02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HAVA DURUMU Mana Adapazarı Ifleteoroloji Genel Müdürlügu'nden Adıyaman ataıan bikjiye göre yurtta yağış bekAtycn lenmivoc Tüm Mlgelerimiz az bulutAjrı lu ve açık geçecek. H A A SICAKLIĞI: Ankara Ûnemlı bir değişHîk olmayacak. RÛZAntakya GAR kuzey ve dogu yönlerden haffl. Analya ara sıra orta kuvvene esecek. DerizArtvn lerinizde rüzgâr; Marmara. Karadena Aydın Balttesır ve Eje'de yıldız ve poyrazdan. AkdeBılecık niz'de gunbatısı ve lodostan, 35 kuvBıngöl veOnde. saatte 1021 öena mif hızla geçecek. Ruzgâr kuzey ve do§u yönteraen hafif ara sıra orta kuv BMis esecek. DENE; MufedU daigak olacak. vette esecek. Göl kuçuk dalgalı olacak. Göruş uzaldığı 10 km Bolu Dakja yuksettgi 0 5 «a 1 5 metre. göBursa cıvannda bulunacak. rüş uzaköOı 10 km. dotaym bukmac» Çanakkale Van GöU'nde hava; az bulutlu ve açık Çorum Denı* A A A A A A A A A A A A A A A A A A A 9 AĞUSTOS 1989 TÜRKİYE'DE BUGÜN 31°25Tj<yart*r 35"2fl°Edıme 41° 20° Erziocan 35° 15° ErzuiCT 35° W° Estasehtr 36° 18° Gaaanlep 31° 25° GinsuR 33° 22° Gümuşhane A 32° 16° Hattıan 37° 17° Isparta 35° 18° jslanbut 34°18°bmr 37° 15° Kars 34° 15° Kasamonu A 31° 18° Kayseri 33° 20° Kırklareti 33° 20° Konya 34° 15° Kuahya 38° 20° Malatya 42° 20° Manısa 34° 15° K.Maraş 37° 16° Mersin 34° 8°Muğla 33°15° Muş 40° 19° NıSde 28° 22° Otdu 36° 16° Rize 34° 21° Samsun 35°W°S»rt 30°19°Sinop 35° 19° Sıvas 33° 12° Tefcrdağ 32° 12° Traüzon 36° 12° Tuncelı 34°16°Uşak 33° 19° Van 34°14°Yojgat 39° 18° Zonguldak A A A A A A A A A A A A A A A A A A A 38° 38° 32° 37° 38° 35° 29° 29° 29° 41° 29° 34° 28° 28° 39° 35° 32° 33° 27° 18° 22° 25° 21° 18° 16° 20° 21° 18° 28° 19° 13° 17° 21° 18° 15° 15° 14° 18° ••• **' 7 "T Helsinkı DÜNYADA BUGÜN Amsffirdam Amman Mna BaQdai Barcelona Ba3Cl Bekjrad Berfn Bonn Bruksel Budapeste Cenevre' Cezayır Cidde Dub» Franlc.urt Gırne HeSmkı Kahire Kupenhaç KMı Leflıoşa Y A A A A A A B B A A A A A A B A Y A y 23° 34" 31° 43° 29° 30° 28° 23° 24° 28° Z7° 26° 31° 41° 41° 24° 34° 20° 38° 21o Lenıngrad Londra Madrid Mılano MoMreal Moskova Munıh New York Oskı Pans Prag Rıyad Roma Solya Sam fel Avi lünus Varşova venedik Vıyana YVaslmglon Zurih B V A A B 6 B B V V y A A A A A A V A A A A 20° 22° 30° 28° 31° 21° 24° 30° 18° 20° 25° 42° 29° 30° 36° 30° 32° 25° 27° 28° 29° 25° POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL £ Kopenhâg 'SLohdra Moskova 5Şİ m± J •Berlin Şairin Mektupları... Bir rastlantı mı diyelim, o yıllarda (1940'lar), yenilikçi şairlerin hemen hemen hepsi Ankara'daydı. Kiminin ünü günümüze değin uzanmış, kiminin de parladığında sönmüştü. Adlarını birer birer saymayacağım. çoğu günümüz çağdaş şiirinin öncüleridir. Hep sorarlar, şunu tanıyor musunuz, bunu tanıdınız mı? Evet dendiğinde şaşarlar. Cahit Sıtki Tarancı da yolu başkente düşenlerdendi. Cahit Sıtkı'yı Paris'ten döndükten sonra askere gitmeden önce tanıdım. Ünü yaygındı. Paris'te radyoda çalıştığım, savaş başlayınca her şeyi bırakıp döndüğünü biliyorduk. Askeriikten sonra da Ankaralı şairler arasına katıldı. Hemen her gün birbirimizi görürdük. O yıllarda Ankara avuç içi kadar bir yerdi. Kişi Ulus'a indi, Posta caddesine çıktı mı birbirini görürdü. Kentin içkili yerleri de bu caddeler üstündeydi. Yazıdan, çiziden kazandığımız küçük paralarla ancak buralarda içebllirdik. Cahit Srtkı'nın şiirlerl var, herkes bilir. Şairimiz öyküler, romanlar da yazmıştır. Para kazanmak için yazdığı bu ytezılarda adını kullanmak istemezdi. Kiminde takma ad kullanır; kimini de Cemil Sıtkı diye yazardı. Şiirleri, mektupları yayımlandı. Şimdi elimde ailesine ve kızkardeşlerine yazdığı mektuplar var. Bunları Prof. İncienginün 'Evime ve Nıhal'e Mektuplar' adıyla yayımladı. Bu mektuplardan Cahit Sıtkı'ya ait çok şeyler öğreniyoruz. Takma ad konusunda şunları yazıyor: "Hafta Dergisi'ndeki romanımı ilginç bulduğunu söylüyorsun. İki sayısında da Cemil Sytkı adıyla çıktığına şaşıyorsun. Bundan şu anlam çıkıyor: Romanın altında Cahit Sıtkı adını görmek istiyorsun. Oysa o romanı ben imzasız yayımlıyorum. Dergiden yanlışlıkla C. Sıtkı diye yazmışlar. Dünyada imzamın onurunu her şeyden üstün tutacağım. Olay beni çok sinirfendirdi. Dergi çok sevdiğim dostum Peyami Safa'nın kardeşi İlhami Safa'nın olmasaydı artık oraya yazmayacaktım. Durumu düzeltmek için Cemil Sıtkı yapmak zorunda kaldık. (...) Ağabeyin böyle külüstür yazılar altına adını yazar mı hiç? Bu yazılar, yarım saatte, bir saatte çala kalem yazılroış şeylerdir. Halbuki ben bir mısra üstünde bazen aylarca uğraşan titiz bir sanatçıyım. Hatta Cumhuriyet'te öykü yazacağım raman önce takma ad kullandım, olmaz dediler, sonra adımı yazmak zorunda kaldım." Cahit Sıtkı özel yaşamnda savruk, para duşünmez biriydi. Parasını çarçur ettiği için desıkıntı çekerdl. Cahit'e piyangodan para çıkmış. Hem de o yıllarm on bin lirası... Bilet onda bir olduğu için de bin lira alabilmiş. <ardeşi Nihal'e yazıyor, "Sana bir kostüm yaptırmak istiyorum.ölçünü gönder. Kumaşın rengini, biçimini de ayrıntılı yaz" diytr. Cahit Sıtkı'nın yazdığı rrektupların çoğu kızkardeşi Nihal'e, elliye yakın. Kızkardeşi Kanuran Erkmenoğlu ile evliydi. Kamuran arada bir içtiğimiz yeılere gelir, Cahit'i eve götürürdü. Kamuran da şairin dostları trasına katılmıştı. 'Ömrümde Sükuf adlı kfabını yayımladıktan sonra mektubunda, "Hemen her yazar, her tair ilk kitabını kendi parasıyla bastınr" diyor. Yolu Ankara'ya düştüŞünde de 'içtenlikle karşılandığını' yazıyor. Feridun Fazıl'a konul olmuş. Paris yaşamından da haberler verir. "...Bizim mahallen» en güzel kahvelerinden birinde aperatifimi içiyorum (Paris'te ytlnız akşam yemeğinden önce değil, öğle yemeğinden önce deaperatif içiiir). Beş on dakika sonra yemeğimi yiyeceğim, sonrakahvemi içeceğim ve ardından radyoya gideceğim." Burhaniye'de askerlik edirken, albayı için Çok iyi, baba gibi bir adam' der Babasıyia paş konusunda araları açık olduğu bilinir. Son mektubunda bunüşöyle dile getirir: "Bir gün gelecek, oğlunuzun şairliğiyle iftihaı edeceksiniz." Yıllar sonra Cahit Sıtkı Taancı ile hepimiz öVünmüyor muyuz? Onun bulunan her satırı edtbıyatımız için büyük bir değer değil mi? " 8 OuluOiı K kart S ssfc v Kthire • B 23° A 33° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Kartalın kanat kemiğinden yapılan üflemeli bir halk çalgısı. 2/ Notada durak işareti... Bademden yapılan bir şerbet. 3/ Haşlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek... Kent. 4/ Jokeylerin giydiği kenarsız başlık... Yunan abacesinde bir harf. 5/ Paylama... Yunan mitolojisinde aşk tannsı. 6/ Çocukları uyutmak için söylenen türkü. 7/ Bir cins sert çikolata... Galyumun simgesi. 8/ Tavır, davramş... Kısa bacaklı bir köpek cinsi. 9/ Dağcıhk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ BaJık avlamada kullanıian küçük kıyı teknesi. 2/ Biber... Siireyya Dunınun, yönetirken öldiiğü son filmi. 3/ Büyük yankı uyandıran utanç verici olay. 4/ Hararet... Kimyasal erkeyi elektrik erkesine çeviren aygıt. 5/ Bir tür deniz taşımacıhğı... Kitap getirmemiş peygamber. 6/ Yerli malı simgeleyen harfier... "thsan edici" anlamında Allah'ın sıfatlarından biri. 7/ Topluluk ile ilgili, kolektif... Bir nota. 8/ Şehirleri yangına karşı koruduğuna inanılan Şinto dini tannsı... Yer ölçmeye yarar düğümlü ip. 9/ Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bulunduğu bölüm. 'l^abancı diL> ana dîlî de geliştirir' Anadilinde çocuk olmak Türkçeyi çocuklarımıza çok iyi öğretmek, sevdirmek zorundayız. Bu da yalmzca yabancı dille eğitim yapan okullaf için değil, tüm okullarımız için önemli bir sorun. Bugün üniversitelerden mezun nice gencimiz ne sözlü ne yazılı olarak doğru dürüst kendini ifade edememekte, fıkirlehni anlatırken zorlanmaktadır. nu da buna ekleyelim. Bilinen gerçek şu ki, bugün tüm bilim, teknoloji, sosyal bilimler, sanat ve kültür alanlannda en fazla yayın yapılan dil tngilizcedır. İngilizce, beğensek de beğenmesek de evrensel bir dil konumundadır. Hatta gelişmiş birçok Avrupa ülkesinde dahi bilimsel yayınlar kendi dillerinde değil, tngiüzce olarak yayımlanmakta, tngilizce çevirileri veya özetçeleri verilmektedir. Kısacası çocuklarımıza bir yabancı dil öğretmek, o ülkenin boyunduruğu altına girmek anlamıGazetemizde 3031 temmuz gün gilizce öğretmeni olan Sn. Yttcel leri yayımlanan, Ayşe Kilimci'nin Özmen Karan ile yapılan bir söyleşide getirilen bazı eleştirilere kahazırladığı "Anadilinde Çocuk tılmamak olası değil. Ancak eleşOlmak" başlıklı diziye, iki açık tirilerinde katılmadığım birçok lama gelmiştir. Okurlarımıza su noktayı da gözardı etmek aynı şenuyoruz. kilde olanaksız. Bunlardan bana çok ters gelen ve beni özellikle raMERAL ALAKUŞ ~ hatsız eden bazı konulara da deCumhuriyet Gazetesi'nde 3031 ğinmeden edemeyeceğim. temmuz günlerinde yayımlanmış önce Sn. Karan'ın "Neden ilolan "Anadilinde Çocuk Olmak" le de bir, hatla şimdilerde iki dil" başlıklı, Sn. Ayşe Kilimci tarafın sorusunagelelim. Hatta biraz dadan sunulan röportajı ılgıyle ve ha ileri giderek biz, "Neden ille hayretle okudurn. Otuz yıllık In de İngilizce öncelikli dil" sorusuna hiç gelmez. Ayrıca kanımca başka ülkeleri kendi dillerinde tanımak kimsenin ufkunu daraltmaz, aksine genişletir. Türkiye'de bulunan Amerikan okullarına gelince, ABD elbette bu okulları açarkan bir kültür seferi amacını gütmüştür. Aynı amaç diğer yabancı okullar için de söz konusudur. Öte yandan bu okullardan mezun binlerce kişi kendi öz ülkesinde değişik alanlarda yıllardır hizmet vermiş ve hizmet vermektedir. Bir ülkenin bir başka ülke boyunduruğuna girmesi veya insanlann kendi ülkelerini terk edip başka ülkelere göç etmesi temelde ekonomik nedenlere dayanır. Bir yabancı dil öğrenmek (küçük yaşta da olsa) kişinin ana dilini kısırlaştırmaz. Ben bunca yıllık yaşantımda deneyimlerime dayanarak diyebilirim ki, yabancı dil bilmek kişilerin kendi özdillerini de geliştirir. Çocuk yaşta öğrenmeye başladığım İngilizce, benim kendi dilime daha çok özen göstermemi sağladı ve şunu da hemen eklemek isterim, ki ben ömrümde cezveyi "kezve" diye okuyan hiçbir çocuğa rastlamadım. Bunun doğru olabileceğine kesinlikle ihtimal veremiyorum. Ben, Türk çocuklanmn bir değil, iki üç dili, eğer ortam ve koşullar sağlanırsa, çok iyi düzeyde öğrenebileceklerine inanıyorum. Aslında burada özellikle vurgulamak isterim ki, yabancı dil okullarında var olan sorunlardan çok daha önemli bir sorun var önümüzde. Bugün binlerce çocuğumuz denetimsiz bir biçimde Kuran kurslannda, yetkisiz hocaların elinde, anlamını bile bilmedikleri sureleri ezbere yutmaktalar. Evet, Türkçeyi çocuklarımıza çok iyi öğretmek, sevdirmek, özendirmek gerekli. Bu da yalnızca yabancı dille eğitim yapan okullar için değil, tüm okullarımız için önemli bir sorun. Bugün normal liselerimizden ve üniversitelerimizden mezun nice gencimiz, ne sözlü ne yazılı olarak, doğru dürüst kendini ifade edememekte, fikirlerini anlatırken zorlanmaktadır. Elbette ki, yabancı dille eğitim yapan okuilarda tüm öğrenciler o dili aynı düzeyde öğrenemez. Nasü ki bütün öğrenciler matematik, fizik veya resim ve müziği aynı düzeyde öğrenemezse. Ama ne olursa olsun, yabancı dil öğrenen çocuklar ileride seçmiş oldukları mesleklerde daha başarılı olur ve daha ilerlerler. En azından kendi konulannda uluslararası yayınlan izler ve gelişirler. Meral Alakuş'un açıklaması 60 YIL ONGE Cumhuriye( Gazi Çiftliği hakkında 9 AĞUSTOS 1929 Londranın en büyük ve en nefıs resimli mecmualarından biri olan "Illustrotet London Neuos" 3 ağustos tarihli son nüshasının iki sahifesini Ankara civanndaki Gazi Hazretler'min numune çiftliğine hasrederek Gazi Hazretlerinin çiftlikleri hayatına ve çiftliğin manzaralarına ve Büyük Millet Meclisine dair 9 parça fotoğraf dercetmiştir. Gazete yazdığı makeleye "Çölden mamur bir çiftlik meydana getiriliyor" cümlesini başlık olarak koymuştur. lngiliz Gazetesi diyor kt "Türkiye Reisicumhuru Mustafa Kemal Hazretleri ibraz etmekte olduğu birçok faaliyete bir de ziraatçilik faaliyetini ilave etmiştir. 1924 sen&inden beri Türkiyenin yeni merkezi olan Ankara cıvannda vaktiyle bir çöl olan bu yerde bir numune çiftliği vücude getirmiştir. Buradaki ameliyata bir hayli ecnebi ziraat müteahassısı nezaret ediyor." Gazete bu münasebetle yeni Türkiyenin tarihine ve Teşkilatı Esasiye kanununa dair birçok malumat ilave etmiştir. okullar yararlı olmuştur' ERHAN DUMANLI Gazetenizin 30 ve 31 temmuz tarihlerinde İngilizce öğretmeni Yiicel Özmen Karan ile yapılan söyleşiyi okuduktan sonra, örnek verilen okulun bir mezunu olarak sizlere bir şeyler de ben yazmayı istedim, eğer yayımlarsanız memnun olurum. Yabancı dil konusunda herkesin değişik bir fikri olabilir; ben bunu tartışmak istemem, ancak hayatımızın en güzel günlerinı geçerdiğimiz okullanmız (Talas ve Tarsus Amerikan Okulları) hakkında, btoc hiçbir katkısı olmamış demeye de karşı çıkarım. Çok küçük yaşlarda, 1959 1964 yıllan arasında okuduğum Talas Amerikan Ortaokulu'nda (Maalesef şu anda Talas kapandı tesisler güreş kampı oldu) yaptıklanmızı biraz anlatabilirsem o çocuk yaşındaki talebelere bir okulun neler kazandırdığını anlarsınız sanırım. Okulumuzda 175 civan talebe, 2025 civarında hoca vardı. Son derece disiplinli geçen derslerden sonra Amerikalı hocaların nezaret inde çeşitli sporlar ve diğer aktiviteleri yapmak üzere talebeler dağılırdı. Bu aktivitelerden en önemlisi "Book Mobile" denen seyyar kütüphane idi. Hemen hemen her hafta çevredeki ilkokullara ve yetimhanelere gider, elimizdeki kitapları dağıtır veya sınıflarda okurduk. Elektrikleri bile olmayan civardaki iki yetimhaneye gider, seyyar jeneratör ve film makinesi ile zavallı yetimleri eğlendirmeye çahşırdık. "Wood Club" diye bir aktivitemizde bize deriden ve tahtadan bazı eşyalar yapmak öğretilmişti. Bu yaptıklarımızı ister kendirniz kullanır. ister yoksul talebe ve okullara verirdik. Müzik kulübünde her türlü müzik dinleme ımkânına sahiptik. Ben şahsen klasik müzik zevkimi orada edindim. Hocalarımızla beraber yemek yer, beraber futbol ve basketbol oynar, beraber kış sporlan yapardık. Talebelerin kendi kendini yönetmesini sağlamak için komiteler kurulur ve aktif olarak çalıştırılırdı (talebe meclisi, haysiyet divanı, yemekhane komitesi gibi). Bütün bu zaman zarfında bir kere Hıristiyanlık propagandası yapıldığını da hatırlamıyorum. Aradan 25 >nl geçmesine rağmen hâlâ o günleri gunırla ve hasretle anıyörum. Bu okullar sadece okuyanlanna yabancı dil eğitimi vermekle kalmamış, çok geniş bir dünya görüşü ve genel kültür aşılamıştır. Arkadaşlannı sevtneyi, başkalannın hakkına saygı göstermeyi ve ihtiyacı olanlara yardım etmeyi öğretmişlerdir bize. Şu sırada kısa örneklerini vermeye çalıştığım olayların acaba kaç tanesini kaç okul verebiliyor Türkiye'de? Talebesinden yıllık olarak aldığı ücretle ancak eğitimi yapabilen bu tip okuUanmızdan sanatsal veya tarihsel etkinlikler bekJemek bence yanüş olur. Bırakalım ve müsaade edelim Tarsus, tzmir, Üsküdar ve Robert gibi okullar kültür seviyesi yüksek, lisan bilen ve memleket ekonomisine faydab olacak talebeler yetiştirsin. Ülkemize bundan büyük katkı olur mu? Erhan Dumanlı'nın açıklaması O O*IT > AİRUPA DA ÜMÎVERSİTE Sfze vereslye takdlm eder. Vİ H TH f VantHâtörleri S SATİE s 30 YIL ONCE Cumhuriyet Sendikalarm tenkitleri 9 AĞUSTOS 1959 tstanbul tşçi Sendikalan Birliği lokalinde dün saat 15'te şehrimiz sanayi işkollannı temsil eden işçi sendikalan başkanları zaman zaman sert tartışmah bir toplantı yapmışlardır. tstanbul tşçi Sendikalan idare heyetinin tertip ettiği bu toplantıya davet edilen tstanbul milletvekillerinden yalnız birinin iştirak etmesi protesto edilmiştir. Birlik Başkam Mehmet lnhanlı tarafmdan yapılan bir konuşma ile toplantı açılmış Çalısma Bakanlığmı temsil eden temsilen tstanbul Bölge Çalışma Müdürü bir konuşma yaparak tl Hakem Kurullannda bekleyen iş ihtilafı olmadığını il hakem kuntllarımn intikal devresinde bulunduğunu söylemiştir. Basın Teknisyenleri Sendikası Başkam ise içtimai meselelerin küçümsenmemesi lazım geldiğine işaret ederek demiştir kt " Milletvekilleri seçimleri seyahatlerle değil, bu camiaya yaptıklan vaadlerle kazandılar. Neden dertlerimizi dinlemeye gelmediler. Tahkim müessesesi makanizması kötü işlemektedir. tl hakem kurulu çalısıyor. Neye yarar! Netice sıfır. Tahkim müessesesi kalksın yerine grev ve lokavt hakkı tanınsın o zaman işçi hakları kolaylıkla alınacaktır." Tekstil Sendikası Başkam, müesseselerde hangi şartlara göre ücret tesbit edildiğinin meçhul olduğunu, istatistiki malumat ve dö'küman noksanlığı dolayısıyla il hakem kurullarının bölgenin geçim şartlanna vakıf olmadığına inandığını söylemiştir. Toplantıda hazır bulunan Türklş Başkam Nuri Başer tstanbul milletvekilleri ve Yüksek Hakem Kurulunun işleyişini sert bir şekilde tenkit eden bir konuşma yaparak demiştir kt ' On binlerce işçinin temsil edildiği tstanbul İşçi Sendikalan Birliğinin toplantısına davet edilen 37 milletvekilinden yalnız bir tanesinin nazar boncuğu gibi iştirak) çok üzücü bir olaydır. Seçim zamanı can ciğer kuzu sarması oluyorlar. tstanbul meydanlarmda biz sizin mevzunuzu biliyoruz diyerek oy istiyorlar. Bu milletvekillerinden şimdi kimisi Napoli kimisi Cenevrede veya seyrandalar, bir kısmının da kongrelerde bulunduğuna eminiz. Ayrıca ücretli izin kanunu Ferhatla Şirin hikayesine benzemektedir. İdare Heyetindeki arkadaşlarımdan rica ederim, bize iltifat etmeyen ve davetlerimize ehemmiyet vermeyen, meselelerimizle alakadar olmak istemeyen bu arkadaşlan toplantılanmıza bir daha davet etmeyelim." * Amerikan eğitim sistemiOe İngiltere, Almanya ve Fransa'da Önlisans.Lisaş ve Yüksek Lısans (ABA + BBA + MBA) veyaisviçre'de "Otelcilik" eğitimi, * Tüm kampüslerde tedrisa lisanı İngilizce olup, İngilizce seviyeleri yeterli Umayanlara "İngilizce Hazırlık Programlan ". * SCHILLER INTERNATIONiL UNIVERSITY; Amerika'da "AICS" kuruminca akredite edilmiş uluslararası hüviyete sahip Sr üniversite olup, YÖK tarafından ülkemizde denklğj onaylıdır. * Lise Diplomasına ve gereklmaddi koşullara sahipseniz, Eylül 1969 veyaDcak 1990 döneminde üniversite eğitimiıe başlayabilirsiniz. I (*ksp YURTDIŞI EĞİTİM DANŞMANLIĞI Yıldız Posta Cad. Vılla Sok 74/2 Yuva 3fcpt. Esentepe/İstanbul Tel (1) 16626721673968 Telex. 2844İFax (1) 1754410 Not: Bu ilanı ke»lp •aklayınız lutfen, Wr f n ihtiyacınu olatrillr. I Ozal'ı Aşmak İçin Osman Ulagay "Özal'ın en büyük kozu, 'Benim alternatifım yok, ben gidersem ülke batar' psikolojisini toplumda yaratmış olmaktan geçiyor Osman Ulagay'ın "Ozal'ı Aşmak İçin" adlı kitabı hâlâ bu morfin alışkanlığından kurtulamayanlara bir kapı aralıyor. Ayrıca alternatifler üzerinde sosyal demokratları yeniden düşünmeye zorluyor. Her açıdan okunmaya değer bir kitap." YALÇIN DOĞAN, Sabah, 25 Temmuz 1989 Osntan Ulagay'ın "Özal'ı Aamak İçin" adlı kitabı, ilk defa "Özal olayı"nı ilginç şekilde ele alıp inceliyor. bizlere Özal'ın temel yaklaşımı konusunda önemli ipuçları verîyor Adeta Türkiye'nin resmini çekiyor. "Özal olayı"nı Türk toplumunun arabeskleşmesinin nedenleriyle birlikte ayrıntılı olarak inceleme zamanının geldiğini gösterıyor M. ALİ BİRAND, Milliyet, 12 Mayıs 1989 AFA YAYINLARI AFA Vaymcılık A BaCıalı CaO S^tnye Ap 19/8 CağalOğluİSTANBUL 1ÖDAV.. MECVEPDE KAPSINIZA. CI.KAN $â£T: İNuİLİZCC BİLMEk. TUCSEM'IKi REMBERÜuİKJDE İNuİLTECfDE SECtciN DİL SİZ DE İNĞıüZCE VAZACAk V ANA DİLİNÎZİ Bi.LMEk VETİVOCDÜ İngilizceyi İngiltere'de öğrennek için 7 TUR'u seçtiniz. •. En iyisini seçmenizin şereine. 7TUR TRWI LSIIOP GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Umutsuz hastaya zakkıun 9 AĞUSTOS 1988 Kanseri tedavi ettiği öne sürülen zakkum ekstresinin umutsuz hastalar üzerinde denenmesi kesinleşti. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından oluşturulan tlaç Geliştirme ve Değerlendirme Komisyonu'nun bu yöndeki kararı Bakan Nihat Kitapçı tarafından olumlu karşılandı. Komisyon Başkam Prof. Dr. Naci Mor, umutsuz hastalar Üzerinde yapılacak deneylerin sonuç vermemesi durumunda, diğer hastalarda da deneme yapılmasıntn gündeme gelebileceğini belirtti. Bor, "Ona, şu anda kadar vermek doğru değil. Bunun için belki ilerde, eğer ihtiyaç görülürse, yeni denemeler planlanabilir" dedi. Türk Tabipler Birliği kararı, "Son derece saçma ve bilimsel olmayan bir karar" olarak nitelendi. tnsanlar üzerinde zakkum denemesi, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın belirleyeceği hastanelerde ve komisyonun belirleyeceği esaslara göre yapılacak. Bu konuda, zakkum ekstresini hastalannda deneyen Dr. Ziya özel ile bakanlık arasında bir protokol imzalanacak. Osman Ulagay, bu iyi zamanlanmış değerlendirmesinde 'Özal olayı'nı Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi içinde yerli yerine yerleştirmeye çalısıyor. Ulagay'a göre 'Özal olayı' Türkiyenin modernlesme sürecinin kaçınılmaz, ama yozlaştırılmış bir evresidir HALUK ŞAHİN, Gazete, 5 Mayıs 1989 Ayrıntn bilgi için dil okuları broşürimüzü isteyihiı İnönü Ctd. 37/2 Gümüşsıyu 152592\(4Hat) SATILIK MÜSTAKİL PARSELLİ VİLLA ARSALARI Alanya ya 15 km. mesafede imar planlı, en az 300 m arsalar! Portakal bahçeleri, çam ormanları, Kargı Çayı ile çevrelenmiş, denize 250 m. mesafede parseller. 2 AMBİANCE BAR TUNA ORHAN METİN İKİLİSİ SalrÇar Perş.CumaC.tesi tursem İngiliz Usan Okulları Danifma Merkezi Cun*uny«l Cal 173 / 48 Eknadaft istanM SO23O »Won OMı kar>sı T«l (1) 14639 77148 79 43 Tl> 27498 TUSMTRFa: |1)132 97 29 Ba^dat Cad. Çlftehavuzlar 358 18 703öa49 30 TEŞEKKÜR Başarılı bir ameliyatla babamız SADIK DL'RSUN'u layata kavuşturan Geniş bilgi için: 174 28 54 Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nden aidığım pasaportumu kaybettim, hükUmsüzdiir. SATILIK 1988 YAPIMI KARAVAN Elektro lux buzdolabı Akü elektrik gaz, Avrupa portatif tuvalet Prof. Dr. AYDIN AYIAÇ'a ve ekibine, ayrıca İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Ensftüsu bölümüne teşekkürü bir borç biliriz. EVLATI.ARI Satılık Benzin İstasyonu E S yolu istikâmeti Tel: 9 1886 1468 SİLtVRİ Tcl: 359 71 35 SAKATLAKA MAHSUS DEVREN SATILIK ARA3A SATILIK FORD ECKOT 1983 otomatik »*• ZEYNEP IŞ/L ÖZGENTÜRK Tel: 359 71 35 Tel: 359 71 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle