24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 1991 ÖLÜM Bashevis Singer öldü • MIAMI (AP) 1978 Nobel Edebiyat ödülü sahibi Isaac Bashevis Singer, 87 yaşında öldü. Doğu Avrupa gettolarında yaşayan Yahudileri anlatan roman ve öyküleriyle tanınan Bashevis Singer, Polonyâ Yahudilerinin konuştuğu Yidiş dilinde yazıyordu. ABD'ye yerleştikten sonra da bu dilde yazmaktan vazgeçmeyen Singer'm yapıtları, ancak 1950'lerde yazar 50 yaşlanndayken Ingilizceye çevrilmişti. Doğu Avrupa'da yok olmakta olan Yahudi kültürünün öykülerini yazan Singer, yapıtlarının Japoncaya en kısa zamanda çevrilmesi konusunda şunları söylemişti: "İyi bir yazar, ruhlar arasındaki akrabalığı yakalar. Böylece dilleri de, coğrafyayı da aşar." Singer, 1978'de Nobel Edebiyat Odülü'nü alırken de Yidiş dilinde tek bir cümle söylemişti: "İsveç Akademisi'nin bana bahşettiği bu büyük şeref, aynı zamanda Yidiş dilinin kabul edilmesidir, ulkesi ve sınırları olmayan, hiçbir hükümetin desteklemediği bir surgün dili olan Yidiş dilinin..:' KULTURSANAT SINEMA/AriLLÂ DORSAY CUMHURİYET/7 Anapa'ya destek • ANKARA (AA) Bir dönemin ünlü ses sanatçılarından Ertan Anapa'nın ölümünden sonra, hastane masraflan sorun oldu. Uzun süredir tedavi gören Ertan Anapa'nın ölümü ile biriken hastane borçları ancak yakın bazı dostlarının gayreti ile ödenebildi. Yaklaşık 16 milyon lira borç için Kültür Bakanlığı çeşitli fonlardan 7 milyon lira para aktarabilirken bağışlarla gerekli para zor tamamlanabildi. Sanatçının ağabeyi Bülent Anapa'ya dün ödenen para ile hastane borçlan tamamlanırken 5 milyon lira isminin açıklanmasını istemeyen kişilerden bağış olarak alındı. Kalan para da Popüler Müzik Sanatçılan Vakfı (PopSav) tarafından karşılandı. 'Ikşanmamış aşk' öyküsü Soguktu ve Yagmur Çiseliyordu / Yönetim ve Senaryo: Engin Ayça / Görüntü: Ertunç Şenkay / Müzik: Melih Kibar / Oyuncular: Türkân Şoray, Ekrem Bora, Gülsen Tuncer, Alev Koral, Tunca Yönder, Bülent Ufuk, Yılmaz Uyar, Turan Aksoy. Türk sinemasının salon sorunu tüm ciddiyetiyle sürüyor. En ünlü yıldızlann oynadığı en iddialı İcimi filmler bile salon bulamıyor. Ve yapımamn bekleme direnci azaldığı ölçüde, video piyasasında çıkış arıyor. 'Bez Bebek'in yonetmeni Ergin Ayça1 nın yeni filmi için de öyle oldu. Ve Türkân Şoray'ın bu son filmi, sinema bulamadığından videoya verildi. Kaseti şu günlerde videoculara dağıtılan bu filmi, daha önce özel bir gösteri BORA'NIN 'OLGUN' DÖNÜŞÜ Yönetmen Engin Ayça, başrolde Türkân Şoray ve sinemade izlemiş olduğumuzdan eleş ya 'olgun* bir dönüş yapan Ekrem Bora ile çalışıyor. tirisini veriyoruz. Bu durumda, eleştiri mekanizmasının ve çaba filmi "Soğuktu ve Yağmur yüzeyselliği sanki doğal davra görüşleri, tam bir alçakgönüllusının da kendisine yeni yollar Çiseliyordu" da yönetmen o es nışlarının kaçınılmaz bir gereği lük duvarımn bile saklayamadığı araması gerekiyor sanıyorum. ki duyarhlıklara sanki bir selam gibi benimsemiş, varlıklı bir er bir değer ve bilgi hazinesinden yollamakta ve sanki bilinçli bir kekle "birlikte olan" (ama evli süzülüp gelmistir... Leylâ, geç de Engin Ayça, o belkı de "Ye melodram, hüzünle örülmüş bir lik ve çolukçocuk yoktur orta olsa birden ona ilgi duyacak, silçam romantizmi" denebilecek "imkânsız aşk" öyküsü anlat larda...) Ve sonra birden bir gün onun kişiliğiyle, çevresiyle, meLeylâ'nın yıllardır baş müzisye raklarıyla daha yakından tanışşeye hep ilgiyle, yakmlıkla baka maktadır bize... ni, "udisi" olan Cemal Bey'in maya çalışacaktır... gelmiştir. Türk sinemasının bir dönemde geniş seyirci kitleleriy"Udi", bizim sinemamızda "Soğuktu ve Yağmur ölüm haberi gelir. O Cemal Bey le kurageldiği ilişki, filmlerimi Çiseliyordu" ya da diğer adıyla ki gazinodan turnelerdeki sefil pek görülmemiş bir tür "yaşanzin sanatın genelde önemsenme "Udi", Leylâ adlı ünlü bir "ses otel odalanna, Leylâ'nm hep ya manuş aşk" öyküsünü, kahradiği, giderek dışlandığı bir top yıldızf'nın öyküsüdür. Bu ünlü nı basında olmuştur: Pek önem manları illa da genç ve güzel kilumda seyirciye ulaşmadaki ben gazino sanatçısı, tanınmış "as senmeden, ciddiye alınmadan, şiler olmayan bir tür karşıtaşk zersiz başarılan, birçok kişi için solisl", şimdilerde TV aracılığıy yerliyersiz şakalarla konuşulan, serüvenini anlatıyor. Engin AyDİduğu gibi, yazar/yönetmen la da ülke çapında yaygınlaşan varlığı sadık bir gölgeden ileri ça, eski Yeşilçam'dan, yalnız onEngin Ayça için de üzerinde du ünü içinde aslında yalnız, mut geçmemiş... O Cemal Bey'dir ki dan mı.alaturkadan.geçmiş mürulması, araştırıiması, incelen suz bir insandır. Hep ve surekli hem "alaturka musikimiz" hak zik, kültür ve yaşamımızdan izmesi gereken bir olgudur. Ve "neşeH bebek" maskesiyle dola kındaki fıkirleri hem de eski İs ler taşıyan, sanki bize özgü tüm •*Bez Bebek"ten sonraki ikinci şan, apaçık bir boyutsuzluğu, tanbul'dan antika eşya üzerine duyarlıkların bir bileşkesini Engin Ayça'nın ikinci filmi 'Ve Yağmur Çiseliyordu'eski Yeşilçam'a bir selam SİNEMA Ödüllü filmler haftası • Kiiltiir Servisi Özen Film, 'Ödüllü Filmler' adı altında Beyoğlu Sinepop Sineması'nda bir film haftası düzenledi. Hafta kapsamında uluslararası film festivallerinde çeşitli dallarda oduller almış ve daha önce de sinemalarımızda gösterime girmiş filmler yer alıyor. 12.00, 14.15, 16.30, 18.45 ve 21.00 seanslarında gösterilecek filmlerden yonetmenliğini Denys Arcand'ın üstlendiği ve Lothaire Bluteau ile Catharine VVilkening'in başrollerini paylaştıkları 'Montrealli Isa' bugün, Oliver Stone'un yönettiği, Charlie Sheen ile Michael Douglas'ın başrol oynadıkları 'Borsa' yann izlenebilecek. Luc Besson'un yönettiği, Jean Marc Barr ile Rossanna Arquette'in başrollerini paylaştıklan 'Derinlik Sarhoşluğu' pazar, Umberto Eco'nun ünlü romanından Jean Jacques Annaud'nun sinemaya aktardığı ve başrollerini Sean Connery ile F.Murray Abraham'ın paylaştıkları 'Gülün Adı' (fotoğrafta) pazartesi, Alan Parker'ın Mickey Rourke ve Robert de Niro'lu ilginç filmi 'Şeytan Çıkmazı' salı, Emir Kusturica'mn Çingenelerin yaşamından kesitler sunduğu filmi 'Çingeneler Zamanı' çarşamba ve David Lynch'in yönettiği, Nicolas Cage ile Laura Dern'in başrollerini paylaştıkları 'Vahşi Duygular' perşembe günü izlenebilecek. oluşturan bu fılmde eski Yeşilçam'a yolladığı selamı, öte yandan bilinçli bir sinemayla, sağlam bir görsellik tabanına oturtuyor. Filmin hızlı kurgu, gereksiz kamera hareketleri, "zoom" vb numaralardan tümüyle arındırılmış, uzun planlara ve plansekanslara dayâlı olgun bir sinema dili var. Çekimleri uzattığı, oyuncuları yorduğu kesin olan bu yöntem, filmin birçok bölümüne açık bir "devamlılık" ve yaşanmışlık/yaşanırlık duygusu katıyor. Ayça'nın Fılmle ilgili belki temel kusuru, sinemamızın hep ele alır gibi gözüküp aslında hiç ile alamadığı "gazino" olayına, bir "assolisf'in sahneye çıkışıyla birlikte yaşanan toplu histeriye benzer olaya, o garip ve alışılmadık sanatçı/seyirci ilişkisine değinme fırsatını elden kaçırmış olması. Ancak tümüyle huzünle örülü bu içedönuk film, bu tür bir amacın ötesinde, sağlam sineması ve incelikli yapısıyla gönüllerimize seslenen bir semai, bir hüzzam peşrev, bir eski İstanbul sokağı, bir eski ve güzel biblo gibi geliyor karşımıza... Ve kimbilir, belki de kimi "genç" yazar veya seyircilerin "uyuşukluk" diye niteleyebildiği bir duygusallığı, özellikle bizim gibi, yönetmenin anlattıklarını yaşamış ve paylaşmış olanlarca izlenmesi gerekli bir deneyim haline getiriyor. Filmin görüntü çahşmasını, müziğini ve başta Türkân Şoray, Gülsen Tuncer ve perdeye bu "olgun" dönüşü gerçek bir kazanç olan Ekrem Bora olmak uzere tüm oyuncu kadrosunu da bu ilginç filme olan katkıları nedeniyle övmek gerekir. 'Bana Sevdi^ini Söyle? • ZONGULDAK (Cumhuriyet) Yaz süresince Zonguldak Belediye Sineması gençlik filmlerini gösterime sokmayı sürdürüyor. Yonetmenliğini Cameron Crovve'un yaptığı, müzik tasarımlannı Richard Gibbs'in üstlendiği 'Say Anything' (Bana Sevdiğini Söyle) 29 temmuz pazartesi gunünden başlayarak izlenebilecek. Yoksul, haylaz, ama sevimli bir gencin sınıfın en çalışkan, en zengin ve en güzel kızının gönlünü calmasının öyküsünde John Cusack, Ione Skye, John Mahoney başrolleri paylaşıyorlar. Yonetmenliğini Renny Harlin'in yaptığı, müziklerini Yello grubunun düzenlediği, başrollerini Priscilla Presley, Andrew Dice Clay'in paylaştığı Ford Fairlane 'Rock'ın Roll Detective1 adlı film ise 2 ağustos cuma gunünden itibaren Belediye Sineması'nda izlenebileck. Mazursky'nin Alışveriş Manzaralari Allen ile Midler'ı bir araya getiriyor FESTİVAL Glasgow'da 'erken çağ' müziği • Kiiltiir Servisi , Uluslararası Erken Çağ Müzik Festivali'nin ilki, geçen yılın ağustos ayında Glasgow'da, I bütün Avrupa'dan ve Ingiltere'nin diğer şehirlerinden geniş katılımla gerçekleştirildi. Festivalde, Ortaçağ ve Rönesans dönemine ait müzik yapıtları kentin çeşitli tarihi atmosferlerinde seslendirildi. Festival özellikle yerel dinleyiciden büyük ilgi gördü. Ortaçağ ve 18. yüzyıl muziğine duyulan bu ilginin yeniden canlanışının nedenlerinden birisi de festivalin 'yıldız'larından, 1976'ta Glasgow'da "Iskoç Erken Çağ Müzik Birliği'nin yonetmeni Warwick Edwards. Aynı zamanda bir muzikolog olan sanatçının Ortaçağ ve Rönesans muziğine ilgisi Cambridge'de öğrenciyken başlamış, 1971'de atandığı Glasgow •Üniversitesi'nin Müzik Bölumü'nde gelişerek sürmüş. Yılda 8 konser veren topluluk, Polonya, Almanya, Belçika, Portekiz, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'de konser turnelerine çıkıyor. Topluluğun merkezi ise hâlâ Glasgow'da. Edvvards, İskoçya'nın, Ortaçağ ve Rönesans müziği için en uygun atmosferi sağladığı görüşünde. (Fotoğraf: Glasgow'da müzik gosterilerle de destekleniyor...) Bir 'evlilîk yorgunu'nun itiraflan Alışveriş Manzaralari (Scenes from a Mall) / Yönetmen: Paul Mazursky / Senaryo: Roger L. Simon, Paul Mazursky / G ö r ü n t ü : Fred Murphy / Müzik: *Marc Shaiman / Oyuncular: Vvbody Allen, Bette Midler, Bill Irvvin / VVarner Bros yapımı (Emek, Reks vs.) Woody AJlen'la Bette Midler'ı kankoca olarak duşunmek!.. Neredeyse dâhiyane bir fikir... En azından Ramiz'in unutulmaz 'Tombul Te>ze' (ve sıpsıska kocası) tipini sanki bunca yıl sonra perdede karşımızda bulmak gibi bir şey. Bu ilginç tipleme, filme başında belli bir komik öğe kazandırıyor. Örnekse, Allenla Midler'ın baştaki yatak sevişmesi', herhalde erotik sinema antolojisine ilginç bir 'kahkahalı bölüm' olarak girmeye aday. Mazursky, bu ilginç tipleme çabasına koşut olarak Woody Allen'ı Woody Allen'ın yönetmediği bir filmde (1976'dan beri ilk kez) oynatmanın avantajlarını da iyi kullanmış. Şöyle ki Allen'ın bu filmde canlandırdığı nevrozlu, 17 yıllık bir evlilikten yorgun, yeşilci, sinema duşkünü Amerikan yarıaydını tipinin, Allen'ın filmlerindeki Allen tiplerinden temel farkı, kahramanımızın New York'tan 'zahmet edip' Los Angeles'a taşınmış olmaAmerikan usulü oldukça uçkâğıtçı bir tanıtım numarasıyla işleri yoluna koymakta olan avukatımız, ruh doktoru olan irikıyım karısını birkaç kez (tam ta Fotoğraf yanşması • İSTANBUL (AA) 'Konutbirlik', kuruluşunun 20. yılı nedeniyle 'Konut ve Çevre' konulu bir fotoğraf yanşması düzenledi. Seçici kurulunu Prof. Dr. Cevat ~ Geray, Sönmez Targan, l s a ' Çelik, Sabit Kalfagil, Aclan Uras, Bülent Coşkungür ve Oktay Ekinci'nin oluşturduğu yarışmada, toplam 4.5 milyon liralık ödülün yanı sıra özel ödüller de verilecek. Yarışmaya son katılım tarihi, 4 Eylül 1991 olarak belirlendi. Rönesans'ın konseri MAZURSKY YÖNETİYOR 'Alışveriş Manzaralan'nda Paul Mazursky 1976 yılından bu yana ilk kez yönetmediği bir filmde rol alan Woody Allen'ı oynatıyor. mına dört kez) aldatmış olduğunu paı diye söyler günün birinde. Aslında günun birinde değil de tam evlilik yıldönümleri için bir parıi verme hazırlıklan içinde. Çünku saf yazarımız, karısının 'bestseller' olan bir kitabında, evlilikte içtenliğin onemi, yalan soylemenin zararları vb. üzerine yazdıklarını ciddiye almış \e 'itiraf etmeyi' uygun bulmuştur. 1 Elbette kıyamet kopar. Ancak karısı da duze gözukuyor ve Woody'nin \Voody likleri bunca 'tekrar' kokuyor? O da kuşsütten çıkmış kaşık' değildir ve onun da kusuz Allen'la Mazursky arasındaki itiraf edecekleri vardır. 'Alışveriş Manzaralan', tumü Ameri 'klas farkı.' Allen'ın yaratıcısı olduğu kan usulü bir buyuk alışveriş merkezi, filmlerle kıyaslama, Mazursky'nin lehiAmerikancasıyla 'mall'da geçen, klasik ne olmuyor. Ve bu aslında yetenekli yötrajedinin zaman/ mekân/ tema birliği netmen, 'Next Stop: Greenvvich Village' ne yaslanan ve kâğıt üzerinde hoş bir ve 'Yalnız Bir Kadın'dan sonra yitirdiği guldürü. Peki o zaman niye bunca tek başarıyı, bu kez de elinden kaçırıveriyor. Akdeniz'in cennet köşelerinden KALKAN'da huzur içinde ve ekonomik bir tatil yapmak istemez misiniz? 0 halde bizi araym... Bize gelin... • (Kahvaltı dahil iki kişi 70.000r TL.) Warner Bros'çulara ciddi bîr ihtar ği üzerine bir yazı yazdık geçen hafta... Sen misin yazan!.. Bu hafta büyük bir hevesle izlemeye gittiğimiz "Gandi" filminin hali, tüm yazdıklanmıza rahmet okutur biçimde bizi doğruladı. Evet, gerçekten de ülkemizde sinemacılığın daha çok, çok fınn ekmek yemesine gerek var!.. Önce şunu söyleyelim: Geçmiş yılların ünlü, önemli filmlerinin sinemalarda gösterilme>i son derece olumlu, çağdaş bir gelişme. Sinema filmleri, birçok insanın (örneğin Atıf Yılmaz dostumun) sandığının aksine, zamana dayanıklı nesnelerdir. Filmler zamana direnirler, klasikleşirler, hatta kimileri, zamanla ilk baştakinden çok daha değer kazanır. Bu açıdan gegerek "Amadeus" gibi bir başyapıtın birkaç yıl sonra yeniden silik ve normlann ötesinde çagösterilmesi, gerekse "Gandi" buktular. Biz, her zamanki gibi gibi zamanında sinemalara ge ilkelerimizi uyguladık, filmi bu lememiş bir filmin video kase koşullarda izlemeyi reddettik. dinin çıkmasına karşın, geniş Zaten yıllar önce kaçak bir viperdeye gelmesi, önemli ve deo kasetten izlemiştik. Bu kez, olumlu şeyler. Batı'mn kültür üstelik "yasal" olanını alır ve başkentlerinde de olan bu za çok daha rahat koşullarda izlerdik, gerekiyorsa... Bilmem, saten... Ne var ki "Gandi"yi biz izle londaki diğer seyirciler ne yapyemedik. Zaten biz sinemanın tılar, nasıl bir protesto eylemi kapısında gözükür gözükmez, gösterdiler? bir matem havası içinde yanımıEvet, çünkü bu gibi davranışza yaklaşan sinema sorumlula lara artık katlanmamak, protesn "acı haberi" verdiler: "Gandi" to etmek, izlememek, parayı geri de altyazının kurbanı olmuştu. istemek gerekli. Her alanda inBu kaçıncı kurban? Bu kez, bu sanımız uyanıyor, bireysellik biuzun ve önemli filmin altyazıla lincimiz gelişiyor, tüketici hesap rını ilk kez bu işe sıvanan Sine sormaya başlıyor. Meral Tamer ray adlı tanınmış şirket yüklen arkadışımızın bu alanda basınıdeniyoruz yıllar yılı... Ve bu ko sunsunlar. Sinemaların sorumnuda emin olunuz ki güçlüyüz. lulan ise "major"ların prangalı Bu sayfada şimdi 8 Oscarlı mahkumları gibi davranmaktan "Gandi" filminin tanıtımı yeri vazgeçip hem onurlannı hem de ne bu satırları okumanız kime, ticari saygınhklannı adam gibi hangi kurum, şirket veya kişiye korumayı öğrensinler... Anlı yarar sağlıyor? Bırakınız sinema şanlı "major" VVarner Bros şirsanatına saygıyı, hangi kapitalist keti ise "Gandi"nin 2 kopyasını hemen gösterimden çeksin, semantığa uyuyor bu? Ve biz üşenmeyip elimize kalemi kâğı yirciden özür dilesin ve geçen yıl dı alsak ve Warner Bros'un ufacık Efes Film şirketinin Londra bürosuna bir Türk sine "BaaderMeinhof Yargılanıyor" ma yazan olarak durumu anlat filminin altyazı serüveninden sak, buradaki Warner Bros tem sonra yaptığı gibi "Gandi"nin silcilerinden biri bile yerinde ka yeni kopyalarını getirip sonbaharda seyircimize sunsun. Lütlır mı sanıyorsunuz? fen herkes yerini, görevini, işini Beyler, ayağınızı denk alın. ve haddini bilsin ve bizler de poTeknik altyapısını kuramadığılis memurluğu değil, gerçek eleşnız işlere kalkışıp kendinizi ve tirmenlik yapabilelim. firmanızı rezil etmeyin. Türkiye'de sinemacılığın, si rek sinemalann yaptıklan "top miş ve becerememişti. Altyazı nuzda öncü sayılabılecek çaba "Major"lann buradaki temsilciADRES: Cumhuriyet Caddesi, KalkanANTALYA nema işletmeciliğinin yetersizli lu gösteriler" veya "haftalar", lar, sanki okunmasın diye özel larını, biz de kendi alanımızda leri bizlere eskimemis kopyalarTEL: 9 (3215) 16 81 16 82 bir gayretle yapılrmştı: Küçük, karınca kararınca sürdürmeyi dan altyazıları okunur filmler • Kültür Servisi Rönesans topluluğu BlLAR'ın yaz seminerleri çerçevesinde bugün saat 19.00'da bir Rönesans dönemi konseri veriyor. Konsere, topluluğun yanı sıra Cüneyt Duru'nun gitan eşliğinde bariton Kevork Tavityan, Rönesans şarkılarıyla katılıyor. Ebru Taşkın, Ayşe Çiftçi, Sevim Çetin (soprano), İurgay Başar (tenor), Volkan Terzioğlu (bariton) ve Özgün Arman'dan (bas) oluşan Rönesans Topluluğu, aynı konseri yarın saat 15.00'te Resim ve Heykel Müzesi Sergi Salonu'nda tekrarlayacak. Rönesans'ın bugün vereceği konser ise BlLAR'ın İlk Belediye Cad. Küçük Tünel Han Kat: 2 No: 5 Tünel adresinde izlenebilir. REKLAM SATIŞ TEMSİLCİLERİ Bir pazarlama grubunun yayınladığı yayınlarda reklam satış temsılcılığı gorevı usüenecek. dınamık. >enı ılışkıler kurmak isteyen. unnersue ya da > uksekokul mezunu ılgüılenn, 168 00 02 168 08 81 179 01 07 no.lu telefonlardan Sultan Babur'u aravarak randevu almalan nca olunur. P.S. Reklam ve Medta dunyasına adım atmak ve kariyer yapmak isteyenler için... JAZZCLUBtCAFE CUMACTESI SOREN ERİKSEN SAKSAFON ÖNDER FOCAN GITAR NEZİH YEŞİLNİL BAS SELİM SELÇUK DAVUL PAZARPTESI BAS ŞARKILARI" GÜROL AGIRBAŞ BAS İSKENDER PAYDAŞ & OZAN DOÛULU Rahmetli Refika Hanım ve Hamdi Bey'in oğulları, Nusret Buran, rahmetli Ekrem Tamtürk ve Zülfiye Erer'in kardeşleri, Nilüfer Ruşen Şahin, LaleMartin Kirkup'm babalan, Sedef, Yeşim, Melisa ve Can'ın dedeleri, Fikret Tamtürk'ün sevgili eşi, Avukat ÖLÜM ÖÜ KLAVYELI ÇALGILAR IMUZIK UCRETI ALINMAYACAKTIRl Acıl!5 T ' Kapanış 01* r Saj* 20* a «âda ç* ı erde ?5 möı m VEDIĞERLERÎ Genç SUahşörler 2 İki yıl önce çeküip dışanda büyük, bizde ise sınırh bir ilgi gören filmin devamı. Charlie Sheen ilk fiünde öldüğü için bunda yok. Kadronun geri kalanı yerli yerinde: Emilio Estevez, Lou Diamond Philips, Kiefer Sutherland, Christian Slater ve aynca James Coburn. Yönetmen Geoff Murphy. Özellikle westerni keşfetmek isteyen yeni kuşaklar için. (Şişli Site, Kadıköy Süreyya, Çemberlitaş Şafak, Beyoğlu Fitaş) hirlemedi mi? Bu ilginç soruya Peter Schaeffer'in oyunundan yola çıkarak yanıt arayan Milos Forman'ın ünlü filmi bir kez daha ekranlarda. Görmek ve yeniden görmek için. (Şişli Kent, Çemberlitaş Şafak.) ARNAVUTKOY DERESİ SOKAK NO 1 ARNAVUTKOY R«: 163 05 78 TALXT TAMTÜRK 25 Temmuz 1991 Perşembe günü yaşama gözlerini yummuştur. Cenazesi bugün Erenköy'deki Galip Paşa Camisi'nde kılınacak ikindi namazından sonra Karacaahmet'te toprağa verilecektir. Tann rahmet eylesin. AİLESİ Budapeşte Ban Entelektüelerotizm veya tarihselerotizm (Caligula gibi) türlerinin ilginç uygulayıcısı Tinto Brass'ın son serüveni. Ama erotizm görmek için gidenleri daha çok gizemli ve soyut bir serüven bekliyor. Giancarlo Giannini ve Philippe Amadeus En büyük rakibi Leotard başrollerde. (Beyoğlu GENÇ Salieri Mozart'ı zehirledi mi, ze Dünya) BOCAZ'DAYAZ'I Terasımızda yaşaytn KEDİ BAR .CRUP IkramlarıiTKz Ptesı Salı Gecesı l^embe co'Da Kaavrv Karştsı ARNAVUTKOY Tei 163 32 34 SİLAHŞÖRLER Westerni keşfetmek isteyen yeni kuşaklar için.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle