27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27OCAK 7993ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER HEP'lileryol ayrııııımla• HEP kapatılma davasıylailgili son savunmasını Anayasa Mahkemesi'ne verdi. Savunmadapartinin eylem ve ilkelerinin doğruluğu üzerindeduruldu. MahmutAlınak, partinin kapatıJması durumunda bağımsızkalacak ; İç Politika Servisi- HEP, Anayasa 1 Mahkemesi'nde süren kapatılma da- vasıyla ılgisi son savunmasını da yaptı. • Yargıtay Cumhuriyet Başsavası'nın esas hakkındaki mütalaasından sonra HEP'e savunma için lanınan son ek re önceki gün dolarken. parti savun- masını ıkı gün önce tamamlayarak Anayasa Mahkemesı'ne verdi. Anayasa Mahkemesi'nın, 1991 Ha- ziran ve 1992 Aralık larihınde Anka- ra'da yapılan Olağan ve Olağanûstü kongrelerinde bölücülük propagan- dası yapıldığı ve TCK'nın 125. madde- sıne muhalefet edildiğı gerekcesiyle partinin kapatılması hakkında açilan davaya Şubat ayı ıçınde karar vermesi beklenirkcn, HEP'lilcr de yol aynmı- na geldi. Mahmut A]ınak\ partinin kapatılması durumunda OZDEP'e gcçmeyip bağımsız kalacağını açı- kladı." HEP'liler Anayasa Mahkemesi'ne verdikleri savunmada, partinin eylem ve ilkelerinin doğruluğunu ifade etıi- ler. Cumartesi günü Ankara'da topla- nan HEP'lilcr partinin kapatılması durumunda ne yapılacağını tartıştılar Toplantıda daha önce kurulan ÖZ- DEP'e geçış konusunda ortak bir ka- rar ycrine herkesın serbest bırakılması karan alındığı öğrenildi. HEP'lılerin önümüzrfeki günlerde partiden isü'fa etmeleri yönünde bir karar alabileceklcn de bildirildi. Fehmi Işıklar ve kendisinin millel- vckiJliğinin düşüp düşmeyeceğinin belli olmadığmı ifade eden Şımak Mil- letvekili Mahmuı Abnak, Türkiye'nın kaüksız bir demokrasiye ihtiyaa oldu- ğunu söyledi. Abnak, şöyledevam etti: "Bunu ancak halkla, demokrasiyı savunan çevrelerle yapabiüriz. Bir de- mokrasi zirvcsi kuruliayı düzenlenme- li. Demokrasiden yana biitün kişi ve kuruluşlann temsilcileri çağnlmalı. Demokrasinin öncelikli sorunlan bc- lirlenmeli ve çözümler içjn projeler üretilmeli" Alınak, aynca demokrasi koalisyo- nu görevi yapacak bir partinin de ku- rulması gerektiğini belirterek, "Böylc bir partinin, mevcut muhalefeti boşlu- ğunu doldurabileceğine ve ıküdara ta- lip bir partı olacağına inanıyorum. Böyle bir parti kurulana kadar da ba- ğımsız kalmayı düşünüyorum" dedı. Şırnak Millelvekili Orhan Doğan ise ANKA'ya yaptığı açıklamada, parti her an kapatılacakmış gibi hare- ket cünck zorunda olduklannı ıfadc etti. Doğan, aralannda bir bölünme ol- mayacağına inandığını da belirterek, "Daha önce konuşmuştuk. Hep bera- ber ortak bir karar verir ve onu uygu- lanz. Kimsenin başka bir partiye İcatı- lacağını sanmıyorum" diyekonuşlu. Doğan, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'Ia ortak parti kuracaklan şeklin- dcki habcrleri de yalanlayarak şöyle devam eıti: "Kendisiyle resepsıyonlannda gö- rüştük. 'Partimizın başına geç' diye asla söylemedık. Ancak, eski anıi dc- mokratik kendi başlattığı uygulama- lan konusunda bugün daha yumuşa- dığını ve Kürt meselesinın banşçı yön- temlerle çözülmesi eğilimınde olduğu- nun izlenimını edindik. Kendisı de biz- den bilgi almak istcdi. Herzaman söy- ledıklerimizi ona da söyledik. Bu gö- riişleriyle politika yapması gerekü|inı söyledik" Botanflctahçesinekazmatunılmak üzere. Kendi iç dünyaJannda güzeJfikten nasibini yeterince alamayanlar doğanın eşsiz güzelliklerine de tahammüJ edemiyoriar.Asıl tehlikeü olanda bu. Bu cennete kıymayın!ZAFER AKNAR fsfanbul temiz hava sotumaya dünden daha fa/Ja ihtiyaç duyar- ken, Küçük Pazar'daki yeşil alana bir kazmi darbesi vurolnrah üze- ıre. « faanbul ( niversitesi Fen Fa- küJtesi Biyoloji bolümöne bağlı Botaın'k Anabiiim Dah'mn yak- laşık 70 yıllık emeğinin karşılığı botanik bahcesi bu günlerde a- kıntılı gtinler yaşıyor. Ankara'da düşünmeden atılan bir imza bu gü- zelUğin geleceğini tehlikeye atıyor. Botanik bölümü, vıllardır Müftü- lûkle aynı binada. Şimdi ise miiftii- lûk botanik bahcesinin »e bölümün boşaltılmasmı istiyor. Gerekce, "Arsi\ binası yapdacak". Vazıyla bunu istemek kolav, ancak oku) yönetiâieri çocukları gibi sevdik- İeri bu yeri bırakmaya pek niyetti değil. Çabalan bilimsel ve teknik olarak başka yere taşııunas) (Aa- naklı obnayan bu gfizelliği konı- mak. Asıriık ağaçiar, bitkiler \e çkekler yerlerinden edilirse öle- cekler. Çİmkü bu güzeiliklerdoku- nulamayacak kadar na/ik \e kınigan. Botanik babcesini, Botanik Anabiiim Dalı Başkanı Prof.Dr. Dinçer Giiven >e Bahce Sorum- lusu Erdal Üzen İle biriikte gea- yoruz. Endişeleri donık nokta- sında. 17 dönümlük babcenin bir uçundan diğer ucuna koşar adı- mlarla gidip geliyonız. Herşeyi en ince ayrınttsına kadar bizc aktar- maya çalışıyoriar. Doğanın sun- duğn renklere ber dokunuşlarında yüzJerinde bir sevinç ifadesi beliri- yor. "Bakın" diyor Erdal Czen, '*Şu ağaç tam 127 vıllık Atlantik sediri. Tarihi eser diye tescılK. Bu- rasını alıriarsa bu ağaçı kaldı- rmak suç olur. Sucun dışında bu ağaçtan başka bir yente buhMinf- yor. Bakın şuna, pâha biçilmez bir gûzdlik." Atlantik sediri tüm heybetiyle karşjmızda, tek olmanın verdjği gururla çevresini gözlüyor. Reh- berlerimizie biriikte bu kez tropik bitkilerin yaşadığı bölüme gidiyo- ruz. İçerisi nemli ve 26 derece. Or- tada üstünden buhar çıkan bir ha- vuz. Herşey tropik ortama uygun, yalnızca »hşi hayvanlar eksik. Şimdi taşlı bahçedeyiz. Prof. Dr. Dinçer Güretı Dûnya'daki tüm botanik bahçekrinde taşlı bahçelerin olduğunu belirtiyor. Bu sadece taşsı orfamlarda yetişen bitkiler için yaptlıyormuş. Taş- ların arasında yaşamlarm sûrdü- ren çicekleri, bitkileri görünce do- ğanın tannsal yaptsını daha iyi anlıyonız. Taşlı bahçeden sonra kaktüsJü bahçedeyiz. Burada bölümün ku- ruluşunda dikilen 70 yıllık kaktüs- ler var. Kaktüsiere ömargılı yak- laşanlara görmelerini öneriri/. Yalnız dokunmamak kaydıyla. Çünkü kaktüsJer giizeNiİclerine dokunma konusunda oidukca kı- skançlar. Böçek yiyen çkekler, iğne yapraklıİar, kalm yapraklı- lar, kaktfisler ve diğer çicekler, ağaçiar, dünvanın farklı yerlerin- den, farklı ortamlan sumıyorlar. Hemde az bir öcrerie, ortadirek hesabı... Bahçenin son bölümüne geliyonız. Final oldukça heye- canlı. Çünkü 400 milyon yıllık ge- leneklerini hiç bozmadan, yani c>- rime uğramadan günümüze gelen Sikasalan göreceğiz. Içeriye gi- rivoroz: fğne yapraktoi ve' kalm gö>desi\le Sikasalar karşunızda. Dişi ve erkek arasındaki ayrım, in- sanda olduğu gibi öylesine belirgin ki! Erkeğin organı hemen yaprak- lann ahında dışa doğru uzanan bir çıkıntı. Dtşisine gönderdiği üreme to- humlan burada oluşuyor. Dişi ise daha sonra bunlan toprağa gönde- riyor. Toprak attından gün çığma gecme süresi ise bir yıl. Üremek icin hiç aceleferi yok. Nariı ve kaprisiiler. Bahçe sorutnlusu Ef- dal Üzen, bu ağaçJarm değeriran Saveı, okıımayaıııalıkıuııoldu TAVFUNGÖNÜLLÜ Biri kadın. "Herşey yaalabilmcli. hat- U müstehcenlık bite." Diğeri crkek, "Ccza Muhakemcleri Usul Kanunu yenı çıktı. Biz, usul kaidele- rini daha önccden uyguluyorduk. Yanı usule ilişkin uygulamalara daha riayet- kanz" Bu iki kişi dc sık sık gazclclerc dcmcy veren insanlardan değil. Onlan. basın ve yayın alanında faaliycl göstercnler tanır. Nurten Alunok ve Hüseyın Günay, Basın Bürosu Cumhuriyel savalan. Gö- rcvleri hcp, ama hcp okumak. Günlük gazeteler, dergiler, kitaplar, kasetler. Tabi, mcrkezi Sultanahmci çcvrcsindc olan TV kuruiuşlannın yaptıklan yayı- nlar da onlann sorumluluk alanına gın- yor. örneğin Star, Telcon gibi. Ama izk- yemiyorlar. Savalar yayın organlannı aralannda bölüşmüşler 4 ayda bir de de- |îşiyorlar. 10'ar gün arayla da 3-4 dunış- maya pktyorlar. Altınok'un sorumluluğunda Cum- huriyet, Türkiye, Meydan ve Orladoğu gazeteleri var. Hüseyin Günaydın'da ise Ozgür Gündem, Günaydın gazetelcri var. Üçûncü arkadaşlannda ise digcr yayın organlan. Odalannda konuşuyoruz. Hüseyin Günaydınanlatıyor GÜNAYDIN- Suç aramıyoraz. "Basın savcılığının sıkıntısı farklı Ga- zelelcr, dergiler geldi ama o gün morali- niz bozuk vcya rahatsızsınız. Okumak is- tcmiyorsunuz. Ama okumak zonın- dasınız üslclîk, birdcokuduğunuzu anla- mak z»rundasınız" "Sürekli yazılanlarda suç anyorsunuz. Ne düşünüyorsunuzT Yinc Gönaydm yanıl vcriyor: "Biz basın savalan olarak her seyde suç arayan kişiler değjliz. llla her yazıdan, her dergiden suç çıkaralım diye bir çabamız yok. Oldukça esneğız. özen g-'slermeye çok dikkat ederiz." "Yayın organlannı ılanlanna kadar okuduğunuzhaldesuçunsuru taşıyîpdi gözünüzden kaçmış yazılar oluyor muT Altınok, "Arlık alışkanlık kazanıyor- sunuz. Hangı yazar, nc yazar biliyorsu- nuz" diyor. YanıU Günaydın devam edi- ALTINOK-Her şey yazrfaMlmeti yor "Ihbarcjlanmız çokiur. Belki bu le- nm hoş değil ama bu ışi kendine meslek edinen kişjlervardır." Ortalama yılda 600 dosya ışlem gö- rüyor. Ama takibc alınan, incelenen hakkında takipsizKk karan veriler dosya sayısı çok fazla. "Yayınlanan biryazı, birkarikatür, bir fıkra yasalara görc suç olabilıyor. Savcıiık iziemcye alıyor. Yayın organının sorumhj yazı işlcri müdürü ve yazan, çi- zen kişınin ifadclcri alınıp, davalar açı- labiliyor. İşımiz bir anJamda digcr savo- lara göre daha rahat. Çünkü süreklı sevi- yeb kişiierle muhatabız. Çıkardığımızda- veliyeye hanıt alabiliyoruz" diyorlar. Kendilerinı, birdevlet memuru, birbü- rokrat olarak yorumluyorlar, ama yaptı- klan işten memnunlar mı? Nurten Altınok, )4yıldırsava. lOyılı Anadolu'da geçmiş. 3 yıldır basın büro- sunda görevli cumhuriyet savcısı. "Ben isteyerek sava olmadım. Bakanlık seçti. Sonra da sürekli geldi. Ama sorunuza ge- lince, yazılarda suç aranmasına taraftar değilim. Hele günlük basında. Basın savcılığının scvmedi/pm yönü de bu." "Peki yasaklanan kitaplar için ne dü- şünüyorsunuz?" " Herşey yazılabilmeli, müslehccnlik bile." "Görüşlcriniz güzcl dc yaptığınız işle ters düşmüyor muT' "Ters düşüyor, ama memurum aylı- ğımı bu yolla alıyorum. "Cumhuriyet şimdilik şizin sorumlulu- ğunuzda. Peki çok suç işh'yor muyuz?" "Epeydir bir tahkikat yapmıyoruz. Pek bir şey yok. Acaba eskiden daha mı ağır yanyordu? Uğur Mumcu'nun çcşjlK ycrlcrdc davalan oluyor. Ama bizimte il- gili değil. Ama Mumcu'nun yazılannda suç yok. Zalen işinin uzmanı, aydınlaücı oluyor." Savalar Anadolu'da bir anlamda "Al- lah" gibidirlcr. Ama büyük kentlerdc "bir devlct memeru gibi". "Ncden?" Yanıl vcriyorlar "Çünkü Anadolu'da polisi, jandarmayı aradığınızda islcdigi- niz tanık, bclgc hcmcn gclır ve orada tck kişisinizdirgenellikle. Ama fstanbul'da o şansınızyok. Ifadetericmniyctgönderir." Kuveyt'eTiirkiye'derafîııen kurmaönerisi MUSTAFABALBAY KUVEYT -Başbakan Süleyman De- irel. Türkiye ile Kuveyt'in bölgede ye- ı'uden rahatsızlık ve huzursuzluk çıkma- ması konusunda kararb olduklannı belirterek, "Türkiye, Kuveyt'in iyi gü- nünde de, kötü gününde de'yanında o!a- cakur" dedi. Başbakan Demirel Körfez turun ı ikinci gününde Kuveyt'te iki ülke arasın- da yapılan resmı göriişmelerden sonra bir basın toplanosı düzenleyerek, bu ül- kedeki temaslan hakkında bilgi verdi. Demirel, Kuveyt halkının herzaman için Türk mılletinin kardeşi ve dostu olduğu- nu hatırlatarak. temaslan sırasında Ku- veyt'in savaşın yaralannı sardığıru göz- lemlediğinj söyledi. Körfez krizinin uzantılannın devam ettiğini, bölgede is- tikrar için bölge ülkelerinin dayanışma- sının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Demirel, Kuveyt emiri ve başkanı ile yaptjğı görüşmelerin çok olumJu geçtiği- ni bildirdi. İki ülke yönetıcilerinin göriişleri ara- sında büyük bir uyum olduğunu belirten Başbakan Demirel, ilişkilerle ilgili bir so- ruyu yanıtlarken, Irak'ın Kuveyt'i işgali ve sonrasındakı gelışmeleri anlatü. Irak'ın 10 sene Iran'la savaştıktan sonra 100 milyar dolariık silah giicünü, İran'a karşı, kendisini destekleyen ülke- lere karşı kullandığını ve buna da Ku- veyt'ten başladığını anlatan Demirel. dünyanın da Irak'ın silahianmasına îran tehditi yüzünden göz yumuduğunu söy- ledi. Kuveyt'te 660 milyar vanl petrol rezervi bulunduğunu ve Irak'ın bu re- zerv yüzünden Kuveyt'i işgal ettiğini be- linen Demirel, 29 devletten oluşan koa- lısyon guçlennin Irak'ı Kuveyt'ten çıkar- dığmı, ancak olayın galiplerinin mağlu- ba şart dikte ettiremediğini vurguladı. Başbakan, Irak'ın yeniden Kuzey ve Güney Irak'ta BM kararlanru dinlemez bir tavır içine girdiğini ve bu tavnn Tür- kiye'yı de çok yakından ilgjlendirdiğini söyledi. Başbakan Demirerin Kuveyt gezisini bu ülke basını ilgiyle izledi. Gazetelerde Türkiye'nin son tutumuna ilişkin çeşith' değerlendirmeler yer aldı. Günlük Ku- veyt Times gazetesinin başyaasında Başbakan Süleyman Demirel'in Tür- kiye'nin Körfez savaşmdaki "kararlı" tutumunu tam anlamıyla devam ettir- mek istemediği görüşü yer aldı. Başyazı- da "Demirel'in bu konudaki değerlen- dirmelerine karşıük Cumhurbaşkanı Turgut özal Türkjye'nin Körfez poüti- kasında hiçbir değişiklik olmadığını açıkJadı. Bu bizim için güvencedir" yo- rumu yer aldı. Demirel'in basın toplanüsmda da Kuvyetli gazeteciler Demirere benzer bir soru yönelttiler. Dernirel buna karşılık, "Saddam Hüseyin'in yarattığı durum sadece Türkiye'yi ya da Kuveyt'i ilgilen- dirmiyor. Tüm dünyayı, dünya banşını ilgilendiriyor. Bu yüzden bu sorunun koalisyon ülkeleri üstlendiler. Bu ülkele- rin arasında Türkiye de var" dedi. fkili görüşmelerde en olumlu adımlar TÜPRAŞ ile ilgili atıldı. Kuyyet'e Tür- kiye'de bir rafine inşa etmesi önerildiği ve bu öneriye sıcak yaklaşıldığı belirtildı. Körfez savaşından önce Kuvyet'e yo- ğun sebze ıhracatının olduğuna dikkat çeken Demirel, bunun savaş sonrası 5 milyon dolara kadar düştûğünü, ticare- tin yüıe eskisi gibi en az 100 milyon dolar seviyesine çikması için Suriye'nin de des- teğiyle çaiışıldığmı açıkJadı. milyariaria öJçülemeyeceg'ini üze- rine basa basa belirtiyor. Üzen Sikisalan hay ran hayaran izterken, konuşmasınıa söy(e de- vam ediyon "BÎahceyi biriikte do- laştık. Bir daha geri gelmeyecek bu gtizelllkleri ortadan kaldırma- ya kimin gön/ü razı olur? Bakın bu Sikasalar, öylesine nazik ağaç- lardır ki, bırakın yerinden soküp başka yere taşımayı biraz ihmal ediîn hemen ölür ğiderler. Diğer bitki ve ğaçlardan içindt durum aynı. Nasjl, nereye götürüniz bu bâhçeyi?" Botanik bahçcsi ilgin-ilgisfe, yetkili-yefkisiz hemen herkesten boşgörü bekliyor. Emanet aldığı- mız bu dünyayı daha ycşil bırak- mak için Botanik bahçesinin yok onnasınaflgisizkalmayalım. Ata'nın büstüne saldın\mi Haberkri Serrisi - Gazc- lemiz yazan Uğur Mumcu'nun öldûrüldüğü pazar günü, Elanğ "cihat" gostensıne sahne oldu. 10-15 araçlık bir araç konvoyu kent icinden araçlannin ön vear- ka camlanna Arapça pankartlar yapıştırarak gösteri yapu fstanbul'da entelektüellerin uğrak yeri Ortaköy'de önceki g'"n Uğiır Mumcu'nun öldürül- mesinden bir iki saal sonra bir ki- şınin yanındakı kişiierle biriikte vaaz verdiği öğrenıİdi. Saat 15.30 sıralannda dini kıyafellerc bü- riinmüş sakallı ve tcspihli bir gnıp Ortaköy Meydanı'na gele- rek cevredekileîe propaganda yaptı Yine (slanbul'da Avalar Mey- dam'nındaki Atatürk heykeli ön- ceki gün saat 22.00 sıralannda tahrip edilmek ıstendi. HeykeJin altında lastik parçalannın içine sanlmış yanar halde bir piknik tüpü bulundu. Piknik tüpü ıtfai- ye ekiplerince etkisiz hale getiril- dı. Konya'daki olay şehir merkezi Çatalömer Mahaflcsı'nucki Ya- şar Doğ llkokulu'nda meydana geldi. Kimliği belirlenemcycn kişi ya da kişilerce okulda bulunan Atatürk büstü kınldı. Büstün icinde "Bu Jslami cemıyet hare- ketidir" yazılı bir kağıt bulundu. İZLER- İZLENÎMLER Kâzım Yenice 20.000 lira (KDV içınde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad.39^1 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. BAMŞAÖZLEM Prof. Dr. Hiisnü Göksd 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödeaefl gdaderiuacı. 8 PKKIı öldÛPÜIdü • DİYARBAK1R (Cıımhııriyet)-Güneydoğu'nun kırsal ve sınırkcsimlenndcgüvenlıkgüçleriylePKK'lıIar arasında çıkan çatışmalarda 8 militan öldüriildü. Çaüşmalarda bın yaralı 27 miliıanın da elegeçirildiğı bildirildi. Olağanûstü Hal Bölge Valilıği'nden yapılan açıklamaya görc PKK'yı clkisiz halc getirmek için amaayla sürdürülen çalışmalar sırasında 26 Ocak 1993 günü güvenlik güçleriyle PK K 'lılar arasında çıkan çalışmalarda Şırnak'm İdiîilçesinin kırsal kesiminde 3'ü ölü 1 'i yaralı, 18'i sağ olarak, yinc Şırnak'ın Silopu ilçcsinin sınır hattında 4'ü ölü, Işıkveren bölgcsindede 1 'i ölü olmak üzere toplam 27 militanın, 5 uzun namlulu silah, 25 tabanca ve 10 bin mermi ile biriiktecle geçirildiklcri bildirildi. TANSAŞ'ta kredi kartı • fZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Anakcnt Belediyesi TANSAŞ Genel Müdürlüğü, alışvcnşlçrdc krcdi kartını yaygılaştırma karan aldı. Basın ve Halkla Ilişkiler Daire Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya görc müştcrilcrdcn gelen yoğun ıslek üzerine şirketin yönetim kurulu uygulamayı yaygınlaşürma karan aldı. TANSAŞ müşterilerinin kredi kartı ilealışvcrişyapabilcceklcri mağazalar şöyle: Fuar. Alsancak, Güzelyalı, Hatay, Gaziemir ve Narlıdere alışveriş merkezi, İzmirspor, Bostanlı Çarşıiçi, Alaybcy. ödcmış, Bodrum, Çeşme,Çcşme-Uıca, Konak 1-2. Japonca dil kursları •ANKARA(ANKA)-Türk-Japon Dostluk ve Dayanışma Derneği, Türk-Japon dostluğunun 103. yılında kültürel ağırlıklı Japonca dil kurslan düzcnlıyor. Türk-Japon Dostluk ve Dayanışma Derneği'nden yapılan açıklamada kültürel ağırlıklı Japonca kurslan düzenleneceği bildirildi. Eğitımde audio visual sistemın kullanılacağı kurslar 3 şuballa başlayacak. Açıklamada Japonca kursunun Japon kültûrü ve yaşamı ile ilgili birçok film ve televizyon programıyla destekleneceği de bildirildi. Yeşil kartlı 403 bine ulaşti •ANKARA(AA)-Ödemegücü olmayan vatandaşlann ücretsiz muayene ve tedavilerini kapsayan yeşil kart, bugüne kadar 403 bin 637 kişiyedağıtıldı. Sağlık Bakanlığından alınan bilgıyegöregenel sağlık sıgortası sıstemınegecıhnceye kadar fakir vatandaşlann ücretsiz tcdavi ve muayenelenni sağlayan yeşil kart almak için 960 bin 495 kişi başvurdu. 403 bin 637 kişinin kartlannı aldığını belirten yetkililerdiğer kartlann ise önümüzdeki günlerde sahiplennedağıtılacagını söylediler. Sağlık Bakanı Vıldmm Aktuna kim nedersedcsın yeşil kart uygulamasının başanyla uygulandığını bildirdi. Aktuna genel sağlık sigortasına geçildiğinde uygulamanın kendiliğinden ortadan kaJkacağını, sigorta sisteminde ödeme gücü olmayanlann primlerini devletin ödeyeceğini kaydetti. Atatörk ünivepsitesi'nde atama • ERZURUM(AA)-Atatürk Üniversitcsı Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcılığı'na Doç Dr. Vahap V ağanoğlo atandı. Yağanoğlu daha önce aynı fakültenın Tanmsal Yapılar ve Sulama Bölümü öğretim üycliği görevini sürdürüyordu Yağanoğlu, bölge çiftçisine her türlü bilimsel katkıya hazır olduklannı bildirdi ATATÜRK ÎLKELERİNÎN, DEMOKRASİNÎN, LAİK CUMHURİYETÎN YILMAZ SA VUNUCUSU GAZETECt-YAZAR, ARAŞTIRMACI, HUKUK ADAMI UGURUJ .'. i .'O -till 3 . "l ft -ı fttt.\ nun KARANLIK GÜÇLER TARAHNDAN ÖLDÜRÜLÜŞÜNÜN DA YANILMAZ ACISIYLA DEMOKRAStYE OLAN İNANCIMIZIYÎNELEYEREK ANISI ÖNÜNDE SA YGIYLA EĞlLİYORUZ. GAZİtMVERSİTESİECZAOLIK FAKÜLTESİÖĞRETİM ELEMAJNLARI UGURABİ Işığın Sönmeyecek Megapol-Metropol Kültür Sanat Siteleri Çocuklarımızın yarını Ülkemizin geleceği Tehdit altında... Yarınlara, gelecek Güzel günlere Sahipçıkalım... MUMCU yaşıyor, Yaşayacak... BELYAA.Ş. RADYO ANKİ - TANIT1M ÇAUŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle