18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ınıyuvıuz. CUMHURIYET/5 Iforgıtay'da seçim • ANKARA (AA) Açık bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na aynı daire üyesi Nejat Özkan seçildi. Nejat Özkan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun bugün yaptığı seçim sonucunda göreve getirildi. 1929 yılında Çankın'da doğan Nejat Özkan, Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1951 yılında mezun oldu. Yargı mesleğine Erdemli Cumhuriyet Savcılığı göreviyle başlayan Nejat Özkan, Zara ve Sıvas hâkimlikleri, Yargıtay Tetkik Hâkimliği ile Ankara Ticaret Mahkemesi Başkanlığı görevlerinde bulundu. 1980 yılında Yargıtay üyeliğine seçilen Özkan, evli ve iki çocuk babası. Ret cephesînde karar günü B a ş b a k a n l ı k Konutu'ndaki toplantıda alınacak kararm Akbulut tarafından açıklanması bekleniyor. Oltan Sungurlu ve arkadaşlarının güvenoyuna taraftar oldukları bildirildi. Akbulut dün konutta kabul ettiği 91'lerle tek tek görüştü. Akbulut yarın ret oyu vereceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) ANAP'ta ret cephesini oluşturan Yıldınm Akbulut ve arkadaşları, bugün akşam son kez bir araya gelerek, guvenoylaması konusundaki tavırlarını belirleyecekler. Akbulut, arkadaşlarının tavırlarına ilişkin olarak, "İşin (emelinde bir rahatsızlık vardır, giinler neler getirir, insan onu bilemiyor" dedi. Bu grupta yer alan eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, güvenoylamasında "ret" oyu kullanmaya kararlı olduğunu belirtti. Akbulut, hareketlerinin bir başka partiyi doğurmayacağını, amaçlarının ANAP'ı yuceltmek ve yanlış uygulamaları duzeltmek olduğunu kaydetti. Akbulut, dun TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Partide bir tasfiyenin yaşandığını, muhafazakâr kanadın tasfiye edildiğini, milliyetçilerin de göstermelik olarak tutulduğunu dile getirdi. 1983 ruhu adına yapılan hareketlerin o zaman ANAP içinde bulunan dört eğilimin tasfiyesine dönüştüğünü, kendilerinin bu nedenle partiye sahip çıktıklarmı söyledi. Kongrede ortaya çıkan dengelerin gözardı edildiğini, gücün yansıtılmadığını kaydeden Akbulut, şunjarı söyledi: "İşin tabanında, temelinde bir rahatsızlık vardır. Bunu telafî etmek için giinler nelere gebedir, insan onu bilemiyor. Biz kimsenin bizim sırtımızı sıvazlamasını istemiyoruz. Biz bir beklenti içinde değiliz. Biz diyoruz ki, partide tasfiye var, yanlışlar yapılıyor. Biz böyle yapanz deniliyorsa, bizim idaremiz böyledir, dogrusu da budur deniliyorsa onu bilemeyiz. Ama partiyi yüceltmek ve ayakta tutmak görevi onlara aittir. Burada yanlışlarla dogrular mucadele ediyor. Bakalım neler dogru olacak." Akbulut, Yılmaz'ın kendisine Akbulut ve arkadaşlan bu akşam son kez toplanıp tavır belirleyecek CUNEYT ARCAYUREK Hasan Celal Güzel, "Hükümetin meşru olmadığını savunarak güvenoylamasında ret oyu kullanacağını açıkladı. Hüsnü Doğan oylamaya İcatılıyor. Doğan, "Oyumun rengi konusunda bir şey söylemeye gerek görmüyorum" dedi. Abdülkadir Aksu ret oyunda kararlı. katılmama" ya da "güvenoylamasında ret oyu verme" seçeneklerinden birinin tercih edileceği bu toplantı öncesinde Akbulut, milletvekilleriyle görüşmeleri sürdürdü. Başbakanlık Konutu'na gelen milletvekilleri, geniş salonda ANAP'taki gelişmeleri değerlendirirken, Akbulut da bu milletvekillerini tek tek makam odasına alarak görüşlerini aldı. Ortak karara katılacak milletvekili sayısı, sadece Akbulut tarafından bilindiğinden, ANAP kulislerinde bu konuda değişik yorumlar yapıhyor. Yılmaz yanlıları, bu rakamın 2030'u geçmeyeceğini savunurken, Akbulut yanlılarının verdikleri rakamlar 50 ile 80 arasında değişiyor. Akbulut, bir soru üzerine, guvenoylaması konusunda deklarayon yayımlanmayacağını söyledi. Muhafazakâr kanatta yer alan MKYK uyesi Hüsnü Doğan, yarın yapılacak güvenoylamasına katılacağını söyledi. Doğan, Cumhuriyet'e, "Oyumun rengi konusunda bir şey söylemeye gerek görmüyorum" dedi. Yine aynı kanatta olan, ancak Akbulut grubundan ayrı hareket eden eski Devlet Bakanı Cemil Çiçek de "Kabul oyu kullanacağım. Yararlı iş yaparlarsa, iyi olur. Zaten partimiz kazanır. Yapamazlarsa da, 'Bizim elimizi tuttular' demesinler" diye konuştu. Ret cephesinin önde gelenlerinden eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu da, bu akşam yapacakları toplantıda alınacak karara uyacağını söyledi. Hükümetin ve MKYK'nın dağılımının dengeli olmadığını ve yeni yönetimin partide tasfiye anlayışıyla hareket ettiğini savunan Aksu, ANAP'ın "gerçek çizgisine dönmesini istediklerini" dile getirdi. Aksu, Yılmaz hükümetinin programının daha onceki ANAP hukumetlerinin programlarının devamı niteliğinde olduğunu kaydetti. "Hükümet güvenoyu alır mı?" sorusuna Aksu, "Yapacağımız toplantıya gelecek arkadaşların tavnna bağlı. 60'ın üzerinde arkadaşımız var. Ama bu sayı surekli değişiyor" yanıtını verdi. Aksu, yeni parti kurma girişimlerine ilişkin bir soruyu da, "Mucadelemizi ANAP içinde surdüreceğiz. Ama geüşmeler ne gösterir, bilemeyiz. O yöne de gidebilir" diye yanıtladı. Namık Kemal Zeybek de hükümete ret oyu vereceğini bildirdi. Dd gazeteci gözaltında • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Mucadele Dergisi Diyarbakır Bürosu'nda gorev yapan iki muhabir gozaltına alındı. . Dün Mucadele Dergisi temsilciliğinde düzenlenen basın toplantısında Hasan Uygun ve Talat Ersoy'un sivil polislerce gozaltına alındıklan açıklandı. Dergi yöneticileri, "Muhabirlerimiz Yollş Sendikası'na haber yapmak için gittikleri bir sırada gozaltına alındılar. Tamamen keyfi olan bu davranışı şiddetle protesto ediyoruz" dediler. Emniyet Müdürlüğu yetkilileri, Uygun ve Ersoy'un gozaltına alındıklarını doğruladılar. Yetkililer, "İşçileri eyleme teşvik ve tahrik ettikleri gerekçesiyle muhabirleri gozaltına aldık. Soruşturma sürüyor" diye konuştular. kongrenin demokratik olduğunu söyleyemeyeceğini, kendisinin bu kongre sonucunun tescil etmesinin de beklenemeyeceğini anlattı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, eşinin, oğlunun Yılmaz'ı desteklediğini tekrarlayan Akbulut, "Ben olsaydım, tasfiye yapmazdım. Bugün yapılan yanlışları yapmazdım" diye konuştu. Akbulut, yarın yapılacak güvenoylamasında kendisinin bireysel olarak ret oyu kullanacağını, ancak etrafındaki arkadaşlarının karannın önemli olduğunu anlattı. Akbulut, kendi hareketlerinin bir başka partinin oluşumuna dönüşmeyeceğini de kesin bir dille ifade etti. Akbulut ve arkadaşlarının kongreden sonra Başbakanlık Konutu'nda yaptıkları değerlendirme toplantılarının sonuncusu bugün yapılacak. Bu toplantıda alınacak kararm Akbulut tarafından açıklanması bekleniyor. "Giivenoylamasına o da tıpkı manevi, başlattığı "sevgi, uzlaşma ve daimi ve doğal lideri hoşgörü" ilkelerine sadık diye ilan eyiediği Tö kaıacağını övünerek ANKARA Yeni başbakanımız ekonomik, sosyal ve tarımsal deyimlerden bilgisizliğini kanıtlamak istercesine dekar yerine "kişi başına düşen gübreden" söz ettiği sırada, Meclis'te saatler 19.20'yi gösteriyordu. Basın locasında kimileri ülkemizin siyasetçi yetiştirmekte kısır olan ülkelerden biri olduğunu söylüyor, Mesut Bey1 in konuşmaya başlarken söyledikleriyle son bölümdeki sözleri arasındaki derin uçurumu örnek gösterip hayıflanryordu. Yeni başbakan, yaşantımıza gerçek bir bahar havası getireceğini vaat ederek sözlerine başlamıştı. Giriş cümleleri çarpıcı, çekiciydi. Demirel'e sataşırken sevimli, esprili olmayı başarmıştı. Partiler arası diyalogu savunurken, Demirel'in "kalktığı koltuğa oturanlan, Ecevit, Evren, TÛ ile küs yaşamayı yeğlediğini" latif bir siyasal üslupla dile getirdi. Fakat o da ne? Konuşmasının başında iyiniyetli Mesut Bey birden gitti, konuşmanın sonunda onun yerine kırıcı, diyaloğu dinamitleyen bir başka Mesut Bey geldi. Başlangıçta ANAP'ın başlattığı "sevgi, uzlaşma ve hoşgörü" ilkelerine sadık kalacağını övünerek açıklayan Mesut Bey, 90 dakika dolarken gereksiz yere muhalefete "hırçın, çirkin, kavgacı, demagpjik muhalefet" sözcükleriyle saldınyordu. Üstüne üstlük nereden keşfettiyse, muhalefeti "milletin istemediğini" öne sürüyordu. Kendisiyle partisi, doğal, daimi ve manevi liderim diye tanımladığı TÖ, her açıdan demokrattı, erdemli ve terbiyeliydi. Muhalefet ise 90 dakika önce "güzel", 90 dakika sonunda "çirkin". Allah selamet versin, Mesut Bey, belki birçoklarına, belki birçoklarımıza tutarlı ve dört beş yıldızlık yüksek performans gibi gelen dünkü konuşmasında nedense yanıt bekteyen sorunların hiçbirini to , . . . , . , pariayamadı. Başlangıçta ANAP'ın 90 Dakika Once Güzel, 90 Dakika Sonra Çirkin... YUIYDR £ ' SSSSİSZ açıklayan Mesut Bey, 90 mayı" ana kurai yap dakika dolarken gereksiz mış. Benimsediği bu yere muhalefete "hırçın, yoida bu hükümetin çirkin, kavgacı, demagoiik pahalılık, enflasyon, munaıefef' W sözcüklerivlti gibi konuiarda neler yapabiieceğine somut ifadelerle asla değind^neTdi^daha ötesi değinmek cesaişsizlik, gelir d a ğ ı l ı m ı ,", L saldınyordu. Ustune ustluk nereden keşfettiyse, muhalefeti "milletin istemediğini" öne SuruyoröU. n * ™ * ı Güzel'in tavrı ANAP'tan istifaeden Hasan Celal Güzel de Cumhuriyet'e, "Hükümet meşru değildir. Çünkü bu hükümeli meydana geliren siyasi iktidar meşrımetini kaybetmiştir" dedi. Mesut Yılmaz'ın ANAP'a "gayrimeşnı şekilde genel başkan seçildiğini" savunan Guzel, sozlerini şöyle sürdürdu: "Tarafsızlığını kaybeden Cumhurbaşkanı da başbakanlığa atadı. Başta Akbulut olmak üzere birçok kişinin de akılları başlarına sonra geldi. ANAP içinde bir gnıbun tasfiyesi Sayın Özal'ın yönetiminde Mesut Yılmaz tarafından yürütüluyor. AP, ANAP'a kaühyor • ANKARA (AA) Anadolu Partisi'nin bu hafta sonunda kendini feshederek ANAP'a katılacağı bildiriliyor. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre parti yetkili organlan, cumartesi günu yapacağı toplantıda fesih karannın yanı sıra ANAP'a katılma kararı da alacak. Böylece bu partinin parlamentodaki iki uyesi Genel Başkan Siirt Milletvekili Zeki Çeliker ile Samsun Milletvekili Hüseyin Özalp ANAP'h olacak. AYRI OTURDULAR Akbulut, Aksu ve Keçeciler göriişmeleri kendilerini destekleyen milletvekilleriyle birlikte izlediler. MUHALEFET KULİSLERİNDEN NOTLAR YILMAZ KONUŞURKEIN DÜJ SÜRÇTÜ: Demirel'den kutlama HAKKI ERDEM ANKARA Muhalefet kulisi, TBMM Genel Kurulu kadar neşeliydi. Kulisteki yoğun tartışmaların konulan oldukça değişik ve renkliydi. DYP'liler kendileriyle dolayh temas kurmak isteyen ANAP'lılann tavn ve erken seçim üzerine hesaplar yaparken SHP cephesinde daha çok kongreler ve kurultay konuşuluyordu. Yeni Başbakan Mesut Yılmaz, hükümet programını savunma heyecanı ile TBMM'ye gelirken DYP lideri Sükyman Demirel ile karşılaştı. önce TBMM'ye gelen DYP hderi tören kapısı önündeki merdivenleri tırmanırken adımlarını yavaşlatmak zorunda kalan Yılmaz bir basamak gerisinden kendisini izledi. Yılmaz, Demirel'in arkasında bürokratlar ile ilerlerken, DYP lideri, Başbakan'ı karşılamaya gelmiş olan yeni bakanlarla yüz yüze geldi. Demirel, yeni bakanlara elini uzattı. Dışişleri Bakanı Safa Giray, Devlet Bakanı Fahrettin Kurt ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Muzaffer Ancı'nın elini sıkan Demirel, 'kutlanm' dedi. DYP lideri de kuliste bir süre kurmaylar ile görüştü. Ardından gazetecilerle sohbete başlayan Demirel Kenan Evren'in Özal ile ilgili açıklamalan anımsatıknca da " O laflan söyleyen sonra da yan yana kol kola oturuyor. Standart diye bir şey kalmadı" değerlendirmesini yaptı. Evren ve özal'ın Sa ANAP'ta işten çıkarma • ANKARA (ANKA) ANAP çalışanlarının yönetimin değişmesinden sonra "işlerine son verilmesi" konusunda duyduklan endişe hakb çıktı. Genel başkan yardımcıları kendi birimleri için gerekli eleman sayısından fazlasının işine son verilmesi kararını aldılar. Partide çalışan 130 kişiden çoğunun işi olmadığı belirtildi. Yapılan ilk belirlemelerden sonra Başkanlık Divanı partide çalışanların sayısını azaltmak doğrultusunda karar aldı. Genel başkan yardımcılarına kendi birimlerince ihtiyaç duyacakları çalışan sayısını belirlemek için bir haftalık süre tanındı. bancılar'ın düğünündeki danslan anımsatılınca da Demirel, " N e dansı yapıyorlar, Fokstrat mı, yoksa Güney Amerika nımbası, sambası mı?" diyerek kahkahayı patlattı. Kişi başına düşen gübre FARUK BİLDİRİCİ ANKARA ANAP kulisi, dün. iki başbakana birden kucak açtı. Fıkralara konu olan eski Başbakan Yıldınm Akbulut, yeni Başbakan Mesut Yılmaz kürsüde konuşurken, bir kahkaha atıp yanındaki Aycan Çakıroğullan'na döndü ve değerlendirdi: "Bak şimdi, biz buradan duymuyoruz. Ama muhalefet milletvekillerinin attıklan laflar, ona bir kurşun gibi gidiyor. Bu laflar, insicamını bozuyor. Bir de bizim sıralardan gülenler olursa, onu da göriiyor ve morali daha da bozuluyor." Mesut Yılmaz, sanki Akbulut'u doğrularcasına muhalefet sıralanna laf yetiştirmeye çalıştı. Konuşmasının sonuna doğru iyice sinirlenen Yılmaz'ın biraz yabancısı olduğu tarım konusuna değinirken dili sürçtü: "...kişi başına düşen gübre miktan..." Akbulut başta olmak üzere tüm salon kahkahalara boğuldu. Yılmaz az sonra enflasyondan söz ederken, SHP'li bir milletvekili laf attı: "Kişi başına düşen enflasyon ne kadar?" Konuşmasına iyi bir başlangıç yapan Yılmaz, sinirlenince düşüncelerini dağımk bir üslupla anlatmaya başladı. Yılmaz'ın seçim tarihini TBMM'nin yeni yasama döneminin başlangıcında, eylül ayında gündeme getireceğini açıklaması, ANAP sıralannda şok etkisi yaptı. Başbakanın Demirel'e ve İnönü'ye yamtlarını alkışlayan ANAP'hlar, söz seçime gelince sanki donuverdiler ve sessizce dinlemeyi yeğlediler. Yeni başbakanın kürsüden inmesinden hemen sonra genel kuruldan ayrılan Akbulut, kuliste yürürken oldukça neşeliydi. Görüşmeler süresince sayılan 3040 arasında değişen milletveküi ile birlikte olan, kuliste dolaşan, sohbet eden Akbulut, başbakanlık günlerindeki havasından bir şey yitirmemiş gibiydi. Yılmaz'ın kürsü hâkimiyetini kaybetmesi de Akbulut'un neşesini arttırdı. MecUs'ten çıkarken de Yümaz'ın konuşmasını beğenmediğini söyledi. Eski başbakanı hiç yalmz bırakmayan eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da keyifliydi. Aksu, dün Meclis'e yakasında kırmızı bir gül ile geldi. Gül takmasının nedenini soranlara da "oyumun rengi" açıklamasını yaptı. Mesut Yılmaz'ın konuşmasından önce ANAP kulisindeki konuşmalann ağırlık noktasını, "Hükümet kaç oyla güvenoyu alacak" sorusu oluşturdu. Ama Yılmaz'ın konuşmasından sonra bu soru yerini, "Mesut Bey'in konuşmasını begendin m i ? " sorusuna bıraktı. Akbulutçular, keyifle, "Kötüydü" derken, Yıhnaz'm partideki ikinci adamı Fahrettin Kurt, "tyiydi. Ama muhalefet milletvekillerine laf yetiştinneye çahşmasa daha iyi olurdu" değerlendirmesini yaptı. retinden yoksun bir izlenim verdi. Bu konularda ciddi yanıtlar beklenirken umudumuz Mesut Bey "zor konular" deyip geçiştiriyordu. Pek çok konuda olduğu gibi, Körfez bunalımındaki Övünülerde öylesi yükseklerden atıyordu ki; dinleyen, birbirine bakarak hafiften dalga geçenler breh, breh demekten, maşallah diye mınldanmaktan kendilerini alamıyorlardı. Geçen hükümetin tabii TÖ'nün demek istiyordu dirayetli politikaları olmasaymış, Körfez krizinden bugüne oranla iki kat fazla zararla çıkarmışız! Kabul edelim ki sav doğru. Ama bağımsızlığımıza gölge düşmeden çıkacağımızı Mesut Bey hiç hesapiamıyordu. Konuşmaya toplu bir bakış atılınca, Mesut Bey, daha önce TÖ'nün binlerce kez söylediklerini, Türkçesi daha temiz, düzgün cümlelerle, ses tonu da elverişli, vurgulayarak yineledi. Belirgin örnek mi? İşte, Mesut Bey de TO gibi durup durup muhalefete saldırırken "ANAP'ın alternatifi yok" diyordu. Meclis'te "daimi liderimiz" demedi ama, doğal lideri TÖ ile "icraatın sorumluluğunu taşıyarak" ilişki kuracaklannı söyledi. ANAP'tan alkış aldı, muhalefetten "Ya anayasa" anımsatmaları... ANAP kulisinde ise Doğu ağalarına özgü bir manzara. Akbulut elips biçiminde dizilen kanapelere yirmi beş yandaşı ile oturmuş, başına demeçler veriyordu. Mesut Bey, birlik ve beraberlik olmazsa, partinin yüzde 10'un altına düşeceğini ilan eylemişti. Dün de izledik, ANAP'ta birlik beraberlik rivayett Yoksa Mesut Bey geleceği bugünden söyleyerek siyasal erdemini mi kanıtlıyor? Ozay'ın maaş alacagı • ÇANAKKALE (AA) Danıştay kararıyla görevine başlayan Çanakkale Belediye Başkanı îsmail Özay'ın, 52 milyon lira brüt maaş alacağınuı biriktiği belirlendi. Çanakkale Deniz Zaferi'nin 75. yıl törenlerine katılan Çumhurbaşkanı Turgut Özal"ın tören alanına gelişi sırasında ayağa kalkmadığı ve konuşmasıyla hakaret ettiği gerekçesiyle görevinden alınan ve 16 ay sonra Danıştay kararı ile göreve dönen Belediye Başkanı İsmail Özay, gazetecilerin "Biriken maaşlannız ne olacak?" sorusu üzerine görevden ayrı kaldığı süreler içindeki alacaklannı hesaplattırdığını söyledi. Belediye Başkanı statüsüyle 657 sayılı Devlet Memurları Yasası hükümlerine tabi olmadığı için görevinden alındıktan sonra maaşının üçte ikilik bölümünü de alamayan İsmail özay'ın geçen ocak ayına kadar maaşının bir buçuk milyon liradan, ocak 1991'den itibaren ise 6 milyon liradan hesaplanacağı öğrenildi. Net olarak eline 33 milyon lira geçecek olan İsmail Özay, "Ne kadar alacağımı kesin bilmiyorum. SHP lideri tnönü ise toplantıdan bir süre önce geldiği TBMM'deki odasında, konuşması ile ilgili son çahşmalannı yaptı. İnönü daha sonra Genel Sekreteri Hikmet Çetin ile genel kurul salonuna inerken SHP milletvekilleri kuliste delege hesaplanna yönelik söyleşilerini sürdürüyorlardı. Yılmaz kürsüye çıktığı anda, SHP ve DYP milktvekilleri genel kurul salonundaki yerlerini alırken kulisler boşaldı. önceleri Yılmaz'ı dikkat ve merakla dinleyen muhalefet milletvekilleri, daha sonra laf atmaya başladılar, Yılmaz yeterince ilgilerini çekemeyince muhalefet milletvekilleri kendi aralannda konuşmayı yeğlediler. Kendi arasında konuşmalara giderek bazı ANAP milletvekilleri de katıjnca, Başkan Kaya Erdem milletvekillerini sık sık uyarmak zonında kaldı. Bu sırada DYP Sakarya Milletvekili Ahmet Neidim yerinden kalkarak kapıya yakın bölümde arka sırada oturan eski Başbakan Yüdınm Akbulut'un yaruna gitti. Neidim, Akbulut'a, "Sayın başbakanım, size haksızlık etmişiz. Bunu görünce daha iyi anladım. Devlet buniann elinde ne hal alır k i " deyince Akbulut'un yüzünde bir gülümseme belirdi. Cezaevi müdürü için suç duyurusu DevSol operasyonunda gozaltına alınan Nihat Durucan'ın avukatları, yaralı müvekkillerine hastane izni vermeyen îzmir Buca Cezaevi Müdürü ve diğer görevlüer hakkında Cumhuriyet Başsavcıhğı'na başvurdular. İZMİR (Cumhuriyet Ege iyileşmeden tekrar cezaevine Bürosu) De\Sol operasyo gönderilmiştir. Bunun üzerine nunda gozaltına alınan ve Tabipler Odası'na yaptığımız DOM'ce tutuklanan Nihal Du başvııru sonucu doktorlar, yarucan'ın avukatlan, yaralı olan tarak tedavi görmesi gerektiği müvekkilerinin tedavisinin en konusunda sözlü kanaat açıkgellendiğini öne sürerek Buca lamışlardır. Bu girişimler netiBölge Kapah Ceza ve Tutukevi cesinde Durucan, tedavi olabüMüdürü ile diğer görevliler mek için Cezaevi Müdürlüğü'nhakkında Cumhuriyet Başsav den hastaneye sevkini istemiş, cılığı'na suç duyurusunda bu ancak cezaevi müdürü tarafınlundular. Nihal Durucan'ın dan bir türlü izin verümemiş ve avukatları Hülya Üçpınar, Sev tedavisi kasıth olarak engellengi Binbir ve Mehmet Yatar, gü miş ve engellenmektedir. Müvenlik güçlerince 9 Nisan 1991 vekküimizin sağlık durumu hâtarihinde Karşıyaka'da düzenle lâ ciddiyetini korumaktadır. nen operasyonda meydana ge Cezaevi koşullannda da iyileşlen patlamada Durucan'ın elle mesi mümkün değildir. rinin yandığını ve Yeşilyurt Devlet Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındığını be Cezaevinde olay lirttiler. Avukatlar, Nihal DuruBuca bölge Kapah Ceza ve can'ın tedavisi sürerken 24 Ni Tutukevi'nde bir hükümlünün san 1991 tarihinde sorgusu ya nakli sırasında çıkan olaylarda pılmak üzere hastaneden Em 6 tutuklu ve hükümlünün yaraniyet Müdürlüğü'ne getirildiği landığı bildirildi. Tutuklu avuni, ancak sağlık durumunun katlan Hülya Üçpınar, Sevgi sorgulamaya elverişli olmadı Binbir ve Mehmet Yatar nakleğından DGM SavcüığYna götü dilen Hasan Hüseyin Kaner'i rüldüğünü ve DGM'ce tutuk uğurlamak için cezaevi bahçelandığını vurguladılar. sinde halay çeken tutuklulann Avukatlar, Nihal Durucan coplandıklarını ve bazılannın ın yanan ellerine deri nakli ya hastaneye kaldınldıklannı kaypıldığını belirttikleri suç duyu • dettiler. Bu tutukluların Nevzat rusu dilekçelerinde şu savlara Kalaycı, Ümit Ilter, Muharrem Eryaşar, Halil İbrahim Yılmaz, yer verdiler: "Deri nakli yapılan müvek Ahmet Zencirci ve Vedat Savaş kiümiz Nihal Durucan, yaraları olduğu belirtildi. BAŞKENTTEN AHMET TAN Seçim Düğümü ve Güvenoyu... Seçim ne zaman? Günlük siyaset, Yılmaz'ın başbakan olmasıyla bu soruya yeniden düğümlenmişti. Dünkü görüşmelerde Yılmaz, bu dügümü kördüğüme çevirmedi. Bu iyi haber... Kendisinin de belirttigi gibi, iki muhalefet lideri de seçimi fazla vurgulamadıkları halde, yeni Başbakan, eylülde tarihi acıklayacagız dedi. Yannki guvenoylaması, seçim düğümünün nasıl çözüleceğinin ipaçlannı verecek. Çünkü, Yılmaz hükümetinin alacagı oylar, seçim tarihinin belirlenmesinde önemli bir gösterge. BUindiği gibi bu oylama 226 "evef'i gerekrirmiyor. Basit çoğunluk, hukuken hükümetin devamı için yetiyor. Ancak iktidar olma gücünü, salt çoğunluk rakamı, yani 226 veya üstüne ulaşmak verecek. Oylamada bu sayuun alüna düşülürse ne olur? Bir, hükümetin ve Mesut Yılmaz'ın geleceği risk altına girer. tki, ANAP'ü mülerveldllerinin, Yümaz ve hükümetini "normal seçim"e dek taşımayacaklan ortaya çıkar. "Normal seçim", gelecek yılın kasım ayında. Yani 16 ay sonra. Ancak, eylülde açıklanacak olan tarih, bu seçimi ne kadar "erken"e alacak? Yılmaz'ın eylülde açıklayacağı tarih; ara seçim yükümlülüğünden kurrolmak için mi, yoksa ANAP'ın daha fazla bu işin ertelenemeyecegini görmesinden mi? Bizce bu kararda her ikisi de etken. Eylülde açıklanacak seçim tarihi, en iyi olasıiıkla kasım sonu, en kötümser tahminle eylül 92. Ama Yılmaz vararügı umut havasımn kalıcılığına göre, bu tarihi ortalarda bir yerde de mayıs, haziran gibi belirleyebiür. Mesut Yılmaz'ın seçim tarihini yeni yasama yüımn başmda açıklayacağmı ilan ettiğinde özellikle ANAP mUletvekillerinin yüzleri görülmeye değerdi. Yılmaz'ın bu açıklaması, ara seçimden kurtulmak için bir anayasal zorunluluk aslında. Ama yine de milletvekilleri, seçim sözüne yeterince hazırüklı göriinmüyorlar. Oysa ki, Akbulutçu milletvekillerinin hemen tümü, her yerde açıkça şunu söytüyor: "Bizi seçimle korkutamazlar." Dün konustugumuz "Akbulutçu" milletvekillerinden çoğu. "Eylülde ilan edilecek seçim, niye grupta konuşulmadı? ANAP'ın seçime güçlü girmesine gerek var. Böyle oldubittiye dayanan açıklamalaria gnıbun tümünü bağlayacak bir karara biz evet diyemeyiz" diyorlar. Akbulutçular, "Akbulutçu" sözcüğü yerine "ret cepbesi "ni daha "dinamik" buluyoriar. Çünkü, sayı sürekli değişiyor. Bu cephenin icraab ise, yannki guvenoylaması ile bitmeyecek. Gerçek icraaü daha sonra başlayacak. Hükümet güvenoyu alsa bile, bu cephe, savaşımdan vazgeçmeyecek. Yeni siyasal oluşumlara (parti kurma ve DYP ile işbirliği dahil) her türlü girişime yönelecek. Cumhurbaşkanı Özal'ın yaz tatiline ara vererek Marmaris'ten Ankara'ya uçması, ret cephesinin kemiklesebilecegi endişesinden. Yannki oylamaya katılmayacak veya ret diyecek her ANAP'h milletvekili, Çankaya'mn ANAP'ı yönetmekteki sıkınüsını tescil edecek. Burada, "reddiyeci" AN APTılann erken seçimi göze alıp almayacaklan sorusu gündeme geliyor. Bu soruya, başta Akbulut olmak üzere cephenin birçok üyesi "Erken seçim teklifini gerirsinler, ht.nen imzalayalım" diyor. Eski Bakan Abdülkadir Aksu, dün Cumhuriyet'e "Artık kimseyi korkutamazlar" dedi. Cumburbaşkanı Özal'ın, dün Marmaris'ten güvenoyu vermeyecek ANAP'h milletvekillerini "Böyle yanlış bir hareket politik hayatlanna mal olur" diye "u>annası" ise, reddiyeci ANAPTıJann hayretlerine yol açtı. Buna göre, Yılmaz dönemi ile ANAP'lı mUletvekillerinin çoğu için "politik hayat zaten tamamlanmış" dnrumda. En azandan, kendileri bu inançtalar. Aydın Menderes'e yapılan "Parti kurun, size kaülalım" çagnsı da, DYP ile kurulan temaslar da bunun kanıtı. ANAP'ta "birlik ve bera berlik" ciddi ölçüde yara almıs durumda. Güvenoylamasındaki fırenin miktan, bu yaramn tedavi edilip edilemeyeceğini gösterecek. Yara büyük olursa, bu ANAP'ın seçimlerde barajı geçememesi demek. 30 haziranda, yani programın okunduğu gün bu gerçeği ANAP grubunda Başbakan bizzat söyledi. Aym şeyi Akbulut da, aynı gün Cumhuriyet'e ifade etmişti. Özal'ın "Politik hayatınıza mal olur" dediği milletvekillerinin çoğu, zaten kendilerini öyle hissediyorlar. Çünkü, biliyorlar ki, Taşar yönetimindeki bir genel merkezin seçimlerde kendilerini listeye alması mumkün degil. "Reddiyeci" millelvekillerinin Akbulut çevresinde toplanmalan, Akbulut'a hayranlıklanndan degil, kendilerini Akbulut gibi ihanete uğramış olarak görmelerinden. Akbulut, bu ihanet karşısındaki kugınlıgını, gazetelerde Özal'a veryansın ederek ortaya koymuştu. Milletvekilleri ise, daha etküi bir şey yapmak istiyoriar. Guvenoylaması bunun ilk fırsatı... VEFAT VE TEŞEKKUR Gercüş eşrafından, TPAO Emekli Başsondörü, H. MEHMET SAÎT ZORLUOGLU'nun ani ölümü dolayısıyla bizleri yahıız bırakmayarak acunızı paylaşan tüm akraba, dost ve yakınlanmıza en derin şükranlanmızı sunanz. ZORLUOĞLU VE EKMEN AİLELERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle