Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 NtSAN 1992 ÇARŞAMBA
10 DIŞ HABERLER
Atina Valisi öldû
• CUMHURÎYET (Atina) -
Yunamstan'ın başkenti Atina'nın 55
yaşındaki dinamik Belediye Başkanı
AndonisTritsis, lOgün öncegeçirdiği
beyin kanamasmdan sonra girdiği ağır
komadankurtulamadı. Dünakşamüstü
tedavi edildiği yoğun bakımda son
nefesini veren Tritsis'in ölümü tüm
Yunanistan'da üzüntü yaratü. PASOK
hükümetleridönemindeeğitinı veçevre
bakanlıklan yapan mimar-mühendis
Tritsis daha sonra dönemin başbakanı
Andreas Papandreu ile arasında çıkan
görüşaynhklanndanötürü PASOK'tan
aynlmıştı. 1990yılının ekim ayında
yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde
PASOK'un desteklediği aday Melina
Merküri'ye karşı tek başına rakip olan
Tritsis, sağeğilimli YDP hükümetinin ve
komünist partilerin verdiği destekje
belediye başkanlığmı kazanmışü. lki yılı
aşkın bır zaman içinde Atina'nın trafıği
ilehava kirliliğine karşı savaş veren
Tritsis, aynı zamanda sp>ortif bir yaşam
sürdürmekte olan fanatik birsigara
düşmanıydı. Öğrencilik yıllannda
Balkan dekatlon ve uzun atlama
şampiyonu da olan Tritsis'in bu şekilde
can vermesı Aünahlar arasında şok
etkısıyaratu.
İsrail'den gözdağı
• AA(Kudüs)-Güney Lübnan'da
güvenlik bölgesınde önceki gün iki
Fsrail askerinin ölümüyle spnuçlanan
saldınnın ardından İsrail, İran yanlısı
Hizbullah örgütünü uyararak
misılleme tehdidinde bulundu. Israil
ordusundan bir yetkili, radyodan
yaptığı açıklamada, "Saldınyı
gerçekleştırenler bunu çok pahalıya
ödeyeceklerini çok iyi biliyorlar ve
harekete geçme zamanımız kendimiz
belirleyeceğız" dedi.
Rumlar silahlanıyor
• AA (Lefkoşa) - Kıbns Rum
yönetimi, 1992yılındasilahlanmaya
günde 64 milyon 890 bin TL
harcayacak. Rum Temsilciler Meclısi
Savunma Komitesı 1992 silahlanma
bütçesini 2.3 trilyon TL olarak
belırledi. Rum yönetimi Savunma
Bakanı Andreas Aloneftis, bütçenin
kabülünden sonra yaptıgı açıklamada
bu yıl 133.9 milyar TL'lik yeni silah
ithal edeceklerini açikladı.
Akayev Bonn'da
• AA (Bonn) - Kırgızıstan Devlet
Başkanı Asker Akayev, dört günlük
bir resmi ziyarette bulunmak üzere
Bonn'a gıttı. Akayev'i
cumhurbaşkanlığı konutunda askeri
törenle karşılayan Almanya
Cumhurbaşkanı Rıchard von
NVeizsaecker, Almanya ile
Kırgızistan'ın ışbırliği yapmasıru
önerdi. Mültecilerden sorumlu İçişleri
Bakanlığı Müsteşan Horst
NVaffenschmıdt i!e görüşen Akayev,
müsteşardan Kırgızistan'da yaşayan
100 bine yakın Alman kökenli yardım
sözüaldı. Müsteşar aynca
Kırgızistan'a 1 milyon markhkübbi
malzeme yardımı yapılacağını da
açıkladı. Akayev, Bonn'da Başbakan
Kohl ve Dışişleri Bakanı Genscher ile
degörüşücek.
Arnavutbaşkan
• AA (Tiran) - Arna vutluk
Parlamentosu başkanlığı naeski bir
siyasi tutuklu olan Pjeter Arbnori'nin
atandığı bildınldi. Arnavutluk
televizyonundan edinüen bilgiye göre, 55
yaşındaki Arbnori, parlamentoda
sandalyelerin yaklaşık üçte ikisine sahip
olan Demokrat Parti miÜetvekiliydi.
Aynı zamanda yazar ve şair olan
Arbnon, 25 yılıru Burrel Cezaevi'nde ve
Spac bakır madeni çalışma kampında
geçirdikten sonra 2 yıl önce özgûrlüğüne
kavuşmuştu.
Fransa, AT ve BAB'a girmesi mümkün olmasa da Türkiye'yi Avrupa'dan koparmayacak birçözümden yana
Türkiye-Avrupa ilişkisine ara fonnülMtNE G. SAULNIER(Paris) - Fransa Cumhurbaşkanı François Mitter-
rand'ın nisan ayının 13'ünde Türkiye'ye yapacağı üç günlük resmi zi-
yaret öncesi, 'Türkiye teması' Paris'in diplomatik çevrelerinde günün
İconusu haline geldi. Bu çeyrelerden Ankara'ya iletilen mesaj, Türki-
ye'nin AT ve BAB üyeliğinin şimdilik mümkün olmadığı, ancak Tür-
kiyesiz bir Avrupa düşünülemeyeceği biçiminde.
Fransız Senatosu'na bağlı, Türkiye-
Fransa Dostluk Derneğı, geçen cuma günü
Luxembourg sarayında Türkiye konulu
bir panel ve yemek verdi. "Yeni veriler ve
yeni amaçlar" adını taşıyan panelde, Fran-
sız Dışişleri Bakanlığı eski Genel Sekreteri
François Scheer, Türkiye'nin Avrupa ve
Fransa ile olan ilişkilerini irdeleyen çok
önemlı bir konuşma yaptı.
François Scheer, Fransız diplomasisinin
en büyük adlanndan biri. Habbaş skandalı
sırasında hükümeti kurtarmak ıçin kurban
edilen bu yüksek devlet görevlisi, halen Dı-
şişleri BakanlığVnda Türkiye gibi dikenli
konularda 'bilgelik' yapıyor.
Scheer'in Türkiye'ye verdiği mesaj özetle
şöyle:
"Tûrkiye'nin şimdilik, ne Avrupa Top-
luluğu ne de Batı Avrupa Savunma Bir-
liği'ne girmesi mümkündür. Fakat, Tür-
kiye'yi Avrupa'dan dışlamak, bu sakıncalı
ve kritik bölgede Avrupa'yı büyük tehlike-
ye atar. Dolayısıyla Avrupa, Türkiye'yi
tam olarak bünyesine almadan ama kendi-
sinden de koparmadan bir ara formül bul-
malı ve bu formülü derhal uygulamaya
koymalıdır."
Scheer'in mesajı, Türk diplomatik mis-
yonlan tarafından 'acık sözlü' olarak de-
ğerlendiriliyor ve önerilen "ara formül', za-
ten Türk yetkililerinin 'gerçekten umduk-
lan' tek olanak. Bu ara formül büyük bir
olasılıkla. Türkiye'yi AT'nin içinde ol-
madan bu kurumun doğal bir müttefiki
saymaya yönelik özel bir anlaşma biçimin-
de gerçekleşecek.
Scheer'in mesajındaki ikinci önemli nok-
ta, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin De-
mirel hükümetine yönelik bazı kuşkular
taşımasıydı. örneğin Scheer, konuşması-
nın bir yerinde "Demirel kabinesinin Kürt
politikası yeterince açık seçik değil" dedi.
"Neresi açık değil anlatır nusınız? Kürt-
lere kültür özgûrlüğüne evet diyorlar. Fa-
kat ülkenin bütünlüğünü de korumak zo-
rundalar" sorusu, Scheer'in biraz da aba
altından sopa gösteren biçemine sinırlenen
dinleyıciler tarafından alkışlandı.
Fransız hükümeti ve diğer Avrupa ülke-
len, genelinde ANAP hükümeünin ikti-
dardan düşmesine, gizlemeye çahştıklan
bir üzüntüyle bakıyorlar. Demirel, Batılıla-
nn gözünde çok daha milliyetçi bir politi-
kacı.
Panelin diğer konuşmacılan; Fransız
Dış İlişkiler Enstitüsü Başkanı Thierry de
Montbrial, "Türkiye'ninjeopojitik zorluk-
lan" konulu bır konferans verdi.
Dış Ilişkiler Enstitüsü Başkanı Montbri-
al, Tûrkiye'nin tüm komşulanyla bozuk
olan ilişkilenni incelerken Kıbns konusun-
da Yunanistan ile mutlaka bir uzlaşmaya
vanlmasının gereği üstünde durdu. Avru-
pa Topluluğu'na gınş konusunda ise Tûr-
kiye'nin AT koşullanna geçişten çok sarsı-
lacağını ve AT'ye girişin şu sıra Türkiye
ıçin hiçbir avantajı olmadığını ileri sürerek
Yunanistan'ın bu AT şokundan hâlâ kur-
tulamadığına ışaret etti.
tktidar olması beklenen İşçi Partisi'nin Kıbns ve Kürt politikası Türkiye'ye ters düşüyor
Londra-Ankara dostluğu telılikede
EDİP EMtL ÖYMEN (Load-
ra) - İngiltere'nin, 1979-
1990 döneminde Marga-
ret Thatcher ve 17 ay sü-
reyle John Major'ın baş-
kanlığında Türkiye'ye yö-
nelik olarak istikrarlı bi-
çimde sürdürdüğü dosta-
ne ve anlayışlı tavn, yann
yapılacak seçimden sonra
değişmeye aday görünü-
yor.
Kamuoyu yoklamalan, ana
muhalefet îşçi Partisi'nin tek
başına olmasa bile 'dışandan
destekli' bir aanlık hükümeti
kuracak kadar milletvekili çıkar-
tacağını ya da Liberal Demokrat
Parti ile bir koalisyona gidebile-
ceğini gösteriyor. Yoklama so-
nuçlan oya dönüştüğü takdirdc
Muhafazakâr Parti'nin, dördün-
cü kez iktidan alamayacagı an-
laşılıyor.
Ana muhalefet Jşçi Partisi,
1980'lerle birlikte soldan merke-
ze doğru kaydıysa da, Türkiye'-
ye ilişkin baza göriişlerinde eski
dönemınden kalma katı tutum-
lannı değiştirmiş değil. Partinin
yeni hükümeti kurması du-
rumunda dışişleri bakanlığına
getirilmesi beklenen Gerald Ka-
ufmann, özellikle Kıbns konu-
sunda Rum tezine yakınlığı ile
biliniyor. Dış yardım bakanlığı-
na getirilmesi beklenen bayan
üye Anne Clywd ise özellîkle
Kürt sorunu hakkındaki 'katı ve
genellemeci görüşleri' ile tanını-
yor. Yeni hükümeti İşçi Partisi'-
nin kurması durumunda, Türki-
ye'yi yakından ilgilendiren bir-
çok hassas dış siyaset konusun-
da İngiltere'nin, 13 yıldan sonra
Türkiye'nin karşısına geçme
olasılığı var.
Partinin Kıbns konusundaki
tutumu, secim bildirgesinde şu
şekilde yer aldı: "Kıbns'ın meşru
hükümeünin de savunduğu bir
federal temel üzerinde, Kıbns'ın
banşçı biçimde birleşürilmesıni sağ-
lamak amacıyla Birleşmiş Milletler,
İngiliz Uluslar Topluluğu, Avrupa
Topluluğu ve NATO ile birlikte çalı-
şmak."
Secim bildirgesinde Kıbns'ta tek
bir meşru hükümet olduğu, 'Kibns
bölündüğü için' birleştirilmesi gerek-
tiği vurgulanıyor, ancak iki ayn top-
luma değinilmiyor. Aynca sorunun
çözümü için iki toplumun çaba gös-
termesi yerine çok yönlü ve çok ta-
raflı ele ahnması önerilmekte. Bu ise
Türkiye'nin çözüm için savunduğu
teze aykın.
Müstakbel Dışişleri Bakanı Ge-
rald Kaufmann, birçok konuşmasın-
da Kıbns Türk toplumundan 'azın-
lık' diye söz etmiş, "50010 çözülme-
den Türkiye'nin AT üyeliğine mutla-
ka karşı çıkacağız' demışti. Seçim
bildirgesinde ise "Kıbns, Avusturya,
İsveç ve Finlandiya'nın AT üyelikle-
rinin hızla gerçekleşmesine öncelik
vereceğiz" deniliyor.
Seçim bildirgesinde aynca, "İngil-
tere'nin dış yardımlan ve silah satış-
lan, ülkelerin insan haklanna olan
tutumlanna bağb olacaktır. Büyü-
kelçiliklerimıze bırer insan haklan
temsilcisı atanacak, bu görevli, ülke-
dekı insan haklan uygulamalannı
denetleyecek ve bu konuda her yıl
parlamentoya bir rapor sunacaktır"
deniliyor.
Bu açıdan bakıldığmda, Türkiye
ile İngjltere arasında da aynen Al-
manya ile yaşanan bir tür çekişme
olasılığı artmış durumda.
Avrupa Topluluğu dönem baş-
kanlığını temmuz-aralık aylannda
İngiltere üstleneeek. Avrupa Tek Se-
nedı'nin yürürlüğe gırmesi öncesinde
bu konuda alınacak birçok hayati
karara, dönem başkanı sıfatıyla İn-
giltere öncülük edecek. Türkiye'nin
AT üyeliğinin yeniden gündeme ge-
leceği böyle bir dönemde, Türkiye'-
nin AT forumlannda, 'geleneksel'
addedilen İngiltere desteğinı bula-
maması artık olası
Yabancılara saldınlar arttı
Almanya'da faşLst
terörtırmanıyor
DİLEK ZAPTÇIOĞLU (Beriin) - Aşın sağ partilerin
seçimlerde kazandığı başan, AJmanya'daki ya-
banalar ve Türkler arasında huzursuzluğu
arttırdı. Hükümetin atadığı yabancılar görevlileri,
'aşın sağın başansından sonra yabancılara yöne-
lik neofaşist saldınlann artacağınf belirtiyor.
Nitekim önceki gün Beriin "Yabancılar kadınlanmızı ra-
yakınlannda bir Bulgar mülte-
bıçaklanmış olarak bulun-a
du. Almanya'nın çeşiüi yerle-
rinde mülteci yurtlanna
saldınlar sürüyor.
Baden-Württemberg eyale-
tinde yüzde 1 l'lik oy oranıyla
meclise giren ve on beş mil-
letvekili kazanan aşın sağ
'Cumhuriyetçiler Partisi
(REP) Genel Başkanı Franz
Schönhuber'ın hedefi, 1994 ge-
nel seçimleri. Programını milli-
yetçilik ve yabana düşmanhğı
üzerine kuran parti, pazar gün-
kü seçimlerde tanhının en bü-
yük başansını elde etti. Şimdi-
ye kadar aşın sağın en büyük
başansı. 1968'de aynı eyalette
yüzde 9.8 oranında oy alan ne-
ofaşist Nasyonal Demokratik
Parti'nin (NPD) olmuştu.
"Cumhunyetçiler" yuzde ll'le
Federal Almanya'nın kurul-
duğu 1949'dan bu yana bir
aşın sağ partiye verilen en yük-
sek desteğe ulaşülar.
Almanya, aşın sağın tır-
manışının nedenlerini tartı-
şıyor. Partinin seçmenleri ara-
sında yapılan anketler, bu
kitlenin baa ortak noktalarda
birleştiğini ortaya koydu. Aşın
sağa kayan Alman seçmenler,
büyük partilere ve eski politi-
kaalara güvenmiyor. Ne Baş-
bakan Helmut Kohl liderliğın-
deki muhafazakârlann, ne de
Sosyal Demokrat Parti'nin
'memleket meselelerini' çöze-
bileceği kanısında. Bu mesele-
ler ise şöyle sıralanıyor:
Aşın sağa kayan kıtleye göre
Almanya'nın en büyük sorunu
yabancılar ve iltica yasasını is-
tismar eden mülteciler. Buna
göre 'siyasi mülteci sıfatıyla ge-
lip aslında paradan başka bir
şey düşünmeyen yabanalar,
Almanya'dakı sosyal devlet
anlayışını istismar ediyor.'
Aşın sağın seçmeni, birçok Al-
man gibi 'ülkede fazla yabana
olduğunu' düşünüyor. "Biz
çahşırken yabanalar yan gelip
yatıyor", "Yabanalar pis",
hatsız ediyor" gibi yerleşik ön-
yargılan "Yabanalar ve mül-
teciler dışan!" talebi izliyor.
Uzun süredir yürütülen
araşürmalar, Almanya'da
yalnız aşın sağa oy veren seç-
menin değil tüm halkın yüzde
64'ünün bu görüşleri savun-
duğunu ortaya koyuyordu.
Fakat seçimlerde bu ğörüsteki
seçmenlenn oldukça büyük bir
bolümünün aşın sağa kayma-
sı, siyasi partileri alarma ge-
çirdi.
Kohl liderliğindekı Hıristi-
yan Demokratlar, uzun süre-
dir Alman anayasasında siyasi
iltica hakkını güvenceye alan
16. maddeyi değiştirmek isti-
yor. Sosyal Demokrat Parti,
anayasanın değişnıesine ve si-
yasi iltica hakkının kısıtlan-
masına karşıydı. SPD'nin de
bu seçimlerde büyük oy kaybı-
na uğraması, partinin 'sağa
kayma' ve muhafazakârlann
taleplerine yaklaşma tehukesi-
ni beraberindegetirdi.
1994'e kadar Almanya'da
seçim olmayacak. Bu iki yılda
Almanya'da ekonomik koşul-
lann düzelmek yerine sertİeş-
mesi bekleniyor. Doğu Al-
manya ve Avrupa'ya akıülan
dev krediler ve yardımlar, Al-
man hükümeünin bütçesini
daha da kısmasmı beraberin-
degetirecek.
Bu koşullar aşın sağın oy
potansiyelini arttırmasını sağ-
layacak. Uzmanlar 1994
yılında yapılacak genel seçim-
lerde Schönhuber'in aşın sağ
'Cumhuriyetçiler' partisinin
Federal Meclis'e gjreceğine
neredeyse kesin gözüyle bakı-
yorlar. Eğer REP bunu ba-
şanrsa, Almanya'da federal
düzeyde temsil edilen ilk aşın
sağ parti unvanına kavuşacak.
Aşın sağın başansı, diğer par-
tileri popülist yaklaşımlarla
sağa kaydırma tehlikesi
taşıdığı için Almanya'da si-
yasi kültürü uzun vadeli olum-
suz yönde etkilemeye aday.
FOTOGRAF
SERGISI
İtalya, hem hükümetsiz hem de alternatifsiz
Sandıktan kaos çıktı
STOP SADDAM
'TEK ADAM' YOKEDİYOR
Sponsor: Irak insan Haklan Derneği
DERGINK!
ISTANBUL
9-12 Nisan 1992
Divan Oteli
ANKARA
14- 18 Nisan 1992
TÜR-SER Salonu
NtLGÜN CERRAHOĞLU (Roma) - İtal-
ya'da 5-6 nisanda yapılan seçimlerde
sandıktan "kaos" çıktı. 45 yıldır ülke
politikasınahâkim olan Hıristiyan De-
mokratlann kurduğu "düzene" karşı
oy kullanan İtalyanlar, pazartesi ak-
şamı belli olan sonuçlara göre karma-
şık bir biçimde "değişim" istediklerini
ortaya koydular.
Hükümet partilerinden geniş oranda desteği
geri çeken İtalyan secmenJeri; oylan yüzde 29.
5'e düşen Hıristiyan Demokratlara 5 puanlık bir
gerileme ile tarihi bir yenilgi yaşattılar. İtalyan
politikasının siyasi hakemi ve Hınstıyan De-
mokratlann en önemli koalisyon ortağı Sosya-
listler de bir puana yakın bir gerilemeyle yüzde
13.6 düzeyinde kaldılar. Mevcut koalisyonu
oluşturan 4 parti (Hıristiyan Demokratlar, Sos-
yalıstler, Sosyal Demokrat ve Liberaller) yüzde
50'vı bulamadılar.
Fakat işin garibi İtalyanlaryalnız hükümetten
değil, ana muhalefetten de desteklenni cektiler.
Hıristiyan Demokratlardan sonra ülkenin ikinci
büyük partisi konumunda olan eski komünist-
ler de 10.5 puanlık bir gerileme kaydettiler. Sov-
yet sıstemınin çöküşünden sonra isim değışüren
ve "EJemokratik Sol Parti" adıyla yeniden vaftız
olan İtalyan komünistleri, dünden bugüne yara-
tılan sosyal demokrat fızyonomi ile seçmene
ınandına gelmedı.
İtalya'nın en saygın siyasi düşünürü Norbertö
Bobbio'nun "İtalyan sısteminin anormalliği"
olarak altını çızdiği bu durum, şu anda İtalya'yı
"hem hükümetsiz hem alternatifsiz" bırakmış
görünüyor. "Herhangı bir hükümet koalisyonu
darbe yediği zaman" diyor Bobbio. "muhalefet
kazanır. Bızde böyle değil. İtalyan Komünist
Partisi'nin (İKP) güçlü bir ana muhalefet oluş-
turduğu günlerde bir 'sol alternatiften bahset-
mek söz konusuydu. Bugün böyle bir alternati-
fin hiçbir anlamı yok. Zaten böyle bir alternatif
de yok. İtalya'da şu anda alternatifi oluşturabi-
lecek hükümet karşıtı partiler öylesine bölün-
müş ve parçalanmış durumda ki bunlann her-
hangi bir ciddi seçenek oluşturması beklenmi-
yor..."
Nitekim belli başb İtalyan gazetelerinin man-
şetlen hep siyasi panoramadakı bu bölünmüşlü-
ğü vurguluyor. "İtalya paramparça" diyor ör-
neğin II Tempo gazetesinin manşeti. La Stampa
ve Corriere della Sera'nın ise "Seçim zelzelesi"
başlığıru yeğlediği görülüyor. Eski İKP, yeni
DSP'nin yaym organı L'Unita, "Hıristiyan De-
mokrat rejim sona erdi" diyor. La Repubblica
da eski düzenin sonunu "İtalya'da da 'Duvar'
-Hıristiyan Demokratlann duvan- çöktü" diye-
rek haber veriyor. Hâlâ komünist kalmakta di-
reten II Manıfestocular ise "Asıl serüven şimdi
başlıyor" başlığını yeğliyorlar.
Bundan sonra İtalya'yı nasıl bir "serüven"in
beklediği henüz belli değil. Şu anda hiç kimse ne
tip bır hükümet kurulacağı hakkında bir tah-
minde bulunamıyor.
Seçim sistemınin değişürilmesi, kurumsal re-
form. GSMH'nin yüzde 11 'ineeşıt boyutlardaki
kamu açıklannın indirilmesi, mafyayla mücade-
le gibi ivedilik taşıyan bir dizi ciddi sorunun üs-
tünden gelebilecek koalisyon formülleri üzerin-
de kafa yorulurken ülkenin dördüncü siyasi
gücü konumuna yükselen yerelci Kuzey Birliği
(KB) parüsinın başansı da birdiğer istikrarsızlık
unsuru oluşturuyor. 1990 yerel seçimlerinde Mi-
lano civanndaki Lombardiya bölgesinde Lom-
bardıya Birliği (LB) adıyla beliren ve bu seçim-
lerde hâkım siyasi güç Hıristiyan Demokratlarla
başabaş bir başan sağlayan LB etrafında odak-
laşan Kuzey Birliği, İtalya için "federasyon" isti-
yor.
Tam ttalyan usulü bir anarşiyle 45 yıl iktidan
yönlendiren düzenı "protesto eden" italyanlar,
Yeşiller gibi diğer Avrupa ülkelerinde ideolojile-
rin çökmesinden yararlanan yeni partilere de
yüz vermiyorlar. Yeşillerin Fransa ve Alman-
ya'da kaydedilen başansı Çizme'de prim yapmı-
yor ve bu partinin oylan yüzde 2.8'de kahyor.