22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TEMMUZ 1991 SERBESTPİYASADADÖVİZ Alış AflODotan AbnaıMarta bviçre Frangı Hotanda Rorini ingSE Steriini Fransız Frangı 100 I.Lİreti S A Rıyali Avus. Şifeıi 4420 2395 2773 2128 7100 707 321 1155 340 Satış 4430 2405 2790 2140 7170 715 325 1165 345 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Pizza Hufın Türkiye temsilciliği, Amerikan Pepsi Ca Infa satıldı Nadir'den, Pepsi'ye Pîzza Türkiye'deki işletmelerini teker teker elden çıkarmaya başlayan Asil Nadir son olarak bir kısmı yönetim kurulu başkanlığım yaptığı Polly Peck'e, bir kısmı da kendine ait Pizza Gıda lşletmeleri AŞÎnin yüzde yüz hisselerini Pepsi Co. Int hising sistemiyle Türkiye'ye getiren Asil Nadir, Pizza Hut'ın isim hakkını satın alarak Türkiye'de 9 restoran açtı. 1989 yılının başlannda Galeria'da ilk mağazası açılan Pizza Hut'ın daha sonra Izmir'de, Ankara Atakule'de, Bursa'da da yeni mağazaları açıldı. İstanbul'da Laleli, Taksim, Bağdat Caddesi, Nova Baran, Etiler ve Nişantaşı'pda Pizza Hut restoranları bulunuyor. Kuruluşun isim hakkını satın alarak Türkiye'de restoran zinciri kuran Asil Nadir'in herbir restoran için büyük yatırımlar yaptığı söyleniyor. Pepsi Cola'nın Türkiye temsilcisi Fruko Tamek'in sahibi Melih Sipahioğlu, "34 ay önce bize de Pepsi Co. International'dan 'Pizza Hut'la ilgilenir misiniz?' diye teklif geldi. Ancak restorancdık bizim işimiz dmadıgından teklifi geri çevirdik" diyor. Pizza Hut'ın Türkiye temsilciliğini devralmak isteyenlerin arasında TürkInvest'ın sahibi Nasrullah Ayan ismi de geçiyor. Çevreler, Ayan'ın son anda alımdan vazgeçtiğini söylüyorlar. Tüm bu girişimlerden sonuç alınamayınca, Türkiye temsilciliğini Pepsi Co. International'ın kendisinin üstlenmek zorunda kaldığı da söylenenler arasında. EKONOMDE KULK M.BANKA9 PİYASALARI TL Pıyasas Dövo Piyasası Altın Pıyasası OrtFaz (%) işl.Hac. (Mityar TL) Dolar kapanış (TL) işl.Hac.(Milyon S) Kapanış (ons/î) Işlem Hactnı (kg) 67.77 1.956.4 4392 41.52 37015 625 ALTMGÛMÛŞ Altş Cumhuriyet 350.000 355 000 Reşat 52 800 24 aya; altın 22 ayar biksak 47.300 661 900 ayaf flOmuş Satış 354.000 365.000 52.950 51.900 Ingiltere'ye gemi ihracaü • Ekonomi Servisi Türkiye'den îngiltere'ye sipariş yoluyla ilk kez bir gemi ihracatı gerçekleşiyor. Madenci Gemi Sanayi Limited Şirketi'nin 1989 yılı başında fngiliz firması Charles M.Wilüe and Co.Ltd. Ue yaptığı anlaşma gereği Ingiltere'ye gönderilecek ilk konteyner bugün (pazar) denize indirilecek. Madenci Gemi Sanayi Limited Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Madenci, gemi ihracatı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, geminin çok ileri bir kominikasyon sistemine sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: "1989 yılında yapılan bir anlaşma gereği lngiliz Charles M. Willie Co. Ltd. şirketine 5 bin 7000 DVVT'luk dört adet konteyner gemisi inşa etmekteyiz. ESER ATtLLA Asil Nadir'in sahibi olduğu Pizza Hut'ın Türkiye temsilciliği, merkezi ABD'de bulunan Pepsi Co. International'a satıldı. Türkiye'deki işletmelerini teker teker elden çıkarmaya başlayan Asil Nadir, son olarak da bir kısmı Yönetim Kurulu BaşkanhğYnı yaptığı Polly Peck International'a (PPI) bir kısmı da kendine ait Pizza Gıda lşletmeleri AŞ'nin ytizde 100 hisselerini Pepsi'ye sattı. İşletmenin Türkiye çapında 9 restoranı bulunuyor. 13 milyar lira sermayeli Pizza Gıda lşletmeleri AŞ'nin sermayedarları olarak ticaret sicilinde Asil Nadir, Mark EUis ve David Stafford Fawcus isimleri geçiyor. Polly Peck müdürlerinden olan Ellis ve Fawcus'ın 7.8.1991 tarihinde şirketten istifa ettikleri belirlendi. Satış işlemlerinin daha mürekkebinin kurumadığını belirten Pizza Gıda lşletmeleri Mali Işler Müdürü Irfan Ünver, 6 aydan beri süren görüşmelerin bir hafta önce tamamlandığını, kesin satış rakamlarının ise henüz belirlenmediğini söylüyor. Yasal olarak bazı işlemlerin gerçekleştirilrnesi gerektiğini söyleyen İrfan Ünver, Pizza Gıda tşletıreleri'nin Asil Nadir'in şahsi yatırımı olmadığını savunuyor. Ünver, " B u işletme Polly Peck'e ait. Ve Polly Peck'e ait Nadir'in gazeteleri satılamaz! Asil Nadir'in sahibi bulunduğu lmpexbank'ın Karamehmet kardeşler ve EHyeşiller'e satıldığına ilişkin ilk haberler çıktığında bankacılık çevreleri inanmamışlar, "Yabancı sermayeden izln alınmış mı", "Hazlne'ye başvurulmuş mu" gibisinden sorular sorarak bu satışın yapılmadığını ima etmişlerdi. Gerçekten de sonradan Kemal Derinkök günün birinde çıktı ve "Banka benim" deyiverdi. Ama o da tutmadı. Şimdilik banka Eliyeşlller'in gözüküyor. Demek ki o günlerde gerçek bir satış olmamış gibiydi. Şimdi de benzeri yorumlar bir süredir Asil Nadir'in sahibi bulunduğu Gelişim Yayınları ile ilgili olarak yapılıyor. Gelişim satıldı mı, satılmadı mı? Bülent Şemiler ve Can Eliyeşil yeni patronlar olarak Gelişim Yayınlan'nda zaman zaman dolaştıklarına göre bir şeyler satılmış, ama satılan ne? öğrenebildiğimiz kadanyla Gelişim'in isim hakkı, gayrimenkulleri ve makineleri falan satılmış. Ama şirketin kendisinin satılması mümkün değil. Çünkü şirketin hisse senetleri Avukat Mehmet Pekln'ln kasasında duruyormuş. Sadece Gelişim'in değil, Veb Ofset, Veb Holding, Gün Holding, Güçlü Gazetecilik ve Noble Air'in hisse senetleri de Pekin'in kasasında kilitliymiş. Ve biri tabancayı Pekin'in şakağına dayayıp ya da büroya girip de şifreli kasayı açıp hisse senetlerini almadığı sürece bu şirketlerin satılması mümkün olmazmış. İşte bu nedenle Ahmet özal'ın Günaydır'ı satın al"Evet" dedi. Asil Nadir'e karşı Londra'da dava açan 4 bankerlik kuruluşunun avukatlığını yürütüyormuş. Bu kuruîuşlar Barclays, Lehman Brothers, Merryl Unch ve Carr Kltcat Altken. Bu 4 bankerlik kuruluşu, Asil Nadir'den alacaklarına mahsuben Nadir'in 5 yayın kuruluşunun hisseleri artı diğer bazı şirketlerin hisselerini avukatları Ahmet Pekin aracılığıyia rehin almışlar. Nadir borçlarını ödemediği sürece hisseler Ahmet Pekin'in kasasından çıkmayacak. Bu arada Günaydın'ı kiralama işi suya düşen Ahmet özal'ın Gelişim Yayınlan'nın yüzde 50 hissesini aldığından söz ediliyor. Geçen ay yapılan satış işleminde Bülent Şemiler ve Can Ellyeşll'in ortada görünmelerine rağmen hisselerin yüzde 5O'si Ahmet özal'a aitmiş deniyor. Bülent Şemiler ve Ellyeşil'lerle ilgili yorumlara gelince... Deniyor ki bir zamanlar yakın işbirliği içinde olan 2 Kıbrıslı dost Bülent Şemiler ve Asil Nadir arasında artık soğuk rüzgârlar esiyor. Bülent Şemiler, Asil Nadir'le ilgili satış operasyonlannda başrolü oynarken bunu Nadir adına değil kendi adına yapıyor. Kendine aktif iş hayatında patron ya da hissedar olarak yer açmak istiyor. Bu amacına ulaşabilmesi içinse kayınpederi Can Eliyeşll'in maddi desteği gerekiyor. Uzun yıllar iş hayatının dışında kalmış olan Can Eliyeşll'in şimdi neden ekonomi kulislerine, şirket alım satımlarına konu olduğuna gelince... Bu sorunun yanıtı ise "evlat hatın" olarak veriliyor. MERALTAMER AsU Nadir olan Pizza Gıda lşletmeleri AŞ merkezi Amerika'da bulunan Pepsi Co. International tarafından satın alındı" diyor. Pizza Hut yetkilileri, satış için kesin bir rakam vermekten kaçınırken bir ara görüşmelerde satış işleminin Nadir'in lngiliz hükümeti tarafından rehin alınan mal varhkları karşılığında yapılmak istendiği söyleniyor. O nedenle de kesin rakamların telaffuz edilmesinin zor olduğunu belirten çevreler, Türkiye'de açılan herbir restoranın Asil Nadir'e 12 milyon dolara mal olduğunu di le getiriyorlar. Nadir'in sadece Etiler'deki mağazası için 800 milyon hava parası ödediği de söylenenler arasında. Dünyada en büyük fastfood zincirine sahip olan Pepsi Co. Holding, birçok tanınmış fastfood işletmesini çatısı altında barındırıyor. Kentucky Fried Chicken, Meksika yemekleri yapan TacoBell, Mexican Food, fındık fıstıklarıyla ünlü FritoLey gibi birçok işletmenin sahibi Pepsi Grubu'na Pizza Hut işletSatış olayının Asil Nadir'in meleri de dahil bulunuyor. Piz zor duruma düşmesiyle gündeza Hut'ı birkaç yıl önce franc me geldiği belirtiliyor. • Çünkü Gelişim, Giinaydın, Güneş ve Tan'ın hisse senetleri, avukat Ahmet Pekin'in kasasında kilitli. Pekin, Nadir'den alacakh 4 tngiliz bankerlik kunıluşu adına hisse senetlerini rehin tutuyor. ABD'den yana dertliyiz ESİN SUNGUR Türkiye, uzun pazarlıklar sonucu ikiye katlamayı başardığı ABD konfeksiyon kotalannı bir türlü dolduramıyor. Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın özel çabaları ve Körfez krizinin etkisiyle yüzde 100 oranında arttırılan kotaların kullanım oranı yılın ilk yarısında yüzde 10'lar düzeyinde kaldı. Konfeksiyon ihracatçılarının gelecek kota dönemini endişeyle beklemelerine yol açan kullanım oranındaki düşüklük, bazı kategorilerde yüzde 3'ler düzeyine inerken en yüksek kullanım oranı yüzde 25 ile pamuklu bornoz ve yüzde 20 ile pamuklu örgü olmayan bayan gömlekleri kategorilerinde belirlendi. Bayan gömlek ve bornozlan yüzde 17 ile pamuklu pantolon ve yüzde 16 ile pamuklu örgü bluzlar takip ediyor. tstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ihracatçı Birlikleri (tTKİB) yetkilileri, Körfez krizinin bitmesinden sonra ABD piyasasında bir kıpırdanma başladığını belirterek "Ancak Tiirkiye'nin, fiyat problemini çözemediği siirece kotalannın tamamını doldurma şansı yok" diye konuştular. Yetkililer, dolar kurundaki artışın ABD'ye yapılan ihracatı teşvik etmekte yetersiz kaldığı Ahmet Pekin ması değil de kiralaması söz konusu oldu. İşte bu nedenle Gelişim'in geri alma obsiyonuyla satıldığı ve Asil Nadir'in lmpexbank'a borçlannı ödediği takdirde Gelişim'i yeniden devralabileceği haberleri basında yer aldı. Avukat Ahmet Pekin'e "Hisseler gerçekten kasanızda m ı " diye sorduk. ABD komeksıyon kotaları Kateg«ri Pamuklu Dayan ceket Pamuklu ve sunı bayan elbıseler Pamuklu örgü bluztar Pamuklu ve sunı örgü olmayarr>«rkek gömtek Pamuklu örgü olmayan bayan gömlek Pamuklu ve sunı bayan etek Pamuklu pantolon Pamuklu bornoz Pamuklu gecelık Yünlü bayan pantolon krtaetotf 225.000 530000 3.300.000 1.150.000 1.135.680 590.000 3.210.000 334.620 535.000 35.000 5.627 37.291 522191 49 422 223.327 26.847 528.395 80.821 64.533 DMM ına % 3 %7 %16 % 5 %20 %5 %17 %25 %12 % 3 Ekonomi denetbni • ANKARA (ANKA) Başbakan Mesut Yılmaz'ın ekonominin yönetimi konusunda yardımcısı Ekrem Pakdemirli'ye ipleri tam olarak teslim etmek niyetinde olmadığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Mesut Yılmaz bu amaçla doğrudan kendisine bağlı olarak çalışmak üzere Türkiye'nin dünya çapında şöhrete sahip ekonomistlerinden oluşan bir özel danışmanlar takımı kurmayı öngörüyor. Bu takımı yönetmek üzere halen ABD'de öğretim üyeliği ve Polonya'nın pazar ekonomisine geçişi konusunda bu ülkeye müşavirlik yapan Prof. Bülent Gültekin ile anlaşmaya varıldı. Prof. Bülent Gültekin, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başbakanlığı sırasında da ABD'den çağnlarak bir süre Merkez Bankası'nda görevlendirilmişti. 813 nı da belirterek ihracatçılara fiyat lan aşağıya çekecek biçimde destek olunması gerektiğini vurguladılar. ABD'ye ihracat yapan Enteks firmasının yetkilisi Mehmet Artunç, bu pazarda Uzak Doğunun ucuz mallarıyla rekabet etmek konusunda zorlandıklarını belirterek Türkiye'deki üretim maliyetleri aşağıya çekilmedikçe sorunlannm çözülemeyeceğini söyledi. Artunç, yeni hükümetin programına aldığı ihracatla ilgili vaatlerin kendilerinde yeni teşvik beklentisi yarattığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Mesut Yılmaz'ın açıkladıgı hükümet programında ihracat teşviklerinin nakit ödemesi yerine. istisnalar şeklinde verilecegine ilişkin bir madde var. Bu madde bizde ihracatçıya yönelik vergi indirimi gibi teşviklerin devreye girecegi umudu yarattı. Aynca Tiırk Lirası'nın degerinin geçen yıl olduğu gibi yüksek tutulmayacağı konusunda yapılan vaat de bizi rahatlattı. Hükümetin ihracatı destekleyici tedbirlerin gecikmeden devreye sokması gerektiğini de vurgulayan Mehmet Artunç, 'Gereken tedbirlerin alınması gedkir se ABD ile kota pazarlıgında saglanan avantajı kaybedeceğiz" diye konuştu. ABD'nin kotalan belirlerken piyasanın ihtiyaçlannı göz önüne aldığına işaret eden Artunç, Türkiye"nin kotalannı dolduramayarak piyasanın ihtiyacına cevap vermemesi halinde gelecek kota görüşmelerinde dezavantajlı duruma düşeceğini ve kotalannı kaybedebileceğini savundu. Suteks Genel Müdürü Nur Madenci, ABD'nin Çin'e ait 1 milyon adetlik kotayı iptal etmesinin pazarda Türk mallarına olan talebi bir miktar yükselttiğini belirterek "Bu şansı iyi değeriendirmeye çalışıyoruz. Ancak girdi fiyatlanndaki artış o kadar yüksek ki bir verdiğimiz fiyalı bir daha veremez hale geldik" diye konuştu. Iplik üreticilerinin, konfeksiyoncuların yakaladığı ihracat avantajını destekleyici bir tavır içine girmemelerinden yakınan Madenci, enflasyonun altında artan döviz kurlarındaki kronik sorunun da devam ettiğini söyledi. Madenci, Türkiye*nin kotalannı dolduramamasının gelecek dönemde olumsuz etkisinin olacagı görüşüne katılmadığını da belirterek "ABD zaten bizim kotaları doldurmamızı beklemiyor. Sadece 'reeksport yapmayın yeter' diyorlar" diye konuştu. Korukçu Fransızlan sevdi Fransız çimentocular Türkiye'yi pek sevdiler. Ülkemize ilk adımı ÇİTOSAN'a ait 5 çimento fabrikasını satın alarak atan Ciment Français her ne kadar Danıştay'dan iptaller alıyorsa da Fransız rakipleri Türkiye'ye gelmekten vazgeçmiyorlar. Herhalde .. Fransa'da da bizdeki tJnal Konıkcu gibi... Biri gidiyorsa aynı sektördeki rakibi de "bunun bir bildiği var" diyerek peşinden gidiyor. Ama anlaşılan iş Bankası Genel Müdürü Ünal Korukçu da Fransız çimentocuları sevdi. Zira 1.5 yıl kadar önce Arslan Çlmento'yu Lafarge Coppee'ye satan Korukçu, Konya Çimento'nun yüzde 51 dolayiarındaki hissesini geçen günlerde 37 milyon dolara (yaklaşık 163 milyar liraya) rakip Fransız şirketi VİCAT'a sattı. Cysa Arslan Çimento'nun satışının ardından İş Bankası ve Lafarge Coppee Konya Çimento için de temaslarda bulunmuşlar, hatta şubatta taraflar arasında ön mutabakat sağlanmış, el sıkışılmıştı. Ancak Genel Müdür Ünal Korukçu "Şu sıralar genel kurullar var. Satışın genel kurullardan sonra yapılmast daha uygun" diyerek im^a törenini mayısa bırakmıştı. Gerçekten de genel kurullar gecti ve Konya Çimento satıldı. Ama Lafarge Coppee'ye değil, VİCAT'a... Lafarge Coppee yetkilileri bu satış işine pek buruklar. Çünkü el sıkışılmış, hatta "taraflar birbirlerlyle temas etmeden ve göruş almadan başka bir girlşlmde bulunmayacaklar" türünden bir "exclucivtte" anlaşmasına vanlmış. İş Bankası'nın buna rağmen bir başka Frans;z şirketine satış yapmasına Lafarge Coppee anlam veremiyor. Yurtdışında olduğu için görüşlerine başvuramadığımız iş Bankası Genel Müdürü Ünal Korukçu ise Lafarge Coppee'den gelen "sert" bir mektuptan dolayı bu işten caydıklarını belirtiyormuş. Mektupta Lafarge Coppee Konya Çimento'nun Konya Beledryesi'nden kiraladığı taşocağının kira sözleşmesinin 2 yıl sonra biteceğini hatırlatarak bu sözleşmenin iş Bankası tarafından 10 yıl uzatılıp uzatılamayacağını sormuş. Dendiğine göre bu mektup "neden" değil, "bahane" olmuş. Borsa ^güverfle canlandı Bir süreden beri güvenoylaması kıskacına giren borsa, Mesut Yılmaz hükümetine "ret" oyu kullanacağım açıklayan milletvekillerinin "kabul"e dönmesiyle dün yüzde 3.6 yükseldi. Ekonomi Servisi Borsa güvenoyuyla kendine geldi. Bir sureden beri kendini güvenoylaması kıskacına sokan ve endeksi 35003600 puan arasında se>Teden borsa dün yüzde 3.6 prim yaptı. Mesut Yılmaz hükümetinin güvenoyu alacağının kesinlik kazanması üzerine, öğleden önce yapılan seans hisse senedi fiyatlarını sıçrattı. İMKB bileşik endeksi 3613 puandan 3745 pu31 3 4 İMKB Endeksi 3745 TEB'in yarıyıl kârı • ANKARA (AA) Fürk Ekonomi Bankası'nın TEB) Haziran 1991 sonu tibanyla net kârı 60.7 Tiilyar lira olarak »erçekleşti. TEB'den yapılan yazıh açıklamada, tm yüın ilk yarısında elde îdilen kârda, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 175'lik bir artış kaydedildiği bildinldi. Açıklamada, söz konusu dönem itibanyla bankamn özkaynaklarırun yüzde 59 artarak 184 milyar liraya ulaştığı belirtildi. 5 6 7 11 12 13 14 17 18 19 20 21 27 28 1 2 3 Haaran 4 5 Temmuz Damping goruşturmalan • ANKARA (ANKA) Türkiye, 1990 yılında AT tarafından hakkında en çok damping ve sübvansiyon îoruşturması açılan ülke oldu. AT Komisyonu Türkiye temsilciliğinin verilerine göre AT, 1990 yılında toplam 17 ülke hakkında damping ve sübvansiyon soruşturması açtı. Söz konusu ülkeler arasında, yedi sonışturma ile Türkiye ilk sırada yer alıyor. Topluluğun soruşturma açması için, bir ülkenin AT ülkelerine yönelik ihracatında damping yapması veya sübvansiyon uygulaması nedeniyle ilgili AT sanayiinin zarara uğradığının kanıtlanması gerekiyor. Velilere ana yükseldi ve yüzde 3.65 değer kazandı. Mali endeksteki artış yüzde 3.86 olurken sanayi endeksinin artışı yüzde 3.54'te kaldı. Koç Grubu hisseleri ve bazı çimento hisselerinin yükselişine dün piyasa derinliği fazla olan Erdemir ve Çukurova Elektrik hisseleri de katıldı. Borsanın genel bir çıkış trendi ne girip girmediği ise piyasa derinliği fazla şirketlerin önümüzdeki hafta talep görmesine bağlı olduğu belirtiliyor. Borsanın yükseldiği dün sermaye piyasası açısından önemli bir adım daha atıldı. SPK'nın yürüttüğü "sennaye piyasalannı modernizasyon projesinin" ilk aşaması tamamlandı. Swiss Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen SPK Başkanı Mehmet Şiikrii Tekbaş, Türk sermaye piyasasının gelişmiş ülkeler içinde ve Avmpa'da, son beş yılda, büyüme mesafesi bakımından ilk sırada geldiğini söyledi. Tekbaş, bundan sonraki amaçlannın, Türkiye'yi uluslararası mali bir merkez haline getirmek konusunda çahşmalar yapmak olduğunu söyledi. SPK Başkanı Tekbaş, projeyle, son iki yılda yaşanan hızlı gelişmeleri kuramsallaştırmayı, gelişme sürecini korumak ve sağlıklı bir altyapı üzerine oturtmayı amaçladıklarını belirtti. Tekbaş, Citibank tarafından hazırlanan raporda, sabit getirili menkul kıymetler piyasası, İMKB'nin otomasyonu, takas ve saklama merkezi, piyasa gözetimi ve bilgi akım sistemi konulannda yeniden yapılanmayı hedeflemiş yetmiş dolayında önerinin yer aldığını bildirdi. Çukurova'ya pırpır uçak Çukurova Grubu'na Golf Stream gelmeden pırpır uçak geldi. 34 yıl kadar önce 810 kişilik Lear Jet tipi uçak alan Mehmet Emin Karamehmet, Amerika'da banka satın aldıktan sonra uzak mesafelerde kullanmak üzere Golf Stream tipi yaklaşık 25 milyon dolarlık bir uçak almaya hazırlanıyordu ki ondan önce Lear Jet'ten de küçük King Air tipi bir pırpır uçak geldi. Pırpır ucağı isteyenlerin başında Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Burhan Karaçam geliyor. Çünkü Lear Jet, daha güçlü motorlu ve büyük olduğu için hem kullanma maliyeti daha yüksekmiş hem de küçük havaalanlarına inemiyormuş. Oysa Samsun ve Bursa gibi yerlerdeki şubelere gidip gelirken kullanılabilecek küçük bir uçağa ihtiyaç varmış. İşte yeni gelen King Air, bu ihtiyacı karşılayacak. Çukurova İthalat tarafından ithal edilen uçakları, Yapı Kredi ve Pamukbank gibi grubun bankaları ve diğer kuruluşlan, ihtiyaç duyduklarında saat ücreti ödeyerek kiralıyoriar. Sosyolojik dönüm noktası Hevlett Packard bilgisayarlarının Avrupa Satış Müdürü Terrence Tralnor, avuç içi bilgisayarlarını tanıtırken, "Bu bikjisayarlar sadece teknolojik açıdan değil, aynı zamanda sosyolojik açıdan da dönüm noktası olacak" demiş. Toplantıyı izleyen arkadaşımız Ceyil Özmen'in aktardığına göre sosyolojik açıdan da dönüm noktasıymış: Çünkü bilgisayar yazanlar arasındaki "eşitslzliği" ortadan kaldırıyormuş. Normal bilgisayarlarda 10 parmak yazanlar, 2 parmak yazanlara karşı üstünlük oluştururken, avuç içi bilgisayarlarda sadece 2 parmağın kullanılabilmesi mümkünmüş. Bu avuç içi bilgisayarların diğerlerinden farklı olarak bir de "imdat" tuşu varmış. Başınız derde girdiğinde bu "imdat" tuşuna basıyormuşsunuz ve size tıkandığınız noktadan nasıl kurtulabileceğiniz anlatılıyormuş. Kullanma kılavuzlarının inatla okunmadığı ülkemizde sanınz bu "imdat" tuşu pek revaçta olacak. Çocuğunuzun okulunda, periyodik genel sağlık taramasıyla birlikle özel göz,diş vekulak kontrolleri de yapılıyor mu? Dolar dış borçları azalttı Dış borçlarda yılın ilk 3 ayında ortaya çıkan 3 milyar 437 milyon dolarlık azalmanın 2 milyar 698 milyon dolarının kur farkından kaynaklandığı belirlendi. ANKARA (ANKA) Dış borçlarda yüın ilk üç ayında ortaya çıkan 3 milyar 437 milyon dolarlık azalmanın 2 milyar 698 milyon dolannın kur farkından kaynaklandığı belirlendi. lam 3 milyar 185 milyon dolar azaldı. Kısa vadeli borçlardaki azalma ise 252 milyon dolar oldu. Kur farkının, kısa vadeli borçlara azalma yönünde yaptığı etki 361 milyon dolar olarak hesaplandı. Bir başka ifadeyle gerçekte kısa vadeli borçlar arttı. Ancak kur farkının etkisiyle toplamda bir azalma ortaya çıktı. tersi oldu ve dolann hızlı değer kazanmasıyla geçen yılki yukün 2.7 milyar dolan ortadan kalktı. Doların artışı 2,7 milyarlık düşıiş sağladı Borçların dağılımı Mart ayı sonunda 36 milyar 350 milyon dolar olan orta ve uzun vadeli borçların 22 milyar 481 milyon doları konsolide bütçe kapsammdaki borçlardan oluşuyor. Diğer kamu sektörünün 12 milyar 120 milyon, özel sektörün de bir milyar 749 milyon dolar orta ve uzun vadeli dış borcu bulunuyor. 1990 yılı sonunda 49 milyar 35 milyon dolar olan toplam dış borç, mart ayının sonunda 45 milyar 598 milyon dolara indi. Mart sonunda dış borçların 36 milyar 350 milyon dolarını Dolann değerine dayalı olaKısa vadeli 9 milyar 248 milorta ve uzun vadeli, 9 milyar rak kur farkının dış borçlar yon dolarlık borcun yarıdan 248 milyon dolannı kısa vade üzerindeki etkisi son iki yılda fazlası ticari bankalara ait. Tili borçlar oluşturdu. önemli ölçüde belirginleşti. cari bankaların borcu 5 milyar Amerikan Doları değer kaybe 469 milyon. Merkez Bankası'Yılın ilk uç ayında orta ve uzun vadeli borçların 2 milyar dince dış borçlara geçen yıl 3 nın borcu 602 milyon, diğer 337 milyon doları kur farkın milyar 123 milyon dolarlık kur sektörlerin borcu 3 milyar 177 dan kaynaklanmak üzere top farkı yüku binmişti. Bu yıl ise milyon dolar düzeyinde.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle