02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 9 AĞUSTOS 1989 'Bölge'için ayrı bakanlık DSP Genel Başkanı, Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki olayların önlenmesi için Ingiltere'nin Kuzey trlanda Bakanlığı gibi bir bölge bakanhğının kurulmasını, ama bakanın orada oturması gerektiğini söyledi. Buradan sorumlu Devlet Bakanı tnan'ı da eleştiren Ecevit, "Çaba harcıyor gibi davramyor, ama kendi köyü bölgenin en geri kalmış yerlerinden. Tek çivi çakılmamış" dedi. HAKKI ERDEM ANKARA (Cumhurivet Bürosu) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki olayların önlenmesi için tngiltere'nin "Kuzey trlanda Bakanlığı gibi bir bölge bakanlığı" kurulmasını önerdi. Ecevit, son günlerdeki olaylan "tüyler ürpertici" diye niteleyerek, bölgedeki terör olaylan na karşı ordu yerine sivil kuvvetler görevlendirilmesi gerektiğini söyledi. Ecevit, bölgede bir toplu kırım durumunda ise Türkiye'nin dünyaya rezil olacağını belirtti. DSP lideri Ecevit, İskenderun mitingi dönüşü sırasında uçakta. Güneydoğu'daki olaylar, cezaevlerinin durumu ve Bulgaristan'dan gelen göçmenlerle ilgili sorularımızı yanıtladı. Ecevit, cezaevlerindeki sorunun çözümlenebilmesi için ölüm cezasının kaldınlmasım ve bir genel af çıkarılmasını istedi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki terör olaylan konusunda gorev yapan ordu kuvvetlerinin, sadece sınır koruması ile ilgilenmesini isteyen Ecevit, bu konudaki görüşlerini şöyle anlattı: "Ordu düşmana karşı egitim gördüğu için bölgede görev yaparken de ona göre davramyor. Örnegin bir cenaze töreni için önlem almaya kalksa, sanki Kıbns'a çıkarma yapacak gibi hazırianıyor. Bölgeden orduyu çekip, sivil kuvvetler görevlendirilmeli. Ordu kendi görevine donmeli, sadece sınır korumayla ilgilenmeli. Jandarmaya da artık yeni bir nitelik ve işlerlik kazandırmalı. Jandarma, bir yandan İçişleri Bakanlığı'na bir yandan da komuta bakımından orduya bağlı. Bölgedeki olayların üzerine gidecek sivil ekipler yetiştirilmeli. Burada görevlendirilecek güvenlik güçleri için ciddi bir örgiitlenme ve egitim gerekli. Bu konuda oldukça geç kalındı. Ama bir an evvel çözüm için başlanabilir." ğunu, bunun da sorun yarattığını kaydeden Ecevit, polisin ise halkla daha çok ilişkide olduğunu belirterek, "Ama şiradi yöre de polis mi, asker mi ne oldugu belli olmayan görev liler türedi. Bunların kılık kıyafetleri de ilginç" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu'da her şeyden önce ekonomik çalışma yapılması gerektiğini de vurgulayan Ecevit, bölge valiliği uygulamasının hem ekonomik yatırımlar hem de teror olaylannın önlenmesinde yetersiz olduğunu bildirerek, "Aslında, İngilizlerin Kuzey trlanda Bakanlığı gibi'bir bölOrdu mensuplannın görevleri ge bakanlığı kurulmalı. Bu bakan gereği halktan daha kopuk oldu sürekli bölgede olmalı. Böylece Doğu ve Güneydoğu'daki olaylan 'tüyler ürpertici* bulan Ecevit, Ingiliz modeli önerdv Doğu ve Güneydoğu'da terör blaylanna karşı ordu yerine sivil kuvvetlerin görevlendirilmesi gerektiğini belirten Ecevit, bölgede sıkıyönetime karşı çıktığını, Genelkurmay Başkanı'yken Evren'e söylediğini belirtti. DSP lideri, ordunun sadece sınır koruması ile ilgilenmesi gerektiğini ö'nerdi ve şöyle dedi: "Ordu bir cenaze tö'reni için önlem almaya kalksa Kıbrıs a çıkarma yapacak gibi hazırlanıyor." sonınlann çözümunde daha etkili liyorum. orada neler olabilecegiçalışma yapmak miimkün ni tahmin etmiştim. Onun için karşı çıktım." olabilir " dedi. Ecevit, Doğu ve Güneydoğu'Evren'in isteği dan sorumlu Devlet Bakanı KâmDevletin Doğu ve Güneydoğu' ran tnan'ı da eleştirerek, "Şimdi da daha yumuşak, daha insanca Sayın tnan çaba harcıyor gibi gödavranması gerektiğini de belirte riinüyor. Ama orada kendi köyü rek özellikle askerlerde yöre hal bölgenin en geri kalmış yerlerinkına karşı bir kuşku olduğunu den biri. Yıllarca parlamenteriik, söyledi. Ecevit, 12 Eylül öncesi bakanlık yapmasına rağraen kenköyüne tek bir çixi dönemin Genelkurmay Başkanı di Evren'in bölgede sıkıyönetim ilanı çakılmamış" diye konuştu. isteğine karşı çıkışım da şöyle Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü: açıkladı: "Ben son olaylar karşısında "Ben zamanında Sayın Evren' dehşete kapılıyorum. Ne demek in de dediği gibi Güneydoğu'da sı Hakkâri'de roketler atılıyor, pokıyönetim ilanına karşı çıktım. lis lojmam basılıyor? Dağda hayDognı. Çiinku askerin yapısını bi van güden çoban belki PKK'lıdır diye vunıluyor ve sonra yakıhyor. Bunlar tüyler ürpertici olaylar. Bölgedeki insanlar kendi kültürlerini yaşatmalı, kendi dillerini konuşabilmeli. Bu konuda komplekse kapılmaya gerek yok. Osmanlı 600 yıl Türkçeyi oldürmeyeçalışnuş, ama başaramamış..." güvenlik güçleri hakkında olumsuz değinmelerin iyice yükseldiği bir zamanda yaptı; ama bir ana muhalefet partisi liderinden çok bir başbakan gibi... Gezi, programı yanıyla olmasa da içeriğiyle çok ozenli hazırlanmıştı. Bugüne değin milletvekilleri, partinin üst düzey yöneticileri gelip halkla konuşmuş, yakınmaları önce yerel yöneticilere, sonra da hükümete ve Meclise iletmişti. Bu kez Inönü, yöre milletvekillerini almadı yanına. Bu yolda gelen istekleri de geri çevirdi. Amacı, halktan çok, yöredeki valiler, kaymakamlar ve komutanlarla göruşmekti. Belki de Başbakan Özal'ın uzun süredir yapmadrğını, iktidara aday bir partinin genel başkanı olarak yerine getirmekti. Halka niye yeterli zaman ayırmadığını, tnönü, "Tek tek olaylann üzerine gitmek yeterli olmuyor. Öncelikle yaklaşım degişmeli. Onun için de iktidar olmak gerekir" diyordu. Yöre halkına yapılan baskı ve işkence, tnönü'ye göre "kişisel hatalar"dı ve bunun yaygınlaşmasında hükümet sorumluydu. "Bu yanlışlan düzeltmek için de bölgeye iktidar olana kadar daha çok gelmeli"ydi. tnönü, Van il örgütu yöneticileri ve partili belediye başkanlarını, Hakkâri'deki yurttaşlann yakınmalannı dinledikten sonra bölgede PKK tehlikesinin artmasından endişe duyduğunu, çözümün açıklık ve demokratik bir yönetimde bulunduğunu söylüyordu. Üç günlük gezinin ardından SHP kurmayları, baskı ve işkenceye yonelik savlann ve yayınlann PKK'nın işine geldiği yolunda bir sonuca da varabiiiyorlardı. tşin anlasılması güç yanı da buradaydı. Ecevit, Bulgaristan'dan gelen göçmenlerin durumu ile ilgili sorulan yanıtlarken de olayın şimdi iki yanlı bıçak gibi olduğunu ve zorunlu göç ile serbest çıkışın iç içe kaynaştığını bildirdi. Ecevit, şunları söyledi: "Göçmenlere sağlanan iş nedeniyle işsiz vatandaşların işkillenmesi, kuşku>a kapılması acı, ama gerçek. Bu durumda olanları da rahatsız etmeyecek çözümler bulunmalı. Bu gelenler aslında işbilir, disiplinli çalışan insanlar. Bunlan fabrikalara işçi olarak yerleştirmek yerine kredi verip kendi işletmelerini kurmalan sağlanmalı. Aslında itiraf etmek lazım ki kolay değil. Hangi memlekete bu kadar göçmen gelse sorunu çözümlemek güç. Ama bunlar iyi tarımcı insanlar. Örnegin tmroz gibi adalar var. Goçmenler buralara yerleştirilebilir. Buralarda tarım isletmeleri kurabilirler. Bunun için desteklenmeli, kredi verilmeli." Yıhnaz'dan BaykaVa ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ve yüriitme kurulu üyeleri, dün öğleden sonra SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'ı parti genel merkezinde ziyaret ederek, belediyelerde çalışan işçilerin sorunlanm göruştüler. Yılmaz, işçilere ek zam verilmesi ve maaşlann zamanında ödenmesi konusunda SHP'li belediyelerin yardımcı olmalarını istedi. Deniz Baykal, kabul sırasında yaptığı konuşmada, işçilerin sorunlanndan ziyade cumhurbaşkanlığı ve erken seçim konularında görüş açıkladı. Kabul sırasında konuşan Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ise yasaksız demokrasi konusunu vurguladı. Uyuşturucuyla müeadele GÜNEYDOĞU GUNLUĞU Ifeni politikalar ve Inönü'nün dengeleri CELAL BAŞLANGIÇ DİY ARBAK1R Hakkâri'de üç köylü öldürüldükten sonra yakılmıştı. Siirt'te gözaltına alınan üç kişi kaybolmuş, sonra birinin kesik başlı cesedi bulunmuştu. Mardin'de nöbet kavgası yüzüııden bir asker diğerini öldürmüş, ardından da köylüler kurayla gözaltına alınmıştı. lşkence savları sanıklar tutuklanıp cezaevine getirildikten sonra doktor raporuyla kanıtlanıyordu. Cudi Dağı'nda kalabalık bir grup olarak varlıkları bilinen PKK militanlan bir türlü elegeçirilemiyor. "Güneydoğu'da ordu başansız mı?" sorusu gundeme geliyordu. Teröristleri yakalama telaşıyla Cudi boşaltılmak isteniyor. Ancak olayın altyapısı daha önceden oluşturulmadığı için köylüler araziye çıkarak direnişe geçiyorlardı. Hakkâri Milletvekili Cumbur Keskin ve Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay olaylan gündeme getiriyorlar, soru önergesi olarak TBMM Başkanlığı'na iletiyorlardı. Yöre milletvekillerinin yanı sıra Batılı milletvekilleri ve partinin üst düzey yöneticilerinden oluşan SHP heyetleri bölgeyi geziyor, güvenlik güçlerinin yöre halkı üzerine uyguladığı savlanan baskı ve işkenceyi araştırarak olaylan gündeme getiriyorlardı. Buraya değin sıralamaya çalıştığımız olaylar son bir ayda olanlann sadece öne çıkanlan. Ne oluyordu Güneydoğu'da? Tartışmaları, devletyurttaşilişkisini bozduğundan kuşku duyulmayan insan hakları ihlalleri, bazı güvenlik görevlilerinin bölge halkına baskı ve işkence yaptığı yolundaki savlar, bulgular, veriler, birdenbire neden önplana çıkmıştı? Göruntu devletin aleyhine, neden hızla bozulmuştu? "Terör mevsimi"nin en ayırt edici özelliği, devlet güçlerinin karşısında artık'taktik değiştirmiş bir örgütün bulunmasıydı. Van'da, Hakkâri'de, Mardin'de, Siirt'te yüzlerce kişilik gruplar halinde dolaştıkları yayılmıştı PKK militanlarımn. Ancak geçen yılların aksine köyleri, mezraları basıp, kadınlan, çocuklan oldürmüyorlardı. Kalabalık gruplarla yaptıklan baskınlarda koruculann silahlannı topluyor, yaşı gelmiş gençleri "askere alıyorlar"dı. Bunca kalabalık olmalarına karşın birkaç pusu ve güvenlik güçleriyle zorunlu karşılaşmalar olunca, kaça kaça çatışma dışında pek öyle bir saldırıya da yönelmemişlerdi. Belli ki başka bir oluşum içindeydiler. PKK'nın önceki yıllarda çizdiği "kadınlan çocuklan öldürüyor, toplu kınmlar yapıvor" görüntüsü bu yıl oluşmamıştı. Bu olmayınca da uzun süre ikinci planda kalan başka bir unsur öne çıktı: Yörede çok zor koşullarda çalışan güvenlik güçlerindeki bazı görev lilerin başarıya Başbakaı glM Inönü 3 günluk Güneydoğu gezisine bu kez bölge milletvekillerinı almadı. Bu istekleri de geri çevirdi Amacı halktan çok yöredeki valiler, kaymakamlar ve komutanlarta görüşmektj. ÖzaL'ın yapmadığını iktidara aday bir partinin başkanı olarak yerine getırmekti Ama bir ana muhalefet partisi liderinden çok bir başbakan gibi. (Fotoğraf: Raa Ezer) ulaşma süresi uzadıkça, bozulan sinirleriyle halka yönelik kötü davranışlar... Yülardır "canilerin sonu geldi", "son çırpınışlan", "PKK'yı çökerttik" denilmesine karşın kamuoyuna yansıyan, tehlikenin giderek büyüdüğü, iki ateş arasında kalan halkın artık sesini iyiden iyiye yükseltip, hakkını aramaya yöneldiğiydi. Bu da hal' kın, devletin güvenlik guçleriyle sorunu olduğunu yansıtmıştı kamuoyunun ekranına. Herkes soruyordu: " N e oluyor Güneydoğu' da?" tşte SHP Genel Başkanı Erdal tnönü üç günlük Güneydoğu gezisini böyle bir ortamda, devletin ANKARA (ANKA) Türkiye ile ABD arasında uyuşturucular ile müeadele anlaşması törenle imzalandı. Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasi Işler Genel Müdür Yardımcısı Günaltay Sıbay ile ABD Büyükelçisi Morton Abramomtz tarafmdan imzalanan protokol ile, Toprak Mahsulleri Ofısi'ne bağlı Alkaloid Sanayii Müessesesi için uyuşturucularla müeadele yardım programı başlatılmış oldu. ABD ve Türk temsilcileri aynı zamanda uyuşturucularla müeadele faaliyetleri için 350 bin dolarlık (yaklaşık 759 milyon liralık) bir anlaşma mektubunu da teati ettiler. Bu paranın 290 bin dolarmın uyuşturucularla mücadelede Türk Polis Teşkilatı 'na yardım olarak verileceği ve 60 bin dolarmın da yasal üretimin kontrolü ve bunun yasadışı kullamma kaymasımn önlenmesinden sorumlu bulunan Türkiye Alkaloid Müessesesi'ne verileceği öğrenildi. Sav: Barolar vesayet altında \ANKARA (ANKA) Türkiye Barolar Birliği I (TBB) Başkanı önder Sav, lülkede barolann ıbağımsızlığının kâğıt üzerinde kaldığmı savunarak, "Barolarımız hâlâ Adalet Bakanlığı'nın vesayetinden kurtulamamıştır" dedi. önder Sav, TBB'nin 20'nci kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, cw . verdiği kararların büyük bir bölümünün Adalet Bakanlığı'nın onayına tabi olduğunu belirterek, "^'20 yıldan bu yana barolann bağımsızJığı konusunda bir arpa boyu yol alınamadığı gibi aksine gerileme or(amına girilmiştir" dedi. Liselere kayıtlar ANKARA (ANKA) 1989 ytlı fen liseleri smavını kazananların kayîtlan 18 ağustos gününden itibaren yapılacak. özel Türk ve yabancı okulların ö'ğrenci kesin kayîtlan ise 21 ağustosta başlayacak. Fen liseleri kayîtlan •24 ağustos perşembe saat 17.30'da sona erecek. Okul müdürlükleri, bu saatte yapılan kayîtlan ve açık kontenjanları bir tutanakla belirleyip ilan edecek. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ÖSYM, 2627 ağustos günlerinde, puan ve tercih esasına göre açık kontenjanı bulunan okullara yerleştirilecek öğrencileri gösteren birinci yedek liste ve sınav sonuç belgelerini düzenlerken bunlan 28 ağustosta en seri şekilde gönderecek. özel Türk ve yabancı okullarda ise 1819 ağustosta okula gönderilen öğrenci listeleri ilan edilecek. 2125 ağustosta birinci listeden kesin kayîtlan yapılırken, açık kontenjanların belirlenmesinden ve ilanından sonra 29 ağustos 1 eylül günleri arasında, 2'nci listeden okulun açık kalan kontenjanı kadar öğrencinin puan sırasına göre kesin kayîtlan yapılacak. Cudi Dağı'nda operasyon yok Haber Merkezi Başbakan Turgut Özal, Cudi Dağı'nın bazı bölgelerinin "Hava Kuvvetleri'nin atış alanı olarak belirlendigini" söyledi. Özal, Cudi Dağı'nda gazetelerde yer alan "kimyasal silah kullanımı"na yönelik bir operasyonun olmayacağını açıkladı. Başbakan Özal, Cudi Dağı'yla ilgili olarak dün şunları dile getirdi: "Orada her gün operasyon var. Gerekli gorülduğü takdirde operasyon yapılıyor. Ancak, öyle belirtildiği gibi bir operasyon yok. Cudi Dağı'nın bir kısmı Hava Kuvvetleri'nin atış sahası olarak aynldı. Bunun yanlış anlaşılmasından kaynaklanan bir durum var ortada sajııyorum." Gazeteciler kaza geçirdi ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Bakanı Avni A kyol'unverdiği yemeğe giden gazeteciler, trafık kazası geçirdi. Resmi plakalı minibüsün saat 19.50'de Gölbaşı yolunda aşırı hız ve hatalı sollama nedeniyle üç takla atarak çamlık alana girmesi sonucu Ahmet Takan, Cengiz Güven, Zeynep Düver, Tayfun Talipoğlu, Işın Talipoğlu ve Orhan Aysezen yaralandılar. Yarahlar, Gölbaşı Sağlık Dispanseri'nde ayakta tedavi edildi. Ünlü'nün gafı SHP bölgede yeni politikalara, yeni dengelere yöneliyordu, ama iktidara gelene kadar bölgeye daha sık gelerek, "kişisel hata"lardan doğan baskı ve işkencelerin önlenmesi yeterli miydi? Eğer bunlar olursa "tek tek olaylann üzerine gitme"yecek miydi milletvekilleri? Gezinin son gecesi Nusaybin'deki bir otelin havuzu başında yemek yerken, bir Katolik rahip Inonü'yle tanışmak istedi. Gazeteciler fotoğraf makinelerini hazırladılar. Mardin örgütüyle oturan tnönü'yü olası bir yanlıştan korumak için Genel Sekreter Yardımcısı Fikret İJnlıi yerinden fırlayıp yanına koştu. Ünlü koşarken, "Şimdi papazı Mardin örgülünün içindeki Inönü'nün yanına oturtturlar" diyordu. Ünlü Konyalıdır, ama Mardin'i de bilir. Mardin halkı yıllardır Hıristiyan Süryanilerle bir arada hiç de sorun çıkarmadan yaşamaktadır. Mardinliler papaz görmeye Konyalılardan daha fazla alışıktır. PKK'ya yardım eden 13 kişi yakalandı DİYARBAKIR (Cumhurivet) Yasadışı PKK örgutune yardımcı olduklan bildirilen 13 kişi Elazığ'da yakalandı. Olağanüstü Hal Bolge Valiliği dün yaptığı yazılı açıklamada, PKK'nın şehir örgütlenmesinde görev alan ve örgutun kırsal kesimde örgutlenmesine yardımcı olan 13 kişinin bazı dokümanlarla birlikte yakalandıklarını bildirdi. Dal, Paris'e gidiyor tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun emri ile pasaport verilen kan kanseri hastası siyasi hükümlü tnkılap Dat'ın pasaportu dün babasına teslim edildi. tnkılap Dal'ın cuma günü ilik nakli ameliyatı için Paris'e uçacağı bildirildi. 'Sevgi ve demokrasi eğitimV ANKARA (AA) Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, Türk milli eğitim sistemini değiştirmeyi amaçladıklarım bildirerek, "Okullarımızda sevgi ve demokrasi eğitimini yerleştireceğiz" dedi. Akyol, dün öğretmen liselerinin bulunduğu illerin Milli Eğitim müdürleri, lise müdürleri ve bakanlık yöneticileri ile "öğretmen liselerinin iyileştirilmesi" konusunda bir toplantı yaptı. Milli Eğitim Bakanı Akyol, toplantıdan ayrılırken de gazetecilerin sorusu üzerine, "Ödünç kitap projesi"ni tekrar başlatmayı düşündüklerini söyledi. Bu arada gazetecilere açıklama yapan müsteşar yardımcısı Altan Ateş, ders kitaplarını 30 milyar lira sübvanse ettiklerini bildirerek, şöyle dedi: "Yeni çıkan ilkokul kitapları birinci hamur kâğıda basıldı. Bunlar özel sektör tarafmdan 10 bin liraya satılıyor, ama bizim fiyatımız 3 bin lira civarında olacak. Diğer ders kitapları da bu yıl, üzerindeki fiyatlar ne ise ondan satılacak. Bu fiyatlar da geçen yılki, indirimsiz fıyatlara yakın olacak. Bakanlığın ders kitapları, özel sektöre göre en az 3'te bir indirimli olacak." Cumhur Keskin Aksu'ya sordu: Oldürülen AkgüTün suçu neydır ANKARA (ANKA) Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Kokep köyü civarında 15 yasıııdaki bir gencin Jandarmanın açtığı ateş sonucu "haksız" şekilde öldüruldüğü ileri sürüldü. Olay SHP Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin tarafından bir soru önergesiyle TBMM'ye getirildi. Keskin, tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, öldürülen Dalyos Akgül'ün suçunun ne olduğunu sordu. Keskin tçişleri Bakanına şu soruları yöneltti: • Dalyos Akgül'ün sağ olarak ele geçirilmesi halinde Pasaport Yasası'na aykırı davranmaktan yargılanabileceği doğru muour? Doğru ise bu yasadan dolayı k :ndisine verilecek ceza ne olabilirdi? Valî yardımcısı ve kaymakam atanıaları 7 3 vali yardımcısının görev yerini değiştiren Yardımcısı Ziya Karacaev Çanakkale Yenice Kaymakamlığı'nd, kararda olağanüstü hal bölgesindeki il ve Ilgaz Kaymakamı Ahmel Nevruz ilçelerin mülki yöneticilerinde geniş çapta Mardin Vali Yardımcılığı'na, Şirvan Kaymakamı Ümmet Kandodeğişiklik yapılması dikkat çekti. Vali Yardımcılığı'na, İstanbul'un Beyoğlu, Şişli, Sarıyer, Eminönü; ğan Siirt Kaymakamı Ali Be/irŞenidinli Ankara'nın Mamak, Keçiören kaymakamları gan Kars Vali Yardımcılığı'na, Çınar Kaymakamı Erfun Güngör değişti. ANKARA (A.NKA) tçişleri BakanlığVnca vali yardımcıları, kaymakamlar ve hukuk işleri mudürlerinin arasında geniş çapta değişiklik yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan kararda Mahallj tdareler Genel Müdur Yardımcılığı'na aynı yerde Daire Başkanı Ramdzan Sodan, Bakanlık Egjtim Dairesi Başkanlığı Şube Müdurlüklerine Halfeti Kaymakamı İbrahim Dasöz ile Ömerli Kaymakamı İsmail Korkmaz, Mahalli İdareler Genel Mudürluğu Şube Mudurlüğü'ne Şırnak Kaymakamı Cemal Ayman getirildi. 73 vali yardımcısının görev yerini değiştiren kararda Olağanustü Hal Bölgesi'ndeki il ve ilçelerin mülki yöneticilerinde geniş çapta değişiklik yapılması dikkati çekti. Olağanüstü Hal Bölgesi'ndeki mulki amirler arasında yapılan değişiklikler şoyle: Diyarbakır Vali Yardımcısı Kemal Karadağ Kadirli'ye, Çemişgezek Kaymakamı Salih Karabulul Diyarbakır Vali Yardımcılığı'na, Pervari Kaymakamı Hasan Gürsoy Sıvas Vali Yardımcılığı'na, Diyarbakır Vali Yardımcısı İsmail Akman Köyceğiz Kaymakamlığı'na, Çukurca Kaymakamı Mesut Şenol Hakkâri Vali Yardımcılığına, SiirtSason Kaymakamı Abidin Ünsal Şanlıurfa Vali Yardım, cılığı'na, Siirt Beşiri Kaymakamı Adem Sacan Bayburt Vali Yardımcılığı'na, Hakkâri Vali Çiçek, Sason Kaymakamlığı'na Şeref Kayacan, Çukurca Kaymakamlığı'na Candan Eren, Pervari Kaymakamlığı'na Necmetlin Yalınalp, Beşiri Kaymakamlığı'na Nurettin Yılmaz, Kızıltepe Kaymakamlığı'na Yaşar Özgül, Nusaybin Kaymakamlığı'na Özay Kara atandılar. Bu arada Istanbul Vali Yardımcılıklanna Erol Gökberk ile Nail Taşdelen, Ankara Vali Yardımcılığı'na Hami Antürk, İzmir.Vali Yardımcılıklanna Şeref Müftüoglu ve Nejal Efeoğlu getirilirken, Beyoğlu Kaymakarnlığı'na Bodrum Kaymakamı İsmail Tezer, Bodrum Kaymakamlığı'na Islahıye Kaymakamı Vehbi Avuç atandılar. Halef Çevrioğlu Şişli, Alim Kocer Mamak, Muhsin Nakipoğlu Kecioren, Nesel Ersoy Sarıyer, Emre Ayman Eminönü Kaymakamı oldular. Kimliğimi ve Sigorta kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Geniş çapta değişiklik 44sanığa daha tahlîye İstanbul Haber Servisi 1 Mayıs'ta "izinsiz gösteri ve yüriiyüş" yaptıkları gerekçesiyle 30'u tutuklu 44 kişinin yargılandığı davada tum sanıklar tahliye edildi. 1 Ağustos Genelgesi'ni ve cezaevlerindeki uygulamalan protesto etmek için açlık grevinde bulunan sanıklar, 1 Mayıs olaylannın asıl suçlulanrun polis olduğunu one sürdüler. tstanbul 2 Numaralı DGM'deki dünkü duruşmada, tüm sanıkların sorgulan tamamlandı. Sanıklar, Taksim'deki yurüyüşe isteyerek katıldıklarını, 1 Mayıs'ın işçi bayramı olduğunu, polisin Taksim'de "terör estirdiğini" öne surdüler. Samklardan 3 çocuk annesi Fadime Albayrak, 1 Mayıs gunü Taksim Meydaru'nda öldürülen 34 kişinin anısına Taksim'e gittiğini, yurüyüşe katıldığını belirterek, "1 Mayıs bir bayramdır. Bayram kutlamak suç değildir. 1 Mayıs'ı kan golüne çeviren polisler hakkında suç duyurusunda bulnnuyorum. Biz suçlu degih'z. Asıl suçlular 18 yaşındaki bir işçiyi öldüren polislerdir" dedi. Boylece üç ayrı dosya olarak açılan 1 Mayıs davalarında 86 tutukludan 62'sı tahliye edildi. 24 tutuklu sanık ise 11 ağustos gunü mahkemeye çıkarılacak. 1 Mayıs davası DÜZELTME • Dünkü gazetemizde çıkan "Üniversite eğitiminin değeri" başlıklı haberde, önceki gün açılışı yapılan Dr. İbrahim Üzümcü Eğitim ve Kültür Merkezi ile Prof. Haluk Tezonar ve Prof. Ruşen Dore tarafından gerçekleştirilen "Atatürk Anıtı'nın bir yanlışlık sonucu Mimar Sinan Üniversitesi kampusu içinde olduğu belirtilmiştir. Merkez ve anıt Marmara Üniversitesi Kampusunda bulunmaktadır. Duzeltir özür dileriz. ~ Diyarbakır Vali Yardımcılığı'na, Tunceli Ovacık Kaymakamı İsa Küçük Diyarbakır Vali Yardımcılığı'na, Solhan Kaymakamı M. Ali Karatekeli Mardin Vali Yardımcılığı'na, Niğde Ortaköy Kaymakamı Gazi Şimşek Şırnak Kaymakamlığı'na, Tonya Kaymakamı Erdoğan Ülker Şemdiııli Kaymakamlığı'na, tvriridi Kaymakamı Mchrael Kurt Beytüşşebap Kaymakamlığı'na, Yomra Kaymakamı Kemal Kabraman tdil Kaymakamlığı'na, Kizıltepe Kaymakamı Yavuz Erkmen Safranbolu Kaymakamlığı'na getirildiler. Değerli meslektaşım, oda yöneticisi, İnşaat Mühendisi METE BAŞARAN'ı yitirdik. Acısını yürekten paylaşır, tüm arkadaşlarına, oda çevrelerine ve ailesine başsağlığı dilerim. Aynı bölgedeki Solhan Kaymakamlığı'na Ersin Ateş, Tunceli Ovacık Kaymakamlığı'na Amir tLHAN DİNÇ ERTUĞRLL TIĞLAY KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYE BAŞKANI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle