcarız. Hiç düşündünüz mü? Kimi zaman aynanın karşısına geçip kendi kendinize sordunuz mu: "Biz niye böyleyiz?" General, yayın yönetmenini anyor: Anayasa için en küçük bir ima, telkin, telmih yoluyla dahi olsaen ufak bir şey istemiyoruz Mavi renkten söz etıııeııin yasaklaııdığı günler Çankaya'dan gelip geçenler Atatürk'ten özal'a ALPAY KABACALI Devlet televizyonu "Vatandaş ne diyor?" adh programda "evet" kampanyası yürütü- yordu. Buna karşüık, gazetelere mavirenktenbile söz etmek yasaklandı. Birinci Ordu Kunnay Başkanı Tümgeneral Ekrem Dinç, 21 Ekim 1982 günü Cumhuriyet'e telefon eüuiş, o ta- rihtekı Genel Yaym Müdürü Hasan Cemal'e şöyle demişti: "Anayasa konusunda en küçük bir ima, telkin, telmih yoluyla dahi olsa en ufak bir şey istemıyoruz. Her gazeteye de bunu söy- lüyoruz. Yoksa derhal kapatacağız. Bir de mavi konusu var. Sizde kimdi o, Gülgeç mi ne diye biri var, hep mavi mavi diye çiziyor. Bundan sonra mavi de olmayacak, anlaşıldı mır' Bu hava içerisinde Anayasa 7 Kasım 1982 günü halkoyuna sunulup kabul eturildi. Sunalp'e darfoe 6 Kasım 1983'te yapılan secimlerde, "12 Eylül felsefesi"ni izleyeceğini açıklayan ve bu rejimden destek sağlayan Turgut Su- nalp'in Milliyetci Demokrasi Partisi ağır ye- nilgiye uğradı. Oylann yüzde 45. l'ini alarak 400 milletvekilliğinden 21 l'ini elde eden Anavatan Partisi iktidara geldi. Sonradan SHP'ye dönüşecek olan Halkçı Parti, oyla- nn yüzde 30.46'sıhı alarak 117 milletvekilliği elde etti ve ana muhalefet partisi oldu. Yasak kalkıyor 12 Eylül rejimının eski siyasilere geürdiği on yülık "siyaset yasağı", İcamuoyunun ve muhalefetinbaskılan sonucu 1987'de halko- yuna başvTirularak kaldınldı. Süleyman De- mirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve 8. Cumhurfoaşkanı Turgut özal, diplomasi ve Alparslan Türkeş, 12 Eylül sonrasında ku- rulmuş olan partilerin genel başkanlıklanna geünldiler. Bu arada Halkçı Parti ile Sosyal Demokrasi Partısi'nin (SODEP) bir- leşmesiyle Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) oluşmuş ve genel başkanlığına Erdal İnönü seçilmişti. 1987'de Secım Kanunu'nda değişiklikler yapüarak erken seçime gidildi. 29 Kasım 1987 seçimlerinde ANAP yüzde 36.29, SHP yüzde 24.81, DYP yüzde 19.15, DSP yüzde 8.53, RP yüzde 7.14 oranında oy aldılar. İktidar partisi ANAP, 26 Mart 1989 günü yapılan yerel secimlerde de yenılgiye uğradı. SHP birinci parti olurken DYP büyük oy patlaması sağladı. ANAP yüzde 21,75 ora- nında oy alabıldi. 10 ekimde secım süreci başladı. Özal. ANAP Meclis Grubu'nda gizli bir anket yapürarak milletvekillerine şu sorulan yö- neltti: "Cumhurbaşkanlığına aday olmarru ıster misiniz? Aday olmazsam başka bir aday göstermemi destekler misiniz? Seçildiğim Köşk kurallannı hice savarak abşılmadık >aşama bicimiyle dikkatleri hep üzerine çekti takdirde başbakatılığa gösterdiğım ismi des- tekler misiniz?" Bu, Demirel'e göre Özal'ın gruba güven- sizliğinin bir kanıü, Erdal tnönü'ye göre "Özal'ın Cumhurbaşkanhğı adaylığını ilan etmesi doğrultusundkkı gayretlerin bir par- çası"ydı. Ve boykotlu seçim... 17 Ekim 1989 günü özal, aday olduğunu açıkladı. Grupta yapüğı ankette adaylığının yüzde 95 oranında benimsendiğinı söylüyor- du. ANAP mılletyekıllerinden 166'sı, beş ayn önerge vererek Özal'ı aday gösterdıler. Muhalefet, ataklannı sürdürüyordu. Er- dal İnönü'ye göre halktan, Meclis'ten çekil- melen yolunda baskılar geliyordu; bunlar artüğı takdirde istifa edeceklerdi. Demirel ise Çankaya'nın işgale kalkışıldığını söylü- yordu. ANAFtan aynlan kimi milletvekiUeri, özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesinin yeni bunalımlara yol açacağını, bunun siyasal so- rumluluğuna kaülmamak için partilerinden isüfa etüiderini ifade etüler. Özal, ANAP Grubu'nda yapüğı veda ko- nuşmasında, "Tekricamvar" dedi. "bölün- meyin, parçalanmayın. Allah'm ipine sımsı- kı sanlın." 20 Ekim 1989 günü yapılan seçime DYP ve SHP kaülmadı. Bir cumhurbaşkanlığı seçimi, Cumhuriyet tarihinde ilk kez muhalefet tarafindan boy- kot ediliyordu. O gün ilk turda Turgut Özal 247, öteki aday Fethi Çelikbaş 18 oy aldı. DYPve SHP şimdi Meclis'ten çekilme, "si- ne-i millete dönme" hesaplan yapıyorlardı. Erdal tnönü, "İstifa edelim, gidelim, ama görevimizi ihmal eüniş olur muyuz? Kafam- dakı tek soru bu" diyordu. Süleyman Demi- rel ise "SHP ne zaman hazırsa bız de vanz" diye konuşuyordu. "Türkiye'yi seçime götü- recek her yola vanz." 24 Ekim günü, yine DYP ve SHP'nin ka- ülmadığı ikinci turda Özal 256, Çelikbaş 17 oy aldı. Ve. SHP görüş değişürdi. tnönü şu açıklamayı yapü: "Her türlü çareye başvu- ruruz deyimi kamuoyunda sine-i mülete dönme şeklinde anlaşılmış"ü. Bu konuda hatab davranmışlardı; siyasette böyle yanlış anlaşılmalar olabilirdi... Üçüncü tur oylama 31 ekim günü yapıldı. Muhalefet yine oturuma kaülmadı. Bu tur- da 263 oy alan Özal cumhurbaşkanı seçıldi. ANAP Grubu'nun ayakta alkışlan ara- sında kürsüye gelen özal teşekkür etti: "Milletimizi birük ve beraberlik içinde tut- mak, memleketimizi çağdaş medeniyet sevi- yesine ulaşürmak, devleümizi yücelünek için bütün gücümle çalışacağım. TBMM kendi üyeleri arasından binsini cumhurbaş- kanı seçme bilinç ve iradesini göstererek, milletten aldığı yetki ve gücün tam hakkmı vermiştir. Bu seçim ashnda demokrasinin zaferidir. Bu noktada sizlere, alü yıl üyesi ol- mak şerefıni taşıdığım TBMM'ye veda edi- yorum. Bu mukaddes çaü alünda gecırdiğim yıllan, sizlerle tanışmış olmayı, sızlerle bir- likte çahşmayı, Tann'nın bana verdiği arma- ğanlar olarak kabul ediyorum." Muhalefet, "Çankaya sorunu"nu günde- me getirmeyi ve tartışma~yı sürdürdü. 1991 seçimlerinden sonra "iktidar" olan DYP ve SHP, devletin uyum içinde işleyebil- mesi için bu sorunun üzerine gitmez oldu. Ancak uyum hiçbir zaman sağlanamadı. Bunun üzerine "By-pass" yasalan çıkanla- rak Özal'ın kimi yetkilerinin arariandınlma- sı yoluna gıdıldi. Özal ise ne yaak ki, tarafsız bir cumhur- başkanı olamadı... Bİ1Tİ Düzeltme Dizimizde, 1966 yinda Cevdet Sn- nay'ın Cumhurbaşkanhğına secilme- siyle ilgili bölümde Sunay'm tek aday olduğunu yazdık. Oysa o secimde, Bü- yük Millet Meclisi'nde 15 mületvekili ile temsıl edilmekte olan Türkiye tşçi Partisi de Cemal Hakkı Sdek'i aday gösterdi. Üstelik Selek, TİP'in 15 milletvekiline karşüık 17 oy aidı. Dik- katsizlikten kaynaklanan bu eksiğımizi özür dileyerek düzeltiyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle