Katalog

26 AĞUSTOS 1989 CUMHURÎYET/9 PORTRE Yeni Dışişleri • 4% •• Sungar Ankara'nın yeni sesi Murat Sungar 1942 doğumlu. Doğduğu "yerin" sözcülüğünü üstlenmeden önce, 1960'ta Ankara Koleji'ni bitirdi. 1964'te de, hiç 'ieklemeden" Siyasal Bilgiler Faküttesi'ni... "Karariı, "lider", "çalışkan" ve "dislpllnli" olmak gibi özellikleri ile tanınan, "Kova Burcu'ndan" olan Sungar, Dışişleri Bakanlığı'na 1966'da girdikten sonra, 197072 yılları arasında NATO Daıresı'nde Aday Meslek Memuru, 3. kâtip olarak çalıştı. 197275 yıllannda ise NATO Daimi Temsilciliğı'nde 2. kâtiplik ve Başkâtiplik yaptı. Ardından Islamabad Büyükelçılığı'nde Başkâlip oldu. 1977 yılında tekrar NATO'ya dönen Sungar, bu dairedeki şube müdürlüğü görevinı yürüttü, sonra Müsteşar Özel Kaleminde Şube Müdürlüğüne, daha sonra da Müşavirliğe yükseldi. 19791983 yılları arasında Washington'da görülen Sungar, Ortaelçilık Müsteşarı ve 2. Sınıf Büyükelçilik Müsteşarlığı yaptı. Yurda dönünce Çok Taraflı Siyası Işler Genel Müdür Yardımcılığı'nda 2. Sınıf Daıre Başkan Yardımcısı ve Müsteşar Ozel Danışmanı olarak hizmet veren "yeni sözcü" 19851989 yıllan arasında yine ABD'ye gitti. Burada "önemll" diye nitelenen New York Başkonsolosu "postuna" oturdu. Yaptığı çalışmaiarla göz doldurdu. Amerika'daki Türk tobisinin oluşmasında pay sahibi oldu. Yurda döndükten kısa bir süre sonra da eski sözcü inal Batu'nun gidişine kadar Enformasyon Daire Başkanlığını, dolayısıyla "sozcülüğü" ağustos ayına kadar bekledi. Sungar, bugüne kadar yaptığı iki basın ANKARA Cumhuriyet Ankara BİR CEZAEVİ ZİYARETİ Abramowitz'in deneyimi ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Abramowltz, Ankara'da cezaevi geziyor. Her taraf pırıl pırıl, yataklar tertemız; karbeyazı çarşaflar gerili. Hani "Ustüne bozuk para atınca üç kez zıplayacak' biçimde derler ya, işte öyle... Abramovvitz şaşırryor olsa gerek ki bir Adalet Bakanlığı görevlisi kulağına eğilerek konuştu: Slz geliyorsunuz dlye değil. Her zaman böyledlr.. "Estd kulagı keslklerden" diye nitelenen ABD elçisi yanıt verdi: Biliyorum, askerde biz de böyle derdik... HAVASI Bürosu 70 MILYONLUK TURKIYE Bulgaristan'dan gelen Türkler ile ilgili "koordinasyondan" sorumlu Deviet Bakanımız Ercüment Konukman, gelen soydaşlarımızı Türkiye'de konuk etmek için aman vermeden çalışıyor. Ama soydaşlar bu konuda pek kendisine yardımcı olmuyorlar anlattığına göre Devlet yer gösteriyor, onlar Ladalarıyla Ankara çevresınde şaşırtmaca verıp doğru Bursa'nın yolunu tutuyortarmış. Konukman bunu bir türlü anlayamamış olsa gerek ki yakındı: "Tunceli'nin mümblt topraklan, Erzurum'un güzel havası, yaylası var. Niye gltmiyoriar? " Sonra da 100 bın tanesının "kayıp olduğunu" açıkladı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, hükümet sınırı kapatmaya karar vermez mı... Tam ışler karıştı derken, Konukman, en ince zekâlılara bile damak kaldırtan demecini veriverdi: Bulgaristan'da kalan soydaşlanmız orada belirtl eyleme geçecek şuura sahlptirier herhalde... Sorun bu demeçle şimdilik çözüldü. Ancak Bulgaristan'daki Türkler eyleme geçerlerse, ya da geçmezlerse ne olacak sorusunun karşılığı bekleniyor... ORMAN SANSURU Aman aman Konukman Mahkeme gibi müdürlük Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, memleketteki ormancılık uygulamalarının iyiye gitmediğı görüşündeydi. Bazı mühendisler, düşündüler taşındılar, arastırdılar ve Oda'nın yayın organında yayımlanmak üzere bir yazı hazırladılar. Temmuz sayısında çıkan yazıda orman kanunlarının, amacı doğrultusunda uygulanmadığı, kötü amaçlar için kullanıldığı ve buna seyirci kalındığı öne sürülüyordu. Sonra olan oldu. Dergi toplalıldı. Mahmeke kararı ile değil. Oda yönetim kurulu açıklamasına göre Orman Genel Müdürtüğü'nce... Orman Genel Müdüriüğü'nün böyle bir yetkisi var mı, yokmu bifinmez. Ama eğer topladıysa bır dayanakları vardrr herhalde. Orman Mühendisleri Odası TMMOB'ye üye, bağımsız bir kuruluş olsa da Orman Genel müdürlüğü de tüm ormanlardan ve orman ürünlerinden sorumlu, Dergiteri oluşturan kâğıt da kerestelik olmayan odundan elde edildiğine göre. Vs. Vs. toplarrtısında da "vaziyete haklm" göründü. Hatta, Türkiye'ye gelecek BM heyetinde yer alanları açıklarken kendi aralarında konuşan gazetecılere, gayet nazlk bır dille, "ilglleniyorsanız söyleyeceğim" diyerek; dikkatlerının tekrar Ankara'nın ıstediği noktaya yönelmesini de sagladı. Sayıları az olan Sungar'ı tanıyanlar, yeni gorevini de başarıyla tamamlayacağına inanıyoriar. Kuruluşunun Birinci Yılında Bir ihtisas bankası olarak 1988 yılında faaliyete başladık. Bir yıl gibi çok kısa bir dönemde aldığımız mesafe, Bankamız için Türk Bankacılığı için ve Ülkemiz ekonomisi adına son derece sevindirici. Bu hızlı gelişmeyi, 1988 yılının son be§ ayı ve 1989 yılının ilk altı ayını kapsayan mali tablolarımızdaki rakamlar somut olarak belirliyor. Mutluyuz ve mutluluğumuzu, başarımızda katkısı olan tüm kişi ve kuruluşlarla paylaşmaktan onur duyuyoruz. Körfezbank BIR BAKAN Yürürken sakız çiğnemek Turizm Bakanı ilhan Aküzüm, Ankaragücü kulübü tesislerinde kabıne arkadaşı gençlik ve spordan sorumlu Devlet Bakanı İsmet özarslanı beklerken, kulüp yönetıcileriyle ayaküstü sohbet ediyor: "Gelecek yıl turizm kapasttesl yüzde 30 artacak. 2 milyon 200 bin tarihi eserlmiz var. Tartışmasız bizim ülkemize zengln turistler gelecek. Başbakanlık Kupası maçını seyrettiniz ml? Fenerbahçe o kadar lyl değil. Galatasaray'da 4 eksik var. 3 büyük kentin dışında S yıldızlı otel kapasltesl doldu. Eğer yaparlar da müşteri bulamazlarsa o zaman ağlamasınlar. Zaten artık turistler bu otellere ragbet etmeylp doğayla baş başa yasamak istiyorlar. Ama maç enfes*!. Galatasaray bu sene bir şeyler yapar. Ya slzin bakanınız nerede kaldı kardesim? Şunun şurastnda bizim ülkemiz turlzmde 45 yıldır faallyet gösteriyor. Bir italya bir ispanya gibi bu Isle 5060 yıldır uğrasmıyoruz ki. Bak kardeşim sizln Ankaragücü'ne bir forvet laztm. Bu probleminizi halletmenlz gerekiyor. Bakanınız hâlâ gelmedi ben gidlyorum..." Aküzüm böylece hem gelmeyen bakan arkadaşının yerini doldurdu, hem kendi bakanlığının icraatını artlattı, hem de Ankaragücü'ne sahıp çıktı DÛNYADA MEKÂN Odenekler nerede? TBMM Başkanlığı kendi personeli için Ipjman düşüncesiyle 1986 yılında bir girişim başlattı. Oran kenti yakınlarındaki bir arsa üzerinde 1986 yılı ekim ayında lojmanların temeli atıldı. O günkü fiatlara göre lojmanlar 3 milyar 170 milyon liraya çıkacaktı. Müteahhit de 1988 yriı sonunda evleri teslim edecekti. Ancak gelin görün ki TBMM ödenek yokluğu gerekçesiyle para musluklarını kısınca lojmanların bıtmesı 1992 yılına kadar sarktı. TBMM Başkanlığı bugune kadar bütçeden 2 milyar 200 milyon lira ödedı. Inşaatın bıtırilmesı için daha 3 milyar lira gerekiyor. 220 konutun yüzde 60'lık bölumünun inşaatı tamamlanmış, Meclıs'ten ödenek beklıvor. Memurlar da lojmanların bıtirilip başlarını sokacakları zamanı bekliyorlar. Bekleyen derviş muradına erermiş, ya da delirirmiş sözünü anımsayarak.. BİLANÇO (MİLYON TL) AKTİF KASA VE BANKALAR MENKUL DEĞERLER CÛZDANI KANUNİ KARŞILIKLAR KREDİLER DİĞER 30.6.1989 27.284 12.666 1.498 44.791 11.653 PASİF ÛZKAYNAKLAR DÖNEM KÂRI MEVDUAT KULLANILAN KREDİLER İTHALAT HESAPLARI DİĞER 30.6.1989 8.490 6.332 27.304 18.033 13.065 24.658 97.882 104.041 HAYATIN İCİNDEN TOPLAM AKTİFLER GARANTİ VE KEFALETLER 97.882 104.041 TOPLAM PASİFLER GARANTİ VE KEFALETLER Başkent müziği Anakent Beledıyesı'nce başlatılan konser dızisinın ikincisi, Korno Dörtlüsü tarafından Kuğulu Park'ta verildı Konser kalabalık bir müzıksever topluluğunca izlendı, kalabalık bir seyyar satıcı topluluğu ise bu arada gızlendi. İlk çağlarda savaşlarda çağrı aletı olarak kullanılan korno sesi, başkentli seyyar satıcılar üzerinde de benzer bir etki gösterdi. Hava kümesıni 16 titreşik parçaya bölebilen, yüzyıl kadar önce bile 35 oktavhk ses skalası ile tanınan korno, satıcılardan bazılarına belediye zabıtalarının "geliyoruz ha" sesi gibi geldi. Ricat etmelerine yol açtı. Park civanndakı işportacılardan bir kaçı seslerı duyar duymaz, arkadaşlannı uyardılar: Zabrtanın yeni aracıymış abi. Böyle geliyorlarmış... Yaklaşık 5 dakika içinde çevrede tek bir işportacı dahi kaJmamıştı. Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın ise hiç bir şeyden habersiz konseri zevkle izledi. KAR/ZARAR HESABI (MİIYON TL) SON BEŞ AY FAIZ GELIRLERI FAİZ GİDERLERİ FAİZ GELİRLERİ, NET KOMİSYON GELİRLERİ, NET KAMBİYO GELİRLERİ, NET DİĞER FAİZ DIŞI GELİRLER, NET DÖNEM KÂRI «1988 İLK ALTI AY 9.751 4.097 5.654 2.716 1989 \ 7.169 3.236 3.933 2.094 (247) 126 (2.164) (2.648) 3.132 6.332 A fcfr * Bankamız Ağustos 1988 itibariyie faaliyete başlamıştır. Körfezbank BİRLEŞİK TÜRK KÖRFEZ BANKASI A.Ş. Cumhuriyet Caddesi No: 16 Elmadağ İSTANBUL Telefon : 134 51 00/10 Hat Fax : 131 81 11 Telex : 39714 KRFZ 27576 KBTR 24269 KZTR Günaydm Gazetesı'nde bır sorw "Yalan soylemesıni biliyor musunuz?" Hele bır başbakan olalım anlarız. * * Ecevit: "Türkiye aşiretler üikesi değildır." Tankatlar ülkesıdir. * • Kâmuran Gürün'ün yazı başhği: "Güneydoğu'da olan biten" Olan oluyor da bıttığı yok. * * Özal gazetecılere çıkışmış: "Guneydoğu olaylan sizin buyuttüğünuz kadar değil." Sızın küçülttüğünüz kadar hiç değil! Yazanmız ilhan Selçuk soruyor: "Orta Asya'da, ortaçağı yırtan, bır akıl ya da bilım devrımı gerçekleşmiş midır?" Bırakalım Orta Asya'yı bu devnmı Orta Anadolu'da bile gerçekleştiremedik. • * Demirel: "Hükümet, göçmen sorununu ağzına yüzune bulaştırdı " Hangi sorunu bulaştırmadı ki? *• Eskıden "Binın yansı beş yüz. O da biz de yok" derdik. Paramızın değen o kadar küçüldu kı şimdi ancak şöyle diyeceğız: Bir milyonun yansı beş yüz bın, o da biz de yok. Şinasi Nahit Berker