Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 BEKTAŞILIK Son beş yıl içinde ileri sürtildüğüne göre Bektaşilik veAlevilik konusunda 160'tanfazla kitap yayımlanmış bulunmaktadır. Kitap ve okııma konusunda giderekytikselen bir ilgisizlikten söz edilen Turkiye'de, beşyıllık bir dönem içinde 160'tanfazla kitap yayımlanmış olması, bu kitaplarm önemli bir bölümünıin ikincîya da uçüncü bask\ yapması konuya gösterilen ilginin kamtıdır. Bir başka deyişle TUrktoplumu, içinde bulunduğumuzdönende, tarihinde pek eşi benzeri görülmemiş biçimdeAieviliği ve Bektaşiliği tartışmaktadır. Uzun yıllar üzerinde konuşulmayan, âdeta b.. <abu işlemi gören bu konular artık açıkça toplumun tarttşma gündemine girmiş gözükmektedir. Her şey in tartışılabilir olması, birhoşgörü anlayış ve yaklaşımının giderek egemen hale gelmesi hiç kuşkusuz sağhklı bir demokratikleşme için gerekli ön koşullar arasında sayılmaktadır. tnsanlar, eğer ilgileniyorlarsa, şimdiye kadar daha çokfıkralarda tamdıklarıfakat hakkında birgörüş geliştiremedikleri Bektaşiliği öğrenmeli ve tartışabilmelidir. İşte gazetemizde bugün başlayan Bektaşilik ile ilgiliyazı dizisi, bu konuda bir bilgilenme ve tartışma platformu oluşturmayı amaçlamaktadır. Bektaşilik birdinsel tarikattır ve herdinsel tarikat için söz konusu olduğu gibi Bektaşiliği yiicelten ya da dinsel açıdan kritik bir biçimde eleştiren tutum ve davranışlara rastlanmaktadır. Baztlan için Bektaşilik tamamen "din dtşı"bir öğreti sayılırken bazılan için de Islamiyeti yaşama geçimtek için tekyoldur. Bektaşiliğin ne ölçüde îslamiyet ile çeliştiği ya da tist üste geldiğini tartışmak, bu konuda yargılara varmak kuşkusuz buradaki Bektaşilik dizisinin amacı değildir; bu noktalara değinilmesi kesinlikle söz konusu olmayacaktır. Bektaşilik, Türk ulusu olarak ister beğenilsin ister yerilsin kültürümüzıin birrengidir. Bektaşifıkralan.febefesi, tarihi ve bugünkti konumu ile Bektaşilik insanlann ilgisini çekmekte, yüzlerce yıldır süren "gizffîk " anlayışı belki de sözü edilen bu ilgiyi iyice arttırmaktadır. Laik ve demokratik bir toplumda insanlar inanç ve ibadet biçimlerini gizlemek gereksinmesi duymamalt, hoşgöriiye dayalı birşeffaflık topluma egemen olmahdır. Bu işin laiklik ile ilgili yönüdür. Ancak bunun yanmda, Bektaşiliğin ulusal külturumuzün bir öğesi olduğunu gözden ırak ttıtmamak gerekmektedir. tşte bu dizide esas olarak Bektaşilik ile ilgili kültür evreni tamtılmaya çalışılmakta, toplumun bu konuda bilgilenmesi ve tartışması amaçlanmaktadır. Çiinkii toplumun böyle bir gereksinim duyduğu açıkça ortadadır. Burada bir dinsel inanç sistemi olarak Bektaşiliğin yerilmesiya da yüceltilmesi değil, sözü edilen gereksinimin karşılanmaya çalışıldığı altı çizilerek ifade edilebilmektedir. Bektaşi. Tanrı'yı Bektaşilerin Dedebaba'sı Bedri Noyan, Bektaşiliği Türk zekâsım, düşüncede zerafeti, dinin değil softalığm, yöbazlığm karşısında oluşu temsil eden bir inanç ve ahlak yolu olarak tanımlıyor. ŞENAY KALKAN Bektaşilikle ilgili araştırmalarımızı Hacı Bektaş Veli'nin dergâhımn bulunduğu ve adının o dergâhtan alan Hacı Bektaş ilçesi başta olmak üzere lstanbul, İzmir ve Ankara'da gerçekleştirdik. Bu konuda yayımlanmış araştırmalardan, kitaplardan bilgilenme bakımından yararlanmakla birlikte Bektaşiliğin tarihçesinden çok günümüzde nasıl yaşadığını, yaşatıldığını, bu felsefenin günlük yaşantıya nasıl yansıdığını öğrenmeye çahştık. Bektaşiliğin günümuze kadar, Dedeler ve Babalar Kolu olmak üzere iki kolda geldiği biliniyor. Dedeler Kolu'ndakilerin hepsi Alevi. Hacı Bektaş Veli'nin evlendiğine ve çocuğu olduğuna Dede'lerin de bu soydan gelmesi gerektiğine inanıyorlar. Bu koldakilerin Pir'i, Mürşid'i Hacı Bektaş Veli'nin oğlu Timurtaş1 ın soyundan geldiği fcelirtilen Çelebiler. Yani Ulusoy'lar. Çelebiler Kolu da denilen bu koldakilerin "Dede"si yani en yüksek makamındaki kişisi ise Hacı Bektaş Postu'nda oturan Feyzullah Ulusoy. "Dervişler" diye de anılan Babalar Kolu ise daha çok Arnavut Bektaşileri'nden oluşuyor. Bunlar Hacı Bektaş Veli'nin evlenmediğini yani "Mücerred" (Soyut) olduğunu söylüyor ve yöneticilerin yani "Baba"ların seçimle gelmesi gerektiğini savunuyorlar. Babalar Kolu'nun en yuksek kademesindeki kişi yani "Dedebaba" ise İzmir'de yaşayan Doç. Dr. Bedri Noyan Bu iki kolun dışında, Anadolu'da Hacı Bektaş Veli'ye "Hünkâr" deyip ona inanmakla birlikte, kol ayrımına karşı çıkan "Alevi dede"ler ve onların "taliplerl" (inananlan) ile büyük kentlerde hem "baba"lığa hem "Dede"liğe karşı çıkan AleviliğiBektaşiliği dinsel, mezhepsel yönünden çok felsefi yönden ele alanlar var. Biz de olanaklanmız ve zamanımız ölçüsünde bu dört ayn görüşün de temsilcileriyle gorüşmeye çahştık. Babası olan aile dostlan Dr. Hasan Ragıp Erensel onu Bektaşiliğe hazırlamış. "Bana Bektaşiliği anlatıyor, kitaplar getiriyordu" diye anlatıyor Noyan. Bedri Noyan o yıllarda tıp öğrencisidir. Hasan Ragıp Baba1 nın anlattıklarından, kitaplardan okuduklarından etkilenir ve Bektaşi olmaya karar verir. O zamamn Dedebabası Ali Naci BaykaPdan "nasip alır" ve tarikata girer. Uzun yıllar "hizmet gördükten" sonra da 1960 yılında, yani 48 yaşındayken "Babaların önerisi", "Canların rızası"yla Dedebaba olur ve posta oturur. İşte Bedri Noyan'a göre Aledüşttncede zarafeti, dinin değil softalığm yobazlıgın karşısında oluşu temsil eden bir inanç ve ahlak yolu" olarak tammlıyor Bedri Noyan. Bağlı olduğu esasları ise "AllahMuhammedAli sevgisi, Ehli Beyt bağlılıgı ve 12 imam muhabbeti" olarak sırahyor ve hemen ekliyor: "Bektaşiliğe Türklerin sosyalizmi de diyebiliriz: Kökü dışarıda olmayan, birliğe, dirliğe, sevgiye dayanan bir sosyalizm. Bektaşilik, din, mezhep, ırk, millet farkı gözelmeksizin, belirli inançlan kabul eden her ferdi çatısı altına alır. Din ve şeriat namına yutturulan uydurma kayıtlardan sıynlmışlardır ve yetmiş iki millete eşit gözle baorneklivor: "Yola girecek kişiye yol abdesti aldırdıktan sonra bundan sonraki hayatında yürüyeceği yolu da şöyle ögutlenir: Yalan söyleme, haram yeme, zina etme, kimseye kibir ve kin giitme, kimseye haset etme, gördüğünü ört, görmediğini söyleme, kimsenin arkasından dedikodu yani Koğugaybet etme, eline dilinebeline sahip ol, elinle koymadığın şeye el uzatma, sözünun geçmeyeceği yere söz söyleme, gözünle görmediğin şey hakkında konuşma, biiyügüne hiirmet, küçüğune şefkatle muamele et, bu söz verişini tertemiz tut, Hak'kı kendini özünde mevcııt bil, öziinii bu yolda sabitkadem eyle.. Bu bir tür and içmedir. Günümüzde de kimi mesleklerde, makamlarda and içilir. Doktorluk yeınini, avukathk yemini, milletvekilligi, cumhurbaşkanlığı yemini gibi..." Bedri Noyan, Bektaşi ayini diye yasaklananın da işte bu tören olduğuna dikkat çekiyor ve "Keşke mümkün olsa da 18 yaşına gelmiş her Türk gencini, kutsal bir hava içinde, böyle bir topluluk huzurunda bir and içmeden geçirebilsek" dileğinde bulunuyor. Sonra Atatürk'ün de bir Bektaşi olduğunu öne sürerek tekke ve zaviyeleri kapatırken bir ayrım yapmayı uygun görmediği için Bektaşi dergâhlarını da kapattığını ancak daha sonra yeni bir tüzükle Bektaşi dergâhlarını canlandırma istediğini söylüyor: Şöyle diyor Noyan: "Birincl Meclis'te Denizli Mebusu olan Bektaşi Babası Huseyin Mazlum Bababalım ile Atatürk iyi bir dostluk kurmuştu. tzmir'e son gelişinde HUseyin Mazlum Baba'nın oğlu Miimtaz Bababalım'ı şimdi Atatürk Kitaplığı ve Müzesi olan Kordon'daki binaya getirterek bu konuda bir tüzuk hazırlamasını istemişti. Mümtaz Baba tüzüğü hazırladı, ancak Atatürk'ün rahatsızlığı çok arttığı için kendisine ulaştıramadı. Bu güzel fırsat da böylece hebâ oldu." Yine Bedri Noyan'a soruyoruz, günümüzde Bektaşiliğin nasıl yürütüldüğünü. "Gizli kapaklı, suç işler gibi" diyor: "tlim ilerliyor. Bu hızla gelişen, ilerleycn dünyada hâlâ bir karasineği, sivrisineği yok edemiyorsunuz da bir inancı nasıl yok edersiniz. Edemezsiniz, edilmez. Eskiden dergâhlar açıkken şimdi Halk Eğitim Merkezleri'nin yaptıgı işi yapıyordu dergâhlar. DİZİRÖPORTAJ 8 MAYIS 1991 Vol'da buldu Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devrimi'nde Bektaşiler Tarihsel olayların başlangıç yıllarını saptamak, çoğu zaman tartışmalara yol açar. Çünkü tarihsel olaylar iç içe eklemlidir. Her bir olayın kökeni kendinden önceki dönemde tohumlandığı için sürecin başlangıcıyia sonunu belirlemek güçleşir. ' Bu gerçeği de göz önünde tutarak 1919 yılını ulusal direnişin başlangıcı sayabiliriz; sonraki gelişmelerle bu oluşum bir ihtilale dönüşmüş, cumhuriyet devrimine yol açılmıştır. Başlangıçtaki durumu, Mustafa Kemal "Büyük Nutuk"\a şöyle belirliyor: "Millet ve ordu, padişah ve halifenin hıyanetinden haberdar olmadığı gibi, o makama ve o makamdâ bulunana karşı yüzyılların kökleştirdiği dinsel ve geleneksel bağlarla itaatkâr ve sadık. Millet ve ordu, kurtuluş çaresi düşünürken, bu mirasın alışkanlığıyla kendinden önce yüksek makamı, hilafet ve saltar.atın kurtuluşunu ve korunmasını düşünüyor. Halife ve padişahsız kurtuluşun anlamını kavramak yeteneğinde değil. Bu düşünceye karşıt bir oy ve görüş açıklayacakların vay haline!.. Derhal, dinsiz, imansız, dışlanmış olur. (Nutuk, Cilt 1, Sayfa 10, 11) Bağımsız cumhuriyeti kurmak, şeriatı hukuk düzeninden silmek, laikliği devletin temel ilkesi yapmak, 1919 yılında bir düş gibiydi. Mustafa Kemal Paşa, bu düşü ancak Mazhar Müfit Kansu'nun not defterine yazdırmakla yetiniyor. 7/8 temmnz gecesi 1919 Er2urum Kongresi bıtrniş, Sıvas Kongresi hazırlığı başlamıştır. Bitlis Valisi'yken Damat Feritin emriyle görevinden alınan Mazhar Müfit, Mustafa Kemal Paşa'nın yanındadır. Bir gece gec vakitte. Atatürk, Mazhar Müfit'i çağırtır, 'anı deften'ne şunları yazdırır: 1) Zaferden sonra hükümet biçimi cumhuriyet olacaktır. 2) Padişah ve hanedan için zamanı ge/ince gereken işlem yapılacaktır. 3) Tesettür kalkacaktır. 4) Fes kalkacak, uygar toplumlargibi şapka giyilecektir. 5) Latin harfleri yürürluge girecektir. Bunları defterine yazan Mazhat Müfit, "Darılmayın ama Paşam, hayalci yanlarınız var" dedikten sonra ekler: "Cumhuriyet ilanını başaralım, üst yani yeter de artar." Mustafa Kemal, Mazhar Müfit'e "defterin bu yaprağını kimseye gösteremeyeceksin, sonuna dek gizli kalaçak" diye emir vermıştir. (Mazhar Müfit Kansu, Erzurum'dan Oülümune Kadar Ataturk'le Beraber). Çünkü Atatürk, Anadolu'daki ulusal, dinsel, toplumsal, siyasal, asker ve sivil güçleri Kurtuluş Savaşı amacında bir araya toplamak istiyordu. Hedefin zamanından önce açıklanması ıstenmeyen sonuçlar yaratabilirdi. BEKTAŞİLİK NEDİB? b tan'da da Gül Baba türbe ve dergâhımn restore edilerek kulBedri Noyan 79 yaşında kulakburunboğaz Anadolu, yüzlerce kültürün lanıma hazır hale getirildiği ifauzmanı. Doçent doktor. tzmir Konak'ta otuiç içe geçtiği, insanın ileriye de edilmektedir. ruyor. 'Babalar Kolu'nun Postnişin'i. doğru yürüyüşünde çok önemli Bektaşilik sadece Osmanlı bir yere sahip, ilginç bir top Imparatorluğu'nun yayıldığı raktır. Anadolu'da, Batı uy alanlar içinde etkili olmamış bu garlığının temelini oluşturduğu sınırlann dışma da ulaşmıştır. var sayılan Grek ve Rumen örneğin günümüzde en etkin kültürünün zengin kalıntılanna ve faal Bektaşi dergâhlanndan rastlanabilmektedir. Bir bakı biri Amerika Birleşik Devletlema Anadolu'da yaşamış daha ri'nde bulunmaktadır. Doç. Bektaşilik'te iki koldan biri eski uygarlıkların sözü edilen Dr. Bedri Noyan'ın Bektaşilik olan Babalar Kolu'nun "PostniGrekoRomen kültürü üzerin Alevilik Nedir (Istanbul: 1987) şin"i yani "Dedebaba"sı 79 yade köklü etkileri olduğu ve uy adlı kitabında Michigan eyale şmdaİri Kulak Burun Boğaz Uzgarlığın kökenlerinden birini tinin Taylor kenti yakınında manı Doç. Dr. Bedri Noyan. İzoluşturduğu ileri sürülebilmek bulunan dergâhta, Mısır'daki mir Konak'taki evinde ziyaret tedir. dergâhtan icazet almış olan ediyoruz Bedri Noyan'ı. vilik'le Bektaşilik arasındaki en karlar. Kuranı Kerim'in bütün Onuncu yüzyıldan sonra Is Derviş Recep Baba'nın postta Bedri Noyan söyleşimizin ba büyük ayrım bu: Babalann, De buyruklanna gerçek anlamlanylamiyeti henüz kabul etmiş gö oturduğu ifade edilmektedir. şında öncelikle şunu belirtiyor. debabanın yani yöneticilerin se la uyarlar! CihatEkber'in yani 'En Büyük Savaş'ın insanın kençebe Türk aşiret ve boylarınm Amerika'daki Bektaşi dergâ"Bektaşi tarikatı denilince çimle gelmesi: Anadolu'ya gelişi bu büyük hı, belki de dünyadaki diğer tüylerim diken diken oluyor, bizi "Oysa Alevilikte soy güdiilür. di nefsiyle olduğuna inanırlar. kültürel tnirasa yepyeni zengin dergâhlar arasında en faal ve de o softa tarikatlarla karıştıra Dede olmak için peygamber so Herkese ve birbirlerine yardımı Eskiden her dergfihın bir gülikler kazandırmıştır. Islamiyeti etkili olanıdır. Balkan ülkeleri caklar diye.. Bundan biz dine, yundan gelmek şartlır. Dede vazife bilirler ve bu yardımı da Araplardan öğrenen, ama bu nin hepsinde de çok sayıda lslamiyet'e karşı değiliz. Bu, bi ölttnce yerine oğlu geçer. Ama o kişiyi incitmeden, izzeti nefsini nii olurdu şimdi bir can nasip alöğretiyi kendi kültürleri ile yo Bektaşi dergâhımn kurulduğu, zi karalamak isteyenlerin söyle belki oğlu ilkokul mezunudur, kırmamaya çalışarak yaparlar." mak isterse toplanıyoruz. Bu yaHacı Bektaş Veli ve Bektaşi saklar artık kalkmalı. Yurtdışınğuran göçebe aşiretler gelip örneğin Arnavutluk'taki der diği.. Biz softahğa karşıyız. Bek sonra üniversite mezunu talibi yerleştikleri Anadolu' nun zen gâhlann tüm Bektaşi dünyası taşilik ve onun dayandığı felse gelir onun elini oper. Bu gide lerin dünyadaki ilk hümanistelr da Bektaşi dergâhlannın kapalı gin uygarhk mirasından da et üzerinde önemli bir etki gücü fe dinin karşısında değil, uydur rek gençlerin dedeleri önemse olduğunu söyleyen Bedri Noyan, olduğunu, cemlerimizin gizli kamaların, taassubun, yobazlıgın memesini, hatta beğenmeyip ya Bektaşiliğin yalnız Türk insanı palı yapıldığını duyunca çok şani yeterli bulmayıp küçumseme için değil bütün dünya için, bü şırıyorlar, bir türlü anlanuyorkarşısındadır." 13. yüzyılda temelleri atılan ve varlığını hâlâ etkin bir biçimde tün insanlar için gerekli, geçerli lar neden yasak olduğunu.. Oy1912 yılında Serez'de dunyaya sini getirmiştir kimi yerde. Biz bir inanç, bir üstün insan, olgun sa herkes inançlannda düşüncesürdüren Bektaşilik sadece Anadolu sınırları içinde kalmamış, deyse Dedebaba ölünce, babalar gelmiş Bedri Noyan. Adını turçok daha geniş bir alana yayılmıştır. Bugün hâlâ Bulgaristan, toplanır ve aralarından en büge insan yetiştirme yolu olduğunu lerinde serbest olmalıdır. Romanya, Arnavutluk ve ABD'de faaliyetini sürdüren Bektaşi besi Serez'de olan Şeyh Bedret kişiyi Dedebaba secerler, yani belirtiyor ve "yola girme" diye tin'den almış. Daha sonra Koladergâhları vardır. adlandırdıkları Bektaşiliğe giriş Yarın: Halife ğası olan babası Samsun'a tayin soy giitme yoktur." sırasında yapılan oğutleri şöyle Baba Turgut Koca edilmiş. Samsun'da bir Bektaşi Bektaşiliği "Türk zekâsım, kilertmişler; yeni ve özgün sen ne sahip olduğu bilinmektedir. Böylesine geniş bir alana yatezleri ortaya koymayı başaryılrmş olmalarma karşın Bekmışlardır. Bir taraftan göçebelikten taşilik konusunda toplumda yerleşik toplum düzenine gecer genel bir bilgisizliğin egemen ken Anadolu'da yaşayan in olduğu söylenebilmektedir. örsanlarla kaynaşmayı da başar neğin Türk toplumunda Sünni taş'ın "Babai" başkaldırısına katıldığı, bu Bektaşi tarikatınm kurucusu ve büyük mışlardır. Anadolu'da doğup kesimin Bektaşi ya da Alevileharekete en azından sempati ile baktığı söy"yol göstericisi" olan Hacı Bektaş Veli, gelişen ve altı yüz yıl yaşamayı re bakış biçimi ile Bektaşi tarilenebilmektedir. 1240 yıllarında bugünkü Anadolu'da yaşayan Türk halkı tarafından başaran bir 'diinya imparator katmda çok belirgin bir yere saHaa Bektaş ilçesine yerleştiği, dergâhını kubüyük saygı gören, evliya kabul edilen bir luju'nun kurulmasında belki hip olan "giziilik" anlayışının rup öğretisini yaymaya başladığı Bektaşilik kişidir. Kendisi Alevi olmasına karşın Anade en önemli etken sözü edilen sözü edilen bilgisizliğin kaynağı üzerinde çalışan yerli ya da yabancı araştıkültürel etkileşim olmuştur. Bir olduğu ileri sürülebilmektedir. dolu'da yaşayan Sünniler de Hacı Bektaş'ı rıcıların çoğunhığu tarafından kabul edilbir evliya, ilahi özelliklere sahip bir kişi olabaşka deyişle "Rum elleri" ve Bektaşilik esas olarak Türk mektedir. rak tammaktadırlar. burada yaşanan toplumsal di toplumunda üzerinde konuşuHacı Bektaş'ın çeşitli el yazması eserleri Hacı Bektaş'ın yaşamı hakkında elde kenamik görkemli bir siyasal atı lan bir olgudur. Toplum. özelolduğu ileri sürülmektedir ve bunların en sin bilgiler yoktur ve onun yaşamöyküsü lım için gerekli çerçeveyi hazır likle Bektaşi fıkralan ile bu olünlüsü (Makalat) adlı yapıttır. Makalat, bir esas olarak efsaneler ile ortaya çıkmış salamıştır. guyu öğrenmekte ve bu çerçe yılmaktadır. örneğin doğum ve ölüm tarihteze göre Arapça yazılmış ve sonra Türkçeve içinde Bektaşilik ile ilgili tu leri kesin olarak belli değildir. Efsanelere ve ye çevrihniştir ve elde bu çeviri kopyalar varZengin kültür tum ve yargılar geliştirmekte çeşitli kaynaklara bakarak 13. yüzyılın hedır. Bir teze göre de Türkçe ve nazım biçidir. minde yazılmıştır. Bu tezi savunanlar onun men başlarında Horasan'da Nişabur ken13 ve 14. yüzyıllarda bütün Bektaşi fıkralanna bakıldı tınde doğduğu ve 1270 ya da 1271 yılların(Besmele Tefsiri) adlı yapıtmın da Türkçe görkemi ile ortaya çıkmış olan yazılmış olduğunu kanıt göstererek Arapkültürel etkileşimin ürünleri ğında bir hoşgörü ve kalender da bugün kendi adını taşıyan ilcedeki derliğin vurgulandığı görülmekte gâhında öldüğü (Hakka yürüdüğü) kabul ça yazmayacağını ileri sürmektedirler. arasında Bektaşiliği de saymak Hacı Bektaş ile ilgili bir diğer efsane de dognı olacaktır. Bektaşilik esas dir. Bunun yanında öne çıkan edilebilir. Ali ile arasında kurulan bağdır. Buna göre olarak bir tslami tarikat olarak bir diğer unsur da Bektaşilerin Göçebe toplumlarda kan bağmın çok Hacı Bektaş'ta da Ali'deki "kutlu işaret" tanımlanabilmektedir. Yani bir namaz, oruç gibi tslamiyetin önemli olduğu bilinen bir sosyolojik gerçek(sağ elde yeşil bir ben) bulunmaktadır. Aybaşka deyişle Bektaşilik, ken temel koşullarına farklı ve tir. Kişinin özelliği, toplum içindeki saygınrıca Hacı Bektaş için de söylenen kuş medi içinde sıkı sıkıya örgütlü, te "olumsuz" baktıklarıdır. lığı ve Hacı Bektaş için geçerli olduğu gibi Bununla beraber Sünni çev evliya olarak kabul edilmesi, yaptıklan yatamorfosisi Ali için de kullamlmaktadır. meli sufizm olan ve önemlî ölÖrneğin Pir Sultan Abdal'ın "Hazreti çüde Batmilik içeren hetero relerin Bektaşiler konusunda, mnda ilahi bir kan bağının da efsanelere girŞah'ın avazı Turna derler bir kuştadır" bidoks bir öğretidir. Bektaşiliğin Alevilere oranla daha yumuşak mesi ojgusu dikkat çekmektedir. Hacı Bekçimindeki ölümsüz dizeleri Ali'yi anlaten belirgin özelliği, tek bir ka bir tutum takındıkları söylenetaş'ın aile çizgisinin genel olarak tmam Ali maktadır. tı öğretiye değil zengin bir et bilmektedir. Ayrıca Bektaşili Rıza'ya bağlandığı görülmektedir. Böylece kileşime ve kültürel karmaşaya ğin yobazhğı yadsıyışı, insan onun soy çizgisi Ali'ye ve Peygambere kaAnadolu Alevi inanç ve felsefesinin oludayanan heterodoksluğudur. sevgisi ve hoşgörü değerleri, dar uzatılabilmektedir. şumunda çok önemli bir yeri olan ve Bektoplumda olumlu değerlendirTarikat öğretisi için soy zinciri kadar belki ve sufiliğin çizgisini miras almış olmaktadır. taşi tarikatını kuran Hacı Bektaş Veli'nin 13. yüzyılda temelleri atılan melere kaynaklık edebilmekteHaa Bektaş'ın ne zaman ve hangi amaçla toplumsal saygmhğı hâlâ sürmekte, her yıl ondan daha önemli olan şey yol zinciri; yani ve varlığını hâlâ etkin bir bi dir. Ancak Bektaşi tarikatına çimde sürdüren Bektaşilik sa egemen olan giziilik anlayışı bu, tarikat kurucusu ya da ulusunun öğreti ola Anadolu'ya geldiği konusunda da farklı insanlar kendilerinden ağustos ayında Ha1 dece Anadolu sınırları içinde konuda toplumu bilgisiz bırak rak hangi çizgiyi izlediğidir. Hacı Bektaş yaklaşım ve değerlendirmeler vardır. Akla cı Bektaş kasabasında bir araya gelmekte ve ın yol zinciri, yani düşüncelerinin temeli yakın varsayımlardan biri onun genç yaşın Veli'yi anmaktadırlar. Gerçekten toplumsal kalmamış çok daha geniş bir maktadır. tmam Hasan Basri'ye bağlanmakta ve ora da ailesi ile beraber Moğol istilasından ka bir şölen olan ve yakın zamanlara kadar alana yayılmıştır. Bugün hâlâ dan Cüneydi Bağdadi, Muhammed Tusi, çıp Anadolu'ya yerleştiğidir. O çağın Ana kendiliğinden, yani halkın girişimleri ile süBulgaristan'da, Romanya'da Yarım 'Babagan' Ahntet Yesevi gibi kişilerden geçirilip ken dolusu'ndaki canlı toplumsal ve düşünsel ren Hacı Bektaş Şenliği, geçen yvldan itibave Arnavutluk'ta faaliyetini disine ulaştmlmaktadtr. Başka bir deyişle yaşamın Hacı Bektaş üzerinde çok etkili ol ren Kültür Bakanlığı'nın katkı ve desteklesürdüren Bektaşi dergâhlann ve 'Dedegan' Hacı Bektaş'm öğretisi, Alevi düşüncesini duğu anlaşılmaktadır. örneğin Hacı Bek ri ile kutlanmaya başlamış bulunmaktadır. dan söz edilmektedir. Macaris kolları 700 yıllık zengin bir kültür Yarın: Mnstaf a Kemal, Hacı Bektaş'ta kılıc kuşanıyor Bektaşinin mizahçı kişiliği Bektaşi, özgür insandır. Hoş görülüdür, nekredir, açık fikirlidir, esprilidir, güleçtir, bağnazlığın tam karşısındadır, alçak gönüllüdür, yaşamı sever, gerçekçidir, dosttur... Bektaşi, dünyada hiçbir ülkede eşi, emsali bulunmayan bir "felsefi mizahı" Anadolu'da üretmiştir. Peki, Bektaşi kim? Gerçekten yaşadı mı? Hiç kuşkumuz olmasın, yaşadı ve GENCAY ŞAYLAN Noyan Bektaşiliğe Türklerin sosyalizmi de diyebiliriz. Kökü dışarıda olmayan, birliğe, dirliğe, sevgiye dayanan bir sosyalizm. Doğu'da ve Batı'da, nice büyük insanın, sanatçının, şairin, yazarın yaşayıp yaşamadığı bilinmez; ya da nerede, ne zaman yaşadığı tartışılır, araştırılır; ama, yapıtları dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılan bir insanın gerçekliği, yaşayıp da ardında hiçbir iz bırakmamış olandan daha gerçek değil midir? Bektaşi halktır.. içimizden biridir.. Anadolu kültürünün yoğurduğu bir can'dır. Baba Erenler'le hepimiz hısım akrabayız; onun her deyişinde biz varız, her söyleşisinde biz dile geliyoruz. Anadolu halkının yaratıcılığı, evrene özgür bakışı, dünya görüşü, bağnazlığa başkaldırışı Bektaşi'yle özdeşleşti; Baba Erenler, şafağın ilk ışınlarını bu toprağa serpti; ekti, biçti, harmanladı, öğütüp yoğurdu, mizahın hamurunda fırınladı. yaşıyor. Hacı Bektaş Veli kimdir? Bektasi fıkraları Bir domuz camiye girmiş; müezzin domuzu kovalarmış; ama, hayvan ortahkta dört dönttyor, bir türlü camiden çıkmıyor. Oradan geçmekte olan Bektaşi şaşmış: Ulan, demiş, sofunun domuzunu çok gördüm, ama domuzun sofusunu ilk kez göŞükret!.. rüyonım. Sıcak bir ramazan gtinü Renk aynmı... Bektaşi'yi oruç yerken yakalaBektaşinin iki öküzü varyıp hapse atarlar. Baba Eren mış: Biri kırmızı, biri san. Kırler mapusane penceresinden mızı öküz lanet, tembel, çalışdışanyı seyrederken sokakta bir adamın karpuz yiyerek yü maz, durmadan yer; san öküz iyi huylu, çahşkan, yeterince rüdüğUnü görerek seslenir: yer, tarlayı sürer. Iş o kerteye Be adam, sokakta kar gelmiş ki Baba Erenler'in capuz yenir mi? Sonra seni de nına tak demiş; ellerini havabenim gibi içeri atarlar.. ya kaldırıp: Adam aldınnaz: Yarabbi, diye dua etmiş, Ben Müslüman değilim şu kırmızı öküzün canmı al da ki oruç tutayım!.. kurtulayım. Bektaşi: Ertesi günü sabahı ahıra gi Ulan, öyleyse bir ye, bin rince ne görsün, san öküz carşükret!.. tayı çekmiş; kırmızı öküz saAnt içmek!.. pasağlam duruyor, geviş getiBektaşiyi şarap içiyor diye riyor. yaka paça Kadı Efendi'nin huBektaşi dışarı çıkmış, yolzuruna çıkanrlar. dan geçen bir küçük çocuğu Kadı sorguya başlar: almış gelmiş, ahıra sokup sor Sen şarap içer misin? muş: Içmem. Evladun, bunlann hangi Söylediğinin doğruluğu si, hangisi kırmızı? Çocuk kırna ant içer misin? mızı öküzü göstermiş. Vallahi içerim. Baba Erenler bunun üzeri Bundan böyle içmeyece ne bakmış: ğine ant iç.. Şuncacık çocuk öküzle Vallahi içmem, billahi iç rin rengini ayınyor da sen ayımem.. ramıyorsun; yazıklar olsunl... Camide Hoca vaaz verirken "Cennet an Burak"tan söz açıyor: Başı mağnptadır, kuyruğu maşrıktadır.. Bektaşi dayanamamış: Hoca!.. Üstüne bindin, dah dedin, nereye gideceksin? Burak!.. Domuz!.. dan: