Katalog

CUMHURÎYET/10 PAZAR YAZILARI 19 MAYJS 1991 New Yorh'tan Berliriflen Kraliçenin ABD çıkartması tngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, 40 kişilik maiyeti, Earl Grey çayı, tereyağlı bisküvileri, kuştüyü yastıkları ve paha biçilmez mücevherleriyle birlikte Amerika'daydı. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK ABD, iki yuzyıl önce kaybettiği monarkı, geçen hafta yeniden buldu. Bernard Shaw'un deyişiyle "ortak ,,bir dilin ayırdığı iki ülke", yeniden birbirini kucakladı. Kraliçe II. Elizabeth, yanında 40 kişilik maiyeti ve eşi Edinburgh Dükü ile ABD'yi ziyarete geldi. Kraliçe'nin himayesindeki, kraliyet sarayınm sorumlusu, iki yedek, iki özel sekreter, bir şahsi hizmetçi, iki terzi, iki gayri şahsi hizmetçi, özel berber, bir basın danışmanı, bir doktor, iki dedektif, ayak işlerine bakan altı kişi, Prens Philip için bir erkek hizmetçi ve sekreterin de bulunduğu 40 kişilik maiyet, 152O'de Fransa ziyareti sırasında beraberinde 4500 kişi götüren Kral MİNE G.SAULNIER VIII. Henri ile karşılaştırıldı. PARtS Sporun sağlığa yaAmerika, yeniden bulduğu rarlı olduğu kesin de ömrü uzaKraliçe'nin soylu eflatun ve be tıp uzatmadığı epeyce su götüyaz çizgili şapkası, tacı, elbise rüyor. tşte George Bush: Genç leri, ayakkabılart dahil olmak ve dinamik kalacağım diye zıp üzere her şeyi ile yakından ilgi zıp zıplarken yureciğinin metrolendi. Bu arada 65 yaşındaki nomu şaşıverdi! Oysa MitterKraliçe'nin el çantasmda nelerin rand, hayatında yürüyüşten bulunduğu merak konusu oldu. başka spor yapmamış. Bol bol Yapıian resmi açıkiamada, Kra kitap okuyor, duşunuyor, yazıS»çe"nin ei çantasmda bulunan yor, cumhurbaşkanhğı kokular şöyle sıralandı; "Cyefax ğunda on yıhnı geride bıraktı, Jubiiee" marka pembe bir ruj, on dörde doğru rahvan tınsta... altın bir pudrahk, güzel kokuIsveç'in fiyortlanndan çıklar saçan zerrecikler, okuma gözlükleri, bir adet dantel men mışçasına mavi gö/.lü ve tabiı ki dil, önüne çıkabikcek sevimli inadma Istanbullu guzel bir saAmerikan köpeklerini sevindire rışınla, bıctr bıcır konuşarak biimek için bir köpek düdüğü ve "bukinlst'Meri geziyoruz. Tezat mamaîan. KraUçe'ye gerekli gâhrılardan biri dayanamadı: olabilecek parayı ise dedektifle "KiizuRi hangi dilde şakımaktasını/?" Turk olduğumuzu öğrtnin taşıdığı belirtildi. renince hayret yuzu aydınlanDünyamn en zengin kadmı dı: " A z ileride sizin memleketli olan Kraliçe, paha biçilmez mu bir mesiektaş vsr bizim!" cevherlerinin yaru sıra "Eart Ahmet Oğuzer, Paris'teki yaGrey" çaymı, tereyağh biskuviierini, meyve pastası ve reçelle şamına Montmartre Alanı'nda rini, bir de çocukluğundan beri "Ahmet" imzalı resifnler çizeseverek yedıği şekerlerini gezilerinde yanından ayırmıyor. Ortalama on günlük gezi için kraliyet bagajında en az 30 elbise, 40 çift 37 numara ayakkabı, 15 şapka bulunuyor. Bagajın vazgeçilmez parçalanndan biri tnatem elbisesi. 1952'de Kenya'da bulunduğu sırada babasının olum haberini aldığmdan beri Kraliçe her zaman bir siyah matem elbisesini yanına almayı ihmal etmiyor. Cininmivar Ahmet Hoca'ya git DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLtN Berlin'in eski proleter semtlerinden Moabit'te, cephesi karanhk, içi ondan daha kasvetli eski bir apartman. Avludan geçip içeri giriyoruz. Ahmet Hoca'mn kapısmı çaltyoruz, hemen açıhyor. Karşımızda 60 yaşlarında, sakallı, siyah şalvarh, takkeli bir adam. "Selamünaleyküm" diyerek bizi içeri alıyor. Kim olduğumuzu sormuyor. Kapıda yabancıları görmeye ahşık besbelli. ı Ahmet Hoca Berlin'in en ünlü üfürükçü, muskacı hocası. Almanya'nın her yerinden Türkler cinlerinden, cinnetlerinden kurtulmak için Ahmet HoKRALİÇE ELİZABETH Commonvvealth'ın başı, imanın savunucusu, Allah'ın degerli kulu. ca'ya geliyor. Sarah hastalar, kısır gelinler, ülserli işçiler Ahmet Hoca'mn muskalarından medet umuyorlar. Ana babalar "Almanlaştı" dedikleri çocuklarını, içlerindeki "Alman cini"nden kurtarması için hocaya getiriyor. Almanya'nın her şehrinde, her kasabasında Ahmet Hocalar, Mehmet Hocalar rek başlamış. Bir sure sonra ekmek gibi gidedurmuş; bizim Ingilizin Hong Kong'da kurdu mış. "O yapar da; Ahmel yapavar. bakmış ki yanında Fransızca bir Pascal Ahmet bir süre sonra ğu "seri üretim" resim atölye maz mı?" demiş, atiamış gitmiş "Jacques"e imzası çakan Yu, "ihtiyaca" cevap veremez ol sinin adı. Adam olup gitmiş, re Çin Halk Cumhuriyeti'ne. Hoca kanapenin başında segoslav ressam daha iyi satıyor, muş. Şoyle bir daha kolaçan et sim leri orada üruyor hâlâ. İşi "Alın bu Burnetı'ieri" demiş "Ahmef'lere kimsenin aldırdığı miş ortalığı, Amerikalıların, birkaç ay kurcalamış bizim Pas kendi elceğiziyle çizdiği empres rili duran kara cübbenin üzeriyok. Başlamış resimlerini "Burnett" imzalı tabloları ka cal Ahmet ve Hong Kong, yonist Paris manzaralarını, ne oturuyor ve derdimizin ne ol"Pascal"' diye imzalamaya, pış kapış aldıklarını saptamış. "Connexion"un ardında Parisli "Bunları bana çoğaltıp çoğaltıp duğunu soıuyor. Arkadaşımız Şinasi Dikmen ona evdeki geMontmartre manzaraları peynir Burnett, 1900'lerin başında bir bir Yahudinin olduğunu anla gönderin!" çimsizliğiyle, problemleriyle ilgili gerçek dışı bir hikâye anlatıyor. Kendini Müslüman olarak çok baskı altında hissettiğini, son savaştan sonra Almanların kendisine düşman kesiidiğine inandığmı söylüyor. Alman karıssyîa anlaşamadiğmdan, Almanların orucuna namazına kafeleri Türkiye'de olduğu gibi tığı savaşlardan biri olan Preve tık. Avrupahnın Khios dediği nştığsndan dert yanıyor. UykuLALE FİLOĞLU "plastik" basmıştır. Oturduğu ze Deniz Savaşı'nm yapıldığı bu ada, Çeşme'nin dibindeki suziuktan, vücudunda peydah KORFU/PİRE Bir turist nuz iskemieden ağzmıza gotur böîgeden sadece 100 km. uzak Sakız adastdır. Bir Yunan ada olan kızankhklardan şikâyet olarak İpsala sınır kapısından düğünüz bardağa kadar her şey hktadır. Egumenitsa'dan Korfu smdan öbürüne geçmek olduk ediyor. Hoca hep anlayışla kaçıkarken eiinizdeki TC pasapor "plastik cenneti"nin ürünleri adasma gemiyle geçerken Haç ça ucuzdur. Ama gitmek istedi fasinı salhyor, leb demeden îebtu sizde tedirginHk uyandırabi dir... lı ordulanyla Barbaros Hayret ğiniz yer Çeşme olunca bir sa lebiyi anhyor. "Kulagında balir. tin Paşa komutasındaki Osman atlik yol için ödediğiniz para, zen bir esme, bir uğuitu hissellk durağınız kıyı şeridindeki Amacınız Yunanistan'm Ba h donanmasımn mücadelesini Yunan adaları arası 10 saatlik diyor musun" diye soruyor. ŞiKavala'dır. Cafelerin önünde tı'dakt en büyük adası olan Kor hayal etmeye çahşırsımz; başa gemi yolculuğuna ödediğinizden nasi, "Evet, sık sık kulağım çok olur. Yunan adalannı ozen çınlar" diyor. "Peki midende sayısız genç kız ve erkek sahn fu'ya geçmekse Selanik'i, loan ramazsınız... diren Yunan hükümeti, Türkî bir ağırlık, bir doluluk var mı" maktadır. Bir o kadar da moto nina'yı geride bırakıp kıyı kasasiklet parkedilmiştir. Çoğunlu bası Egumenitsa'ya varmanız 10 saatlik gemi yolculuğuyla ye'ye geçişi ise ekonomik olarak diye soruyor. "Evet" diyor Şiğu mini etekli, cüveli kızlarm gerekir. Bu şirin yöre, Târk ta Pire'den Khios'a geçtiğinizde kösteklemektedir. Bilet parası nasi, "Midemden oldum olası buzlu kahve yudumladıkları ca rih kkaplannın en uzun anlat Türkiye'ye çok yakınsınızdır ar nı öder ve Çeşme'ye geçersiniz. rahatsızımdır." Hoca meseleyi çoktan kavradığı için hemen teşhisi koyuyor. "Senin içine bir cin girmiş. Hocaya gitmediğin için de iyice büyiimüş. Halbuki bu ihmale gelmez" diyor. "Aman hoca, ne diyorsun" demeye kalmadan ekliyor: "Korkma, evvelallah halledeceğiz." Duvardaki alçak raftan ince, uzun bir hortum çıkarıyor. Sanmsı, şeffaf hortumun bir ucunu Şinasi'nin sağ kulağına sokuyor. Diğer Uçünü kendi ağzına yerleştiriyor. Hortumun uçlarından bağlanmış iki adamın verdiği görüntüye bakıp gözJerime inanamıyorum. Ama Hoca çok ciddi. Yaprakları pörsümüş eski bir dua kitabı açıyor ve hortumun ucundan Şinasi'nin kulağının içine okumaya başlıyor. Yarım saat anlaşılmaz Arapça cümleler dinliyoruz. Raftan aldığı siyahımsı bir parşömen rulonun ucunu Şinasi'nin kafasının üstünde tutuşturuyor, kâğıt alevle yanmaya başhyor. Ruloyu Şinasi'nin göbeğine kadar indirip dumanını burnuna tutuyor ve içine çekmesini söylüyor. Arapça dualar devam ediyor. Cini bilmem ama Şinasi neredeyse boğulacak. Yangm bile çıkabilir. Derdine derman bulmak için ilahi bir varlığa bel bağlamış zavallı insanlar olarak hocaya "Allah raa olsun" diyerek ayakkabıîanmızı giyip dışan çıksyoruz. Sokakta Aimanlar ve Türkler iş dönüşü alelacele alışveriş yapıyor, otobüse metroya koştaruyor. Yollar tıkalı, hava yağmura çalıyor. Ahmet Hoca Berlin'deki apartman dairesinde oturup herhalde işçilerimizin cinlerini çıkartmaktan kazandığı paralarla Türkiye'de yaptırdığs apartmanlan düşünüyor. Avrupa'da, yabancı bir toplamun içinde binbir problemfc boğuşup duran işçüerimiz gece vardiyalarında, maden ocaklannda, fabrikalarda çok ağır koşuilarda kazandıklan marklan, cinlerini kovması için Ahmet Hoca'lara, Mehmet Hoca'lara yatınyorlar. Parîs'fm Montmartre'dan Ahmet imzalı resimler Plastikten oluşmuşbir cennet SABAH SABAH YAYINCDL ANONİM ŞİRKETİ'nin sayın doktor ve eczacıiara Nonsteroidalantienflamatuvar preparatımız 10.000.000.000. TL VIII. Tertip A. serisi Tenoktil (Tenoksikam 20 mg) 10 kapsüllük ambalajlarda tıp kullanımına sunulmuştur. kapsül Birinci Yıl % 83 faizli 4 Yıl Vadeli özel Sektör Tahvilleri tkinci, üçüncü ve dördüncü yülarda beş büyük banka mevduat faizi ortalamasından % 10 yüksek faiz oranı. 20 Mayıs 1991 tarihinden itibaren 10 gün süreyle aşağıdaki kuruluşlar tarafından satışa sunulacaktır. ® Tescıl edılmış marka Eczacıbaşı Buyukdere Cad 185 Levent 80710, Istanbul İLAN YILDIZELİ ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Oosya No: 1990/81 Tescil davasının yapıian yargılamasmda tebligatı yapılamayan ve araştırma neticesinde adresleri tesbit edilemeyen davalılar Yıldızeli Şeyhajil köyünden Ayşe Arğu, Şerife Arğu, Erma Arğu, Ayşe Arğu'nun duruşma günü olan 11.6.1991 günü saat 9'da mahkememizde hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri gerektiği, aksi taktirde yargılamaya yokluklarında devam edilerek hüküm verileceği dava dilekcesi ve davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 30.4.1991 Basın: 47166 İLAN ŞARKÖY İCRA CEZA MAHKEMESFNDEN Dosya No: 1990/46 Mal beyanında bulunmama suçundan sanık Aksoy Eczanesi adresinde bulunan Hüseyin Aksoy'a tebligat yapılamadığmdan ve adresi de bulunamadığından, sanık hakkında sikâyetçi S.S. Trakya Eczacıları lemin, Dağıtım Kooperatifi tarafından ceza davası açüdığı, duruşmasımn 18.6.1991 günü yapılacağından sanığa tebligat yerine kaim olmak üzere duruşma gününü bildirir ve dava dilekçesini bildirir ilandır. Basın: 26303 TÜRK MİTSUİ BANK A.Ş. Merkcz Şnbe»!: MANUFACTURERS HANOVER BANKA.Ş. Merkeı Şabcsi: tzmlr Şubesl: Abdi tpekct Cad. Polat Palas 80200 MaçkaVİST. 1314010 (8 hat) 13122 39 Cumhuriyet Bulvan No : 63/3 Ege Bolgesi Sanayi Odası Binası İZMİR132442 134426 1 ImlrŞabeıİ: BOyOkdere Cad. 108/A Esentepe/İST. Tel: 175 29 30 (10 Hat) 174 36 28 AtatOrk Cad. N o : 40 Bireen Han. tZMlR Tel.193840191846 CIA & ÖZAL'ın Perin^ek operasyonu 120 YAŞINDAKİ KURULUŞ G E N Ç L E R İ N EYMÜR'ÜN PROVOKASYONU Mehme* Eymür'un anılarını ele geçirdik. Kritik bölOm bu hafta 2000'e Doğnfit... Uta$lararwı skandal: MİT büyükelçilik dinliyor. Teyp bantlan MİTIen nasıl çalındı? Cengiz Çandar, kontrgeriltacı Necdet KöçüMaş kıner ve EymOr korosu CIA makamından töylOyor. Eymur anılarını kimin adına yazdı? Özal'm rolü? 20 yıllık hesaplatmanın öykütü. Nuri Çolakotlu olayı. Hiram Abas v« Eymüfön itiraflan,.. Perinçek va 2000't Dojfn/ClA'nın hedef tahtasında. BAYRAMINI KUTLAR KURUKAHVECİ MEHMET EFENDİ MAHDUMLARI 1871 f Genel Bafktnı jrevin başarı ve hatılınnı ilk ksz 2000't Doğnti» değerlendirdi • Kürt gazeteciliği 93 yaştnda • Akkuyu nükleer sartralına tepkiler: "NiiMeer enerji tsk *Bçanek dağil" • Batılı uzmanlar tartışıyor Zenginlerin aynasından Çın • Senaıyo hazırlanıyor: ABD'nin yeni hedefi kuzey Kore • Fransiz Komünıst Partısı'ntn kampanyası Kuba'ya bir gemi petrol • BİR HAFTADA 4 0 BİN İŞÇİ YÜRÖDÜ... YENİ ÖZELLİK: BÖ.LGE DUZEYİNDE EYLEMLER... HEDEF: HÜKÜMETİ DEVİRMEK... YENİ SLOGAN: "KiriER SATILAMAZ HAIKIN MALIDIR". • KÜRT ÖRGÜTLERİ KÜRDİSTAN'DAKİ ABD İŞGALİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR? • ZÜLFÜ LİVANEÜ'YLE HAKKINDAKİ İDDİALARI 6ÖRUŞTUK. H AZİZ NESİN, HİLMİ YAVUZ'U YANITLIYOR: "DEVLETLE UYUŞARAK DEĞİL, ZORLA PARA AUYORUZ" TEL: 513 83 52513 83 53513 96 78 FAX: 513 96 76