29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MART1993 ÇARŞAMBA 12 DIZI GeneraUer,Vefidedeoehı'nu sevmedi H 1 F Z I V E L D E T V E L İ D E D E O Ğ L U 88 YILIN SEVİNÇLERİ, HÜZÜNLERİ MERİÇ VELİDEDEOĞLU -8- 12EylülI980askeri nüdahalesiyle kısıtlanan, yok edilen özgürlükleri savunmayı, \azılanyla sürdüren Velidedeoğlu. 198 l'de gerçekleşecek olan, Atatürk'ün ' 100. Yıİ" kutlama törenlerinin Türkiye'yi bir "kışla disipbni" içindeyönetmek isteyen beş crgenerale nasip olmasını bir talıhsizlik olarak niteler. Ama ükenin birçok ılinde ve ilerici kurumunda düzenlenen bu kutlamayla ilgili etkinliklerde bulunup, konuşmalar yapar. Bu konuda ilk çağnyı, Balıkesır Barosu'nun düzenlediğ) "Gazi Mustafa Kemal ve Hukuk Devrimi'adlı toplantı için abr. Ne var ki bu kutlamayı açıklamak için yaptığı basın toplantısında Baro Başkanı Sayın Turgut tnal'ın "Unlü bilimadamı Hıfa Veldet Veiidedeoğlu Balıkesir'e geliyor" demesi sıkıyönetimin hoşuna gitmez, hem basın toplantısı o anda durdurulur hem de konferansın Balıkesir'de yapıbnasına izin verilmez. Toplantı. Bandırma'da gerçekleştirilir, Velidedeoğlu da konuşmasını yapar.(**) Bu engellemeler süriip gidecektir. Orneğin, "100. Yıl" kutlamasına bir törenle katılacak olan Istanbul'daki Hava Harp Okulu. konuşacaklar arasına Velidedeoğlunu da katarak birprogram yapar. Çağnyı bize getiren genç subay 'öğrencicoşkuyla: "Hocamızın sağlığı yennde, toplanüya katılıp konuşacak değil mi efendim?' diye sorunca. "Elbette" demiştim. Ama Velidedeoğlu bu konuşmanın gerçekleşmeyeceğini seziyordu. Çünkü beş orgeneralden biri olan Hava Kuvvetleri Komularu Tahsin Şahinkaya'ıun, müdahaleden birkaç ay önce. 1961 Anayasası'nı değiştiımek amaayla yapılan bir seminere başan telgrafı göndermesini ağır biçimde eleştirerek: "Bu hava paşası böyle girişimleri ancak şahsı adına yapabilir" demışti. Harp Okulu'nun "100. Yıl"ı kutlama töreninin tarihinden birkaç gün önce Org. Şahinkaya Istanbul'a geldi. Gelişinin ertesi günü okul yöneticılerinden bir albay saygılı ama sert bir sesle Velidedeoğlu'na, törenin ilerideki bir tarihe alındığını bildirdi. Doğal olarak tören ileribirtarihte Velidedeoğlu'suz yapılacaktı. Bu engellemeler yıllar ilerledikçe üniversilelere dek uzanacakür. 1984yılındaTürk Hukuk Kurumu'nun, Velidedeoğlu'na vereceği "Hukuk Devleü Savaşıması" onurödülü töreninin yapılacağı bir salon arayan Kurum Başkanı Prof. Muammer Aksoy. başvurduğu üniversitelerden hep olumsuz yanıt abr. Sonunda Türk-lş yönetimi salonunu verirde toplanü yapılabilir. .. Yıne aynı yıllarda, Boğaziçi Üniversitesi'nde yapacağı bir konuşmanın el ilanlannı koridorlara asmak isteyen öğrencileri, üniversite yönetimi engelleyecektir. • Nevarkibugibi üzüntülen dağıtacak gülünçlüklerdeoluyordu. 1981 yılı boyunca. 1961 Anayasası'nı "karalama" turlanna çıkıp meydanlarda konuşmalar yapan Sayın Org. Evren bir huy edinmişti: Cumhumet Veiidedeoğlu 1%1 Anayasası'nı l ludağ'da yazarken (üstte), 1960 yılında Veiide- <deoğlu l ludağ'da. 20. yddır yaz çalışmalarını burada sürdürmektedir. Bu 1991 < > ılına dek sürecektir. (Yanda) • Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'nın, müdahaleden birkaç ay önce, 1961 Anayasası'nı değiştirmek amacıyla yapılan bir seminere başan telgrafı göndermesini ağır biçimde eleştirerek: "Bu hava paşası böyle girişimleri ancak şahsı adına yapabilir" demişti. • Sayın Org. Evren bir huy edinmişti: Cumhuriyet gazetesinin yazarlannın her eleştirisine bu meydan konuşmalannda yanıt vermek. Veiidedeoğlu da doğal olarak bu yanıtlardan payına düşeni bol bol ahyordu. gazetesinin yazarlannın her eleştirisine bu meydan konuşmalannda yanıt vermek. Veiidedeoğlu da doğal olarak bu yanıtlardan payına düşeni bol bol ahyordu. Orneğin, bir pazaryazısında: "Türk ordusu yeniçeri ordusu degildir" demişse, bu yazıyı izleyen ilk meydan konuşmasında yanıt hemen geliyordu: "Türk ordusuna yeniçeri ordusu diyen mi var? Elbette degildir" gibi. Günlük tuttuğum için bu "hoşluklan" tarihleriyle not ediyordum. Işte bunlardan Velidedeoğlu'nu o günlerin bütün olumsuzluğu içinde bile güldüren yanıt, kendisınin. 27 Mayıs 1984tarihinde ya>imladığı "27 Mayıs ve Fikir Namusu" başlıklı yazısına geldi. Veiidedeoğlu bu yaasının biryerinde: "Atatürk, "bir ordunundeğeri. komutan ve subaylannın değeriyle ölçülür" demişti. Tıpkı bunun gibi bir gerçek daha vardır ki. o da. bir ülkenin değerinin, aydınlannın değeriyle ölçüleceğidir. Nisan ayınm son haftasında yapılacak törenlere katılmak üzere Trabzon'a gittik. Tören günü Atatürk anıtına lisenin en genç mezunu ile birlikteçelenk koymaktan mutluluk duymuştu. Yaşayan en yaşlı mezun olarak bu görevin Velidedeoğlu'na verümesi için Trabzon Barosu'nun nasıl uğraşı verdiğini sonradan öğrenince. yüzü gölgelenmişti. Öte yandan törenin oluş süreci içinde ilerledikçe. olmaması gerekenler art arda sökün ediyordu. Tören salonunda oturduğu yerden Veüdedeoğlu'nu kaldırnrfak isteyen görevliye baronun genç avukatlan gerekli yanıtı verdiklen gibi, hocalannın yanında ayakta bekleyerek herhangi birtatsızlığı başlamadan engellemek istiyor gibiydiler. Ama konuşmalar başlayınca. ne yazık ki daha da üzüleceklerdi. SÜRECEK O N B I N L E R ICİN YAZDI Demokraüar öksüz kaldıBilirsiniz bir söz vardır: "Ölenleölünmez' derler. Derlerama yalan söylerler; ölüniir ölünürde insan farkına varmadan yaşıyorum zannedermiş ne yazık. 24 ocak günü olayı duyduğumda başım döndü, gözüm karardı. sankidünyabaşımayıkılmıştı. 18 yıllık Cumhuriyet okuru ben hayatımın en aa en zorgününüyaşadım. UğurMumcu ölümüyle tüm sevenlerini, Atatürkçü düşünceyı, laik ve sosyal demokratlan öksüz bıraktı. Ne yazık ki onu tanıma gereğine eşiremedim ama 18 yıllık yazar okur ilişkisinden de öte ben onu bir baba-abi gibi sevip saymış gurur duymuştum. Ondan çok şeyler öğrendim çok şeyler de eksik kaldı. Her günevimizin konuğusun, hepdih'mizdesin, seni çok ama çok özlüyoruz. Uğur Mumcu'nun en büyük özlemi hep sosyal demokrat bir iktıdardı ama bir sosyal demokrat iktidar ortağı olan hükümet zamanında ne yazık ki onu koruyamadık. Ben bu ayıbı şahsıma ömür boyu hep yaşayacağım. 2 kızım var onlara senin ne büyük Atatürkçü ve devrimci olduğunu öğreteceğim. Cumhuriyet Gazetesi'nin verdiği posterini çerçeveletip evimin duvanna astım. Eski ve yeniden yayımlanan Gözlem köşelerini dostlannın senın için yazdığı anılannı kestim, hepsini birdosyada biriktiriyorum. Çocuklanm, sizeen güzel mirasım bunlar. Size bırakıyorum; iyi saklayın, okuyun ve onun ne büyük Atatürkçü, laik ve devrimci yurtsever bir kayıp olduğunu sız de öğrenın diyorum. Bızler 12 Eylül döneminde gazeteniz kapatıldığı günlerde Cumhuriyet okuyamadığımızda o gün aç kaldığımızı sanırdık. Uğurölürbin Uğurgelirdiyoruz. Ülkö Türk / KAHRAMANMARAŞ Umutlanmız, çabalanmız... Yitirilen bir değer, kaybedilen bir dost, içimizde oluşan btr boşjuk... Bunlann yeri hiç kolay dolmayacak. Sevgili Uğur Mumcu'nun actsııu yüreğimizde hissetmeye, yaşamaya devam ediyoruz. Aayı bal eylemek ne kadar güçse, bunu. sevgiye. coşkuya, birüğe. bilince dönüştürmek de o kadar güzel... Hepimizde umut uyandınyor. İlerteyen zaman bu coşkuyu, bu inancı. bu birliği sona erdirmesin, unutturmasın. özellikle biz gençlerin buna öncülük etmesi, bu duyarlıtığı sürdürmesi gerekuğine inanıyoram. Bu inana da kendimde taşıyorum. Konuşmaktan, tartışmaktan, yazmaktan korkmayahm; yükselen bu sesi susturmayahm! Süregelen birliğimizde daha da güçlenerek bilinçle yolumuzda ilerlemeyedevam edelim. Bu gayret, bu istek bizdemokrasi gençliğinde. Atatürk gençliğinde. sevgi gençliğinde her zaman var, taKyorum. Bunlan birbirimize aktarahm, birbirimizi destekleyelim... Atatürk'ü belirli kalrolar içinde tanıtmayan, gerçek Atatürkçü düşunce sistemiyle ojuşturulan, yoğrulan bir eğitnn sistemi... "İmam-subay"lann olmadığı bir ordu... Bizlere, konuşma, tarüşma, fıkirlerimizi korkmadan söyleme vesavunma hakkı. Bıhğimizin pekıştiriknesi. akıicı adımlann atılması, geleceğimiz için sosyal demokratlann birliği. Gerçek demokraüar bunu yapmayı görev bilmelidirler. Artık bananecüikten, benimki en sosyal demokrat, eniyi sosyal demokrat benim kısırdöngülüğünden kurtulunmaudır. Bu bırleşimin istenilmesi olayı birden bire ortaya çıkmışdeğildir. Her zaman istenilen, yapılrnası gerektiğıneinamlan bir olay. Sevgili Uğur Mumcu bunu birçok kez anlattı. anlatmaya çaiışü. Ama anlarnak istetnedik. Anlamak için de elbetteki onu kaybetmek gerekmiyordu. Bu, bizeverilen cezalann en ağın. en acımasızıdır. Ohışan bu bilmç, bu aa. hüzün, sessizliğin yırtıhşı oluşan bırikimlerin sonucudur. Acılarda birazdaha olgunlaştyor, bilinçleniyoruz. Ama bu kadar olguniuk yetmez miî Olgunlaşmak için acılan beklemeyelitn artık! Düşünceler yazıya, sözler davraraşa, ınnut dolu beklentifer sonuca dönüşsün. Bunun için bizdeçaba göstereüm. KJatetmemızgereken yollarçok, öğrenecekJerimiz dahada çok. Atatürkçü düşünce bize güveniyor, bizi destekliyor, bizden cokşeybekliyor... Uğur Mumcu'yu yüreğimizde duyunısuyoruz, scvgilerimizde yaşatıyoruz, büinçlerimizde yasatıyoruz, uyandınyoruz. Bu, engellenemeyecek, kıatlanamayacak, belirli bir sûreyle sınırtandınlaınayacak!.. SerimSakagil Uğur Mumcu'nun bilimselyanı Prof. Dr. TEVFİK DALGIÇ Uğur Mumcu ile ANKA'da bir süre beraber olduk. O sıralar Cumhuriyet'te yazıyor, AN- KA'da da çalışıyordu. O, bilim yaşamından ve akademik görevden gazeteciliğe geçmişti. ben ise gazetecilikten akademik yaşama geçmek üzereydim. O zamanlar ANKA'da tam za- manlı çahşmadığımdan, birkaç kere değişik konulan görüştüğümüzü anımsıyorum. Daha sonra çoğunluğunu İrlanda'da ve Hollanda'da geçirdığim akademik yaşamım ve bu arada bir- hkte götürmeye çabştığım gazetecilik deneyi- mim boyunca Uğur Mumcu'yu yazılanndan izlemeye çabştım. Türkiye'ye geldikçe kitap- lannı aldım. Biraz da akademik yazı ve kitap eleştirisi abşkanlığımdan olsa gerek, Uğur Mumcu'nun zevkle okuduğum yaalannı bir • Ülkesine, halkına ve ülkesinin bütünlüğüne olan sevgisi ve bağlılığı her yazısında daha da belirginleşiyor, gündelik "terminoloji sarhoşluğu" yerine, her yazısında; gerçekçi, soğuk İcanlı, olaylara uzun vadeli açıdan bakan bir dünya görüşünü ortaya koyuyordu. bakıma bilimsel olarak sınıflandırmaya tutu- yor, yazılannı bu kadar okunur hale getiren nedenlerin, sanat ve anlatım ustabğımn yanı sıra ne gibi özellikler taşıdığını da saptamaya çahşıyordum. Uğur Mumcu bir bakıma be- nim için bilimsel bir araştırma konusu olmuştu. Yaalannda ileri sürdüp fıkirlerin savun- masıru yaparken öncehkle aşağıdaki önemü noktalar ortak özellikler olarak beliriyordu: - Bir eski akademisyen olmanın kazandırdığı bilimsel yaklaşımı, yani objektif dünya görüşü- nü ve akla dayanan. rasyonel, soruşturmacı düşünce şeklini her yazısında kullanıyordu. Newton'un yere düşen elma ile ilgili sorusunda izlediği düşünce şekbni, Uğur Mumcufizikye- rine toplumsal ve politik olaylan analiz etmede kullanıyordu. - Bir hukukçu olarak hiçbir kişi hakkında, yanm bilgi ile hareket etmiyor, savunduğu her görüşü. ileri sürdüğü her noktayı bir titiz kanıt- landırma ile hukuksal delil bulma çabasını na- musluluk kavramı ile birleştiriyordu. - Demokratbk, başka fikirlere saygı, değişik fıkirleri savunanlann fikir özgürlüğüne kavuş- malan için gerekirse kavga vermeye hazır oldu- ğunu her fırsatta kanıthyordu. - Yazılanndaki "Sense of Humour - Espri kabiliyeti - Nüktedanlık" özelliği onlan daha çok okunur hale getiriyor. en karmaşık konu- Çağdaş Kadın Demeği üyeleri de Mumcu cinayctini yüriiyerek kmadılar. lan sıradan bir kimsenin anlayabileceği şekilde basite indirgemeyi becerebiliyor ve kitlelerle ile- tişim kurabilen aydın nitebğini sergiliyordu. - Ülkesine, halkına ve ülkesinin bütünlüğüne olan sevgisi ve bağlılığı her yazısında daha da belirginleşiyor, gündelik "terminoloji sarhoşlu- ğu" yerine, her yazısında; gerçekçi, soğuk kanlı. olaylara uzun vadeli açıdan bakan bir dünya görüşünü ortaya koyuyordu. - Bibmsel açıdan olaylara baktığı için başlan- gıçta çok kişiye ilgisiz gibi gelen birçok olayı birbirine bağlayan ilişkilen görebiliyor, gözden kaçan birçok olay arasındaki bağlantılan orta- ya çıkarabiliyordu. Uğur Mumcu'yu anarken onun bu yan- lannın özellikle bilim adamı vanının ve hukuk- çu titizliği ile demokratlığını ve çağdaşlığını bir- likteelealmalıyız. Onun gelecek kuşaklara vereceği ilham ve dünya görüşünün temelini; bilimi rehber alan, haklara ve hukuka saygı, demokratlık, araştır- maa soğukkanlılığı, soran, soruşturan, akıkn düşünce şekli oluşturur. Uğur Mumcu'nun bu özellikleri onun Atatürkçü kişiliğinin de simge- si haline gelmişti. Atatürkçü düşüncenin en bü- yük özelliği de akılcıhğa dayanması değil miy- di? Hurafenin, karanlığın, dogmanın yerini alan akılcıbk ve çağdaşlık değil miydi? Dini, gündelik politikadan ayn tutan laiklik değil miydi? Uğur Mumcu'nun ınandığı fikirlere bağlılığı ve bilimsel temele dayanan düşünce şekli bana ünlü bir Amerikalı fizik bilgini olan Profesör Richard Feynman'ın bir sözünü hatırlatır. Ünlü fızikçi dört kere kanser ameliyatı gördük- ten sonra "ölümü nasıl karşılayacağmı" soran bir dostuna şöyle demişti: "Düşüncelerimi ve düşünüş şeklimi o kadar çok kişi biliyor ki artık beni ölüm korkutmuyor. Öldükten sonra bile bir bakıma benim düşüncemi taşıyan herkesle birlikte olmaya devam edeceğim." Sevgili Uğur Mumcu'nun gerçek büyüklüğü bence bu cümle ile daha da bclirgınleşir inanandayım. POLÎTÎKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Adana mı TövbeL Fransızların yaptırdığı Iskenderun kışlasında asker- ken ne de çok "Lan Allahsız" tanımıştım. Toprak ağala- rının çocukları bu kışlada askerlık ederler, birbirlerine "Lan Allahsız" derlerdi. Bu söz onların dilinde kimi za- man bir övgü, kimi zaman da bir sövgü olurdu. "Allahını sevdiğim", "Kitabını sevdiğim" der, birbirlerinin boyun- larına sarılırlardı. Iskenderun kışlası, toprak ağası çocuklarının sığınma yeriydi. Burada'bedelli', yani birtürparalı askerlikeder- lerdi. Adana başta olmak üzere komşu illerin ağa çocuk- ları kaytarmak için buraya atarlardı kapağı. Hafta sonları oldu mu, yiyecek-içecek "Allahına" bol- du. iltimaslı oldukları bu bolluktan anlaşılırdı. Bu bolluk- tan hemen herkes kendine düşen payı alırdı. Komutan- dan emirerlerine değin herkesin kendine göre bir payı vardı. Hafta sonları Ceyhan, Kadirli, Islahiye, Kırıkhan'da oturanlar kasabalarına giderler, uzakta olanların yiye- cekleri kışlaya getirilirdi. Bu yiyintiler önceden hazırlan- mış, bohçalara sarılmıştı. Çigköfte. içliköfte, yapraksar- ması gibi nevaleler kışla önüne gelirdi. Kışlada "48. Piyade Alayı" barınırdı. Kışlanın bir yanı deniz, üç yanı tel örgülüydü. Daha ötede geniş, çimenli talim yeri vardı. Kışladan çıkar, bu talim yerini geçer, Pı- narpaşı'nda talim görürdük. Alay doktorunu tavlayabi- lenler kaytarırlar, talime çıkmazlardı. "Allahına kurban. gene kaytarmışsın!" Cumartesi, pazar kışlada kalanların içinde ehlikeyf olanlar, önceden hamamı kiralarlar, göbektaşında ne- valeleri yerlerdi. Bu şölende incirden yapılma boğma rakısı eksik olmazdı. Ben hamamda rakı içildiğini bura- da görmüştüm. Allahlı-Allahsız övgü ve sövgüleri askerlikte öğren- dim. Adanalı olacaksınız da şöyle dolu dolu sövmeye- ceksiniz, olmaz. Allahlı sövgüler Adana'da üretilir, oradan yakın illere dağılır. "Nerelisiniz? " "Bilemedin mi?" "Bildim bildim, Allahına Adanalısınız." Askerlik bitti, ama Adana'yla ilgim kesilmedi. Adana milletvekili ve Yeni Adana gazetesi sahibi Ahmet Remzi Yüreğir'i tanıdım. AhmetRemzi Bey, 1. Dünya Savaşı sı- rasında Fransızlara karşı savaşmış. Ulusal Kurtuluş Savaşı nda da Yeni Adana'yı düşmanlardan kaçırmış, bir vagona saklamış. Ordan kesiksiz yayın yaparmış. Savaş bitince Adanaya dönmüş, yayınlarını sürdürmüş. Ahmet Remzi Yüreğir'den sonra oğullarıyla tanıştım. Bir süre Aydın Remzi'nin çıkardığı gazetede köşe yazısı yazdım. Şimdi üne ulaşan Adanalı genç yazar ve çizer- ler oradaki yazılarımdan tanırlarmış. Demirtaş Ceyhun söz açıldığında, "Biz sizi Yeni Adana'daki yazılarınızdan tanınz" der. Aydın'dan sonra gazetenin başına, Amerika'dan dö- nen Çetin Remzi Yüreğir geçti. Çetin, Ahmet Remzi Bey'in oğullarından en küçüğüydü. Amerika'da iyi eği- tim görmüş. Geldiğipde gazetenin başına geçti. Bu kez gazetede her gün köşe yazıları yazardım. Bunun bir on yılı tuttuğunu sanıyorum. Yıllarca, Ankara'dan olsun, Is- tanbul'dan olsun yazılanmı eksik etmedim. Bu uzun yazmanın birikimi, çoğu kişi beni Adanalı sanır. Türkiye Işçi Partisi'nin seçimlere katıldığı 1965 yılında bana, Adana'dan adaylık önerisi gelmişti. Milletvekilliğinde gözüm yoktu, ama girseymişim kazanacakmışım. Türki- ye Işçi Partisi, Adana'dan bir milletvekili çıkardı. Şimdi Adana'yla bir ilgim yok, sadece tatlı anılarım var. Arada sırada yolum düştüğünde dostlarla bunlan anarız. Adana deyince hatırıma "Lan Allah'lı övgü ve sövgü- ler gelir. Bunlar gerçek Adanaltların ağzına yakışır, kim- seye de batmaz. Ama şimdi görüyorum ki "Lan Allahlı", "Lan Allahsız "lı sözler İçin adam öldürüyorlar. Bundan sonra Adana mı, tövbe!.. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Necati Cumalı'nın. Sü- reyya Duru tarafından sinemaya da aktanlan bir oyunu. 2/ Kraliçe... Sı- kıntı veren durum. 3/ Küba kökenli bir dans ve müzik... Hayvanlara vu- rulan damga. 4/ Bir se- çimde adaylardan hiçbi- rinin gerekli oyu sağlaya- maması nedeniyle seçi- min sonuçsuz kalması. 5/ Sayı. tane... Matematikte kullanılan sabit bir sayı. 6/ Eski Mısır inanışında gök tann- çası... Koç burcunun eski adı. 7/ Yakası kürklü ve kolsuz kaput... Yüz, çehre. 8/ Pirinçten elde edilen Japon içkisi... Bir çeşit sinek. 9/ Yankı... Kansızlık. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/Şerif Gören'in bir filmi... Ta\la- da bir sayı. 2/ Avrupa Topluluğu'- nun ortak para birimi... Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek. 3/ Türkiye'den göç eden Yunanlılann oluşturduğu bir müzik türü. 4/ Kurşun borulann ağzını açmakta kullanılan ucu sivri takoz... Bir soru sözü. 5/ Temel niteliğinde olan... Hel> um elemenünin simgesi. 6/ Çin ve Japonya'da oynanan bir çeşit satranç... Kalay oksit katılarak donuklaştınlmış ya da kemik tozu kaülarak yan donuk hale getirilmiş cam. 7/ İstihsal... Bir bağlaç. 8/ Ay incelemelerinde kullanılan bir dizi Sovyet uzay aracına verilen ad... Bir işegönlü olma. 9/ Ses... Şeritler halinde yapılmış bir tür perde. BAŞSAĞLIĞI Sevgili ERGİN Sen de 1 Mart 1993 günü trafık anarşisine kurban gittin. SSK Bakırköy Doğumevi Kadın ve Çocuk Hastalıklan Hastanesi tüm çalışanlan çabşkanlığını, efendiliğini, yiğitliğini, dostluğunu unutmayacaktır. Acımız büyüktür. Nur içinde yat. SSK BAKIRKÖY DOSUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİ BAŞHEKtM VE ÇALIŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle