Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 AĞUSTOS 1989 * * * • HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 Görebiliyor muyuz? (Baştarafı 1. Sayfada) kü devlet felsefesinin değişmesi gerektiği"ni, başka türiü "totaliter sistemden demokratik sisteme geçilemeyeceği"ni, bunun için de siyasal rakiplerin birbirlerini tasfıye etmek yerine, birlikte yaşamayı öğrenmelerinden başka çare olmadığını söyledi. Yeni Polonya Başbakanı, ülkede demokrasinin yerleşebilmesi için radyo ve televizyonda devlet tekelinin kaldınlmasını ve bu alanda çoğulculuğun geçerli kıhnmasını da istedi. 39 milyar dolar dış borç ve yüzde 200'e varan enflasyonla büyük bir bunalımı yaşayan Polonya ekonomisinin içinde bulunduğu durumu son derece kritik diye niteleyen Başbakan Mazovviecki, hedeflerinin piyasa ekonomisi olduğunda şöyle değindi: "Hükümetin uzun vadeli ve stratejik hedefi, Potonya'nın bilinen ve denenmiş ekonomik kurumlarını yeniden tesis etmek olacaktır. Bundan şunu anlıyorum: Piyasanın yönlendirdiği bir ekonomiye ve ekonomik olarak gelişmiş ülkelerdeki gibi bir role sahip devlete yeniden dönüş." Dayanışma'nın Başbakanı, Polonya parlamentosunda yaptığı ilk konuşmada bunları soylüyor. Bu söylediklerinin türnü gerçekleşebilecek mi? Halkın oylanyla sandıktan çıkan Dayanışma, Polonya'da çoğulcu demokrasiyi gerçekten kurabilecek mi? Bu sorulann çengeli zihinleri daha bir süre meşgul edecek. Polonya'nın son derece güç bir döneme girdiğine kuşku yok. Ekonomide ve politikada büyük bir düzen değişikliği yaşanıyor. Bir sistemden ötekine geçiliyor. Bunun sarsıntısız yaşanması olanaksız. Ancak bir noktanın altı özellikle çizilmelidir: Avrupa eski Avrupa değil artık. Polonya ve Macaristan'daki başdöndürücü gelişmeler, Dogu Avrupa'yı Batı Avrupa'ya doğru çekmekte. NHekim Polonya Başbakanı, konuşmasında, "Artık doğusu ile batısı ile tek bir Avrupa"nın vartığından söz etmiştir. Kafamızt kaldırıp bu gelişmelerin anlamını kavramamız şart. Bunun birçok nedeni var. Ama her şeyden önce bütün bu gelişmeler, Batı Avrupa'nın, Avrupa Topluluğu'nun; Washington'un, NATO'nun Türkiye'ye bakışını etkileyecektir. Ülkemizin dış politikadaki öncelikleri bundan sonra artık hiçbir şey olmamış gibi kalmayacaktır. Avrupa ve DoğuBatı ilişkileri gözlerimizin önünde olağanüstü bir hızla değişiyor. Görebiliyor muyuz? Uçakta (Baştarafı I. Sayfada) kilen ve yolculan tahliye edilen uçağın her iki kanadının altında geniş hasar izleri görüldü. Itfaiye ekibi de köpüklu su sıktı ve uçağın çevresinde önlem aldı. Yolcular, uçağın iki kere yere çarptığını iddia ediyorlar. Yolculardan Orhan Ödemiş, "Uçak ilk kalkışta yere iki kez vurdu. sonra kanattan duman çıkmaya başladı, hostes moral verraeye başladı, sonra indik" dedi. Diğer yolcular da uçağın 8 saat rötarlı kalktığını, bunun teknik anzadan kaynaklandığının söylendiğini öne sürdüler. Ancak Toros Havayolları'nın Genel Müduru tsmet Erüstün rötann nedeninin arıza olmadığını savundu, "Devlet Hava Meydanlan'nda kalkış ve inişler için ödenmesi gereken paranın peşin istenmesi sonucu doğan ve giinlük yaklaşık 50 milyonu bulan nakit sıkıntısı nedeniyle rötar yapmak zorunda kaldık" dedi. Erüstün, uçakta herhangi bir anzanın bulunmadığını, iklim koşulları nedeniyle, havalanma mesafesinin uzaması sonucu birsıynk aldığını anlattı, bunun onemli ve büyütülecek bir şey olmadığını söyledi. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor. Sivil Havacüık Genel Müdür Vekili Atilla Paria başkanlığında uç kişilik bir sorusturma kurulu oluşturulduğu, çalışmalann en erken bir haftada tamamlanacağı bildirildi. Uçağın mecburi inişi konusunda çeşitli görüşler bulunuyor, bazı uzmanlar, uçağın aşırı yuk nedeniyle güç havalandığını iddia ederken, bazıları da teknik bir anza sonucu pist bitimine kadar havalanamadığını öne süruyorlar. Ishaly kırîp geçiriyoç Haber"Merkezi Her yıl yaz aylarında kendini gosteren ve susuzlukla birlikte daha da büyuyen tehlike bu yıl da yaşanıyor: Ishal. Özellikle kurak bir mevsimin yaşandığı Güneydoğu Anadolu'da bağırsak enfeksiyonları ölümlere yol açıyor. Yetkililerin yalanlamasına karşın, Gaziantep'te son bir ayda 34 kişinin bağırsak enfeksiyonları nedeniyle öldüğü belirtiliyor. Şanlıurfa Belediyesi ise ishale yol açtığı gerekçesiyle hale yeşil sebze girişini yasakladı. Bağırsak enfeksiyonu Gaziantep'te son bir ay içinde 02 yaş grubunda 34 çocuğun ölümüne yol açtı. Devlet, SSK ve çocuk hastanelerinde enfeksiyon nedeniyle tedavı altına alınanların sayısı her geçen gün artarken, Sağlık Mudürlüğü yetkilileri, salgımn söz konusu olmadığını savunuyorlar. Gaziantep Sağlık Mudürü Uğur Gönen Genç, kentte her yıl on bin ishal olayına rastlandığını belirterek, ölüm olmadığını, mezarlık kayıtlarında ölüm sebebinin 'ishal" yazılmasımn dikkate alınmamasını istedi. Hastanelerde ishalden 71 hastanın tedavi altına alındığını da bdirten Genç, kuraklığın yol açtığı hastahğın tifo, dizanteri ve sarüığa dönüşmemesi için gerekli önlemlerin alındığını açıkladı. Şanlıurfa Belediyesi'nce uç gün önce başlatılan yeşil sebze satışı yasağı sürdürulüyor. Kentte yasağın uygulanmasını sağlamak amacıyla denetimler sıklaştırılırken Ishal için yedi uyarı Haber Merkezi Sağlık uz i manları son günlerde artış göste f ren ishal ve benzeri bağırsak enfeksiyonlanna karşı alınması ge h reken önlemleri şöyle sıraladılar: J; İshal vücutta su kaybına neden olacağı için mutlaka bol bol su icilmeli ve sulu gıdalar alınmah. Alınacak her gıdanın ısısına dikkat edilmeli, soğuk yiyecek ve içeceklerden kesinlikle İcaçınılmah, Elma ve şeftali dışında her türlü meyve ishalli hastaya zarar verir. Bu nedenle incir, armut, üzüm gibi meyveler yenilrnemeli, Yağlı ve tath gıdalar alınmamalı, Yağsız hazırlanacak yemekler bol tuzlu olmalı, Özellikle patates, pirinç lapası, hastalar için faydalıdır. ; İshalli mutlaka dinleıımeli. ' KorkutaR susuzluk Her yıl yaz aytannda görülen bağırsak enfeksiyonla Ancak her şeyden önce ishal rındaki artışın temelinde, kuraklık ve susuzluk yatıyor. Û2ellikle bahçe ve tarlalarda temizlik koşulu aranmaksızın her tuıiu su kullanılıyor Yine yıyecekler olanlar mutlaka bir doktora gosofraya ya hıç ya da doğru durust yıkanmadan geliyor. (Fotoğrai: Esat Pala) rünmeli. insan akımn oluşmasına yol açan hastalık için Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Nevzat Aydın, "Her yıl yaz aylannda meydana gelen normal akın. Bu yıl biraz daba fazla kıpırdanma var. Ancak tifo tanısı koyulan hasta yok" dedi. Bu arada dün Anakent Belediye Başkanı Sdahattin Çolak'a diİekçe veren Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Işılay, "Şakirpaşa ve Fevzipaşa mahallerinin salgın hastalık yüzunden açık hastaneye dönuştuğünü" bildirerek önlem alınmasını istedi. İstanbul'da günde 6070 kişinin ishal nedeniyle hastanelere başvurduğu öğrenildi. Son günlerde ishalden yakınmalar artarken, tstanbul Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, her yıl olduğu gibi bu yıl da ağustos ayında ishal vakalannda artış olduğunu söylediler. Öte yandan bazı uzmanlar lstanbul'daki su kesintileri sırasmda, boşalan borulara dışardan pis su sızmtısı olabileceğini, yeniden su verildiğinde bu pis suların şehir suyuna kanşarak yakın semtleri etkileyebilecegini söylediler. Özgürlük için dört seçenek (Baştarafı 1. Sayfada) diği ekonomik politikaların ulke doğasını altüst ettiği, demografik ve kültürel yapıda "büyük hasara yol açtığı" inancı, son derece yaygın. Kuzeydoğu Estonya'daki yoğun doğa kirliliğinin faturası, doğrudan doğruya Sovyet yönetimine çıkarılıyor. Ancak temkinli bir dille ifade edilen hoşnutsuzluk, hızla nefrete donuşmeye aday. Ülke nüfusunun yuzde 35 kadannı oluşturan yabancılan etkileyecek güçteki uluslararası cephe, bağımsızhk mucadelesinin önune iri soru işaretleri koyuyor. Ruslar, sanayinin yoğun oldu|u Kuzeydoğu Estonya'da "özerk bölge" ilan edebilirler mi? Ederlerse ne yapılaeak? Korkunun ana kaynakları, bu sorulann içinde saklı. Rus, Beyaz Rus ve Ukraynalı yabancı azınlığın buyuk bir bölumu işçi, geri kalanlar basta sağlık olmak uzere hizmet sektoründe çalışıyor. Estonyah yabancı sürtüşmesinin temel unsurunu dil oluşturmakta. Estonyalılar, ozellikle Ruslar'ın Estonca'yı oğrenmemekte direnmesinden, kendilerini Rusça konuşmaya zorlamasından yakıruyorlar. Özellikle hastanelerde belirgin olan bu tutumu "küstahlık" olarak tanımlıyorlar. Rusça bilmeyenlerin doktorlarca muayene edilrnediği, yaygın iddialar arasında. Ruslar'a göre ise, "dil sorunu", Estonyalılar'ın yarattığı asılsız ve yapay bir sorun. Tallinn'de karşılaştvğun bir Rus muhendisi, "Bu, burada tırmanmakta o|an şovenizmin maskesi. Estonyalılar'ın büyük çoğunluğu ilkokuldan itibaren Rusça öğreniyor. Rusça biliyor, ama konuşmak istemiyoriar. Amaçlannın bir yerli yabancı a\nmı yaratmak. yabancılara ikinci sıruf insan muamelesi yapmak olduğu ortada. Dili bir baskı aracı olarak kullanarak yabancılan Estonya dışına itrnek. burada yaşam sürdürmekten caydırmak istiyoriar. Bugüne kadar ciddi bir sorun olmayan dil, şovenizmin iktidar silahı haJine geldi" diyor. Estonya Halk Cephesi (EHC) sözcülerinden Mart Tarmak. bu goruşü saçma olarak nitelendiriyor, "Burada kimsenin Ruslar'a nefrel duyduğunu sanmıyorum" diyor. "Ama buraya gelen yabancılann çalışmasını ve dilimizi bilmesini istemek, doğal hakkımız. Batı Avrupa ulkelerinde birkaç milyon Tiirk işçisi yaşıyor. Bu işçiler. bulunduklan ülke yurttaşlannın Türkçe konuşmasını talep ediyorlar mı? Elbetteki buradaki göçmenler, dilimizi bilmek zorunda. 1lerde bir yurttaşlık yasası gündeme gelince, yabancılara seçme hakkı tanıyacağız. Bu konuda kimsenin kuşkusu olmasın. tsteyen yabancı Estonya yurttaşı olacak ve kendisine eşit haklar tanınacak." Tallinn'de 23 ağustos sonrasında asıl tartışılan ve birbirinden farklı göruşlerle gittikçe girift bir gorünüm kazanan sorun, Estonya yurttaşlık yasasına zemin oluşturacak "ana koşuDann" nasıl hazırlanacağı... Yani Estonya'nın siyasi konumunun ve SSCB ile ilişkilerinin hangi yol izlenerek açıklık kazanacağı. Bağımsızlıkla sonuçlanması umulan surecin yöntemi... Moskova, burada kısaca "MRP" diye anılan MololovRibbenlrop PakO'nın geçersizliğini ilan edecek mi? Tallinn'de her şeyden once bu sorunun yarutı bekleniyor. Bu aşamadan sonra atılacak adımlar konusunda ise herkes farklı bir şey soylüyor. Şu anda çevresinde değişik siyasi odaklan toplayan dön ayrı yöntem var. Bunlardan ilki, bağımsızhk göruşmelerinin Moskova ile "yumuşak" biçimde surdürulerek birkaç aşamalı sureç içinde sonuca ulaşılması. Estonya Devlet Başkanı Arnold Ruutel ile Başbakan İndrek Toome, bu "temkinli" tavrı temsil ediyorlar. ikinci yol, aralık ayında seçilecek Estonya Yuksek Sovyeti'nin alacağı kararlar doğrultusunda hareket edilmesi. Estonya Başbakan Yardımcısı Edgar Savisaar ile halk cephesi onderi Marju Lauristin, Moskova ile gorüşmelerin sürdürulmesinden yana görunmekle birlikte, bu yoldan yana gorünüyorlar. Estonya Halk Cephesi'nin büyuk bölumu, bu iki çözümü destekliyor. Cephe dışında uç veren Estonya Ulusal Bağımsızlık Hareketi ile Estonya Tarih ve Anma Derneği gibi "radikal" gruplar ve özel görüşlenni dile getiren bazı aydmlar, bir halkoylamasına gidilmesi ya da bir an önce bir Estonya "kurucu kongresi" oluşturulması gibi "hızlı" iki yöntemi tartışıyor. Gerek referandum gerekse kongre seçimlerinin, 1939 oncesi Estonya yurttaşı olanlar ve bunların akrabalannın kullanacağı oylarla yapılmasını isteyen bu görüş, Estonya Yuksek Sovyeti'nin "işgal giiciiniin yasama organı" olduğu temel göruşunden hareket ediyor. "Radikaller", MRP'nin "gecersizliğinin" resmen kabulunü ve aralık seçimlerinin beklenmemesini oneriyorlar. Bu yontemler için kurulan "yurtlaşlık komiteleri" eski Estonya yurttaşlarını "kütüğe geçirme" işlemini surdürüyor. Ancak son iki çözüm, Estonyada hukuksal bir kanşıklık yaratmaya gebe. Sadece Estonyalıların katıldığı bir halkoylaması ya da kongre karşısında, buradaki yarım milyon yabancı da aynı yöntemi uygularsa ne olacak? Moskova ya da Estonya Yuksek Sovyeti, bu "de facto" durumu nasıi karşılayacak? SSCB dışında yaşayan eski Estonya yurttaşları ne diyecek? Durum şu anda son derece karmaşık. Estonya'daki gelişmeler, doğal olarak, oncelikle Moskova'dan esecek rüzgârlara bağlı. EHC sozcüsu Mart Tarmak'a, "Eger perestroyka başanh olmaz, Gorbaçov zayıflarsa ne olacak" diye soruyorum. "O zaman bütun bu tartışmalar ve talepler de duracak" diyor. "Ama böyle bir gelişmenin SSCB'nin yıkımına yol açacağını herkes biliyor. Moskova'nm şu anda perestrovkayı sürdürmekten başka hiçbir çaresi yok. Baltık'ı 50 yıl boyur.ca susturamadılar, talepIerimi7 hiçbir zaman olraeyecek." halka ücretsiz ilaç dağıtımına başlandı. Yaklaşık bir aydır çeşitli belirtilerle hastaneye kaldınlan yüzlerce hastanın, biriki hafta süren serum tedavisiyle iyileştiği bildirildi. Yetkililer, yaygın biçimde görülen hastalığın tifo olarak tanımlanamayacağını vurguluyorlar. Fevzipaşa, Yeşilevler, Sinanpaşa ve Kiremithane gibi kenar mahallelerde başlayan ve gıderek salgına dönuşen hastalık, kendisini daha çok ishal, baş ağrısı, halsizlik ve yuksek ateşle belli ediyor. Hastanelerin intaniye servislerine t Lnsanın karşısına, yaşamını değiştirebilecek 3) Ortağı olduğunuz şirket yedek akçelerini kullanmak suretiyle ya da yeniden değerleme fonu yoluyla sermaye artırımına giderse, siz de hisseniz oranında yeni hisse senetlerine sahip olursunuz. Hiç para ödemeden! Yani, eski hisse senetleriniz kendi kendine "yavrulamış" olur... 4) Borsa'dan aldığınız hisse senetlerini, istediğiniz zaman yine Borsa'da satarak paraya çevirebilirsiniz. Tabii varsa, değer artışıyla birlikte... Ayrıca, anonim şirketlcrin yılda en az bir kez, bazen de birden çok yaptıkları genel kurullara da, diğer ortaklar gibi katılma hakkına sahipsiniz. Bu toplantılarda siz de söz alabilirsiniz. Şirketin yönetiminden daha kârlı işletmeciliğe kadar, her konuda söz isteyebilir... görüşlerinizi aktarabilirsiniz. Şirketin diğer ortaklarıyla, üst düzey yöneticileriyle tanışabilir... onlara düşüncea söyleyebilirsiniz. fırsatlar, genellikle hiç beklemediği anlarda çıkar. Önemli olan, bu fırsatları iyi değerlendirip doğru kararı verebilmektir. Aşağıdaki satırları, bu açıdan düşünerek okumanızı tavsiye ederiz. 'ildiğiniz gibi, hisse senetleri, anonim şirketler taranndan çıkarılan ve halka arz edildiği takdirde, bunlardan bir miktar satın alanları, o şirketin ortağı haline getiren resmi belgelerdir. Bu nedenle hisse senedi, bir menkul değerdir. Bir hisse senedine sahip olmak, o şirketin tüm varlığına binalanna, fabrikalarına, makinelerine, eşyalanna, ürünlerine hisse oranında sahip olmak demektir. Ayrıca, o şirketin kârından pay almak demektir. İşte hisse senedini diğer menkul değerlerden ayıran özellikleri ve üstünlükleri... B.Dortmund (Baştarafı Spor'da) rin oldukça fazla olduğunu gören futbolcular, "Yöneticilerimiz kupayı mullaka alacağımıza inannıışlar ki, cumhurbaşkanının buzuruna çıkmak için bu kadar kalabalık gelmişler" dediler. Bu arada Beşiktaş Kulübü Başkanı Suleyrnan Seba diğer yönetici ve futbolcularla Ankara'ya gelmedi. Seba lstanbul'dan trenle Ankara'ya gelecek Beşikiaşlı bazı yoneticiler, "Baskanımız trenle gelecek, malum uçağı pek sevmez" dediler. Başkan Seba ve Beşiktaşlı yoneticiler, bugün sabah Ankara'da yapılaeak TRT toplantısına katılacaklar. Beşiktaş'ın kadrosunda McDonald yer almazken, Wilson ve Walsh bulunuyor. Gordon Milne. Robert McDonald'ı sakatlığı geçmediği için kadroya almadığıııı belirtirken, futbolcunun İstanbul'da kendine ev aradığım söyledi. Beşiktaş, dün Ankara'ya geldikten sonra Eryamanlar'a giderek, son bir idman yaptı. Milne, idmanda futbolculara taktik çalışması yaptırırken, özellikle Wilson'un üzerinde durdu. nr "ortaklık belgesi* olan hisse senedi, tasarrufunuzu enflasyona karşı korur! Çünkü hisse senedini çıkaran kuruluşun mal varlığında ve faaliyet sonuçdeğer artışı, hisse senedine de yansır. lannda, cirosunda, kârında enflasyon nedeniyle görülen kimle ? aklınıza, bir kuruluşa ortak olmak deyince, büyük paralara önünde yapılır. Tüm alımsatım teklifleri ğerler ortaya çıkar. Pe, "kim'le eki, ortak olmalısınız? İşte bu konuda, İstanbul Borsası'nın herhangi bir üyesine rahatlıkla damşabüirsiniz. Tasarruflarınızı en yararlı şekilde ve önerilerinden yararlanabilirsiniz. değerlendirmek için, onun görüş CSaray (Baştarafı Spor'da) nıs kortu, 8 açık tenis kortu, yüzme havuzu, 2 mini futbol sahası bulunacak. Sosyal binada ise satış reyonlan, ahşveriş merkezleri ve kafeteryalar yer alacak. 4 milyar liraya mal olacak tesislerin temel atma töreninde konuşan Kulüp Başkanı Dr. Ali Tanrıyar şunları söyledi: "Galatasaray yanlız Türkiye değil, Avrupa'da başarılıdır. Tesisleri diinya çapında ün yapmıştır. İstanbul'da değeri ölçulemeyen lesislerimize bir yenisini daha bugün ekliyoruz. Galatasaray bugün temeli atılan tesisleri ile daha da guçlenmiştir." JLstar Menkul Kıymetler mbul rulmuş, kamu denetiminde bellî disiplin ve kurallar içinde çalışan bir kuruluştur. Burada, alımsatım işlemleri herkesin gözü Borsası, yasayla ku; 4'ıFN " HOODO sahip olmanız ve o işi iyi bilmeniz gerektiği gelebilir... Ama bunlar olmadan da bir kuruluşa ortak olmanız pekâlâ mümkündür. İşte örneği... Diyelim, 500 bin lira ödeyerek bir şirketin 50 hisse senedini satın aldınız. Siz, o andan itibaren o şirketin ortakları arasında yerinizi alır, onlann sahip olduğu her hakka siz de sahip olursunuz. Şöyle ki: 1) Her şeyden önce, yıl sonunda dağıtılan kârdan payınızı alırsınız. 2) Rüçhan hakkınızla, şirketin yeni çıkaracağı hisse senetlerini satın alma imkânına sahip olursunuz. açıklık içinde karşılaşarak fiyatlar oluşur. Ve gerçek de EVET/HAYIR OKTMAKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) Hikmet Ûzdemir'ın kitabında 1924'ten 1980 kadar yapılan her cumhurbaşkanı seçımi ayrıntılanyla ele alınmış. Bu seçimlerle ilgıli olaylar, konuşmalar belgesel bir tutumla gözler önüne serilrniş. İki ay kaldı yeni bir cumhurbaşkanı seçimine... "Devlet Krizi" kitabı tam zamanında yayımlanmış bir kitap. Bunalımlı bir seçim olacağına kuşku duyulmayan Ekim 89 öncesinde Özdemir'in kitabını sıradan yurttaştan ünlü politikacılara kadar herkesin okumasında yarar var. I Tel: ! 52 4 80 0 (16hat) Lstanbul Borsası'nın tüm üyeleri, sizlere her türlü bilgiyi vermekten mutluluk duyacaklardır. Damşmanlık hizmetleri ücretsizdir. lstanbul Menkul Kıymetler Borsası