Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK1993 ÇARŞAMBl
OLAYLAR VE GORUŞLER
Çağdaş Olmanın Bedeli
Çağdaşhk; en dokunulmaz sanılan tabulan sorgulamak,
aklm ve vicdanın süzgecinden geçirerek çözüm üretebilmek
yürekJiliğini gösterebilmektir. Selam size silahsız yürekli çağ-
daşlar.
Doç.Dr. ŞERMÎNTEKİNALP
L
aiklik ve hukukun üs-
tünlüğünün yılmaz sa-
vunucusu. yeri asla dol-
durulamayacak araştır-
maa yazar Uğur Mum-
cu, demokraşi düşman-
lan tarafından katledildi. Ölümünden
bir gün önce kaleme aldığıın bu yaayı
onun aziz ruhuna adıyorum.
20 ocak gecesi HBB kanahnda
Istanbul Üniversitesi Kadın Araştır-
malan Merkezi Başkanı Sayın Prof.
Dr. Necla Arat ile Mektup Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni Sayın E.ö.
Şenliklioğlu'nun kadın ve çağdaşbk
konusundaki taruşmasını Lzkdim.
Sayın Şenliklioğlu'nun gerek tartışma
bıçımıne gerekse kendi Müslümanlığı
ile sınırlı sığhğına ve bağnazlığına
daha önce yine benzer bir programda
hayretle tanık olduğum için zaman za-
man 21. yüzyılda hala ncleri lartışıyo-
nız diye hayıflanmak dışında pek de
şaşırmadım. Sayın Şenlıklıoğlu, ken-
dısi de açıkça ifade ettiğı gıbi, zorunlu
ilkokul cğilımi de dahil hiçbir eğıtim
görmemış. dolayısıyla içinde yaşadığı
dünyaya, kendisine tann buyruğudur
dıye aşılanan dogmalann ışığında kın
ve öfkeyle bakıyor, kendı dünyasını
eleştiren ya da içinde olmayı kabul
etmeyen herkese cihat ilan ediyor. Eği-
tımsizlığin ve bağnazlığın yarattığı dar
görüşlülüğünün sonucu olarak ortaya
attığı görûşler ve sergılediği davraruş-
lar birbiriyle çelişiyor. Etemokrasiye
karşıyım diyor, ama konuşmalannda
demokrasinin nimetlerini sergiliyor.
Namahreme inanıyor, ama yüzünün
kadınca kıvnmlannı milyonlarca er-
keğe sergiliyor. Batıya kökten karşı-
yım diyor, ama Hıristiyan icadı bir
elektromanyetik kutunun içinden ver-
diği resımkrle cismıni putlaştınyor.
Türk kimliğine karşıyım diyor, ama
Türkiye Cumhuriyeti snırlan içinde
yaşayıp Türk vatandaşhğı haklann-
dan yararlanıyor. İslam en iyi ve tek
dünya dinidir diyor, ama Cemalettin
Kaplan'ın izinde cihat özlemiyle tutu-
şarak sevgi dolu banş yanlısı Müslü-
manlan da ürkütüyor.
Bu hanım ve onun gibı düşünenler
aslında moral çökûşe karşı savaşmı-
yorlar, aksine çağın yanlışlanna ve
kendılerine sunulan olanaklara dort
elle sanlarak, İslamın dokunul-
mazlığını da kalkan yaparak, ezilen,
eğitımsiz kitleleri kendi buyurganhk
lan ile dize getirmek istiyorlar. Isyan
eden insanlan kaskaü kurallann içine
hapsedip, huzur ve kurtuluş vaat edi-
yorlar. Ortaya attıklan şeriat görüşü,
eşitsizliğin ve haksızlığın çığ gıbı büyü-
düğü günümüz elektronık sömürgeci-
lik çağının bir antıtezı değıl. aksine
yeni dünya düzensizliğinın kendi ola-
naklan ve yanlışlanyla yarattığı imaj
değiştirmış dinsel bir tutsaklık tezi.
Yaratmayı düşledikleri dünyada, ken-
dileri gıbi düşünmeyen ve davranış
sergilerneyen Müslümanlara yer yok;
inanmayaniara ya da başka dinlere
inananlara hiç yer yok. Bu dünyada
demokraşi yok, insanın kimliğı yok,
inançta çoğulculuk ve eşitlik yok. Tek
tıp, tornadan geçinlmiş gibi aynı düşü-
nen, kara çarşaflarla sanlıp sarma-
lanmış ikinci sınıf kadınlarla, bu kadın-
lardan yüzeysel ve yapmacık bir bi-
çimsellikle aynlan egemen bir erkek
toplumu var. Bu robotik yaratıklar,
efendüerinin Kuran'dan aJdıklannı
iddia ettiklen buyruklarla yönlendin-
lip, denileni yapmak zorundalar; aksi
takdırde yaşam haklan yok. Efendile-
rinin elinde ise çok etkili bir silah var:
Din. Bu güçlü silahla eğitımsiz ve ezil-
miş ınsanlan etkilemenin kolaylığını
bulmuşlar bir kez, bırakırlar mı? Bu
ayncalığın ve dokunulmazhğın zırhı
altında her türlü yanhşlannı ve dünye-
vı ihtiraslannı örtbas edip, bir kur-
tana kimliği altında kıtlelere tepeden
bakıp cenneun anahtarlannı sunuyor-
lar.
Ancak benim burada asıl değinmek
ıstediğım nokta, bu dincilcr karşısında
savunma durumunda kalan laiklik ve
demokraşi yanhlannın dincilerin ken-
dilenne yönelttikleri din silahı karşı-
sındaki ürkeklikleri. Dinciler ve laiklik
yanlılannın tarüşmalannda dinciler,
ellerindeki silahın gücünün farkında
olduklanndan daha atak ve cesur bir
biçimde, tutarsızlıklarla da dolu olsa,
düşüncelerini açıklayabilirken, laiklik
yanlılan köklü ye sorgulayıcı sorulan
soramıyorlar. örneğin, bugün tüm
dünyada dinler, çağlann değişimiyle,
tıpkı insanlar gibi (Mercedes ve bilgi-
sayar kullanan blucinli sıkmabaşlar
da dahil) değişime uğramışlar, inanç
düzeyleri ve ibadet bıçimlen farkh in-
sanlar ortaya çıkmışür. İnanç açısın-
dan bir toplumun insanlan genel ola-
rak 8 grupta incelenebilir: 1. fslami ku-
rallann katı bir bıçımde uygulanmasın-
dan yana olup. toplumun tüm birey-
lerinin bu kurallarla idare edilmesini
isteyen antıdemokratik, şeriatçı kök-
tendinciler. 2. İslamın gerekleriyle
çağın gereklerini içgüdüsel bir sentezle
birleştirip ibadet eden, kendi halinde,
demokratik ve banş yanlısı Müslü-
manlar. 3. İslamda yeni bir yorumla
reformasyon yapılabilir görüşünü sa-
vunan demokrat İslam aydınlan. 4.
Hiçbir dine inanmayan maddeciler. 5.
İslama ve hiçbir dıne inanmayan, an-
cak yaşadığı sürece ailesine. vevresine
ve inananlara saygısızlık etmemek,
toplumla uyumlu olmak ve rahat et-
mek için gerektiğinde toplumsal gele-
nekler hafine dönüşmüş bazı dini ku-
rallan yenne getıren insanlar. 6. Başka
dinlere ınanıp toplumsal baskılar ne-
denıyle dınlerini değiştiremeyenler. 7.
Dinini değiştirenler. 8. Başka dinlerde-
kı vatandaşlar. %98'ınin nüfus cüz-
danında İslam yazılı olan toplumu-
muzda bu tür insanJar yıMardır banş
içinde yaşamaktadırlar. Yalnız bizim
toplumumuzda değıl, demokratik her
toplumda dunım böyledir. Şimdi şeri-
atçılara sorulacak sonı şu: Sen, de-
mokratik Müslümanlar ve inanma-
yanlardan biçimsel bir riyakarlık mı
sergilemesini ısteyeceksin ya da bu in-
sanlara Hıristiyanhğm ve Islamiyetin
doğuşunda inananlara yapılan maddi
ve manevi işkenceleri mi yapacaksın?
O da fayda etmezse, onlan ortadan mı
kaldıracaksın? Neresinden bakarsanız
bakın, bu tür ortaçağ kalıntısı şeriatcı-
lar toplumsal banşı bozmak için var
güçleriyle çalışıyorlar. Laikliğin öne-
mini bu sorulan sorarken ve onlann
olası iç ürpertici çözümlerini düşünür-
ken daha bir kavnyor insan. Yıllarca
dinsel bir banşın hüküm sürdüğü ül-
kemizde ne yazık ki, çıkarcı ya da sığ
pobtikacılar sayesınde laiklik sallanü-
dadır. Dinciler, laik rejimin, inanan-
lan ezdiğıni söylerken olayı çarpıt-
maktadırlar. Ezilen. inançlar ve ina-
nan insanlar değil, kendileri gibi dü-
şünmeyen insanlan ezmek için cihat
ilan eden bağnaz. ulus düşmanı,
çıkarcı, dincı buyurganlardır. Laiklik,
bu tür düşünenlerin yönetimı ele geçir-
memesi ve toplum banşı için getirilen
bir dünya görüşüdür. Laikiiğe düş-
manhklan da buradan kaynaklan-
maktadır. Çağdaş insan, kendılerine
din silahını doğruîtup baskı kurmaya
çalışan bu tür insanlan. geleneksel ür-
kekliğini terk edip kökten sorgulama-
hdır.
Avrupa'da. ortaçağ sonrası, dinsel
dogmalar korkusuzca sorgulanmıştır,
ama bugün Hıristiyanlar kilisede vaf-
tiz olur ve evlenir, inansa da inanmasa
da ABD Başkanı yeminini Incil üzeri-
ne el basarak yapar. Bütün bunlar tö-
rensel bazı dini gelenekler olmanın
dışında bir şey ifade etmez. Bunlan ya-
pan kişiler laiktir ve din devleti kurma-
yı akıllanndan bile geçirmezler, akılla-
nndan geçirenlere de kapılan açık tut-
mazlar. Bizdeki bazı halk dalkavuk-
lan ve köktendınciler Hıristiyanlann
bu geleneklerini örnek olarak gösterir-
ken de olayı çarpıtırlar. Henüz orta-
çağı aşamadığı için kafalanndaki zin-
cırleri kıramamış Islamcılann resmi
kurumlara bu tür dini gelenekleri niçin
sokmak ıstediklenni anlamamak için
insanın ya çok aptal ve dar görüşlü ya
da çıkarcı ve duyarsız olması gerekir.
Çağdaşhk yalnızca çağın gerekleri-
ne göre yaşamak değil, çağın yanhş-
lannı da görebilmektedir Çağdaşhk;
ulusal ve ulusötesi politikacılann de-
mokraşi ve insan haklan masallanyla
kurtancı rolüne soyunmalanm, med-
yalar aracılığı ile beceriksizliklerini ve
haksızlıklannı örtbas etmelerini, eği-
timsızliğe çanak tutup sonra da eği-
timsiz kitlelerin sırtından yükselişleri-
ni sezebilmek ve onlara karşı baskı
gruplan oluşturabilmektir. Çağdaşhk;
en dokunulmaz sanılan tabulan sor-
gulamak. aklın ve vicdanın süzgecin-
den geçirerek çözüm üretebilmek yü-
reklihğinı gösterebilmektir. Selam size
silahsız yürekli çağdaşlar.
PENCERE
Mum...
TARTIŞMA
Çağdaş geleceği yaratalım
S
ongûnJerde
gazetelerde yer
alsuıMilü
Eğitimimizin
uypulamalanyU
ilgıli haberier
tüykr ürpertici)d. Birincsi
sanatçı Viüjdat Gezen'in actığı
okulun kapatılmak istenmesi,
diğeri de Ise edebiy at
kitaplarmda 'düzenleıne'
yapılniak istenmesiydi. Bu
, dü/enlemc Pir Sultan Abdal,
Ziva Gökalp >e Höseyin Rahmi
Gürpınar'ın ders kitaplarmdan
d çıkarılnB»)lisajyanacaJitı.
Her iki olaym da aynı zamana
rastlaması ayn bir şanssızlık.
MiHi Eğitim Bakanlığı'nda
ovnanmak istenen oyunun
sâdece kûçük bir perdesi. Eğitim
alaıumızda kimferin söz sanıbi
oldu^unun da bir eöstergesidir.
Eğitim acısından bir ayıp,
ıve
ı çok önemli bir
örneğidir. Mfijdat Gezenln
Nokta dergisindeki gözleri
bantlı resmi, böyle karaıiar
aUnlara atfedibniş deştirinin
doruğudur. Yıllardır Târk
iıalkma emeği üesajtao iie
hizmet veren, > eni > eni değerti
sanatçılar yetiştiren saygıdeger
sanatçı VIiijdat Gezen'in okul
açma girişimi eğitime bü> ük bir
hizmettir. Nitelikli insanlar
yetiştirmeve vönelik. çağdaş,
bilincli gencler \etistirmesi
amacı da ötgü>e değerdir.
Eleştiriye, yok etmeve değil.
Gericiliğini tutuculuğun,
Atarürk düşmanlığmın kol
gezdiği bir ortamda ülkemizin
bu şekildeki eğitim kunımlanna
daha çok ihti\acı>ardır. Bırakın
da Müjdat Gezen gibi \urtsever
insaalar bunu gerçekleştirsin.
Hasan Âli Yiicelieri harcayan
zihni\etten lütfen artık
kurtulalım.
Diğer ikinci Ozücfi konumuz lise
edebiv at kitaplanna getirilmek
istenen dü/enleme ile ilgilijdi.
Ancak basında >er almasından
sonra bu karardan vazgecilmesi
üzüntümü hanfletmiştir.
Toplumun her kesimınden
insanlara seslenme> i \e onlan
eğitmeyi, yol göstermeyi ilke
edinmiş, üc değerli isim Pir
Sultan Abdal. Ziva Gökalp ve
Hüsey in Rahmi Gürpınar'ın
ders kitaplanndan çıkarılması
büyük bir yanlışlık olacaktı.
Ziya Gökalp'in 20'nin
üzerindeki gazete \ e dergilerde
çıkan > azıları. Pir Sultan
Abdal'ın de> iş ve şiirlerini,
Hûseyin Kahmi Görpınar'ın
30'u aşkın roman. 70'e > akın
hikâye >e 2 oyununu basit bir
kararla silip atntak mümkün
değildir.
Geçmişteki vanlışJanmızı iyi
değerlendirip sonudar
çıkaralun. Artık iyıye. doğruya,
güzele vönelik Atatürkçü
gencler v etiştireüm. Geleceğj
genclere, gencieri geJecefe'
hazıriayalun. EğiOm konusunda
boşhıklar yaratmayalmı. Çünkü
o boşluklan dolduracak
çıkartan uğruna gençleri
kuUanacak hain gücler
me\cuttur. Onlara lütfen fırsat
vermeyclim. Ülkemizin aydın,
çağdaş, gerçekçi >e Atatürkçü
gençlere her zamankinden daha
çok ihtiyacı vardır.
ZELİHADOĞAN
YEŞÎL --; T"^
Edebiyat Öğretmertî
;
* ••
Mum yanıyor.
Ermişlere, velilere, ululara mum yakmak, ateşe ta-
panlardan kalma birtöreymiş..
İslam demiş ki:
- Günahtır.
Başedememiş..
Ateşe tapınmanın inancı, insanın yüreğine öylesine
işlemiş ki, hiçbir yeni din üstesinden gelememiş; mum,
bütün dinlerde törelere sızmış, gönüllere işlemiş.
Şeyh Sadi diyor ki:
"- Ateşe tapan, bin yıl ateş yaksa, içine düştüğünde
ateş yine onu yakar."
Mum yanıyor..
Mumun yanında bir kırmızı karanfil..
Mum birden dile geldi:
-Eskiden bir pervane bana âşıktı. Ay'ın dünya çevre-
sinde dolandığı gibi çevremde dönenirdi. Bir gün aşkın-
dan bıkıp yaktım onu. Pervane ölmeden önce dedi ki: Ey
sevgili!.. Sen yalnız beni değil, kendi kendini de yaktığı-
nın bilincinde misin? Bak fitilindeki alev seni yavaş ya-
vaş eritiyor, bir gün sen de yok olacaksın, benim gibi..
Mum yanıyor..
•
Mumun yanında bir kırmızı karanfil..
Arkasında Uğur Mumcu'nun resmi..
Ermişlere, velilere, ululara, evliyalara mum yakmak
ateşe tapanlardan kalma bir töreymiş..
İslamın türbesinde de mum yanar.
Sevdiğini kaybedince, insanın yüreğinde kırk mum
yanarmış; Sonra her geçen günde mumlardan biri sö-
nermiş. En sonunda geriye bir mum kalırmış. O tek
mum, yaşam boyu sönmezmiş, insan ölünceye dek için-
de yanarmış..
Uğur Mumcu öJdü..
Kişinin yüreğinde kırk mum yanıyor, on kişinin yüre-
ğinde dört yüz mum yanıyor, on bin kişinin yüreğinde
dört yüz bin mum yanıyor, yüz bin kişinin yüreğinde dört
milyon mum yanıyor, bir milyon kişinin yüreğinde kırk
milyon mum yanıyor, on milyon kişinin yüreğinde...
Herkesin yüreğinde mum yanıyor..
Yanmayan mum beyazdır, soğuktur, cansızdır, ölü-
dür. Bir kibritçakımı, mumun içindeki gizilgücü devindi-
rir; yanmaya başlayan mumun alevinde tinselliğin gize-
mi parlar, insanın gözünü alır, gönlünü ısıtır, sevginin
şavkı ortalığı aydınlatır, aşk dönencesinin çekim gücü
ateşlenir.
Uğuröldü..
Ülkede yaşayan en güzel insanların yüreklerinde, sa-
yısız mum alevi titriyor.
•
ÖlümAllahınemri, . '
Ayrılık olmasaydı..
İnsan yaşadıkça ölüme katlanmak, ayrılığa dayanmak
zorundadır, yüreklerde mum yanacak Uğur için..
Yalnız Uğur için mi? Yüreğimizdekı mum insanlık için
yanıyor, laiklik için yanıyor, demokraşi için yanıyor..
Cumhuriyet için yanıyor..
öztemlerimizin, ülkülerimizin, amaçlarımızın, hedef-
lerimizin adına yanıyor mum; çağımızın evltyaları, er-
mişleri. uluları, özğürlük ve demokraşi uğruna can
verenlerdir; onlara mum yakmak, laik Türkiye Cumhuri-
yeti'nin kutsal kitabına göre farzdır.
mtArkası19.Sayfttda)
H»j"*•'
AKTİF (MİLYON TU
KASA VE BANKALAR
BANKALARARASI PARA PJYASAS1
MENKUL DEĞERLER CÜZDANI
MEVDUAT MUNZAM KARŞ1UKLAR1
KREDİLER
TAKİPTEKİ ALACAK1AR (NET)
FAtZ VE GELİR TAHAKKUK
REESKONTLAR1
İŞTİRAKLER (NET)
SABtT KIYMETLER (NED
DİGER AKTlaER
31.12.1991
837.183
169.721
384XM2
235.473
2^99.638
_
206465
184.735
180.417
76.779
31.12.1992
2.194.454
289.963
440.602
348.053
4.588.590
288.717
378.916
306.821
175.444
E S B A N K 1 9 9 2 B İ L A N Ç O S U
PAStF (MÎLYONTL) 31.12,1991 31.12.1992
MEVDUAT
BANKALARARASI PARA
PtYASASl
KULLANILAN KREDİİER
FAÎZ VE GİDER
REESKOOTLMU
İTR TEMÎNATLARI VE
TR.ANSFER EMIRLERJ
ÖDENECEK VERGt, RESlM,
HARÇLAR
MUHTELİF BORÇLAR
KARŞIUKLAR
DİGER PASIFl£R
ÖZXAYNAKLAR
ÖDENM1Ş SERMAYE
KANUN1 YEDEK AKÇELER
İHTİYARİ YEDEK AKÇELER
YENİDEN DEGER ART1Ş
FONLAR1
DÖNEMKÂRI
VERGİ KARŞ1UÛI
NETKÂR
da yükseğe
TOPLAM
GİDERLER (MİLYON TL)
FAIZ GİDERLER1
FAİZ DIŞI GtDERLER
TAKİPTEKİ ALACAKLAR
KARŞIUĞI
K1DEM TAZMİNAT1 KARŞ1LIĞI
DÖNEMKÂRI '
VERGİ KARŞIUĞI
NETKAR
TOPLAM
4.374A53
31.12.1991
476379
526J34
23.345
4X)t3
72.759
8.719
64A40
I.1O3J3O
9.013. 560
31.12.199Z
831.234
888.980
38.935
5.000
159.656
39.037
120.619
1.923.S05
TOPLAM
2.257.178
95.050
635J61
99^76
1&166
26.426
454X)06
9X113
34İ042
372^95
300.000
2O284
7.2 II
45200
71759
(8.719)
64.040
4.374^53
3.463.497
153.040
2.446.234
180.020
50.181
74.592
674.936
14.013
1.064.085
772.343
650.000
30.564
7.211
84.568
159.656
120619
9.013.560
GEÜRLER (MİLYON TL) 31.12.1991 31.12.1992
FAİZGEÜRLERİ
FAİZ D1ŞI GELİRLER
831844
270.486
1.478.217
445.588
TOPLAM 1.103J30 1.923^05
Esbank, her yıl daha da yükseklerde belirlediği hedefleri, 1992'de de gerçekleştirdi.
Esbank'ın 1992 yılı bilançosu, bu başannın göstergeleriyle dolu: Toplam Aktifler
%106 artışla 9,014 trilyon TL, Likit Değerler %101 artışla 3,273 trilyon TL,
Menkul Kıymetler Hacmi %154 artışla 120 trilyon TL, Nakdi Krediler %119 artışla
4,589 trilyon TL, Gayri Nakdi Krediler %101 artışla 4,912 trilyon TL, Özkaynaklar
%107 artışla 772 milyar TL, Kâr %119 artışla 160 milyar TL
Esbank, bu başanlı performansını daha uzun yıllar sürdürmeye,
çok daha yükseklerdeki hedefleri gerçekleştirmeye kararlıdır.
ESBANKT E D B I R L I V E K A R A R L I"